Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Merhaba arkada$lar,

 

Her ne kadar ÖLÜM bize dogal bir süreç olarak ögretilse de, yaratili$imiz, maneviyatimiz buna kar$i çikar...

 

1- YARATILI$IMIZ:

 

Neden beynimizin sadece %3 - %10' unu kullanabiliyoruz?

 

-Kapasite %100 iken %15 ini bile kullanamiyoruz!

 

NEDEN?

 

-%90 veya %80 lik kisim NEDEN kullanilamiyor?

 

çÜNKÜ BEYNiMiZi TAM KAPASiTEYLE KULLANMAYA VAKTiMiZ YOK çÜNKÜ ÖLÜYORUZ yani ÖLÜM BUNU ENGELLiYOR!

 

Bir kiz çocugu dünyaya her iki yumurtaliginda bulunan yakla$ik 500.000 yumurta hücresiyle gelir.

Peki Ergenlik çagindan, menopoza kadar kaçini "kullanir"?

 

450-500 arasi!

 

500 bin yumurta var sadece 450-500 arasi kullaniliyor? NEDEN?

 

çünkü KADINLARIN "YUMURTALARINI" TAM KAPASiTEYLE KULLANMAYA VAKiTLERi YOK, ÖLÜYORLAR yani ÖLÜM BUNU ENGELLiYOR!

 

2- Ölüme verdigimiz tepki:

 

Bilim dünyasi bugüne kadar 14 milyar insanin öldügünü savunuyor, muazzam bir rakam, ama ölüme hala ali$amadik!

 

Her gün ölüm haberleri duyuyoruz, Insanlar ya$i, sosyal statüsü ne olursa olsun "dogal" olarak adlandirdigimiz "ölüme" istemeye istemeye yenik dü$üyor, ama ölüme hala ali$amadik!

 

Ölüm haberlerine ali$tik, ama "ate$ dü$tügü yeri yakar!"

 

"Bizden biri", (ölümlü oldugunu bildigimiz halde) öldügünde kendimizi kaybederiz, ölmek isteriz (!) ve genelde sordugumuz soru "NEDEN?" olur!

 

Bize DOGUM kadar DOGAL olarak sunulan ÖLÜMÜ KESiNLiKLE KABULLENEMiYORUZ, ONU NE KENDiMiZE NE DE SEVDiKLERiMiZE YAKI$TIRABiLiYORUZ, NEDEN?

 

çÜNKÜ YARATILI$IMIZA, DOGAMIZA AYKIRI!

 

3- Bilim dünyasi:

 

Bilim adamlari Insanin NEDEN ya$landigini ve öldügünü BiLMiYORLAR.

 

GÖZLEMLER, hücrelerimizin YENiLENME SÜRECiNiN DEVAM ETMESi, sonsuza dek ya$amamiz gerektigi dü$üncesini doguruyor.

 

"Standart Histoloji" adli Kitabin yorumu ilginç:

 

"Hücrelerin ya$lanmasinin ki$inin ya$lanip ölmesiyle nasil bir baglantisi oldugu BÜYÜK BiR SIRDIR"

 

4- YARATICIMIZ ölüme ne gözle bakiyor?:

 

*** "Son dü$man olarak, ölüm sona erdirilecek" (I.Kor. 15:26)

 

Yaraticimiz ÖLÜMÜ DÜ$MAN olarak Niteliyor.

 

Yaratan da yaratili$imiz da ÖLÜME "DÜ$MAN"!

 

Ilginç degil mi...

 

Ho$çakalin...

Gönderi tarihi:
Merhaba arkada$lar,

 

Her ne kadar ÖLÜM bize dogal bir süreç olarak ögretilse de, yaratili$imiz, maneviyatimiz buna kar$i çikar...

 

1- YARATILI$IMIZ:

 

Neden beynimizin sadece %3 - %10' unu kullanabiliyoruz?

 

-Kapasite %100 iken %15 ini bile kullanamiyoruz!

 

NEDEN?

 

-%90 veya %80 lik kisim NEDEN kullanilamiyor?

 

çÜNKÜ BEYNiMiZi TAM KAPASiTEYLE KULLANMAYA VAKTiMiZ YOK çÜNKÜ ÖLÜYORUZ yani ÖLÜM BUNU ENGELLiYOR!

 

Sayın Yeshua...

Yine herzamanki gibi mantığınızda büyük çelişkiler ve eksiklikler var...

Bunlara teker teker dokunmaktansa sadece bir eksikliğinizi belirteceğim ve zaten kurduğunuz tüm çıkarımlar birden çökecek...

 

İnsanların beyinlerinin %5ini %10unu ya da %bilmem kaçını kullandıkları savı bir saçmalıktan öte bir şey değildir.

 

Zira bu sadece bir deney sonucunda Einstein'in söylediği bir şakanın ciddiye alınması ile ortaya atılmış bir çıkarımdır.

 

Beyin araştırmalarının revaçta olduğu dönemde bir bilim adamı bi farenin beyninin %90ını alır ve fare yaşamaya devam eder. Ancak bir çok fonksiyonu ile fare hala yaşamaktadır... Bir çok faaliyeti ise yerine getirememektedir.

 

Bunun üzerine bir gazeteci Einstein'e bu deneyi hatırlatarak, beyninin ne kadarını kullandığını sorar ve Einstein "Heralden %10unu kullanmıyorum" kabilinden bir laf söyler...

 

Araştırmalar göstermiştir ki insanlar ve tüm canlılar beyinlerinin %100ünü kullanırlar...

%3üymüş %5iymiş falan bunlar yüz yıl kadar önce ortaya şaka yollu atılmış teorilerden başka bir şey değildir ve ne yazıktır ki büyük bir heyecan ile temellendirdiğiniz mantığınız büyük bir çöküntüdedir...

 

Diğer çelişkilerinizi farkına siz varıverin artık...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Sayın Yeshua...

Yine herzamanki gibi mantığınızda büyük çelişkiler ve eksiklikler var...

Bunlara teker teker dokunmaktansa sadece bir eksikliğinizi belirteceğim ve zaten kurduğunuz tüm çıkarımlar birden çökecek...

 

İnsanların beyinlerinin %5ini %10unu ya da %bilmem kaçını kullandıkları savı bir saçmalıktan öte bir şey değildir.

 

Zira bu sadece bir deney sonucunda Einstein'in söylediği bir şakanın ciddiye alınması ile ortaya atılmış bir çıkarımdır.

 

Beyin araştırmalarının revaçta olduğu dönemde bir bilim adamı bi farenin beyninin %90ını alır ve fare yaşamaya devam eder. Ancak bir çok fonksiyonu ile fare hala yaşamaktadır... Bir çok faaliyeti ise yerine getirememektedir.

 

Bunun üzerine bir gazeteci Einstein'e bu deneyi hatırlatarak, beyninin ne kadarını kullandığını sorar ve Einstein "Heralden %10unu kullanmıyorum" kabilinden bir laf söyler...

 

Araştırmalar göstermiştir ki insanlar ve tüm canlılar beyinlerinin %100ünü kullanırlar...

%3üymüş %5iymiş falan bunlar yüz yıl kadar önce ortaya şaka yollu atılmış teorilerden başka bir şey değildir ve ne yazıktır ki büyük bir heyecan ile temellendirdiğiniz mantığınız büyük bir çöküntüdedir...

 

Diğer çelişkilerinizi farkına siz varıverin artık...

 

Saygılarımla...

 

bu einstein da ne kadar şakacıymış yahu :):)

 

heralde elektriği bulmaya çalışırkende şaka yaparken bulmuştur...

 

bence burda anlatılmak istenenle ilgilenin geri kalan araştırmalar size kalsın araştırmalar gösteriyorki %100 beyin kullanılıyor falan hangi araştırmalar örnek???

Gönderi tarihi:
bu einstein da ne kadar şakacıymış yahu :):)

 

heralde elektriği bulmaya çalışırkende şaka yaparken bulmuştur...

 

bence burda anlatılmak istenenle ilgilenin geri kalan araştırmalar size kalsın araştırmalar gösteriyorki %100 beyin kullanılıyor falan hangi araştırmalar örnek???

 

Siz de çok şakacısınız Sayın b@diCAN...

Merak etmeyin Einstein'de en az sizin kadar şakacıymış...

 

1- Öncelikle ilgili konuları okuyup, biraz bilgi sahibi olup ondan sonra konuşmak gerek...

2- İnternet elinizin altındadır ve en azından google'ı kullanmasını bilmek gerek...

3- Bilip bilmeden her şeye bodoslamadan dalmamak gerek...

4- Zaten moralim deniz seviyesinin altında, insanı germemek gerek...

 

Hoşçakalın...

 

Selametle...

Gönderi tarihi:

Yeshua

 

Yazdığın tüm bilimsel konulardan, çıkardığın bütün sonuçlar ispatsız !!!

 

Bilimi dini kaynaklardan değil, bilimsel kaynaklardan araştırınız

 

Çünkü bilimsel konularınızı bile yanlış bilgilenerek ele almışsınız

 

Tengeriin Boşig, küçük bir kısmını açıklamış

 

saygılar.

Gönderi tarihi:
Siz de çok şakacısınız Sayın b@diCAN...

Merak etmeyin Einstein'de en az sizin kadar şakacıymış...

 

1- Öncelikle ilgili konuları okuyup, biraz bilgi sahibi olup ondan sonra konuşmak gerek...

2- İnternet elinizin altındadır ve en azından google'ı kullanmasını bilmek gerek...

3- Bilip bilmeden her şeye bodoslamadan dalmamak gerek...

4- Zaten moralim deniz seviyesinin altında, insanı germemek gerek...

 

Hoşçakalın...

 

Selametle...

bu şekilde maddelemek sizin işiniz olsa gerek..

1-konuyu ilgiyle okudum yapmış olduğunuz yorum komiğime gitti bu bakımdan konuştum!!

2-google işi olan sizsiniz ben değilim bilim bilim diye tutturmuş gidiyorsunuz..!!

3-aynen sizede aynını sölüyorum ki keşişlemeden dalmayın bilip bilmeden..!!

4-******************

dostça kalın...!!!

Gönderi tarihi:
1-Demekki okumamissiniz ki yorum yapmis....

2-Bilime karsi gelene bak,su anda onun meydana getirdigiyle monitorden yazi yazmakta....(Biraz daha mantik cercevesinde kalin bence)

3-Laf salatasi bos is,ihracaat nerde?Kendi fikirleriniz bile yok olmamakla birlikte isiniz cocuklar gibi atismak...

4-Insani germemek lazim...........

 

Çok teşekkürler Sevgili La_Bohéme...

Anlaşılmak güzel şey yav...

Gönderi tarihi:

Bence beynin zihinsel faailet gelişimi yine o insana bağlıdır..

Ne kadar çok veri depolarsanız o kadar çok geliştirirsiniz..

Çeşitli düşünce egzersizleride zihni geliştirir..

Eğer beynin kaçta kaçını kulanabiliyoruzdan kastınız diğer yaşamsal faaliyetlerse (organların iradeli yada iradesiz hareketleri gibi..) beynin kaçta kaçı kullanılıyoer gibi bir mantık yanlıştır..

Ama kastınız zihinse herkesin zihni bir değildir..

Zeka çeşitleri çoktur fakat genel anlamda neden herkes farklı farklı..

Neden bazı insanların hafızaları çok kuvvetli..

Örneğin hafızlar hafızlık çalışmalarının ilk günlerinde bir sayfa ezber'i iki-üç günde veriyorken ilerleyen süreçte ve hafızlığın sonlarına doğru bir günde 20 sayfa ezberleyebiliyorlar..

Demekki beyin bu konuda bir gelişme gösteriyor..

Beyindeki yaklaşık sinaps sayısı yüz trilyonmuş ikiyüz küsür trilyon olduğunu söyleyenlerde var, siz bu trilyonlarca sinapsın kaçta kaçını kullandığınızı nasıl ölçeceksiniz.. bu çok kolay bir olay değildir..

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Bence beynin zihinsel faailet gelişimi yine o insana bağlıdır..

Zihinsel Gelişim hem kalıtım hemde çevre faktörlerine bağlı olarak gelişim gösterir.

Kalıtımsal olarak ailenin genlerinde var olan yapısal gelişim seyreder...

Çevresel olarak ise hem çevre ve hemde yaşantılar Zihinsel Gelişimi etkiler.

Birey ana rahmine ilk düştüğü andan itibaren zihinsel gelişime başlar.

Annenin üzülmesi veya sevinmesi bile bu gelişimi etkiler.

 

Eğer beynin kaçta kaçını kulanabiliyoruzdan kastınız diğer yaşamsal faaliyetlerse (organların iradeli yada iradesiz hareketleri gibi..) beynin kaçta kaçı kullanılıyoer gibi bir mantık yanlıştır..

Bu mantık çok doğru...

Ama kastınız zihinse herkesin zihni bir değildir..

Zeka çeşitleri çoktur fakat genel anlamda neden herkes farklı farklı..

Neden bazı insanların hafızaları çok kuvvetli..

Üç cümlenizi renklendirdim.

Çünkü tek bir şeyi anlatmak istemişsiniz galiba, ancak üç farklı konudan dem vurmuşsunuz, çok anlamsız olmuş...

"Zeka", "Zeka Çeşitleri" ve "Hafıza" birbirlerinden çok farklı şeylerdir.

Zeka: Genel olarak çevreye uyum yapabilme yeteneğidir. "Zeka Çeşitleri" ise henüz tam netleşmiş bir tanım değildir. Lakin şu an için 7 ve sonradan eklenen ve genel kabul gören 8 Çeşit zeka'dan bahsedilir.

Hafıza: Hafıza dediğimiz ise edinilen bilgilerin hatırlanmasını sağlayan "Uzun Süreli Bellek"e yerleştirilmesi ile alakalıdır. Nörolojik olarak dış dünyadan aldığınız bir veriye ait kodlarla o veri beyne kodlanır ve siz bunu tekrar aynı kodları dış dünyadan algıladığınızda hatırlarsınız. "Uzun Süreli" ve "Kısa Süreli" olmak üzere iki hafıza çeşidir vardır.

 

Örneğin hafızlar hafızlık çalışmalarının ilk günlerinde bir sayfa ezber'i iki-üç günde veriyorken ilerleyen süreçte ve hafızlığın sonlarına doğru bir günde 20 sayfa ezberleyebiliyorlar..

Evet, bu "Hafıza/Bellek" ve "Öğrenme" konularında sıkça verilen bir örnektir...

 

Beyindeki yaklaşık sinaps sayısı yüz trilyonmuş ikiyüz küsür trilyon olduğunu söyleyenlerde var, siz bu trilyonlarca sinapsın kaçta kaçını kullandığınızı nasıl ölçeceksiniz.. bu çok kolay bir olay değildir..

"Sinaps" bağlarını beyin kendisi oluşturur.

Şöyle ki:

Beyinde "Nöron" sinir hücreleri vardır.

Beynimiz doğuştan çok az sinaps bağı ile gelmektedir. Onlarda zayıf ve ana karnındaki yaşantılarla ilgili bağlardır.

Nöron sinir hücreleri dış dünyada aldığı kodlara göre her koda has sinaps hücreleri oluşturur. Ve bu sinapsları yine birbirleri ile ilişkilendirir, bağlar.

Kısaca Beyin, o bilmem kaç trilyon tane sinaps bağının hepsinin farkında.

Orada olduklarını biliyor yani...

Ve emin olun ki hepsini kullanıyor.

Mesela siz küçüklüğünüzde bir olay yaşamıştınız.

Diyelim ki bir araba sizin tanıdığınız bir kimseye çarpmıştı.

Yıllar sonra bu kişiyi gördünüz ama tanımadınız.

İşte o sinaps bağları çok zayıflamış demektir ve siz onları kullanmamışsınız pek.

Sonra kişi size kendisini hatırlatacak şeyler söylemeye başladı:

"Hani sene 1986 idi biliyor musun?"

"Evet" (bakın bir bağı harekete geçirdi, kullandınız...)

"O yıl hani mezuniyet gecemiz olacaktı, bildin mi?"

"Aaa evet hatırladım" (ahanda bakın diğer bir sinapsta işleve geçti)

"Geceye giden otobüsler vardı hani, bir duraktan kalmışlardı!"

"Evet, hani şu son durak vardı, okulun yanında!" (al sana bir sinaps daha)

"Orada hatırladın mı kırmızı bir otobüs vardı?"

"Aaa hani şu şoförü uyuklayan mı?" (al bak bir tane daha sinaps)

"Evet o. Hani o senin çaprazında birine hafiften çarpmıştı?"

"Aaa, lan Mustafa? Sendin lan o... Naber ya? Kolun incinmişti di mi?" (konuyla ilgili tüm sinapslar faaliyette şu an...)

 

İşte beynin böyle bir işlevi var.

Kıyas, Mukayese, Düşünme falan hepsi budur...

"Beynin %bilmem kaçını kullanıyoruz" diye bir şey HİÇ BİR AÇIDAN yoktur...

Bilim böyle bir teoriyi ispatlamıyor, tam aksine köşesi ve bucağıyla beyni tümüyle kullandığımızı ispatlıyor bilim...

 

O yüzden bu "%de kaçlık beyin kullanımı" konusunu kapatıp daha ciddi konulara geçelim...

Zira pek bir faydasız olmaya başladı.

Tekerrüre düştük ne yazık ki... (bu ithamım size değil Sayın Xlark)

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Zihinsel Gelişim hem kalıtım hemde çevre faktörlerine bağlı olarak gelişim gösterir.

Kalıtımsal olarak ailenin genlerinde var olan yapısal gelişim seyreder...

Çevresel olarak ise hem çevre ve hemde yaşantılar Zihinsel Gelişimi etkiler.

Birey ana rahmine ilk düştüğü andan itibaren zihinsel gelişime başlar.

Annenin üzülmesi veya sevinmesi bile bu gelişimi etkiler.

Evet doğru..

Benim yazdığım cümleye artı olarak doğru şeyler..

Yani kişinin hayatı boyunca topladığı bilgiler, hafızaya gönderilse bile zihnin daha pratik ilişki kurması açısından önemlidir..

Yani çok bilen yani çok kaydeden kişilerin daha zeki olduklarını düşünüyorum..

 

Üç cümlenizi renklendirdim.

Çünkü tek bir şeyi anlatmak istemişsiniz galiba, ancak üç farklı konudan dem vurmuşsunuz, çok anlamsız olmuş...

"Zeka", "Zeka Çeşitleri" ve "Hafıza" birbirlerinden çok farklı şeylerdir.

Zeka: Genel olarak çevreye uyum yapabilme yeteneğidir. "Zeka Çeşitleri" ise henüz tam netleşmiş bir tanım değildir. Lakin şu an için 7 ve sonradan eklenen ve genel kabul gören 8 Çeşit zeka'dan bahsedilir.

Hafıza: Hafıza dediğimiz ise edinilen bilgilerin hatırlanmasını sağlayan "Uzun Süreli Bellek"e yerleştirilmesi ile alakalıdır. Nörolojik olarak dış dünyadan aldığınız bir veriye ait kodlarla o veri beyne kodlanır ve siz bunu tekrar aynı kodları dış dünyadan algıladığınızda hatırlarsınız. "Uzun Süreli" ve "Kısa Süreli" olmak üzere iki hafıza çeşidir vardır.

 

Zeka ve hafızanın bir olduğu neredne çıkardın..

Oradaki o üç cümleyi tekrar okur musun..

Üç ayrı olaydan bahsediyorum ve bu üç ayrı olayın hepsi beyinsel bir faaliyet olduğu için alt alta yazdım..

Değilse zeka ve hafızanın aynı olmadığını burada herkes bilir benim yazımdan zeka ve hafızanın aynı şey olduğu gibi bir çıkarımda bulunmanız tuhafıma gitti.. :)

 

Evet, bu "Hafıza/Bellek" ve "Öğrenme" konularında sıkça verilen bir örnektir...

 

Zekayada etki ettiği açıktır..

 

"Beynin %bilmem kaçını kullanıyoruz" diye bir şey HİÇ BİR AÇIDAN yoktur...

Bilim böyle bir teoriyi ispatlamıyor

 

100 trilyon ila 200 küsür trilyon sinapsın olduğu ve bunların kaçta kaçının kullanıldığının bilinmesinin zorluğu bilgisi bilimsel kaynaklıdır, kaynağınıda sana yazabilirim..

Lütfen sende bana insanların beyinlerininin yüzde yüzünü kullandıklarına dair bilimsel bir kaynak gösterir misin..?

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
100 trilyon ila 200 küsür trilyon sinapsın olduğu ve bunların kaçta kaçının kullanıldığının bilinmesinin zorluğu bilgisi bilimsel kaynaklıdır, kaynağınıda sana yazabilirim..

Lütfen sende bana insanların beyinlerininin yüzde yüzünü kullandıklarına dair bilimsel bir kaynak gösterir misin..?

 

Sayın Xlark Tades

Sizin söylediğiniz ile benim söylediğim arasında çok küçük bir ayrıntı farklılığı var ve bunun farkında değilsiniz...

Bakın;

"İnsanlar beyninin %5ini kullanır"

Teorisi, Beynin %100lük bir kapasiteye sahip olduğu halde insanların bu kapasiteyi kullanaMAdıklarını, sadece %5lik bir kapasiteyi kullanabildiklerini ve kullanabileceklerini düşündürmektedir.

Oysa Nöronların tüm hepsinin yani %100ünün kullanılması ya da kullanılmaması ya da Sinapsların tüm hepsinin kullanılıp kullanılmaması, Sinaps bağlarının güçleri ile ilgilidir ve zayıf bile olsalar "Hiç Kullanamayız" diye bir şey yoktur. Çünkü o bağı beyin kendisi oluşturmuştur ve o bağın farkındadır. Sadece kullanmıyordur o an için. Yukarıda örneğini açık açık verdim...

 

Mesela şu an şöyle bir düşünün...

10 dakika boyunca hayatınızda yaşadığınız en güzel anları ve hatıraları düşünün...

Tüm hepsini hatırlayabilecek misiniz?

10 dakika sonra başka anılarınızı da hatırlayabilirsiniz...

Aynen örnekteki gibi...

Yani o bağları kullanmıyorken, artık kullanıyorsunuz...

Ve ne yaparsanız yapın hala o bağların büyük çoğunluğunu o anda kullanamazsınız...

Yani beynin oluşturduğu ve sahip olduğu o tüm sinaps bağlarını ve nöronlarını aynı anda kullanamazsınız.

Ancak bu belli bir %5lik kısmını kullanıpta belli bir %95lik kısmını kullanamadığımız anlamına gelmemektedir.

 

Bilmiyorum anlatabildim mi...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Merhaba "Tengeriin"

 

----- " Yine herzamanki gibi mantığınızda büyük çelişkiler ve eksiklikler var..."

 

"herzamanki gibi" mi?

 

(...)

 

Sevdigim bir söz vardir:

 

"Bilmemek ayip degil, ögrenmemek ayip"...

 

Beynin çok az kisminin kullanildigi "miti", Toplumumuzda uzun zamandir dillendirilmi$tir, bunu söyleyenler arasinda bilgisine güvendiklerim de vardi ama "hatasiz kul olmaz" öyle degil mi?

 

Kissadan hisse: demek ki bilgisine güvendiklerimize çok da fazla güvenmemek lazimmi$.

 

Her gün bir $eyler ögreniyoruz, ne güzel...

 

Ho$çakalin...

Gönderi tarihi:
Sayın Xlark Tades

Sizin söylediğiniz ile benim söylediğim arasında çok küçük bir ayrıntı farklılığı var ve bunun farkında değilsiniz...

Bakın;

"İnsanlar beyninin %5ini kullanır"

Teorisi, Beynin %100lük bir kapasiteye sahip olduğu halde insanların bu kapasiteyi kullanaMAdıklarını, sadece %5lik bir kapasiteyi kullanabildiklerini ve kullanabileceklerini düşündürmektedir.

Oysa Nöronların tüm hepsinin yani %100ünün kullanılması ya da kullanılmaması ya da Sinapsların tüm hepsinin kullanılıp kullanılmaması, Sinaps bağlarının güçleri ile ilgilidir ve zayıf bile olsalar "Hiç Kullanamayız" diye bir şey yoktur. Çünkü o bağı beyin kendisi oluşturmuştur ve o bağın farkındadır. Sadece kullanmıyordur o an için. Yukarıda örneğini açık açık verdim...

 

Mesela şu an şöyle bir düşünün...

10 dakika boyunca hayatınızda yaşadığınız en güzel anları ve hatıraları düşünün...

Tüm hepsini hatırlayabilecek misiniz?

10 dakika sonra başka anılarınızı da hatırlayabilirsiniz...

Aynen örnekteki gibi...

Yani o bağları kullanmıyorken, artık kullanıyorsunuz...

Ve ne yaparsanız yapın hala o bağların büyük çoğunluğunu o anda kullanamazsınız...

Yani beynin oluşturduğu ve sahip olduğu o tüm sinaps bağlarını ve nöronlarını aynı anda kullanamazsınız.

Ancak bu belli bir %5lik kısmını kullanıpta belli bir %95lik kısmını kullanamadığımız anlamına gelmemektedir.

 

Bilmiyorum anlatabildim mi...

 

Saygılarımla...

 

Sayın Boşig..

Sizde biliyorsunuzki ne ben nede siz beynin yüzde bilmem kaçlık bölümü kesinlikle kullanılamaz demiyoruz..

Yani konu nasıl buraya geldi anlayamadım, benim yazılarımdan hiç kastetmediğim şeyleri çıkarıyorsunuz..

Beyin egzersizleri beyin hücrelerinin daha çok güçlenmesini sağlar, bu.. akıl gelişimi, zeka gelişimi, hafızanın kuvvetlenmesi, açık görüşlülük, ileri görüşlülük ve daha pratik düşünme gibi faydalar sağlar..

Demekki beyin yapısıda değişkenliğe uğrayabiliyor..

Sadece ihtiyaca karşın yani örneğin bir matematik hesabında beynin bir bölümü o an için kullanılıyordur siz aynı anda birde tarih sorusu çözmeye kalkarsanız ikisinden biri bloke olacaktır yani ya matematik prolemine yada tarih sorusuna odaklanacaksınız, hal böyle olunca beyin aynı anda diğer bölgeleri kullanamayabilir, yani beyin yüzde yüz bir şekilde aynı anda kullanılamaz diye düşünüyorum..

Ama her hücre zamanı geldiğinde kullanılabilir..

Özetle beynin yüzde 95 lik yada yüzde 85 lik kısmı iş görmez çalışmaz çalıştırılamaz gibi bir şey söylemiyorum..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Sayın Boşig..

Sizde biliyorsunuzki ne ben nede siz beynin yüzde bilmem kaçlık bölümü kesinlikle kullanılamaz demiyoruz..

Yani konu nasıl buraya geldi anlayamadım, benim yazılarımdan hiç kastetmediğim şeyleri çıkarıyorsunuz..

Beyin egzersizleri beyin hücrelerinin daha çok güçlenmesini sağlar, bu.. akıl gelişimi, zeka gelişimi, hafızanın kuvvetlenmesi, açık görüşlülük, ileri görüşlülük ve daha pratik düşünme gibi faydalar sağlar..

Demekki beyin yapısıda değişkenliğe uğrayabiliyor..

Sadece ihtiyaca karşın yani örneğin bir matematik hesabında beynin bir bölümü o an için kullanılıyordur siz aynı anda birde tarih sorusu çözmeye kalkarsanız ikisinden biri bloke olacaktır yani ya matematik prolemine yada tarih sorusuna odaklanacaksınız, hal böyle olunca beyin aynı anda diğer bölgeleri kullanamayabilir, yani beyin yüzde yüz bir şekilde aynı anda kullanılamaz diye düşünüyorum..

Ama her hücre zamanı geldiğinde kullanılabilir..

Özetle beynin yüzde 95 lik yada yüzde 85 lik kısmı iş görmez çalışmaz çalıştırılamaz gibi bir şey söylemiyorum..

 

Hımmm...

Tamamdır Sayın Xlark...

Özür dilerim, yanlış anlamışım...

Yazdıklarınız tamamdır...

 

Her gün bir $eyler ögreniyoruz, ne güzel...

Evet...

Merak etmeyin, bende sizden çok şey öğreneceğim...

 

Saygılarımla...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.