Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Sen ulasamadigim!
Kavusamadigimsin....
Sen olsaydin benimle,biliyorum...
Sinirsiz olacakti yasadigim,
Ve yasayacaklarim...
Oysa ki; sen gec kalinmisligimsin simdi,ulasamadigim,kavusamadigimsin...
Sen bitmeyen bir umutken bende....
Simdi,
Sadece hic gerceklesmeyecek bir hayalsin!
05.09.2007, Elifce..
artı ve eksının,
bulusabılme arzusuyla
yukselen haykırıslarını,
tasıyoruz
gozlerımızın sessız cıglıgında..
ben farkındayım huzun ıle fazlalıgımın
sense hala ovgusunde eksıklıklerının
oysa ne guzellıkler olurdu
aynı ıpın uzerınde
yurumeyı becerebılseydık
fakat ne ben durmayı
ne de sen kosmayı sevıyorsun
ve zaman gectıkce açıyor
iplerın arasındakı mesafeyı...
22 ekim 2001
yazmaya baslamadan evvel bir onceki tarihe bir göz attım.Aradan sadece 22 gun geçmiş ..bana sankı aylar gecmıs gıbı geldı
zaman gecmek bılmıyor havalarda epey sogudu..ellerım buz gıbı..usuyorum.. kalorıferı daha yakmadılar.İçimde yıne bır sıkıntı var..ne yapsam tatmın olmuyorum icimden bır ıs yapmak gelmıyor..bıraz evvel elımdekı kıtabı komple okudum soluksuz..adı:(degısen bır sey yok) aynen benım yasantıma uygun bır baslık! nıye ınsanlar hep sıkıntılı uzuntulu zamanlarında yazma
Yoksa bahanelerle kacmak mi?
Yalanlarla kapli maskeler altinda,aciya gülebilmek mi?
Daha zor...
Yoksa,
Mutluyken,mutsuzluga dönüsen hayat mi?
Yada yasamda herseye hazirlikli olmak mi?
Yoksa saf,aptal bir yasam icinde büyük hayalkirikliklari icinde yasayabilmekmi?
Galiba hayatin kendisi zor ve acimasiz...
Ozaman nerde bu hayatin iyi ve yasanir tarafi?....
04.10.2007 Elifce
SESSİZ GEMİ
Artık demir alma günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Bîçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.
Bir çok giden
“Değer mi” diyordu “O göz yaşlarına…”
Oysa ki insanı insan yapan o iki damla yaş değilse nedir?
İnsandan çok kime lazım gelir yanaklardan süzülen o iki damla ?
Hangi söz anlatabilir ki o iki damlanın anlatabildiklerini?
Sevinirsin ağlarsın, üzülürsün ağlarsın…
Kavuşursun ağlarsın, ayrılırsın ağlarsın…
Seversin ağlarsın, kızarsın ağlarsın…
Daha doğarken ağlarsın arkadaş... Daha doğarken…
Var mı bundan ötesi?
Hangisi daha gerçekçidir sahtesinin,
Ağlamanın mı, gülmenin mi?
Gülerke
İznim bitti dolayısı ile tatilde...Dün iş başı yaptım rutin hayata tekrar merhaba kaldığımız yerden devam...
İznimin son 10 gününü evde geçirdim asıl tatil o zaman yaptım ev hanımı olmak büyük lüks,maalesef çalıştığımız için bunun farkında değiliz...
Ev hanımlarının "bütün gün evde iş yapmaktan canım çıkıyor" sözlerinin aslında bir yalandan ve kendini işe yarar gösterme dürtüsünden ibaret olduğunu keşfettim..
Düşünsenize sizin her akşam iki-üç saate sığdırmaya çalıştığınız tüm işleri ev han
Uzanan ellerime kavusamiyorsun...
Susarken bu kadar cok güvene;
SIKI SIKI saramiyorsun...
Beklerken yaslanacak bir omuz;
Ortadan kayboluyorsun...
Hayatla barisikken bu gözler;
Sen onu hic düsünmeden öldürüyorsun....!
06.05.2007 elifce
DOĞUM GÜNÜ
Tek başıma dört duvar
Sanki mevsim hep bana sonbahar
O duvarlarda seninle mutlu mesut
Günlerin resmi var.
Resimlerin hep güleç
Üzgün olan bir tane var,
Haydi seç.
Senin aldığın çerçevenin
İçinde mutsuzum yalnızım.
Bugün bir başka yüreğim yanıyor,
Kendimden önce merak ediyor soruyorum.
Başka ellerde belki de mutlusun
Bense seninle gittiğin yerde duruyorum.
Bugün senin doğum günündü,
Ömrüm yıllara bölündü
Ruhumu teninle boyadım,
Evimdir kokunla y
İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet bütün mahkumları serbest bıraktırmıştı. Fakat bu mahkumların içinden iki papaz zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Papazlar Bizans imparatorunun halka yaptığı zulüm ve işkence karşısında ona adalet tavsiye ettikleri için hapse atılmışlardı. Onlar da bir daha hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdi. Durum Fatih'e bildirildi. O, asker göndererek, papazları huzuruna davet etti. Papazlar hapisten niçin çıkmak istemediklerini Fati
Bir gün susmayı öğrendim.
Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım. Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı. Babam aksamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır onun gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da, hadi odana git, derdi. Yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla. Onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi d
Sevgi üzerine
Bugüne kadar sevgi üzerine çok şey söylendi.Ama herkesin bu sihirli sözcüğün içini doldurduğu anlam çok başka.Bana göre sevgi iki insan arasında gelişen uzun soluklu bir duygu.Birlikte yola çıkan iki insanın birbirine verdiği destek ,çıktıkları yolda başlarına gelebilecek güzelliklere ve zorluklara birlikte göğüs gerebilme becerisi.Diğeri yorulduğunda elinden tutup yola devam edebilmesini sağlamak,terini silmek ve "bittim artık götüremeyeceğim "dediğinde omuz vermek gere
Sana Şair İsmet Özel’in yıllardır ruhumun en saf halinde sakladığım bu dizesiyle seslenmek istedim…
Ali;
Bir saattir sana bakıyorum…
Önümden haberler geçiyor..
Fotoğraflar.. Anayasa tartışmaları, siyasilerin ağır demeçleri. Ekonomi..
“Dolar yine düştü…”
“Parite…”
Bir türlü geçemiyorum seni… Önümdeki bilgisayar kararıyor, bulanıyor ve yine sen…
Siyah çerçeveli küçük bir fotoğraf karesinden öylece bakıyorsun…
Bitlis'te Bölükyazı kırsalında arama tarama yaparken Jandarma Er A
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..
Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter..
Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter..
Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğ
Ya Râb Belâyı Aşk İle Kıl Aşina Beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni
Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni
Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni
Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni
Ya râb belayı aşk ile
Sana gelmeliyim
geçip ayrılığın gül bahçesinden
ateş kesilmeli damarlarımdaki kan
gecenin en koyu karanlığında gelmeliyim sana
göz gözü görmemeli
dilimde şiirlerim olmalı bir de
yüreğim papatya dolu kırlar
öyle gelmeliyim sana..
Avuçlarımda umut dolu yarınlarla gelmeliyim sana
başımda temmuz akşamları
sonra bir yıldız kaymalı
yüreğimin kuytu bir köşesinden
bakılmaya doyum olmayan gözlerin olmalı bir de
dolunay olmalı yüzün
öyle gelmeliyim sana..
Hasretin dağ gibi oturmalı yü
seninle hiç İstanbul'da olamadık
göremedi İstanbul ikimizi...
ne Emirgânda bir semaver tüketebildik
ne Aşîyanda hüzün
bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti
ne Çamlıca kısmet oldu ne Piyer Loti
hiç bir vapur taşımadı bizi Marmara'da
bir güvertede seni
liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim
ellerini avuçlarımda tutup ta içimi dökemedim...
şöyle bir elimi atıpta omzuna
kolun belimde
yürüyemedim seninle Beyoğlu'nda
bir sinema ya da tiyatro koltuğunda
parmak