Köşeme hoş geldiniz. Burada yazılarımı pazarlıyorum.
Parasıyla değil mi? Ben de bu işi yapıyorum… Bakın aklınıza bir şey takılırsa hemen haber edin. Mesela bir şey mi övülecek? Hemen oradayım… Mesela bir şirketsiniz, adınız biraz şaibeli olaylara karışmış… Hiç sorun değil. Eğer karşılığını verirseniz (Mesela böylesi bir ahlaki yozlaşmışlığı 1 milyon TL’ye güzelce) överim… Nedir yani? Şu hayatta her şey satılık, bir tek mutluluk değil… O yüzden ben de mutluluğu satın almanın peşinde koşturuyorum
Merhaba,
Anı defterim olarak buraları kullanmayalı çok oldu... ADMİN'ime selam eder, ellerinden öper başıma da koyarım.🙂
Dün iş yerinde güzel bir diyalog gerçekleştiren arkadaşımı yazıya dökmek geldi içimden... Hiç güleceğimiz yokken bizi güldürdü... ortam 1 aydır tatsız tuzsuz çünki...
Bir kaç kişi oruç tuttuğundan asık suratla etrafta dolaşıyor, madem ki nefsini/ ruhunu zorluyor tutma kardeşim! biz senin tribini havanı cıvanıı çekmek zorunda değiliz sonuçta 🙄
Neyse ben ko
Sabah yağmur ve soğuk etkisiyle sokakta-metrobüste sadece işe ve okula gitmek üzere olanları farkettim... servisime binmek için bir metrobüs köprüsünden yolun karşısına geçiyorum her sabah gözlemlerim bundan mütevelli... şimdi bu sabah fark ettim ki 2 eniği eteğinde bir tanesi bebek arabasında eltisigile kahvaltıya giden sıkmabaş delikli triko hırkalı pembik gelin yok sokaklarda... fark ettim ki sadece dahiliye poliklinikte sosyalleşsin zaman öldürsün diye bilmem kaç köy ötede ki görümcesinin el
Güçlü kadın olmak güzel şey yahu...
Ama yalnız olmak ?
Ben mesela bundan 2 yıl öncesine kadar bazen yalnız olduğuma üzülürdüm artık üzülmüyorum ben öyle istiyorum çünkü... anne-babadan ayrı yaşıyorsan kardeş yoksa, ev arkadaşı, normal arkadaş etrafında barındırmıyor kısaca insan sevmiyorsan YALNIZ bir kadın olmuşsundur... ama bunu sen seçmişsindir... nedenleri çoktur ve gereksiz faydasız kalabalığa da gerek yoktur. Kıyıda köşede uzatmalı bir manitan varsa bazen işe yarayabilir. oda bazen
a
2016/20 ocak akşam 21:00 Son konuşmamız sen bu dünyadan gitmeden 5 gün önceymiş... bilemezdim öleceğini... bilseydim hiç kızarmıydım sana...hiç sesimi yükseltirmiydim ? Asla. Kızdım sana çünkü;sen kendini çok fazla üzüyordun sen kendini asıl kahredecek olan kişiden fazla kahroluyordun.evet o senin kardeşindi daha 26 yaşında biri 6 yaşında biri 3 aylık bebeğiyle eşini kaybetmeye dayanamazdı.ama dayandı senden çok daha fazla. Kardeşin o trafik kazası neden oldu, nereden geliyordu eşi yanında kim v
Bir yaş daha gitti geriye kalan ömrümden... bu yıl benden çok şey götürdü can arkadaşımı götürdü... neler neler bekledik hayattan, sadece olmasi gerekenler oldu. Biz insancıklar çok garip şeylere kafa yorup, üzülüp dünyanin sonu gelmişçesine hayıflanıp durduk. Biz bu dünyaya bunun için mi geldik?" Üniversite mezunu olalım, iyi bir işe girelim, krediyle ev ve araba alalım, telefon şirketlerinin iki senelik sözleşmeli satışlarıyla en son çıkan telefonları kullanalım, evlenelim, çocuk yapalım, çocu
Müzeyyen Senar 1918 Bursa-M.Kemalpaşa doğumlu Müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti'nde , kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başladı. Güçlü bir sese sahip olan bu kız çocuğunun ünü yayıldıkça, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Lem'i Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstatları da ona dersler verdiler, zamanın sevilen şarkılarının yanı sıra, kendi bestelerini de öğretip söylemesine yardımcı oldular.
Kemal Niyazi Bey ile İstanbul Radyosu'
merhabalar.. merhabalar efenim...
şu sıralar içime "hamide" kaçtı böylee yat gelip yanlarım uyuşana kadar yatasım var... bu hamide bizim gelin olur kendisi. aynı zamandada annemin köylüsü ama annemler muhacir mahallesi diye ayrı bir mevkiye konuşlanmışlar 1956 yılında göçmen olarak geldiklerinde türkiyeye.... bu köyün genetik özelliği hepsi pasaklıdır kadınları ellrinden hiç bir iş gelmez... yata yata çürümüş haldedir içleri... bizim muhacir mahalle harici köy almış başını yürümüştür çünkü
ufff YSG li bir gündü... Büyük sevinç ile çıktığım 18 günlük iznim bitti yarın iş başı izin dönüşü tatilde olan 17 yaşındaki yeğenim melis'imide aldım yanıma döndüm evime... hadi alışveriş falan yapalım bir parkta soluklanalım dedik boş kalan salıncaklara oturduk derken ilk girişimim hüsranla sonuçlandı çünkü 0-1 yaş grubu için ve daha yetişkinler için 2 adet salıncak türü varmış meğersem... ahir ömrümde bunuda öğrendim. çoluk çocuk olmayınca parklada işi olmuyor insanın işte.. Ama moral b
Bu hafta sonu köyüme gittim... çook çok sıcaktı yaktı kavurdu nefes alamadım çoğu kez zira astımım ben... bikaç saat içerde vantilatör karşısında ilacımıda alarak soluklandım hoop hemen metabolizmam tanıdı köyümü ve uyumla nefes alışlarım düzeldi bahçede bir renk cümbüşü sayamadım çiçeklerin rengini çeşidini. annecim ne güzelde yıllardır bakar o bahçemize.. benim 12 yıldır ektiğim çileklerde bir gürleşmiş ki sormayın. sanki ben gelicem diyede bebek çileklerle bezenmiş küçücük dalları girdim ara
3 gündür tuvaletimdeki çeşme damlatıyor idi.. dün akşam iş çıkışı gittim nalburdan yeni bir musluk yada çeşme adı bile bilmediğim o şeyi aldım yapacaktım o damlamayı durduracaktım işte... zaten hastaydım ve canımda sıkkındı kafamı dağıtırdım bana uğraş olurdu... birde boru pensesi denilen alet i de nasıl kullanmam gerekteğini nalburdan öğrendim evde aldığım bir takım çantası var nasılsa evimdeki her işi ben hallederdim.. matkabım bile var perde rustiklerimi bile ben yaptım .. elimden her
Asıl adı İKRAME... ama etraf ve ben ona ikram diyoruz... İkram ile bundan 2.5 yıl önce tanıştım yani bu şehre yerleştiğim günün 2. saati falandı... tülbentini bunun üstüne kadar sarmış masmavi gözlerle "hoşgeldiniz hayırlı olsun" dedi... bizim yan bitişik apartmanda oturuyor ben evime girerken merdivenlerden çıkıp o küçük mutfak havalandırmasından görüp iletişim kuruyor benimle ikram... zemin kat düşmüş onlara mal paylaşımında...ama en zemindede olsa nasılda yüksekte şimdi onu dilim döndüğünce