A une Passante,Siirin turkcesini bulamadim
A une passante
La rue assourdissante autour de moi hurlait.
Longue, mince, en grand deuil, douleur majestueuse,
Une femme passa, d'une main fastueuse
Soulevant, balançant le feston et l'ourlet ;
Agile et noble, avec sa jambe de statue.
Moi, je buvais, crispé comme un extravagant,
Dans son oeil, ciel livide où germe l'ouragan,
La douceur qui fascine et le plaisir qui tue.
Un éclair... puis la nuit ! - Fugitive beauté
Dont le regard m'a fait soudainement renaître,
Ne te verrai-je plus que dans l'éternité ?
Ailleurs, bien loin d'ici ! trop tard ! jamais peut-être !
Car j'ignore où tu fuis, tu ne sais où je vais,
Ô toi que j'eusse aimée, ô toi qui le savais !
Videodan canlandirmaya bakarak konuyu anlalmak daha kolay...
Ama ben yinede aciklama yapayim...Buna bayiliyorumda:)
A une passante sanirim 19.yy'in parisinde Baudelair disarda bir yerlerdeyken gecen bir kadina hitaben yaziyor...
Kadin 'deuil' yani yasta..Bundan dolayi siyah giyinmis ama bence siyahlik daha cekiciliktir kadin bunu isteyrekte yapmis olabilir...Cunku gizli olan seylerin ilgi cekici oldugunu dusunerek,bilerek siyah giyinmis yada ailesinden birini kaybetmisde olabilir ama eminim Baudelaire kocasini kaybetmesi icin herseyi verirdi:)
Ancak kadinin gecmesi cok kisa 'un éclair' yani simsek kadar ulu,goz alici ve bir oKadarda kisa...'puis la nuit' sonra karanlik...'Dant le regard m'a fait soudainement renaitre'kadinla o anda goz goze gelmeleri ona yeniden dogma hissi veriyor,ama bu okadar kisa oluyorki birden acaba seni bir daha gorecekmiyim diyor...
Bunun yani sira,Baudelair kadini tanimlarken kullandigi kelimeler 'majasteuse,fasteuse,noble' bu kelimeler taha cok krallik katinda kullanilir ve gucu temsil eder ancak Baudelaire bu yakistirmayi kadina yapiyor ve ona muthis bir guc vererek,onu tanrisallastiriyor...
"Soulevant, balançant le feston et l'ourlet ;
Agile et noble, avec sa jambe de statue"
Kadin hafifce ayagini kaldiriyor,adim atiyor ve bu arada asil bacaginin ufak bir yeri gozukuyor ve an Baudelaire deliye dondum gibi bir benzetme yapiyor.-bildiginiz gibi mesela eski yunan geleneklerinde kadin goguste istedigi kadar dekolte yapabilirdi ,ama ayaklar gosterilmezdi,ayaklar asildi,ve bir erkegin kadin ayagi gormesi inanilmazdi,muhtesemdi....Baudelairde buradan yola cikip,kadinin muhtesemligini o ufak bir bakisla,gorusle anlatiyor...
Son bolumde ise,artik guzellik gitti ve Baudelaire beni nerede bulacagini biliyorsun..Kullandigi zaman ise pismanligi anlatiyor...Conditionele,ile eger sevseydin,bilirdin gibi bir ifade...
Ve benim ana fikrim:)
Baudelaire baska biriydi,biraz once gordugumuz asiklarin olumu adli siirde asiklari olum bile ayiramazken simdi ise belirsiz bir son oldu...Yani gecen kadinin belki haberi bile yoktu,o birden onun guzelliginden etkilendi ve bize bir saniye gibi gelen bir olayi,kendi dunyasina girerek anlatti...Kadini tanrisallastirdi.</H2>