Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Admin - Şurada: Genel
  • Başlık

    62
  • Yorum

    173
  • Görüntü

    214.788

Bu blog hakkında

Neden Patates? Neden Blog???

Bu blogdaki başlıklar

Yılın yeni olması 1 Ocak olmasından kaynaklanıyor diye söylediler bana... Ve bende hep 1 Ocağı gördüğümde yeni yıl geldi diye kendi kendime sevindim...   Acaba 1 Haziran olsaydı ne yapardım diye düşünmedimde değil... 40 derecenin altında Yılbaşı nasıl olurdu veya, Olmayan bir ay 'Maravan' gibi 1 Maravan'da kutlasaydık...   Veya yıl 365 gün yerine 15 bin gün olsaydı, yeni yılı beklemek nasıl olurdu diye de düşünmekten kendimi alamadım...   Ya dostlar b
Denklem veya formül böyle kurulmuş. Denklemi kuran bilinmiyor! Denklemi kuranı görende bilinmiyor! Yaşamın her basamağında karşınıza çıkan aşk yaşamınız üzerinde etkilimi-etkisizmi onuda kendi kendinize sormanız gerekirken ağlamaktan veya ağlamaya itilmekten bir türlü düşünemiyorsunuz. Gittikçe daralan tünelde kendi içinizde karşılık bekleyen sorular dururken kendi dışınıza angaje olup böylece devam ederek ölmeyi beklediğiniz söyleniyor ve bunu çok akıllı birisi söylemişti diye
Takılıp kalmayın aynı şeye Takılıp kalmayın aynı duvarlara Takılıp kalmayın aynı perdeye Takılıp kalmayın aynı konuya Takılıp kalmayın aynı söze Takılıp kalmayın aynı cümleye Takılıp kalmayın aynı surata Takılıp kalmayın aynı insana Takılıp kalmayın aynı gruba Takılıp kalmayın aynı partiye Takılıp kalmayın aynı ruh durumuna Takılıp kalmayın aynı stadartlara Takılıp kalmayın aynı soruya Takılıp kalmayın aynı çelişkiye Takılıp k
O her zamanki gecelerden birinde gene yanlız başıma sokakta yürüyordum başımı kaldırdım ve: O her zamanki dolunay oradaydı... Düşündüm, İlk insanda aynı aya bakıyordu... Arşimette aynı aya bakıyordu... İsada aynı aya bakıyordu... Mudahmmette aynı aya bakıyordu... Churcillde aynı aya bakıyordu... Leninde aynı aya bakıyordu... Atatürkte aynı aya bakıyordu... ve bende aynı aya bakıyordum... Çok tuhaf hissettim kendimi....
Bu aralar sinemanın klasiklerini izlemek istiyorum... Nereden başlasam diye bir baktım... Bir de ne göreyim... Binlerce film var..! Bir yerinden başlamak du... Ve büyük yardımcım devreye girdi, seçti benim için ilk seyredeceklerimi... (not: hepsini seyretmiştim ama olsun hatırlamak istiyorum ) Bakalım başlıyoruz ilk on film: 1 CITIZEN KANE 2 THE GODFATHER 3 CASABLANCA 4 RAGING BULL 5 SINGIN' IN THE RAIN 6 GONE WITH THE WIND 7 LAWRENCE OF AR
Turkish-Media.Com forumu bana yeni bir şey daha öğretti: İnsanlar Şiddetten hoşlanıyorlar... Korku ve Gerilim Bölümünü açtıktan sonra gördümki en sakin insan bile çok şiddet içeren şeylere bakıyor ve o bölümde ileti postalıyor. Buradan şu çıkarılmamalı hoşlanmıyor olabilirler ama bakıyorlar ve devamlı müdavimi olmuş gibi görünüyorlar. Kendime şu soruyu sorma gereği hissettim: Şiddet insanın neresinde saklı? Bunu herkesin kendine sormasında fayda var sanıyorum... Şid
Böyle başlar böyle gider deniyor hep ama öylede olmuyor diye dipnot düşüldüğüde oluyor... Çevreme baktığımda çokca sevgi görmüyorum... Gördüklerimde karşılıklı sevgiler bıktıran cinsten... Annem bana oğlumun/kızımın sevgisi herşeyden daha temiz gelir demişti... Bazan içimde büyük bir devinim başlar... Gittikçe önüne geçilmez bir hal alır... Anlarım artık içimde durmak istemediğini... Karşılıksızdır... Kaçınılmazdır... Anlamlıdır... Tazedir...
Herhangi bir şeye başlarken önkoşul öne sürmeden başlamanın ne kadar zor bir şey olduğunu hiç düşündünüzmü? Önkoşulsuz ama gerçekten önkoşulsuz başlamak. Koşulları kimin koyduğu veya ne kadar zor olduğundan bahsetmiyorum, önkoşulsuz başlamaktan bahsediyorum. Sevginin tam olarak koşullarının kendine özgü olduğunu anlamak uzun sürmedi. Anladığımda sevginin ne kadar saf ve temiz bir duygudan oluştuğunu anladım ve şimdiye kadar gördüğüm ve izlediğim sevgilerin birçoğunun karekter tatm
Anna Caterina Antonacci "Habanera" from Carmen Atomic Fireballs - Caviar & Chitlins Bob Schneider - 40 Dogs (like Romeo and Juliet) Volver (Estrella Morente) Rigoletto La Dona e mobile   Jean-Pierre Ponnelle'nin klasik fimlerden Verdi'nin trajedisinin gösterimi...   Kothbiro - Ayub Ogada - The Constant Gardener   Africa Calling - Ayub Ogada - Kenya  
Aşığıdaki soruların yanıtlarını arıyorum ve düşüncelerinizi eklemenizi istiyorum   (Biz bu topraklarda yaşayan bütün bireyler anlamına geliyor): Biz ne kadar çalışkanız? Biz ne kadar akıllıyız? Biz ne kadar bilgiliyiz? Biz güvenilirmiyiz? Biz adilmiyiz? Biz terbiyelimiyiz? Biz ne kadar yalancıyız? Biz saygılımıyız? Biz ne kadar hoşgörülüyüz? Biz toplum hayatını biliyormuyuz? Biz farklı ırklara nasıl bakıyoruz
Mutluluk İçin Biraz da Şanslı Doğmalısınız... Aile (Geniş ve Mutlu Bir Aile - sizinle ilgilenen ve sevgiyi karşılıksız sağlayan bir aile) Anne (Sevgi dolu, güçlü, kendine özgü ayakları üstünde duran bir anne) Baba (Sevgi dolu, güçlü, kendine özgü ayakları üstünde duran bir baba) Kardeşler (Sevgiden başka gösterecekleri hiç bir şey olmayan kardeşler) Babaanne, Anneanne, Dede (Karşılıksız sevginin kaynağı olacak ve sizinle ilgilenecek dede ve nineler) Yaşadığınız yer
Küçükken Benim Kendime Ait Hiç Odam veya Yatağım Olmadı - Hep Kanepelerde, oturma odasında veya başkalarına ait yerlerde uyudum Televizyon veya sinema seyrederken gördüğüm o güzel çocuk odaları birden sanki hep özlemini duyduğum şey haline geliyor. Nedendir bilinmez ama insanın kendine ait bir odada büyümesi ve yatağında hep kendi kokusunu duyması güzel olabilir di diye düşündürttüler bana. Ah o filmler yok mu! Kendi odanda kendi yatağında ve kendi annen/baban seni kitap okutarak uyutu
Kendinle barışık olmak İç Benliğinle Bağlantı Kurmak Çevrenizle barışık olmak Önceliği Kendinize vermek Bakış Açınızı Değiştirmek Sınırlarınızı Belirlemek Doğayla Barışık olmak Şu and iyi bir yerde olsanız bile bulunduğun durumu yeniden analiz etmek ve kabul etmek Günlük hayatın gürültüsünü kulak ardı etmek ...      Sistemler oluşturmak Meditasyon yapmak Restoratif yoga yapmak Doğada zaman geçirmek Günlük tutmak ve duygularınızı se
Bazen kendi ötesinden, berisinden, bir yerlerden kalkıp gelen o garip düşüncelerin içinde, rafting örneğinde olduğu gibi kayalara ve kendinden oluşan o azgın dalgaların arasında kaybolup giden suyun yolunu ararken bulduğu patika yolları ararken, geri dönüşlerimi kendime hatırlatıp, o kırılgan insana, hep bekle daha iyi olacak, diye hatırlatıp duruyordum. Neden böyle yaptın, açıklarmısın! dediklerinde aklıma gelen ilk şey şu oluyor: Kendimi herzaman kendime bile açıklayamazken, kendimi
Kendi kendime konuşuyordum, uzaktan duyduğum seslerin arkasından kendime sorular soruyordum ama bir türlü tatmin olamıyordum, bu sanal yorumlardan. Duyduğum seslerden bir tanesi: 'Kadın meta olmaktan nasıl kurtulur' sorusuydu. Diğeri 'Kadınmı yoksa insanmı' hadi bakalım çık işin içinden çıkabilirsen..! Annemi hatırladım, acaba metamıydı, yoksa ben annemi insan olarakmı algılamıştım..! Gene kafam karıştı içindeki ile dışındaki farklı algılanıyordu. Annen, ablan, yengen ve kız arkadaşın ve mo
I AM… I AM A SON. A BROTHER. A GRAND-CHILD. A NEPHEW.   A COUSIN. A FRIEND. I AM A PARTNER. A STUDENT. A YOUNG   BOY AND A GROWN MAN. I AM CONFIDENT AND SCARED.   TERRIFIED AND EXCITED. I AM LOVING AND CARING AND   THOUGHTFUL AND HOPEFUL. I AM SICK AND TIRED. I AM   SHY AND FRIENDLY AND CAREFUL AND CARELESS. I AM   BROKEN AND WHOLE. I AM MISUNDERSTOOD, MISGUIDED   AND M
Hani o uzun süre hayalini kurduğunuz veya her an size onu hatırlatan anların peşine takıldığınız 'O' vardır ya işte o gerçekleşmeye başladı. 9 Aya sığan bu öyküyü kendi bütçem ve içimdeki o kendime sakladığım yönüm ile 21 güne sığıdırmaya çalışacağımı söylediğim arkadaşlarım, benim hayalime ortak olmak için kabul ettikleri bu maceraya, hala nasıl olacağını bilmedikleri ve benim hayallerimde çizdiğim resimlerden gördükleri manzaralara kapılarak, benim peşimden gelmeyi kabul ettikleri bir şey
"Caresiz kaldiginizda bilin ki tek care yine kendinizsiniz...!" "Ilerlediginiz yolda hic bir zorlukla karsilasmiyorsaniz,bilinki o yol asla sizi dogruya ulastirmaz...!" "Ayakta olmek diz ustu yasamaktan daha cok onur vericidir...!" "Akilli olanlar sebepler konusunda tartisirlar.Ama nihai karari sonucta surekli aptallar verir...!" "Kelimelerin gucunu bilmiyorsan insanlarin kuvvetini asla tahmin bile edemezsin...!" "Hayatta en aci sey ;Insanoglunun yasam surecindeki kacirm
Öylesine bir bardan ötekine, önemi olmadan ve önceliğini düşünmeden dolaşırken birden bir ses duydum, durdum ama birden kayboldu... Kendi kendime, acaba, benmi kurguladım o sesi diye düşündüm... Ama bütün dikkatim kullaklarıma kaymıştı. Kaymakta ne kelime, herşeyi unutmuş iki kulak olmuştum... Duyamıyordum yada unutmuştum artık ve kendi içinde kaybolduğum an, Geri dönüş yolculuğunun zolaştığı an, ezgiyi gene duydum ve bu sefer yakaladım ve bir dahada bırakmadım... Ö
Ne kadar geniş olabiliriz veya olmalıyız? Olayları basitemi indirgemeliyiz veya olduğundan daha kompleks halemi getirmeliyiz? Nasıl karşılamalıyız? Nasıl düşünmeliyiz? Neden? Niçin? sorularına ihtiyacımız var mı? veya ihtiyacımız varsa nasıl bir ayar vermeliyiz veya kendi içindeki dengeyi nasıl yakalamalıyız? Uzun mu olmalı? yoksa kısa mı? Sahip mi çıkmalıyız? yoksa öylesine görmemezlikten mi gelmeliyiz? dikkat ederseniz soru işaretleri çoğaldıkça çoğalıyor..! Öylesine söylenmiş, öylesine y

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.