erkeğin kulağındaki küpeye
 
	kadının saçının teline
 
	çocuğun giydiği giysinin rengine
 
	sanatçının söylediği türküye
 
	üzerine otel dikilecek
 
	toprağın yetiştirdiği bitkiye
 
	sokakta yanından geçtiği köpeğe
 
	birbirine sarılmış iki sevgiliye
 
	sevgiye!
 
	düşman bunlar...
 
	 
 
	ne tahammüleri var
 
	ne duramıyorlar saldırmadan
 
	hiç sevilmemişler
 
	ne anneleri
 
	ne babaları tarafından
 
	öyle kin dolu
 
	öyle nefretle bakıyorlar ki
 
	insanlara
 
	kimse eğlenmesin
 
	mutlu olmasın kimse diye
 
	kimse okumasın bir romanı
 
	umuda kapılmasın
 
	kimse dinlerken bir şarkıyı
 
	özlemesin sevdiğini hatırlayınca
 
	öpüşmek kimsenin aklına gelmesin
 
	sarılmak mı?
 
	taşlansın görüldüğü yerde!
 
	dokunmasın erkek kadına
 
	kadın erkeğin on adım ardında
 
	sevişmeden yapılsın çocuklar
 
	o çocuklar siyah giysin!
 
	bilmesinler renki dünyayı...
 
	 
 
	günaha da onlar karar veriyor
 
	sevaba da...
 
	onlar tutmuş cennetin kapısını
 
	istediklerini alıyorlar içeri
 
	istemediklerinin
 
	parasına bakıyorlar...
 
	parası yoksa
 
	devreye giriyor şükür müessesi
 
	bu dünyada olmadı kısmet
 
	diğer tarafta yaşadınız
 
	ses çıkarmayın yeter ki!
 
	 
 
	onların dediği gibi yaşayın
 
	onların istediği olsun
 
	onlar mı?
 
	imtihanları zenginlikleri!
 
	nasıl zor bilseniz
 
	şükredersiniz fakirliğe
 
	sizin için feda etmişler kendilerini
 
	sırça köşklerde uyanıp
 
	son model arabalarda gezip
 
	yiyip içmek dilediğin gibi
 
	öyle zor ki...
 
	 
 
	haftada bir cuma günü
 
	karışmak aranıza
 
	yılda bir paraya kıyıp
 
	gidip arınmak hacda
 
	iki de kurban kesip
 
	dağıtmak fukaraya
 
	şeyhinden icazet alıp
 
	sarkmak karıya kıza
 
	hatta daha tüyü bitmemiş oğlanlara
 
	öyle zor ki...
 
	 
 
	bu yüzden sevmiyorlar insanı
 
	ne ağacı ne hayvanı
 
	hele ki sanatçıyı
 
	taşlatsalar
 
	nasıl rahatlayacaklar
 
	sevmiyorlar gülümsemeyi
 
	ne de renkleri
 
	bu yüzden deliriyorlar
 
	nerede elele tutuşmuş sevgili görseler
 
	hele bir de öpüşseler
 
	çekip vuracaklar oracıkta
 
	çünkü kimse sevmemiş onları
 
	kimse siyahtan başka renk göstermemiş
 
	hiçbirini sevmemiş annesi
 
	dizine yatırıp
 
	hiçbirini
 
	korkutmadan
 
	inandırmamış Allah'a
 
	hiçbiri
 
	saçlarının arasında
 
	hissetmemiş şefkatli dokunuşları
 
	bu yüzden nefret ediyorlar
 
	herkesden
 
	bu yüzden
 
	çok görüyorlar
 
	kendi yaşayamadıklarını
 
	başkalarının yaşamasını...