Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Bilinç duyu organlarımızdan oluşur Bir binanın ustası olduğunu, daha önceki duyusal tecrübelerimiden biliriz. Ustaları binaları yaparken gözlemlediğimiz için ! Yapını hiç gözlemleyemediğin bir yapıyıya bunun ustası yok mu dersin...? Ben yazdım oldu mantığını kabul etmiyorum.. Made düşünmez, bunu ilkokul çocuğundan profuna kadar herkes bilir.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Yapını hiç gözlemleyemediğin bir yapıyıya bunun ustası yok mu dersin...? demem, bilmediğim bir şeye var veya yok diyemem Ben yazdım oldu mantığını kabul etmiyorum.. bende Made düşünmez, bunu ilkokul çocuğundan profuna kadar herkes bilir.. insan düşünür, insan bir maddedir, bunuda herkes bilir Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 demem, bilmediğim bir şeye var veya yok diyemem ok olay anlaşıldı.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gerçeği gösteren duyu organlarımızsa mantık da kendisinden üst olduğu söylenen tanrı kavramını algılayamayacaksa burada o konuda görüş bildirmek tarafsızlığı bozar... Mantık herşeyi söyler, benim için önemli olan gerçeği söylemesidir, anlatmasıdır Gerçeği anlatan herşey taraf olamamayı gerektirir Sen gerçek birşey söylüyorsan zaten taraf tutmama gerek kalmadığı için, tarafsız olmuş oluyorum. saygılar Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 ok olay anlaşıldı..Saygılar.. sende bilmiyorsun ama böyle böyle diyorsun başka birinin söylemesiyle başkalarının söylediği herşey doğru değildir söylenilen şeyin yüzde yüz doğru olacağı diye bir oran hiçbirzaman olmamıştır. Fakat gözünle gördüğün şeyde yüzde yüz dür bu oran. allah bunuda bilir buna aklımızın ereceğinide bilir. o halde birileri bir insana inanmamışsa allah burada 3. şahıs oluyor pek birşey söyleme hakkı olmuyor. kainat nasıl olabilir bu allahın varlığını yüzde yüz ıspatlamaz çünkü başka seçeneklerde var ve insanların doğruyu çözebilme yeteneği zekası hep farklı kafası iyi çalışmayan herkesin dediğine inanan biriyle dinleyip yorumlayıp mantığını çok iyi kullanan biri arasında dağlar kadar fark var. bu fark inancı çok fazla etkileyen bir farktır. mesela adam hiç zeki değil ona putları anlatmışlar birazda huuuu vuuuu etmişler korkutmuşlar adam putlara inanmış biride düşünmüş düşünmüş ve doğruyu bulmuş hani burda adalet? ahirette zeka seviyesi düşük olanlar ayrımı sorgulanacak? kuranı kerimde yazılanlar yutulacakmı? Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Konunun açılış sebebi ile ilgileniyorum. Ayetler ele alınmış, oldukça ilginç bi tesbit ama yine eksiklikler mevcut. Topraktan gelip toprağa gitme mevzusunu Nuh suresinde (17,18. ayetler) buldum: "Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmiştir. /Sonra sizi yine oraya döndürecek ve sizi yeniden çıkaracaktır" Kastınız başka bi ayet ise lütfen belirtin. Bu ayetlerde belirtilen "yerden ot bitirir gibi" yaratılma benzetmedir, topraktan gelmeye dair bi vurgu yoktur. Rum suresi 20. ayet ve diğer bi kaç ayette insanın topraktan yaratıldığı belirtilir. Bu sizin "topraktan gelme" dediğiniz kısmı oluşturuyor. Maddî bi açıklamadır. İnsanın yapı maddesinin toprak olduğunu ve nihayetinde bedeninin toprağa gömüleceğini belirtir. Toprakla manevi anlamda ya da "töz"lük anlamında bir bütünlük vurgusu yoktur. "Allah'tan gelip Allah'a dönmek" ise, daha çok "ruh" ile alakalı manevi ağırlıklı bi vurgudur. Bakara suresi 156. ayette (diyanet meâli) "O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler." (elmalılı meâli) "Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler." Bu ayet genelde "Allah'tan geldik, O'na döndürüleceğiz" şeklinde halk arasında anılır. Oysa vurgu Allah'a ait olmayadır. Malumunuz İslam'da her varlığın yegâne sahibidir Allah. Ama siz vahdet-i vücud'a bağlamışsınız ayeti ki zaten onlar da bu ayeti böylelikle algılarlar. Allah'tan gelme fikri, İbn Arabi'de "ruhumdan üfledim" ayetine binaen ortaya atılmış bi fikirdir ve ateizmle çok farklıdır. Çünkü Allah eksilmez veya artmaz, O bütünlüğü içerisinde yarattıklarında izler bırakır. Ve kula düşen her yaratılanda bu izlerle Allah'ı görmektir. Yoksa direk yaratıcı-madde birliği söz konusu değildir. Allah yarattıklarından bağımsız, fakat onların Kendisini işaret ettiği İlah'tır. Toparlamam gerekirse: topraktan toprağa gitmek ile Allah'tan gelip Allah'a gitmek farklı vurgulardır, vahdet-i vücudla ateizm ise çok daha farklı akımlardır. Saygılarımla… Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2007 kainat nasıl olabilir bu allahın varlığını yüzde yüz ıspatlamaz çünkü başka seçeneklerde var O seçenekler nelerdir yazında birlikte inceleyelim.. Parelel evren teorisi mi..? Tesadüfler mii..? Hele birde canlılık konusu.. Bir su ve bir güneş, su ısınıyor ve canlı hücre oluşuyor bu mudur ıspat..? Mümkün mü..? Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Parelel evren teorisi mi..? sadece bir olasılıktır olaslıktır, Tesadüfler mii..? sadece bir olasılıktır Hele birde canlılık konusu.. Hele birde çamurdan yaratılıp ruhunda üfleme konusu Bir su ve bir güneş, su ısınıyor ve canlı hücre oluşuyor bu mudur ıspat..? Olasılığa etkendir Mümkün mü..? Kanıtlamak lazım ama kantlamak çok zor olabiliyor, bir şeyin mümkün olup olmadığını bimek için deneylemek gerekiyor aksi halde mümkün olmadığını anlayamayız Ayrıca bu saydığınız olasılıklar dışındada bilmediğimiz bir çok etken olabilir Ki bütün bunlar, cinler ve şeytanlardan, ahiretten daha iyi bilinen olasılıktır, en azından gerçek materyaller ve ortam inceleniyor, sonuç tam olarak belli olmasa bile. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Tersine üretilen her cümle...Ajitasyon...Çarpıtma... boş laf... Sayın GeceKuşu; İletinizin bir yanlış anlaşılmadan dolayı bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Çünkü Ajitasyon yapmak gibi bir niyetim yoktu. "Tesadüf" olarak nitelediğim şey eğer "Doğa Yasaları"nın kapsamı dışında olan yani bu yasalardan bağımsız olarak meydana geldiği düşünülen anormallikler ise eğer, doğa'da böyle bir şey yoktur diye düşünüyorum. Mikro Beta Sözlük'te Tesadüf'ün anlamı şu şekilde: 1 Yalnız olasılıklara bağlı olduğu düşünülen olayların görece nedeni. 2 Rastlantı, rastgeliş. Yine buradan hareketle "Rastlantı"nın tanımı da şu şekildedir: Bilgiye, isteğe, kurala ya da belli bir nedene dayanmaksızın oluveren karşılaşma, °tesadüf. Buradan devamla; Doğa'da olan yada olacak olan hiç bir olayın ya da olgunun veyahut tek bir devinimin dahi "Doğa Yasaları"ndan bağımsız ya da bu yasaların gerektirdiğinden ayrı olarak meydana gelebileceğine en ufak bir ihtimal dahi veremiyorum. Çünkü "Doğa"nın "Göreceli Olsa Bile" mutlaka ve mutlaka yasaları vardır ve en ufak bir devinimi dahi bu yasalara bağlı olarak meydana gelmektedir. Aklınıza hangi doğa olayı ya da olgusu gelirse gelsin, asla ve asla tesadüften bahsedemeyiz. Şöyle ki; Diyelim ki belirli mesafeden, bulunduğumuz yerden ileri ve yükseğe doğru bir taş fırlattık. Ve bu taş bir kuşu vurdu. İşte bunu "Görece" tesadüf olarak adlandırsak bile aslında bir tesadüf değildir. Çünkü siz o taşı belirli bir ivme, belirli bir hız ile atmışsınızdır. Hava akımı ve yer çekimi o taşa belirli bir hız kaybı ve yön kazandırmıştır. oradan geçen kuşta yine kendi sahip olduğu uçma yasaları çerçevesince uçmaktadır. Ve oradan geçmesi de o kuş için bir "Tesadüf" değildir. Çünkü o da belirli yasalara tabi olarak oradan geçmektedir. Tıpkı sizin açınızdan o taşı atmanızın tesadüf olmaması gibi. Bilinçliydiniz o taşı atarken ve doğa'nın da "Yasa" dediğimiz bir bilinci ya da iradesi vardır. Kısacası bizim bir "Yanılsama" ile "Tesadüf" olarak adlandırdığımız şey aslında son derece göreceli bir tanımdır ve doğa'da öyle bir şey yoktur. Biza sadece maddelerin birbirinden bağımsız devinimlerinin çeliştiği ya da çakıştığı durumlara "Tesadüf" yakıştırmasını yapmışızdır ve aslında yine tüm evrenin yasaları ve devinimi bir "Bütün" olarak görülür ve ele alınırsa anlaşılır ki tek bir hareketimiz bile tesadüf eseri oluşmamaktadır. Hepsi belirli koşullara dahildir. Bu açıdan inatla söylüyorum ki "Tesadüf" ile "Tanrı" arasında fark yoktur. Tek gerçek gerçekliğin kendisidir. Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 sadece bir olasılıktırolaslıktır, sadece bir olasılıktır Olasılığa etkendir Olsalıklarda önce mantık aranır, o olası bu olası herşey olası e peki nasıl sonuca varacaksınız.. Söz ile söylendiği vakit olası olmayan hiç bir şey yoktur.. Örneğin benim kuşa dönüşmemde olası.. Bir otomobilin eşek arabasına dönüşmeside olası. Ha olasılığı belki çok çok azdoır belki trilyonda birdir ama olası işte.. Nasıl..? Güldün değil mi.. Demekki artık sözleri realiteye çevirmek gerekiyor, bir hücrenin kendi kendine oluşmasıda olası ama bir otomobilin eşek arabasına dönüşmesinden daha düşük bir olasılık.. Ama tabi sana göre olasılık işte.. Mantıklı yada mantıksız mı bakmadan her şeye olası dersen hangisine konsantre olacaksın..? Madde akıllıdır teoriside ilk kez bu forumda ortaya atıldı.. Tasarıma karşı bir teori olsunda nasıl olursa olsun di mi..? Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Naçizane, Bilim'de "Olasılık" denen şeyin de olduğuna inanmıyorum. "Olasılık"lar, bir olaya ya da olguya etki eden etmenlerden en az birinin, ne şekilde etki edeceğinin bilinmemesinden kaynaklanan ve insanların "Bilim"e yamadığı bir düşünce veyahut bilgidir diye düşünüyorum. Söz konusu bir olay ya da olguya etki eden etkenlerin her biri en ince ayrıntısına kadar ele alınıp hesaplanabilseydi eğer, bizim için doğaya dair bir "olasılık"tan bahsetmek mümkün olmayacaktı. Eynen şöyle ki; Bir luna parkta bir oyuncağa binmek için sıraya girmişsinizdir. Oyuncağa binenler dolduğu zaman oyuncak hareket etmeye başlar ve siz oyuncağın durup size sıra gelmesini beklersiniz. Burada şu etkenler önemlidir; -Oyuncağın kaç dakika oynadığı, -Sırada kaç kişinin olduğu, -Bir kimsenin, bileti kaç dakikada aldığı (yani biletinizi kaç dakika da alacağınız) -Elektriklerin gitmeyecek olduğunun bilinmesi, vs... vs... vs... Diyelim ki bizim oyuncağa binmemiz için gerekli tüm etkenler yukarıdaki dört şıktan ibaret. Bu dört şıkkı kontrol edebildiğimiz ya da devinimlerini hesaplayabildiğimiz vakit ortada "Olasılık/İhtimal" denebir şey kalmaz. Çünkü sonucun nereye varacağını kesin olarak kestirebiliriz. Bugün bilim herhangi bir olaya etki eden etkenlerin hepsini birden ele alıp kontrol edemediği ve kesin olarak hesaplayamadığı için "Olasılık" denen şey vardır. Mesela Evrim'in ilk adımında etki eden etmenler tam olarak bilinebilseydi ve hesaplanabilseydi, bir olasılıktan değil bir kesinlikten bahsedebilirdik... Bunlar sadece benim doğru olduğuna inandığım görüşlerimdir. Eksikliğim ya da hatam var ise eğer arkadaşlarımın bana bunu göstermeleri boyunlarının borcu ve hatır gereğidir, müteşekkir kalırım... Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2007 Sayın Tarafsız, Kendi kendine oluşma olasılığı metematiksel olarak on üzeri bilmem kaç olan olsalıklarıda fazla zorlamamak lazım.. Zaten matematikte 10 üzeri 50 de 1 den küçük bir ihtimal imkansız olarak kabul edilir.. Diğer taraftan bakıyoruz bir tek protein'in bile bakın henüz birden fazla proteinden, hücrenin diğer bölümlerinde bahsetmedim bir tek protein'in bile kendi kendine yada bilinçsiz olarak oluşma olaslılğı 10 üzeri 650 de 1 ise gerisini siz hesap edin.. 10 üzeri 650 de 1 demek.. 10000000000000000000000000 yani 650 tane sıfır koyup ortaya çıkan rakamda biri demektir.. Yani bu imkansızlığın tarifidir kısaca.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Bugün bilim herhangi bir olaya etki eden etkenlerin hepsini birden ele alıp kontrol edemediği ve kesin olarak hesaplayamadığı için "Olasılık" denen şey vardır. Mesela Evrim'in ilk adımında etki eden etmenler tam olarak bilinebilseydi ve hesaplanabilseydi, bir olasılıktan değil bir kesinlikten bahsedebilirdik Tengeriin Boşig, kesinlikle katılıyorum, çok tarafsız bir ifade olmuş, saygılar Kendi kendine oluşma olasılığı metematiksel olarak on üzeri bilmem kaç olan olsalıklarıda fazla zorlamamak lazım.. xlark tades, olasılık = tesadüf değildir Diğer taraftan bakıyoruz bir tek protein'in bile bakın henüz birden fazla proteinden, hücrenin diğer bölümlerinde bahsetmedim bir tek protein'in bile kendi kendine yada bilinçsiz olarak oluşma olaslılğı 10 üzeri 650 de 1 ise gerisini siz hesap edin xlar tades, bir proteinin oluşma olasığı sadece tesadüf ve Allah değildir, bilmediğimiz bir çok etkende olabilir. Bir insan ya tesadüfen yada bilinçli olarak oluşmuştr diye iki seçenek yoktur. Bilmediğimiz aklımıza gelmeyen seçeneklerde olabilir bilinç sahibinin Allah olma olasılığını değerlendirmiyorum bile Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2007 Tengeriin Boşig, kesinlikle katılıyorum, çok tarafsız bir ifade olmuş, saygılar Saygı her zaman benden... olasılık = tesadüf değildir Doğrudur... Yazacaklarımı "Tanrı" ya da "Tesadüf" kavramlarını dışarıda bırakarak okumanızı rica ederim. Mesela bir deste iskambil kağıdını alalım. Sırası ile Maça, Karo, Sinek ve Kupa ve her biri As'tan Papaz'a kadar dizilecek olsun. Bu kartların mevcudiyetinde bu şekilde dizilme olasılığı elbette ki vardır değil mi? Elimize alalım ve rastgele! karıştıralım... Hiç bir zaman bu şekilde sıralayamayız belki de, imkanı yoktur... Ama o şekilde dizilme olasılığı mutlaka vardır. Bu ise "Tesadüf" demek değildir. Varlğı bir "Bütün" olarak ele almadıkça bu sorun çözülemez diye düşünüyorum. Mesela bilgisayarı ele alalım yine. Her bir direnci ya da elektronik parçası bilinçli olarak yerleştirilmiştir değil mi, insan tarafından? Profesyonel bir Bilgisayar Mühendisi ya da Elektronikçi (görevi gereği) hangi parçanın ne işe yaradığını, ne tepki vereceğini/nasıl çalışacağını, en basitinden hangi oyunu bile kaldırıp kaldıramayacağını, Hangi komutları yazdığınızda ne ile karşılaşılacağını, tozlandığında ya da statik ya da herhangi bir elektrik akımına maruz kaldığında neler olabileceğini, kısaca her hangi bir durum ile ilgili bir çok şeyi bilebilmektedir öyle değil mi? Mesela 64Mb'lik bir Ekran Kartına, 256Mb ekran kartı isteyen bir oyun yüklediğinizde çalışmayacağını ya da grafiklerin bozuk çıkacağını bilir öyle değil mi? İşteTüm Varlık'ta böyle. Eğer siz bir olgu ya da Süreç içersindeki tüm etkenlere hakim olabilirseniz "Olasılık" denen "Bilgi"yi de ortadan kaldırırsınız. Kaldı ki bu şekildeki bir varlıkta zaten "Tesadüf"lere kapalıdır. Tesadüf, insanların madde ve olaylar arasındaki ilişkileri ve çelişkileri adlandıramamasından ve anlamlandıramamasından kaynaklanan bir isimden ibarettir. Diyelim ki havaya bir balon bıraktınız. Balon kendi hacmince, havanın kaldırma kuvvetince, rüzgarın ettiği etkice, havadaki yoğunluğa bağlı olarak bize göre "Rastgele" ancak "Doğa"ya göre "Kanunlar" çerçevesince uçar. Bir arkadaşınız havaya rastgele bir taş atar ve o taş yine aynı etkilere bağlı olarak gider o balonu vurur. Bu "Tekil" olarak "İnsana Göre" Tesadüf olarak adlandırılabilir, lakin Doğa bir Bütün olarak ele alındığında tüm bu hareketler belirli yasalara bağlıdır ve asla ve asla tesadüf eseri değildir. Size bu konu ile ilgili bir ip ucu olarak "Akıl Oyunları/Beatiful Mind" adlı filmi tavsiye edebilirim. bilinç sahibinin Allah olma olasılığını değerlendirmiyorum bile Bilinç ve O Bilincin sahibi varlığın tümden kendisidir... Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 xlar tades, bir proteinin oluşma olasığı sadece tesadüf ve Allah değildir, bilmediğimiz bir çok etkende olabilir Ortada oluşmuş bir şey varsa bu oluşumun sadece iki sebebi vardır ya bilinçli oluşum yada bilinçsiz oluşum.. Bunun dışında başka bir şık yok.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Ortada oluşmuş bir şey varsa bu oluşumun sadece iki sebebi vardır ya bilinçli oluşum yada bilinçsiz oluşum..Bunun dışında başka bir şık yok.. Bilmediğimiz, aklımıza gelmeyen bir şık olabilir, bilmediğimiz bir şey için tesadüftür yada bilinçlidir diye iki seneçek sunamayız sadece. Bildiklerimize göre, evet iki seçenek vardır, ama kainatın %100 ünü bilmiyoruzki bildiklerimize göre kesin kara verelim ! saygılar Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2007 Bilmediğimiz, aklımıza gelmeyen bir şık olabilir, bilmediğimiz bir şey için tesadüftür yada bilinçlidir diye iki seneçek sunamayız sadece. Bildiklerimize göre, evet iki seçenek vardır, ama kainatın %100 ünü bilmiyoruzki bildiklerimize göre kesin kara verelim ! saygılar Valla ister bilim adamlarına sor ister ilim adamlarına sor, var olmanın bu iki şıktan başka bir şıkkı yoktur. Birşey ya bilnçli yapılır yada bilinçsiz.. Kırk yıl düşünsen, kainatı gezsen üçüncü bir şık bulamazsın.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2007 Kırk yıl düşünsen, kainatı gezsen üçüncü bir şık bulamazsın.. Evet, katılıyorum, genel kavram olarak bir şey ya bilinçlidir yada bilinçsizdir, (çünkü başka bir kavram bilmiyoruz, mecburen bildiğimiz kavramlardan yola çıkacağız) ama şunu diyemeyiz, bir şey ya tesadüftür yada Allah yapmıştır karşı oldum durum bu ! bu durumda bilmediğimiz bir çok olasılık mevcut olabilir ! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.