Varsayım ve İnançlara Dayalı Düşünceler Üzerine -4-
***
Tanrıya inanmayanlar, tanrıcı iddiaların geçersiz olduğunu gösterdiğinde genellikle tanrının var olmadığını ispatlamaya çalıştıkları söylenir. Aslında yaptıkları tek şey hatalı akıl yürütmeyi açığa vurarak entelektüel dürüstlüğü sergilemek ve özendirmektir.
Bazı insanların iddiaları çürütüldüğü zaman bunu hoş karşılamadıklarını ve hatalı olduklarını kabul etmektense tartışmayı ilgisiz argümanlarla başka bir yere çekmeye çalışarak söz dalaşına girdiklerini görürsünüz. Ancak bir tanrının varlığına dair iddiaları çürütmek, öne sürülen geçersiz varsayımlarla tanrının varlığının kanıtlanamayacağını, kesin bir hükme bağlayamayacaklarını göstermektir.
İlahi varlıkları tanımlama aşaması problemlerin başladığı yerdir. Bir tanrıyı tanımladığınız anda niye onu o şekilde tanımladığınızı, ona atfettiğiniz her özellik için ayrı ayrı izah etmeniz gereklidir. Tanrı’ya atfettikleri özellikleri meşru bir şekilde açıklayamayacağının farkında olan insanlar, bu tanımlamaları yapmaktan kaçınırlar. Ancak belli özelliklere sahip olan bir tanrı tanımı olmadan inanılacak bir şey de yok demektir. Ve bu da var olduğunu iddia ettikleri tanrıyı tanımlaması istenen insanların tökezledikleri yerdir.
İlahi varlığa dair tanımlar daha net ve detaylı oldukça meşru bir şekilde kanıtlanması gerekenler de artar. Kurulan mantıktaki hatalar daha bariz olarak ortaya çıkar ve bunları çürütmek kolaylaşır. Diğer taraftan tanımlar anlaşılmaz, karmaşıklaştıkça var olduğu iddia edilen ilahi varlığın herhangi bir ilintisi, önemi kalmaz. Yine de, ironik bir şekilde birçok insanın yaptığı tanrı tanımı mantıksal olarak desteklenemediği gibi kanıtlarla da ispatlanamamaktadır.
Örneğin; “Tanrı fiziksel değildir” dediğiniz zaman, bir varlığın ölçülemeyeceği, sınanamayacağı, hatta prensipte bile algılanamayacağını söylüyorsunuz demektir. Yani aslında elimizde üstünde konuşulacak hiçbir şeyimiz yok demektir ..
İnsanlar fiziksel olmayan gözle görülmeyen metafizik varlıkların var olduğunu iddia ederken, gözle görülemeyen başka şeylerden örnek verirler, -rüzgar ya da hisler gibi- Ancak buradaki sorun, bu şeylerin de fiziksel dünyada etkileri olmasıdır. Hislerin vücuttaki fiziksel etkilerini gözlemleyebiliyoruz. Benzer şekilde rüzgarı görmesek de ölçebiliyoruz, hissedebiliyoruz ve fırtına olduğu zaman yol açtığı zararı gözlemleyebiliyoruz. Hatta bu tür etkileri elektriğe dönüştürmek için kullanıyoruz.
Buna karşın, fiziksel özelliklere sahip olmamanın ne anlama geldiği bile net değildir. Eğer bir varlığın bilinenden değişik bir fiziksel varlığa sahip olduğunu ve insanlar tarafından fark edilmesinin imkansız olduğunu söyleseniz bile, bu sefer sizin bunu nasıl bile bildiğinizi izah etmeniz gereklidir.
Birçok insan belli tanrıların varlığının gösterilebileceğini, güçlerinin fiziksel sonuçlara sebep olduğunu ve bu fiziksel olayların kanıt yerine geçtiğini iddia eder. Ancak bizim anlayışımızın çok ötesinde ve olağanüstü gibi görünen bir olaya şahit olsak bile, bu herhangi bir şekilde “ilahi bir gücün” olduğuna kanıt olamaz. En fazla doğası bilinmeyen ve enerjisi tanımlanamayan bir güce, zekaya ve/veya teknolojiye işaret edebilir.
***