Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Turkiye'deki solun onemli isimlerinden Ertugrul Kurkcu, 'Express' dergisine verdigi mulakatta, Cumhuriyet mitinglerinin Turkiye'yi yeniden donusturme projesinin en onemli parcasi olarak degerlendirdi. Bu donusturmenin icinde sol dusunceyi eritme isteginin de bulundugunu belirten Kurkcu'nun degerlendirmeleri soyle;

 

"Ne sonuç doğarsa, 'demokratik' yollardan doğmuş olacak, fakat bu 'demokratik' yolların kullanılması bakımından şimdiye kadar hiç görmediğimiz araçlar devrede. Türkiye tarihinde ilk defa gördüğümüz, görebileceğimiz şeylerin tasarlandığını, düzenlendiğini, hazırlandığını, gündeme getirildiğini, bunların provalarının yapıldığını unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bunları hatırlarsak, sonra şaşırmayız. Benim açımdan ordu müdahalesinin asıl aracı, sokak."

 

"Esas işaret iki yıl önceki 1 Mayıs'ta, Mersin'de verildi bence. Kutlamaların ardından çocuklara bayrak yırttırma provokasyonunu izleyen Genelkurmay açıklamasını, 'sözde vatandaş, özde vatandaş' ayırımını, bunun peşinden Van'dan Mersin'e, Diyarbakır'dan Çanakkale'ye onbinlerce insanın bir anda sokaklara döktürülmesini hatırlayalım. O ayrım, 'özde bağlı, sözde bağlı' olarak bugüne geldi. O dönem bütün Türkiye'yi gezen bayrak hareketi, yani Türk milletinin bayrağıyla yeniden tanıştırılması ve rejime yönelik olduğu varsayılan tehditlerin kitlesel millî davranışlarla bertaraf edilmesi yönünde bir irade, bir psikolojik harekât operasyonu ortaya kondu."

 

"Ben ordunun müdahalesinin bu mitingler olacağını düşünüyordum. Aylar önce, yurtdışında gazetecilik yapan arkadaşlarımın 'ordunun tavrı ne olacak' sorularına, 'ordu sivil giyinip sokağa çıkacak' diye düşündüğümü söylemiştim. O da oluyor zaten. Bu yönde çok fazla psikolojik harekat düzenlendiğini, çok fazla angajman yaratıldığını, lojistik, medyatik, kurumsal, örgütsel binbir hazırlık yapıldığını biliyoruz. Bunların bir kısmı kaç yıl öncesinden basına yansıdı. O nedenle, beklediğim oldu diyebilirim."

 

"İşçi sendikalarının Tandoğan'daki tavırlarını o açıdan çok anlamlı, esaslı buluyorum. DİSK, hatta Türk-İş ve HAK-İş de, Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de, Türk Tabipleri Birliği de, Eczacılar Odası da, KESK de bu mitinglere gitmeyeceklerini ve üyelerinin de gitmemesi gerektiğini söylediklerinde bunu okumuşlardı. Bence çok doğru bir okumaydı. Fakat daha sonra mitinglerin dil ve söylem değiştirmesi, bu büyük direnci de kırmakla ilgiliydi. Kısmen de bunun başarıldığını söyleyebiliriz."

 

lginç bir görüntüydü gerçekten: Sahnede solun simge şarkı ve marşlarını söyleyenler, sahnenin hemen arkasında, miting düzenleyicisi olarak, Nokta dergisinin darbe planladığı iddiasını kapak yaptığı kuvvet komutanı… Hiç bu kadar çelişkili bir durum yaşanmamıştı yakın tarihlerde.

 

"İşte kitle hareketinin bizzat kitle hareketi olmaktan ileri gelen böyle mucizevî yanları var. Tandoğan'daki hareketle Çağlayan'daki aynı harekettir. Fakat öyle esneme kabiliyeti var ki, şöyle bir esneyerek, dilini, söylemini biraz değiştirerek işçi hareketinden gelen bu blokajı kırdı ve onların tabanını içine kattı. Bunun iki taraflı bir sonucu var: Politik düzeyde bir kaybı işaret ediyor, çünkü artık o günden beri ne sendikaların ne odaların sesi öyle kuvvetli çıkıyor. O kararlılık ve o ciddiyetle itirazlarını dile getirmiyorlar. Hatta DİSK bunlar içerisinde Çağlayan söylemine en çabuk iştirak eden oldu. Öbür taraftan, onlar işin içine karıştıkça kürsüden çıkan sesler de değişmeye başlıyor. Bakıyorum hatiplere, bütün söylemini devletin çıkarları üzerinden kuran, işçi hareketine ve sosyal muhalefete 'emperyalizmin işbirlikçisi' diye saldıran ve hiçbir aşağıdan talebi dile getirmeyen Birgül Ayman Güler, İzmir'de 'toplumsal eşitlik istiyoruz' diye bağırıyordu."

 

"Öyle anlaşılıyor ki, medya işin başında tam olarak ayarlanmış değildi. Onlar bu plana birinci adımda dahil edilmemişlerdi. Tandoğan mitinginin tonuna, oradaki bileşime bakın, ondan sonra İstanbul'a, İzmir'e bakın. Her seferinde, hem medya desteği arttı, hem de militarist bir tondan medyanın desteklemesini mümkün kılacak daha yumuşak bir söyleme geçildi."

 

"Jandarma komutanının başında olduğu bir miting, sırtını en sağlam duvara dayama güveni yaratır. 'Hiç sokağa çıkmayanlar çıktı' deniyor ya, biraz da bundan çıkıyor hiç sokağa çıkmayanlar. Çünkü bunda özgürleştirici bir yan var. (..) Kendilerine muazzam bir içbükey ayna tutuluyor. 300 bin kişi kendisini üç milyon görme fırsatı buluyor."

 

Ve Kurkcu'den Turkiye soluna dair bir ozelestiri:

 

"İşçi hareketi, sosyal mücadele ve sosyalist mücadele açısından bunun en önemli zaafı, Türkiye'de çatışan çıkarları ifade etmekten ziyade, çatışmanın bir kutbunu Türkiye sınırları dışına atmakta olması. Yani bizim karşı olduğumuz her şey yabancı, çatışmakta olduğumuz her şey yabancı. Hiçbir iç dinamiği yok bu çatışmanın. Bazı yabancı kuvvetlerle 'biz' karşı karşıyayız. O 'biz', 'satılmış' olanlar dışında herkes. Bu tamamen gerçekdışı tabloyla kurgulanan mobilizasyon, kaçınılmaz bir biçimde sınıflararası ayrımları ortadan kaldırarak, vatandaşları devlete bağlı kılmaya çalışan geleneksel milliyetçiliğin kendi tabanını son derece kuvvetlendirmesini, pekiştirmesini mümkün kılıyor."

Gönderi tarihi:

Sayin Ertugrul Kürkcü

O zaman sorarlar sen ne giyinip,te hayatta kalmistin...!!!

 

yazik ülkemiz,de ne kadar ..sürüngenlere merak var

 

herkes son günlerde üzerindeki deriyi degistirip degistirip bir türlü ,,,

 

kendisine ait bir ZIRH BULAMIYOR...

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Turkiye'deki solun onemli isimlerinden Ertugrul Kurkcu, 'Express' dergisine verdigi mulakatta, Cumhuriyet mitinglerinin Turkiye'yi yeniden donusturme projesinin en onemli parcasi olarak degerlendirdi. Bu donusturmenin icinde sol dusunceyi eritme isteginin de bulundugunu belirten Kurkcu'nun degerlendirmeleri soyle;

.

.

.

"İşçi hareketi, sosyal mücadele ve sosyalist mücadele açısından bunun en önemli zaafı, Türkiye'de çatışan çıkarları ifade etmekten ziyade, çatışmanın bir kutbunu Türkiye sınırları dışına atmakta olması. Yani bizim karşı olduğumuz her şey yabancı, çatışmakta olduğumuz her şey yabancı. Hiçbir iç dinamiği yok bu çatışmanın. Bazı yabancı kuvvetlerle 'biz' karşı karşıyayız. O 'biz', 'satılmış' olanlar dışında herkes. Bu tamamen gerçekdışı tabloyla kurgulanan mobilizasyon, kaçınılmaz bir biçimde sınıflararası ayrımları ortadan kaldırarak, vatandaşları devlete bağlı kılmaya çalışan geleneksel milliyetçiliğin kendi tabanını son derece kuvvetlendirmesini, pekiştirmesini mümkün kılıyor."

Ertugrul Kürkcü birseyi yazmayi unutmus ben tamamlamak istedim;Hirant Dink'in cenaze töreninide ordu organize etmis ve onca insani biz Ermeniyiyz diye yollara dökmüstü.!!

Ertugrul Kürkcü böyle ayrintilari pek unutmazdi ama heralde Cumhuriyet mitigleri agir bastiki altinda ezilmeye basladi.

Ertugrul Kürkcü birde medyayi orduya karsi savunmaya alip önceleri bu mitinglere medya dahil edilmemisti diyor.Demekki bizim medyamiz hep davetle mitinglere gitmektedir.Aynen Hirant Dinkin cenaze törenine gittikleri gibi bütün gün süren canli yayinlarla saniye saniye cenaze törenini Türk ve dünya kamu oyuna tasidilar.Cumhuriyet mitinglerinde ordu medyayi davet etmemis demekki medyaya güven kalmamistir Türkiyede.yoksa neden davet edilmesinlerki.sonradanda davet edilmediler ama medya ********* ****** o mitinglere gitti.cünkü yarin ne olacagi bilinemezki,atlar degisirse hangi ata binecekler kimin düdügünü calacaklardiki.

Bizim medyamiz iste bu,yani ciddiye almamak gerekir.medyanin bir serefi vardir serefli medyayi heryere davet ederler.

Cumhuriyet mitinglerini asker yapmadi,Türkiyenin Cumhuriyetci Atatürkcü ve Laik insanlari yapti.Ertugrul Kürkcü sadece kendini aldatmistir.

Disk ve digerlerine gelince,onlar ancak Hirant Dinkin cenaze törenlerine gider,Türkiyede ortami gerecek ne varsa onlar bunun icinde yer alirlar.

Cumhuriyeti kurtarmak herkesin görevidir,eger birileri varsayalimki ordunun organize ettigi bayrak ve Cumhuriyet mitinglerine ordu isin icndedir diye kayitsiz kaliyorsa bence kayitsiz kalmalarinin arka perdesinde Cumhuriyet karsitligi vardir yani amac üzüm yemek degil bagciyi dögmektir.Cumhuriyet tehlikede ise önemli olan bu tehlikeye karsi durmaktir tehlikeyi dile getirenlere karsi olmak ise Cumhuriyetin tehlikede olmasini önemsememektir.

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.