Zi (XYxy) Nedir?
Zi' in ne oldugunu ve nasil olusturuldugunu size izah etmek istiyorum.
Birincisi, Zi; evrensel pragmatikler olarak; kullanimbilimin-Pragmatics- sembolleridir.XY birlikteliginin yazilisi, Zi; okunusu (Zay) dir.
Dogal dusuncenin; ne oldugunu, sinirlarini, ctetolojik koken ve temelini; Quiddity temelinde; nasil yapilandigini ve nasil isleyise sunuldugunu anlatan sembollerdir.
Bu sembolleri; bu anlamda algilamak icin; dilin noktasal yapi ve isleyisi degilde; konuya c
Hangi anlam ve icerikte hangi neden ile olursa olsun; bir hareketin nicelik ve niteliginin kucumsenmeyecek, umursanmayacak v.s. duzeye gelisinin bir nedeni vardir.
Basta yonetenlerin ve her turlu yoneticinin kendi duzen sistem ve kurumlarinca ve kendi soylemlerince topluma dayattigi her turlu etik politik ideolojik inancsal dogrunun niteligine karsi direnebilmek; genelde ve dogal olarak ilk etapta, o dogrunun tam karsisinda olan ya da o dogrudan kendince direk etkilenen nitelik eliyle gelir.
Bu baslikta sizlere bir ozet gecmek istiyorum.
Once sitemizin okur yazar kitlesi Adina, bir serzenisimi ve uzuntumu belirteyim.
Ulke nerdeyse iki aydir bir yangin yeri.
Gun gecmiyorki, hergun bir asker ya da polis sehit olmasin ya da bir sivil asker ve de polis kursunu ile devletin her turlu teroru ile katledilmesin, evler, koyler bombalanmasin.
Boyle oldugu halde, uzuntum sitemiz okur yazar kitlesinin "uc maymun" u oynamasi.
Aslinda her bir kisi kendi vicdanindan algisindan,
Yukaridaki basliktaki, tirnak icindeki cumle, ilk okuyusta, okuyana ne kadar "garip/anlasmsiz/sacma" v.s. geliyor degil mi?
Sonucta ilk akla gelen soru "nasil terorizme karsi olman terrorist olur?" sorusu.
Cunku terrorist, anlam ve algi olarak teroru uygulayanin kendisidir, dolayisi ile karsi gelenin de dogalolarak "terror karsiti" olmasi degil.
Maalesef basta vahsi kapitalizmin, yarattigi vahsi fiili durumda hic de oyle olmuyor.
Cunku elindeki her turlu gucu, devleti,hukumeti,
Wikipedia'dan tercumedir.
Turkiye Halkinin Genetik Tarihi;
Nufus genetiginde, bugunku modern Turkiye nufusunun, diger Turki Halklardan mi veya Anadolunun yerli halkinin orta cagda KULTURU ASIMILIYE OLMUS kesiminden mi geldigi uzerinde tartismalar vardir.
Orta asya genetiginin, bugunku modern Turkiye halkina sagladigi katki/etki ye bir cok yerde karsi cikilmistir.
Sonuc olarak cesitli calismalar gostermistir ki; tarihi olarak islam oncesi ve Anadolunun yerli gruplari bugunku moder
Gercek ve ondan turetilen her turlu kavram, insanoglu soyutlamasinin felsefi dil ve bilimsel temelde uzerinde asirlardir tartistigi yasam ve iliskide de duzen ve sistemde de her turlu kurum ve kurumlasma da her turlu yonlendirim ve yaptirimda da her turlu veri, deger tabunun temelini vermede de insanoglunun vazgecemedigi ve her seyi onun ile noktaliyarak kendini rahat ettirdigi bir kavramdir.
Cesitleri hem konusal hem de konunun kendi bunyesinde cesitlidir.
Metafizik gerceklik, varliksal
Herhangi bir seyin, hic birsey, hersey ya da sey olarak varliginin determinist ve indirgemeci monist her turlu "ilk, tek, mutlak, baslangic, sonsuz" v.s. temelli zamansal ideolojik ve inancsal algisi hem bilimsel degildir, cunku gozlemi yoktur. Hem de kendi bunyesinde zamansal paradoks tasir.
Bunun ilk nedeni insanoglunun yapilandirdigiginin zaten yapisinin paradoks tasimasindan kaynaklanir.
Orneklemek gerekirse;
Varlik-var/yok
Hak- Hakli/haksiz
Inanc-inancli/inancsiz
Kisaca
Aslinda bir insanoglu turu birinin her turlu yasam ve iliskisinde baska insanoglu birleri tarafindan degerlendirirken, en buyuk sorun onun; dogal/fenomenal zihniyette bir nicelik olarak degerlendirilmesidir.
Soruna deginmeden once bir ornek verelim. Diyelim A universitesinde okuyorsunuz.
B sahsi diyelim C ideolojik inancsal dogrusuna kendini baglamis durumda. Cunku bu B sahsina gore en "guzeli/iyisi/olmasi gerekeni v.s." C ideolojisi ve B sahsi bunakendisini inandirmis ve bunun duzen/sis
Tarihi ve etik geleneklerimize bakildiginda, bir suru deyim/soylev ve atasozunun aslinda ne kadar yanlis bir bilincalti algisi ve otomatiklesmis dusunce ve davranis turettigini herhalde en iyi son zamanlarda diktator ve onun bu akilci sinirli algisi ve soylemi/yaptiklari ortaya koymustur.
Buradaki en buyuk sorun, aklin IKILI VE HER BIRI BIRIBIRINE KARSIT ALGININ "EGER BIRI DEGILSE, MUTLAKA OTESI" ALGISININ GETIRDIGI YANLISTIR.
Bir kac ornek verelim.
AKP-CEMAAT CEKISMESI- Eger AKP'li
7 Haziran ile 1 Kasim secimleri arasinda gecen 5 aylik sure icinde, AKP oylarini tam 5 milyon artirdi. Hem de her sandikta.
Dunyanin hic bir yerinde boyle kisa iki secim arasinda bu sayida bir artis yasanmaz.
Eger bu sonuclar resmilesirse, bu 5 milyon artisin o kadar ve her cesitsecim hilesi, baskisi, onlemesi v.s. olsa bile, bu miktarda ve her yerde artisinin tek bir aciklamasi vardir, o da bu surecte topluma yasatilan fiili catisma baski gozalti tutuklama ve katliamlarin ve her turlu i
Biase, felsefi mantikta; asagidaki linkte aciklanmis olan qua felsefesinin tam da tersi olan bir felsefi mantik cesididir.
http://www.turkish-media.com/forum/blog/1121/entry-7005-qua-felsefesi/
Biase, red edisin esligide; alternatif bakis acilarini hak etmeyi dahi goz onunde bulunduran, sunmak, veya tarafli perspektif icermek ile ilgili gorusun veya huyun/mizacin egilimidir.
Kisiler, bir bireye, bir irka, bir dine, bir sosyal sinifa, ya da bir politik partiye yonelik ya da karsit ol
Bilimin felsefesinde, "demarkasyon, yani sinirini belirleme" sorunu, bilim ile, bilim olmayanin buna bilim ile sozde bilimi, ve digger etkinlikleri ve inanclari da dahil ederek ne oldugunun nasil farkini ortaya koymak sorunudur.
Bu konudaki tartismalar, bir yuzyildan fazladir, bilimin felsefesi ve bilim kisileri arasinda ve bilimsel metodun genis temelinde ortak bir anlasmaya varilsa da cesitli dallarda devam etmektedir.
Dogrulamaya/kanitlamaya karsit olarak yanlislanabilirlik bu siniri
Baslik aslinda aklin teleolojisi ile bilimi birlestirmek adina ilginc bir ironi.
Yalniz eger bilim insanoglu adina bir degerse, bunun mutlaka her beyin algisinca bir teleolojisi, yani bir amaci gayesi v.s. vardir.
Peki nedir, bilimin amaci?
Bunu en kisa sekli ile "bilmek ve bildirmek" olarak ortaya koyabiliriz.
Buradan ilk fark, yani bilimin amacinin inanmak olmadigi ortaya cikar.
Peki, bilim neyi bilir bildirir?
Bunu da en kisa sekli ile "algiladiginin/varladiginin tarti
Insanoglu olarak insanoglunun ana sorunu kendilik sorunudur.
Insanoglu kendini ve algiladigi her seyi kavramsal temelde yapilandirmaci bilginin temel ve kokten evrensel sembolleri x ve y temelindeki yapi ve isleyisi ile yapilandirmistir.
Bu baslik insanoglunun bu yapi ve isleyis temelinde yapilandirilmisliginin cozucu analitigini diagnostigini analojik ve ...e gore hedefi bunyesinde anlam ve mana cikarmasini ortaya koyacaktir.
Insanoglunun kendilik sorunu ana olarak iki temeldedir. Bunl
Toplumumuzun en onemli sorunu kendisine dogumdan itibaren verilen her turlu deger, veri ve tabuyu sabitlestirmesi ve sahiplenmesi temelinde; "kendi degerinden baska bir degeri tanimamasi, ona karsi cikmasi, onu otekilestirmesi ve bunu da degere yonelik degil; sadece ve sadece kendi degerine karsit, zit, dusman, ters v.s. olarak algilamasidir.
Bu yukaridaki paragrafta ne denmek istedigini ornekler ile acikliyalim.
Diyelim bir kisi, deger olarak "turkcu, Ataturkcu, sunni, turkmilliyetcisi
Tarihe baktigimizda, tarihte millet ve milliyet acisindan farkli iki gelismenin oldugunu goruruz.
"Gelismis ulkeler" denilen ulkelerde yerlesim ve burjuva olarak bilincli savaslar yasanmis, kurulan ozgur birey devletlerinde farkli milliyetlere sosyo-etik etnik ve etnisite farkliliklarinin bireysel temelde yasami iliskisi ve degerleri hak ve ozgurlukler olarak taninmistir.
Ya bir milli semsiye millet olarak tum milliyetleri vatandasi olarak kucaklamis, ya da olan bir milliyet millet adi o
Insanoglu her turlu dusunce ve davranisini, algisi temelinde belirler. Daha dogrusu bu belirlemede bilinc yoksa, belirlenir.
Alginin akilsal/akilci ve gozlemsel/gozlemci farkini daha once aciklamistik.
Simdi de alginin bilinc ile olan iliskisine deginecegiz.
Algi genelde pozitiftir ve etkisi ya buna parallel, yani "memnun/mutlu edici, rahatlik verici ve sorunsuz" dur.
Ya da buna ters olarak bu pozitif algi "memnun/mutlu etmez, rahatsiz eder ve sorunludur.
Iste bilincin bilere
Bunu tam olarak aciklamadan once, analojik ve ...e gore temelinde mana ve anlam cikarma masntigina bagli olarak, evrensel-insan zihniyeti herseyin tek algilanabilir temeli olan bilginin, baslik temelindeki detayli aciklamasini sunmaya calisacagim.
Bilgi kavrami olarak elimizdeki en genis ozdeslik/esitlik
Bilgi=Kavramsal harekettir.
Burada basta hareketin kavramsalligi ile kavramin hareketselligi ters bir mantik ile ic icedir.
Genelde her bir ikilem de isim ile onu niteleyen sifat
Asagida siralanacak olan kavramlar, her iki zihniyet arasindaki ana kavrasmlardir.
Solda, evrensel-insan zihniyetinin, sagda da dogal/fenomenal zihniyetin kavramlari siralanmistir.
Bu ikisi arasinda ortaya konmus kesin bir fark yoktur.
Sadece farkin farkindaligi ortaya konmustur.
Ayrica her bir kisi, kendi reel yasam ve iliskisinde eylem olarak ister istemez kendi Adina, duruma sarta ve zamana gore sagdaki kavrami kendine baz alabilir. Cunku kisi kendi Adina somut bir sey yaparke
Insanoglu turunun mustakil var olan her bir birinin gozlemsel butunlugunu olusturan farklarin farkindaligi cok onemlidir?
Simdi soyle bir soru soralim.
Bir seyin farkina varan kim/ne?
Iste bu soru bize, gozlemsel algi olarak bir butunu algilatiyor.
Peki bu "kim/ne" mustakil var olan butunu olusturan ve bir biri ile her turlu iletisim de olan farklar nelerdir?
Yani farkina varan, kimdir/nedir?
Farkina varan kisinin butunlugu. Yani beyni, zihni ve kendisi.
"Kim" sorusu
Bugun insanoglu tarihine baktigimizda, kendisine dogumdan verilen degerlere; ya sorgulamasiz sarilmis ve savunmus, ya da yeri geldiginde de karsi cikmistir.
Bu degerler genelde, metafizik, varliksal, inancsal, ideolojik, izmsel, etik ve felsefi degerlerdir.
Genelde bilimsel bir temeli olmayan bu degerlerin, insanoglu cagi degistikce ve yasam ve iliski dozen ve sekli degistikce "eskimesi, gericilesmesi, tutuculasmasi, yobazlasmasi" soz konusudur.
Iste radikal yani, koktenci olarak bil
Bir kisinin caga uygun olarak yasam ve iliski surebilmesi icin; once cagin bilisselligi gerekir.
Cagimiz bilgi ve bilisim cagidir.
Bir bireyin cagdas yasam ve iliskisi iki farkli faktore baglidir.
Birinci faktor, ozgur birey olabilme faktorudur.
Ozgur birey olabilmek, bireyin kendisinden ziyade; yasam ve iliski surdugu ulkesine toplumuna duzenine sistemine kisaca ozgur bir birey olarak yetisip yetismemesine baglidir.
Ne demektir ozgur birey?
Ozgur birey demek, birey olara
Bilindigi gibi, epistemoloji felsefenin bilgi ile ilgilenen dalidir, yani bilgi felsefesi.
Ben bu baslikta varlik denilen kavramin, yapilandirilmis bilgisinin tum resmini, qua felsefesi ve serbest dusunce ile ortaya koyacagim.
Bilgi felsefeleri icerisinde, yapilandirilmis epistemoloji, BILIMSEL FELSEFEDIR.
Iste bu baslikta INSANOGLUNUN YAPILANDIRDIGI VARLIGIN HER TURLU YAPI VE ISLEYISININ NE OLDUGUNU, YAPILANDIRILMIS OLANIN YAPISAL VE ISLEMSEL TEMEL VE KOKENLERININ ANALITIK VE KRITIK OLARAK C
Yukaridaki baslikta iki onemli nokta vardir.
Birincisi, bir seyin farkindaligi onun olumsuzu ile mumkundur.
Ikincisi farkindalik tek basina bir seyi kazanmaya yetmez, yani;
Farkindaligi fiili hale getirecek olan ise bilinctir.
Burada bir onemli nokta da, serbestlik ile ozgurluk farkidir.
Iste bunun farkindaligi ancak bu farkli iki kavramin elde edilmesinin bilincine acilir.
Daha once sitemizde "ozgurluk ile serbestlik farki" ve "boyunduruk tutsakligi" basliklari ile bu ko
Insanoglunun yukaridaki sorulari sorarken ve yanitlarken vermis oldugu yanitlar ve sorularin icerigi ve beyinlerinin bilincalti alisilagelmisliginin temelinde ya da bilincli ve farkinda olarak bilissel temelde soru ve yanitlara yonelimi bir yerde; insanoglunun her turlu ortaya koyumu farkinin da temelini teskil eder.
Ne sorusu genelde varliksal/ontolojik/teolojik temeldeki ideolojik inancsal dogrulama/gerceklestirme temelli metafizigin "seyin ne oldugu" uzerine yuzyillardir yaptigi tartisman