Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTÇE BİLİNMEYEN BİR DİL Mİ?


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Bu ülke bölünmeyecek.

Ben Kürd'üm ve bu bölgeyi çok iyi bilen biriyim. Ayrılmak bizim tavsip ettiğimiz bir şey değil.

Avrupa sınırları kaldırmışken, birbirlerine sorgusuz sualsiz gidip gelmesi sözkonusuyken

ben neden pasaportla Ankara, İstanbul'a gitme zorunda kalayım?

Iste bu kadar!!!!

 

Bölpünmeyecek olan bir ülkeyi Türkcülerimikzi inadina bölünecek diyerek bölmeye calisiyorlar ama bosuna ugrasiyorlar.

 

neymis efendim Kürtce kanal yanlsimis, tüm etnik kökenlileri iceren olmasi gerekliymis. 90 yildir neredeydinız? Yapaydiniz canim. Önce inkar vardi, imha vardi, simdi bunlar tutmayinca yeni taktikler basladi. Neymis efendim Türkiye'de sadece Kürt'lermi etnik kökenliymis, neden sadece Kürt'ler icin talepler varmis,......

Bundan öncede neden sadece Kürt'ler etnik kökenli olarakl hak talep ediyorlar diye yakiniyorlardi bu türkcüler ve Laz'lari, Cerkez'leri,.... özel tv istemiyorlar diye, ana dilde egitim istemiyorlar diye övüyorlardi. Baktilarki ne derseler desinler tutm,adi ve Kürt vatandaslarimiz icin belirli adimlar atildi simdide beyefendiler Laz'lari, Cerkez'leri,..... düsünmeye basladilar.

 

Bakalim daha neleri deneyecekler görecegiz.

 

Tabiiki en dogrusu ülkemizdeki tüm etnik kökenlilerimizi kucaklayan projeleri üretmek. Ama bunlari söylerkende Kürt'ler üzerinden düsmanlik yaparak olmaz.

türkcüler bu konuda kimseye ders vermeye kalkismasinlar. 90 yildir yaptiklari yanlis politikalarla sinifta kaldilar, sanslarini dogru degerlendiremediler. Amaclari ülkede baski ve zulüm sisteminin devamiydi, ama ne güzelki artik son buldu bu türkcülerin yanlsi politikalari.

 

Türkiye bölünmeyecek, Türkcülere ragmen bölünmeyecek!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence de bölünmeyecek. Özerk bölgelere, muhtar cumhuriyetlere de bölünmeyecek. Çünkü bunlar emperyalist emellerdir, Sevr özlemleridir. Biz bu özlemlere geçmişte geçit vermedik, yine vermeyeceğiz.

 

Kürtçe kanal ilke olarak ya doğrudur, ya yanlıştır. "Yanlış ama zamanında da yanlış yapılmıştı" diye bir savunma olamaz. Çünkü bu kan davası gibi bir kısır döngüye neden olur. "Siz öyle mi yapmıştınız, alın bakalım bu da böyle" mantığı, intikam çıkmazı kimseyi bir yere götürmez.

 

Her zaman söylediğim gibi: Sovyetler yıkılıncaya kadar Türkiye'yi sömürgeleştirip muhtar cumhuriyetlere bölerek sömürmek isteyen Sovyetler, hayır vermeyiz diyen ABD idi. Sovyetler yıkılınca bu kez Sevr emelleri hortladı. Olay budur.

 

Hatasız kul olmaz derler. Geçmişte yapılan hataları biz de düzeltmek tabii ki istiyoruz. Nedir hatalar işte, karda yürüyorlarmış kürt kürt etmiş, vay niye Kürtçe şarkı dinledinmiş... Bunlar iç savaşın eşiğinden dönen bir ülkede yapılan diktacı uygulamalardı, elbette kritik döneme özgü hatalardı, kimse sahiplenecek değil. İyi de otuz yıl öncesinin bahaneleri çok bayat olmuyor mu? Telsiz de döviz de yasaktı, suçtu diye kaç kere söyledim. Pat diye sihirli değnek düzeltiveremiyor diye de söyledim. Şimdi artık bir kısmımız Sovyetlerin, bir kısmımız ABD nin bir kısmımız Avrupa'nın kuyruğu olma heveslerini bırakalım, öz gücümüze güvenelim ve ulusal benliğimizi bulalım diyoruz.

 

Ama sözümona "hür adam"cılar demokrasiyi, özgürlüğü, dini ve ellerinden gelen her şeyi istismar ederek hâla emperyalist maşası olmakta ısrar ediyorlar. Bir cumhuriyeti yıkmak için ruhlarını şeytana satmadıkları kaldı, onu da şeytanı bir bulabilseler yapacaklar ama yok, bulamıyorlar! Son çareleri o kaldı! :lol:

 

Her ülkede bir çok kişinin beğenmediği bir çok şey olabilir. Benim bu ülkede beğenmediğim bir sürü şey yok mu? Olmaz olur mu? Ama var diye intikam için emperyalistlere maşalık yapmıyorum. En basitinden yakın zamana kadar bir politikacı bir yere geldiğinde kurban kesilmesi gibi ilkel bir yobazlığa çok içerliyordum. Buna bir adam oğlu adam çıkıp da "çabuk uzaklaştırın götürün o hayvanı ordan, sakın keseyim edeyim demeyin, bu ilkellik de nedir böyle? diyecek bir babayiğit çıkmıyordu. Ama ben bu yüzden Avrupa ile işbirliği yapayım da bu ilkel gelenekler yok olsun demedim, sabrettim. Gün gelir aşılır dedim yani, aşıldı da. Bundan sonra bu rezillik yaşanmaz artık. Her şey zamanı gelir, kabul görür. Bir gün gelir sokaklarda da bayram diye hayvan katliamı yapılmaz olur diye umuyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülke bölünmeyecek.

Ben Kürd'üm ve bu bölgeyi çok iyi bilen biriyim. Ayrılmak bizim tavsip ettiğimiz bir şey değil.

Avrupa sınırları kaldırmışken, birbirlerine sorgusuz sualsiz gidip gelmesi sözkonusuyken

ben neden pasaportla Ankara, İstanbul'a gitme zorunda kalayım?

 

Sayin Ay,benim yazimda verdigim belgedeki proje kimin eseridir,kimler bu toplantida hazir bulunmustur,bunlarin yanitini vermeden "Bu ülke bölünmeyecek "demek ,bana biraz ters geliyor.Bu bölünmeyecek söylemini biz hep duyuyoruz ama Kürdistan calismalarinida hergün yasiyoruz.Bir yerde bir yanlislik varsa bu yanlisligi yapanlarin düzeltmesi gerekir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bütün vatanseverler Milli Mücadele kıvılcımını parlatmak için akın akın Anadolu'ya koşarken İngilizlerin himayesinde İstanbul'da kendi hülyaları ile uğraşan, İngiliz gemilerinin boğaza demir atmasından, Yunan postalının İzmir toprağına basmasından hiç rahatsız olmayan bir adam, "hür adam" diye sunuluyor.

 

Aynı yoldan giden müridinin yeni efendi CIA'nın emrinde olduğu gibi.

 

Biz daha bu ülkede daha hangi rezaletin sahneye konmayacağından emin olabiliriz ki, hangi ihanet senaryosu tezgahlanmıyor diyebiliriz ki?

 

Hiiiç kusura bakılmasın. Bir an bile bu safsata ve yalanlara kanma eğilimi bile göstermemizin hiç ihtimali yok. Çekoslavakyalaştırma projesinin arkasının Çek ve Slovaklaştırma olduğunu adımızdan daha iyi biliyoruz. Çok iyi oldu, eteklerdeki taşların dökülmesi, kinlerin, nefretlerin kusulması çok çok iyi oldu. Hepimiz gözlerimizi açtık, yoksa bunlar bizi daha hala hoşgörü ile, bilmem ne başka zırvalarla uyutacaklardı.

 

Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar, biz hazırız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bütün vatanseverler Milli Mücadele kıvılcımını parlatmak için akın akın Anadolu'ya koşarken İngilizlerin himayesinde İstanbul'da kendi hülyaları ile uğraşan, İngiliz gemilerinin boğaza demir atmasından, Yunan postalının İzmir toprağına basmasından hiç rahatsız olmayan bir adam, "hür adam" diye sunuluyor.

 

Aynı yoldan giden müridinin yeni efendi CIA'nın emrinde olduğu gibi.

 

Biz daha bu ülkede daha hangi rezaletin sahneye konmayacağından emin olabiliriz ki, hangi ihanet senaryosu tezgahlanmıyor diyebiliriz ki?

 

Hiiiç kusura bakılmasın. Bir an bile bu safsata ve yalanlara kanma eğilimi bile göstermemizin hiç ihtimali yok. Çekoslavakyalaştırma projesinin arkasının Çek ve Slovaklaştırma olduğunu adımızdan daha iyi biliyoruz. Çok iyi oldu, eteklerdeki taşların dökülmesi, kinlerin, nefretlerin kusulması çok çok iyi oldu. Hepimiz gözlerimizi açtık, yoksa bunlar bizi daha hala hoşgörü ile, bilmem ne başka zırvalarla uyutacaklardı.

 

Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar, biz hazırız...

 

Ne oluyor, neye hazırsınız, hayrola?

At binip, kımız içerek kimlere kılıç çekme hazırlığı bu?

Birazcık empatiyi kendimize fazla görürsek bugünleri çok ararız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu sözümona hür, aslında hor ve zelil adam, Anadolu canını dişine takmış, bağımsızlık savaşı için varını yoğunu ortaya koyar, yedi düvele karşı onur savaşı verirken, İstanbul'da İngiliz egemenliğinden hiç rahatsız olmadan yaşamakta, savaşın sonunu beklemektedir.

 

Savaş hiç de beklediği gibi sonuçlanmayınca, önce yaltaklanan bir mektup kaleme alır, sonra umduğunu bulamayınca mızıklar.

 

İşte bu adamı matahmış gibi propaganda ediyorlar. Onun kitapları ile yetiştirilen sözümona altın nesil tam bir fiyasko olmuştur. Bakır nesil bile demek bakıra hakaret olacak bu nesilin lideri CIA nın kucağında oturmaktadır. Kurdukları televizyon ülkede zeka düzeyi en düşük televizyon diye anılmaktadır. Kurdukları gazeteler iftira ve düzmece odaklarıdır. Yaptıkları filmler gerçeğin en acayip saptırmacalarıdır. Bir fikir insanları, bir yapıcı yaratıcı liderleri yoktur. İpte oynayan kuklalardan başka adam yetiştirememişlerdir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu sözümona hür, aslında hor ve zelil adam, Anadolu canını dişine takmış, bağımsızlık savaşı için varını yoğunu ortaya koyar, yedi düvele karşı onur savaşı verirken, İstanbul'da İngiliz egemenliğinden hiç rahatsız olmadan yaşamakta, savaşın sonunu beklemektedir.

 

Savaş hiç de beklediği gibi sonuçlanmayınca, önce yaltaklanan bir mektup kaleme alır, sonra umduğunu bulamayınca mızıklar.

 

İşte bu adamı matahmış gibi propaganda ediyorlar. Onun kitapları ile yetiştirilen sözümona altın nesil tam bir fiyasko olmuştur. Bakır nesil bile demek bakıra hakaret olacak bu nesilin lideri CIA nın kucağında oturmaktadır. Kurdukları televizyon ülkede zeka düzeyi en düşük televizyon diye anılmaktadır. Kurdukları gazeteler iftira ve düzmece odaklarıdır. Yaptıkları filmler gerçeğin en acayip saptırmacalarıdır. Bir fikir insanları, bir yapıcı yaratıcı liderleri yoktur. İpte oynayan kuklalardan başka adam yetiştirememişlerdir...

Bence sizi "hür adam" değil, takipçileri rahatsız etmiştir. Yazınıza baktığımda "hür adam" hakkındaki bilginiz oldukçayanlış ve de yetersiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hür adam denilen Saidi Kürdi nami diger Saidi Nursi,hem Ingilizlerin adamiydi hem de müthis bir Amerikanciydi.Tevekkeli degil onun temsilcisi olan kiside Amerika'da yasiyor ve CIA tarafindan korunuyor.Türkiye'de bir deprem olmasini bekliyor ki Türkiye'ye gelsin ve Humeyni gibi devletin basina gecsin.Hic sasmam Gülen devletin basinda Öcalan ise Kürtlerin basinda olursa.

 

Saidi Kürdi,hem bir Atatürk karsitiydi ama hemde iki yüzlüydü.Yani gercek bir din adamina yakismayacak sekilde iki yüzlüydü.Onun zaten tam bir din adami oldugu bile tartismalidir,ona peygamber gibi tapanlarin onu yere göge sigdiramamalarina ragmen Said din egitimin yarida kesmis ve hocalarinin hicbirinden de icazet alamamistir.Bakin onun pesinden gidenlerin hicbirisi,Said'e hocalik yapmis olanlardan bahsetmezler cünkü eger bahsederseler Said'in foyasi ortaya cikacaktir.

 

Said iki yüzlüdür,onun iki yüzlü oldugunu Atatürk'e yaklasimindan anliyoruz.22 Kasim 1922 tarihli mektubunda Said Atatürk'e aynen söyle hitap ediyor.

 

" ISLAM ALEMININ KAHRAMANI,PASA HAZRETLERINE;

EY SANLI GAZI,YÜCE SAHSIYETINIZ HEM BASARILI ORDUNUN HEM DE YÜCE MECLIS'IN MANEVI KISILIGINI TEMSIL EDIYOR.

 

Said'e göre Atatürk "ISLAM ALEMININ KAHRAMANIDIR,PASA HAZRETLERIDIR,SANLI GAZIDIR,YÜCE SAHSIYETTIR"

 

Hangi tarihte?22 Kasim 1922'de

 

Ayni Said,Atstürk'e "DECCAL,DIN YIKICI SÜFYAN,MÜNKIR"demistir.

 

"Ben bir manevi alemde,islam Deccalini gördüm.Yalniz bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müsahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim.Iste bu inkar-i mutlaktan cikan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücüm eder.Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur-u iman ve Kur'an isigiyla hakikat-i hal-i görecegi ve o kumandanin cok dehsetli tahribatini tamire calisacagi rivayetlerden anlasiliyor.

 

(SUALAR 458-459 Siracam Nur 247)

 

Said baslangicta sifreli olarak isaret ettigi DECCAL'in kim oldugunu daha sonra söyle anlatiyor:

 

"Ölmüs gitmis dünyadan ve hükümetten alakasi kesilmis bir adam hakkinda otuz sene evvel bir Hadis-i Serif'in ihbariyla Kur'ana zararli bir adam cikacak demistim.Sonra Mustafa Kemal'in o adam oldugunu zaman gösterdi."

 

( Emirdag Laikasi I/278,Yirmi yedinci mektuptan Sabik Resi-i Cumhur'a ve üc makama gönderilen istida)

 

Said,Mustafa Kemal'a yönelik Deccal suclamasinda daha ileri giderek söyle yazar:

 

"Lozan Muahadesinde söz veren ve pek siddetli ve dehsetli hücümlarina ragmen hicbir hakiki Müslüman Türk'ü Protestan yapamayan ve Millet-i Islam icin pek zarali oldugunu ef'aliyle ispat eden ve Hadis-i Serif'in haber verdigi o müthis sahis kendisi oldugunu (yani deccal)hayat ve mematiyla gösteren Mustafa Kemal'e bir mahrem eserde 'din yikici Süfyan dedigimizi..."

 

(Emirdag Lahikasi I,50-51;Yirmi yedinci mektuptan Mahkeme-i Kübra'ya Sekva ve müdafaada bir hasiye olan parcanin hülasasidir.Ayrica Müdafaalar 226-227)

 

MUHARREM BAYRAKTAR-ARASTIRMACI YAZAR

 

Said Atatürk'e bu sekilde saldirmis, onun pesinden gidenler ve müslümanligi fitne fesat sananlarda ayni sekilde Atatürk'e saldirmaktan bir zevk almislardir.Ülke icin hayatlarini feda edenlere karsi müslüman gecinen bu kesimlerin yaptigi saldirilar onlarin müslümanlikla asla bir ilgilerinin olmadigini gösterir.Bir meczubuna pesinden gidenllerinde normal olmadiklarini burada vurgulamak isterim.

 

Said,Kur'an ayetlerini carpitmis ve diyanetten tepki almis birisidir.Onun Kur'an bilgisi olmadigi icin ayetlerin bazilarinin kendisinden bahsettigi gibi bir zehaba kapilmistir.

 

Said'i Kürdi bir numarali Kürtcülerden ve Kürtleri Türklere karsi kiskirtanlardandir.Inglizlerin kucaginda oturarak Kurtulus savasi verenlere karsi düsmanca

bir zihniyete sahip olan Said bircok Kürtcü calismalarinda öncüsüdür.Said'i takiop edenlerin onu daha iyi ve gercek olarak tanimalari gerekiyor.Onun müridlerinin kitaplarini degil gercek arastirmacilarin yazdiklarini okusunlar.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hür adam denilen Saidi Kürdi nami diger Saidi Nursi,hem Ingilizlerin adamiydi hem de müthis bir Amerikanciydi.Tevekkeli degil onun temsilcisi olan kiside Amerika'da yasiyor ve CIA tarafindan korunuyor.Türkiye'de bir deprem olmasini bekliyor ki Türkiye'ye gelsin ve Humeyni gibi devletin basina gecsin.Hic sasmam Gülen devletin basinda Öcalan ise Kürtlerin basinda olursa.

.

.

.

saygilarla

Atatürk ile sorununa değinmeyeceğim. Zira insan değişir, Üstad da, Atatürk de değişir. Size bugün övgü dizenler yarın sizi kınayabilirler. Bu beklenti, değişim ve başka sebeplerden kaynaklanır. 1922'de övgü dizmiş ama tarih olarakne zaman yerdiğini de belirtseydiniz daha net anlaşılırdı. Ben prensip olarak Atatür ile ilgili polemiklere girmeyeceğim.

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk ile sorununa değinmeyeceğim. Zira insan değişir, Üstad da, Atatürk de değişir. Size bugün övgü dizenler yarın sizi kınayabilirler. Bu beklenti, değişim ve başka sebeplerden kaynaklanır. 1922'de övgü dizmiş ama tarih olarakne zaman yerdiğini de belirtseydiniz daha net anlaşılırdı. Ben prensip olarak Atatür ile ilgili polemiklere girmeyeceğim.

saygılarla

 

Onu yücelterek ona hic yapmadigi,hic vuku bulmayan hikayeler uydurarak,onu Abdülhamidin huzuruna götürenler,onu Atatürk'e davet ettirenler istedikleri kadar cirpinsinlar,Said ne Atatürk tarafindan davet edilmistir ne de Abdülhamidin huzuruna cikmistir.Ama Said'in Ingilizlere taseronluk yaptigi belgelerle sabittir.Böyle hikayeleri anlatarak müridler hu hu cekiyorlar buna eminim.Cünkü bizim halkimizin böyle hikayelere inanma gibi bir özellikleri vardir ki zaten Türkiye'nin bugün icinde bulundugu bu acinacak durumun nedenide budur.Halkin meczuplardan medet ummasi.Meczuplara deger vermesidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Onu yücelterek ona hic yapmadigi,hic vuku bulmayan hikayeler uydurarak,onu Abdülhamidin huzuruna götürenler,onu Atatürk'e davet ettirenler istedikleri kadar cirpinsinlar,Said ne Atatürk tarafindan davet edilmistir ne de Abdülhamidin huzuruna cikmistir.Ama Said'in Ingilizlere taseronluk yaptigi belgelerle sabittir.Böyle hikayeleri anlatarak müridler hu hu cekiyorlar buna eminim.Cünkü bizim halkimizin böyle hikayelere inanma gibi bir özellikleri vardir ki zaten Türkiye'nin bugün icinde bulundugu bu acinacak durumun nedenide budur.Halkin meczuplardan medet ummasi.Meczuplara deger vermesidir.

 

 

saygilarla

O belgelerden istediğiniz kadar var. Resmi tarih böyle bir şey işte...

Atatürk başarılı olmasaydı bugün diğerlerinin resmi tarihine göre o hain olarak tanıtılırdı.

Nurcu falan değilim ama Beddiüzzamanın milyonda bir bile hain lma ihtimali yok.

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belgelerin resmi tarihle filan alakası yok. Said Nursi savaş bitene kadar İstanbul'da kaldığını kendi tarihçesinde anlatıyor. Yok yani gitmiş Anadolu'ya bir hayırlı iş yapmış olsa anlatırdı. Yaptığı iş, İngiliz desteği ile Derviş Vahdeti ile birlikte Kürt Teali cemiyetini kurmak ve derneğin yayın organı Volkan gazetesinde "Kürtlerin tealisi" için yazılar yazmak.

 

Şimdi doğruya doğru, Mustafa Kemal'in halifeye baş kaldırdığı için kafir olduğu, dinden çıktığı fetvasına itiraz etmiştir. Yazdığı makalede buna katılmadığını belirtmiştir, nasılsa. Bunu da hangi hesapla yaptı bilmiyorum. Bir hesabı bir öngörüsü mutlaka olmuştur. Bu tıpkı şu an en yüksek yerde oturan zatın ergenekon tutukluluk sürelerinin aşırı uzadığını söylemesi gibidir. Ne oluuur, ne olmaz hesabı olsa gerektir.

 

Said de ne olur ne olmaz, bakarsın bu adam başarılı olur mu olur, işim düşer diye düşünmüş olmalı. Ama İstanbul'dan savaş bitene kadar bir yerlere kıpırdamadığı biliniyor.

 

Gördüğünüz gibi Said hakkında çok şey biliyorum. Biz bu dervişleri, şeyhleri, efendileri ve de hazretleri çok iyi biliriz...

 

Ancak bir konu daha var: "Mustafa Kemal başarısız olsa hain olurdu" deyince Said başarısız olmuş, hain olmuş demek oluyor. İyi işte ona hain diyen biz değiliz, siz bu durumda kendiniz dediniz. Mustafa Kemal başarısız olsa idam edilirdi. Said ise baktı Ankara'da hava kendine göre değil, öyle Kürt tealisine filan bakacak yok, inzivaya çekilip paçayı kurtardı, daha ne istiyorsunuz? Atatürk yine Kürt Teali cemiyeti üyeliğinden yargılatmamış, yanlış yapmış anlaşılan. Kafirdir fetvasına katılmayışının hatırınadır belki, umduğu gibi işine yaramış gerçekten de anlaşılan.

 

Said "Kürt teali"sinin sonraki bahara kaldığını, önce dogmaların korunmasının gerektiğini, dogmalar korununca Kürt tealisinin nasılsa ilerde gündeme geleceğini hesaplamış. Ya da o kadar düşünemez de, bunu ona hamisi, akıldanesi İngilizler söylemiştir. Onlar ne zaman, kime "açılım" başlatma direktifi vereceklerini iyi hesaplarlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Israrla resmi tarih vurgulamasi yapiliyor halbuki bu veriler resmi tarihlerde degil Ingiliz arsivlerinde mevcuttur.

 

Ergenekonla ilgili onlarca sahte belgeye dogrudur parmagimi basarim diyenler konu Said olunca belgeler hep sahte oluyor nedense.

 

Diger bir ilginclik ise,AKP'li degilim ama AKP'ye yakinim,Nurcu degilim ama Said'e yakinim tarzi ifadeler.

 

Said bir Kürtcüydü,Ingilizlerin adami Amerikalilarin hayraniydi yani Batililarin.Said bircok Kurtulus savasi karsiti Kürtcü kurulusun kurulusunda aktif rol almis ve Ingilizlerle birlikte Kuvay-i Milliye'ye karsi calismis,Mustafa Kemal'in aleyhinde hazirlanan fetvalarda görev almis ve bunlari Ingiliz ucaklarindan halka dagitmislardir.Bunlari Ingiliz arsivlerinde bulabilir ve Ingilizin neler cevirdigini ve kimlerle cevirdigini görebilirsiniz.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belgelerin resmi tarihle filan alakası yok. Said Nursi savaş bitene kadar İstanbul'da kaldığını kendi tarihçesinde anlatıyor. Yok yani gitmiş Anadolu'ya bir hayırlı iş yapmış olsa anlatırdı. Yaptığı iş, İngiliz desteği ile Derviş Vahdeti ile birlikte Kürt Teali cemiyetini kurmak ve derneğin yayın organı Volkan gazetesinde "Kürtlerin tealisi" için yazılar yazmak.

.

.

.

başlatma direktifi vereceklerini iyi hesaplarlar...

 

Said din adami kisvesi altinda aslinda Kürt siyaseti güdüyordu.Yani bugünkü Kürtcülerin yaptiklarini dün o yapiyordu birde üstelik adina din adami lakabi taktirmisti ki dinle uzaktan yakindan alakasi olmayan biriydi.

 

Said,siyasetci oldugu icin ileriyide azcok görebiliyordu.Bu nedenle Mustafa Kemal'e 1922 yilinda bir mektup yazarak onu göklere cikarmis ama onun ölümünden sonrada gercek fikrini ortaya atmistir ki bu da onun ne dinle ne de müslümanlikla zerre kadar ilgisi olmayan biri oldugunu gösterir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mustafa Kemal'e 1922 yilinda bir mektup yazarak onu göklere cikarmis ama onun ölümünden sonra

Bu mektubun arşivden çıkarılmış fotokopisini gördüm. Bu mektup risale denen kitaplarda da vardır. Fakat bu kitaplardaki metin ile arşivden çıkarılan metin arasında bir fark vardır. Said mektubunun baş kısmını risalesine aldırmamıştır. Çünkü baş kısımda aşırı övgü cümleleri vardır. Atatürk'ten umduğunu bulamadığı için bu kendi övgülerini sansürlemiş.

 

Bunu görünce birden dejavu hissine kapıldım. Bu yakın zamanda yaşanmış bir olaya çok benziyordu. Şimdi ABD de ikamet eden müridi de 12 Eylül'de Kenan Evren'e yakmadığı yağı bırakmamıştı. İnanılır gelmeyecek ama gerçek, "nerelerde kalmıştınız, hasrettik sesinize soluğunuza" gibi akla hayale gelmedik övgüler, çıkardığı dergisinde her sayıda dizi dizi yer alıyordu. Gün geldi devran döndü, aynı kişi "Evren yargılansın, ölüleri bile kaldırıp evet verdirin" diye çığlıklar atar oldu.

 

Bence Said meclise gelip Mustafa Kemal'e güya sert sözlerle hitap ettiğini filan kendi hayalinden uydurmuştur. Çünkü hayal gördüğü kendi ağzından tescilli biridir. Aklına gelen düşünceleri "ihtar edilen bir mesele" olarak sunar ve risalenin "yazdırıldığını!" iddia eder. Ayrıca tarihçei hayatında hayali bir çok akıl dışı olayın yazılmasına ve evliya olarak gösterilmesine izin vermiştir. Sözde eline bir çekiç alıp ortadan kaybolmuş ve bir süre sonra geri dönmüş. Meğer Stalin'i Said çekiçle öldürmüşmüş! Nerden belliymiş, Stalin beyin kanamasından ölmüşmüş! :D

 

Bu şimdi ABD de ikamet eden müridinin çıkardığı o Kenan Evren'e övgüler düzülen dergide de insan resimlerinin boynunda bir çizik olurdu. Niyeymiş, yaşamasın da suret, put olmasın, günah yazılmasınmış! :lol:

 

Ya biz nelerle kimlerle uğraşıyoruz bu ülkede ya! Ağlanacak halimize gülüyoruz aslında ama, neyse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha ne uyduruk kerametlerin tarihçesine yazılıp kendisinin evliya olarak lanse edilmesine izin vermiştir. Bu şimdi savaş boyunca İstanbul'da oturdu, oturdu, millet canını dişine taktı, giymedi askere giydirdi, yemedi askere erzak taşıdı, binbir güçlükle bağımsızlık savaşımız kazanıldı, baktı kendine göre bir sonuç çıkmadı, küsüp inzivaya çekildi ya...

 

Keşke o çekildiği inzivada kalaymış... Niyeyse tutuklanmış. Kim bilir inziva görünümü altında neler tezgahladıysa! Jandarmalar götürürken namaz vakti gelince kelepçeleri kendiliklerinden çözülüveresiymiş!

 

Böyle bir şey olduysa da jandarmalar acımış, inzivadan aldıkları yaşlı bir adamın kelepçelerini sıkmadan formalite icabı takmışlardır. Daha neler... Barla'da ikametinde misafiri gelmişmiş de kuru ekmek yermiş, misafire verecek ekmeği yokmuş, bir de bakmış ağacın dalları arasında taze bir ekmek mis gibi duruyormuş. Diyelim bu da gerçek. Said aksi bir ihtiyardı, bunu kendi de itiraf eder. Kimseye minnet etmediğini, sadaka kabul etmediğini anlatır. Demek insanlar açıkça ekmek getirip veremiyor ama böyle bırakıp gidiyorlarmıştır. Gökten ekmek inecek hali yok!

 

Barla'da hâla dini turizm için Said'in mekanlarını ziyarete gelenlere bu Barla ekmeği satılmakta, hâla rantı devam etmektedir. Her zaman dediğim gibi dogmaların üretkenliğinde bir sınır yoktur. Dogmaların bu üretkenliğine nasıl sınır konabileceği hakkında bir fikrim itiraf edeyim yok. "Eğitim şart" tabii ama, eğitim de dogmatiklerin eline geçmişse? Koca tarih profesörü bakıyorsun tarih tezleri geliştireceği, tarihi gerçekleri araştıracağı yerde dualarla internet ağı oluşturulduğunu, her kulun avuçlarında bir çanak anten düzeneği bulunduğunu iddia ediyor! Ki ben dogmatizmin tam çukurunun içinde ne proflar doçentler gördüm. Dogmatik yani, çare yok! üniversite de okusa, doktora da yapsa, eni konu dogmatik, çare yok!

 

Dogma bir beyne bir girdi mi, o beyni iflah etmesi çok ama çok zor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir milletin egitim seviyesi, o milletin gercege ne kadar uyum sagladigi ile anlasilir.Mezarlardan,ölülerden, üfürükcülerden medet uman bir toplum ölü toplumdur.Üzerine ölü topragi serpilmis toplumdur.Bakin tüm dünyaya,insanlar hep daha iyiye daha güzele ulasmak icin mücadele vermektedir.Tüm dünya gencligi ayaktadir.Ayakta olmalarini gerektiren cok nedenleri vardir.Daha iyi egitim sartlarina kavusmak,daha özgürce kendini ifade edebilme icin veya ülkedeki esitsizliklere,adaletsizliklere,sosyal düzenin bozulmasina karsi sokaklardadirlar,yüzbinlercesi ile.Ülkemizde ise bunlari görmek artik mümkün degildir.Cünkü ne o ögrencilerde ne de onlarin ailelerinde bir gelecek sorumlulugu yoktur.Günlük yasarlar.

 

Said gibi daha niceleri var ki; insanlar Allahtan daha cok onlara taparlar.Allahi sadece baslarina birsey geldiginde arayanlar Said gibileri hergün yadeder ve anarlar.Naksi seyhi kibrisi;Prens Charles'in müslüman oldugunu söyledi televizyonda.Ona cevap verecek kimse yoktu karsisinda.Onu dinlemis olan saf insanlarin inanmadiklarini söylemek gercekten cok zor.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yönetim halkı temsil ettiğini öne sürüp servet içinde yaşamakta, kadınları parmaklarına ahtapot yüzükler takmakta, sosyete traktörü benzin canavarı dörtçeker ciplere binmekte ve pırlantada KDV yi sıfırlayarak, ama ekmekten tuzdan şekerden vergi alarak halkı sömüren zenginlerden yana tavır almakta. Ben ömrümde bir tane bile pırlanta satın almadığım için KDV ödemeden alışveriş yapmak nasıl bir duygudur, hiç bilmiyorum. Herhalde zevkli olsa gerek! Hele para bol, yandaş ihalelerine rakipsiz girip kolayca kazanılan para ise, daha zevkli olacağı kesin.

 

Buna paralel olarak da eğitimin yaygınlaştırılmasını, fırsat eşitliğini savunan halkın çocuklarını değil, jaguarla gelen zengin çocuklarını öğrenci temsilcisi olarak kabul edip "bir elimiz yağda, bir elimiz balda, allah devlete zeval vermesin, padişahım çok yaşa, hiç bir derdimiz sorunumuz yoktur, at arkasında sinek gibi yaşıyoruz" dedirtip jaguarına binip dönüp giden beslemeleri öne çıkarmaktalar.

 

Bu halk aşırı derecede zekadan yoksun değilse bu gerçeği görmek zorundadır. Bir başa konan örtü ile halktan gerçekleri gizlemek bu kadar kolay ise, bu kadar gerçek göremezi olan vay o halkın haline..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yönetim halkı temsil ettiğini öne sürüp servet içinde yaşamakta, kadınları parmaklarına ahtapot yüzükler takmakta, sosyete traktörü benzin canavarı dörtçeker ciplere binmekte ve pırlantada KDV yi sıfırlayarak, ama ekmekten tuzdan şekerden vergi alarak halkı sömüren zenginlerden yana tavır almakta. Ben ömrümde bir tane bile pırlanta satın almadığım için KDV ödemeden alışveriş yapmak nasıl bir duygudur, hiç bilmiyorum. Herhalde zevkli olsa gerek! Hele para bol, yandaş ihalelerine rakipsiz girip kolayca kazanılan para ise, daha zevkli olacağı kesin.

 

Buna paralel olarak da eğitimin yaygınlaştırılmasını, fırsat eşitliğini savunan halkın çocuklarını değil, jaguarla gelen zengin çocuklarını öğrenci temsilcisi olarak kabul edip "bir elimiz yağda, bir elimiz balda, allah devlete zeval vermesin, padişahım çok yaşa, hiç bir derdimiz sorunumuz yoktur, at arkasında sinek gibi yaşıyoruz" dedirtip jaguarına binip dönüp giden beslemeleri öne çıkarmaktalar.

 

Bu halk aşırı derecede zekadan yoksun değilse bu gerçeği görmek zorundadır. Bir başa konan örtü ile halktan gerçekleri gizlemek bu kadar kolay ise, bu kadar gerçek göremezi olan vay o halkın haline..

En kısa zamanda sizin gibi düşünen halk bulup (nereden bulacaksak) ithal edelim!..

Hatta buna imkan yoksa sandıkları halktan uzak tutalım ya da halkı sandıklardan...

Bu halk özgür düşündükçe yanılmamıştır. Yater ki militarizm olmasın, halk işini biliyor. Halkımı seviyorum, sizi de...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Halkın, o da sadece belli bir kesiminin ondan özgür düşünemediği tek konu dogmalar... Bir tek bu konu hariç özgür düşünür. Bir tek dogmalardan zihnini kurtarmakta bir parça başarısız...

 

O da olur olur, hiç öyle bir bunun için sandıktan uzak tutmaya veya sandığı uzak tutmaya filan gerek kalacağını, hiç ama hiç sanmıyorum...

 

O adı militarizm konan şeyden de öyle subay tutuklayıp, sonra polis emanetinde mühürlü telefonuna yasa dışı şekilde açıp içine bilgisayardan şipşak örgüt numaraları yükleyip geri kapatarak, yok efendim askeri arşiv CD lerine yeni ekleme yapıp gizli plan belgeleri diye yandaş basına vererek, pırıl pırıl daha yeni gömülmüş mühimmatı kendi gömüp kendi bularak, cemaati deşifre eden kitap yazanı içeri atıp gerçek katil infazcıları dışarı salarak filan gibi ucuz numaralarla kurtulunamayacak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.