Zıplanacak içerik

simin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

simin tarafından postalanan herşey

  1. Ava suuuğuk beyaa için azcıkın ciyerleriniz ısınsın afiyet olsun herkese mutlu hafta sonunuz olsun, keyif dolsun yuvanıza....
  2. evet çok sevdim ne olmuş ki @@Admin trakyalıyım ben pembedir, kırmızıdır çeker beni ellerine sağlık canımmmm @@Radya ...
  3. simin şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Mutlu ve sağlık dolu bir gün diliyorum herkese
  4. simin şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Günaydınnnnn herkese
  5. Bugün çok soğuk, deniz'den kalkıp kopan rüzgar üşütüyor...
  6. Evet bakalım oylar sonucu ne olacak... keşke 2 seçenek hakkım olaydı o zaman da Caner Cindoruk seçerdim...
  7. Camille Claudel 1915 ... Değeri bilinememiş heykeltıraş Camille Claudel’in hayatı daha önce 1988’de Bruno Nuytten tarafından 175 dakikalık bir biyografik film olarak sinemaya uyarlanmıştı. Dumont ise riskli bir işe kalkışarak Claudel’in hayatına değil, 30 yıl kaldığı akıl hastanesindeki birkaç gününe odaklanıyor. Claudel’in sanatını değil, onun sanatını icra etmesinin engellenmesini, günden güne nasıl yıpratıldığını bazen sesli, bazen sessiz ama soyut bir çığlıkla resmediyor. Asla olayı dramatize etmiyor, müzik kullanmıyor, kamera açılarıyla ve oyuncu yönetimiyle Claudel’in psikolojik tahlillerini, yorgunluğunu, üzüntülerini, korkularını, beklentilerini, nefretlerini, içsel çalkantılarını, hayal kırıklıklarını ortaya döküyor. Akıl hastanesinde dahi dinin tek çözüm yolu olarak sunulduğu bir manastır havası sezdirilmesi, Hristiyanlık eleştirisini de beraberinde getiriyor. İnsan, ahlak ve din eleştirisini her filminde gözler önüne seren Dumont, bu manastır benzeri atmosferle yer yer Cristian Mungiu’nun yakın zamanlı başyapıtı “Dupa Dealuri”yi hatırlatıyor. Kadının ikinci plana atılması, değersizleştirilmesi, engellenmesi, içsel yolculuğa terk edilmesi gibi konularda da Claude Miller’ın “Therese Desqueyroux”una benzer bir yapıyı beraberinde getiriyor. Therese D’deki klasik anlatının aksine, Dumont’un soyut, minimalist, yabancılaştırıcı ve zorlayıcı sinema anlayışıyla karşı karşıya kalıyoruz. 8 verilir bu filme çok etkileyiciydi. beni 2-3 saat etkisinde bıraktı.. ve özgürlüğümüzü nasılda sevmemiz gerektiğini hatırlattı..
  8. canım canım @ bende teşekkür ederim güzel kurguların için.. evet çok seviyorum İlker'imiii mutfak hali çok hoştu cidden
  9. @@gloria ;
  10. @@Admin ;
  11. ayy arnavut böreği bu bizimmmm sağol canım.. teşekkür ederim azcık yiyim ohh ohh mis
  12. evet tadıda bir başka oluyor
  13. İlk olarak sevgili @@Radya... O biiiir şıklık abidesi alımlı hoş bir hatun O biiiir ANNE!
  14. simin şurada bir başlık gönderdi: Havadan Sudan Konular
    Bu başlığı özetleyecek olursam ; forumdaki çoğu arkadaşımız birbirini hiç görmedi tanımıyor... Hangi rengi sever, saçı ne renk, neler giymekten hoşlanır, sevebileceği aksesuarlar nelerdir bir hayal edelim bakalım ortaya neler çıkacak... ben birazcık tanıdığım kişiyi tasvir edeceğim bir kaç obje ile arkadaşlarıma yer vereceğim ....
  15. çay söyledim hadi gelin
  16. fincanını kapan gelsin.. deutschland'tan filtre kahve stokladım

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.