Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

DUR%20YOLCU.jpg

 

Çanakkale zaferi alelade bir askeri zafer değildir. Çanakkale zaferi türk askerinin vatan müdafası söz konusu olunca, imkansızlıkları nasıl mükemmeliyetlere çevirebildiğinin. Düşman ayağının vatan topraklarına değmemesi için ne kadar büyük bir bedel ödiyebileceğinin. Ve vatan toprağına göz diken düşmanların nasıl bir bedel ödemeyi göze alması gerektiğinin kanıtıdır.

 

Türk askerinin, avcı bir kuş kadar savaşçı, kendiside yaralı olduğu halde, göğsündeki kocaman yarayı otla tıkayıp, elinde annesinin resmini tutan yaralı düşman askerini sıhhıye çadırına taşıyacak kadarda şefkat dolu olduğunun kanıtıdır.

 

Türkü, kürdü, lazı, çerkeziyle yüzbinlerce vatan evladının bugün koyun koyuna uyuduğu çanakkale, "Hasta Adam" denilen vatanın düşman süngüleriyle didiklendiği zaman nasıl uykusundan uyanan bir erkek aslan gibi kükreyeceğinin ispatıdır.

 

 

Çanakkale zaferi, Ne "Evliyanların havada yakalayıp düşmana geri fırlattığı top mermileriyle", nede "düşman askerlerini yutan bulutlar" la kazanılmıştır.

 

Çanakkale zaferi ancak, Türk Komutanlarının büyük askeri dehası, Mustafa Kemal Paşa'nın dünyayı hayran bırakan emsalsiz komutası ve Türk askerinin vatanı müdafa ederken, canını feda etmekten bir an bile çekinmeyip, bomba, top ve mermi yağmıurlarının altında düşmana ölümü pahasına hücum edecek kadar azimli ve cesur olması sayesinde kazanılmıştır.

ata-14.jpg

 

Daha harbin ilk günlerinde Londra gazeteleri "Mustafa Kemal adındaki bir Türk subayının şimşek gibi saldırıları" ndan bahsetmektedir. Ata'nın tüm dünyayı kendine hayran bırakanbu eşsiz komutanlık yetileri, 20 sahte çıkarmanın arasından gerçek çıkarmanın Arıburnu'na yapılacağını tahmin edip önlem alan büyük zekası. Savaşı kaybeden ingilzilere "yirminci yüzyılın dehasının Türklerden çıkacağını nereden bilebilirdikki" dedirten askeri dehasıyla Çanakkale zaferinin baş mimarıdır.

 

Ve O'nun askeri. İnsanın anlayış sınırlarını zorlayan büyük cesaretleriyle, Türk Ulusuna bu büyük zaferi hediye ve emanet etmişlerdir.

 

"Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperlerimiz arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamamacasına tamamen şehit düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar gıptaya sayan bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur."

 

M. Kemal Atatürk, Anafarta muharebeleri anısı.

 

 

Çanakkale Geçilmez !

  • Cevaplar 62
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Ellerine sağlık ,CYRANO

İnan okurken içim titredi, bir de şimdi ne hale geldik onu düşündüm.. yalan, dolan, hile, çalma , çırpma...

Böylesi şartlarla elde tutabildiğimiz bir avuç vatan toprağımızı sömüren ,o kadar çok zihniyet var ki şu an...

Ne demeli bilmem ki... :(

Gönderi tarihi:

Çanakkale zaferi, Ne "Evliyanların havada yakalayıp düşmana geri fırlattığı top mermileriyle", nede "düşman askerlerini yutan bulutlar" la kazanılmıştır.

 

Merhaba sayin CYRANO

 

EVET BiRiLERI HERYERDE MIRILDANIYOR CANAKKALE ZAFERi,Ni EVLIYALAR BASARDI DiYE

evet bizler bugünü aniyoruz canakkale sehitlerimizi ,,,birileride Evliyalari.,!!!

 

Sizin yazilarinizi okumak bir anlayis meselesidir evet bugün gelinen nokta.,,!!! daha birakalim sivil hayati nerdeyse Askerimizin icine kadar girmesi saglanan budur.,.!!! .nerdeyse orda carpisanlar EVLIYALAR,.,.UTANMADAN DÜNKÜ KIBRIS savasinda bile evliyalarin savastigini söylüyecekler.,

böyle insanlarin ne kadar bu topraklari düskünlügü tartisilir,.,tahmin ediyorum,.,ASLINDA TARTISMAYADA GEREK YOK,.,

cünkü onlar bir kelimeyi bile geri almazlar üzerine birde bir kelime eklerler.,cünkü gayet normaldir onlar bu Topraklar icin yasamiyorlar onlarin kafasi bulanik yarin gidecekleri ortadoguyu düsünüyorlardir,.oraya haril haril hazirlik yapmaktadirlar,.,sosyal yasam diye bir kavram yoktur o tartismalarin

yanindan bile gecmezler uyanik olanlarinada önlerine hazir memlalar konmaktadir,ki .,.,!!! onlarin kurdugu Evliyalarini anlatabilsin.,.

Gerci bu güzel dünyamizda cenneti yaratmaya calisan bizleriz ,,oradada cennetin varligini yasatacak olanda bizleriz

Birileri hayal dünyalarinda yasiyor,.insanliga kötülükleriyle,.,sehitlerimizin ruhunu sizlatacak kadar.,.,!!!

UTANMAZLARSA MEZARDAN KALDIRACAK analarin babalarin adını ,,vede kimligini soracak lar

sen kimden olmasin ,,lazmisin,,cerkezmisin,,dogulumusun ,,batilimisin...

vede diyecekler ki,. hayir sizler bu savasi basaramassiniz.,

bunu Evliyalar basardi,,onlar hem müslüman hem de

Evliyadir.,.!!!

 

 

ULU ÖNDER ATATÜRK ÜN ÖNDERLİGİNDE BASLATILAN O MUHTESEMDEN DE ÖTE OLAN DİRENİSİN YILDÖNÜMÜNDE NEFES ALMAMIZDA CANLARINI SEVE SEVE VEREN BÜTÜN KOMUTAN VE SEHİTLERİMİZİ AYAKTA SAYGIYLA RAHMETLE ANIYORUZ.RUHUNUZ SAD MEKANINIZ CENNET OLSUN.DUALARIMIZ SİZLERLE

 

 

Atatürk diyor ki

 

Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın bağrında bulunuyorsunuz. Huzur ve barış içinde uyuyun. Sizler

Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını bu savaşa gönderen analar, goz yaslarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır... Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra,

artık bizim çocuklarımız olmuşlardır..

 

Evet bende diyorumki Atatürk gecligi olarak huzur icinde uyusunlar.,., onlari Evliyalar öldürmedi.,onlar vatanini savunan

Askerlerimiz tarafindan etkisiz hale getirilmistir.,.,üzgünüz,.böyle olmasi gerekiyordu.

 

Saygilar.

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

Canakkale muharebeleri neticesinde ilerde kurulacak olan TürkiyeCumhuriyeti tarihi acidan Ortadogu ve bütün dünyada vazgecilmez bir kuvvet olmustur.

Yetisen nesiller,Canakkale'yi yalnizca bir tarih bilgisi ve iftihar nedeni olarak degil,ayni zamanda güven ve güc pekistirici bir kaynak ve milletce bugünlere nasil gelebildigimizi,en acik sekilde anlatan bir ibret tablosu olarak incelemeli ve degerlendirmelidir.

Obir avucluk Gelibolu yarimadasindaki muharebelerde bu mukaddes yurdu korumak ve bizlere hür olarak emanet edebilmek icin,henüz Lise ögrenimi cagindaki gencler kanlari ile adeta set yaparak düsman istilasini önlemislerdir.Bu daima en sicak minnetlerle ve onlara layik olabilme azmiyle vicdanlarimizda yasamalidir.

Canakkale'de akan Türk kani bosa gitmemistir.Aksine o sayede manevi gücü fevkalade yükselip tazelenmis ve ilerde kurtulmak ümidiyle yasayabilmis;Canakkale'deki ruh MJlli Mücadelenin temel tasi olmustur.Anadoludaki her ailenin,Canakkalede en az bir ferdinin kanini akitarak sehit vermesi,bu zaferde Türk Milletininpay sahibi olmasina yol acmistir.

 

Alman Generali Liman Von Sanders;Türkler dünyanin en kudretli donanma ve ordularini dögmüslerdir.Canakkaleyi bir asker olarak anlatmak imkansizdir.Celikten manevi kudrette vatan askindan bir insan yapisi ne demektir?Bu sualin cevabi iste o gösterissiz,mütevekkil ve sessiz Anadolu cocugunun kendisydi.Tarih kitaplarinda Türkler icin yazilanlar,hatta onlarla dögüsenlerin anlattiklari hikayeler hakikati ifadeden acizdirler.Saadet Türklerle birlikte ayni saflarda dögüsmektedir.Bu serefi ömrümün sonuna kadar tasiyacagim.*demistir.

 

Ve bir ananin cepheye gönderdigi ogluna yaptigi dize:

 

Es,es hele bir daglari örten kari

Ot degil onlar,dedenin saclari

Dinle!Sehit sesleridir,rüzgari

Durma yigidim haydi ,ugurlar ola

 

o ana derki;

Git evladim,yillarca ben ogulsuz kalayim.

Su yarali bagrima,kara taslar calayim.

Haydi oglum haydi git

Ya gazi ol ya sehit

 

 

Onlarin aziz hatiralarina....

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Çanakkale Geçilmez !

 

Sayın Cyrano,

Bu konu için size özellikle teşekkür ederim...

 

Çanakkale Muharebeleri, Tarihimiz açısından gerçekten övünülecek en önemli savaşlardandır.

 

İkinci Truva Savaşıdır...

Lakin sonucu farklıdır bu sefer...

Mustafa Kemal'in İzmir'e girdikten sonra "Truva'nın öcünü aldık" dediğini duymuştum,

Ondan önce Çanakkale'de "Geldikleri gibi Giderler"...

 

Çanakkale her ne kadar 1inci Dünya Savaşında açılmış bir cephe ise de aslında Kurtuluş Savaşında ayrıl ele alınamayacak bir savaştır,

Çünkü "Kurtuluş Mücadelemizin" temel taşlarını temsil eder...

 

Türkiye Cumhuriyet, en genç ve yetişkin elatlarını burada verdi...

"Gallipoli/Gelibolu" diye bir film vardı, zamanın Deniz Kuvvet Komutanı Özden Örnek'in oğlu Tolga Örnek çekmişti yakışmayan bir şekilde.

Türk askerinin "sadece %10u okuma yazma biliyordu" diye bir orantılama yapılmıştı, son derece yüzeysel olarak...

Ve bu tanımlama hala benim içimi acıtır...

 

Ya nasıl bir toplumuz ki kendi tarihimize sahip çıkmıyoruz...

Kaç kişi tepki gösterdi: "Hayır! Çanakkalede en güzel dimağları şehit verdik biz" diye?

 

İstanbul Lisesinin sanıyorum ki 29 mezun öğrencisi...

Çanakkale'ye gidiyorlar gönüllü...

Hepsi şehit oluyor...

Sarı Binalı okulun ortasına Siyah bir kuşak çekiliyor, onların yas'ına binaen...

İstanbul Spor Kulübü bu yüzden Sarı-Siyah renklidir...

29tane Aydın insanı şehit veriyoruz ve birileri çıkıp bunu "%10'u okuma yazma biliyordu" diyecek kadar görmezden geliyor...

Ki bu bir komutanın oğlu...

 

Türkiye Cumhuriyeti'ne belkide en güzel hizmetleri sunacak olan en önemli Aydın Kesimi verdik biz Çanakkale'de ama ne yazık ki Çanakkale'nin en görmezden gelinen yanı budur...

Bence Türk Devrimi açısından Çanakkale'de Türk Milletinin belkide bir kolu kesilmiştir...

 

Kim kazandı Çanakkale Savaşlarını?

 

Şundan eminim ki böyle giderse 50 yıl sonra kimin kazandığını bilmeyen insanlar yetiştireceğiz...

 

Çanakkale Bizimdir,

Çanakkale Geçilmez...

 

Sayın Yam_yam çok sevdiğim "Çanakkale Şehitleri" şiirinin bir kısmını alıntılamış...

 

Çanakkale Şehitleri

 

Çanakkale bir Milletin uyandığı yerdir.

Son Subay/Centilmen savaşıdır.

Gerçi bu Centilmenliği İngilizler niye kendilerine mal ederler hala anlamıyorum.

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
...

 

Ve bir ananin cepheye gönderdigi ogluna yaptigi dize:

 

Es,es hele bir daglari örten kari

Ot degil onlar,dedenin saclari

Dinle!Sehit sesleridir,rüzgari

Durma yigidim haydi ,ugurlar ola

 

o ana derki;

Git evladim,yillarca ben ogulsuz kalayim.

Su yarali bagrima,kara taslar calayim.

Haydi oglum haydi git

Ya gazi ol ya sehit

Onlarin aziz hatiralarina....

saygilarla

 

Bir yanlışı düzeltmek istedim.İşaretlediğim dörtlük Bursa'da bir şehit babasının oğluna yazdığı şiirin bir bölümüdür..

 

Böyle birgün de Çanakkale şehitlerinin konuşulduğu bir topicde bir tartışma yaşamak istemem ama evliyalar konusunu biraz araştırmanızı isterim.Allah'ın varlığına inanan toplumlar için gerçek dahi olmasa böyle motive edici rivayetler çıkarılabilir.Bu tüm dinler için geçerli değil midir.Biz evliya/ermiş deriz hristiyanlar saint..Ayrıca evliya sözlük anlamı itibarı ile veliler,veli de Allah dostu anlamına gelir.Yani Allah dostunun çoğulu.Cryano'nun alıntıladığı ''Atatürk'ün Anısı''nda bahsettiği;Okuma bilenlerin ellerinde kuran,bilmeyenlerin kelime-i şehadet söyleyerek gittiği söylenen askerlerimiz de birer Allah dostu değil miydi.Şehitlik mertebesine ulaşmak içindi,bu son anlarına giderken yaptıkları ve dedikleri..:clover:

 

Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum.Ama bilinmesi gereken bişey var.Çanakkale'de vatanı için şehit düşenler Allah'a inananlardı.Bu inanç içerisinde Allah'ın yardımını somutlaştırmaya yönelik böyle hikayelerin (Ki gerçekliği muammadır..) çıkarılması garip karşılanmamalıdır.Unutmayınız ki savaşı sadece inananlar kazanabilir.Vaziyet nekadar vahim olsa da inanç enbüyük güçtür..

 

Bu vatan üstünde özgürce yaşamamızı sağlayan,tüm etkin kökenlerini biryana bırakarak vatanı için sırt sırta savaşıp,ölü bedenleri üstüste yığılan çoğu isimsiz tüm şehitlerimizi/atalarımızı saygıyla anıyorum.Şu vatanda aldığımız her özgür nefeste hakları olduğunun bilincinde olmamızı diliyorum..:closedeyes:

 

Saygılarımla..:clover:

Gönderi tarihi:

canakkalefj7.jpg

 

Çanakkale Şehitlerine

 

 

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşına da,

Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,

Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

 

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,

Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,

Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

 

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;

'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.

Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?

'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Mehmet Akif Ersoy

 

canakkalebayramli8.jpg

 

seyitonba351305ir4.jpg

 

askerler110gktm7.jpg

 

cocuklar5rcsy2.jpg

 

cumhuriyet0dser4.jpg

Gönderi tarihi:
Bir yanlışı düzeltmek istedim.İşaretlediğim dörtlük Bursa'da bir şehit babasının oğluna yazdığı şiirin bir bölümüdür..

 

Böyle birgün de Çanakkale şehitlerinin konuşulduğu bir topicde bir tartışma yaşamak istemem ama evliyalar konusunu biraz araştırmanızı isterim.Allah'ın varlığına inanan toplumlar için gerçek dahi olmasa böyle motive edici rivayetler çıkarılabilir.Bu tüm dinler için geçerli değil midir.Biz evliya/ermiş deriz hristiyanlar saint..Ayrıca evliya sözlük anlamı itibarı ile veliler,veli de Allah dostu anlamına gelir.Yani Allah dostunun çoğulu.Cryano'nun alıntıladığı ''Atatürk'ün Anısı''nda bahsettiği;Okuma bilenlerin ellerinde kuran,bilmeyenlerin kelime-i şehadet söyleyerek gittiği söylenen askerlerimiz de birer Allah dostu değil miydi.Şehitlik mertebesine ulaşmak içindi,bu son anlarına giderken yaptıkları ve dedikleri..:clover:

 

Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum.Ama bilinmesi gereken bişey var.Çanakkale'de vatanı için şehit düşenler Allah'a inananlardı.Bu inanç içerisinde Allah'ın yardımını somutlaştırmaya yönelik böyle hikayelerin (Ki gerçekliği muammadır..) çıkarılması garip karşılanmamalıdır.Unutmayınız ki savaşı sadece inananlar kazanabilir.Vaziyet nekadar vahim olsa da inanç enbüyük güçtür..

 

Bu vatan üstünde özgürce yaşamamızı sağlayan,tüm etkin kökenlerini biryana bırakarak vatanı için sırt sırta savaşıp,ölü bedenleri üstüste yığılan çoğu isimsiz tüm şehitlerimizi/atalarımızı saygıyla anıyorum.Şu vatanda aldığımız her özgür nefeste hakları olduğunun bilincinde olmamızı diliyorum..:closedeyes:

 

Saygılarımla..:clover:

Uyari ve katkilariniz icin size tesekkür ederim sayin Taurusmutis,elde olmadan hata yapabiliyoruz.

Evliyalar konusuna ben deginmedim,daha dogrusu deginmek istemedim,muhakkak ki Atamiz bile orada Mehmetcigin iman gücünü en iyi bicimde dile getirmistir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
turkıyenın en buyuk yeraltı zengınlıgı toprak altında yatan sehıtlerıdır..

:clover: :clover: :clover:

Ne mutlu ki bu değeri bilenlere ve benliklere kazıyanlara...

Ne mutlu ki Türk insanın "Dününü unutmadan, Bügününü daha iyi anlayabilecek" yetisine hala sahiptir...

Teşekkürler sevgili Jön..

Saygılar...

Gönderi tarihi:

351ehitleroy7.jpg

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...

Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

 

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.

Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab...

Seni ancak ebediyyetler eder istiab.

 

"Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına;

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,

Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;

 

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;

Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;

Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,

 

Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

 

Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...

Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

 

Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

 

MEHMET AKİF ERSOY

Gönderi tarihi:

Çanakkale 1915'i Doğru Yorumlamak

Atalarımızın 1915'te çarpışarak, kan ve canları pahasına kurabildiği "savaştan doğan barışı", yani bugünkü Türk-Anzak dostluğunu öne çıkarmalı, 1915'in kanlı savaşlarını kalıcı dostluğa temel olacak şekilde değerlendirebilmeliyiz. Bu sadece orada yatan Türk, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, İngiliz, Fransız ya da Hintli askerlere değil; onların torunları olan bizlere ve gelecek kuşaklara karşı da sorumluluğumuz, borcumuz olarak anlaşılmalıdır.

Prof. Dr. A. Mete TUNCOKU :):clover:

 

Ne kadar doğru bir düşünce sevgili hocam, ne kadar...

Umarım seni okuyan ve anlayanların sayısı bugünlerde değil her dahim olur..

Sevgi ve saygılarımla...

Öğrencin...

Gönderi tarihi:
Böyle birgün de Çanakkale şehitlerinin konuşulduğu bir topicde bir tartışma yaşamak istemem ama evliyalar konusunu biraz araştırmanızı isterim.Allah'ın varlığına inanan toplumlar için gerçek dahi olmasa böyle motive edici rivayetler çıkarılabilir.Bu tüm dinler için geçerli değil midir.Biz evliya/ermiş deriz hristiyanlar saint..Ayrıca evliya sözlük anlamı itibarı ile veliler,veli de Allah dostu anlamına gelir.Yani Allah dostunun çoğulu.Cryano'nun alıntıladığı ''Atatürk'ün Anısı''nda bahsettiği;Okuma bilenlerin ellerinde kuran,bilmeyenlerin kelime-i şehadet söyleyerek gittiği söylenen askerlerimiz de birer Allah dostu değil miydi.Şehitlik mertebesine ulaşmak içindi,bu son anlarına giderken yaptıkları ve dedikleri..:clover:

 

Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum.Ama bilinmesi gereken bişey var.Çanakkale'de vatanı için şehit düşenler Allah'a inananlardı.Bu inanç içerisinde Allah'ın yardımını somutlaştırmaya yönelik böyle hikayelerin (Ki gerçekliği muammadır..) çıkarılması garip karşılanmamalıdır.Unutmayınız ki savaşı sadece inananlar kazanabilir.Vaziyet nekadar vahim olsa da inanç enbüyük güçtür..

 

arkadaşım hatırlıyormusun Genel Kurmay Başkanlığı, Çanakkale şehitliğinde dolaşan ve ziyaretçilere hurafelerle dolu hikayelerle rehberlik yapanlarla ilgili açıklama yapmıştı. Ve bunların bir daha şehitçilik ve civarında barındırılmayacağını söylemişti.

 

bunlar hurafedir. Çanakkalede şavaşan askerlerin imanı değil tartıştığımız. Sonradan türetilen hurafeler ve şehitlere çok büyük haksızlık içerir kimi zaman.

 

Şöyleki :

 

Siz 70 kişilik ingiliz keşif gücü karaya indirildiği zaman. O keşif gücüne ateş açtığınız an yerinizin tespit edilip düşman ön muhriplerinde top atışıyla hedef haline geleceğinizi bildiğiniz halde 12 arkadaşınızla beraber, düşman keşif gücüne saldırıp 70 düşman askerini birden öldürmüş ve ardından düşman muhriplerinin top ateşiyle hepiniz ölmüş bir öncü tim olsanız. Ve bundan yıllar sonra, sizin bu emsalsiz cesaretiniz ve kahramanlığınız değilde "havadan bir bulut indi, düşman askerlerini yuttu" şeklinde anlatılsa bu olay. size yapılmış büyük bir saygısızlık olmazmı?

 

Siz düşman kruvazör ve savaş gemilerinden atılan yoğun top atışlarından, sizin seyyar top bataryalarınızı korumak için. Düşmana 8 metreye kadar yaklaşıp seri bir şekilde can verirken ( 8 metreye inince siperler arası mesafe, düşman gemileri kendi mevzilerini vurmamak için ateşi keser) Bomba sırtı vakasında anlatıldığı gibi, bunu sağlamak için binlerce can vermiş olsanız. Ve bu yıllar sonra sizin büyük kahramanlığınız ve komutanlarınızın büyük dehası olarak değilde. "Düşman mermilerini havada yakalayıp geri atan evliyalar" ın yardımı şeklinde anlatılsa.

 

Herkes emindirki aslında. Nusret Gemisiyle, boğaza mayın döşemek Yüzbaşı Hakkı Bey'in mükemmel askeri öngörüsü, o ve arkadaşlarının büyük cesaretidir. Rüyasına giren bir şeyhin, nasihatı falanda değildir.

 

Çanakkale şehitliğinde, ziyaretçilere kendilerini rehber olarak tanıtıp. Savaşa alanları ve şehitlikler gezilirken, Hurafelerle bezenmiş, içinde Atatürk'ün adının dahi geçmediği. Ve savaşın askerlerimizin ve komutanlarımızın emsalsiz gayretleriyle değilde, düşman yutan bulutların, düşman toplarını havada tutan dev görünümlü evliyalar sayesinde kazanıldığının anlatılması, şiddetle garipsenecek bir şeydir.

 

"Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum" Bu ifadeyi ise yakışıksız bulduğumu belirtmeliyim. Çünkü hurafeleri savunmanın başta inançla bir alakası yoktur. İnancın hurafelere ihtiyacıda yoktur.

Gönderi tarihi:

Sayın Cryano;

 

...

 

Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum.Ama bilinmesi gereken bişey var.[u]Çanakkale'de vatanı için şehit düşenler Allah'a inananlardı.Bu inanç içerisinde Allah'ın yardımını somutlaştırmaya yönelik böyle hikayelerin (Ki gerçekliği muammadır..) çıkarılması garip karşılanmamalıdır.Unutmayınız ki savaşı sadece inananlar kazanabilir.Vaziyet nekadar vahim olsa da inanç enbüyük güçtür..[/u]

...

 

Saygılarımla..:clover:

 

Sanırım yanlış anlamışsınız.Ben o sözü işaretlediğim bölüm için kullanmıştım..:clover:

Gönderi tarihi:
Bu yazdıklarımın inançsız biri tarafından eleştirileceğini adım gibi biliyorum.Ama bilinmesi gereken bişey var.Çanakkale'de vatanı için şehit düşenler Allah'a inananlardı.Bu inanç içerisinde Allah'ın yardımını somutlaştırmaya yönelik böyle hikayelerin (Ki gerçekliği muammadır..) çıkarılması garip karşılanmamalıdır.Unutmayınız ki savaşı sadece inananlar kazanabilir.Vaziyet nekadar vahim olsa da inanç enbüyük güçtür..

:clover: Aynı fikirdeyim arkadaşım,hiç kimse Çanakkale savaşında ki manevi gücü inkar edemez.

 

Türk tarihinin, hatta dünya tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil eden Çanakkale Zaferinin, maddi ve manevi güçlerin bir araya gelmesi ile kazanıldığını artık herkes biliyor.

Bu konuda ne zaman bir makale yazılsa, bir sohbet yapılsa veya bir eser ortaya konsa, bazı medya gurubuna ait gazete ve televizyonlarda hemen aksi görüşü savunan yazı ve proğramlar yayına giriyor ve âhurafecilikâ suçlamaları ayyuka çıkıyor.

 

Gelibolu Günlüğü, General Ian Hamilton, Hürriyet Yayınları, 1972- Toplam:300 sahife

General Hamilton Çanakkaleâdeki Birleşik düşman kuvvetllerinin başkomutanıdır. Savaşı en iyi gözlemleyen ve tamamen karşı tarafı savunması normal olan bir şahıstır. Yazdıkları çok önemlidir. Hürriyet Yayınlarıânın bu eseri yayımlayarak büyük bir hizmet yaptığına inanıyoruz. Savaşı günü gününe, kendi açısından canlı olarak not tutarak yazmış.

İşte bazı günlerdeki notları:

 

19 Mart 1915

 

(18 Mart 1915 deniz hezimetini izah ediyor) Sayfa:33

âKurmayların dilinde bir sürü kelimelerle renklendirilmiş mayın harekatı ve denizcilerin sahip oldukları şans izah edildi. Maruz kaldıkları kötü talihe şaşmamak elde değil; o derece kötü bir şanssızlık eseriydi ki, aslıda bin defa geçilse vukubulmazdı.â

 

23 Nisan 1915

Sayfa:90

âHavaların müsait geçmesi için dua ederim ve Tanrı bize zafer nasip edecektir, temenni ederim.â

 

31 Mayıs 1915

Sayfa: 160

â Bu derece hırpaladığımız Türkleri koruyan Tanrıdan onları ayırmak için başka ne yapılabilir? â

 

25 Haziran 1915

Sayfa:190

âDünyada Osmanlı Türkünden başka bir din uğruna canını fedaya münakaşasız hazır bir millet ve asker yoktur.â

 

21 Ağustos 1915

Sayfa 248

âBu sefer İsmailoğlu tepeyi eleimizden hiçbir güç kurtaramazdı. Ama sabahın erken saatlerinde durumda umulmadık bir değişme başladı, gittikçe yoğunlaşan bir sis, etrafı göz gözü görmez bir hale getirmişti. Top tüfek sesleri birer birer dindi ve cephe sustu. Doğa Türkleri gizlemiş, Allah onları korumuştu.â

 

22 Ağustos 1915

Sayfa:249

â70 numaralı tepe ile İsmailoğlu tepede düşman, kuvvetlerimizi geri çekilmeye mecbur bırakmıştı. Türk birlikleri ön hatlarda iyice tutunmuşlar, bu sebeple, 7,8,9, ve 10.cu tümenlerden çok, topçu ateşimizden yardım beklemekteydik. Çalılık arazi içinde devam eden karşılıklı düello, korkunç bir şekilde hükmünü sürdürdü. Sis ve topçu ateşi yönünden Tanrı dün Türklerden yana idi.â

Anlaşılamayan husus ise, bu kadar açıkça Allahâın Türklerden yana olduğunun, yayımladıkları kitaplarda vurgulanmış olmasına rağmen,her vesile ile kiliseye giderek dua ve ayine katılmış olduğunu, her önemli harekat öncesi diz çökerek Allaha yalvardığını kendisi yazan bir düşman başkomutanının varlığına rağmen, hala Allahâın yardımlarına âHurafeâ diye bakılmasıdır. Bu husus gerçekten bizleri üzmektedir.Alıntı

Gönderi tarihi:

peki bir bakalım anlatılanlara.

 

Gece yüzbaşı Hakkı Bey'in rüyasına bir şeyh girdi. Ve ona Boğaza mayın döşe dedi. Oda döşedi.

 

Bir bulut geldi, 70 kişilik ingiliz keşif gücünü yuttu.

 

10 Adam boyunda, yeşil libaslı evliyalar, düşman gemilerinden atılan topları havada yakalayıp, düşmana geri atıyorlardı.

 

:)

 

Ya arkadaşlar, bunlar inançla ilgili şeyler mi ?. Hurafenin adı ne zaman iman oldu.

 

Boğaza mayın döşemek Yüzbaşı Hakkı Beyin üstün askeri öngörüsüdür.

 

Karaya çıkan 70 ingiliz keşif askerini yok eden bir bulut değil. Mehmet Çavuş ve 12 adamıdır. Hepsi düşman gemilerinden atılan top mermileriyle şehit olmuştur.

 

Not: Bulut hadisesi ingilizler tarafından uydurulmuştur ilk olarak. Daha çıkarma başlamadan karaya ayak basan 70 keşif gücü askerinin çıkar çıkmaz öldürülmesi askerler arasında moral bozukluğu yaratmasın diye." bulut yuttu" "dua etmeden çıktıkları için böyle oldu" gibi argümanlar üretmiştir ingiliz komutanlar.

 

Düşman toplarından askerlerimizi sakınan, topları havada yakalayan evliyalar falan değildir. Ölüm pahasına top bataryalarını düşman siperlerine 8 metre yaklaştıran askerlerimizdir.

 

********** hurafeler üretmek yerine, şehitlerimizin ve onların üstün komutanlarının haklarını verelim. Dünya tarihinde, adam yutan bulutlarla, yada havada top mermisi yakalayan evliyalarla kazanılmış bir savaş yoktur.

 

Allah'ın Türklerden yana olduğunu göstermek için hurafe türetmenin ve şehitlere saygısızlık yapmanın altında yatan başka bir şeydir. Hurafeye iman kılıfı giydirmenin ise müslümanlıkla uzaktan yakından alakası yoktur.

Gönderi tarihi:

Evliyaları bilemem, ama Kuran'da Allahın inananlara savaşlarda yardım ettiği yazıyor.

İnananların bunu inkar etmesi, inanmayanların da kabul etmesi mümkün olmadığına göre,

sonuçsuz tartışmaları bir yana bırakıp,

tarihimizin bu en anlamlı olaylarından birini, bizleri ayırıcı değil de birleştirici bir maya haline getirirsek daha iyi olur.

 

Çanakkalede erinden komutanına tüm askerlerimiz bu vatan için canını ortaya koydu.

Peki onlara verilen değer neydi?

Bildiğim kadarıyla Çanakkale gazilerine maaş bile bağlanmadı.

Gönderi tarihi:

Allah insanlara savaşlarda, cesaret ve manevi güç vererek yardım eder.

 

Hurafelerde anlatılan şekillerde değil.

 

Çanakkale savaşı gazilerine gelince. Gazi'i savaşa katılmış kişiler olarak alırsak. Yani geçek kelime anlamıyla. Onlar zaten sağ kalanları 3 yıl daha savaşmaya devam ettiler. Birinci dünya savaşı bitene kadar. Filistinde, galiçyada, kafkaslarda daha sonra, kurtuluş savaşında.

 

Sakat kalanlar, uzuvlarını kaybeden gazilere gelince, Osmanlının maaş bağlıyacak halde olduğunu sanmıyorum. Cumhuriyetten sonra, Birinci Dünya savaşı gazileri olarak tüm cephelerde savaşıp sakat kalan gazilere maaş bağlandığını biliyorum. Yani resmi sınıflandırmada, çanakkale savaşı gazileri diye ayrı bir gazilik yoktur. Hepsi birinci dünya savaşı gazileridir.

Gönderi tarihi:
Allah insanlara savaşlarda, cesaret ve manevi güç vererek yardım eder.

 

Hurafelerde anlatılan şekillerde değil.

 

Çanakkale savaşı gazilerine gelince. Gazi'i savaşa katılmış kişiler olarak alırsak. Yani geçek kelime anlamıyla. Onlar zaten sağ kalanları 3 yıl daha savaşmaya devam ettiler. Birinci dünya savaşı bitene kadar. Filistinde, galiçyada, kafkaslarda daha sonra, kurtuluş savaşında.

 

Sakat kalanlar, uzuvlarını kaybeden gazilere gelince, Osmanlının maaş bağlıyacak halde olduğunu sanmıyorum. Cumhuriyetten sonra, Birinci Dünya savaşı gazileri olarak tüm cephelerde savaşıp sakat kalan gazilere maaş bağlandığını biliyorum. Yani resmi sınıflandırmada, çanakkale savaşı gazileri diye ayrı bir gazilik yoktur. Hepsi birinci dünya savaşı gazileridir.

''Hatırlasaydık, acaba neler yapardık?

 

Örneğin, o meş’um 1915 yılında Gelibolu Yarımadası’nda yaşanan tarifsiz savaşı hatırlasaydık, önce o savaşa katılıp da her nasılsa hayatta kalmayı başarmış insanlara bir başka özen gösterirdik... Örneğin; onların her birine bir madalya verip onurlandırabilirdik... Bu savaşta çoğu bir uzvunu kaybetmiş olan bu insanlara geri kalan yaşamlarında geçimlerini sağlayacak kadar bir maaş bağlayabilirdik...

 

Ama bunları hiç yapmadık... Gelibolu’dan sağlam kurtulanlar önce Galiçya'ya, Kafkaslar'a, Filistin’e götürüldü; oradan canlı ve tek parça dönenler de Kurtuluş Savaşı’na katıldılar. Önceki cephelerde yaralandığı ya da hastalandığı için Kurtuluş Savaşı’na çağrılmayanlar daha o günlerden itibaren kaderlerine terkedildiler. Oysa, “İstiklal Madalyası” alan tüm silah arkadaşları gibi onlar da çarpışmıştı vatan için... Kanlarını da dökmüş, kimisi organlarından birkaçını da feda etmişlerdi bu topraklar için...

 

Suçlar gibi “Onlar Osmanlı askeriydiler...” dedik ve unutulup gittiler; bir “teneke” madalya dahi verilmedi bu insanlara... Taa ki 1990 yılına kadar... Bu tarihte, ANAP Çanakkale Milletvekili Ayhan Uysal ve 9 arkadaşının önerisi üzerine toplanan Milli Savunma Komisyonu, Çanakkale Savaşları’na katılanlara bir “Şeref Madalyası” verilmesini hükme bağlayan yasa önerisini kabul etti.

 

Ama, bu öneri yasalaştı mı; yasalaşan bu öneri sonucu kaç kişiye Şeref Madalyası verildi; ya da o günlerde bu Şeref Madalyası’nı alacak Çanakkale Savaşı gazisi var mıydı hayatta, inanın bilmiyorum...

 

Hatırladığım; 1990 yılında yaşayan bir ya da iki Çanakkale gazisinin kaldığı... “Ben de Çanakkale gazisiyim” diye ortaya çıkanların çoğunun gerçekte Kurtuluş Savaşı gazisi, çok küçük bir kısmının da çocukları tarafından “Belki maaş bağlanır” ümidiyle bir eski asker elbisesi giydirilip sokağa bırakılmış, neredeyse bunamış ihtiyar dedeler olduğu biliniyor.''

 

**************************

Sanıyorum yanlış biliyorsunuz sayın Cyrano,

Türkiye Cumhuriyeti Çanakkaleden sonra Kurtuluş savaşına katılmayanlara ne madalya, ne de maaş verdi.

Ta ki 1990 yılına, neredeyse sağ kalmış hiç bir Çanakkale gazisi kalamayana kadar.

Sağolsunlar, gazilerimizin çoğu, boyunlarını büküp de siz bize sahip çıkmıyorsunuz bile demediler.

 

Bu arada bir şey dikkatimi çekmişti.

Çanakkaleye saldıran gemilerden birinin adı da Agamennon.

Truva (Troy) filmini seyredenler neyi kastettiğimi anlamıştır sanıyorum.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.