Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Son bi kac gundur sayın erdogan sayın baskan hakkında ileri geri konusuyor.. Ultimatonlar veriyor restler cekiyor...

Sayın baskan bunları duyuyormu acaba?

Yani bir ay sonra abdye gidip sayın baskandan randevu talep edip isteklerini sıralayacaktı sayın erdogan.. ne olduda birden aslan kesiliverdi ben söyliyecegimi bilrim demeye basladı...

 

Bu takiyye deilmidir? bu iki yüzlülük deilmidir? kimi kandırıyor sayın erdogan.. Sayın baskanın eminim bu demeclerden haber yoktur, yada destekledigi sayın erdogan halkın gozunde kucuk dusmesin diye ses cıkarmıyor da olabilir..

 

Sahi abd bu kadar desteklemekte yanıldımı acaba akp yi?

Yada abd akpyi desteklemesinin karsılıgını zaten istedigi gibi bu ulkede at kosturmakla diledigni yaptırmakla çoktan almaya basladımı?

 

Sizce abd akpyi neden bu kadar destekliyor? Sayın erdogan sayın baskandan randevu alıp huzuruna cıkarsa bugunlerde soyledikleri icin özur dilermi kendisinden? nasılolsa bizim haberimiz olmayacak..

 

Yarın refarandumda oy kullanacaksınz dimi? Cunku sayın erdoagan size 'Evet' oyu verin dedi.. soyleneni yapacaksınız dimi.. Düşünmenize yada mantıklı bir acıklama bulmanıza gerek.. Sİze söyleneni yapacaksınız değil mi?

 

Durmak Yok Yola Devam..!!!!

  • Cevaplar 120
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Talabani: "Türkiye ile savaşmak istemiyoruz"

 

İSTANBUL (İHA) - Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Türkiye ile savaşmak istemediklerini ifade etti.

 

CNNTürk Televizyonu'nda Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Türkiye ile savaşmak istemediklerini söyledi.

 

PKK'dan şiddeti durdurmasını istediklerini savunan Talabani, PKK liderlerini tutuklamalarının mümkün olmadığını ifade etti. "Türkiye ile dost ve iyi ilişkiler içinde olmak istiyoruz" diyen Talabani, ortada bir şiddet varsa PKK'ya terör örgütü demenin mümkün olduğunu, aksi takdirde böyle denemeyeceğini bildirdi.

21/10/2007

 

 

Bu adamlara karşılık verecek bir tane vatan evladı politikacımız yokmu?

Biz Pkk terör örgütünü bitirecegiz diyoruz bu adam kalkıp Türkiye'yle savasmak istemiyoruz diyor. Bunu söyleyen adama sözde ırak devlet baskanı. Irak ne zamandır Pkk oldu? yada pkk ne zaman ırakın yonetimi devraldı?

Bu adamlar ne sacmalıyor?

Ypksa aslında bu adamlar gayet ciddi. Aslında bu admlar soylediklerini sonuna kadar yapacaklar ve biz pohpohlandıgmız kadar guclu bir ulke değilmiyiz artık? Boyle admaların sözleri karsısında el pence divan durup boynumuzu bukecek kadr sömürge bir ulkemiyiz biz?

Birileri bizi aldatıyor olmasın?

Yoksa bu adamlar aylardır aynı sözleri soyleyip bizi tehdit ediyor. Biz yeterince guclu ve muktedir bir ulke olsaydık bunlar hala boyle konusuyor olabilir mi?

 

 

İzliyorsunuz öyle değil mi?

 

 

 

Durmak Yok Yola Devam...!!!!

Gönderi tarihi:

Erdoğan: Rice aradı, birkaç gün süre istedi

Başbakan Erdoğan, Çankaya Köşkü’ndeki zirve sürerken, ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın aradığını ve PKK’yla mücadele konusunda “birkaç gün süre istediğini” açıkladı.

 

NTV-MSNBC

 

ANKARA - Başbakan Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’ndeki toplantıdan sonra AK Parti Genel Merkezi’ne geçerek basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Köşk’teki zirve toplantısı sırasında ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın kendisini aradığını, “Birkaç gün müsaade edin” dediğini açıkladı.

 

Erdoğan, “Biz toplantıdayken Sayın Başkan’ın da (Bush) yaptığı açıklamalar oldu” dedi; kararlılığın devam edeceğini, mücadelenin süreceğini bildirdi.

 

Sınırötesi operasyonla ilgili “Gerekçeler oluştuğunda adımı atarız” diyen Erdoğan, “Bedelini ödemeye hazırız” sözlerinin hatırlatılması üzerine de “Zaten ödüyoruz” dedi.

 

TALABANİ’YE: SÖZLER GÜZEL, NETİCE BEKLİYORUZ

Başbakan Erdoğan, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin “PKK liderleriyle görüştüğü, ateşkes ilan edeceği” açıklaması için ise şunları söyledi:

 

“Talabani’nin bu tesbitleri şahsen beni tatmin etmiyor. Artık uygulama ve netice görmek istiyoruz. Bu tür sözler, ifadeler güzel, ama neticeyi ne olacak bunu görmek isteriz. Bizim Irak’ın birliği bütünlüğü üzerinde herhangi bir olumsuz düşüncemiz yok.”

 

Erdoğan, “bir devlet başkanının illegal bir örgütün liderleriyle görüşmesinin onların yaklaşım tarzı olduğunu, Türkiye’de ve ileri demokrasilerde söz konusu olamayacağını” kaydetti.

 

ANLAŞMA IRAK PARLAMENTOSUNDAN GEÇMEDİ

Başbakan, Irak’la yapılan güvenlik anlaşmasını da hatırlatarak, şöyle devam etti:

 

“İçişleri bakanları arasında yapılmış güvenlik anlaşması, Irak parlamentosundan henüz geçmiş değil. Fakat bu anlaşma bile, karşılık bir yaklaşım tarzıdır. En azından uygulamaya geçirilmesi, karşılıklı itimada dayalı bir adım olurdu. Geleceğe yönelik olumlu bakışı taraflara kazandırırdı.”

 

22/10/2007

Gönderi tarihi:

Rice buyuk bir lutuf ornegi sergileyerek aramış, ve bir kac gun istemiş. Sayın başkandan mesaj iletmiş. bu arada sayın başkanında (bush) yaptıgı acıklamalar olmuş...

Sayın başbakanımızın sayın baskanı kim? Bir baskana baska bir baskandan bahsederken baskanım diyemi hitab eder? Yoksa Sayın başkan filanca kişi deyip ismiylemi hitab eder..?

 

Sayın başbakanımızın başkanı kim? Sayın basbakan kendinin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldugunu unuttumu? bunu kim hatırlatacak.. yani Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, yani onun başkanı yok o zaten Türk ulusunun baskanı... Onun baskanı varsa eger zaten Bu ulusun baskanı olamaz...!!!

 

Sayın rice bir kac gun istemiş.. zaten on bes gun sonra sayın erdogan abdye gidecek.. bir kac gunde onun icin veririz.. ee on bes gun sonra bu millet zaten bişi hatırlamayacak araya bir iki avrupa kupası macı, bir iki dizi film koyarız nasıl olsa unuturlar.. Birde türban sorunu cıkartırız birde cumhurbaskanı mesrulugu tartısılır, sonra anayasadaki laiklik maddelerini cıkartıp sokarız sonra nasıl olsa geriye bişi kalmaz.. şehit mi varmıs ne zaman?

 

sayın rice buyuk bir lutuf ornegi gosterip bizim baskanımızı aramıs ne buyuk asalet ne buyuk onur... sayın rice ın sıfatı nedir? bir ulke dış işlerinden sorumlu bakanı sanırım... 3. dunya ulkelerinde yada sömurge ulkelerinde kendilerini somuren ulkelerin bakanları ulke baskanına telefon actıgında bu buyuk nimetten sayılır... Sayın erdogan da bundan gocunmuyor hic... Başkanı bush bizzat arayıp konusması gerekir bizim baskanımızla ama tenezzul etmeye gerek varmı.. nasıl olsa 15 gun sonra randevu verecek on dakika kadar gorusecekler.. hee 15 şehit vermişler...eee? neolmus yani..

bir kac gun daha beklesinler, bir kac sehit daha versinler ne olacakki? ne değişecek nasıl olsa arkasında abd var bu hukumetin hukumetmi batar.. hadi canım ekonomi duzeldi yola devam, at değişmez dere gecerken, 15-20 50 nin lafımı olur.. takılın bir sure siz abd gerekeni yapar... son altı yıldır yapıyor zaten neyimize yetmiyor...

 

Ama buyuk lutuf simdi hakkını yemeyelim saryın Rice aramıs. telefon acmış.. vayy anasını sayın seyirciler.. Türkiye tarihinde olmamıs bir durum.. Yabancı bir ulke bakanı bizi arıyor, ve bizden sure talep ediyor.. Cok buyuk bir dış politika basarısıdır bu.. gercekten muaazam bir basarı....

 

ee ne olucak simdi? terör bitecek mi?

ne terörü?

pkk...

ne pkksı?

fenerin macı varmıs bu hafta..

ikinci tura cıkarız...

abi turban serbest kalır dimi.. universiteli kızlarda okusunlar turban engel olmasın.. anaokullarınada sokalım...

laiklik elden gidermi sence

yok gitmez ordu var...

ee avrupa birligi

abi varya rice aramıs bizi..helal olsunn..!!!

şehitler ne olcak abi?

ne şehidi?

 

Durmak Yok Yola Devam....!!!!

Gönderi tarihi:

AKP'den öğrencilere ve memurlara protesto yasağı

 

Ankara (AA)- Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Eğitim öğretimin aksatılmaması, öğrencilerin istenmeyen bazı durumlarla karşılaşmaması ve zarar görmemesi, terör örgütünün kamuoyunda yaratmayı amaçladığı tedirginlik ve infial ortamına katkı sağlanmaması bakımından, söz konusu gösteri, toplantı ve yürüyüşlere yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılmasına kesinlikle izin verilmeyeceğini'' bildirdi.

 

Çelik, bir genelge yayımlayarak uyarılarda bulundu. Genelgede ''Verilen her şehidin, ülkemizin her yerinde ve her vatandaşında aynı ıstırabı ve acıyı uyandırdığından asla şüphemiz bulunmamaktadır'' diyen Çelik, ''Bölücü terör örgütünce gerçekleştirilen kanlı eylemleri protesto amacıyla bazı sivil toplum kuruluşlarınca toplantı, gösteri ve yürüyüşler düzenlendiği, bu faaliyetlere okullarımızdaki yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılmalarının da teşvik edildiği duyumları alınmaktadır. Eğitim öğretimin aksatılmaması için söz konusu gösteri, toplantı ve yürüyüşlere yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelimizin katılmasına kesinlikle izin verilmeyecektir'' dedi.

24/10/2007

 

Dün psikolojimiz bozulmasın diye medyaya yasaklar kondu. Bugün egitim aksamasın diye ögrenci ve ögretmenlere yasak kondu... YArın cıkıp devlet memurlarına yasak konuacak.. Neden yasak konuyor teröre tepki göstermeyelim diye...

Merak ediyorum, evimize, işyerimize Türk Bayrağı astıgımız icin ne zaman bize yasak koyacaklar? Merak ediyorum teröre karsı bölünmeden Türk-Kürt kardes olarak bir bütün olarak durdugumuz icin bize ne ceza verecekler?

Dünyanın neresinde teröre tepki veriyor diye halkına yasaklar koyan bir zihniyet var?

 

 

Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.

 

Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.

 

Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

 

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

 

K. ATATÜRK 20 Ekim 1927.

 

 

Durmak yok yola devam..!!!!

Gönderi tarihi:
AKP'den öğrencilere ve memurlara protesto yasağı

 

Ankara (AA)- Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Eğitim öğretimin aksatılmaması, öğrencilerin istenmeyen bazı durumlarla karşılaşmaması ve zarar görmemesi, terör örgütünün kamuoyunda yaratmayı amaçladığı tedirginlik ve infial ortamına katkı sağlanmaması bakımından, söz konusu gösteri, toplantı ve yürüyüşlere yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılmasına kesinlikle izin verilmeyeceğini'' bildirdi.

 

Çelik, bir genelge yayımlayarak uyarılarda bulundu. Genelgede ''Verilen her şehidin, ülkemizin her yerinde ve her vatandaşında aynı ıstırabı ve acıyı uyandırdığından asla şüphemiz bulunmamaktadır'' diyen Çelik, ''Bölücü terör örgütünce gerçekleştirilen kanlı eylemleri protesto amacıyla bazı sivil toplum kuruluşlarınca toplantı, gösteri ve yürüyüşler düzenlendiği, bu faaliyetlere okullarımızdaki yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelin katılmalarının da teşvik edildiği duyumları alınmaktadır. Eğitim öğretimin aksatılmaması için söz konusu gösteri, toplantı ve yürüyüşlere yönetici, öğretmen, öğrenci ve diğer personelimizin katılmasına kesinlikle izin verilmeyecektir'' dedi.

24/10/2007

 

Dün psikolojimiz bozulmasın diye medyaya yasaklar kondu. Bugün egitim aksamasın diye ögrenci ve ögretmenlere yasak kondu... YArın cıkıp devlet memurlarına yasak konuacak.. Neden yasak konuyor teröre tepki göstermeyelim diye...

Merak ediyorum, evimize, işyerimize Türk Bayrağı astıgımız icin ne zaman bize yasak koyacaklar? Merak ediyorum teröre karsı bölünmeden Türk-Kürt kardes olarak bir bütün olarak durdugumuz icin bize ne ceza verecekler?

Dünyanın neresinde teröre tepki veriyor diye halkına yasaklar koyan bir zihniyet var?

Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.

 

Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.

 

Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

 

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

 

K. ATATÜRK 20 Ekim 1927.

Durmak yok yola devam..!!!!

 

 

:clover:

Gönderi tarihi:

Nasıl olur?

 

Terör sorunları Anayasa Mahkemesi’ndeki seçime hak ettiği dikkatin verilmesini önledi.

Oysa Haşim Kılıç’ın başkan seçilmesi yargı çevrelerinde itirazlara sebep olmuştu. Ve bu itirazların tümü, eşinin başörtüsü takması ve kendisinin laikliğe karşı suç işlediği gerekçesiyle haklarında kapatma kararı verilen partilerle ilgili kararlara muhalefet etmesi gibi sebeplere dayanıyor değildi.

Mesela İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan “Mahkemenin Yüce Divan görevi de yürüttüğü düşünülürse hukukçu olmayan (Eskişehir İTİA mezunu) Kılıç’ın başkanlığa getirilmesi bir hukuk devleti için inanılır şey değildir” diye açıklama yaptı.

Avukat Kazan açıklamasında Turgut Özal’ın Haşim Kılıç’ı mahkeme üyeliğine atarken Sayıştay Yasası’na geçici madde eklettiğini, bu maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği halde “iptal kararları geriye yürümez” denilerek Kılıç’ın üyeliğinin sürdürülmüş olduğunu hatırlatıyor.

 

Bu hatırlatma neyi aydınlatıyor?

 

Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırılık kararına konu olmuş bir kişiyi yıllarca üye olarak taşıdıktan sonra şimdi bir de başkan yapmıştır!

 

Peki şimdi ne olacak?

 

Başkan Kılıç’ın Anıtkabir ziyaretine kendisine oy vermeyen mahkeme üyeleri katılmadılar. Bu protesto mahkemede bölünmeyi işaret ediyor.

Bakacağı davaların sonucu önceden tahmin edilecek bir yüksek mahkeme?..

Olmaz!.. Buna çare bulunmalı!

 

Güngör Mengi-Vatan...26/10/2007

 

 

Bu tarihi ve bu yazıyı unutmayın... Onumuzdeki aylarda sayın Mengi'nin ne demek istedgini cok daha açık bir sekilde yaşayarak anlayacaksınz..!!!!!

Gönderi tarihi:

Yazmak ve konusmak... Dilin kemiği yok derken atalarımızın kastettiği aslında neydi... Bazen kurdugunuz bir cümle, kullandıgnız bir kelime ona yuklemek istedigniz anlamın ötesine geçip baska kulaklarda baska beyinlerde farklı anlamlara ulasabiliyor... Belkide bir akdeniz ulkesi oldugumuz icin, sıcak kanlı insanlar toplulugu oldugumuz icin cabuk galeyana gelişimiz, cabuk parlayıp cabuk sönüşümüz ama parladıgmz zaman hem kendimizi hem de en yakınımızı yakışımız...

Ülke olarak kritik gunlerin arefesindeyiz... yasadıgımız terör olayları, bu terör olaylarının sorumlulugunun icimizdeki insanların bir kısmına yuklenmesi, canın yanan halkımızın diger kısmının gözünü karartıp acısını komsusundan, arkadasından hatta sevgilisinden cıkartabilecek diye korkumuz... Peki gercekten öylemi... Gercekten bir terör örgutu oyle yaptı diye, bir terör orgutu cıkıp ben filanca kesim adına bunu yapıyorum diye o filanca kesim sorumluluk altına alınmalımı? Yan binada oturan filanca kesimden komsunuzun bu olayla ne ilgisi var, ya dun gece birlikte sakalastıgınız sohbet ettigniz filanca kesimden arkadasınız ne kadar sorumlu? ya filanca kesimden bir sevgiliniz varsa?

Bu insan sıfatındaki tuhaf yaratıklar öyle dedi diye sevdanızdan vazmı gececeksiniz? Ben o sevdam icin bin kilometre yol aldım, gunlerce hasret cektim, aşkından sayfalarca yazdım hala doyamadım.. Simdi birileri kalkıp öyle diyor die oyle istiyor diye Kürt sevgilimden vazmı gecmem gerekiyor?

Asıl midemi bulandıran aslında bu düşünce değil. Ben ve cevremdeki bir cok insan pkknın bir terör orgutu oldugunun ve Kürt asıllı vatandaslarımızın pkkyla ilgisi olmadıgının bilincinde. Şehit sayıları artmaya basladıgı ilk gun hukumetimizden acıklamalar geldi. Herkezin sakin olması gerektigni ve gerekenin yapılacagı bu arada Kürt asıllı vatandaslarımıza karsı tepki vermememiz gerektigi soylendi. Ana muhalefet partisi lideride aynı sekilde acıklama yaptı. İyide zaten biz böyle bir tepki vermedikki vermiyordukta.. Vermeyi dusunmedim ben aklı basında kimse kalkıp pkknın yaptıkları icin yan komsusundan hesap sormaz. Neden hukumet ve ana muhalefet partisi boyle bir acıklama yapar ki?

 

Sonra ulkenin her yanında teröre lanet mitingleri duzenlenmeye baslandı. Teröre lanet yuruyusleri, her Şehit cenazesine onbinlerce insanımız katıldı. Hukumet uyelerimiz acıklama yapmaya devam ettiler sakin olalım provakosyona gelmeyelim diye. İyide nerdeyse butun illeerde yuruyurs yapıldı tek bir provokatif bir eylem olmadı, kimse Kürt asıllı bir vatandasımıza saldırmadı maddi yada manevi zarar vermedi aksine halkımız bir butun olarak tepki gosterdi. Ama hukumet acıklamalara devam etti.

Ben ve benim gibi dusunen arkadaslarım hukumet aleyhine yazılar yazıp halkın tepki vermesini gerektigni soyledikce diger hukumet yanlısı arkadaslar kalkıp verilecek tepkiden halkın galeyana gelecegini soylemeye basladılar. Bu tepkinin abartılıp halk icinde bölunmeye yol acagını soylemeye ve yazmaya bu yuzden abartmamamız gerektign soylemeye basladılar. İyide meydanlara cıkan hirbici aklı basında insanımız durumu abartmadan terörü lanetlediler sadece birlik icinde oldugumuz gosterdiler.

Sonra bugun bir durum dikkatimi cekti. Hukumetin kontrolundeki tmsf yonetiminde bir gazetenin birinci sayfasında onlarca provakatif eylem oldugu haberleri bardı. Bursadan erzuruma kadar teröre lanet yuruyusu yapılan yerlerde onlarca olay cımıs ve Kürt asıllı vatandaslarımıza ait işyerlerine saldırılmıs, bazı olaylarda yaralanmalar olmus.. Bu haberler hukumete yakınlıgıyla bilinen diger gazetelerinde mansetlerinde vardı... Toplam dort yada bes olay... BUtun ulke capında yapılan yuzlerce yuruyus ve ortaya cıkan bir kac olay gazete mansetlerinde birinci sayfadan veriliyordu. Peki bu kadar buyuk ve önemliyse bu olaylar neden hukumete yakın medya kurulsları tarafından verildi de ne yabancı basın nede cok satan gazetelerimiz gormedi, neden cok izlenen haber kanalları bu haberleri kacırdı? Yoksa hukumetin beklentisi halkın bölünüp kendi icinde catısmaya girmesimiydi? ki kendine yakın kurulsları harekete gecirip haberleri abartıp, Kürt halkına bakın size saldırdılar mesajı verirken bir kısım kendine yakın muhafazakar kesime bakın baska yerde Kürtlerden hesap sordular sizde sorun demekmidir?

 

Bu iki halk arasında bölücülük yapıp ulkeyi kaosa surukleyecek haberleri mansetlerden verilmesi abartılmasının maksadı aslında nedir ve neden bunu özellikle hukumete yakın basın kurulusları ve bizzat hukumetin kontrolundeki medya kurulsları yapar?

 

Asıl amacı nedir hukumetin.. Bekledigi bölünme yasanmadıgı icin hayal kırıklıgımı yasanıyor? BUtun dunya ve bizzat hukumetimz bizden birbirimize dusmemizi beklerken dusmedik ve sukunet icinde yasamaya devam ediyoruz diye hayal kırıklıgınıma ugradılar.. Bu yuzden hala zaman kazanmaya calısıp, tek bir adım atmadan bekliyoruz, sabrımz tassın birbirimizin bogazına sarılalım diyemi bekliyorlar?

 

Ben Kürt sevgilime sırılsıklam aşıkken ve onun teninin kokusu icin sayfalarca yazarken hangi hukumet bu aşka engel olacak merak ediyorum?

 

Ve ulkemin idarecilerinin bu yondeki politikaları midemi bulandırıyor... Bin yıldır kardeş ve sevgili gibi koyun koyuna yasayan halklar siz istiyorsunuz diye düşman olurmu sanıyorsunuz... Eğer böyle dusunuyorsanız sizden ***********...

Gönderi tarihi:

belkide cok saygı deger hukumetimiz söyle dusunuyordur..

 

BUnları galeyana gelip birbirine düşüp olay cıakrtmakla suclarsak hukumeti eleştirmelerine engel oluruz boylce rahat nefes alırız....

 

Bu milleti meydana cıkmayın meydana cıkarsanız olaylar buyur, ulke bolunur, kafanızı kuma gömün ve sesiniz cıkarmayın diye korkutursak hukumet işledigi gunahlardan afmı olur?

 

bu millet zamanında meydanlara cıkartılıp provokatö edildi canı yandı, simdi bizde bu can yanmıslıgını hatırlatıp onları susturalım, ulkeyi bildigmiz gibi yonetelim kimse karısmasın diyemi dusunuyor....

 

teröre tepki verin, ama yalnızca teröre... hukumetin bekledigi ve umut ettigi gibi Kürt komsunuzai arkadasınıza sevgilinize değil... bu hukumetin, abnin abdnin ve pkknın oyununa gelmeyin... ayrılmayın daha sıkı sarılın dostlarınıza...

biz birarada olursak eğer bu ulke varolur... icerden ve dısardan bölmeye calısanlara inat...

Gönderi tarihi:

Bütçede en büyük pay Diyanet İşleri Başkanlığı'na

ANKARA (ANKA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve bağlı kurumların 2008 mali yılı bütçeleri üzerindeki görüşmeyi tamamladı.

 

Diyanetten Alevilere ayrılan pay, kadın hakları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın korumalarının da tartışıldığı görüşmelerde, bütçe AKP'li vekillerin oylarıyla kabul edildi.

 

Komisyonda, Başbakanlığın 1 milyar 666 milyon YTL, MİT Müsteşarlığının 423 milyon 557 bin YTL, MGK Genel Sekreterliğinin 11 milyon 36 bin YTL, Diyanet İşleri Başkanlığının 1 milyar 998 milyon YTL, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığının 44 milyon 966 bin YTL, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun 853 milyon 152 bin YTL, Özürlüler İdaresi Başkanlığının 4 milyon 255 bin YTL, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün 4 milyon 720 bin YTL ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 3 milyon 592 bin YTL tutarındaki olan 2008 mali yılı bütçeleri oylanarak kabul edildi.

 

Komisyon toplantısında ilk olarak Devlet Bakanı Nazım Erken, Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kendilerine bağlı kurumların 2008 hedefleri ve bütçesi hakkında sunum yaptı. Kurumların bütçeleriyle ilgili olarak ilgili Bakanların sunumlarından ardından söz alan komisyon üyeleri bütçeler üzerinde eleştirilerini söyleyerek bakanların cevaplandırması istemiyle soru yönettiler.

 

Devlet Bakanı Nazım Ekren, Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operasyon ve alınacak ekonomik tedbirler hakkında sorulan sorulara Bakanlar Kurulu'nun 22 Ekim, MGK'nın 24 Ekim'de yaptığı toplantıların ardından yapılan açıklamaları hatırlatarak bu açıklamaların dikkatlice okunduktan sonra değerlendirme yapılmasını istedi.

31/10/2007

 

 

Bu ülkenin en buyuk sorunu din olmalı... Bu kadar cok dinsizmi var bu ulkede? Bu kadar cok din adına otorite boslugumu? Camilerin sayısımı eksik? Yoksa Kuran Kurslarımı yetersiz.. belkide imam hatip liselerine agırlık vermeli..

bu paraya nereye gidecek? Her bir ulke vatandasına cennetten denize sıfır villamı tahsis edilecek..?

bu ulkenin baska hicbir derdi yok.. herseyi hallettik tek sorunumuz din kaldı... para lazım...buyrun para....!!!

 

Durmak yok yola devam...!!!!

Gönderi tarihi:

Kuraklık yardımı 265 milyon YTL

ANKARA (ANKA) - Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, kuraklık nedeniyle ekini yüzde 25 ve üzerinde zarar gören çiftçilere yapılacak yardımda 265 milyon YTL tahakkuk ettiğini, ödemenin bu ay yapılacağını açıkladı.

 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlık bütçesi görüşmelerinde soru ve eleştirileri yanıtlayan Eker, kuraklık ile ilgili 265 milyon YTL tahakkuk olduğunu belirtti. 40 ilde Mart ayından itibaren yazışmalar yaptıklarını, ilkbahar yağmurları yetersiz olduğu için kuraklık olacağını tahmin ettiklerini anlatan Eker, toplam arazinin yüzde 3'ü kuraklıktan etkilenmiş, zarar görmüş olanları dikkate aldıklarını kaydettti.

 

Tüm ilçelerde hasar tespit komisyonlarının çalıştığını ifade eden Eker, ekilişi yüzde 25 ve üzeri zarar görenlere kuraklık yardımı kararnamesi çıkardıklarını anımsattı. Ekim ayında tahakkukların ortaya çıktığını kaydeden Eker, Maliye Bakanlığı'nın bu ay içinde kuraklık yardımını ödeyeceğini bildirdi. Eker, ayrıca zarar görenlerin bir yıl süre ile Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının da ertelendiğini hatırlattı.

 

-HAVZA BAZINDA DESTEK VERİLECEK-

 

"Havza Bazlı Üretimin Desteklenmesi Projesi" için çalışmaya başladıklarını ifade eden Eker, "Haritaları çıkıyor. Hem topoğrafyayı hem toprak haritalarını hem toprakla ilgili özellikleri hem mevcut ürün desenini hem sanayi kapasitesini, pazar-pazarlama kapasitesini; bütün bunları birarada değerlendirecek dört-beş tane haritayı üstüste koyup, bölgede hangi ürünü üretmek gerekiyorsa belirleyeceğiz. O ürüne yönlendirip destekleyeceğiz" diye konuştu.

 

AKP hükümetinin, IMF ve AB'nin destekleri kısıtlamak istemesine karşın, tarımsal desteklerin miktar ve çeşidini artırdıklarını belirterek, "Elimizi vicdanımıza koyalım. Bizim hükümetimiz mi Türk tarımını IMF'nin, Dünya Bankası'nın programlarına teslim etti, yoksa üzerine yeni şeyler mi koydu. Destekleme listesine önce 15 sonra 34 ilave ürün koyduk" dedi.

 

Türkiye'de 100 çalışanın 29'unun tarımda çalıştığını kaydeden Eker, "71 kişi, 29 kişiyi destekleyecek demektir kaba tabiriyle. 71 kişinin de yeni geliri 5 bin doları geçti" derken, AB ortalamasında gelirin 30 bin dolar olduğuna işaret etti.

 

-EN FAZLA DESTEĞİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU ALIYOR-

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun tarımsal desteklerden aldığı paya açıklık getiren Eker, yem bitkileri desteğinde Doğu Anadolu'nun yüzde 39,1 pay ile birinci olduğunu kaydetti. Yem bitkilerinde Akdeniz'in yüzde 6,7, Marmara'nın yüzde 10, İç Anadolu'nun 14, Ege'nin 12, Karadeniz'in yüzde 12 pay aldığını vurgulayan Eker, prim ödemelerinde de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüzde 39,4 ile birinci olduğunu ifade etti. Eker, prim ödemelerinde Akdeniz'in yüzde 25, Doğu Anadolu'nun yüzde 0,1, Ege'nin yüzde 17,7 pay aldığını ifade etti.

 

Eker, doğrudan gelir desteği ödemelerinde de İç Anadolu Bölgesi'nin yüzde 31 ile ilk sırada yer aldığını belirtti.

Eker'in konuşmasının ardından CHP Grubu adına söz alan CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, AKP hükümetinin IMF programlarına kendilerinden önceki iktidarlardan daha az uyduğu yönünde Eker'in yaptığı değerlendirmeye karşılık, "Bu ülkenin savunması için bile ABD'den icazet bekliyorsanız, kim daha fazla uymuş programlara siz düşünün" dedi.

07/11/2007

Gönderi tarihi:

Bir devletin görevi halkına sadaka dagıtmakmıdır?

Halkın ihtiyacı olunca aşevleri kurmak, işsiz vatandaslarına giyecek, yiyecek ve erzak yardımında bulunmak, kuraklık yada su baskınları gibi durumlarda zor durumda kalan üreticilere para vermekmidir?

 

Yoksa bir devletin birinci görevi halkın refah duzeyini yukseltip açlıktan kurtulmasını saglayacak duzenlemeler yapmakmıdır?

İşsiz vatandaslarına sadaka vermek yerine iş sahaları geliştirip istihdamı arttırmakmıdır?

Kuralık veya su baskını gibi durumlarda önceden önlem alıp, ureticinin ugrayacagı zararı minumuma indirmekmidir?

 

Akp iktidara geldiginden beri en buyuk icraatı cuval cuval sadaka dagıtmak, halkın dogal afetler karsısında zor durumda kalmasına göz yumup sonra halka buyuk iylilkler yapıyormus gibi, yine halktan topladıgı vergilerin bir kısmını aynı halka vererek sözüm ona gariban vatandasın yanında olmaktı...

 

6 Seneden beri bu ulkenin toprak politikası yok diye defalarca yazdım.. Bu ulke dunya uzerinde gorulmemiş oranda yer altı ve yer ustu zenginliklerine sahiptir.. Ulkenin her yerindeki toprak cesitligi sayesinde dunya uzerinde bir numaralı tarım ulkesi olmamız icten bile değildir..

 

Bunu anlamak icin cok okumaya arastırma yapmaya gerek yok. Basitce dusunun ekilen toprakta ekilen urune gore topragın nitelikleri değişir. Her urun topraktan belirli mineralleri alır, her hasat doneminden sonra belirli toprak analizleri yapılarak topragın durumu belirlenir, ve ona uygun topragın verimini arttıracak farklı urunler ekilebilir. BUda devletin teşviki ve yonlendirmeleriyle yapılır. Peki bizim devletimizn bu yonde tek bir calısması olmusmudur?

 

Kuraklık bir kader yada takdiri ilahi değildir. Kuraklık her sene olan bir durumdur bunun önune gecmenin tek yolu, su havzaları denilen bolgelerdeki agaclandırma calısmalarını arttırmaktır. Yeşil bitki ortusu ne kadar cok olursa iklim o kadar yumusar ve kuraklık daha az hissedilir... Bizim hukumetimiz ne yapıyor? 2b yasasını meclisten gecirip, yanan ve yıkılan orman arazilerini imara acıyor.. Sonra kalkıp son yılların en kurak dönemlerini yasıyoruz diyorlar... KUraklık cöllerde olur, bizim ulkemizi cöle cevirirseniz yagmurda yagmaz, topraklarımızda kavrulur.. Hukumetin amacı budur.. İnsanların elindeki işlerini kaybetmelerini istiyor, insanların uretmesinden cok tuketmesini istiyor, halkın zor durumda kalmasını istiyor, boylece aclıkla terbiye ettigi bu halkı zamanı gelince bir cuval erzak bir kac kurusa satın alabilecegini biliyor...

 

Bugune boyle geldik... Ulkenin kaynaklarının tuketilmesi en cok bu hukumetin işine geliyor, cunku aç insanı yonetmek kadar kolay bir yonetim sekli yoktur... Size hizmet ettiğini söyleyip sadakaya alıstırıyor, hizmetten anladıgı o, sizde kalkıp bunlara iyi diyorsunuz... Belki de butun ulkeyi karneye baglasa ve herkese doyacak kadar ekmek dagıtsa ve sizi sonuna kadar sömürse en guzeli bu olacak sizin icin...

 

Bu ulkede altı yıldır tarımla ilgili neden tek bir calısma yapılmadı sadaka dagıtmaktan baska hic dusundunuz mu?

 

Durmak Yok Yola Devam...!!!!

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

‘Dünyanın en kanlı diktatörü’ Ankara’da

 

Darfur son zamanların en korkunç soykırımı olarak yer etti zihinlere... 350 bin kişi katledildi, 2.5 milyon kişi evsiz kaldı. Uluslararası ajansların geçtiği fotoğraflardaki çocukların sefaleti içimizi sızlattı. İşte bu cinayetlerden ve sefaletten sorumlu tutulan adam, Sudan’ın devlet başkanı Ömer El-Beşir dün ülkemizdeydi...

 

Time dergisinin, “İkinci Dünya Savaşı sonrası en çok ölüme neden olmak, en çok insanı evsiz bırakmak ve en çok köyü yakmak” rekorlarını kırmaktan ’dünyanın en etkili 28’inci kişisi’ seçtiği El-Beşir, ABD’nin 32 milyon tirajlı dergisi Parade tarafından ise üst üste “Dünyanın en büyük diktatörü” seçildi. İşte bu yüzden de İnsan Hakları İzleme Örgütü başta olmak üzere dünyadan tepki topladı.

 

‘Bari baskı yapın, katliamı bitirsin’

 

 

Darfur olaylarının başladığı 2003’ten beri yalnızca İran, Belarus ve İtalya’ya giden Beşir’in ziyareti nedeniyle, Uluslararası Af Örgütü İtalyan hükümetini sert bir dille eleştirmişti. Türkiye ziyaretini de İnsan Hakları İzleme Örgütü topa tuttu. Örgüt, Gül, Toptan ve Erdoğan’a mektup göndererek, “İnsan haklarını ihlalden sorumlu tutulan bir liderin davet edilmesinden şaşkınlık duyduklarını” belirtti, hükümetten Beşir’e insan hakları ihlallerine son vermesi için baskı yapmasını istedi.

 

’İlginin nedeni ticari’

 

 

Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir de ziyaretin nedenini “Hükümetin, Sudan üzerindeki ilgisi yeni değil. Sudan’da hükümete yakın işadamlarının yatırımlar yaptığı biliniyor. Sudan, Erbakan döneminde, D-8 olarak adlandırılan ülkelerin arasında yer alıyordu. Sudan devlet başkanının en üst düzeyde ağırlanması da bugünkü hükümetin Sudan ile yakın ilişkilerinin devamı” sözleriyle açıkladı.

 

ANITKABİR'DE KAPİŞONLU İMZA

 

El Beşir için, Çankaya Köşkü'nde resmi karşılama töreni düzenlendi. Ardından heyet Anıtkabir'i ziyaret etti. Sudan Cumhurbaşkanlığı'ndan bir yetkili, başında kapişonuyla Anıtkabir defterine yazarken, El Beşir de yanında bekledi.

 

 

SEZER KABUL ETMEMİŞTİ

 

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Sudan tarafından gelen aynı yöndeki talepleri ertelemeyi tercih etmişti. Abdullah Gül, Dışişleri Bakanlığı döneminde, bakanlığının uluslararası kamuoyunun hassasiyetine ilişkin uyarılarını dikkate alarak Sudan’a resmi ziyaret yapmaktan kaçınmıştı.

 

22.01.2008

 

 

Bir resim gördüm gazetelerde. Cumhurbaskanı Gül basbakan erdogan ve butun dunyada en kanlı diktatör olarak kabul eidlen bir adam. Cok yakın ve samim pozlar veriyorlardı bir an ucunun aslında birbirinden cok farklı olmadıgını dusundum.

Bu adam kim diye biraz arastırma yapınca ulkesinde kanlı bir darbe yaparak şeriatı getiren bu arada binlerce insanın ölüp milyonlarcasının evsiz kalmasına neden olan ve butun dunya istisnasıs butun dunya tarafından kınanan bir adam oldugunu ögrendim. Peki bu adamın ulkemizin en önemli makamlarında ne işi var? Kim cagırdı bu adamı ve nasıl oluyorda bu ulkenin bir numaralı ve iki numaralı yoneticileriyle bu kadar yakın pozlar veriliyor. Meğerse bu ilgi alakanın tek nedeni ticari ilişkilermiş.. Merak ettim bugune kadar bu ulkeyle kac milyar dolarlık ticari ilişkimiz oldu? BU ziyaretten sonra kac milyar dolarlık ilişkimiz olacak..?

 

Gectigimiz aylarda Suudi kral ulkemize gelipte bizim basbakanımız ayagına kadar gidip onu ziyaret edip baglılıgını gosterince neden bizim Ata'mızın mezarını ziyaret etmiyor diye baya bir yaygara kopmustu.

Bugun Şeriatla yonetilen bir ulkenin eli kanlı diktatörü bizim Ata'mıza saygısnı göstermek icin Anıtkabir'e gitmiş. Gösterdigi saygıya bakın..!!!!

 

Bu düpedüz Ata^mıza yapılmıs hakaretlerin en buyugudur ve bu ulkenin en ust duzey yoneticileri tarafından yapılmıstır. Bu nasıl bir saygısızlıktır bu nasıl bvir rezillikktir bir Allah'ın kulu bu garipliği görmuyormu?

 

Neymiş ticaret yapacagız diye ilişkilerimiz iyi olucakmıs bu admaın bu ulke sınırları icine sokulması bile bu ulke tarihindeki en kara lekelerden biri olarak kitaplarda yerini alacaktır. Ata'mızın huzurunda saygı gostermeyi sap sap dikilmek olarak nitelendirenlerin boyle bir rezilliği sergilemesi normal, peki bu ulkedeki 70 milyon icinde Ata'sına saygı duyan tek bir Türk kalmadımı artık?

 

Adam Ulkesinde darbe yapıp şeriatı getiriyor, binlerce insanın ölümünden sorumlu tutuluyor, Butun siyasi partileri kapatıp butun basın kuruluslarını sansürlüyor. Milyonlarca insanını evsiz bırakıyor biz kalkıp bu adamı ulkemizde agırlıyoruz. Cumhurbaskanı ve basbakanın hayalindeki yonetim sekli bumudur ki bu kadar ilgi ve itibar gosteriyorlar...

Hadi onları gectim bu ulkede Ata'sına yapılan boyle bir hakaret karsısında tepki verecek tek bir Türk Kalmadımı artık?

 

Sayın cumhurbaskanı bu adamı bu kadar cok seviyorsa dışişleri bakanıyken neden ordan cagrılınca gitmedi? Simdi neden en ust duzeyde agırlanıyor...

 

Hic utanıp sıkılmadan Ata'mızın mezarına götürülüyor bu adam... Bu nasıl bir terbiyesizliktir.. BU ne demektir kimse anlamıyor mu? Ata'mızın en cok karsı cıktığı şeriatla yönetim seklinin, diktatörlüğün yasayan bir temsilcisi onun huzuruna goturuluyor....

 

Yazık...!!!

 

Bu ulke icin artık yazmaya bile değmez...

 

Dün bir torba kömür için oyunuzu sattınız... yarın iki torba kömür verdikleri zaman neyinizi satacaksınız?

Gönderi tarihi:
‘Dünyanın en kanlı diktatörü’ Ankara’da

 

Darfur son zamanların en korkunç soykırımı olarak yer etti zihinlere... 350 bin kişi katledildi, 2.5 milyon kişi evsiz kaldı. Uluslararası ajansların geçtiği fotoğraflardaki çocukların sefaleti içimizi sızlattı. İşte bu cinayetlerden ve sefaletten sorumlu tutulan adam, Sudan’ın devlet başkanı Ömer El-Beşir dün ülkemizdeydi...

.

.

.

 

 

Sayın cumhurbaskanı bu adamı bu kadar cok seviyorsa dışişleri bakanıyken neden ordan cagrılınca gitmedi? Simdi neden en ust duzeyde agırlanıyor...

 

Hic utanıp sıkılmadan Ata'mızın mezarına götürülüyor bu adam... Bu nasıl bir terbiyesizliktir.. BU ne demektir kimse anlamıyor mu? Ata'mızın en cok karsı cıktığı şeriatla yönetim seklinin, diktatörlüğün yasayan bir temsilcisi onun huzuruna goturuluyor....

 

Yazık...!!!

 

Bu ulke icin artık yazmaya bile değmez...

 

Dün bir torba kömür için oyunuzu sattınız... yarın iki torba kömür verdikleri zaman neyinizi satacaksınız?

 

´Muhakkak satacak birseyleri vardir,bulurlar birseyler. :)

 

saygilarla

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Almanya ilk dunya savaşını kaybedince halkın içine düştüğü sefalet iyice artmıştı.Aşağılanma, açlık ve ağır barış sartlarıyla iyice zor gunler yasamaya baslamıslardı. Ortam populist ve sözde vatan kurtarıcları için en uygun ortamdı. tam bu yıllarda katıldıgı orduda aradgını bulamayan Adolf Hitler Alman işçi, partisi isimli gizli bir olusuma katıldı. Ateşli ve birazda öfkeli konusma gucu sayesinde zamanla bu olusumun liderliğine yukseldi. Bir sure sonra bu partini adı Nazi partisi oldu.

 

Partinin en belirgin politikalarından biri yalnızca Alman kanı tasıyanlara Alman vatandaslıgının verilmesi, sermayenin devletleştirilmesi gibi, ulkedeki yahudiler basta olmak uzere yabancı varlıgını tamamen ortadan kaldırma calısmalarıdır. Bu yolda yurumeye baslayan Hitlerin en buyuk yardımcıların biride Josef Goebbels'dir. Goebbels partinin gazetesinde Hitlerin ateşli konusmalarını yazıyor , bunları propaganda aracı olarak kullanıp kitleleri costuruyordu. Daha sonrada Nazi Almanyasının propaganda bakanı olarak yaptıklarıyla bugun bile propaganda biliminin babası olarak anılmaktadır.

 

Hitler ve arkadasları bir an once kendi amaclarına ulasmak icin, kendilerince en gecerli yolda karar kıldılar ve darbe yaptılar. Ama bu darbe girimi basarısız olunca hepsi hapse atıldı. Bu hapsedilme suresinde nazi dusuncesini kutsal kitabı olarak anılacak 'Kavgam', 'Mein Kampf isimli kitabını kaleme almıstır. Bu darbe basarısızlıgı esnasında kendisini savunan kisisel korumalarından etkilenerek nazi rejiminin terör odagı olan SS (Schutz Staffel) birliklerini kurma kararınıda almıstır.

 

Hitler her ne kadar söylemleriyle populer bir lider olsada asıl buyuk patlamasını 1929 yılındaki Buyuk Ekonomik Buhran döneminde yapmıstır.TUm dunyayı sarsan bu buhran Almanya'yı daha kötu duruma getirmiştir.Alman halkı yasadıgı zorluklar artınca Hitlere daha sempatiyle yaklasmaya baslamıstır. 1930 Seçimlerinde 2. parti olarak cıkan Naziler, toplumun en düşük kesimlerinin umudu olarak göruluyordu. 1932 yılında hicbir parti mecliste yeterli cogunlugu saglayamadı. Ama naziler aldıkları yuzde 37lik oy oranıyla en fazla sandalyeyi almıslardı.Bu arada Hitler politikasını sanal tehditler uzerine kurmaya baslamıstı. Örnegin 'Almanyada Kominist devrimin eli kulagında' söylemile kitleleri kendine baglamanın planlarını yapıyordu. Bunu basarması fazla uzun sörmeyecekti.

 

Ülkede kriz ve iç savas cıkacagından endise eden Cumhurbaskanı Paul Von Hindenburg Hitleri basbakan olarak atamak durumunda kaldı. ama gerekli cogunlugu olmadıgı icin hukumeti kuramayan hitler yeniden secime gitti. belkide dunya tarihinde ilk defa bir lider, kendi diktatörlüğünü kurmak icin demokrasiyi kullanacaktı...

 

27 Şubat 1933 Aksamı Alman parlemento binasında (Reichstag) yangın cıktı. Hitler bu olayı koministlerin üzerine atarak kendie artı puanlar almakta gecikmedi. Daha sonra bu yangını konularla alakası olmayan bir meczupun cıkardıgı ortaya cıksada iş işten gecmişti. Yangın sayersinde kaos ortamını körukleyen Hitler, anayasadaki kişi hak ve özgurluklerini kısıtlayan maddeler askıya aldıran kararnameleri cumhurbaskanına imzalattırdı. Nazi partisi ve milliyetciler dısındaki butun siyasi olusumlar yasaklandı.

 

5 mart 1933 günü yapılan genel secimlerde yuzde 44 oranında oy alan Nazi partisi milliyetcilerle birlikte parlementoda cogunlugu saglamıs oluyordu. Zaman kaybetmeden hitler meclisin butun yetkilerini kabineye devretmiş, ardından meclisi tatile cıkarmıstı. Kanun cıkarmak icin tek basına butun gucu eline almıs oluyordu.

 

Artık Almanyada Büyük ALmanya ve üstün ALman ırkı adı altında faşist bir düzen kurulmustu.Cıkardıgı yasalar ve duzenlemelerle ulkeyi silahlandırmaya basladı. Ulkedeki işsizlik sorununu cözdü, bugun bile kullanılan devasa otobanlar insa ettirdi. Bu arada Hitler sahip oldugu yahudi dusmanlıgını ortaya cıkarmıstı. Ulkedeki butun yahudileri kamplara toplayıp varlıklarına el koymustu. İkinci dunya savasının baslamasıyla bu uygulama soykırıma dönüşmüştü... ulkede Alman kanı olmayan butun yabancılarda bundan nasibini almaya baslamıstı...

 

Bir kac sene icinde butun dunyanın içine girecegi bir savas ve yıkımla Almanya yerle bir olmus, Hitler ise bir odada kendini öldürmüştür...

 

 

Geçenlerde okudugum bir kitaptan aklımda kalanlar kısaca bunlardı... Siyasetini ve politikasını din ve ırkcılık üzerine kuran siyasetcilerin ulkelerini nasıl yonettigi ve nerelere surukledigi konusunda tarihten en carpıcı örneklerden biridir. Bazı ayrıntılar size de biraz olsun tanıdık gelmiyor mu?

 

Benim dikkatimi cekenler kısaca şöyle:

 

1- Bir halk hitler gibi gözü dönmüş hasta ruhlu bir adamın pesine dusmesi icin gercekten cok zor durumlarda olması gerekiyor. Mesela açlık gibi, sefalet gibi ekonomik olarak zor durumda kalmak gibi. İşte o zaman halk yılana sarılıyor. Cunku onun yılan oldugunu goremiyor. Alman halkıda zaten savastan yeni cıkmıs, yenik sayılmıs ustune birde butun dunyayı etkileyen ekonomik kriz gelince tamamen yıkılmıstır. Bizim ulkemizdeki en buyuk ekonomik kriz ne zaman yaşanmıstı?

 

2-Biraz ateşli ve öfkeli yani halk deyimiyle dobra bir konusmacıysanız, insanlara duymak isteyeceklerini söylemeye baslarsanız, bir anda sivrilebilirsiniz... Cunku halk zaten onceki liderlerinden bıkmıstır.

 

3-Bedel ödemek zorunda bırakılan ve zaten iyi durumda olmayan Alman halkını uyusturmak icin bir afyon gerekiyordu. hitler bunu Alman ırkının ustunlugu olarak kullandı. Alman ıskının diger insanlardan ustun oldugunu ve butun yasadıklarını haketmedigni söylemeye basladı. Bunu yaparken de propaganda araclarını sonuna kadar kullandı.

Bunun gibi bir toplumu uyusturmanın en iyi yollardan biride çoğunlugun ortak olarak paylastıgı dini inancları kullanmaktır.

Almanyada hitlerin tanıdıgı Alman ırkına mensup vatandaslar cogunlugu olusturuyordu. Bir ulkede örnegin bir dine mensup insanlar o ulkede cogunlugu olusturuyorsa sizde pekala hitler ırkcılıgı kullanması gibi, o dinin inanclarını, kurallarını kullanarak o cogunlugu ele gecirebilirsiniz.... Bunun icin elbetteki cok iyi propaganda silahlarınızın olması gerekmektedir.... Örnegin medya gücü gibi...

 

4-Hitler arkasındaki halk destegini arttırmak icin, sahip oldugu propaganda gucu yardımıyla en kucuk toplumda infial yaratacak olayları bile rakiplerinin üzerine yıkmaya baslamıstı. Örnegin parlemento binasınnı yanması gibi. Daha sonrada olayların gercegini anlasılması hitlerin secimlerden tek parti olarak cıkması gercegini değiştirmeyecekti. Eğer sizde secimlere girip iktidar olursanız, ulkedeki belli baslı yolsuzlukları, cete olusumlarını, en kucuk catlak sesleri bile siyasi rakiplerinizin üzerine yıkmayı basarabilirseniz sonraki secimlerde arkanızdaki halk desteği artar...

 

5-Ülkenin kaos ortamında bulunmasını fırsat bilen ve bunu körükleyen iktidardaki nazi partisinin ilk yaptıgı anayasada guvence altına alınmıs hak ve özgürlükleri askıya alması olmustur. Boylece nazi partisi ve milliyetci partiler dısındaki butun partilerin yasaklanmasını saglamıstır. İktidarda oldugunuz zaman sonraki secimlerde karsınıza cıkacak muhtemel siyasi olusumları ortadan kaldırmak icin bazı gucleri elinizde bulundurmanız yeterlidir. ve bunu yaparken de ihtiyac duyacagınız gecerli sebeplerden en buyugu ulkenin kaos ortamında bulunması olabilir.

 

6-En sonunda hitler amacına ulasmıs, meclisteki cogunlugu ve yasaları değiştirme gucuyle, arkasına aldıgı milliyetci diğer partilerinde destegiyle meclisin butun yetkilerini kabinesine ve dolayısıyla kendisine almıstır. tek adam olarak istedigi yasaları cıkarmıs, ülkeyi gecici bir refah seviyesine ulastırmıs, bu sayede halkının desteginide almıstır. Dunya tarihinde demokrasiyi kullanarak diktatörlüğünü ilan eden ilk lider olmustur...

 

Örnegin siz mecliste cogunlugu ele gecirmiş bir partiyseniz, cumhurbaskanını atayabilir meclis baskanını secebilirsiniz. Ulkenin yonetiminde söz sahibi olan kurumlarda kendinize yakın olan isimleri gorevlendirebilirsiniz. Bunları yaparken meclisteki azınlıkta olan baska partileride arkanıza alırsanız toplum icinde cıkabilcek catlak sesleride susturmus olursunuz. Gercek amaclarınıza ulasma yolunda karsınızda cıkanlarıda, kaos ortamıyla yada ekonomik kriz tehditleriyle sindirirseniz kendi diktatörlüğünüz ilan edebilirsiniz. Bu öyle bir diktatörlüktür ki kimse adını koyamasada vardır, kimse itiraf edemesede hizmet etmekte geri durmaz....

 

Ya sonra...?

Gönderi tarihi:

AKP nin dikta rejimine dogru yelken actigini degisik basliklarda belirtmeye calismistim,MHP nin AKP ye koltuk degnegi olamsini yadirgamamak gerekir cünkü eger gercek olarak düsünüldügünde MHP gibi partilerin zaten dikta heveslisi olduklari gercegini görürüz.Bizm milletimizin kabadayi siyasetcileri sevdigi ötedenberi bilinmektedir bu bizim genlerimizde olan birseydir.Erdoganin siyasetlerini halkin *Yasasin be erkek adam herkese kafa tutuyor*diye niteleyenlerin sayisi az degildir.Bu nedenle Türkiye dikta rejimlerine acik bir ülkedir.

 

 

 

saygilarla

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Kuzey Irak'ta, meydana gelen kara harekatında, 5 şehit daha verdik.

 

Kendilerine Allah'tan rahmet, geride kalan gözü yaşlı ailelerine Allah'tan sabır dilerim.

 

Umarım birilerinin gözünü kırpmadan canını bile verdiği Türkiyemiz, sığ tartışmalardan da kurtulur.

 

Sevgiler, saygılar...

Gönderi tarihi:
AKP nin dikta rejimine dogru yelken actigini degisik basliklarda belirtmeye calismistim,MHP nin AKP ye koltuk degnegi olamsini yadirgamamak gerekir cünkü eger gercek olarak düsünüldügünde MHP gibi partilerin zaten dikta heveslisi olduklari gercegini görürüz.Bizm milletimizin kabadayi siyasetcileri sevdigi ötedenberi bilinmektedir bu bizim genlerimizde olan birseydir.Erdoganin siyasetlerini halkin *Yasasin be erkek adam herkese kafa tutuyor*diye niteleyenlerin sayisi az degildir.Bu nedenle Türkiye dikta rejimlerine acik bir ülkedir.

 

 

 

saygilarla

sayin politika sirf bununla kalsa iyi ,, ülkemiz vede müslüman ülkeler kendi kimligini kaybedecek kadar acik halklara sahiptir ,zaten örnekleride boldur!

 

bu örnekleri bazi cinler görüyorda.. eee malesef bizler göremiyoruz!!!

 

 

Efendi Türkler

Gönderi tarihi:

-Sayın arınc yeni yaptıgı yasa teklifiyle muhalefet partilerinin vekillerinin meclisteki konusma surelerinin kısıtlanmasını istemiş...

 

 

2. Dunya savasından hemen onceki Nazi Almanyasında Adolf Hitler ve arkadasları iktiara gelip cogunlugu ele gecirdikten sonra ilk yaptıkları işlerden biri Yeni bir yasa cıkartıp meclisin yetkilerini kendilerine devretmek ve meclisi tatile cıkartmak olmustur. Boylece butun ulke kontrolunu ellerine almıslar ve muhalefetin sesini tamamen kesmişlerdir..

 

 

Arada benzerlik yokmu? Yoksa butun bunlar sadece tesaduf mu? Evet hersey benzemiyor mesela bıyıkların şekilleri biraz farklı... Belki de sayın akpliler ve onlara oy veren vatandaslar icin bu şekil ayrılıgı yeterlidir...

 

Durmak Yok Yola Devam...!!!!

Gönderi tarihi:
-Sayın arınc yeni yaptıgı yasa teklifiyle muhalefet partilerinin vekillerinin meclisteki konusma surelerinin kısıtlanmasını istemiş...

 

 

2. Dunya savasından hemen onceki Nazi Almanyasında Adolf Hitler ve arkadasları iktiara gelip cogunlugu ele gecirdikten sonra ilk yaptıkları işlerden biri Yeni bir yasa cıkartıp meclisin yetkilerini kendilerine devretmek ve meclisi tatile cıkartmak olmustur. Boylece butun ulke kontrolunu ellerine almıslar ve muhalefetin sesini tamamen kesmişlerdir..

 

 

Arada benzerlik yokmu? Yoksa butun bunlar sadece tesaduf mu? Evet hersey benzemiyor mesela bıyıkların şekilleri biraz farklı... Belki de sayın akpliler ve onlara oy veren vatandaslar icin bu şekil ayrılıgı yeterlidir...

 

Durmak Yok Yola Devam...!!!!

sonuc ne olmustu almanya cöktü hitlerin sayesinde ,,iste bu gidisle bu cökme benzerligi yüzde yüz olacak ,,bir örnek vereyim nasil olur bu benim analizim !! ilk önce türk kimliginin yani bu topraklarin bu topraklarda yasayan halklarin özü olan buna dikkat türk adinin kaybolmasi bunu dini kimlikle gerceklestirelicek!! ama öyle ama böyle ..

 

ondan sonra dis güclerin insayatifine kalmis ister yugoslavya yaparlar ister irak ,,ondan sonra bazilarinin kulaklari cinlar ya din birligi bu ülkenin bütünlügünü saglayamadi... yani bugün bazilari cok atesli sekilde dine sarilanlarin o gün geldiginde onlarin neye sarildiklarinida sahit olurlar!!

 

tabii birilerin umrunda hic olmayacak ,,ha o götürdügü cukkayi hirvatistanda yemis ha sirpistanda yemis ha bosnada ha kosovada? yani ikliminden uzak kalmadan yiyecek bir köse bulurlar!!!

 

 

 

Efendi Türkler

Gönderi tarihi:

MELİKE İLGÜN'ün

 

BAŞBAKANA AÇIK MEKTUBU..

 

Melike İlgün

Ben politikacı değilim, olmaya da hiç niyetim yok.

Zira politik bile davranamam.

Hatta o hususta özellikle beceriksizim.

Ama size sizi anlatabilmek için,

Yaptıklarınızın ağırlığını anlatabilmek için,

Belki kendinizi görürsünüz diye A-4 kağıdı büyüklüğünde bir ayna tutabilmek için Politikacıların çok kullandığı o bildik cümleye sığınmak zorundayım.

 

Tarih sizi affetmeyecek Sayın Başbakan!

 

Sizi tarih gerçekten af-fet-me-ye-cek!

 

Çünkü siz,

bu toplumu adına türban denilen bir kılıçla, kanata kanata, yara yara ikiye böldünüz.

'Velev ki siyasi simge, suç mu?' sözleriyle fitili ateşleyerek meseleyi özellikle böyle kan davası noktasına getirdiniz. Söz verdiğiniz gibi kendinizden olmayanı da kucaklamak yerine tokatlamayı tercih ettiniz.

Kimse birbirini sevmesin, saflar derinleşsin, bıçaklar bilensin istediniz.

Ettiğiniz her lafla bilerek ve isteyerek nefret tohumları ektiniz.

Çünkü siz, öfkelisiniz.

Sizden olmayan herkese o yukarıdan bakan tavrınız aslında duyduğunuz korkunç öfkeyi maskelemek için. Öfkelisiniz.

Çünkü sevgisizsiniz. 'Öfke de bir hitabet biçimidir' savunmasıyla ise sadece komiksiniz.

 

Öfke hitabet biçimi olsa da asla bir yönetim biçimi olamaz gerçeğinden bihabersiniz.

İşte bu yüzden öfkeyle kalktığınız gibi zararla oturacaksınız.

Çünkü sizin hırsınızın sonu yok.

Her yer, herşey sizin olsun, herkes sizden olsun istiyorsunuz. Sizden olmayana dayanamıyorsunuz. Sizi eleştirmelerine katlanamıyorsunuz. Bunca yıl her yaptığınızı şakşaklayanlara o kadar alışmışsınız ki, AB müzakerelerine gittiğinizde elinizde koca bir hiçle dönmenize rağmen Avrupa Fatihi diye manşet atanlara o kadar güvenmişsiniz ki, uçağınıza binenlerin hep sizi alkışlayacağına o kadar eminmişsiniz ki en ufak bir eleştiride çığırınızdan çıkıyor, saldırganlaşıyorsunuz. Bunca vakit sizi şakşaklayanların arka sayfalarındaki çıplak kadınları ise nedense şimdi görüyor ve kadınları kullanmaya alışkın zihniyetinizle günün güzellerini sivriltip sivriltip silah yapıyorsunuz. Oysa ne komik ki aynı gazeteler size Avrupa Fatihi diye manşet atarken yine aynı kadınları kullanıyordu.

Ama nedense bunu görmezden gelebiliyorsunuz.

Çünkü savaşta herşeyin mübah olduğu bir ekolü temsil ediyorsunuz.

Çünkü siz dinin de dindarlığın da bir tek sizden olanlara ait olduğunu düşünüyorsunuz.

Sizin için inanmanın tek şartı başını örtmek.

Çalan da,

çırpan da,

yiyen de,

yediren de,

satan da,

sattıran da

türbandan yanaysa onu üstün tutuyor,

üstün olduğuna inanıyorsunuz.

Herbiri bilmem kaçyüz dolarlık has ipek örtüler takmış eşlerinizle İslam birtek sizinmiş gibi davranıp,

ulema kesilip

büyük kalabalıkları saf, temiz ve yürekten inancından soğutuyorsunuz.

İslamiyeti kendinize mal ediyorsunuz.

Yanlış yapıyorsunuz Sayın Başbakan.

Yanlış yapıyorsunuz.

Çünkü siz gerçekleri konuşmak yerine mazlum edebiyatı yapıyorsunuz.

İşler sizin için biraz ters gittiğinde o yanık sesinizle ve izanınızla ve insafınızla ve adabınızla ezilmiş halk kahramanını oynuyorsunuz.

Eğer ezilen halkın kahramanı olmaksa niyetiniz , sizin ve şürekanızın gemilerini, villalarını, bitmek bilmeyen dünyalıklarını nasıl açıklıyorsunuz.

Bu halk bir torba kömüre,

iki dize şiire birini halk kahramanı yapar diye düşünüyorsunuz.

Çünkü aç.

Çünkü çaresiz.

Çünkü kimsesiz.

Ama ya 'Gayrık yeter' derse, ya birgün gözü açılır da o bir torba kömür için kimlere ne tavizler verildiğini görürse…

O bir torba kömür için çekilen peşkeşleri farkederse…

'Neden ben elektriğe bu kadar para veriyorum?'

diye sorarsa…

Benzinin neden bu kadar çok pahalı olduğunu merak ederse…Hani olur da birgün gözü açılır da gerçekleri görürse…

Hiç mi korkmuyorsunuz?

 

Dedim ya sizi tarih affetmeyecek Sayın Başbakan.

 

Siz ki haktan, hukuktan, kul hakkından korkmazsınız.

Ama tarihten korkun Sayın Başbakan.

Çünkü ellerinizde Türkiye'nin kanı var.

Ellerinizde türbanı kılıç yaparak kanata kanata, yara yara ortasından ikiye böldüğünüz Türkiye'nin kanı var.

 

İşte bu yüzden tarih sizi hiç affetmeyecek Sayın Başbakan.

 

Hiç af-fet-me-ye-cek!

 

gazeteport.com

Gönderi tarihi:

1- Göreve geldiği anda ABD nin BOP projesinin, eşbaşkanlığına soyundu, 'BANA NE' dediniz.

 

2- ABD, 2 milyon insanı, burnumuzun dibi Irak'ta, BOP uğruna katletti, 'BANA NE' dediniz. Ortadoğu kan gölü içinde ve bana ne demeye devam ediyorsunuz.

 

3- Bütün milli değerlerimiz, satışa çıkarıldı*, bunların birçoğunun resmi satışları gerçekleştirildi, ' BANA NE' dediniz.

 

4- Yabancı sermaye geldi diye SEVİNDİNİZ. Oysa gelen sermaye falan yok, BİZİM 80 YILLIK BİRİKİMİMİZİ satın aldılar ve hiçbir yatırım yapmadılar. Bu satışların, özelleştirme değil YABANCILAŞTIRMA olduğunu söyledik, inanmadınız.

 

(MADENLERİMİZ DE SATILIYOR ŞİMDİ....YER ALTI KAYNAKLARIMIZ PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR –HALA BANA NE DİYENLERİNİZ VAR... (Borla çalışan araba üretildi, Arabayı bor madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı.Türkiye , dünya rezervinin yüzde 70`ine sahip.ÜLKEMİZDEKİ PETROLÜ-ALTINI VE DİĞER DEĞERLİ MADENLERİ SAYMIYORUZ BİLE.)

 

5- AKP ,tüm dokunulmazlıkları kaldıracağına SÖZ VERMİŞTİ. Ama 6 sene geçti, hala konusu bile olmadı. ONLARCA KANUNU , BİR GÜNDE MECLİSTEN GEÇİREN, 1 GECEDE CUMHURBAŞKANINA ONAYLATAN AKP, SİZCE NEDEN HALA DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRMIYOR DERSİNİZ??? SİZE NE DEĞİL Mİ ???

 

6- Vakıflar Yasasını onayladılar, Lozan Delindi dedik, affedersiniz RAHATSIZ ETTİK. Şimdi 301' i değiştirecekler veya kaldıracaklar, elbette bu da sizi ilgilendirmeyecek.

 

7- Ama durun , SIRA SİZE DE GELDİ ...

 

AKP NİN GEÇMİŞ 6 YILDA YAPTIKLARI,

GELECEKTE YAPACAKLARININ TEMİNATI OLDU.

 

BİZ SÖYLEYELİM, SİZ YİNE 'BANA NEE' DEYİN.

 

A –Yabancılaştırmanın TEK amacı , giderek bir sömürge haline gelmemizdir, ve geldik işte. OSMANLI METHİYELERİYLE SİZİ KANDIRDILAR. ÜLKENİN DURUMU, ekonomik açıdan, kültürel açıdan, 1.DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDEN FAKSIZDIR. EVET OSMANLI GİBİ OLDUK, AMA DAĞILMA DÖNEMİNDEKİ OSMANLI.

 

B- Çocuklarımızın arasına, ırk-dil-din farklılıkları tohumları ekildi. Ve üniversitelerimiz, yeniden kan gölüne dönme yolundadır. Her gün artan olaylar, bunun en önemli kanıtlarıdır. SİZİN ÇOCUKLARINIZ DA BU OLAYLARIN İÇİNDEDİR.

 

C- İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü bir dönemde, sıkı durun, YENİ SOSYAL GÜVENLİK KANUNU İLE , emekli olanlarınız aldığınız paranın ancak 3 te birini alabileceksiniz.

Çalışanlarınızın ise artık neredeyse hiçbir sosyal güvencesi kalmayacak.

 

GÖRDÜNÜZ MÜ, SIRA SİZE GELDİ...

 

SİZE VE SİZİN ÇOCUKLARINIZA.

 

ARTIK YAPABİLECEĞİNİZ ŞEYLER ÇOK KISITLIRIDIR.

 

YA AKP NİN YABANCILAŞTIRDIĞI DEĞERLERİMİZDE, NEREDEYSE KARIN TOKLUĞUNA VE ÖLENE KADAR ÇALIŞACAK ,

ÜÇ KURUŞ KARŞILIĞINDA,

İŞÇİLİK YERİNE KÖLELİK YAPACAKSINIZ ki bundan sonrasında köleliği bile aracak günler gelecektir.

 

YA DA BİR AN ÖNCE SİLKELENİP AYAĞA KALKACAKSIN.

GERÇEKLERİ GÖRECEKSİN.

Geleceğini karartanlardan, yıllarca masallar anlatarak seni uyuşturan ve servetlerine servet katanlardan,

ÇOCUKLARIN ADINA,ÜLKEN ADINA

HESAP SORACAKSIN.

 

YARIN ARTIK BUGÜNDÜR.

 

O GÜN GELMİŞTİR.

 

BUNDAN SONRAKİ GÜN,

 

BUGÜN YAPACAKLARIMIZIN SONUCU OLACAKTIR.

 

AMA SİZ YİNE DE 'BANA NE' DEMEYE DEVAM EDEBİLİRSİNİZ ELBETTE.

 

BU SİZİN EN DEMOKRATİK HAKKINIZ.

 

AMA BİZLER,

 

HEPİMİZ İÇİN ,

 

MÜCADELEMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ.

 

*Türk Telekom, Arap'ın, Telsim İngiliz'in, Kuşadası Limanı İsrailli'nin, İzmir Limanı Hong Konglu'nun, Araç muayene işi Alman'ın, Başak Sigorta Fransız'ın, Adabank Kuveytli'nin, İETT Garajı Dubaili'nin, Avea Lübnanlı'nın, Petkim? Ermeni'nin, (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık..Ermeni...),

Rakı Amerikalı'nın, Finansbank Yunanlı'nın, Oyakbank Hollandalı'nın, Denizbank Belçikalı'nın, Türkiye Finans Kuveytli'nin, TEB Fransız'ın, Cbank İsrailli'nin, MNG Bank Lübnanlı'nın, Alternatif Bank Yunanlı'nın, Dışbank Hollandalı'nın, Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın, Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un, Beymen'in yarısı Amerikalı'nın, Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın, Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın, Eczacıbaşı İlaç Çek'in, İzocam Fransız'ın, TGRT (Fox) Amerikalı'nın, Demirdöküm Alman'ın, Döktaş Fransız'ın, Süper FM Kanadalı'nın, TEKEL-MİLLİ PİYANGO-OTOYOL VE KÖPRÜLERDE SIRA ...Hepsi TÜRK'tü, Sadece 4.5 yıl önce.

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

85 yasındaki İLhan Selcuk sabahın köründe ergenekon cetesiyle ilgili ifadesi alınmak icin emniyet mudurlugune goturuldu... Daha once 2 defa kalp krizi gecirmiş, son onbes yıldır devlet tarafından özel koruma tahsis edilmiş, ikametgahı ve calısma yeri bilinen, toplumca saygı duyulan bir insana karsı emniyet guclerimizin ve yasalarımızın yaklasımı boylemi olmalıydı?

 

cok saygıdeger necmettin hocamız icin cıkartılan ve değiştirilen yasaları kim hatırlıyor? Sucu yasalar tarafından sabit gorulmus ve ceza almıs bir suclu icin akp elindeki yasama gucunu kullanıp özel yasalar cıkartıyor, ve bugun sucu ispatlanmamıs 85 yasında bir yazar bir aydın akpye muhalif diye adi suclu muamelesi yapıyor..!!!!!

 

İlhan Selcuk suclu bile olsa saygıdeger necemettin hocamız icin cıkartılan yasalar geregi buyuk oplcude ceza almayacak yada evinde cekecektir cezasını.... peki bu muamele nerden geliyor? Kimi korkutmaya calısıyorlar? Ya İlhan Selcuk suclu değilse? BUnun hesabını kim soracak?

 

cok saygıdeger tayyib bey hazretleri ve onun cok saygıdeger kardesi arkadasları ve emrindeki kullarıyla calısmaya devam ediyorlar...

 

Durmak Yok Yola Devam..!!!!!!

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Recep Tayyip Ağa!

 

Göbeğini kaşıyan adam”a kızan, “bidon kafalı”ya köpüren, “çoban seçmen”le çılgına dönen Başbakan, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen işçilere ve sendikacılara “ayak” demiş!

 

Ona göre bu “ayak”lar “başlar”ı yönetmeye kalktığında kıyamet koparmış...

 

 

***

 

 

1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına işçilerden başka kimler sıcak bakıyor?

 

Memurlar ve onların örgütleri...

 

Öğrenciler...

 

Öğretmenler ve öğretim üyeleri...

 

Emekliler...

 

Kadın kuruluşları...

 

Yargı mensupları, muhasebeciler, mühendisler, mimarlar, doktorlar, eczacılar...

 

Bakkallar, kırtasiyeciler, lokantacılar...

 

Her meslek ve gelir grubundan milyonlarca gerçek demokrat!

 

İşçi Bayramı’yla doğrudan ilgileri yok belki... Ama; “emeğe ve emekçiye duydukları saygı” nedeniyle iktidarın bu konudaki katı tutumuna anlam veremiyorlar! Ve kendi çıkarları söz konusu olduğunda ağzından demokrasiyi, özgürlükleri düşürmeyen Başbakan’dan çok daha “demokrat ve özgürlükçü” oldukları için de işçilerin bu talebine sıcak bakıyorlar...

 

Dolayısıyla onlar da “baş”ın işine karışan “ayak” oluyorlar!

 

 

***

 

 

Ben bütün organlarımı severim, hepsine saygı duyarım...

 

Çünkü biri olmadan diğerinin aksayacağını, iş yapamaz hale geleceğini bilirim!

 

Bunu en iyi hastalandığımızda anlarız: Hiç farkında olmadığımız apandisitimiz yüzünden bir anda hayatımız altüst olabilir... Hatta müdahalede geç kalınırsa, tahtalı köyü bile boylayabiliriz!

 

Bu yüzden ayağa da başa da tırnağa da kaşa da değer veririm!

 

Ayaksız yürünemeyeceğini bilirim!

 

O duruma düşen birçok kişinin “Keşke bu kadar param, pulum, ünüm, gücüm olmasaydı da yürüyebilseydim” dediğini de bilirim!

 

 

***

 

 

Düşünün biraz; feodal toplumlarda yoksullara, ırgatlara, amelelere kim “ayak takımı” derdi?

 

Toprak ağaları!

 

Şimdi 85 yıllık “çağdaş cumhuriyet”in Başbakanı bu sözü kullanarak “ağalaşıyor!”

 

Eski zaman ağaları gibi, işçileri aşağılıyor, küçümsüyor!

 

Sözüm o “baş”a değil, onu “baş” seçenlere:

 

Size az bile...

 

Ama bizim suçumuz neydi?

 

 

*****

 

DÜNYA!

 

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 1 Mayıs’ın 135 ülkede resmi tatil olarak kutlandığını görmezden gelip, “Canım, bu, dünyanın her tarafında da bayram olarak kutlanmıyor zaten” demiş!

 

1 Mayıs’ı resmi tatil ilan etmeyen ülkelerin tamamına yakını şeriatla ya da diktatörlükle yönetiliyor! Edenler ise demokrasiyle...

 

Sayın Çiçek’in bu sözleri, kendilerine “hangi dünya”yı örnek aldıklarını göstermiyor mu?

 

 

*****

 

GÜNÜN SORUSU

 

Türkiye’deki yabancı yatırımcılar AKP’nin iktidarda olduğu beş yılda ülkelerine tam 23.2 milyar dolar kâr transferi gerçekleştirmiş!

 

Şimdi anladınız mı hep bir ağızdan AKP hakkındaki kapatma davasına karşı çıkmalarının nedenini?

 

 

*****

 

Devlet kuşunun böylesi...

 

Çalık Grubu, Sabah’ı ve atv’yi almak için bir “mucize”ye imza attı:

 

1,1 milyar dolarlık satış bedelinin 750 milyon dolarını devlet kontrolündeki Halkbank ve Vakıfbank’tan, 350 milyon dolarını da hisselerinin yüzde 25’i karşılığı, Katar’dan buldu!

 

Böylece başta Başbakan olmak üzere bazı bakanların son aylarda Katar’a bu kadar sık gitmelerinin nedeni de anlaşıldı!

 

Peki, Çalık Grubu ne yaptı?

 

KDV’yi ödedi...

 

Ama daha önemlisi, Başbakan’ın damadını şirketlerin başına geçirdi!

 

Şimdi ‘taraflı’ yayınla borcunu ödeyecek!

 

İyi ticaret doğrusu!

 

Mustafa Mutlu 24.04.2008

Gönderi tarihi:

Mİlli Eğitim bakanlıgı kadrolasma hırsıyla kucuk bir hata yapmıs. Mahkeme kararıyla yapılan Anadolu Liseleri ögretmen atamaları geri alınacakmıs. Yani yaklasık 6000 ögretmenin ataması geri alınacak. BU demektirki, 6000 ögretmen eski okullarına, onların yerlerin gelenlerde nereye gidecek benim kafam karıstı:P

Milli eğitim bakanlıgı bu karar karsısında ne yapacak merak ediyorum.. madur olan binlerce ögretmen tepki verecekmi merak ediyorum.. Eminimki bu binlerce ogretmen ve ailesi ugradıkları yada ugrayacakları zarar karsılıgında önumuzdeki secimlerde daha buyuk zevkle gidip yine akpye oy vereceklerdir...

 

Sayın basbakan goreve geldiginden beri surekli olarak hortumları kestik diyordu... Evet sanırım bu soylediginde haklı. Butun hortumları kestiler ve boru hattı dösediler.. BUtun hat kendilerine akıyor artık..!!!!!

 

Akp hakkında acılan kapatma davasıyla ilgili, sözkonusu yasaları değiştirmeye calısıyor. Yasalarda ilgili bir maddeyle ilgili suclanıyorsanız, ve dava acılmıssa once kendinizi savunma yolunamı gidersiniz? Yoksa sucunuzu kabul edip kaybedeceginizi dusunup yasaları değiştirme yolunamı gidersiniz? O zaman siz her turlu kanun dısı işlemi yapın, her turlu sucu işleyin ondan sonrada ceza almamak icin mevcut yasaları değiştirin. Sonrada cıkıp biz yasalara aykırı bir iş yapmıyoruz deyin... Simdiki demokrasi tanımı bumudur?

 

Sayın akpli vekillerin durumu oldukca ilginc... Gecenlerde bir oturuma gec katıldıkları icin, kendi partilerinin önerdigi bir yasal duzenlemeyi, yanlıs anlayarak red ettiler:) Sanırım sayın akpli vekiller meclisteki gorusmeler hakkında bilgi sahibi değiller. Sadece onlara soylenen zaman el kaldırıp indiriyorlar.. Boyle gec kaldıkları zamanda muhalefete bakıp, onlar ne diyorsa tam tersini söyluyorlar:) Bunun baska izahı var mı?

 

Kuklalar sahibi ne yöne cekerse oraya gidermiş:P

 

 

Din konusunda benden daha fazla bilgi sahibi olan arkadaslardan bir ricam var.. Kul Hakkı yemek ne demektir? Bunun din yönunden cezası nedir? Devletin kaynaklarını kendi yakınları icin kullandırmak kul hakkı yemeye girermi?

 

Calık holding bir kac sene once devlete olan trilyonluk elektrik borcu icin nasıl bir cözüm bulmustu? Bu konuda bilgisi olan arkadasımız varsa acıklarsa sevinrim.... Bu arada butun tepkilere ragmen kesilmeyen, kuzey ıraka verilen elektrik hangi firma tarafından verilmişti?

 

Sayın basbakan gecenlerde ailesiyle bir kac gunluk tatil yaptı. Cuma namazına katıldı. Ama o gun birsey dikkatimi cekti. Sayın basbakanın etrafında kac kişilk koruma vardı? neden korkuyor bu kadar?

 

Durmak Yok Yola Devam...!!!!!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.