Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

LostsouL's Blog

  • başlık
    27
  • yorum
    19
  • görüntü
    61.399

Asansör Ayrıntısı...


LostsouL

950 görüntü

muhtemelen benden 50 sene kadar daha büyük bir binada asansör olmak...sanki taş devri insanının otomobil lüksüne sahip olması gibi birseydi sanırım.. iki tarafa dogru açılan ahşap kapıları akerdeon misali ortadan ikiye katlanıyordu. bu kapıların kanatlarını actıktan sonra metal bir kapı daha vardı buda bir tarafa dogru tamamen katlanıp toplanıyordu...

dar bir kabin.. ve oturabilmeniz icin bir bölüm bile ayarlanmış.. sanırım bu asansörü yapan kimse biraz romantik biriymiş.. cünkü iki kişi aynı anda asansörü kullanabilmeniz icin sevgili olmanız daha bir tercih sebebi olacaktır:p bundan elli yıl önceki insanların boyutlarıda bizden cok farklı değildi belkide tek kişi icin yapılmıştır kimbilir.. belkide ellerinde asansörü yerlestirecekleri boşluk yüzünden o kadar kücük ve dardı...

 

altı katlı görkemli bir binanın merdiven boslugundan yukarıya dogru cekildiğinizi hissediyorsunuz içindeyken.. ama hareket etmeden önce en dıştaki ahşap kapıları ve içerdeki metal cerceveli kapıyı tam olarak kapatmanız gerekiyor.. kapıların üzerinde birbirine temas etmesi gereken yerler var ve kapılar kapanmadıgı zaman birbirine dokunmuyor..icerdeki dugmeler calısmıyor..

dısardan bakıldıgı anda o kadar guven vermeyebilir ama icindeyken tuhaf bir güven veriyor size.. dügmeye basıp yukarıya dogru hareketine baslamadan önce hafif bir sarsıntı oluyor. sonra biririne sürten lastik ve kayısların sesini duyuyorsunuz fısıltı gibi. o kadar nazik ve yavaşca ilerliyorki muhtemelen merdivenlerden yürüyen biri olsa o an rahatlıkla sohbet edebilrsiniz kendisiyle...kabinin her tarafı pencereli ve dısarsını net bir sekilde gorebiliyorsunuz..içindeyken oturabileceginiz yer oldukca rahat ve arkanıza yaslanıp dinlenebiliyorsunuz bu yolculuk esnasında hatta hayal bile kurabiliyorsunuz eski zamanlara dair.. ineceginiz kata geldiginizde bir klik sesi duyuyorsunuz ve duruyor asansör..önce metal cerceveli kapıyı ardından ahsap kapıları acıp yavasca icinden cıkıyorsunuz... sanki zamanda yolculuk yapmak gibi.. ama gidiş-dönüş bir seyahat oluyor bu...

bunca yılın ardından bu kadar düzgün ve özveriyle işini yapan kac makina vardır ki? ne kadar aceleniz olursa olsun, ne kadar öfkeli ve kızgın olursanız olun sanki iyi bir terapist gibi insanı sakinleştiren bir makina...indiginiz zaman tekrar kapılarını kapatmanız gerekiyor yoksa o katta mahsur kalıyor asansör..sanki sizinle tanıstıgına memnun oldugunu belirtir gibi ahsap kapının kolu elinize daha bir sıcak geliyor ayrılırken...

 

aradan bir kac saat geciyor bu defa baska bir binanın asansörü önündeyim.. sanırım 22 yada 23 katlı mavi camdan bir bina... agır metalik kapılarıyla dört tane asansör birden calısıyor.. aç bir canavar gibi her gün yuzlerce insanı dişleri arasına alıp ögütüyor ve sonra posasını dısarı atıyor gibi..dügmesine basınca yeşil bir ısık yanıyor dijital göstergesinde kacıncı katta oldugu yazıyor.. sanki saatin saniyelerini sayması kadar hızlı bir sekilde akıp geciyor rakkamlar ve agır-soguk metal kapılar acılıveriyor iki yana.... belkide bir cogumuzun odası kadar geniş bir kabin.. sağ tarafta onlarca dügme... yine dijital bir gosterge ve kabinin duvarları boydan boya aynalarla kaplı.. belkide insan içinde kendini yalnız hissetmesin diye o aynaları koymuslardır... ama nasıl yalnız olabilirki insan aynı anda 18 kişiyle yolculuk yaparken...spot lambalarla aydınlatılmış müzik yayını olan sanki birinci sınıf mevkide yapılan ucak seyahati gibi.. hatta otomatik olarak calısıp duran bir havalandırma cihazı bile var.. ve toplam yapacagınız yolculuk süresi maksimum 12 saniye... kapıları kapatmak gibi bir mecburiyetiniz yok yada mekanik anlamda calısmasına ilgi duymanızda gerekmiyor.. cunku makina gereken her işi kendisi yapıyor size gereksinim duymadan.. siz sadece gideceginiz katın dügmesine dokunuyorsunuz onun dısında dokunmanızı istemiyor sanki ona.. tek istediği en kısa sürede sizden kurtulmak gibi...

 

ilk asansörü yapanların hayali hangisiydi bazen merak ediyorum.. 12 saniyede 22 katı cıkabilen metal ve aynalı teknolojinin son harikası makinalarmı? yoksa 6 katı 45 saniyede cıkabilen ahşap ve camlı içindeyken oturup dinlenebileceginiz, merdivenlerdekilerle sohbet edebileceginiz, hatta sevgilinizle bindiginiz zaman, tartışmış bile olsanız, birbirinize sarılmak zorunda kalabileceginiz o küçük ama duygusal makinalar mı?

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.