Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Cani - Monster (2003)


Admin

Önerilen İletiler

  • Admin

Cani - Monster (2003)

 

 

İnanılmaz güzellikte çekilmiş ve en iyi kadın oyuncu oskarını almış çok güzel bir film daha... Seyrederken böyle şeyler nasıl olur diye düşündüğünüz bir film. 13 yaşından bu yava fahişelik yapan Aileen ( Charlize Theron - bu rolüyle oskar aldı) çok bir yaşam sürmektedir. Kötü muamele, esrar ve fahişelik onu istemediği durumlarla karşı karşıya bırakacak ve en sonunda bu olaylara verdiği tepki insan onurunun ne kadar yüce bir şey olduğunu size kanıtlayacak. Mutlaka ama mutlaka seyredin diyorum... Sakın kaçırmayın... Unuttum ayrıca Christina Ricci bu kız bir harika diyerek bitireyim...

Yönetmen: Patty Jenkins

Oyuncular: Charlize Theron, Christina Ricci, Bruce Dern, Scott Wilson, Lee Tergesen, Pruitt Taylor Vince

 

post-2-1176604462_thumb.jpg

 

Aileen Wuornos (Charlize Theron, in an Oscar-winning performance) faced difficult odds early in life, abusing drugs and becoming a prostitute (and pregnant) by the age of 13. Wuornos moved from Michigan to Florida where she continued to ply her "trade," specializing in a clientele consisting mainly of truck drivers. It was during that time that she began murdering any "John" who tried to rape her. Christina Ricci co-stars in this true story.

Director: Patty Jenkins

Cast: Charlize Theron, Christina Ricci, Bruce Dern, Scott Wilson, Lee Tergesen, Pruitt Taylor Vince

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cani filminin konusu gerçek hayattan alınma.. 1989-1990 yılları arasında çok sayıda insan öldürerek, dünyanın ilk kadın seri katili olarak ünlenen Aileen Wuornos'un hikayesi.. Wuornos, 2003 yılında idam edilmiş...

 

Benim için başlangıçta filmin ilgi çeken tarafı da buydu, yani gerçek hayattan alınmış olması..Charlize Theron ve Christina Ricci gerçekten müthiş oynamışlar..(Ayrıca Charlize Theron'un makyajla nasıl çirkinleştiğini de görmelisiniz..) cinayet, ihanet, aşk gibi kavramları içinde barındırmasından dolayı da oldukça düşündürücü bir film olduğu söylenebilir..Filmin sonunda "ihanet mi daha kötü, yoksa idam edilmek mi"sorusunu soruyorsunuz kendinize...

 

Filmin ilgi çeken sahnelerinde birinde Charlize theron, yaşlı bir adamı ormana götürüyor ve öldürmek istiyor..Adam yalvarmaya başlıyor "kızımın bebeği olacak, ne olur yapma! sana yardım ederim"...Kadınsa tüm pişmanlığı göze alarak, çaresizlik içinde adamı öldürüyor..

 

Filmi izlemenizi tavsiye ederim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...
  • Admin
Cani/Monster gerçekten çok güzel bir film...

Hele filmin sonunda söylediği replikler müthişti yaa...

Aklımda ama tam olarak hatırlayamadım...

Dur tekrar izleyeyim şu filmi...

 

 

Ne oldu izledin mi??? Yeni düşüncelerini bekliyoruz...

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne oldu izledin mi??? Yeni düşüncelerini bekliyoruz...

 

Saygılar

 

İzlemem mi be Sayın Admin...

Hatta bugün tekrar izledim...

Ben bir filmi ezberleyene kadar izlemeyi severimde :D

 

"Hep filmlerde oynamak istedim.

Küçükken, bir gün büyük bir yıldız olacağımdan emindim.

Güzel olmak istiyordum...

Güzel ve zengin; televizyondaki kadınlar gibi.

Bir sürü hayalim vardı ve sanırım romantiktim.

Çünkü, hayallerimin bir gün gerçekleşeceğine inanıyordum.

Saatlerce bunun hayalini kuruyordum.

Yıllar geçtikçe, bunu insanlarla paylaşmamayı öğrendim.

Hayal görüyorsun diyorlardı, o zaman tüm kalbimle bunlara inandım.

Ne zaman kötü hissetsem, zihnime kaçardım...

Başka biri olduğum, diğer hayatıma.

Tüm bu insanların aslında kim olduğumu bilmediklerini düşünmek beni mutlu ederdi.

Ama bir gün hepsi göreceklerdi.

Marilyn Monroe'nun bir kafede keşfedildiğini duymuştum.

Ve gizlice, kimin beni keşfedeceğini düşünmeye başladım.

Bu çocuk olabilir miydi?

Ya da bu.

Bilemezsin ki.

Bana Marilyn gibi davranmasalar da bir şekilde bana inandılar, bu yeterliydi.

Olabileceğim insanı gördüler, güzel olduğumu düşünüyorlardı.

Bataklıktaki elmas gibi.

Beni, her şeyin farklı olduğu yeni hayatıma ve yeni dünyama taşıyabilirlerdi.

Evet.

Uzun bir süre böyle yaşadım...

Bunları hayal ederek.

Güzeldi ama,

Birden bitti..."

 

Film böyle başlıyor...

Aslında kendisini ve hayatını çok güzel özetliyor biliyor musunuz?

Herşeyi...

 

Bizde de vardır hani;

"Şehire gidip artist olacağım ben!"

 

Bastırılmış ya da küçük görülmüş,

Ya da bilinç altındaki sevgi açlığının bir insanı nereye ve nelere sürükleyebileceğinin açık ifadesi...

 

Filmde kıza duyduğu aşk "Lezbiyen" olmasından kaynaklanmıyor biliyor musunuz?

Aşkının nedeni, aradığı sevgiyi onda bulmuş olması...

Onun bir "Dişi" olması değil önemli olan,

Onu "Anlamış" olmasıydı...

 

"Tek istediğim, bir biraydı.

Ama Selby'le karşılaştığım günün öğlenini, intihar etmeyi düşünerek geçirdim.

Yani anlayabilirsiniz, esnektim.

Yani, herkes bir şeye inanmak zorundadır.

Benim, benim tek sahip olduğum şey sevgiydi.

Ve bir daha bir adamı sevemeyeceğimden emindim.

Bunu yapmamın tek sebebi bir beşlikti.

Bunun için, birine oral yapmam gerekiyordu.

Bu parayı harcamadan kendimi öldürürsem bedavaya emmiş olacaktım.

Anlamsızdı.

Tanrım, bu beşliği harcamalıyım, dedim.

O bittiğinde, ben de bitecektim."

 

Zafer kimin peki?

Kim kazandı?

Zaferi "Beş papel" kazanmıştı...

 

İhtiyacı olan şey sadece "Sevgi" idi...

Kendisini kullandılar oysa...

 

Önceleri "Sevgi" için razıydı bir şeyleri yapmaya,

Sonraları yerini "Beş Papel" almıştı...

Çünkü gittikçe kullanılmıştı her fırsatta...

Ve aslında hep iğrenmişti kendisinden,

Sıradanlaştırdığı şeylerin basitliğinden...

Güzeldi, güzel olduğuna inanıyordu,

Kendisine güveniyordu ama içinde bir yerlerde

Kendisinden ve yaşamından iğreniyordu...

 

Filmde beni ve filmi bitiren replik şudur:

 

"Hayat devam eder.

Her kötülükte bir iyilik vardır.

Her zaman umutlu olmalısınız.

Hep bir çıkışı vardır.

Her şeyin bir sebebi vardır.

Hayat varsa...

...umut da vardır.

 

Bana bakın...

...bir şey söylemem gerekiyor mu?"

 

Alieen hep umut içindeydi...

Hep umut etti;

Bir gün gerçekten sevilebilmeyi...

Cahiilce bir sevişti belkide ardında cesetler bırakarak,

Ama tek bir gerçek vardı ki;

Aradığı tek şey

Sevilebilmekti...

 

İhtiyacı olan...

 

Filmlerin bir ruhu olduğuna inanıyorum;

Kendimizi orada hissedebilirsek görebileceğimiz...

 

"Her kötülükte bir iyilik vardır."

Bunu ilk girdiğimden beri blog'uma yazmıştım...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.