Misafir isimsizuye Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 I. sen, elâ gözlü beyaz kadın.. iğne oyası işler gibi bakma öyle.. gözlerin gözlerimden geçerken, teker teker canlanıyor korkularım.. beynimdeki matador dev bir boğayla cebelleşiyor, kanırtmak istiyor ama yapamıyorum.. iştiyak merhemiyle omzumu sıvanıyorum.. sen, elâ gözlü beyaz kadın.. çek ellerini kadehimden, rahat bırak beni.. kadehimde sana göre birşey yok.. birbirinin peşi sıra çıkıveriyor şişemden sarman moloz yığınları.. gözümün önünden gitmiyor o savaş sahneleri; ya Telâfer’deyim ya Necef’te ya Tel-Aviv’de, küçük Esmâ’nın kömür gözlerinden yeni şiirler türetiyorum.. bana yine uyku durak yok bu gece; şiirlerimi kadehime akıtıp îmân tâzeliyorum.. II. benim yalnızlıklarım kurban edilmiş aşklara biat etmez.. üçüncü sayfa haberlerine koltuklanan, yorgun su zerrecikleri gördüğünde kasım kasım kasılan umutlar yeşertmem gönlümde.. uzanıp gazoz ağacından bir dal kesip kavala dönüştürürüm, nefes verir sokak lambalarının yağmur damlalarına kırılan ışığı.. benim pâyitahtımda yalanlara yer yok, azâmet görür düşünüşlerim ve mûnis mısrâlar döşenirim.. canhıraş titremeler yükselir toprağımdan, kesik bir koç başı gibi mumyalatır, duvarlarıma asarım.. zaman tembel bir nehir gibi akıyor, acılarla dolu yalnızlık gecelerimde ve öksüz hüzünler salınıyor tellerimden; mısrâlarımı ayaklandıran besteler yapıyor, kendimi dev konser salonlarında seyrediyorum.. si notası basıyor sürekli içli bir ney; sanki âlemi dinliyorum, yerkürenin dönerken çıkarttığı sesi duyuyorum.. si sesinden yeni besteler türetiyorum.. ve ritimlerimde dolaşıyor, mor dağlardan koşup bozkırımın ortasına çöken atlarım.. konser bitti mi sahneye çıkıp olgun bir başak gibi eğiliyorum.. işte tam o sırada, ayaklarımın altından halıyı çekiyor, sâhibini seçemediğim ham ahlat bir el ve gözlerimi gayyâ kuyusunda açıyorum.. III. general kış’ın en yakın müttefîkidir general sonbahar; dökülen her yaprak alıp götürür hınzırlığımı, giyecek bir çizme bulamam.. doluşur sokaklarıma sonbahar hüzünleri, abanoz kesilir yüzüm.. şakaklarıma yapışan ölümlerim, bir pençe gibi ağırlaşır giderek ve betim benzim sararır ve bayat bir tütün olur, genzine doğru akarım.. ve sille tokat girişirim düşlerime.. belki ıslanır kirpiklerin, gözlerinden akar, akar, akar çoğalırım; olur a, şarap kızılı vurmuş saçlarına birikirim.. ve fikrimin ince gergefinde, hüzün dolu bir türkü yakamozlanır; sırasında hırpânî sezişlerim.. denizin ortasında olup denizi bilmeyen balıklar gibiyim, türkümü söylediğimde karaya vurur, içli içli kederler yüklenirim.. kendi yurtlarından sürgün edilmiştir, tanıdığım bütün bilgeler ve kendi dillerinden bütün büyük şâirler.. ve kendi dinlerinden bütün büyük peygamberler.. ben de aşklarımdan sürgünüm; hüzünlü mısrâlarım vasiyetim.. IV. AŞTİ’deyim, saat 05.30.. metronun açılmasına yarım saat var, karanlık gecelerime yolculuğum başlıyor.. körlerin fil târifi gibi tamâmen tezatım bugün, berhavâ heveslerim boşlukta salınıyor.. keyfekeder bilenmişliklerimle yalnızlığa koşuyorum ve bir kırbaç gibi sırtımda şaklıyor, önümden geçerken düşlediğim ferâset tefrikası.. Virgillius o patlak gözlerini tepeme dikmiş; balıkların havada yüzdüğünü, kuşların denizin dibinde uçtuğunu anlatıyor.. ben susuyorum.. fakat yüreğim susmuyor, alıyor eline sazı, si sesinden bir türkü yakıyor; ritmi 4/4’lük, makâmı ise gâile makâmı: Tanrı’dan diledim bu kadar dilek aman aman Bana kısmet değil dizinde yatmak aman aman Dizinde yatıp da yüzüne bakmak aman aman Gel aman aman yanıma kıyma bu yazık canıma Bir kara kaşın bir kara gözün değer dünyâ malına V. sen, elâ gözlü beyaz kadın.. bir gözün yere bakarken diğer gözünle göğe bakabilir misin.. bir gözün dev barajlarda biriktirdiğim kederime bakarken, öbür gözünle ayaklarının altından nasıl akıp gittiğimi görebilir misin.. şimdi ‘abaşo babafingo, abaşo gabya!..’ deme zamânıdır; sana mutluluklar dileme zamânıdır, seni hüzünlü mısrâlarıma kodlama zamânıdır.. ben her aşkımı şiirlerime kodlarım; mısrâlarım saklı târihim.. biliyorum; birgün bu şiirler üzerine ciltler dolusu araştırmalar yapacaklar, işte o zaman ortaya kocaman bir albüm koyacaklar ve ben çok uzaklardan bakıp onları seyredeceğim.. sonra, ‘Alkım Saygın Şiir Yarışması’ düzenleyecekler ve ben gönderdikleri şiirler ile gâile makâmında yaptığım bestelerimi eşleyeceğim.. 15.07.07 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.