Buckminster tarafından postalanan herşey
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Merak ediyorum. Kuranda da bu parantezler var mı yoksa kuranı ılıtıp ılıtıp sunan islam misyonerleri denk getiremedikleri yerlerde daha kolay değiştirilsin diye mi koymuşlar? Allahın anlatamadığını, kuranı çevirenler parantezle anlatıyolar. Ne tuhaf. Allah yeterince açık yazamamış anlaşılan.
-
DTP ve Anayasa boşlukları
Kürtleştirilmiş arapların, kürtleştirilmiş türklerin, kürtleştirilmiş ermenilerin, kürtleştirilmiş zazaların gibi kendini kürt zannedenlerin toplamının dörtte biri bile değil 3 milyon kişi. 6da ya da 7de biri gibi bişe. Bazı arkadaşlar kendini kürt sananların toplamı için bi kararın alınması için 3 milyon kişinin apo'yu desteklemesini yeterli görüyo. Demokratikler ya ondan. Politika kendini böyle latin amerikadaki devrim hareketlerinin ortasında olduğunu sanan insanlar tabi savaş diye adlandıracak. Kürtlerin çıkardığı sorunu zencilerin ya da latin amerikalıların özgürlük mücadelelerine benzetmek yeterince ilginç zaten. Ergen psikolojisi işte.
-
REKTÖRDEN AILEYE MEKTUP "OGLUNZ ÜLKEYI BÖLÜYOR"
Siz neden Evren'i, Mhp'nin milliyetçiliğini, ırkçılığı hep Atatürkçülükle eşdeğer tutuyosunuz? Hiç bi sorgulamıyosunuz ne yazdığınızı merak ediyorum. Diyosunuz ki 'Evren dinine bağlı nesiller yetiştireceğiz dedi'. Atatürkçülük te bu var mı? Dine bağlı nesil yetiştirmek gibi bi ilke var mı? Ya da Atatürkçülük Mhp'liler gibi Orta Asyacı, Turancı mı? Irkçılık Ulusçuluk demek mi? Atatürk'ün ulusçuluk kavramının içeriğini biliyo musunuz? 'Ne mutlu türküm' demenin ırkçılık olduğunu söylüyosunuz her fırsatta. Türk adının bi ırk adı olduğunu düşünüp düz mantık kuruyosunuz. 'ha öyle mi, o zaman böyle' diyosunuz. Mehmet Akif Ersoy islamcı, halifeci bi kafa yapısına sahip. Ama İstiklal Marşı'nda 'kahraman ırkıma bir gül' 'ırkıma yok izmihlal' diye bi cümle kuruyo. Mehmet Akif ırkçıdır mı demek oluyo? O dönemde kavramların anlamları farklı kullanılıyor, yoksa Akif'in ya Atatürk'ün ırkçı olduklarından değil bu sözler. Kelimelerin ardına sığınmak, savunduklarımızda çaresiz olduğumuzun göstergesidir.
-
TÜRK MILLIYETCILIGI IRKCIMIDIR?
Demek ki Milliyetçiliği siyasi bi sistem olarak ortaya çıkaran Fransız devrimcilerinden daha ırkçı kimse yok öyle mi? Bari kavramları ööğreneydik ya tartışmak için. Milliyetçilik nedir ne değildir. Irkçılık nedir ne değildir filan.
-
DTP ve Anayasa boşlukları
Beyaz ırkçılığını, Kürt sorununu açıklamak için kullanman çok akıllıca gerçekten. Değil mi ki birebir aynı olaylar. Aynı süreç. Tayyib kendini bu ülkenin zencisi ilan etmişti. Sen de Kürtleri bu ülkenin zencisi mi ilan ediyosunuz? Çok gerçekçi. Çooook.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
1500 yıllık kalıplaşmış dogmaları yıkmak oldukça zordur tabi. Dinlerin en güçlü yanı, aynı çelişkileri inatla savunmalarıdır. O yüzden inandırıcıdırlar. Birisi size gelip bi konuyu açıkça anlatsa ve kafanızda soru işareti bırakmasa, yine de 'acaba?' diye sorarsınız. Dinler gelir, önünüze onlarca çelişki, yüzlerce anlamsız şey söyler. O kadar tutarsızlık ve çelişki vardır ki siz onları anlamaktan yorulur ve 'bi hikmeti vardır' deyip sadece inanmaya devam edersiniz. Yüzlerce yıl sonda o kafa yapısı neredeyse genetik bi hal alır ve artık sorgulamanın bile ne demek olduğunu bilmeyen insanlar yetişir. İşte kimsenin buradan tutup ciddi yeniliklere gitmeyecek olmasının nedeni bu. Deneyelim istersen. Buradaki bi müslümana 'ya budist bi ailede doğsaydınız' diye sorsak, ne cevap alırdık? Ya kendisinin müslüman olarak islamla şereflendirildiğini söyler ve budist bi insanın islamla tanışamamış olmasına bencilce üzülürdü. Ya budizmin aslında allahın dinlerinden biri olduğunu ve islamiyetin artık o dini de tamamladığını, hala islamiyeti tanımayanların kendi dinlerine göre cennete gideceğini söyleyen daha mantıksız açıklamalara girerdi. Veya kendi hangi inançta doğarsa doğsun sonunda hep müslümanlığı seçecek olduğunu düşündüğü bi kader tasarlardı ve kendisini inandırırdı buna. Ne olursa olsun gerçekten bi budist olarak yetiştirilebilmeyi kendisine yakıştıramazdı. İnancın genlerdeki etkisi.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Yazdıklarını görmesen buna da inanıcam! İnancını saniyenin binde biri uzunluğunda bi an kadar bile sorgulamıyosun. Dogmalara sonuna kadar sıkı bağlanmış bi inançlının objektif olması imkansızdır. Söylermisin, hiç Muhammed'i bu konuda eleştirdin mi? Bi an bile 'acaba gerçekten öyle biri miydi?' diye sordun mu? Soramazsın, çünkü islamda peygamberinden bi an bile şüphe eden biri, onun ümmeti olmaktan çıkar. Muhammed'i ve kuranı bi an bile tarafsız olarak ele alamazsınız. Çünkü muhammedin ve kuranının ve allahının mantığına terstir bu. O yüzden bana objektiflikten söz etmeyin. Sizin objektiflikten anladığınız, islam misyonerliği. Onlar diyorsa objektiftirler!
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Bu anlattıklarınıza inanmışmıyızdır? Söylediklerinin hepsini taraflı, islam misyonerleri yazmış aktarmış. Ne kadar tarafsız olduklarını göstermeye yeter.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
İnsanlık tarihi bu yüzden yeniden yazılmaz ama müslümanlar ahlak anlayışlarını gözden geçirecek diyebilirsin. Suheyla güzel cevap vermişin.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Saptırmayın. Ayşe'nin 9 yaşında olduğunu söyleyen kişi Buhari. O da islam kaynağı. 14 yaşında olduğunu söyleyenler de islam kaynağı. Sana dedim 'yaşını mı büyüteceksin?' diye, şaşırmadım ve öyle yaptın. Ayşe'yi tuttun 18 yaptın. Şimdi desem '18 yaşı da ergenlik yaşıdır, ergenlik 20de dolar. Aralarında 32 yaş vardı, hala dedesi yaşında' diye, bu sefer Ayşe'yi 25 yapacaksın. O zaman da çocuğu yaşında diyecem ve tutacan bu sefer de Ayşe'yi 50 yapacan. Bunun sonu yok senin için. Arabistan'a bak, Muhammed'in kendi dilinden kendi ırkından olan insanlar nasıl anlamışlar olayı ve çözmüşler? Onları referans al anlarsın. Türkleri araplaştırmak için islam kaynaklarını ılıtıp ılıtıp sunan islam misyonerlerine bakma sen.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Gloria sana göre mantıklı olmaması, mantıklı olmadığı anlamına gelmiyo. Senin mantığına uymadığı anlamına geliyo. Gloria. Bugün de Arabistan'ın kültürüne ve adetlerine göre küçük yaştaki insanlarla evlenilebilir. İnternette bile rastlayabilirsin haberlerine. İşimize gelince Muhammedi bugünleri görebilen, haber verebilen biri olarak adlandıralım. Gelmeyince de yaşadığı toplumun kültürüne göre davrandı diyelim. Söylediğim yanılgı değil. Hüseyin Üzmez gibi biri, 1500 yıl sonra çıkıp Muhammed'i örnek alıyosa ve ona göre 14 yaşındaki bi kıza tecavüz ediyosa. Birileri çıkıp o 1500 yıllık şeye dayanarak 'alan memnun satan memnun' diyebiliyosa. İnsanlar o inanca dayanıp 1500 yıl sonra arabistan'da hala kızları küçük yaşlarda evlendiriyolarsa. 1500 yıl sonra bile hala 4 kadınla evleniyolarsa. 1500 yıl önce biri çıkıp önce kendisinden 25 yaş yaşlı bi ihtiyarla ile, sonra kendisinden 36 yaş genç bi çocukla evleniyosa bu bir sorun Gloria. Gloria, onu bırak, şöyle düşünelim. Biz yüzü suyu hürmetine alemin yaratıldığına inanılan bi insandan söz ediyoz. Evrensel düşünen, geçmişi ve geleceği kestirebilen. Hatasız ve günahsız olması gereken. Psikolojik bi sorunu olmaması gerektiğine inanılan. Masumiyeti ve uluhiyeti olduğuna inanılan birisinden söz ediyoz. Sence o kadar kutsal bi insan, bi kültürün yanlış bi öğesini neden terketmemiş? Neden uygulamış? Görememiş mi? Bu kadar kutsal bi insan, o kadar evrensel düşünüyoduysa, zamanı o kadar aşabiliyoduysa, 14 yaşındaki bi kızla evlenmenin asırlar sonra ayıplanacağını, başka kültürlerde bile ayıplanacağını neden düşünemedi? Nasıl olur da düşünemez bunun yanlış olduğunu? İşine gelen herşeyi aşabilmiş ama di mi? Akrabalarla evlenememenin sorun olduğunu görmüş, evlatlığının eşini yani kendi kuzenini almış ve bunu ayete bağlamış di mi? Bunu görebilen o ulu insan, bi çocukla evlenmenin yanlışlığını nasıl göremez? Hangi ülkede, çağda, kültürde olursa olsun, bi kız çocuğunun bi ihtiyarla evlendirilmesi iyi görülmemeli. Bugün 1500 yıl öncesi gibi Arabistan'da kız çocukları hala evlendiriliyor. 'Onların kültüründe bu var' diyerek rahatsızlık duymamaya devam edebilirsiniz. Ben Muhammed ve onun kültürü hakkında bi şey düşündürmek için abartılı sorular sormuyorum. Muhammet ve kültürü hakkında ne düşünüyosam doğrudan onu soruyorum. Muhammed 50 küsür yaşında ve 14 yaşındaki bi kızla ilişkiye girmiş. Bi insan alemlere rahmet olabiliyosa, bunun yanlış bi evlilik olduğunu da bilebilmeliydi. Bilememiş. Demek ki alemlere o kadar da rahmet değilmiş. Kendi keyfine rahmet yağdırmış sadece ayetlerle. Daha neyi ispatlayım. Senin dediğini kabul ediyorum işte. Geçtim 9 yaşında evlenmesini, 14 yaşında evlendi diye kabul edeyim o zaman ne olacak? Yine değişmiyo işte? Ne yapacaksın, Ayşe'nin yaşını daha da mı büyüteceksin bu sefer? 40 yaşına mı dayandıracaksın? Yazılabilecek bişey yok gibi geliyo daha çok.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
O kişinin kendisini peygamber ilan etmesi, allah denilen bişeyden sözler duyduğunu iddia etmesi, o duyduğunu iddia ettiği sözleri birleştirip tümüne kuran demesi ve kendi uydurduğu allahın kanıtı olarak da yine kendi uydurduğu bu kuranı göstermesi, o 50 yaşındaki adamın, torunu yaşındaki bi sübyana göz koymasını haklı kılıyo öyle mi? İnsaf. 50 yaşındaki bi ihtiyarın, 14 yaşındaki bi sübyanla ilişkiye girmeyi hayal etmesi o insanı dünyanın en güzel insanı yapıyorsa, alemlere rahmet kılıyorsa ben almayım o en güzelliği. Sizi sizin vicdanınıza teslim edesim gelmiyo. 'Alan razı veren razı' da ne oluyo? Kız daha 14 yaşında? Neyi isteyip istemediği 1500 yıl öncesi arabistanında o kıza soruldu mu sizce? Kız o yaşta neyi istediğinde emin miydi? Emin olduğu için mi İfk'de gidip kölesi ile beraber oldu? 50 yaşındaki bi ihtiyarla ilişkiye girmek isteyip istemediği sorulmuş mudur 1500 yıl önce o sübyana? Hangi alan razı? Hangi verenin şehveti ile olmuş bu? Alemlere rahmetmiş. Kim diyor alemlere rahmet olduğunu? Kuran. Kuranı kim yazdı? Muhammed. Kimin yazdırdığını iddia ediyo Kuranı? sözümona allah'ın. Allah'ın var olduğunu kim iddia ediyo? Yine Muhammed. Kuranı yazan da Muhammed, Allah'ın var olduğunu iddia eden de Muhammed. Allah'tan emirler aldığını iddia eden de Muhammed. Ama başka kanıtı yok. Kendini Alemlere rahmet kılan da Muıhammed. 14 yaşındaki kızla ilişkiye giren de Muhammed. Her yol Muhammede çıkıyo. Bozacının şahidi şıracı diye bi atasözü var. Söz konusu Muhammed olunca bu atasözü tümden geçersiz oluyo. Allahın var olduğunu iddia edenin, kuranı yazanın Muhammed olduğu ve bunlar hakkındaki tek kaynağında Muhammedin ve onun yazdığı Kuranın olduğu düşünülürse bu atasözü şöyle değiştirilebilir 'Muhammedin şahidi kendisi'. İkinci bi şahidi bile yok ama alemlere rahmet. Niye? Çünkü kendisi, kendisinin öyle olduğunu söylüyo. İyi öyleyse, bende alemlere rahmetim. Çünkü bende bi allahtan emir alıyorum ve bana yazdırdığı kuranda da benim öyle olduğumu kendi bizzat şahsen bilakis sözlüyo. İnanmazsan git bana sor. Alemlere rahmetmiş. Ben 30 yaşındayım. 14 yaşındaki bi kıza göz koysam bu yaşta, Pedofili Hastasıyım diye Bakırköy'e yatırırlar tedavi için. Acaba onlara alemlere rahmet olduğumu söylesem beni affederler mi? Niye etmesinler? Muhammed'i 14 yaşındaki bi kızı eş olarak alması alemlere rahmet kılıyosa, beni de bakırköyden çıkarır galiba? Demek ki Pedofili'den hastanaye yatırılmamak ve ruh sağlığı bozuk damgası yememek için 50 yaşında olmak ve allahtan emirler aldığını iddia edip, kendini alemlere rahmet kılmak gerekiyo. Kızın babasını da ikna ettik mi tamam. Gerçi Hüseyin Üzmez kurtulamadı, olsun. Aaaaaa ama şansa bak yaaa, ben o kadar vicdansız değilim! Tüh!
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Ben sadece sorularıma cevap bekliyorum. Laf değil.
-
Adem ile havva ve Cübbeli Ahamet Hoca
Paleontolojide belirli kemikler bulunduğunda yapının büyük kısmını örnekleyebilirsin. Kulak kemiklerine bakarak kafatası yapısını çözebilirsin, kafatası elinde olmasada. Bilek kemiğine bakarak bacağın ve leğen kemiğinin nasıl olduğunu kestirebilirsin. Kuyruk kemiğine bakarak tüm omurgayı modelleyebilirsin. Parmak kemikleri bilek ve ön kol için mükemmel bilgiler verir. Hani siz 1500 yıl önce ölen birisinin sakalından kalan bi kılı öptüğünüzde çok uhrevi duygularla tümden doluyosunuz, bi kıl için namazlar niyazlar yapıyosunuz ya hani? Öyle düşün işte. Bi bedene ait bi kaç kemikle model resmini çizmek oldukça bilimseldir.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Sadece iki üç soru soracağım. Diyelim ki Ayşe 14 yaşındayken Muhammed'le evlendi. Öyle değil ama öyle olduğunu kabul edelim bi anlık. 50 yaşındaki bi adam, sizin 14 yaşındaki kızınıza göz koysa o adama ne tepki verirsiniz? Siz 50 yaşınıza geldiğinizde, neredeyse torununuz yaşındaki, 14 yaşındaki bi kıza göz koyar mısınız? 1500 yıl öncesi arapları düşünün. İnsanlar büyük oranda erken evlenirler. Hele islama göre zaten öyle. 15-17 yaşında erkek-kadın evlenir. 20 yaşına kadar bir çocuğu olsa. Kendisi 37 yaşındayken çocuğunu evlendirmiş olur. Kendi 40 yaşındayken, çocuğu 20 yaşındayken torunu doğar. Kendi 52 yaşına geldiğinde, torunu da 12-14 yaşlarında olur. Yani 50 küsür yaşlarındaki bi adam için 14 yaşındaki birisi torunu yaşındadır. Tekrarlıyorum. 50 küsür yaşlarında bi insan olsanız, 14 yaşındaki bi kıza göz koyar mısınız? 14 yaşındaki kızınızı, 50 küsür yaşındaki birisine everir misiniz? Ayşe'nin 9 yaşında olduğu gerçeğini görmezden gelip, 14 yaşında olduğunu düşünerek soruyorum. Yok 3 sene gerdeğe girmemişler de falan hikaye. 14 yaşındaki bi kıza göz koyulmuş mu, o kız alınmış mı? Bitti. 14 yaşındaki kızla evleniyor 50 küsür yaşındaki biri. 10 yıl sonra ölse, kız 24 yaşında olur. Muhammed öldüğünde Ayşe 20li yaşlarında. Orta yaşlı bile değil. Genç henüz. Gencecik yaşında dul bırakılmış. Hemde kuranda peygaberin karısının daha sonra kimseyle evlenememesi yasasıyla. Ayşe'nin gencecik yaşında kendi gibi genç biriyle birlikte yaşamaya hasret bırakılmış. Onu geride bırakan kişinin umrumda bile değil bu tabi. Vallayi siz ne derseniz deyin. Ayşe İfk'de yapacağını da yaptı. Ne yaptıysa da hakl. Onun yerinde kim olsa aynını yapardı. Diyelim ki Ayşe 14 yaşındaydı, yine farketmez. 14 yaşında kızcağız bu. 50 küsür yaşında birine veriliyo. Yine aynı şey. 3 yaşın aramızda lafı olmaz. Olan Ayşeye olmuş.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Biz biriyle ilişkiye gireceğimiz zaman, ilişkiye gireceğimiz kızı 'bunu allah emretti, ben peygamberim, benimle olursa cennete gidersin, boşanırsan cehenneme gidersin. Ha bi de benden sonra kimse seninle evlenemez o da allahın emri ama cennet senin ayağının altında, tepe tepe kullan' diyerek kandırmıyoz. İnsanların dini duygularını, onlarla ilişkiye girmek için sömürmüyoruz. Yaşı uygunsa, torunumuz yaşında değilse, nenemiz yaşında da değilse, duygusal bi çekim de varsa bi ilişki yaşıyoz. Sanki herkes aids, bi tek müslümanlar değil! Flört sıradanlaşacak tabi, ne olacağıdı ya? İnsanlar birbirlerini ilk defa gerdek gecesinde mi göreceğidi? Ya da dedemiz nenemiz yaşındaki insanlarla mı evlendirilecektik babamız o kimsenin nüfuzundan nemalanacak diye? Dikkat çekerim, Muhammed önce nüfuzundan yararlanmak için kendinde 25 yaş büyük, yani annesi yaşında bi kadınla Hatice ile evlenmiş. Sonra da Muhammed'in nüfuzundan yararlanmak isteyenler, ona torunu yaşındaki kızını vermiş. Brezilya dizileri gibi.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Anlaşılan o iftirayı Ayşe kendi kendine atmış Ayşe, dedesi yaşında bir adamla cinsel ilişkiye girdiğinde 9 yaşındadır. 17 yaşında bile olsa yine de Muhammed onun dedesi yaşındadır, evlilik çağında olup olmaması önemli değil. 17 yaşındaki kızınızı, babanız yaşındaki biriyle evlendirir misiniz? Vicdanınız bunu alır mı? 1500 yıl önce yaşayan biri olarak kızınıza fikrini sorar mısınız? Ayşe gönüllü olarak mı evlenmiştir yoksa Muhammed'in nüfuzundan edinmek isteyen babası Muhammed'e feda mı edilmiştir? Siz torununuz yaşındaki bi kızla evlenir misiniz? Gençliğini elinden alır mısınız? Hayatını elinden alır mısınız? Kuran gibi bi kitapla getirdiğiniz kurallarla, siz öldükten sonra o kızı genç yaşta kimseyle evlenemez halde bırakıp, bi de bunu allahın emri diye kabul ettirip, o kızın yaşamına haksızlık yapar mısınız? Yalnızlığa mahkum bırakır mısınız onu ömür boyunca? Hangi insanın vicdanı bunu alır? Ayşe gibi gencecik bi kızın yerinde düşündüğümde, dedem yaşında birini yıllardır çekmek zorunda kalsaydım, onun getirdiği kuralların onun keyfinden çıktığını bilseydim, o öldükten sonra kimsenin benimle evlenemeyeceği biçiminde kurallar getirdiğinin farkında olsaydım, değil İfk'de her fırsatta aldatırdım tabi. Bana bu kadar haksızlığı yapıyosa, kendi de bi haksızlık hakediyodur demek ki.
-
Kuran dan İspat! Hz.Aişe'nin 9 yaşında evlenmesi İMKANSIZDIR !
Ayşe 14 yaşında evlenmiş bile olsa, 14 yaşında bile olsa bi kızın dedesi yaşındaki bi adamla evlendirilmesinin ne kadar ahlaki olup olmadığını tartışmıyom bile. Kendi kızınızı dedesi yaşındaki biriyle evlendirirmiydiniz, düşünün yeter. Hem kadınlıkla kızlık farkı oyun oynayıp oynamamakla değil, kızlığının bozulup bozulmamasıyla, cinselliği yaşayıp yaşamamasıyla belli oluyo. Ayşe, İfk olayı sırasında onüç yaşını bırak, dokuz yaşında bile olsa, evli olduğu ve cinsel ilişkiye girdiği için kadındır, müminati midir illimünati midir nedir işte ondandır . Kelimelerin anlamlarını kendi istediğiniz gibi değiştirmeyin. Kadınlığın kızlığın neye göre olup olmadığı belli. Hangi kültürde ne zamandan beri kadınlık kızlık zarıyla değil de yaşla ilgili olmuş? 30 yaşındaki bi bayan, cinsel ilişki yaşamadıysa kızdır. 12-15 yaşındaki bi bayan cinsel ilişki yaşadıysa kadındır. Ayşe İfk olayı sırasında dedesi yaşında biriyle bikaç yıldır evli olan, dedesi yaşında birisiyle bikaç yıldır cinsel ilişki yaşayan, dedesi yaşında birinin bi kaç yıldır karısı durumunda bulunan 13 yaşında bi kadındır. Muhammed karısının yaşı 13 diye yola oyun oynamaya yollıcak da değildi heralde di mi? Yoksa kuran Ünsa dermiş de bilmem ne. Ünsa diyemez. Çünkü Ayşe ifk olayı sırasında evli bi kadındır. Yaşı 9 olsa da öyle, 5 olsa da öyle, 13 olsa da öyle. İfk sırasında Ayşe 13 yaşında.
-
Adem ile havva ve Cübbeli Ahamet Hoca
Hiç önemli değil Sarıgöl, bişeyler öğretebildimse ne mutlu. Evrimin gerçek olduğunu bilebilenlerin yaklaşım tarzlarını eleştirmeden önce kendi yaklaşım tarzınızı gözden geçirmelisiniz. H.Y. ile C.T. ile olmuyo bu iş. Mesajı Kopyala yapıştırla alıntılara boğup, üzerini anlayamadığımız cümlelerle kelimelerle süslemekle de olmuyo. Evrim canlılığın nasıl geliştiğini bilimsel olarak yansıtan tek gerçeklik. Evrim Kuramı da bu gerçekliği anlamaya çalışan tek kuram. Yaşamın kaynağını, nasıl geliştiğini anlamak için başka bi bilimsel bakış ya da kuram yok. Yaratılışçılık bilim camiasında ne bi kuram olarak ne bi gerçeklik olarak en tozlu unutulmuş rafda bile yer almaz. Ciddiye de alınmaz. Ciddiye alanlar sadece H.Y. ve C.T. gibi islam misyonerleridir ve onlar da akademik kimliğe sahip olsalar da bilimsel kimliğe sahip değillerdir. Bi insan yaşamın ne olduğunu anlamak için iki şeyden birine sarılır. Bunlar ya bilimdir, ya inanç. Dine inanabilirsin ama bilimin senin inancını desteklediğini iddia ettiğinde iş artık ciddiyetini kaybeder. Ben kanıtlanabilir şeyleri yani bilimi kabul ediyorum. Bilimin kabul ettiği tek gerçeklik ve onun kuramı olanı kabul ediyorum. Siz inancın ne dediğini kabul ediyosunuz. O yüzden burada tartıştığımız şey bilime karşı bilim değil. İnanca karşı inanç değil. Bilime karşı inançı tartışıyoruz burada. Senin sundukların bilimsel değil, sadece din, inanç. Benim sunduklarım da inanç değil, sadece bilim ve gerçeklik. Söylediklerinizin bilimsel olduklarını boşuna iddia etmeyin. Kendi içinde tutarlı bile değil alıntı yaptığınız yazılar. Bende size dinsiz bi yaşam [istediğim gibi] temenni ederim.
-
Adem ile havva ve Cübbeli Ahamet Hoca
Yazmak istediklerinizi her zamanki gibi başkalarından alıntılarsanız tutarsız olsalar da en azından daha kolay anlarım. Şu yazdığınızdan hiçbişey anlamadım vallayi. 'Alak' kelimesini aramak absürd değil. Daha çok alıntı yaptığında daha çok inandırıcı olmazsın. Daha çok bilimsel de olmazsın. Sadece daha çok alıntı yapmış ve yanlış bildiğin şeyi unutturmaya çalışmış olursun. Elbette 'Alak' kelimesinin karşılığını arıcam, çünkü o ayette embryodan söz edildiğini iddia ediyosun. Embryonun karşılığına bakıyom. Ne göreyim? Meğer karşılığı Alak değilmiş. Hatta karşılığı Sülük bile değilmiş. Aaa aaa havada asılı duran şey demek bile değilmiş Embryonun karşılığı! Neymiş? İnsan yavrusunun belirli bi aşamasına verilen bilimsel bi ad. Kökeni de latinceymiş. Alak neymiş? 1500 yıl önce bi bedevinin eskilerden duyup söylediği lafmış sadece. Kuzenime söylesem kuranın karnındaki çocuğu sülüğe benzettiğini, iğrenirdi sanırım. Iyy ne kötü ya. 'Şanş' diye bi kelime yok. Hem olasılık ile rastlantı aynı şey değil. Ayrıca evrimde rastlantı yok. Evrimciler Embryoyu rastlantı olarak değerlendirmez. Hem olasılık ile rastlantı aynı şey değil. Ayrıca evrimde rastlantı yok. Maddenin bilinçli olması ile konunun ne alakası var? Bilinç ile ilgili yazdıklarım bilimsel. En kısa zamanda bi nöroloğa başvurabilirsin mesela bilgi almak için. Birisi konuyu dalgaya vurduğunda, konuyla ilgili bişey bilmediğini düşünürüm hep. Ha bunu ilgili ilgisiz alıntı yapanlar hakkında da düşünürüm. Bilinç yitimi ile yemek yeme, elini ateşe tutma, tad alma duyusu arasında alaka yok. Hafıza Semantik ve Epizodik hafızadan oluşur. Epizodik hafıza anıları yer ve zamana göre saklar. Semantik ise yetenekleri saklar. Hafıza kaybı denilen olay Epizodik Hafızadaki hasardır. Semantik Hafızaya bişey olmadıkça rahat rahat yemek yersiniz, ölürsünüz, elinizi ateşe tutarsınız ya da tutmazsınız. Acı biberin tadını da alırsınız. Hafıza kayıplarında da Semantik Hafızaya bişey olmaz. Daha çekici sorular sormayı dener misiniz? Kuranda tek bi bilimsel bilgi kırıntısı yoktur. Şeksiz mi çeksiz mi bilmem ben ama bilime bakınca geçersiz olduğu belli. Kuran 1500 yıl önceki eskilerin uydurmalarıdır. Aaaa Kuran kendi gibi düşünmeyenler için bunu derdi di mi? Bak sen aynı kefeye kendi düşmüş şimdi. Kuran bilimsel olsaydı evrimin gerçek olduğunu söylerdi. Dağların çivi gibi yerleri sabitlemek için çakılmadığını da söylerdi. Embryonun sülükle alakasız olduğunu söylerdi. Embryonun havada asılı durmadığını, biyolojik bi sıvının içinde yüzdüğünü söylerdi [doğum yapan her kadın bunu bilir]. İnsanın çamurdan mı sudan mı topraktan mı kendisinden mi yoktan mı var edildiği konusunda bi karara varırdı. Ademi ensest ilişkiye zorlamak yerine başka çiftler yaratabilirdi. Muhammed 9 yaşındaki kızla evlenebilsin diye ilahi emirler yağdırmazdı. Kadın ile erkeğin eşit olduklarını söylerdi. Dahası eğer tanrısal olsaydı kutsal olurdu, muhammedin keyfine göre ayet göndermezdi.
-
Cemaatin sansürcüsü "Zaman" Gazetesi ...
Dinci ve Irkçı kesimlerden demokrasi bekleyemezsiniz. Demokrasi onlar için araçtır. Bugün Kürtçüler ve İslamcılar demokrasiyi araç olarak kullanırlar ve yaptıkları her işi demokrasi adıyla yaparlar ama hepsi de demokratik olmayan şeylerdir. Zaten Dincilikten ve Irkçılıktan demokrasi bekleyemezsiniz.
-
Tanrı'ya neden inanılmaz, neden inanılır?
Matematikten sözetmiyoz. Matematiğe bakarsan, hedefe sıktığın kurşunun hiçbi zaman hedefine ulaşmaması lazım. Kurşun ne kadar hızlı giderse gitsin, hedefle arasındaki mesafe her zaman için ikiye bölünebilir. Aynı şekilde mutlak soğukluğun altına inmekde matematiksel olarak mümkün. -273.15'ten 1i her zaman çıkarabilirsin di mi? Ama maddeyi bundan daha fazla soğutamazsın. Yine sıcaklığa +1 sıcaklık ekleyebilirsin ama o ısının kaynağının verebilceğinden daha fazlasını veremezsin. Matematikte herşey mümkün olabilir ama fizikte biraz işler farklı. Şimdi canlılığın oluşabileceği olasılıkları sıralarken 1in yanında kaç tane sıfırın olduğunun hiçbi önemi yok. O olasılık, bu canlı doğasının ortaya çıkması için gerekli olan olasılık ama diğer olasılıklar meydana geldiğinde hangi başka yaşam koşulunun oluşacağını bilmiyoruz. Belki o olasılıklardan ilk ortaya çıkanı, bizi var eden yaşam koşullarını dayatan olasılıktı ve önce gerçekleşen olasılıklar böyle başarılı değildi. Eğer bizi ortaya çıkaran olasılıktan önce diğer bir başka olasılık başarılı olsaydı çok farklı yaşam doğası ortaya çıkacaktı. Belki ortalıkta Na'vi'lerin dolaştığı bi dünyada yaşıyo olacaktık ve ben de Neytiri'ye aşık olacaktım. Tsu-tey'le kapışır mıydım bilmiyorum ama saçlarımı çok seveceğimden eminim. Toruk Macto bile olabilirdim devlet baba bana fırsat verirse. Yani diğer olasılıkların yaşamı doğurmayacağını nereden biliyorsun? Biz bu doğanın parçası olduğumuz için 'yaşam' dediğimizde sadece bu formu algılıyoruz ve o olasılıkları o yüzden küçümsüyorsunuz. 1 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşan sayının tümünden 1i olasılığı, sadece bizim yaşadığımız doğanın ortaya çıkabileceği yaşam olasılığı. Diğer olasılıkların başka bi yaşam biçimini ortaya çıkarmayacağını iddia edemezsiniz. Ya da o olasılıklardan kaç tanesinin evrende ortaya çıkmış ve başarısız olduğunu bilemezsiniz. 'Demek ki tüm olasılıklar gerçekleşmiş ve hepsi başarısız olmuş' derseniz haksızsınız. Çünkü demek ki hiçbiri işe yaramadıysa, olabilecek olasılıklardan bizim işimize yarayacak olanı nedense en sona kalmış olsa bile sonuçta sıra ona gelmiş ve gerçekleşmiş. Olasılığın kaçta kaç olduğu önemli değil, sıra ona gelmiş mi gelmiş. Gerçekleşmiş mi gerçekleşmiş. Bitti. Eğer 1 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşan olasılıklardan en az yarısı yine de bi yaşam formuna neden olabiliyosa yine farketmez, demek ki bizim işimize yarayacak olan olasılık ilk önce ortaya çıkmış ve bunu da değerlendirmiş! Diğerlerinin ortaya çıkma fırsatı olamamış. Bu yüzden o matematiksel olasılıkların hiçbir değeri, hiçbir önemi yok. Ha ama bi matematikçi ya da fizikçi çıkar ve 'yaşamın ortaya çıkması 1 sayısının yanına 123 tane sıfır gelmesiyle oluşan sayının tümünde sıfırdır' derse o zaman iş değişir. Sonuçta 1 sayısının yanına değil 123 tane, 123456789 tane sıfır koysanız ve bizim yaşam formumuzun ortaya çıkması için 0,5 olasılık da verseniz yine hiç farketmez. Yine bi şekil ya da başka bi yaşam ortaya çıkardı. Unutmuşsunuzdur diye söylüyorum, olasılık hesabı evrim kuramını güçlendiren bi hesaplamadır. Tüm evrimciler bunu göz önünde bulundururlar zaten. Sizin evrimi çürütüyo diye kullandığınız şeylerle, evrimin varlığını kabul eden bilim adamları evrimi ortaya koyuyorlar. Sizinki televizyonun prizini fişten çıkarıp 'bakın bu televizyonun prizi var ama çıkardığınızda televizyon kapanıyo. Fişten de bişey akmıyo. Demek ki televizyon elektrikle çalışmıyo' demek gibi oluyo. Evrimin kullandıklarını, kanıtlarını alıp sonra da 'Evrim yok' diyorsunuz. Espri yapıyosunuz böyle sık sık, güzel oluyo. Kanıt istiyosanız bilime ve evrime, gidip bilim kitapları okuyun, H.Y. ve C.T. değil. Sen islamiyeti öğrenmek için gidip İncil mi okuyosun? Hayır, kuran okuyosun di mi? Evrimi de gidip kitabından okuyun, misyonerlerden değil.
-
Adem ile havva ve Cübbeli Ahamet Hoca
Karar verin, sudan mı yaratıldık yoksa topraktan mı? yoksa sudan sebeplerden mi? Hem gidip arapça sözcükleri tıbbi terimlerle alakası olup olmadan karşılamak çok ilginç. Embryo'nun arapça karşılığına baktım (جنين, حالة جنينية, جرثومة) İslami siteler hariç hiçbi yerde de embryo'nun karşılığı olarak 'alak' kelimesini vermiyo. Bazı sitelerde 'asılı duran şey' demekmiş de 'alak', neymiş, bebek anne karnında asılı duruyomuş! yersen. Sonra 'alak' kan pıhtısı demekmiş, insanın ilk aşamaları kan pıhtısına benzermiş aman aman. Ha bi de sülük demekmiş de, insan anne karnında sülük gibi kandan beslenirmiş, ondan 'alak' demiş, vah ki ne vah! Benzetmedeki sanata bak. Koskoca allah, insanı sülüğe benzetiyo. Sülüğün beslenmesi ile ceninin beslenmesi arasındaki farkı lise öğrencisi bile bilir. Hem allah madem o kadar bilimsel, her zaman diyosunuz, neden açıkça bilimsel tabir kullanmadı? O zaman hiç şüphe etmezdik di mi? 1500 yıl sonra insanların o aşamalara ne ad vereceğini bilemedi mi? Yoksa muhammed, o dönemlerde araplar doğumu nasıl anlıyorlardıysa onu mu yeniden pişirip sundu? Hala uçak canlı mıdır, biri mi yapmıştır diyor arkadaş. Canlı olsaydı, uçak da evrim geçirirdi canınızı sıkmayın lütfen. Evrimde rastlantı tesadüf yoktur diyoruz, hala insan tesadüfle olmamıştır diyosunuz. Bizde tesadüfle olmadı diyoruz zaten. Olasılık tesadüf demek değil. Hepsini bırak, çamurdan yaratılmıştir diyosun. Çamurdan! Buna gerçekten inanıyomusunuz, bi oturup düşünelim üzerine. Çamur? Sonra da o çamur, bilinç kazandı he mi? Bilinç evrimin kanıtı, yaratılışın değil. Çünkü tüm canlıları incelersen, bilincin sadece insanda olmadığını ama en gelişmişinin insanda bulunduğunu görürsün. Bilinç en son evrilen yapı olduğu için çok zayıftır ve eter koklarsan önce onu kaybedersin. Bilinçsizce çırpınırsın, bunlar da bilinçten önce evrilen, bilince göre de daha kuvvetli olan motor reflekslerdir çünkü. En sonunda eter ona da etki eder ve onu da kaybedersin. Sonunda da sadece yaşamsal faaliyetlerin sürer, kalbin çarpmaya devam eder, nefes alışı verişin devam eder. Çünkü eter onlara etki edecek kadar güçlü değil ve yaşamsal aktiviteler ilk evrilen en güçlü aktivitelerdir. yeterli dozda morfin verirsen, onları da kaybedersin. Bilinç öyle ruhla falan ilgili bişey değil. Öyle olsa kaza yapan birisi bilincini yitirmezdi. Ruh zarar mı görüyo kaza yapınca da bilinç kayboluyo. Hafıza kaybı denilen şey ruh diye bişeyin olmadığının en basit kanıtı. Muhammed'in yazdıkları öyle yüzlerce yıl sonra anlaşılmış şeylerde değil. Onun söyledikleriyle bilimin söyledikleri arasında çok fark var. Muhammedin söyledikleri bilimsel olsaydı, bilim onlar destekleseydi, Muhammed yeryüzündeki ilk evrimcilerden sayılırdı.
-
"GÜLER ZERE ÖLÜRSE TÜRKİYE EKSİK KALIR"
Söz konusu yaşam olunca yaşayan hiçbi canlı ötekinden daha az önemli değil. Kafamızdan dinler uydurup kendimiz doğanın hakimi tanrının da halifesi kıldık diye kaplumbağadan çamdan çimden daha önemli değiliz.
-
Bilimsel Olarak Kadınlar Ne İster?
Kadınlar bişey ister de ben söyleyemem.