Φ Senyour Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 “İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır”, der Dostoyevski… Veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yıldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer. Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler. Bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir. “Ölene kadar” diye söz verilmiştir, ama “ölüm yolunda” başka tercihler belirmiştir. Kararsız prensesin vicdani azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı “aklini başına” al diye fısıldar kulağına; haytası ise “kalbinin sesini” dinle diye çekiştirir eteğinden. Hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar. “Ama”yla biter alelade iltifat cümleleri: “Sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü”, “Seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim”, “Ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim” vs.vs. Sonra gelsin uykusuz geceler… Bir türlü karar verememeler… Ruhen gidip gelmeler… “Hele biraz daha zaman geçsin” diye nikah ertelemeler… Birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar. “Aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için’e kendini kandırmalar. Sonrası hep aynı: Bekleyenin “Hani sonbaharda buluşacaktık. Hazan geldi geçti, sen gelmez oldun” sızlanmaları… Bekleyenin “Geliyorum az kaldı” oyalamaları… Bittiğini bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar… Terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar… Veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler… Üzgün görünmeler… Bağış dilenmeler…”…ama kaçınılmazdı” demeler… “Sözünden caydın” yakınmalarını “Sen de eski sen değilsin. Değişmişsin” diye göğüslemeler… …asil kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler… Ve son sahne: Terk edenin o mahcup “Gönlüm başkasında” itirafına karşılık terk edilenin kirik calimi: “uğurlar olsun! Ben yoluma devam ediyorum”. İhanetler hep böyledir: ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. Ondan sonra dur durak yoktur: Güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan bir dervişe döner. Artik acılara hapsolmuştur: Buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin “ah’ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır. (Gidene.....) Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 gerçekçi ve güzel eline sağlık Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 yasadıgım seyler ki herkesinde... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 zedan konumuzla bir alakası yok ama imzan çok hoş.. Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2007 zedan konumuzla bir alakası yok ama imzan çok hoş.. peki konu neydi diloş... tskler imzam hakkındaki dusuncen Alıntı
Φ aytiCiP Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2007 ayrılık demeyın bana Alıntı
Misafir spices Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2007 İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır”, der Dostoyevski........ Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.