Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

EKONOMİ VE İSLAM


katakuta

Önerilen İletiler

Yazıma bir çin atasözü ile başlamak istiyorum.

 

Balık verme, balık tutmasını öğret.

 

Aslında bu söz herşeyi özetlemiş ama yinede ayrıntılarına değinmekte fayda var.

 

İslamın ekonomiye zarar veren unsurları.

 

İSRAF MANTIĞI

 

 

Fakire bir kere verirsin, iki kere verirsin,onkere kere verirsin ama değişen bir şey olmaz fakir yine fakir kalmaya mahkumdur.Ama eğer fakire bir iş imkanı temin edebilirsen,yani kendi kazancını kendi emeğiyle eelde edebilme olanağı sağlayabilirsen, hem sen vermekten kurtulmuş olursun hemde fakiri devamlı surette yardım alma zilletinden kurtarmış olursun.Çünkü insan ne kadar muhtaç durumda olsada elden yardım almak onur kırıcı bir olaydır.

 

İnsanlara iş imkanı sağlamanın yoluda elbetteki üretime katkı sağlamak veya yeni üretim alanlarının açılmasından geçmektedir.Bunun yoluda zincirlereme olarak, insanların yeterli düzeyde üretilenleri tüketimesinden geçmektedir. İşte bu noktada islamın israf mantığı bu mekanizmayı sabote etmektedir.

 

Bir örnek verelim.

 

Maddi durumu uygun olan bir insanın son model pahalı bir araba kullanması, müslümanlar tarafından israf olarak değerlendirilir.O kadar pahalı bir araba yerine daha ucuz bir araba kullanması ve artanın da fakirlere yardım olarak verilmesi daha uygun olarak tasvib edilir. İlk bakışta bu mantık insani gibi görünsede, irdelendiğinde ne kadar sakat bir mantık olduğu anlaşılmaktadır.

 

Eğer bir toplumda sürekli olarak israf olur mantığıyla ucuza,eskiye,kalitesize rağbet pompalanırsa,kaliteli malların tüketen insanlar azalacağı için, bunun doğal sonucu olarak o pahalı ve kaliteli malları üreten fabrikaların kapanması kaçınılmaz bir durumdur. Bunun sonucu olarakta oralarda çalışan binlerce işçinin ekmeğinden olması, işi yerini kaybetmesi demektir.Bu durum ise fakirlerin sayısını artırmaktan başka bir şey değildir.

 

Böyle bir durumun ekonomiye verdiği zararı uzun uzun anlatmaya gerek bile yoktur. Çünkü kaliteli ve pahalı malları tüketmek israf gibi görünsede,olayın zincirleme devamını düşündüğümüzde bu insanların üretime katkı sağladıkları, vehatta yeni üretim alanlarının açılmasına olanak sağladıkları için fakirlere asıl yardımı onların yaptığı anlaşılmaktadır. Yani pahalı bir araba kullanan insan, o arabayı üreten fabrikada çalışan binlerce insanın kazancını sağlamasında kendi nisbetinde katkıda bulunmaktadır.

 

EKONOMİYE ZARAR VEREN UNSURALRDAN BİRİDE İSLAMIN '' FAİZ HARAM'' KURALIDIR.

 

 

Yatırımda kullanılmayıp bekletilen hazır para yani sermaye,her geçen saat ekonomiye zarar verir. Ticaretle uğraşanların veya yatırım yapıp insanlara iş imkanı sağlamak isteyen yatırımcıların, tüm masraf ve giderler,in haricinde belli bir oranda kar elde etmesi gerekirki yeni iş imkanları yaratabilsin.

 

İşte faiz,sermayeyi bu mekanizmanın dışında tutmanın getirdiği zararın bedelini ödemektir.

 

Şöyle bir örnek verelim.

 

Ahmet x miktarda kıredi aldı.Eğer bu borç ile yatırım yapacaksa,zaten kar etme olasılığı olduğu için,parayı geri öderken vereceği fazlalık, kırediyi aldığı finans kurumunu karda ortak etmek demektir.Yok eğer yatırım yapmayıp başka ihtiyaçlarını karşılayacaksa ( mesela düğün masrafları) borç alarak aldığı paranın belli bir müddet, yatırımcılar tarafınan üretimde kullanılmasını engellediği için bu zararın bedelini ödeyecektir.Çünkü o parayı başklarının üretime katkı sağlamalarını belli bir süre engellemiş oluyor.

 

Eğer finans kurumları, borcun miktarından fazla, herhangi bir ek talep etmeden borç verirlerse,gider masraflarını nerden temin edecekler,orda çalışan elemanların ücretlerini nasıl ödeyecekler,bu mümkünmü ? Dolayısıyla yatırımcılara finans sağlayan,finans kurumları olan bankaları, ''parayla para kazanan haybeci'' olarak tanımlamak kesinlikle doğru değildir. .Bir ülkede enflasyon oranına göre faizin yüksekliği tartışılabilinir ama,faize tümden karşı olmak ekonomiyi batırmak istemekle eş anlamlıdır.

 

EKONOMİYE ZARAR VEREN UNSURALRDAN BİR DİĞERİDE ''AHİRET İNANCIDIR''

 

Bu inanca göre dünya gelip geçici, cennet ise asıl ebedi kalıcı yer olarak telakki edildiği için,bu inançta olan insanların dünya hayatı için yatırım yapmalarını beklemek elbette imkan dışıdır. Bir takım dini rtüelleri yerine getirmekle ve ayetlere inanmakla,hiç zahmet etmeden, öldükten sonra cennette ebedi refaha ulaşacağına inanan bu insanlar ne diye dünya hayatı için,insanların menfaati için kafa patlatsın,yeni yeni projeler üretsin,teknolojik ve bilimsel buluşlara imza atsın? Üretemedikleri içinde ister istemez muhtaç duruma düşmeleri kaçınılmaz olduğundan , asıl haybeden geçim yolu olan sadaka ve zekat vermek gibi ekonomiye taban tabana zıt olan unsurları üretecek ve bunları insani yardım diye pompalayacaklardır.

 

Böyle oluncada,''fakirlere,muhtaçlara yardım topluyoruz'' maskesi altında kişi veya sivil toplum örgütlerin, mantar biter gibi türemesi ve insanları sömürmeleri kaçınılmazdır. Bosnaya,çeçenistana,afganistana yardım diye toplanan paraların nasıl ceplere indiği konusunda onlarca örnek yaşanmıştır. En son olarakta deniz feneri örneği.

 

İslam herşeyi ile zarar veren bir dindir.

 

Not, doğal afetler sonucu muhtaç durumda olanlara yapılan insani yardımları bu değerlendirmenin dışında tutuğumu belirtmek isterim.Ancak bunun en sağlıklı yolununda yine devlet kanalıyla yapılmasından geçtiğine inanıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katakuta,

 

 

İsraf mantığıyla ilgili cümleler zaten kapitalistlerin çıkarına hareket ettiğinize dair numune-i imtisal bir metindir...

Faizin haram olmasının insanlara zarar verdiğini söylemek ancak ve ancak aşırı kapitalist görüşlere sahip olmakla mümkündür. Türkiye de yaşayan insanlar 94, 99, 2001 krizlerini görmüş ve büyük ölçüde fakirleşmişlerdir. Milyonları bulan kredi ve kredi kartı mağduruna sahibiz.

 

Üç lira kredi çekiyorsunuz 5 lira kredi ödüyorsunuz. Bir de ödeyemediğinizde enflasyonist dönemde %270 faiz oranıyla borç ödemelerine maruz kalındığı vaki. 2 milyar liralık borç için 10 milyara yakın paraların ödendiğini biliyorum.

 

İslamın faizi haram kılmasına iyi dikkat etmek gerekir. Bankalar kişilere niye kredi kullandırır. Bakın, Türkiye de bankalar yatırımcı kuruluş değildir. Türkiye de finans kurumlarının en önemlisi olan bankalar para satmakla kara geçmektedirler. Siz, bir faizci olarak elinizdeki parayı götürüp bankaya yatırırsınız. Bunun tartışmasını daha önce yam_yam ile yapmıştık. 2.000 YTL'nizi götürüp bankaya yatırırsınız banka buna karşılık size 1 yıllığına belli bir faiz verir. Örneğin 200 YTL. Banka sizden almış olduğu bu parayı başka birine kredi olarak kullandırır bu parayı yatırım da kullanmaz. Kredi olarak kullanan şahıs bunu 1 yıl içerisinde geri ödemek istese yaklaşık 300 YTL fazladan öder. Yani 2.300 YTL geri öder. Bir de parayı çekerken kendisinden 50-100 YTL arasında para kesilir çeşitli adlar altında...

 

Hele de enflasyonun yüksek oranlarda vuku bulduğu ülkelerde para asla yastık altında tutulamaz. Buna iyi dikkat etmek gerekir. Bu en büyük hata olur. Ya parayı faize yatırırsınız veya altına ve yahut ta birlikte ortak bir girişe...Bizim bakış açımızdan faizin haram olması çok doğrudur zira faiz aileleri mahvetmektedir. Alınan paranın üstüne önemli bir meblağ daha koyup geri ödemeyi öngören faiz tabiki haram olacaktır. Helal olan ortaklıktır. Ticarettir.

Rızkın onda dokuzu ticarettedir diyen bir dinden bahsediyoruz.

 

Ticaret ortaklıkları ekonomiye katılmış sermayedir. Müslümanlar faizden uzak tutularak bir nevi buna yönlendirilmişlerdir.

Ahiret inancı mevzuuna da başka zaman değiniriz inşaALLAH

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben bir müslüman olarak yazdıklarınıza kesinlikle katılmıyorum.Bir kere Dinimiz insanları doğru yola götürür(okumayan bilmez tabi)ve insanları özgür bırakmıştır unutmayın ki öldükten sonra herkes dünya da yaptıkları ile tartılacaktır.Başkasının günahı veya sevabı ile değil.

Ne istenirse Allah'tan istenir ve ne dileğin warsa sadece yaratandan yani yüce Allah'tan dilenir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkeleri sömüren Kapitalizme hizmet eden bir başlık...

İslamdaki İsraf anlayışı kapitalizme bir firendir.

 

Balık verme, balık tutmasını öğret.

 

Balık tutanların oltaları 6 yıl önce anayasa kitapçığı fırlatılarak kırıldı millet iflas etti.Balık tutan bazı zenginler de fakirleşti.

İslamdaki Faizin neden yasak olduğunu anlamak için Türkiyede kredi kartı faizi yüzünden yuvası bozulan intihar edenleri görmek yeterli bence.

 

fakire bir iş imkanı temin edebilirsen,yani kendi kazancını kendi emeğiyle eelde edebilme olanağı sağlayabilirsen,

 

Sanki İslam buna karşı...

 

Ahiret hayatı....

ne diye dünya hayatı için,insanların menfaati için kafa patlatsın..

 

Kaçınılması gereken dünya hayatı değil ,dünya hayatına aldanıp, ahiret hayatını unutmak ve orası için hazırlık yapmamaktır. Müslüman elbette dünyasını kazanmak için çalışacaktır. Çoluk çocuğunun rızkını temin etmek,insanlara faydalı olmak, dinine ve vatanına hizmet etmek için çalışmak zaten dinimizin bizlere emridir. Müslüman insan daima veren el olmalı, alan el olmamalıdır. Başkasına yük olmak yerine, başka insanlara faydalı olmalı, onların dert ve sıkıntılarını gidermek için çalışmalıdır. Bütün bunları yapabilmek için dünya hayatı için çalışması ve bu sayede âhiret kazancını elde etmesi ne güzel bir davranış tarzıdır. Bu hakikat Kur'ân-ı Kerim'de şöyle beyan edilir:

 

Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) âhiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez .(Kasas Suresi 77)

 

Bu dünya ahiretin tarlasıdır.(hadis)

 

Dünya ahiretin tarlası" olduğuna göre bu tarladan payımızı almaya çalışacağız.

 

Hepimizin bildiği bir hadis vardır. "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katakuta,

İsraf mantığıyla ilgili cümleler zaten kapitalistlerin çıkarına hareket ettiğinize dair numune-i imtisal bir metindir...

Faizin haram olmasının insanlara zarar verdiğini söylemek ancak ve ancak aşırı kapitalist görüşlere sahip olmakla mümkündür.

 

Bakın beni haklı çıkarmışsınız. Kapital/sermayeyi kötülediğinize göre yoksulluğu,fakirliği savunuyorsunuz demektir.Kapital/sermaye kötü bir şey değilki,beni onların çıkarına hareket etmekle suçluyorsunuz.Zaten müslümanlar kendileri üretemedikleri için, bilinç altında kapital/sermaye,yani mal düşmanlığı olduğundan ,üretip sermaye /kapital sahibi olanlara düşmanlık beslerler.Oysaki, insanların refah içinde yaşamasının yolu sermaya sahibi olmaktan geçer. Bu bügünde böyledir binlerce yıl öncede böyleydi.Kuranın müşrik diye suçladığı insanlar bile faizin ekonominin temel taşı olduğunu biliyor.

 

Bakara 275 Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "ticaret tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.

 

Adamlar doğru söylediği halde kuranın allahı hiç bir açıklama yapmadan haram deyip kestirip atıyor.Sizin kar payı diye savunduğunuz şey işte faizdir.Ana sermayaden belli bir oranda artış olmadan ne ticaret nede ekonomi olabilir. Bu artışa ha faiz demişsin ha kar payı,aynı kapıya çıkar. Onun için kelimelere takla attırmanın hiç bir anlamı yoktur.

 

Türkiye de yaşayan insanlar 94, 99, 2001 krizlerini görmüş ve büyük ölçüde fakirleşmişlerdir. Milyonları bulan kredi ve kredi kartı mağduruna sahibiz.

 

Dünyada bir tek türkiye yok,onun için sadece türkiyeyi baz alarak yaptığınız bu değerlendirme geçerli olamaz.Onun hesabını sermayeden değil kötü siyasetçilerden soracaksınız. Sizin yaptığınız, katiller bıçakla adam öldürüyor diye doktorların elinden neşteri almaya benziyor.Yok ben anlamam illa alırım derseniz asıl katil siz olursunuz.Çünkü o neşter ile hayat bulacak insanlar var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaçınılması gereken dünya hayatı değil ,dünya hayatına aldanıp, ahiret hayatını unutmak ve orası için hazırlık yapmamaktır. Müslüman elbette dünyasını kazanmak için çalışacaktır. Çoluk çocuğunun rızkını temin etmek,insanlara faydalı olmak, dinine ve vatanına hizmet etmek için çalışmak zaten dinimizin bizlere emridir. Müslüman insan daima veren el olmalı, alan el olmamalıdır. Başkasına yük olmak yerine, başka insanlara faydalı olmalı, onların dert ve sıkıntılarını gidermek için çalışmalıdır. Bütün bunları yapabilmek için dünya hayatı için çalışması ve bu sayede âhiret kazancını elde etmesi ne güzel bir davranış tarzıdır. Bu hakikat Kur'ân-ı Kerim'de şöyle beyan edilir:

 

Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) âhiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez .(Kasas Suresi 77)

 

Bu dünya ahiretin tarlasıdır.(hadis)

 

Dünya ahiretin tarlası" olduğuna göre bu tarladan payımızı almaya çalışacağız.

 

Hepimizin bildiği bir hadis vardır. "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış."

 

Kaçınılması gereken dünya hayatı değil ,dünya hayatına aldanıp, ahiret hayatını unutmak ve orası için hazırlık yapmamaktır.

 

Bende zaten bunu vurguluyorum nesine itiraz ettiniz anlamadım.

 

 

Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) âhiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez .(Kasas Suresi 77)

 

Bu ayet benim tesbitlerimi çürütmüyor. Dünyadan deve ilede nasibini alabilrisin,mercedes ilede. Ancak deveden arabaya ulaşabilmek için araştırmak ve incelemek gerekir değilmi.İslamda tevekkül,Allaha güvenme olayını inkar edebilirmisiniz. Müslüman devesi ( yanlış anlaşılmasın deve örneğini hakaret olsun diye vermiyorum;konu anlaşılsın diye) varken daha fazlasını istemez,isteyemez çünkü allaha nankörülük etmiş,tevekkülü terk etmiş sayılır.Bunlar ise allahın hoşuna gitmeyen şeylerdir.

 

Ahiret inancı olmayan kişi ise tüm çabasını bu dünya için harcar, devem var nasıl olsa diye yetinmez,sürekli daha iyisini daha güzelini bulmaya çalışır. İşte tam bu noktada ahiret inancı ilerlemeye köstektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bende zaten bunu vurguluyorum nesine itiraz ettiniz anlamadım.

 

vurgulanan Kaçınılması gereken dünya hayatı değil .

 

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış (hadis). Dünyayı unutmamak ve ahiretide..

 

 

Dünyadan deve ilede nasibini alabilrisin,mercedes ilede

 

İnsanın ekonomik hayatta menfaat duygusuyla hareket etmesi yanında bir de toplumun üyesi olması onu dengeli bir hayat anlayışına götürecektir.

 

Hz. Peygamber(s.a.v) bu konuda: “Allah verdiği nimetini kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.” buyurmuştur. İnsan, zenginliğinin kendisini şımartmasına, lüks ve israfa sürüklenmesine asla fırsat vermemelidir. Lüks ile çağın gelişmiş teknolojisinden faydalanmayı birbiriyle karıştırmamak gerekir. Çağın mevcut gelişmelerine ayak uydurmalı, hayatı kolaylaştıran, pratikleştiren, zaman kazanmaya vesile olan her türlü yeniliğe açık olunmalıdır. Lüks ise, kişinin olduğundan fazla görünmeye çalışması, aşırı derecede tüketim tutkusu olması şeklinde anlaşılmalıdır. Bir manada lüks, sade ve gösterişsiz bir yaşamın zıddıdır. İslam, israf yasağı ile özel mülkiyet hakkına bir sınırlama getirirken, temel olarak, servet kimin olursa olsun, onda toplumun hakkı bulunduğu ilkesini benimseyerek, israfla bu hakkın yok edilmesine engel olmak istemiştir

 

Bu dünya ahiretin tarlasıdır.(hadis)

Dünya ahiretin tarlası" olduğuna göre bu tarladan payımızı almaya çalışacağız.

Hepimizin bildiği bir hadis vardır. "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış."

 

Biz hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya yarın ölecekmiş gibide ahirete çalışanlarız.

 

Toplanan vergilerin çoğu yatırıma değil faize gidiyor..

Ülkede faizdeki artan her puan yeni kriz demektir.Yeni fakir adayları demektir.

Sosyalizmde faiz var mı.?! Sosyalizmde kapitalizm gibi İslamdan yıllar sonra ortaya çıkmış,Kapitalizm karşısında İslamın savunduğu bazı değerlere (faiz gibi) hak vermiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

vurgulanan Kaçınılması gereken dünya hayatı değil .

 

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış (hadis). Dünyayı unutmamak ve ahiretide..

İnsanın ekonomik hayatta menfaat duygusuyla hareket etmesi yanında bir de toplumun üyesi olması onu dengeli bir hayat anlayışına götürecektir.

 

Bir koltuğa iki karpuz sığmaz diye doğru demiş.Dünya hayatı için çalışırken, ahiret hayatının kazancı olan namaz ve oruç gibi ibadetler kazanca zarar veren unsurlardır. Müslüman iken çalıştığım işyerinin şartları müsait olmadığı için namaz ve oruç ibadetlerini yerine getiremediğimden kendim istifamı verdim. Oysaki ücreti baya yüksek bir işti. Görüldüğü gibi islam benim ekmek parama engel oldu. Her müslüman benim gibi dürüst davranmadığı için ramazanda oruç tutabilmek içim özellikle doktordan hasta raporu alıp bir ay yatıyor sahtekarlık yapıyorlar. Yani işverenin hakkını gasb ediyorlar.(almanyadan bahsediyorum) Namazlarını zaten bir çoğu kılmıyor.Kılmalarıda mümkün değil zaten, çünkü şartlar müsait değil.

 

Hz. Peygamber(s.a.v) bu konuda: “Allah verdiği nimetini kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.” buyurmuştur. İnsan, zenginliğinin kendisini şımartmasına, lüks ve israfa sürüklenmesine asla fırsat vermemelidir. Lüks ile çağın gelişmiş teknolojisinden faydalanmayı birbiriyle karıştırmamak gerekir.

 

Asıl karıştıran sizsiniz,ve ayrıca kendinizle çelişiyorsunuz. Haberleşme tekniklerindan biride mektup yazmaktır. Neden bunu tercih etmeyipte daha lüks olan interneti kullanıyorsnuz.? Siz şımarık ve müsrifmisiniz? Daha bçr çok örnek verebilrim ama uzatmaya gerek görmüyorum

 

Toplanan vergilerin çoğu yatırıma değil faize gidiyor..

Ülkede faizdeki artan her puan yeni kriz demektir.Yeni fakir adayları demektir.

Sosyalizmde faiz var mı.?! Sosyalizmde kapitalizm gibi İslamdan yıllar sonra ortaya çıkmış,Kapitalizm karşısında İslamın savunduğu bazı değerlere (faiz gibi) hak vermiştir.

 

Yukarıda söylediğim halde hala bana türkiyenin ekonomisinden örnek vermekte ısrarınız nedir anlamıyorum.Bu dediklerinizi ortadan kalkması için üretimin ve yatırımın artması şarttır. Böylelikle rekabet piyasası artacak ve bunun sonucu olarakta fiatlar ve faizde düşecektir. Ancak türkiyede pkk terörü olduğu için yatırımcılar türkiyenin doğusuna yatırım yapmaktan kaçınmakta ve tüm yatırımlar büyük şehirtlerde olmaktadır. Bu dengesizliğin faturasıda elbette tüm halka yansımaktadır .Faizsiz ekonomisi olan bir tek ülke gösteremezsiniz.Faizin oranını eleştirebilirsiniz ama dediğim gibi faize kökten karşı olmak,alın terini sömürmektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın beni haklı çıkarmışsınız. Kapital/sermayeyi kötülediğinize göre yoksulluğu,fakirliği savunuyorsunuz demektir.Kapital/sermaye kötü bir şey değilki,beni onların çıkarına hareket etmekle suçluyorsunuz.Zaten müslümanlar kendileri üretemedikleri için, bilinç altında kapital/sermaye,yani mal düşmanlığı olduğundan ,üretip sermaye /kapital sahibi olanlara düşmanlık beslerler.Oysaki, insanların refah içinde yaşamasının yolu sermaya sahibi olmaktan geçer. Bu bügünde böyledir binlerce yıl öncede böyleydi.Kuranın müşrik diye suçladığı insanlar bile faizin ekonominin temel taşı olduğunu biliyor.

Yanlış 1. Sermayeyi kötülemiyorum. Kapitalizmi kötülüyorum. Kapitalizm, emperyalist düzendir. Kapitalizm bir sömürü düzenidir. Ki bu yüzden emperyalizm dedim. Kapitalist mantık da durmak yoktur, hep daha fazlası vardır. Kapitalizmin ahlak anlayışı yoktur kendisi için her yol mübahtır. Zenginliğin yolu ne kadar cana mal olursa olsun. İki bloklu dünya hakkındaki temel ayrım noktası birinin komünist diğerinin kapitalist olmasıdır. Bu iki bloktan şu anki kapitalist-emperyalist amerikanın yaptıklarını görüyoruz. Petrol için yaptıklarını görüyoruz. Başka şeyler için yaptıklarını görüyoruz. Kapitalizm yani para biriktirme sevdası, hedonizm belası insanların canına ot tıkamıştır.

Bir para biriktirmeyi amaç olarak benimseyenlere, sadece kendi midesini düşünenlere ve paralarına para katmak için diğer insanların insanlıklarına hiç değer verilmemesine karşıyız. İslamda zenginlik daha hayırla anılmıştır. Yardım edilmeye müstahak olmaktansa yardım edecek olmak daha güzel görülmüştür. Fazla mala sahip olmayla islamın arasındaki mesele bu mallardan infak (hediye-bağış) edilmesi meselesidir. Kimin daha fazla malı varsa o daha fazla infak edebileceği için o daha üstün bir yeri hak eder. Bununla ilgili enteresan bir hadis de mevcuttur. Ben hatırladığım şekliyle aktarıyorum. Ashab-ı Suffe çok dertli olarak oturuyorlardı. Peygamber geldi ve sordu nedir bu haliniz diye. Onlar da, Efendimiz bizim infak etmek için malımız yok ama işte şu sahabeler (sanırım bazı isimler sayılmıştı) çok fazla malı var ve onlar bunlardan bağışlıyorlar, biz nasıl onların eriştiği seviyeye erişeceğiz. Hadisin devamı bizim açımızdan çok da önemli değil. Ashab’ın sorusuna dikkat edilmeli. Çok malı olan bağışta bulunduğunda Allah katında hakeddiği yer…

Sizi suçlamama gelirsek: Kapitalist sektörün temel felsefesi insan ihtiyaçlarının sınırsız olduğunu insanlara söylemesidir. Verdiğiniz örnek de araba üzerindendi. Beni bir yerden bir yere götüren bir aracım var, ama sırf sermayedar daha fazla kazansın diye yeni bir araba almam gerektiğini söylüyorsunuz. Bunun adı nedir şimdi.

 

 

 

Bakara 275 Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "ticaret tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.

 

Adamlar doğru söylediği halde kuranın allahı hiç bir açıklama yapmadan haram deyip kestirip atıyor.Sizin kar payı diye savunduğunuz şey işte faizdir.Ana sermayaden belli bir oranda artış olmadan ne ticaret nede ekonomi olabilir. Bu artışa ha faiz demişsin ha kar payı,aynı kapıya çıkar. Onun için kelimelere takla attırmanın hiç bir anlamı yoktur.

Bana biri açıklamalı. Ticaret niye faiz gibi olsun. O dönem içerisinde ticaret nasıl yapılıyordu. Bir memleketten aldığınız bir malı, başka bir memlekette satıyordunuz. Bu malların taşınması esnasında ne oluyordu, inanılmaz giderler ve yağma hareketleri oluyordu. Bir memlekette bulunmayan bir malı başka bir memleketten getiriyordunuz. Bu noktada aldığınız mal üzerinde bir risk doğuyordu. Yani ki, ticaretteki kazancınız riskle orantılı olarak değişiyordu. Aynı şehirden alıp da satmaya kalktığınız mallar açısından durum bu kadar kazançlı değildi. (istisna yaşanmıştır-Hicret esnasında sahabelerden (muhacir)bir tanesi sabahtan akşama kadar yaptığı alım satım neticesinde hatırı sayılır miktarda kazanç elde etmiştir) Ama aynı şehirde alıp da satmaya çalıştığınız malda dahi bir satamama, çürüme, yok olma tehlikesi vardı. Faiz de ise risk yoktur. Riski de kumar olarak algılamayın.

Gelelim kar payı meselesine. Ben bunun savunusunu yapmamıştım ama, açıklayayım. Kar payı diye bazı finans kurumları Müslümanlara paralar dağıtıyorlar. Bu yanlış bir şeydir. Ve bana faiz gibi görünüyor. Ticarette aslolanın kazanma=kaybetme ikilemi yaşamak olduğu kesindir. Günümüz şartlarında bir takım işler tek kişinin sermayesini aşmaktadır bu sebeple anonim ortaklıklar meydana çıkmıştır. Müslümanlar bir araya gelerek anonim bir şirket kurduklarında ve şirketleri kara geçtiğinde ortaklara kara bağlı kar payı dağıtılabilir ki, bu ticaretin neticesidir. Ancak, şirket zarar ettiğinde ortaklar da zarar eder o zaman da şirketin devamı isteniyorsa ya sermaye artırımına gidilir veya başkaca yollara. Kar payı aslında bu olmalıdır. Risksiz kar olmaz. Risksiz kazanım faizdir. Bu da kelime takla attırması değil meseleyi doğru anlamadır.

 

Dünyada bir tek türkiye yok,onun için sadece türkiyeyi baz alarak yaptığınız bu değerlendirme geçerli olamaz.Onun hesabını sermayeden değil kötü siyasetçilerden soracaksınız. Sizin yaptığınız, katiller bıçakla adam öldürüyor diye doktorların elinden neşteri almaya benziyor.Yok ben anlamam illa alırım derseniz asıl katil siz olursunuz.Çünkü o neşter ile hayat bulacak insanlar var.

Türkiye’nin T’si büyük harfle yazılır. İkincisi, kapitalizm hakkındaki cevaplarımı evrensel sömürü düzenini baz alarak verdim, anlaşılır olsun diye de Türkiye örnekleri üzerinde durdum. Katil doktar ikilemi benim açıklamalarıma bayağı uymuş. Ben daha önce doktorların katillerden daha tehlikeli olduğunu yazmıştım zaten. Sömürü düzeni her tarafta aynı işler. Ha Türkiye ha Arjantin ha Fransa…Ya sömürürsünüz, ya sömürülürsünüz…Faiz ise sömürü düzeninin en önemli gelir kaynağıdır. Aldığınız ana para ve ödediğiniz faize bakarsanız görürsünüz. Türkiye 10 yıllardır ödemek zorunda olduğu faizler yüzünden atılımlardan, yatırımlardan kısmaktadır. Bu da meselenin bir diğer yüzü.

Faizin haram kılındığı bir dünya düzeni düşünün. Bir sistem böyle işliyor diye bu iyi demek değildir. Şu anki dünya sistemi ve kapitalizm böyle işliyor. Ancak, bu sistem iyi bir sistem değildir. İnsanlar yatırım yapmamak için götürüp paralarını faize yatırıyorlar. Elime nerden geçirmişsem 100 milyarlira geçirdim, ve götürüp bankaya yatırıyorum. Aldığım aylık faiz 1 milyarın üzerinde olur mu? Olur. Yatırım yapmanın benim için bir önemi yok, aylık 1 milyarın üzerinde sabit bir gelirim var artık. Bankaya yatırdığım bu parayla banka acaba hangi işi kuracak. Bu aslında parayı yatıran adam olarak beni ilgilendirmez ama, banka yatırdığım bu parayı büyük ihtimalle tüketici, araba, ihtiyaç, ev kredisi olarak birilerine satacak. Vay canına para satıyoruz. Banka çok daha büyük benden alarak satmış olduğu 100 milyar liradan bir 100 milyar daha gelir elde edecek. Faiz aslında çok yararlı bir sistemdir. Faiz gereklidir, eğer bankanız varsa.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünya hayatı için çalışırken, ahiret hayatının kazancı olan namaz ve oruç gibi ibadetler kazanca zarar veren unsurlardır. Yani işverenin hakkını gasb ediyorlar.

 

İşçilik kölelik değildir işverenin hakkı olduğu kadar işçininde hakkı vardır.

 

İnsan hakları evrensel beyannamesi

 

Madde 18

Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

 

Görüldüğü gibi verdiğiniz örnek işverenin değil İşçinin hak gasbına neden olmaktadır.

 

Hem mesai zamanlarına denk gelen namaz genelde ikindi namazıdır.Buda 4 dakika sürmektedir evet 4 dakika...Hiçte problem değildir.İş yerinde çay molasından daha kısa...ben en zor şartlarda olan askerliğimde bile namazımı terk etmedim istendiğinde her şey çok kolay...Oruç meselesinde hiçbir problem yoktur.Kişi hastaysa gücü yetmiyorsa niyet etmeyerek oruç tutmayabilir güne gün kaza eder.Yani işverenin hakkını gasb eden yok 4 dak bilemedin 10 dak. süren namazı çay molasında veya mesaiyi bu sureyi ekleyerek hak ortadan kalkar.Aksisi işçinin hakkının gasbından başka bir şey olamaz.

 

lüks olan interneti kullanıyorsnuz.?

İnternet lüks değil bir ihtiyaç olmuştur.İyiye kullanacaksa israf değildir.

Eğer kişi kendisine yettiği halde ,işlerini gördüğü halde kotalı adslyi bırakıp kotasız interneti kullanacağım demesi lüks olur işte buna israf denir.

Lüks ise, kişinin olduğundan fazla görünmeye çalışması, aşırı derecede tüketim tutkusudur.

 

bunun sonucu olarakta faizde düşecektir

 

Faiz sömürü demektir.Gelişmiş ülkelerde faiz yok denecek seviyededir.Sizinde itiraf ettiğiniz gibi millet faizin düşmesini istemektedir...İslamda kaldırın demektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş.Elbette kapital ile emperyalizm,i aynı kefeye koyup sermaya düşmanlığı yapacaksınız.İslam ülkelerinin durumu ortada fazla söze ne hacet var.Üretmeden hazır olan petrolü satarak sermaye sahibi olan arap ülkeleri altından tuvalatle yaşarken,diğerleri sürünüyor. islamın ekonomik sisteminden olsa gerek.

 

Dua edinki türkiye gibi laik bir sisitemde yaşıyorsunuz.Yoksa belinize bomba bağlayıp en büyük cennet ticareti yapmak sizler içinde kaçınılmaz olacaktı.

 

Tevbe 111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur.

 

İşte islamdaki alışveriş budur gerisi hikaye

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hem iğneden ipliğe kadar emperyalist,sümürücü diye diye yerin dibine batırdığınız topulmların buluşlarını kullanacaksınız hemde,millete islamın ekonomisinden bahsedeceksiniz.Yersen

 

 

İnsan hakları evrensel beyannamesi

 

Madde 18

Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

 

Allahın kanunları ayet ve hadisler varken,size ne emperyalist gavurların evrensel beyannamesinden ?Hani onlar sömürücü idi. Hem kaldıki o maddede işçi, iş saatinde ibadet edebilir diye yazmıyor.Herşeyi çarpıtarak islama yamamayın gülünç oluyorsunuz.

 

İşçinin iş saatinde ibadet etmeside bal gibi işverenin hakkını gasbtır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sermaya düşmanlığı yapacaksınız.İslam ülkelerinin durumu ortada

 

Biz sermaye düşmanlığı yapmıyoruz İslam dengeli olmayı emretmektedir.Şuan dünyada İslam ülkesi yoktur.Müslüman toplulukların oluşturduğu ülkeler vardır.

 

islam, sorumsuzluk ve kayıtsızlığı önlemiş, sadece meşru yollardan kazanılan serveti sahibinin hakkı olarak görmüş, meşru ve kanuni olmayan yollarla edinilen serveti bir "hak" olarak tanımamıştır. Zulüm, haksızlık, stok, kara para,rüşvet,faiz,suistimal,adam kayırma,spekülasyon, sahtekarlık, yağmacılık, beleşçilik, rüşvet, gasp ve hırsızlık, başkalarının hakkını çiğneme vb. bâtıl yollarla kazanç sağlanmasına İslam dini izin vermemektedir; çıkarcı insanların adalet ve kanuna aykırı şekilde kazanç sağlamasının İslam dininde yeri yoktur.

 

Dua edinki türkiye gibi laik bir sisitemde yaşıyorsunuz.Yoksa belinize bomba bağlayıp en büyük cennet ticareti yapmak sizler içinde kaçınılmaz olacaktı.

 

Tevbe 111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır.

 

İşte islamdaki alışveriş budur

 

Türkiyenin("T" harfi büyük yazılır) bu hale gelmesi için İslam dinin verdiği manevi değerlerle şehitlik anlayışı sayesinde bu yazıyı yazmaktasınız.

O en büyük alışveriş sermayemizin sahibinin istemesi halinde atalarımızın yaptığı gibi sermayeyi Allaha seve seve iade ederiz.

 

Belki müslüman atalarımız vücuduna bomba sarmadı ama biz o merhaleleri atlattık zaten

 

Atatürk, Çanakkale’deki askerimizin manevi gücünü şöyle anlatıyor:

 

“Karşılıklı siperler arası sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamayarak kâmilen şehit düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar gıpta edilecek itidal ve tevekkül ki, ölenleri görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiçbir tereddüt bile göstermiyor, sarsılmak yok!... Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şâyân-ı hayret bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.”

 

Bu canın sermayesi Allaha aittir O,bu sermayeyi isterse biz de atalarımızın Çanakkalede yaptığı gibi seve seve yine vermeye hazırız.

 

 

topulmların buluşlarını kullanacaksınız

 

Tembelce oturanla çalışan bir değildir. Kur’ân, "Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul" “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyurarak her çağda bilginin üstünlüğünü kesin olarak ilân eder. Akıllı insan için teşvik eder. Keza Peygamber Efendimiz (s.a.v) bilgiyi Müslüman’ın yitik malı ilân etmiş, onu nerede bulursa almasını emir buyurmuştur.İlim Çinde bile olsa alırız.

 

size ne emperyalist gavurların evrensel beyannamesinden ?

 

Sizin için o emperyalist gavurların sözleri değerli olduğundan bari bunlara değer verirsiniz diye düşündüm.

Kaldıki bu İslamlada örtüşür. Dinde zorlama yoktur...' (Bakara-256) ve Necran heyeti bir ikindi vakti Medine'ye gelerek Mescid-i Nebevî’ye girdiler. Hz. Peygamber ashabı ile henüz ikindi namazını kılmıştı. Hz. Peygamber (s.a.v)a ibadet vakitleri gelen hristiyanların camide ibadetlerini yerine getirmelerine müsade edilmesini emretti.

 

Hem kaldıki o maddede işçi, iş saatinde ibadet edebilir diye yazmıyor

 

O madde de dine hürriyet tanımıştır.Kimsenin ibadeti engellenemeyeceği açıklanmıştır.Bu insan hakkı olduğundan doğal olarak işcilerin hakkıdır da yoksa işçiler insan değil mi?Evrensel haklara saygı lütfen ,İşçi bayramını kutlandığı bu günde işçi hakları çiğnenmesin...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dinde zorlama yoktur...' (Bakara-256)

 

Müslümanlar zayıf oldukları zamanlarda geçerli sadece...

Müslümanlar güçlü iken ne oluyor, Kuran'ın Medine dönemine bakınız...

 

O madde de dine hürriyet tanımıştır.Kimsenin ibadeti engellenemeyeceği açıklanmıştır.Bu insan hakkı olduğundan doğal olarak işcilerin hakkıdır da yoksa işçiler insan değil mi?Evrensel haklara saygı lütfen ,İşçi bayramını kutlandığı bu günde işçi hakları çiğnenmesin...

 

İşçi, sözleşme yaparken, "cuma namazlarına gitmek için, mesai sırasında şu kadar izin talep ediyorum" demiş mi? Bu hakkı sözleşmeye koydurmuş mu? Koydurduysa, hakkıdır, alacak. Ama koydurmadı ise, işi bırakıp namaza gitmesi zaman hırsızlığıdır. İş saati dışında ne yaparsa yapsın, ister ibadet etsin, ister yatsın. Kimse birşey diyemez.

 

Arap Ülkelerinde iş dünyası açısından en verimsiz ay, Ramazan ayıdır. Kurulan ramazan çadırlarında sahur vaktina kadar, domino ve çeşitli kağıt oyunları oynarlar, bir taraftan da sürekli yerler, sonra da öğleye kadar uyurlar. 2-3 saat işe uğrarlar, sonra da iftara gideceğiz diye çıkarlar. Herkes yatar kısacası Ramazan ayında.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş.Elbette kapital ile emperyalizm,i aynı kefeye koyup sermaya düşmanlığı yapacaksınız.İslam ülkelerinin durumu ortada fazla söze ne hacet var.Üretmeden hazır olan petrolü satarak sermaye sahibi olan arap ülkeleri altından tuvalatle yaşarken,diğerleri sürünüyor. islamın ekonomik sisteminden olsa gerek.

 

Dua edinki türkiye gibi laik bir sisitemde yaşıyorsunuz.Yoksa belinize bomba bağlayıp en büyük cennet ticareti yapmak sizler içinde kaçınılmaz olacaktı.

 

Tevbe 111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur.

 

İşte islamdaki alışveriş budur gerisi hikaye

 

Bakmakla kasap olunsaydı diye başlayan bir sözde var. Kopyalayıp yapıştıralarak açılan konulara alternatif ve tutarlı cevaplar geldiğinde insanlar şaşırıyor. O sebeple alternatif cevap vermeye çabalamayıp. Bu ülkeye şeriat gelmeyecek, Türkiye Laik bir sistemdir (ne demekse laik bir ülkedir olacaktı herhalde), dinciler katildir gibi cevaplar veriliyor. Böyle olunca ortaya gayet endişe verici saçmalıkta görüntüler çıkıyor.

 

Suudi Arabistana takılan bazı arkadaşlarımız islamın bu olduğunu sanıyor. Biz ayetle, hadisle daha olmadı gerçekle konuyu açıklıyoruz ama onlar bizi kedi yerine koyuyor.

 

Bir de ayet yazılmış. Bu ayet Cihadla ilgili bir ayettir. Ben açıklamayacağım...Zira arkadaşımız anlaşılan okumayacak...Siz birkaç defa ayetin öncesini ve sonrasını tefsirlere bakarak bir inceleyin...

 

Bu arada bombayı belime bağlamak bana biraz basit geldi. Daha kompleks bombalama yöntemleri icat edeceğimi sanıyorum. Kasabın büyük yamağı olan ben, ya uzaktan kumandalı bir kedi icat ederek içine bomba doldurup bombalama yaparım yaparsam eğer, veyahut da ...yemeğe gitmem gerekiyor, bombalama icatlarımı sonra paylaşırım inşaALLAH....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın katakuta:

demişsinizki müslümanlar nasılsa israf diye pahalı son model lüx araba almıyor ve ucuz araba imal eden firmalar işsizlik sıkıntısı çekiyor yada tezinize göre çekecek !!

diyelimki her müslüman bütcesini zorladı hatta varıyla yoğuyla uğraştı ve lüx araba yada herneyse aldı..peki bu ucuz araba imal eden firmada çalışan insanlar ne olcak işsiz kalacak kendi tezinizde çürüttünüz başka bişey değil :)

herkesime hitap eden günümüz araba sektörü halinden son derece memnundur ve müslümanların çoğu bütçesinin dışına çıkmanın kendisi için israf olduğunu bilir!!müslüman var mercedes e biniyor müslüman var yaya gidiyor müslüman var bisiklete biniyor ne yani şimdi sırf tezinizin doğru çıkması için bütün islam alemi en iyisinimi alsın !!

yoksa lüx araba galeriniz falan mı var??düşük faizli :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın katakuta:

demişsinizki müslümanlar nasılsa israf diye pahalı son model lüx araba almıyor ve ucuz araba imal eden firmalar işsizlik sıkıntısı çekiyor yada tezinize göre çekecek !!diyelimki her müslüman bütcesini zorladı hatta varıyla yoğuyla uğraştı ve lüx araba yada herneyse aldı..peki bu ucuz araba imal eden firmada çalışan insanlar ne olcak işsiz kalacak kendi tezinizde çürüttünüz başka bişey değil :)

herkesime hitap eden günümüz araba sektörü halinden son derece memnundur ve müslümanların çoğu bütçesinin dışına çıkmanın kendisi için israf olduğunu bilir!!müslüman var mercedes e biniyor müslüman var yaya gidiyor müslüman var bisiklete biniyor ne yani şimdi sırf tezinizin doğru çıkması için bütün islam alemi en iyisinimi alsın !!

yoksa lüx araba galeriniz falan mı var??düşük faizli :)

 

ha hah ha çok komik.Laf oyunları ile bir şey çürütğünüzü zannnediyorsunuz.Tabi yazılan iddaları okumadan hemen savunmaya geçerseniz ki, müslümanların tamamı böyle yapar elbette çürüttüm zannedip kasılırsınız. Ben ne demişim.

 

 

Bir örnek verelim.

 

Maddi durumu uygun olan bir insanın son model pahalı bir araba kullanması, müslümanlar tarafından israf olarak değerlendirilir.O kadar pahalı bir araba yerine daha ucuz bir araba kullanması ve artanın da fakirlere yardım olarak verilmesi daha uygun olarak tasvib edilir. İlk bakışta bu mantık insani gibi görünsede, irdelendiğinde ne kadar sakat bir mantık olduğu anlaşılmaktadır.

 

Gözzlerin iyi gördün diye ilgili kısmı büyülttüm. Herkes değil maddi durumu uygun olan demişim.

 

yoksa lüx araba galeriniz falan mı var??düşük faizli

 

Meseleyi kişiselleştirmeye gerek yok,varsa başka bir itirazın alalım yoksa gölge etmeyin lütfen.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ALINTI(katakuta @ May 1 2007, 04:27 PM)

size ne emperyalist gavurların evrensel beyannamesinden ?

 

 

O madde de dine hürriyet tanımıştır.Kimsenin ibadeti engellenemeyeceği açıklanmıştır.Bu insan hakkı olduğundan doğal olarak işcilerin hakkıdır da yoksa işçiler insan değil mi?Evrensel haklara saygı lütfen ,İşçi bayramını kutlandığı bu günde işçi hakları çiğnenmesin...

 

Saygılar...

 

Bakın hala evrensel insan hakları beyannamesinde ki o maddeyi çarpıtıyorsunuz. İşyeri özel bir mülkiyet alanıdır. Dolayısıyla o alanda ki hukuku, evrensel isan hakları maddesi değil,işçi ve işveren arasında ki sözleşme bağlar. Eğer sözleşmede ibadet için bir serbestiyet varsa mesele tamamdır.Yoksa işçinin iş saatinde ibadet yapması hak değil,işverenin hakkını gasbtır.

 

ALINTI(katakuta @ May 1 2007, 04:27 PM)

size ne emperyalist gavurların evrensel beyannamesinden

?

 

 

(swim)Sizin için o emperyalist gavurların sözleri değerli olduğundan bari bunlara değer verirsiniz diye düşündüm.

Kaldıki bu İslamlada örtüşür. Dinde zorlama yoktur...' (Bakara-256) ve Necran heyeti bir ikindi vakti Medine'ye gelerek Mescid-i Nebevî’ye girdiler. Hz. Peygamber ashabı ile henüz ikindi namazını kılmıştı. Hz. Peygamber (s.a.v)a ibadet vakitleri gelen hristiyanların camide ibadetlerini yerine getirmelerine müsade edilmesini emretti.

 

Eğer tavuk istemişsen önünden yiyeceksin kardeşim, benim masamdaki pirzolaya uzanma.Yani müslümansan kuran ve hadislere bağlı kalacaksın, işinize gelmediği zaman yerin dibine batırdığınız gavur kanunlarına değil. Benim için elbette değerli ama sizi ilgilendirmez, Eğer beğeniyorsan tamamını alacaksın,yok işime geleni alırım denek ******. Çünkü o bayannamede sizin asla kabul edemeyeceğiniz maddeler var.

 

 

Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

 

Kuran din ayrımı yapmakla kalmaz birde üstelik hakaret eder.

 

 

Tevbe 28- Ey iman edenler! Müşrikler bir ******. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.

 

 

Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.

 

Kuran köle ticareti

 

Nur 33- Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe (belli bir ücret karşılığı hürriyete kavuşma sözleşmesi yani köle ticareti) yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.

 

 

 

Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez

Kuran işkence

 

 

Maide 33- Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azab vardır.

 

Madde 7- Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

 

Kuranın yasa adaletsizliği

 

25- Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lazım gelir. Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir).

 

Daha çok var ama uzatmaya gerek görmüyorum.Bu maddeleri esas alarak karşılaştırdığım ayetler için evet bu ayetler insan haklarını terstir diyebiliyormusun? Diyemiyorsan hangi yüzle elin gavurlarının maddelerinden işine geleni cımbızlıyorsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Müslümanlar zayıf oldukları zamanlarda geçerli sadece...

Müslümanlar güçlü iken ne oluyor, Kuran'ın Medine dönemine bakınız...

 

Peygamberimiz en güçlü olduğu dönemde amcası Hz.Hamzayı hunharca katleden vahşi ile amcasının kanını içenleri affedecek bir erdeme sahiptir.Sırf bu örnek bile iddianızı çürtümektedir.

 

İşçi, sözleşme yaparken, "cuma namazlarına gitmek için, mesai sırasında şu kadar izin talep ediyorum" demiş mi? Bu hakkı sözleşmeye koydurmuş mu?

İşçi haklarında eksiklikler gözle görülen seviyededir (sadece bu konuda değil). İşçilik işverenin köleliği demek değildir.

 

en verimsiz ay, Ramazan ayıdır.

 

Şartlar itibariyle en yoğun tempo askerliktedir.Ben askerliğim boyunca bir çok asker arkadaşlarımla birlikte hem oruç tuttuk hemde eğitimimizi yaptık istendiğinde herşey kolay...

o zaman diet yapanların iş sektöründen uzaklaştırılması lazım. :)

 

Herkes yatar kısacası Ramazan ayında. .

 

Türkiyede inananların yatttığını görmedim.Beni S.arabistanın ne yaptığı bağlamaz.(hem bu iddianız yanlış..S.arabistanda öğle ile ikindi arasında sünnet olan kaylule -Öğle uykusu- uygulanır.Bunun ne kadar faydalı olduğunu bilim yeni keşfetti Buda işçi hakları arasında yer almalı işçinin verimini artıracak bir husustur ve beğenmediğimiz S.Arabistan bunu uygulamaktadır , googlede dinimizde sünnet olan öğle uykusunun faydalarını bir araştırın.)

 

Sayın karakuta iddialarınız ! yeni değildir hepsine mantıklı cevaplar verilmiştir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın karakuta iddialarınız ! yeni değildir hepsine mantıklı cevaplar verilmiştir..

 

Cevap verildi deyip kaçamak yapmayın.Sorularım hala yanıtsız duruyor.Becerebiliyorsanız cevap verinde herkes görsün.

 

Eğer tavuk istemişsen önünden yiyeceksin kardeşim, benim masamdaki pirzolaya uzanma.Yani müslümansan kuran ve hadislere bağlı kalacaksın, işinize gelmediği zaman yerin dibine batırdığınız gavur kanunlarına değil. Benim için elbette değerli ama sizi ilgilendirmez, Eğer beğeniyorsan tamamını alacaksın,yok işime geleni alırım demek sah...tır Çünkü o beyannamede sizin asla kabul edemeyeceğiniz maddeler var.

 

 

Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

Kuran din ayrımı yapmakla kalmaz birde üstelik hakaret eder.

 

 

Tevbe 28- Ey iman edenler! Müşrikler bir pi******tir. Artık bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.

 

 

Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.

Kuran köle ticareti

 

Nur 33- Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe (belli bir ücret karşılığı hürriyete kavuşma sözleşmesi yani köle ticareti) yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.

 

 

 

Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez

 

Kuran işkence

 

 

Maide 33- Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azab vardır.

 

Madde 7- Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

 

 

Kuranın yasa adaletsizliği

 

25- Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lazım gelir. Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir).

 

Daha çok var ama uzatmaya gerek görmüyorum.Bu maddeleri esas alarak karşılaştırdığım ayetler için evet bu ayetler insan haklarına terstir diyebiliyormusun? Diyemiyorsan hangi yüzle elin gavurlarının maddelerinden işine

geleni cımbızlıyorsun.

 

Soru kısmını büyüttüm. Hadi bekliyorum cevabını.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakıyorum da bir konu hakkında cevap verdiğimizde konumuzla alakalı olmayan diğer 5-6 konuya tek mesajda atlanılıyor...daldan dala atlmak bu olsa gerek...Neyse ben sizin yazınızı okudum umarım benim mesajlarımıda siz okursunuz…

 

Müşrikler bir *****

 

Tuvaleti bile bizden öğrendiler.. :) Neyse manevi açıdan bakıyoruz ,cenabet (tdk: mecaz Pis ) vs. denir ona… Çünkü müşrikler İslâm'a göre temizliğe dikkat etmezler, gusletmeleri gerektiğinde yapmazlar, esâsen müşrik olmaları nedeniyle manen pistirler; maddi temizliğe ne kadar dikkat etseler de, manevi pislikten kurtulamazlar... o yüzden Müşriklerin sadece Mescid-i Harâma Kâ'be'ye yaklaşmaları yasaktır.

 

…………

Nur 33……..Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin…

 

Kölelik….

İslam köleliği yıkmak için yöntemler sunmuştur ve de aşama aşama kaldırmıştır.

 

Tevbe suresinin 60. ayetinde açıklandığı gibi İslam kölelerin hürriyetine kavuşması için hazineye gelen zekatlardan (Allah'ın bize vermiş olduğu mallardan) bir fon ayırır.

 

Peki İslam dini köleliği toptan kaldırsa olmazmıydı?

 

Dünyada yüzlerce yıldan beri yerleşmiş kök salmış, zalimlerin kanunlarında önemli bir yer tutmuş köleliği bir anda kaldırmak, Amerika'da olduğu gibi yüzyıl sürecek bir anarşiyi başlatmak olurdu.

 

İslam önce hür insanların köleleştirilmesini yasaklayarak köleliğin kaynağını kuruttu. Sonra rnevcud kölelerin hürriyete kavuşturulması için hazineden fon ayrıldığı gibi, şahısların oruç keffareti, yemin keffareti gibi cezaların köle azad etmekle olacağını bildirdi.Böylece mevcud köleler hürriyetlerine kavuştular.

 

Tevbe suresi – 60’ da zekatın kimlere verilmesi açıklanırken köle azadında da kullanılır para. Yani dinde hep köleliğe sataşanlar bilsinler ki dinin zekat fonundan (Allah'ın bize vermiş olduğu mallardan) para çıkar, kölelerini satın alır azad eder. Bununla ilgili ayet-i kerime indirilmiştir. Yani bu adamların koymuş olduğu sistemde köleye olan zulmü, köleye olan hakir bakmayı ortadan kaldıran dinimizdir. Zenci ve köle Hz. Bilal (r.a.) peygamber efendimizin yanında oturunca Mekkeli müşrikler "senin yanma gelmek istiyoruz ama köle ile aynı seviyede oturamayız" diyorlar.Peygamberimizle aynı seviyede oturuyorlardı ayrım gözetilmiyordu. Halbuki Hz. Ebu Bekir, Hz. Bilal Habeşi'yi köle olarak satın almış ve azad etmiş, hürriyetine kavuşmuş, o da peygamberimizin sevgili dostu olmuştur.

 

10-15 yıl önce Amerikada ilk defa zenci birisi beyazsaraya girdi bakan oldu..

 

1400 yıl önce İslam da zenci köle Bilaller efendi olmuşlardı.

 

Üsame zenci ve bir kölenin çocuğuydu. Peygamberimiz babasını hürriyetine kavuşturmuştu. Kölenin çocuğu sevgili Peygamberimizin genel kurmay başkanı oldu.Evet Genel Kurmay başkanı seviyesindeki makamlara getirilmişlerdir.

 

Umarım bu örnekler İslamın köleliği kaldırdığını bu kölelikten gelenlere ayrım yapmayıp aksine kardeş saydığını ve yüksek makamlara getirildiğini görmüşsünüzdür.

 

Maide- 33 Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası

Maide- 33 Allah ve Resulüne karşı savaşanların.

 

Meşru Müslüman bir devlete baş kaldırıp silaha sarılanların cezasından haber veriyor.

 

Ayette " harp açanlar , savaşanlar" deniyor. Harb açanlara karşı caza yapılır…

 

İşte bu tür insanlar silaha sarılırlar ve pişman olmadan önce yakalanırlarsa suçlarına göre cezalandırılırlar.

 

Bir kısım teröristler bazı evleri basıp çocukları öldürüp, bankaları soymaya başlayınca bu teröristleri gizlendikleri inlerinde topluca imha etmeli diye yazılar yazan günümüzde bir kısım Hümanistler devlete karşı savaş açanlara uygulan bu ayeti anlamaya başladılar.

 

Şimdi Kuzey Irak’a girip onlara bomba yağdıralım diyorlar böylelikle bu ayeti anlamaya başladılar.

 

Apoyu bu ülkenin asması yadırganır mı?

Her devletin kendisine karşı savaşanlara bu cezaları vermesi doğaldır…

 

Devlete karşı savaşanlar yakalanmadan önce pişman olurlarsa afedilirler…

 

 

İslâm devletine başkaldıranlar yakalanmadan önce pişman olup teslim olurlarsa ayette bildirilen cezalar uygulanmaz.

 

Maide(34) Ancak siz onları ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna. İyi bilinki Allah affedicidir, merhamet edicidir.

 

Ancak kul hakkı baki kalır. Günümüz ithal hukukda ise şahıslar yok kabul edilirler. Devlet afvetmişse şahısların yapacak birşeyi yoktur..Ecevit afeti olan mağdurlara oldu çıkanların çoğu birkaç kişiyi daha mağdur etti yine hapse girdi…

Cumhurbaşkanı teröristleri affetti yine askere kurşun sıktı ,bazısı dağda askere kurşun sıkarken öldürüldüler.

 

25-… hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı…

İşte İslam köleleri ezmemiştir..ve kademeli olarak köleliği kaldırmıştır.

 

Bir yönetici düşünün ki yanlış verdiği bir karar sonucu haksız olarak cezalandırılan gayrimüslim bir mimarın hakkını İslam devletinin kadısının koruyup padişah hakkında kısas kararı verip aynı cezayı padişah hakkında da verir de mimarın kendi hakkından feragat etmesi ile padişah kısas'tan kurtulur ( Fatih sultan Mehmet ). Dinimin peygamberi -Devlet başkanı- bir hüküm için ; " kızım bile olsa ona da aynı cezayı verirdim " diye dedirtecek kadar bir adalet anlayışına sahipti...Bunlardan daha büyük Hukukun üstünlüğüne bağımsız yaprgıya delil olabilir mi?Şimdiki devlet başkanlarının ,yökçülerin, vs. hepsi dokunulmazlıkları vardır..

 

 

 

 

 

yoksa lüx araba galeriniz falan mı var??düşük faizli :)

 

:) Bak bunu düşünemiştim :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ayetler insan haklarına terstir diyememişsin.Öyleyse o beynnamenin hiç bir maddesini bize karşı kullanamazsın.

 

Dünyada yüzlerce yıldan beri yerleşmiş kök salmış, zalimlerin kanunlarında önemli bir yer tutmuş köleliği bir anda kaldırmak, Amerika'da olduğu gibi yüzyıl sürecek bir anarşiyi başlatmak olurdu.

 

Bu cevapmı şimdi ? Anarşi başlatmak olurdu demek. Ama muhammedin cinsel keyfi söz konusu olduğında bir ayetle yüzlerce yıllık kök salmış fakat hiç bir zararı olmayan,aksine son derece insani davranış olan, evlatlıklerin eşleri ile evlenme geleneğini kaldırıp atmıştır ama Allah.

 

Demeki allah köleliğin kaldırılması istememiş. İnsaların köle olması umurundamı allahın, varsa yoksa muaemmedin cinsel keyfi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Maide- 33 Allah ve Resulüne karşı savaşanların.

 

Meşru Müslüman bir devlete baş kaldırıp silaha sarılanların cezasından haber veriyor.

 

Ayette " harp açanlar , savaşanlar" deniyor. Harb açanlara karşı caza yapılır…

 

İşte bu tür insanlar silaha sarılırlar ve pişman olmadan önce yakalanırlarsa suçlarına göre cezalandırılırlar.

 

Bir kısım teröristler bazı evleri basıp çocukları öldürüp, bankaları soymaya başlayınca bu teröristleri gizlendikleri inlerinde topluca imha etmeli diye yazılar yazan günümüzde bir kısım Hümanistler devlete karşı savaş açanlara uygulan bu ayeti anlamaya başladılar.

 

Şimdi Kuzey Irak’a girip onlara bomba yağdıralım diyorlar böylelikle bu ayeti anlamaya başladılar.

 

Apoyu bu ülkenin asması yadırganır mı?

Her devletin kendisine karşı savaşanlara bu cezaları vermesi doğaldır…

 

Devlete karşı savaşanlar yakalanmadan önce pişman olurlarsa afedilirler…

 

 

İslâm devletine başkaldıranlar yakalanmadan önce pişman olup teslim olurlarsa ayette bildirilen cezalar uygulanmaz.

 

Maide(34) Ancak siz onları ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna. İyi bilinki Allah affedicidir, merhamet edicidir.

 

Örgütler,çeteler ne zamandan beri devlet olduda haberimiz yok.Hızbullah,hızbuttahrir,usame bin laden ne zaman devlet statüsünde meşruiyet kazandı?

 

Ayette devlete karşı gelenler demiyor. Allah ve resulü diyor. Muhammed ve arkadaşları hiç bir zaman devlet olmadı.

 

İşte kanıtı

 

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=89568

 

 

 

İnsanlık dışı savaş ayetlerini aklamak için alakası örneklere meşru gösteremezsiniz. Bu ayetin iniş sebebi ile ilgili hadisleri niye vermediniz

 

 

Fasil

:

HUDUD BÖLÜMÜ

Konu

:

İrtidad Ve Yol Kesme Haddi

Ravi

:

Enes

Hadis

:

Ukl ve Ureyne kabilelerinden bir grup insan Resulullah (sav)`ın yanına gelip: "Ey Allah`ın Resulü! Biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen (çöl) insanlarıyız, (çift-çubukla uğraşan) köylüler değiliz" dediler. Bu sözleriyle, Medine`nin havasının kendilerine iyi gelmediğini ifade ettiler. Resulullah (sav), onlara develerin ve çobanın (bulunduğu yeri) tavsiye etti. Kendilerine oraya gitmelerini, develerin sütlerinden ve bevillerinden içmelerini söyledi. Gittiler, Harra bölgesine varınca, İslam`dan irtidad ettiler. Hz. Peygamber (sav)`in çobanını da öldürüp develeri sürdüler. Haber, Hz. Peygamber (sav)`e ulaştı. Resulullah (sav), derhal arkadaşlarından takipçi çıkardı (yakalanıp getirildiler). Gözlerinin oyulmasını, ellerinin kesilmesini ve Harra`nın bir kenarına atılmalarını ve o şekilde ölüme terkedilmelerini emretti.

HadisNo

:

1587

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.