Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslamiyet ortaya çıkışıyla ilgili bazı bilgiler.


Önerilen İletiler

Ses benzerliği dışında ne bağıntı gördün ?

 

Ne mantıklı bir çıkarım.

 

Yok gerçekten merak ettiğim için soruyorum.

 

Bunu bir mantık sorusu olarak al ;

 

Kudüs'e doğru dönülen "yön" ü ifade etmek için kullandıkları, ve bir yönü tarif eden "kıble" kelimesi. Arapçada yön anlamına gelen "kibel" den mi? "Kudus'e doğru esen "kıble" adlı rüzgardan mı? Yoksa baş tanrıça "Kibele" den mi gelmiş olabilir ?

 

Tapını olarak "Kıble" ile "Kıbele" arasındaki benzerliği hep anlamlı bulmuşumdur aslında.

 

İslam öncesinde de Kabe'ye bir yöneliş vardı elbette ancak Putların kutsal mekanları olarak...

Kıble'ye "Kıbele" kökenini verebilmek için,

Arapların hiç "Kıbele"ye tapınıp tapınmadıklarını araştırmak gerekir;

Ki ben bu araştırmayı yapmadım...

Sonuçta putperestlik Arabistanda çok eski ve kökleri oldukça karışık bir inanç.

Tüccar kafileler aracılığı ile "Kibele" adı tanınmış olabilir.

Nitekim Hint kökenli inanışlar bile Arap mistisizminde yer almıştır...

 

Fakat şimdi dilbilimsel olarak ben Kıble sözcüğünün kutsal bir anlamdan ziyade "Kibel" yani "Yön" anlamından türediğini düşünüyorum.

Çünkü "Kıble" kelimesi kutsanmış bir ad/fiil olmamış hiç bir zaman.

Örneğin tırnak kesmek gibi bir olay bile binlerce yıllık kutsallığını yitirmemiş ve islam açısından hurafe olarak alınsa bile pagan ya da şamanist kültür açısından bir önemi var hala bilinç altında...

Yani benzetme yapmak istiyorum;

Kıble sözcüğü de bir Tapını kökenli olsaydı, kutsallığını kolay kolay yitirmezdi diye düşünüyorum.

Olasılıkla "Yön" sözcüğünden türemiş olmalı;

Çünkü halk arasında da "benim kıblem şurası, burası vs." gibi deyişler vardır.

Burada kutsanmış bir nesne hedef gösterilebildiği gibi, kutsanmamış bir nesne de hedef gösterilebiliyor.

 

Ama şimdi Kıbele'ye de tapını esnasında bir yöneliş var ve bu beni düşündürmüyor değil...

Şu soru da aklıma geliyor;

Zeus ya da Hera'ya da yönelinerek tapınılıyordu, yani onların adı da belki yöneliş ifade eden bir kelime olarak çıkabilirdi ama çıkmamış...

Belki Kıble ile Kıbele benzeşmesi bir tesadüf...

Belki de değil...

Bu soru bence kesin bir yanıt bulamaz...

 

Çünkü mesela bugün Temmuz adı bir Tapını adı olmasına karşın,

Çok alakasız gibi görünen, bir ay adı olarak kullanıyoruz

Ve bize hiç bir Tapını adı olduğunu hatırlatmıyor, anımsatmıyor.

Çoğu kişi bilmiyor ve öğrenseler bile ihtimal veremeyecekler belki de...

 

"Kibele" adı da böyle bir anlam yitimi yaşamış da olabilir, bilemiyorum.

 

Binlerce yıllık ad ve kavramların izlerini sürmek çok çok zordur diye düşünüyorum.

Kesin bir şey söyleyemeyiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum, Kıble sözcüğü "Kıbele" den gelir mi gelmez mi diye bir soru sorabilmek içinde ses benzerliği dışında bir veri gerekir.

 

Kaldı ki, "Kıble" kelimesinin bırakalım "kibele" kelimesi ile bağıntılı olabileceğini, bu kelimenin kökeni hangi kelimedir gibi bir soru bile gereksizdir kanımca . Kıble, namaz kılarken dönülecek yönü ifade etmektedir. Ve arapçada "kibel" yön anlamına gelmektedir. Öyleyse kelimenin kökenine ilişkin bir şaibe olduğunu düşünmüyorum.

 

Zaten kıble ile kibele arasında bağ kuran uç iddiadada, kabe ile kıbele arasında bağ kurulmuş ve buna dayandırılmış. Ancak kıble ismi kabeye değil, Kudüs'e doğru dönülen yöne verilmiş isimdir. Daha sonra Kıble değişmiş ve Kudüs yerine Kabe olmuştur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir özet yapayım ;

 

Kabe isminin Kibele ile hiçbir alakası yoktur. Kabe ismi, binanın arapçada bu geometrik şekile verilen isim olan "kab" dan gelmektedir.

 

Allah ismi, müslümanların taptığı tanrının ibranicede ki ismi olan "Eloah" ın arapçası "Al-ilah" tan türemiştir. "Al-ilah" , Eloah'ın arapçasıdır.

 

Kıble. Kudüs'e doğru dönerek namaz kılan müslümanların, döndükleri yöne verilen isimdir. Arapçada yön anlamına gelen "Kibel" kelimesinden türemiştir. Artı, Mekke ve Kudüs'ü dikey olarak kesen güney rüzgarının arapçadaki ismi "Kıble" dir.

 

Araplar Kıbele'ye tapmış mıdır ? Taptıklarına dair herhangi bir veri, bir iz, bir bilgi olmadığına göre. Paganist arapların baş tanrıları (tanrıça da değil) ile kıbele arasında sembolik ve inanç açısından bir bağ olduğunu gösteren herhangi birşey varsa tabi ortaya konabilir.

 

Arap mitolojisinde ki tanrı ve tanrıçaların isimleri ile Kıbele arasında bir bağ kurmakta mümkün değildir. Çünkü bu isimlerde ibranice kökenlidir.

 

Hubel ; ibranicede ki "Ha" ve "Bal" kelimelerinden geldiğine inanılmaktadır.

 

El-lat; bir sami kavmi olan Semüd'lerin "İlat" adlı tanrıçasından geldiğine inanılmaktadır.

 

Unutmayalım araplar bir sami kavmidir. Mitolojilerinin diğer sami kavimlerinden etkilenmiş olma ihtimali etiomojik açıdanda bakılınca en yüksek ihtimaldir.

 

Artı bir çok arkadaşımız yine büyük bir hataya düşmüş. Kibele, Kybele, Cybele bu tanrıçanın, yunan ve batıda ki frigya medeniyetlerinde ki adıdır. Doğudaki sümerlerde ki adı "Kubaba" dır. Yani uç bir teori olarak antik çağ araplarının dini bir etkileşime girebileceği coğrafyada ki adı "Kubaba" dır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir özet yapayım ;

 

Kabe isminin Kibele ile hiçbir alakası yoktur. Kabe ismi, binanın arapçada bu geometrik şekile verilen isim olan "kab" dan gelmektedir.

 

Allah ismi, müslümanların taptığı tanrının ibranicede ki ismi olan "Eloah" ın arapçası "Al-ilah" tan türemiştir. "Al-ilah" , Eloah'ın arapçasıdır.

 

Kıble. Kudüs'e doğru dönerek namaz kılan müslümanların, döndükleri yöne verilen isimdir. Arapçada yön anlamına gelen "Kibel" kelimesinden türemiştir. Artı, Mekke ve Kudüs'ü dikey olarak kesen güney rüzgarının arapçadaki ismi "Kıble" dir.

 

Araplar Kıbele'ye tapmış mıdır ? Taptıklarına dair herhangi bir veri, bir iz, bir bilgi olmadığına göre. Paganist arapların baş tanrıları (tanrıça da değil) ile kıbele arasında sembolik ve inanç açısından bir bağ olduğunu gösteren herhangi birşey varsa tabi ortaya konabilir.

 

Arap mitolojisinde ki tanrı ve tanrıçaların isimleri ile Kıbele arasında bir bağ kurmakta mümkün değildir. Çünkü bu isimlerde ibranice kökenlidir.

 

Hubel ; ibranicede ki "Ha" ve "Bal" kelimelerinden geldiğine inanılmaktadır.

 

El-lat; bir sami kavmi olan Semüd'lerin "İlat" adlı tanrıçasından geldiğine inanılmaktadır.

 

Unutmayalım araplar bir sami kavmidir. Mitolojilerinin diğer sami kavimlerinden etkilenmiş olma ihtimali etiomojik açıdanda bakılınca en yüksek ihtimaldir.

 

Artı bir çok arkadaşımız yine büyük bir hataya düşmüş. Kibele, Kybele, Cybele bu tanrıçanın, yunan ve batıda ki frigya medeniyetlerinde ki adıdır. Doğudaki sümerlerde ki adı "Kubaba" dır. Yani uç bir teori olarak antik çağ araplarının dini bir etkileşime girebileceği coğrafyada ki adı "Kubaba" dır.

Bu çok net bir açıklama doğrusu...

Sağol dostum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer kıble - Kibele bağlantısını bir kanıt olarak kullanmaya kalkışırsak, bu tabii ki tek başına herhangi bir savlamanın kanıtı olamaz. Bunu bir kanıt olarak ele almamak gerekir. Bir belirti olarak düşünmeli.

 

Neyin belirtisi, Hammurabi yasaları ile İslama kadar gelen semitik dinlerin benzer hükümleri, tufan gibi bazı efsanelerin benzerlikleri, tapınak gelenekleri gibi bazı benzerliklerden bahsediliyor. Bunlar kesin kanıt değillerdir, ama ben kişisel fikrim olarak zaten tüm dinlerin evrimleşerek geldiğine inanıyorum. Sümer çoktanrılı dinleri ile günümüze gelen dinler arasındaki bağıntıların uzmanı muhakkak ki Muazzez İlmiye Çığ'dır. Kendisi çok net şekilde bu bağlantıların belirgin olduğundan bahsediyor. Fakat ben araştırmalarını okumadım ve bu konuda kendimi eksik hissediyorum. En kısa zamanda okusam iyi olur. Fakat söyleyebilirim ki kendisinin Sümerolog olarak uzmanlığına güvenim var.

 

Tabii tarihte 2x2=4 kanıtlamaları yapılmaz. Biri çıksa "e tabii benzer olacak, ne var bunda?" dese, bir şey var illa diye iddia edilemez. Değerli tarihçimiz İlmiye Çığ'ın kitaplarını okumakta acele etmeyişimin nedeni de bu olsa gerek. Yani tamam, Sümer dinlerin kaynağı. E ne yapalım yani? Çok da bir muhabbeti yok.

 

Kibelenin yön anlamına gelişine gelirsek, salatın da saygıyla anma gibi bir anlamı var ama, özel bir ibadetin adı olmuş, selam da barış, teslim, kısaca düşmanlık, karşı çıkma, isyan olmaması durumu gibi anlamları var ama dinin adı olmuş. Ne bileyim, melek güç demek ama görünmez varlıkların adı olmuş, "cn" kökü görünmeyen, gizlilik ifade ederken cennet, cenin, can, cinnet, cin gibi bir çok sözcüğe kaynaklık etmiş. Yani dil üretken bir alan, sonuçta doğadaki çat çut pat güm gibi seslerden türeyerek nerelere çeşitlenmiş! Dili, kelimeleri kesin kanıt olarak kullanmak biraz zor. Kibele'ye ibadet amacıyla yönelindiği için kıble de ibadet edilen yön, yönelinen, özel bir kutsal atama yapılan yön anlamlarına bürünmüş olabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslamiyete kadarki dinlerin gelişimini incelerken dikkate alınması gereken önemli bir konu var: Muhammed'e kadar Araplarda bir peygamberlik ilanı olmamış. O zamana kadarki tüm peygamberlik ilan edenler Yahudi ve bu soy silsilesi izleyen bir gelenek. Bu yüzden Arap çoktanrılı dinlerinde İslamın köklerini aramak yanlış olur. Sümerden başlayan Yahudi geleneğini izlemek gerekiyor. Muhammed Tevrat geleneğini Arap kültürüne monte etmiştir.

 

İncil ise katı Musevilikte bir reform girişimidir. Yani Arap putları teke inmiş filan söylemi pek doğru değildir. Arap tanrıları komple yok edilmiş ve Tevratta tanımlanan ilah, tek ilah ilan edilmiştir. Mirasına konduğu için Muhammed'in en büyük rakibi ve düşmanı da Museviler olmuştur. Sadece mallarına, ülkelerine, eşlerine ve çocuklarına değil, kültürlerine de el koymuştur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğudaki sümerlerde ki adı "Kubaba" dır.

Yalnız Viki'de:

 

"Kibele figürünün kökeni Anadolu'da çok eski dönemlere dayanır. Örneğin Hitit ve Hurriler tarafından tapınılan Kubaba, tartışmalı da olsa, çok sonraları oluşacak Kibele'ye öncülük eden figürlerden biri sayılır."

 

bilgisi var. Yani mitin uzun bir yolculuğu olmuş ve çok kılık değiştirmiş gibi görünüyor. İzini sürmek pek o kadar kolay değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalnız Viki'de:

 

"Kibele figürünün kökeni Anadolu'da çok eski dönemlere dayanır. Örneğin Hitit ve Hurriler tarafından tapınılan Kubaba, tartışmalı da olsa, çok sonraları oluşacak Kibele'ye öncülük eden figürlerden biri sayılır."

 

bilgisi var. Yani mitin uzun bir yolculuğu olmuş ve çok kılık değiştirmiş gibi görünüyor. İzini sürmek pek o kadar kolay değil...

 

Kybele'ye öncülük eden Kubaba, Efes Artemis'e öncülük eden Kybele ve en son da Meryem Ana'ya öncülük eden Efes Artemis...

 

Son Kybele sayılan Efes Artemis'i Meryem Ana ile özdeşleştirildi. Yani Kült bu güne kadar devam ediyor.

 

Aziz Paulus 52 senesinde Efes'e gelip Hristiyanlığı yaymaya çalıştığında, buradaki insanlar Artemis'e tapınıyorlar ve bundan da epey bir gelir elde ediyorlar.

Artemis'in çeşitli maddelerden küçük heykellerini, idollerini vs. yapıp, şehre gelen hacılara ve turistlere satıyorlar. Tabii bu gelirin kaybolmasını istemeyen sanatkar imatlatçılar Paulus'a kuşku ile bakıyorlar, zira kazançalarından olacaklar. Bu arada Paulus taraftar kazanıyor, ancak Artemis'i tahtından indiremiyor. Paulus'un Artemis'i tahtından indirme girişimi 54 senesinde bir fiyasko ile sonuçlanıyor. Efes tiyatrosundaki bir vaazında Paulus'a karşı geliyorlar ve önderleri olan Demetrios 'En büyük Efeslilerin Artemis'idir' diye Efeslileri galeyana getiriyor. Öfkeli halk hristiyalık tarftarlarını şehir dışına püskürtüyor, Paulus ise olay yerinden aceleyle kaçarak hayatını kurtarıyor.

 

Bu ise tanrıçanın son galibiyeti oluyor. Kısa bir müddet sonra Meryem Ana onun yerini alıyor. Meryem Ana'nın 'Tanrı'nın Annesi' olarak kabul edilmesi uzun tartışmalar sonucu Efes Konsülü'nde (431) kabul edilmiştir. Bu tarihte Efes'te Kybele-Artemiş-Mitra kültüne inananların baskısı ile zorla Hristiyanlığa intikal ettirilmiştir.

 

Böylelikle Tanrıça Artemis Meryem Ana görüntüsünde günümüze kadar yaşamış oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalnız Viki'de:

 

"Kibele figürünün kökeni Anadolu'da çok eski dönemlere dayanır. Örneğin Hitit ve Hurriler tarafından tapınılan Kubaba, tartışmalı da olsa, çok sonraları oluşacak Kibele'ye öncülük eden figürlerden biri sayılır."

 

bilgisi var. Yani mitin uzun bir yolculuğu olmuş ve çok kılık değiştirmiş gibi görünüyor. İzini sürmek pek o kadar kolay değil...

 

okuduğumuzu daha doğru yorumlasak.

 

Şimdi ben ne demişim. Kibele'nin mezopotamya'da ki adı Kubabadır. Bunu neden söylüyorum. Kibele adlı tanrıçaya neolitik döneme kadar tarih belirlenmesinde ki dayanak noktası Kibele ile Kubaba'nın aynı tanrıça olduğu savıdır.

 

Yok, Kibele ile Kubaba aynı tanrıça değilse. O zaman Kibele'nin mezopotamya'da hiçbir geçmişi yoktur. Tarihi M.Ö 7. yüzyıla kadar dayanmaktadır.

 

Bu topicte ki iddialarda ses benzerliği temel alınmıştır. Ses benzerliği gibi tarihsel unsurlar ve verilerle desteklenmedikçe hiçbir kıymeti olmayacak bir kriterin bile ne kadar geçersiz olduğunu göstermişim.

 

Kibele kimdir ?

 

Bu isimle adlandırılan ana tanrıça Frigyalı'ların Kubeleya adını verdikleri tanrıçadır. Batı Anadolu'da ki Frigyalılar ana tanrıçalarına Kubelaya ismini vermişlerdir. Frigyalılar'ın Kubeleya adlı ana tanrıçalarıına Yunanlılar Kibele demişlerdir.

 

M.Ö 12. yy da kurulan Frigya uygarlığının, en uzak tarih olarak M.Ö 7. yy da izine , ismine, figürüne rastalanan Kubeleya adlı baş tanrıçalarıdır.

 

Tarihi Neolitik çağa kadar uzanan Sümer baş tanrıçasının Mezopotamya'daki ismi ise Kubaba'dır.

 

Neden Kibele için, neolitik çağa kadar yani M.Ö 8000'lere kadar tarihi vardır denilmektedir. Kibele'nin, Kubaba ile aynı tanrıça olduğu savından yola çıkıldığı için. Tarih biliminde genel kabul gören sav budur.

 

Peki hayır ikisi farklı tanrıçalar ve Frigyalı'lar Sümerlerin baş tanrıça inancından almamışlardır bu figürü dersek ? O zaman Kibele'nin mezopotamya'da hiçbir geçmişi olamdığı, tarihinin M.Ö 7, yüzyıla dayandığı. Hem antik yunan tanrılarından, hem de musevilikten daha genç bir tanrıça olduğu sonucu çıkar.

 

İki halde de bu topicteki iddialara bakalım.

 

Kibele ile Kubaba aynı tanrıça ise. Bu tanrıçanın arapların komşusu olan mezopotamya'da ki ismi Kubaba'dır. Batı Anadolu'da Frigyalı'larda ki ismi Kubeleya'dır. Yunanlılarda ki ismi ise Kibele'dir.

 

Bu topicte ses benzerliği üzerinden ilişki kurma çabası vardır. Fakat ses benzerliği için baş tanrıçanın ismi olarak aldıkları isim Ne mezopotamya'daki, ne de Batı Anadolu'da ki ismidir. Yunanlıların verdiği isimdir. Topicte, arapların mezopotamya'daki putperestlikten etkilenip, oradan getirdikleri putlara tapmaya başladıkları iddiası vardır. Ve Kibele ile Arap putları arasında böyle bağ kurulmaktadır. Ancak dediğim gibi burada ki baş tanrıçanın ismi Kubabadır. O halde ses benzerliği gibi tarihsel bilgi ve verilerle desteklenmedikçe hiçbir değer taşımayacak bir ilişki denemesi için bile baz alınması gereken isim Kibele değil Kubaba'dır.

 

Yok Kibele ile Kubaba farklı tanrıçalarsa. Frigyalı'lar neolitik çağa kadar dayanan sümer tanrıçası Kubaba figürüyle alakası bir baş tanrıça inancına sahiplerse. Onların Kubeleya adlı, baş tanrıçaları ile Kubaba arasında bir bağ yoksa. O zaman zaten mezopotamya'da Kibele'nin hiçbir geçmişi olmadığı sonucu çıkar. Yine deriz ki, arapların putlarını getirdikleri, ve putperestliği kopyaladıkları mezopotamya'da Kibele adlı tanrıçanın bir geçmişi yoktur.

 

Yani Kibele ile Kubaba'nın aynı veya farklı tanrıçalar olması. Bu topicte kurulamya çalışılan bağın geçersizliğini değiştirmiyor. İki şekilde de geçersizliğini onaylıyor.

 

Salt ses benzerliğine dayalı bir bağ kurma çabasında bile etimolojik bir konu oluşur. Bu açıdanda basitçe bakalım.

 

Kibele ismini kullananlar Frigyalı'larda değil Yunanlılardır. Yani hem batı anadolu da, hem de mezopotamya'da Kibele ismi kullanılmamıştır. Batı Anadolu'daki ismi Kubeleya, Mezopotamya'da ki ismi ise Kubaba'dır.

 

Ancak dediğim gibi Tarih biliminde genel kabul gören sav, Kibele'nin , Kubaba ile aynı tanrıça olduğudur. Tartışmalar olabilir. Bilimin genel kabul gösterdiği bir çok sav ve teoride tartışma vardır. Genel kabul gören sav bu olduğu için. Tarihte Kibele'nin tarihi olarak Neolitik çağa kadar ulaşılır.

 

Ezcümle, bu topicte ki iddialar kelime türetmece oyununun ötesinde değildir bilimsel açıdan. Yunanlıların verdiği isim olan Kibele'yi baz almak gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer kıble - Kibele bağlantısını bir kanıt olarak kullanmaya kalkışırsak, bu tabii ki tek başına herhangi bir savlamanın kanıtı olamaz. Bunu bir kanıt olarak ele almamak gerekir. Bir belirti olarak düşünmeli.

 

Neyin belirtisi ? Ne bağlantısı ?

 

Bir kere yöntem etimolojik olarak temelden yanlıştır bunu belirttim. Kibele- Kıble. Kıble kelimesinin kökeninide açıkladım.

 

Hepsini bırakalım. Mezopotamya'nın altında, Mezopotomya'ya komşu ve hatta içiçe olan araplardan bahsediyoruz. Sonra Baş Tanrıça için, mezopotamya hadi onunda üstü, Anadolu'da ki ismi değil, Yunanlıların koyduğu ismi baz alarak ses benzerliği ile bağıntı kurmaya çalışıyoruz.

 

Bunda zerre mantık var mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben kibele - kıble bağlantısının var olduğunu zannediyorum. Ha, bu bağlantının olup olmamasının pek bi muhabbetine inanmıyorum ama, olabileceğini düşünüyorum.

 

Neden zannediyorum, Kibele kültü dünyayı dolaşmış bir kültür. Nerden geldi nereye gitti o kadar net belirleme olanağı yok. Hint-Avrupa kültüründe çok ortak öge var, bunlar aynı dil ailesi içinde kabul ediliyor. Bu bölgede kültür alışverişleri olmuş ve Araplar da bu dolaşımdan etkilenmiş. Yani yola Kubaba olarak çıkan tanrıça, dönüp dolaşıp Kibele olarak her yeri dolaşmış olabilir. Arapların da hiç Kibele diye bir adı tövbe zinhar duymadıklarını, bunu hep Kubaba diye duyduklarını ve andıklarını, biri Kibele adını andığında kulaklarını tıkayaıp "ababa ababa ababa" diye bağırdıklarını iddia edemeyiz.

 

Yani şimdi Kubaba ne zaman Kibele oldu, bu ad Kibele olarak geri dönüp Arap kültürüne "kutsal mekan Kudüs'e doğru esen kutsal rüzgarın estiği kutsal yön" anlamına ne zaman büründü, bunu ben bilemem. Ama Yunan kültürü ile Arap kültürü hiç etkileşime girmemiş denemez. Araplar yanı başlarında Sümerler dururken niye Yunanlılardan etkilensin diye bir kayıt konulabileceğini de sanmam, etkilenir etkilenir, karışamayız. Bayağı eskiye dayanan bir Akdeniz içi kültür dolaşımı olayı var, deniz ticareti şeklinde. Bir Arap pekala Kibele ismini Kubaba'dan daha zarif bulup benimseyebilir. Ben olsam bana da daha zarif görünürdü, benimserdim.

 

Yok şimdi, Kubaba diye bir kutsal isim var madem, kübün de kutsal bir şekil olduğu düşüncesi ve Kabenin küp şeklinde yapılması arasında da bir bağlantı olmasın? Ben Kabe - kıble - kibele bağlantısına da inanmaya başlayacağım! :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok ben şimdi taktım bu kubaba - küb benzerliğine. Çünkü topuk kemiği gerçekten köşe ve kenarları yuvarlanmış da olsa küp biçimindedir. Bu kemiğe de Arapça ka'b deniyor. Kubaba da Sümer tanrıçası ise, küb şekli kutsanmış olabilir mi acaba? Yani ne bileyim, bu tür binaların tepesine genellikle bir kubbe konur. Kabe'ye konmamış olması?

 

Neyse, çok da teori üretmeyeyim. Şimdi çok öyle temelli, sağlam teoriler de olmuyor gerçekten. En iyisi tez zamanda Muazzez İlmiye Çığ'ın araştırmalarını okumak. Bildiğim kadarıyla onun çok sağlam varsayımları var. Bu çeşit teorilere gerek bırakmıyor zaten. Sonuçta konu, dinlerin evrimleşerek gelen bir insanlık kültürü olduğu. Bundan kibele kıble olmasa bile şüphem yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 yıl sonra...
Misafir Darwinamcaaaa

Ben birşeye dikkat çekmek istiyorum. Hz. Muhammet hicretten sonra kıble olarak kabeyi değil Yahudilerin kıblesi yanılmıyorsam adı mescidi aksa idi burayı kıble ilan edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz. Sadece Yahudileri kazanmak için yaptı bence

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.