simin

Canımmmmm çok teşekkür ederim, en sevdiğim

Renkler iç açıcı , keyfi ımm ımmm

Bulan arayana haber veriyor ok.

Keşkek istiyorum ben! İstanbul topraklarında güzel yapan bir yer varmı ki?

BUGÜN ÇOOOK YORULDUM Herkese benden kahve...

Hıdırellez Kurabiyesi Malzemeler : 3 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı) 1 su bardağı yoğurt 1 su bardağı sıvıyağ 1,5 su bardağı toz şeker 1 çay kaşığı tuz 1 paket kabartma tozu Yaklaşık 6-7 su bardağı un Portakal veya limon kabuğu rendesi Hazırlanışı : Oda sıcaklığında bekleyen yumurtaları derin bir kaba kırın. Yoğurt, sıvıyağ ve tozşekeri katın. Tuz ve kabartma tozunu ilave edin. Aroma için portakal kabuğu veya limon kabuğu rendesi ekleyin. Unu azar azar ekleyerek yoğurmaya başlayın. Kulak memesi kıvamında ve ele yapışmayan bir hamur elde etmelisiniz. Hamurdan pinpon topu büyüklüğünde parçalar koparıp avuçlarınız arasında yuvarlayın ve üzerlerine hafifçe bastırın. Hazırladığınız kurabiyeleri fırın kağıdı serilmiş ya da yağlanmış tepsiye aralıklı olarak dizin. Fırını 200 dereceye ayarlayıp ısıtın ve kurabiyeleri sıcak fırında üzerleri sarı- kahverengi oluncaya kadar, en az 25 dakika pişirin. Çıkarın ve soğuyunca servise sunun. Not : Arzuya göre yumurta beyazlarından birini kenara ayırıp az bir su ile inceltip kurabiyelerin üzerine sürün. Üzerine bir fiske toz şeker gezdirip fırınlayın... Ama mutlaka üzerine şeker serpiştirin... Ben bu akşam Trakya Cumhuriyetine gidiyorum "ederleziii" kutlamaya sevgilerimle...

buyrunuz

Günaydınnnn

kankam panpam benim sen üzüldün üzüldün üzüldün herşeye ederinden çok üzüldün. ondan organların iflas etti senin... bakmadın kendine bakmadın. keşke deliye vursaydın benim gibi... keşke benim gibi kötü anılarını silebilseydin sende... ben sana ilk "kanka %60 kanserli hücre buldular bağırsağımda" dediğimde benden çok ağladın. Ben o zaman bile hazırladım kendimi ölüme yada yaşamaya... gerekeni yapacaktım savaşacaktım savaştım. Ben kendimi beklerken sen gittin be kanka. Herkesin acı eşiği farklıdır biliyorum. Ben buda geçecek dedim dedi geçti kankaa şimdilik iyiyim. Yanına ne zaman nasıl gelirim bilmiyorun. Ama sana vermediğim herşey için çoook özür dilerim... sen hep derdin ya kadersizim ben nüfustaki memur bile adımı Banu diyemeyip uzatan babamın lafıyla Bağnu yazmış valla kadersizim doğuştan diyordun. Kadersizmişsin kanka... O kadar kötü insan nefes alırken şu dünyada ölmek ... bilseydim.. ahh bilseydim... Bugün sadece önce ben! diyorum. Ben iyi bakayım ki kendime bana birşey olmasın kimseyi üzmeyeyim böyle... sende keşke beni dinleyip kendine çok iyi baksaydın... ahhh kankam ah... ışıklar içinde uyu... görüştüğümüzde ortalık zaten pırıl pırıl olacak söz ! Seni çok özledim, doğum günün kutlu olsun... benim doğum günüm 25 nisan artık kutlamaya utanıyorum etrafımda kutlayanlardan utanıyorum..

2016/20 ocak akşam 21:00 Son konuşmamız sen bu dünyadan gitmeden 5 gün önceymiş... bilemezdim öleceğini... bilseydim hiç kızarmıydım sana...hiç sesimi yükseltirmiydim ? Asla. Kızdım sana çünkü;sen kendini çok fazla üzüyordun sen kendini asıl kahredecek olan kişiden fazla kahroluyordun.evet o senin kardeşindi daha 26 yaşında biri 6 yaşında biri 3 aylık bebeğiyle eşini kaybetmeye dayanamazdı.ama dayandı senden çok daha fazla. Kardeşin o trafik kazası neden oldu, nereden geliyordu eşi yanında kim vardı gerçeği öğrendiği zaman canının acısı nefrete dönüştüğü için çok dirayetli durdu ağlamadı.çünkü aldatılan kadının canı başka yanar. O kucağında bebeğiyle diğer kızına ileride neyi nasıl anlatacağını düşünüyordu.Onu aldattığı için normalde de ölmesini dilerdi emin ol! Son konuşmamız 1 saat 30 dakika konuşmuşuz yettimi yetmedi tabi ki. Hem ağladık hem de çok güldük ama sen "ağlerken güldürdün yine beni p.ç" dedin ya bana ☺ ben bu kelimeyi artık çok seviyorum.Hele sen 1.85 boyuna orantılı 41 numara ayaklarına ayakkabı bulamadığında o küçük yerde ben sana burdan alıp yollarken en hoşuma giden şey yine sana p.çlik yapmaktı.Kankaa bi ayakkabı buldum atıyım resmini dediğimde heyecanla beklediğin resimlerin 46 numara erkek sivri burun ayakkabı olduğunu gördüğünde de "sen insanmısın şindi ayvaan p.ç" dediğinde mağaza içinde tepinerek gülmeyi çok özledim.bana p.ç demeni özledim. bilseydim istediğin o mor ojeyi sana hemen ertesi gün kargolardım. sen ölünce mezarına getirdim koydum ama ne fayda. bende olan herşey sana çok güzel gelirdi bazen sanada aynısından alırdım bazen tipik boğa'lığımla inat edip bencilce sana vermezdim eşyalarımı.şimdi mi? aklından geçeni önüne sererdim olsan! biz insancıklar kaybedince anlıyormuşuz ya değerini kaybettiklerimizin ben bunu sende çok ağır tecrübe ettim kanka.

@@kaan_bebeto Ehh pek yeni olduğum söylenemez uzunca bir ara vermiştim diyelim... ekmek arası makarna leziz olabilir... çayla makarna hiç oluru yok yahu hem burası kahve paylaşım platformu ☺

Sabah kahvesini içmeyen kalmasın

Çay ve makarna mı?

Biz içiyoruz şuan.. çaycımız var bizim bildiğiniz elinde yuvarlak aynalı tepsisi olanında hemde adı da şuayip müthiş güzel kahve yapıyor beklerizzz

Yokluğumdaki zaman içerisinde pembik-geberik gelinler türedi, onları zehirleyecek çay karışımlarımlan geldim

biber gazından sonra , Elektro şok cihazı... Geçen Metrobüs durağındaki Çevik guvvet kardeşime gittim dedim ben üzerimde elektro şok cihazı taşısam (aslında var ) cezası var diye okudum sen ne diyon dedim, Abla bağğyan olduğunuz için birşey olmaz taşı gitsin gerektiğinde ver ceyraaanııı dedi daha bi sevindim motive oldum

Hayırsız üyelerin en hayırsızı geldiiiiii şoooraya bir selam bırakıyorum...

Merabayın herkese benden kahve....

çay yaptım herkese

çok çok öpüyorum ki...

Aahhahah gerçekten hatirladiniz. Bayılıyorum buna

Bir yaş daha gitti geriye kalan ömrümden... bu yıl benden çok şey götürdü can arkadaşımı götürdü... neler neler bekledik hayattan, sadece olmasi gerekenler oldu. Biz insancıklar çok garip şeylere kafa yorup, üzülüp dünyanin sonu gelmişçesine hayıflanıp durduk. Biz bu dünyaya bunun için mi geldik?" Üniversite mezunu olalım, iyi bir işe girelim, krediyle ev ve araba alalım, telefon şirketlerinin iki senelik sözleşmeli satışlarıyla en son çıkan telefonları kullanalım, evlenelim, çocuk yapalım, çocuklarımız iyi bir yerlerde okusun diye özel öğretmenlere / dershanelere / etüt merkezlerine dünyanın parasını bayılalım. Ve bunları biz ve çocuğumuz gerçekleştirdiğinde kendimizi ve çocuğumuzu başarılı sayalım. Aksi durumda da "başarısız olarak" etiketleyelim. Sizce de bu durumda bir tuhaflık yok mu? Hiç düşündünüz mü şu an ölüm döşeğinde olsak ve bu dünyadan göçmemize sadece bir kaç saat kalmış olsa yaşadığımız ömrün muhasebesini hangi sorularla yapardık? "Anadolu Lisesi/Özel okullara giriş sınavında kaç puan almıştım?" "Hangi marka arabalar kullandım?" "Kirada mı yoksa kendi evimde mi oturdum?" YOKSA: "Kendime ve diğer canlılara karşı ne kadar vicdanlı, merhametli, hoşgörülü ve sevgi doluydum?" "Kaç kişinin kalbini kırdım, kaç kişinin yüzünde tebessüm oldum? biraksin artik herkes derdi kaygiyi, sadece etrafinizdaki herkesin yuzunde kocaman bir tebessüm oluşturun... Ben sağlığımla sınandım, can dostumla sınandım, aşkımla sınandım, işimle sınandım. Kaybettim ve çokça kazandım... artık kendime çok iyi bakıyorum beni üzen yoran herşeyi hayatımdan atıyorum... muhasebe yapmam gereken tek şey vijdanımdı onunla da mutabakat yapıp, yeni yaşıma devirler sıkıntısız oldu... hoşgeldin yeni yaşım....