Φ VAKANA Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 80'li yıllarda çocuk olmak... -------------------------------------------------------------------------------- 1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş, Kenan Evren´i, Erdal İnönü´yü, Özal'ı tanımış olmak, Ajda Pekkan´ın Alo, Michael Jackson´ın Pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek. Big in Japan, The Final Countdown, Eye of The Tiger demek. İcraatın içinden demek, "Semra koy bir kaset de neşemizi bulalım" demek. Köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik olarak size geri dönmesi demek Voltran Voltran Voltran demek , depozito toplamak adına kola şişesi biriktirmek demek , Adile Naşit`ten masal dinlemek demek. Debbie Gibson, tiffany, Jason Danovan, Sandra, Modern Talking. vb. dinliyor olmak... Comanchero´nun ve life is life'ın sözlerini ezberlemeye çalışmak demek... Michael Jackson, Madonna, Samantha Fox demek Korhan Abay, Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaşlar demek. Clementine, He-man, She ra, Transformers demek. Okula siyah önlükle gitmek demek. Kayahan, Nilüfer, Sezen Aksu, Barış Manço ile büyümek demek. İhtilal çocuğu demek, Köle İzaura demek, Ziyaretçiler demek!!!! Acidçi misin metalci mi demek... Moruk demek, Herild yani demek, Hey corc versene borc demek, olmaz maykil bende de yok cevabını işitmek demek, geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek... Yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. Hem eski hem yeni olmak demek. Biraz gözü açık bir 80'li, yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış demektir. edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp en az bir technotronic kasetine sahip olmak demek. Mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı denince Kenan Evren'i hatırlamak demek Koltuk altında topla okul bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak birileri vardır" diyebilmek demek Eti kemik geçiyor demek; Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak, Ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, büyüteç ile kağıt yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak, Televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak, 23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek Son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek, hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek, sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek. Kutu kolayı açtıktan sonra kapağını çekip çıkarıp atmak demek Tipe bak demek, Fon müziği Laura Brannigan'dan Self Control olan günler. Bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerli sayıldığı, Havuç´un olmadığı yıllar demek... her şeye rağmen temiz ve el değmemiş bir hayat demek... Sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek. Pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek Sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere basmak zorunda olmak demek Şehirlerarası yolculuklara çıkarken otobüsün 302s olması için dua etmek. Bilet alırken arka kapının önü ve tekerlek üstü olmasın demek. Resimli futbolcu kartları demek, süper babaanne demek, fantayla kolayı karıştırmak demek, mahalle kavramı demek. Çavuşevsku ve karısının kurşuna dizilişini TV'den seyretmek demek, o görüntülerin yıllar sonra bile kafadan hala çıkmamış olması demek. Anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye başlayan maniler yazmak,önünde tek arkasında 2 çizgi olan külotlu çorapların havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulohop, ayak bileğine takılarak çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dağılıp şeker toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek. TRT´nin yayın akışının bitmesiyle çalan İstiklal Marşı için ayağa kalkıp, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz "biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek. Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek. Bu şarkıya kafanda klip çekmek demek. Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek.. Challenger'ın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek.. PKK saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama anlamamak demek. Veronica Castro'yu güzel zannetmek demek. Kenan Evreni Atatürk zannetmek demek. Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek, bunun için ağlamak ve içeride - her nedense- You are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş dans eden abi ve ablalara bakıp özenmek demek Gorbaçov´un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye "Zeki Müren´e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak, Kenan evren´in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken Çankaya köşkü basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak. "Hayat Bilgisi" kitabında Kenan Evren´in resmi olması, her yere modern cami inşa etme furyasına anlam verememek, batman ve Şirnak´ın henüz il olmadığı günleri hatırlamak, Özal'ın çenesinin enteresan yapısına anlam veremeyip, "acaba benim çenem de ilerde böyle olur mu" kaygısıyla aynaya bakmak demek... breyk breyk arkadaş arıyorum demek Eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek ho ho ho hoover demek Zeki Müren'in size alo diyoruuuum demesi demek İlkokulda Halley, Petrol ve Komancero şarkılarını uydurma sözlerle söyleyerek dans eden Tolga Han özentisi sefil dans grupları kurmak okul sonrasında ise her gün koşturarak eve gidip; bu toprağın sesi programında kımıl zararlısı ile mücadele yöntemleri, orman köylüsünün sorunları ve yüksek randımanlı durum bugdayı türleri ile ilgili verilen faydalı bilgilerin ardından Kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile izlemek demek küçük yaşta bilinçli bir çiftçi kadar ziraat bilgisine sahip olmak demek sinemalarda the Lord of the rings, Harry Potter vs. izlemek yerine Jules Verne romanları okumakla geçirilen bir çocukluk demek Aldım çantamı kolumaaa, çıktım Dallas yoluna, ben Babi´yi beklerken Ceyar girdi koluma şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek. Kimler geliyo kimler? sana ne, sana ne? Ama bunu söylemenize gerek yok ki, ben yapınca alışverişi, zaten alıyorum satış fişi replikleri barındıran Ali-Ayşegül Atik reklamı ve bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacağım. Erooooolll, Eroooolll (mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size buraya ! fişini de al oğlum´daki Meşhur Erol, hadi hep birlikte, hep birlikte, biz biz olalım yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım, hafta da bir kere tırnakları keselim, fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil olmak İcraatın içinden izleyip Özal´ın kalemine bakıp hipnotize olmaya çalışmak Videocudan American Ninja, Kartal, Kan Sporu ve Evil Dead gibi filmleri kiralamak demek Analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek Çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da çivisinin çıkışını görerek büyümek demek Hava durumlarının eksi değil de "sıfırın altında bilmem kaç" denildiğini bilmek demek Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi TV önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp anteni ayarlamaya çalışması . Yunanistan kanallarını görüntülemek adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek. Siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa .. Üstelik Yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film izlemek için az debelenmemiş olmak demek... Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek... TRT 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek, Türkiye'de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sayman22 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 ÇOK İYİ Züpersin arkadaş gittik geldik o yıllara... ekleyebileceğim: -- yenildik ama ezilmedik demek -- mektup arkadaşı edinmek, dünyayla yazışmak demek... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ VAKANA Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 EVET SAYMAN ......EKLEMEK İSTEYENLER EKLESİNLER ..........ÇÜNKÜ ÇOK GÜZEL GÜNLERDİ ....HİÇBİRİ YAŞANMIYOR ARTIK........... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ içimdeki deniz Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 çok güzel günlerdi. leblebi tozu aldıgımda içinden çıkacak küçücük oyuncak için sevinmek sokakta okul önünde satılan eskimo (buz kalıpları)alıp keyifle serinleyip yemek misketten kazandıgım bilyelere mutlulukla bakmak ben kazandım der gibi ağaca tırmanmak meyve aşırmak saklambaç oynamak pestilimiz çıkana kadar sokaktaki kedi köpek yavrularını alıp yıkamak karınlarını doyurup tekrar sokağa bırakmak açıkta satılan her türlü çekirdek,gofret i koşuşturarak bakkala gidip almak bayramlarda lokum,mendil,şeker leri toplamak ve deli gibi sevinmek o kadar çok şey var ki hangi birini yazayım bilmem.bu aralar çok özlüyorum çocuklugumu hemde çok. çok mutluydum.ama şimdi Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ VAKANA Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 her hafta kafam yarılırdı be...........o yüzden biraz çatlağım herhal........ allam affet beni ömrüm boyunca yiyemeyeceğim kadar meyva çaldığım için........... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ içimdeki deniz Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 vakana bi keresinde yaz tatilinde istanbula dedemlere gittiğimizde bizimde hep meyva çaldıgımız yan bahçe vardı komşularının.ya hiç sorun olmazdı tellerden geçer elma çalardık.en son çalmak için bahçeye girdiğimizde kocaman bir köpek kovalamıştı bizi.benim dizler haşat oldu tabi tellerden.meger teyze bize tuzak hazırlamış o son oldu Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sayman22 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Ben o yıllar istanbul kurtuluştayım , orada rum okulu ile kilise var papazın incirlerine dalardık bizde, bide şimdiki parkta bi armut ağacı vardı, bahçe sahibi ile az köşe kapmaca oynamamıştık Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ VAKANA Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 vakana bi keresinde yaz tatilinde istanbula dedemlere gittiğimizde bizimde hep meyva çaldıgımız yan bahçe vardı komşularının.ya hiç sorun olmazdı tellerden geçer elma çalardık.en son çalmak için bahçeye girdiğimizde kocaman bir köpek kovalamıştı bizi.benim dizler haşat oldu tabi tellerden.meger teyze bize tuzak hazırlamış o son oldu mekan hemen hemen aynı;bizde birinde erik çalarken köpek kovalamıştı,6 kişiden biri ağaç bulamamıştı çıkacak..........o kimmiydi............. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ içimdeki deniz Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 üzüldüm senin adına. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ VAKANA Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 BENDE ÜZÜLMÜŞ VE ISIRILMIŞTIM........ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 ben o zaman küçüktüm bişey atırlamıyom.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 çok güzel günlerdi. leblebi tozu aldıgımda içinden çıkacak küçücük oyuncak için sevinmek sokakta okul önünde satılan eskimo (buz kalıpları)alıp keyifle serinleyip yemek misketten kazandıgım bilyelere mutlulukla bakmak ben kazandım der gibi ağaca tırmanmak meyve aşırmak saklambaç oynamak pestilimiz çıkana kadar sokaktaki kedi köpek yavrularını alıp yıkamak karınlarını doyurup tekrar sokağa bırakmak açıkta satılan her türlü çekirdek,gofret i koşuşturarak bakkala gidip almak bayramlarda lokum,mendil,şeker leri toplamak ve deli gibi sevinmek o kadar çok şey var ki hangi birini yazayım bilmem.bu aralar çok özlüyorum çocuklugumu hemde çok. çok mutluydum.ama şimdi ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Azizilturco Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Peki bizim çocuklarımız ne yazacak? YA msn de ne güzel muhabbet ederdik! Playstationda winning oynardık! Akmerkezde gezerdik! Eskiden cep telefonundan mesaj atılırdı! Arabalarımız düz vitesti! falan filan işte! Nesiller giderek bu güzel şeylerden uzaklaşıo! Şimdiki nesilin dediklerine baksanıza bunları özleyecek duruma gelecekler! Neyse hüzünlendim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ içimdeki deniz Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 sorma aziz. 5yaşında ki çocuk daha şimdiden of çok sıkıldım bugün ya diyorsa işimiz iş.ben sıkıldıgımı hiç hatırlamıyorum. saol erbay Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir şevval Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Vakana çok güzel bir yazı nede uzaklara götürdün bizi polis radyosunda piyesler olurdu ve annem onları dinlerken üçüncü bi boyuta geçerdi piyes saati konuşamazdık çekinirdik birşey sormaya.. zeki alasya metin akpınar kasetleri sonra dinlemeye doyamazdık ve gülmeye evimizin az yakınında açık sinema vardı genelde küçük emrah ve kemal sunal filmlerini seyrettiğimi hatırlarım orda .. şimdi ne garip ne çabuk eskidi bunca yıl diye düşünmekten alamıyor insan kendini Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sayman22 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 haklısın mükemmel piyesler, arkası yarınlar... hafta sonları bütün sokaklarda radyodan maç anlatan spiker sesleri akşam 7 açılır radyolar babalar ajansları dinler... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ focal Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 teşekkürler dostum önce eskilere götürdüğün için neyi nasıl özlediğimizi hatırlattığın için bakkaldan aldığımız gazyağını karaşimşek dizisini nasıl olurda unutulur komşuluk ilişkileri ekmeğe sürülen sanayağı üzerine serpilen toz şekeri gazoz kapağı oynamayı unuttuğumuzu hatırlatttığın için tekrar teşekkürler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ahmed Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2006 Vakana eyvallah, resmen 15-20 sene öncesine götürdün beni. Ben de bir kaç birşey ekleyeyim; Pazar akşamları Perihan abla dizisini iple çekmek, En alakasız yerlerde uvah uvah Lee Cooper diye bağırmak, Televizyon'da Cumartesi günleri, "Cumartesi'den Cumartesi'ye" isimli çocuk kuşağını izleyebilmek için, sabahın köründe ayağa dikilmek. Mahallede 20'li 30'lu sayılarda biten maçlar yapmak, Bayramlaarda harçlıkları mendilin içine sarılı olarak almak, Hiç bir zaman tam yuvarlağını bulamadığınız, yamuk plastik toplarla futbol oynamak, Mahallede bisiklet yarışları düzenlemek (önce Pioner, bisan ve Pinokyolarla daha sonra teknolojii harikası BMX'lerle) Yazın vucuda yapışan kısacık komik şortlar giymek, Uyduruk, dışı plastik, ama rengarenk çizmeler giymek, Okulda, beslenme saatlerinde, Çernobil'den sonra, Fiskobirlik'in elinde patlayan fındıkların Milli eğitimce, beleşe bizlere dağıtılması, 2 litrelik cam şişede Coca Colalar Çernobil'le Challenger'ı karıştırmak, Hayali ihracatın ne olduğunu bir türlü anlayamamak, Televizyonda vatandaşlık görevlerini anlatmaya yönelik,( "fişini de al Mustafalii................" ) skeçler. Şimdilik aklıma gelenler bunlar................... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ adrenalin Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2006 En alakasız yerlerde uvah uvah Lee Cooper diye bağırmak, Mahallede 20'li 30'lu sayılarda biten maçlar yapmak, Hiç bir zaman tam yuvarlağını bulamadığınız, yamuk plastik toplarla futbol oynamak, Mahallede bisiklet yarışları düzenlemek (önce Pioner, bisan ve Pinokyolarla daha sonra teknolojii harikası BMX'lerle) evet bende bunların hepsini hüzünle ama yaşamış olmanın verdiği garip birde sevinçle hatırladım........... sende saol.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sara k Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 vakana naber modratör kaldırınca yazıları forumları araştırayım dedim bu yazıyı buldum nasıl üşenmeden diğer yazılarını okuduysam bunuda okudum baştan sona senin tevellüt baya var zaten biliyorum son iletimi okuyabildin mi bilmiyorum sartreye benzetilmekten hoşlanmadığın için ondan bihaber olduğundan falan bahsetmiştim kafadan konuyu pavlovun deneğine bağlayınca asıl senin mahalleli bir entel maganda oluğunu söylemiştim insanlar sana bu topikte katılmış mutlu olmuşşundur (tabi onlar senin diğer nicklerin değilse) ama ben? söylemesi çok zor ama sana bende katılıyorum doğru yansıtmışsın o yılları her evde vardır o zamandan kalma kasetler madonnanın şarkılarıyla bülent ersoyunkiler aynı kasete çekilmiş saç kesimi bıyık ferdi tayfur ağızda sharry sharry baby ama bunların hepsi bende ihtilal kanları altında kalıyor babam ve oğlum saplantımı biliyosun kuzeyin savunduğunun aksine o kadar kolay geçmedi o yıllar sokağın ortasında dayak yememek için belkide selam bile vermeyeceğin adamların önünde el pençe divan durmak her neyse sarak kafalı zenne bozması üçüncü sınıf mahalle dilberinden ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sara k Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 belkide eski konu olduğundan bu iletiler okuyamayacaksın madem öyle şunuda bilki aklından geçen herhangi biri değilim imzanı gördüğümde seni diğerlerinden ayırdım her gün çevremdeki 50 kelimeyi geçmeyen kısır konuşmalara katılmaktansa nette entel konuşurumda ebleh lafını bir entelden işitirim AMA YİNE DE "...........o yüzden biraz çatlağım herhal........" gördün mü avni Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir ErdalAktaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Sahilde ve sinemada alaska var frigo varrrrrrrr. disco da parti düzenlemek........... cumartesi akşamları Türk filmi seyretmek...bütün mahalle tv.olan evde. mahalle kavgaları................ heryerde maç edebilmek........... inşaatlardan kuma atlamak.................. misketle mors ve baş oynamak.....hala elimin yere koyduğum yeri nasırlı.. sokakta bir evde telefon olması.......... ptt den telefon çıkacak ta eve bağlanacak diye aylarca beklemek...... şehirler arası için ptt ye telefon yazdırmak....saatlerce beklemek Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sara k Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2006 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ güçlü Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2006 VAKANA dostum bogazım düğümlendi. ya evet ya biz o iki arada bi derede kalmıs gununun cogu sokalarda geçiren son nesiliz galiba.... bi comodore 64 icin yalvarmak demek... gamematch demek... türkiye nin 67 il oldugu zamanları hatırlamak demek... büyüklerin bu yılbaşı gecesi acaba trt de dansöz cıkacak mı acaba diye manasız tartışmalarını dinlemek demek.. 80 lerin sonundaki o yıldırım akbulut fıkraları demek..... KENAN EVREN diyor ki leri dinlemek demek.... aman oğlum sakın siyasete bulaşma nasihatlarını dinlemek demek..... karşıyaka demek izmir demek vapur demek dostlar demek nerelerdeler şimdi acaba..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sara k Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2006 güçlü benim nicklerimden ya da arkadaşlarımdan değil ona cevap verebilirsiniz gerek görürseniz sayın başlık sahibi Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.