Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Müslümanların ruh anlayışı,maalesef kuranda bile yoktur. Tamamen yunan patenlidir.

 

Ruh,kurana göre vayih kavramı ile paralel anlamlıdır,tanrısal bilgilendirme diye tarif etmek mümkündür.

 

Şura 52 İşte bu şekilde sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat, onu kullarımızdan dilediğimize onunla yol gösterelim diye bir nur/aydınlatıcı kıldık. Şüphesiz sen, dosdoğru bir yola yöneliyorsun

 

Müslümanlara göre insan daha anne karnında iken bedeninne ruh girmesi ile canlı hale gelir. Yukarıdaki ayette ise peygambere ruh gönderilmesinden bahsediyor. Peki öyleyse peygamber kuran indirilene kadar ruhsuzmuydu,yani cansızmıydı?

 

Eğer ruhu var idi ise,burda ona yedek bir ruhmu veriliyor ?

 

İsra 85 Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir

 

Muhammede bu soruyu soranlar kim? İnsanın ruhu hakkında mı soruyorlar yoksa başka bir şeyden mi ?

 

 

82- Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır.

 

83- Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır.

 

84- De ki: "Herkes bulunduğu hal ve niyetine göre iş yapar. Bu durumda kimin en doğru yolda olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir."

 

85- Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir

 

86- Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bize karşı kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsın.

 

87- Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadık). Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.

 

88- De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir."

 

 

Kırmızı renkli kısımlara dikkat edildiğinde kurandan ,vahiyden bahsedilmektedir.Rabbimin emrindendir ifadesinde olduğu gibi tanrısal bir bilgilendirme olduğu anlaşılmaktadır.

 

Al-i İmran 185 Her nefis ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günnü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metaından başka bir şey değildir.

 

Bu ayette ise,her ruh değil,her nefis ölümü tadacaktır deniliyor.Yani kuran insanları ruh sahibi olarak değil nefis/can sahibi olarak tanımlıyor

 

Ruh, kurana göre tanrısal bir bilgilendirme anlamında olduğu için,bu bilgiyi aktaran meleklere de kutsal ruh ifadesi kullanır.Mesela bir tarih profesörüne ayaklı tarih dediğimiz gibi

 

Bakara..87- Celâlim hakkı için Musa'ya o kitabı verdik, arkasından birtakım peygamberler de gönderdik, hele Meryem oğlu İsa'ya apaçık mucizeler verdik, onu Rûhu'l-Kudüs ile de destekledik. Size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle gelen her peygambere kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için onların bir kısmına yalan diyecek, bir kısmını da öldürecek misiniz?

 

 

 

Bakara..253- O işaret olunan resuller yok mu, biz onların bazısını, bazısından üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki Allah, kendisiyle konuştu, bazısını da derecelerle daha yükseklere çıkardı. Biz Meryem oğlu İsa'ya da o delilleri verdik ve kendisini Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile kuvvetlendirdik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasındaki ümmetler, kendilerine o deliller geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat ihtilâfa düştüler, kimi iman etti, kimi inkâr etti. Yine Allah dileseydi, birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.

 

Meyem 17- Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona ruhumuzu gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü

 

 

 

Kısaca özetleyecek olursak,insan hayata gelirken içine giren,ölürkende çıkan bir ruh,anlayışı kuranda yoktur.

  • Cevaplar 155
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

"O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun zürriyetini, dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir. Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir... "(Secde Suresi 7-9)

"Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım." "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanın." (Sad Suresi 71-72)

Evet Kur'an-ı Kerimde Ruh cebrail aleyhisselamın karşılığı olarakta kullanılmıştır..

Bazı yerlerdede vahy'e ruh denilmiştir..

Ama yukardaki yazdığım ayetleride bir gözden geçiriniz..

Birde Ruh ile ilgili Hadis,i şeriflere bir gözatınız..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
................

daha önceden temiz suyun renginin ve kokusunun nasıl olduğu bilgisi nöronlarda saklıdır..

Şimdi..

Bu adam iki bilgiyi kıyaslıyor ve temiz suyu seçiyor..

Evet bütün bunlar beyinde gerçekleşiyor..

 

Ama bütün bunları gören ne hisseden ne, kıyaslayan ne..?

 

Bu beyinin algılama ve kıyaslama işi, senin beynini iyicene karıştırdı sayın Kral,

Veya "ruh" mefhumundan dolayı zaten karışıktı.

Yukardaki çelişkine dikkatini çekerim.

Adam görüyor(hissediyor)kıyaslıyor ve suyu içiyor.

"Bunlar beyinde gerçekleşiyor, bunları hisseden kıyaslayan ne" diyorsun.

Hem beyin diyorsun, hem kıyaslayan ne diyorsun.

"Düştüm kolum kırıldı, kırılan yerim neresi ?" gibi bir şey oluyor.

 

Yorumlama yapan iş bilgisayarlarında ikinci bir kişiye gerek kalmaz.

Misal; sensörlerinden karanlık duyumunu alan bir PC çevresini hemen aydınlatacaktır.

Yani ışıkla karanlığın mukayesesini yapacaktır.

Algılayan kıyaslayan ve geri dönüşüm yapan beyinde de böyle olacaktır.

Yani "ikinci ben"e gerekl yoktur.

Gönderi tarihi:
"O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun zürriyetini, dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir. Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir... "(Secde Suresi 7-9)

"Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım." "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanın." (Sad Suresi 71-72)

Evet Kur'an-ı Kerimde Ruh cebrail aleyhisselamın karşılığı olarakta kullanılmıştır..

Bazı yerlerdede vahy'e ruh denilmiştir..

Ama yukardaki yazdığım ayetleride bir gözden geçiriniz..

Birde Ruh ile ilgili Hadis,i şeriflere bir gözatınız..

Saygılar..

 

Sayın sedat; verdiğiniz ayetlerde her insandan değil,ilk insan ademden bahsediliyor değilmi ? Malum insanlar dünyay gelirken çamurdan meydana gelmiyor.

 

Yasin 82- O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.

 

Bu ayete göre değerlendirirsek, ruhtan üfleme ifadesinin de,allahın yarattığı ilk insana emrettiği,yani vahyettiği anlaşılabilir.

Gönderi tarihi:
İnsan ( eşrefi mahlukat) mağara devrinde? Bile özgür iradesi vardı en azından ama bilgisayar yine “İNSAN” icadı ve her aşamasını İnsanın yaptığı bir makina buradan hareketle diyelimki bilgisayar özgür iradesi oluştu olmaz ya teori diyelim ve İnsana isyan etti her konuda İnsan ne yapar bak oluşumunu böyle icad ettik otur oturduğun yerde denir değilmi ve bu arada bilgisayar’ın yapabileceği her şeyi kendi icadı olduğundan bilir ve tedbirini alır yani isterse bilgisayarı bozar yenisini yapar bu yapılanlar nerede yapılır Dünya ve Evren’de değilmi yani İnsanoğlu hiç bir şeyi yoktan var edemez olandan icad eder şimdi buradan hareketle “DİN’İ” hiç bir şey yazmıyorum şöyle soruyorum İnsanoğlu hadi hiç bir şeyi yoktan var etmesini (haşa) geçelim var olandan insan’ın bir kılını icad etsin sentetik değil veya insan beynin’de olan “DNA” nın bir benzerini yapay değil icad etsin aynen ve aynen.

 

Ediyor, kök hücre teknolojisi.

 

Senin semitik dinlerin allah'ı da insanı yoktan var EDEMEMİŞ. Çamur kullanmış.

 

Dünya’nın eğik oluşu hakkında söylediklerin muazzam bir bir buluş demekki Ekvator bölgesinde yaşardık bravo doğrusu ama bir şeyi unuttun test etmedin yani denemedin nereden biliyorsun Ekvatorda yaşam olacağını veya yaşamın oluşması için şart olmadığını değilmi. Doğru söylüyorsun Dünya, Güneş’e göre eğiktir bir plan dahilinde yaşamın oluşması için. Saygılar.

 

Bu benim teorim değil, bütün coğrafya kitaplarında yazar.

Dünya eğik olmasaydı MEVSİMLER olmazdı denir, yaşam olmazdı denmez.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Kısaca özetleyecek olursak,insan hayata gelirken içine giren,ölürkende çıkan bir ruh,anlayışı kuranda yoktur.

 

 

Kur'an'da NEFS, öncelik tek tek bireyin kimligi, kendisi, 'enesi' anlamında kullanılır.

 

ZÂRİYÂT SÛRESİ(21) Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi NEFİSlerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?

 

enfüseküm, enfüsühüm, kendiniz, kendileri, kendi, kendin, kendim, gibi ifadeler hep tek kişiler, o kişilerin benligi, enesi anlamına gelir.

NEFS, tek tek her varlıga, digerlerinden ayrı nitelikte bir varlık kazandıran yön, ya da bu varlıgın kendisidir.

 

Ruh ise, hayatın kaynagıdır ve bu her nefsin kaynagıdır.

 

SECDE SÛRESİ(9) Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

 

İnsana 'üflenen' ruh dogrudan dogruya Allah'tandır.

 

İsa peygamber üflediginde cansız madde canlı kuş haline getirmektedir. Burada, ruhun hayatın kaynagı oldugu açıktır.

 

Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah'ın izniyle hemen kuş oluverir. Ali İmran ;49

 

Secde ayetinde de geçtigi gibi insana ruhun üflemesiyle birlikte, onun işitme, görme ve bilme sahibi oldugu ifade olunmaktadır, ruh bilgininde kaynagıdır.

 

TEKVÎR SÛRESİ(7) ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman.

 

Bu ayetde Ruhun sadece bilgi anlamına gelmedigini göstermektedir.

 

Kur'an'da bir ruhtur ve hayatın mecazi anlamında bir ruh'dur.

 

ŞÛRÂ SÛRESİ(53) İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah'ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah'a döner.

 

Kur'an herşeyden önce şifadır, ölü insanları diriltir, onlara hayat kazandırır.

 

Vahiy de bir ruhdur bu anlamda.

 

İSRÂ SÛRESİ(85) Ve sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: "Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir

 

Kur'an vahiydir, vahiyde ruhtur, çünkü o da hayat kazandırır.

 

İşin özü insan nefsine hayat veren 'ruh'tur.

Gönderi tarihi:
böyle bir kanıya hangi deneyle veya dayanakla vardın ?

demekki beyin herşeyimizdir

 

kalbimi böbreğimi dalağımı ciğerimi değiştirirsiniz ve yaşamaya devam ederim aynı akılla ve düşünceyle normal şekilde

 

ama beynimi zarara ziyana uğratırsanız ben, ben olamam artık

hayır bunu bana soramazsınız, neden mi, siz hiç bir şeye bir kanıt getirmiyorsunuz ama bana kanıt soruyorsunuz, kanıtlarla tartışıyor olsaydık sonuca daha erken varırdık oysa sorgulamalarımızda tercihimizi beynimizin ön kabullerine göre yapıyoruz.

 

beyin en önemli organımızdır ama ne olmuş yani bu neyi açıklıyor, beynin ne kadar önemli bir organ olduğu gerçeği ile siz neyi ispatlıyorsunuz?

 

kanıya nereden vardın soruna şöyle bir cevap vereyim evrende hiç bir makina enerjisiz çalışmaz bu en önemli gerçekliktir.

Gönderi tarihi:
(Aslan34)TEKVÎR SÛRESİ(7) ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman.

 

Bu ayette Ruhun sadece bilgi anlamına gelmedigini göstermektedir.

 

tekvir 7 de geçen kelime ayetin arapçasında ruh değil,nefistir.

 

 

7. Ve izen nufusu zuvvicet.

 

81/7- Nefisler/bireyler, birleştiği zaman,

 

 

 

nefis kelimesinin çoğulu olan nufus var

 

 

Ben demiştim mealcilere güven olmaz diye.

Gönderi tarihi:

hayır bunu bana soramazsınız, neden mi, siz hiç bir şeye bir kanıt getirmiyorsunuz ama bana kanıt soruyorsunuz, kanıtlarla tartışıyor olsaydık sonuca daha erken varırdık oysa sorgulamalarımızda tercihimizi beynimizin ön kabullerine göre yapıyoruz.

 

TARAFSIZ burda yazdığı herşeyi kanıtlı yazıyor.

Ben kanıtsız yadığına, akla mugayir laf ettiğine tanık olmadım.

 

beyin en önemli organımızdır ama ne olmuş yani bu neyi açıklıyor, beynin ne kadar önemli bir organ olduğu gerçeği ile siz neyi ispatlıyorsunuz?

 

Ruh diye birşeyin olmadığını kanıtlıyor desek, yeterli bulurmusun?

(Ayrıca, birsürü tartışma oldu beyin ve kalp konusunda ve Kuran'daki bilime ters, akla mugayir bir iddiayı tespit ettik. İnsanın kalbiyle değil, beyniyle algıladığını, düşündüğünü. Yetreli mi?)

 

kanıya nereden vardın soruna şöyle bir cevap vereyim evrende hiç bir makina enerjisiz çalışmaz bu en önemli gerçekliktir.

 

İyi ya, biz de beynin enerjisi yok demedik Beyninin enerjisi de, hava, su ve domates, armut, kebab, pilav üstü döner vs. vs..

 

Beynin enerjisinin bunlar oılduğuna ilişkin bizim kanıtımız şu: bir adamın havasını kesersen çok çabuk ölür. Suyunu kesersen, havasının kesilmesine göre daha uzun yaşar. Ancak kan akışkanlığını kaybedip, beyine oksijen taşıyamaz hale gelince ölür. Beyin en fazla gıdasızlığa dayanır. Hava ve su olursa, bira daha yaşarinsan. Çünkü depoları kullanır. Onlar da tükenince ölür.

Bizim kanıtımız bu. Seninki ne?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
TARAFSIZ burda yazdığı herşeyi kanıtlı yazıyor.

Ben kanıtsız yadığına, akla mugayir laf ettiğine tanık olmadım.

Ruh diye birşeyin olmadığını kanıtlıyor desek, yeterli bulurmusun?

(Ayrıca, birsürü tartışma oldu beyin ve kalp konusunda ve Kuran'daki bilime ters, akla mugayir bir iddiayı tespit ettik. İnsanın kalbiyle değil, beyniyle algıladığını, düşündüğünü. Yetreli mi?)

İyi ya, biz de beynin enerjisi yok demedik Beyninin enerjisi de, hava, su ve domates, armut, kebab, pilav üstü döner vs. vs..

 

Beynin enerjisinin bunlar oılduğuna ilişkin bizim kanıtımız şu: bir adamın havasını kesersen çok çabuk ölür. Suyunu kesersen, havasının kesilmesine göre daha uzun yaşar. Ancak kan akışkanlığını kaybedip, beyine oksijen taşıyamaz hale gelince ölür. Beyin en fazla gıdasızlığa dayanır. Hava ve su olursa, bira daha yaşarinsan. Çünkü depoları kullanır. Onlar da tükenince ölür.

Bizim kanıtımız bu. Seninki ne?

 

Saygılar.

 

kanıtı nerede? sizin tanıklığınızı onaylamıyorum.

 

Ruh denilen enerjinin var olmadığını nasıl kanıtlıyor? çok alakasız açıklamalar bunlar, beyinmi ruhmu düşünürden, kalbe geldik. Kuranda kasdedilen kalp vicdandır yani aklın düşündüğü, ruhun yaşattığı, kalbin vicdanı temsil ettiği mecazi anlamlarda düşünce olarak ortaya konan budur.

 

saydığın gıda maddeleri ve oksijen bedenin ihtiyaçlarıdır. ki bunlara ruhun ihtiyacı yoktur. arabaya benzin koymazsan yürümez ama aküsü olmazsa hiç çalışmaz.

 

bedenin nasıl öldüğünü biliyorum bunu bana sen kanıtlayamazsın ki arkadaşım. peki sence ölüm nedir? açlıktan, oksijensizlıkten, yaşlılıktan, kazadan, hastalıktan sebep bularak ölen beden bütün bunlar olmasaydı sonsuza kadar yaşarmıydı? yani ihtiyaçsız olsaydı ölmezmiydi?

 

beden bir makina gibi çalışır malumunuz değilmi ve her makinanın ihtiyaç duyduğu herşeye bedeninde ihtiyacı var, makinaların yağa, yakıta, suya, ihtiyacı olduğu gibi çalıştırmayada gerekli olan enerjidir. bedenin enerjisi kaynağıda ruhtur.

Gönderi tarihi:
tekvir 7 de geçen kelime ayetin arapçasında ruh değil,nefistir.

7. Ve izen nufusu zuvvicet.

 

81/7- Nefisler/bireyler, birleştiği zaman,

nefis kelimesinin çoğulu olan nufus var

Ben demiştim mealcilere güven olmaz diye.

 

 

Nüfûs, bilindiği gibi nefs'in çoğuludur. Nefis de kişi ve can mânâlarına gelir. Nitekim, "şurada şu kadar nüfûs var" dediğimiz zaman, şu kadar kişi veya şu kadar can var demek olur.

 

Ruh ise, hayatın kaynagıdır ve bu her nefsin kaynagıdır, her nefs bir ruh taşır ve eşleştirme ahiret anlamında alınmıştır.

 

Nefs, kendisi ve özü anlamına gelir.

Nefs, ruh ve kalp manasında da kullanılır.

 

mesela 'son nefesi'ni verdi dedigimizde canını ya da ruhunu verdi anlamında anlarız.

 

burda katakuta hemen atlamış ama sonucu degiştirecek bir durum yok.

 

sen RUH hakkında söyledigin şeylere yogunlaş

 

kısaca diye bitirdigin sonuca yogunlaş

bekliyorum.....

Gönderi tarihi:

Canlılara bakıldığında varoluşu ile ilgili ençok mücadele etmesi gerekenlerde beynin en fazla geliştiği görülür.Bunun en iyi örneği insandır ve bunun sonucu olarak bellek ,öğrenme düşünme ,zeka vb yetenekler en fazla insanda gelişmiştir.

İnsan beyni evrim süreci içersinde organizmanın uyum sağlamak için pratik tercihler yapmasını sağlayan ve bunun içinde sürekli evrimini sürdüren bir organdır.

 

Objektif dünyayı bilme, birçok arkadaşımızın beynin işleyişi konusunda verdiği bilgilerden anlaşılacağı gibi duyu organlarının dış dünyayı algılaması ile başlar.Algı sayesinde dış dünya öznel bilince aktarır.Sadece duyum ve algı ile bilinç düzeyi oluşmaz bunun için zihinsel süreçler gereklidir.Bu süreçte beyin hafızaya kaydedilen bilgileri önceden derin belleğimizde kaydettiğimiz bilgilerle karşılaştırarak değerlendirir özümler ve yeni çıkarımlar oluşturur.Eğer bu bilgilerin birbirleriyle bağlantılandırıldığı,sonuçlandırıldığı evreler olmasa idi insan davranışlarına içgüdüler hakim olurdu.Derin belleğe kaydettiği bilgileri ilişkilendirerek toplum içindeki davranışlarımızı belirleyen ,düşünen ,duygusal ve fiziksel tepkiler vermemizi sağlayan beyindir.

Ruh diye bir kavram yoktur.Zaten madde gibi somut bir kavramın enerjisinin soyut bir kavram olan ruh ile açıklamaya çalışmak abesle iştigalden başka bir şey değildir.

Gönderi tarihi:
Canlılara bakıldığında varoluşu ile ilgili ençok mücadele etmesi gerekenlerde beynin en fazla geliştiği görülür.Bunun en iyi örneği insandır ve bunun sonucu olarak bellek ,öğrenme düşünme ,zeka vb yetenekler en fazla insanda gelişmiştir.

İnsan beyni evrim süreci içersinde organizmanın uyum sağlamak için pratik tercihler yapmasını sağlayan ve bunun içinde sürekli evrimini sürdüren bir organdır.

 

Yalnız şu var, Beyin "Güdülerini" "İçgüdüsel Davranışlarını" "Reflekslerini" yani "Bilinç Dışı" ne varsa hepsini bir sonraki kuşağa aktarabiliyor. Ancak bir İnsan doğduğunda beyni bomboş doğuyor, yeni bir birey meydana getirene kadar beyninde nörolojik olarak bir çok değişilikler ve gelişmeler oluyor ancak yeni birey yine de bomboş bir beyin (Tabula Rasa) ile dünyaya geliyor. Yani Bilinç Dışı yapımızı aktarabilirken, Bilişsel yapımızı ya da kazanımlarımızı aktaramıyoruz.

 

Oysa bana öyle geliyor ki, Mutasyonlardan daha kalıcı bir yapı sergileyebilmeli belki de Beyinin kazanımları; Nöron ya da Sinaps bağlarının yapıları hep aynı kalıyor.

 

Birde şu var; Nöronlar kendilerini yenileyemiyorlar. Bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Yani Nöron Sinir Hücreleri niçin kendilerini yenileyemiyorlar?

 

Bir tez var ama kanıtlanmış değil. Nöronlar Sinaps bağları ile iletişim kurdukları için, hasar gören nöronlar çoğalarak ya da bölünerek kendilerini yenilediklerinde eski sinaps bağları kullanılmaz hale geldiği ve bu yenileniş beyine zarar verdiği için zamanla nöronlar bu özelliği yitirmiş olabilir deniliyor ancak yine de niçin yenilenemediklerine dair bir kanıt yok.

 

Kısaca Beyin hakkında inanamayacağınız kadar çok soru var. Yapısı inanılmaz derecede karmaşık.

 

Lakin benim gördüğüm kadarıyla Beyin tüm fonksiyonları ile yani bütüncül olarak sergilediği tüm yapısı ile "Düşünme"nin kendisini ortaya koyuyor.

 

Sayın boşig,

Beyin işlemlerini PC ye benzetirken işlemciye gelen emirler tıpkı duyu organlarımızdan gelen titreşimler gibi klavyeden, fareden ve diğer komut devrelerinden gelmektedir.

...

Sayın boşig,

Amacım yanlış çıkartmak değil. Seni temin ederim.

Sadece doğruyu belirtmek. Olurya bu bilgiyi alt yapı yapmak isteyenler olabilir.

Bunu hep yapmak gerek. Sosyal bilimlerde de, pozitif bilimlerde de.

Kaldıki sayısalcı olmamana rağmen, verdiğin bilgilerden çok yararlandığımı belirtmek isterim.

Bunu yapmanız önemliydi Sayın Bilimselci.

Eksik bilgimi tamamlamış oldum ve yanlışlamak amacında olmadığınızı biliyorum.

Ben bildiğim kadarıyla düz bir mantık yürütmüştüm ancak yine anladığım kadarıyla bu örneğizinle de çelişmiyor gibime geliyor.

Sadece Elektrik Akımını Kodlama ile ilgili bir fikrim yok, bende bildiğim kadarıyla düz bir mantık yürüttüm. :D

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
kanıtı nerede? sizin tanıklığınızı onaylamıyorum.

 

Tanıklığımı kabul etmiyorsan, havasız kalmayı dene bir müddet, veya su içme veya yemek yeme birkaç gün.

O zaman görürsün beynin enerjisi neymiş.

 

Not: Kişinin kendini havasız bırakarak yapacağı deney sonucundaki gelişmelerden sorumlu olmayacağımı, bu deneyi yaparsa öleceğini söyleyerek, buradan kendisini uyarıyorum.

 

beyinmi ruhmu düşünürden, kalbe geldik. Kuranda kasdedilen kalp vicdandır yani aklın düşündüğü, ruhun yaşattığı, kalbin vicdanı temsil ettiği mecazi anlamlarda düşünce olarak ortaya konan budur.

 

Haklısın konu dağıldı. Ben onu beyinin en önemli organ olmasına örnek olarak vermiştim,konu dışı olduğu için parantez içine almıştım.

 

Ruh denilen enerjinin var olmadığını nasıl kanıtlıyor? çok alakasız açıklamalar bunlar,

saydığın gıda maddeleri ve oksijen bedenin ihtiyaçlarıdır. ki bunlara ruhun ihtiyacı yoktur. arabaya benzin koymazsan yürümez ama aküsü olmazsa hiç çalışmaz.

....

beden bir makina gibi çalışır malumunuz değilmi ve her makinanın ihtiyaç duyduğu herşeye bedeninde ihtiyacı var, makinaların yağa, yakıta, suya, ihtiyacı olduğu gibi çalıştırmayada gerekli olan enerjidir. bedenin enerjisi kaynağıda ruhtur.

 

Beynin enerjisinin ruh olduğunu iddia etmiştin de, biz de beynin enerjisinin hava, su ve gıda maddeleri olduğunu söylemiştik. Şimdi konuyu nereye getiriyorsun anlamadım. O gıda maddelerine ruhun ihtiyacı yok, bedenin ihtiyacı var derken, beynin "neden" olduğunu kabul ediyor musun?

 

Örnek olmamış. Akü de fiziki bir enerji kaynağıdır.

Hem benzin ile akü'yü birleştiren elektrikli araçlar çıkınca, yani hepsi tek enerji kaynağı olunca, bu örnek de kurtarmaz seni.

 

bedenin nasıl öldüğünü biliyorum bunu bana sen kanıtlayamazsın ki arkadaşım. peki sence ölüm nedir? açlıktan, oksijensizlıkten, yaşlılıktan, kazadan, hastalıktan sebep bularak ölen beden bütün bunlar olmasaydı sonsuza kadar yaşarmıydı? yani ihtiyaçsız olsaydı ölmezmiydi?

 

Vücudun iflasıdır ölüm.

Vücutta kendini yenileyemeyen hücreler var.

Yıprandıkça eskisi gibi işlevini göremeyen hücreler var.

Madde yorulması diye bir kavram var, sanayi çevreleri bilir.

Canlı organizmadaki maddeler de yorulur.

Vücut eskisi kadar işlevini göremediği için teklemeler başlar ve sonun da ölür insan.

 

Modren tıp ve beslenme alışkanlıkları vücudun yorulma eşiğini geriye attı, bu nedenle insanlar daha uzun yaşıyorlar.

Yoksa Allah'ın "bu çağdakiler aşırı kafir, biraz daha zaman vereyim belki akıllanırlar" demesinden değil.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

KeskinKalem, BrainSlapper gerkli cevapları vermiş ama ben şunuda ekleyeyim

 

Ben hiçkimseye kanıt kanıt diye tutturmuyorum, onu sadece gerektiğinde yapıyorum

 

sana söylemek istediğim şey şu

 

ben bir şeyden bahsederken gerçek ve deneylenebilir bir olgudan bahsediyorum, dikkat et kanıtlanmış bir şey olması önemli değil

 

Ama sen bir şey söylediğinde, hiç bir şekilde bir çıkış noktası bulamıyoruz, yani Ruh diyorsun ama onun hakkında hiçbir yorum yapamıyoruz, çünkü inceleyebildiğimiz şey beyin ve herşey beyinde olup bitiyor, bunu örneklerle açıklıyoruz hepimiz.

 

Ama siz bir şey söylediğinizde biz hiçbirşeye inanamıyoruz çünkü inanmamız için bir şeyleri deneylememiz gerekiyor illede kanıtlı birşey olmasına gerek yok(burası önemli), yeterki deneylenebilsin örneklenebilirsin.

Gönderi tarihi:

Düzeltme:

 

Beynin enerjisinin ruh olduğunu iddia etmiştin de, biz de beynin enerjisinin hava, su ve gıda maddeleri olduğunu söylemiştik. Şimdi konuyu nereye getiriyorsun anlamadım. O gıda maddelerine ruhun ihtiyacı yok, bedenin ihtiyacı var derken, beynin "beden" olduğunu kabul ediyor musun?
Gönderi tarihi:

ŞURA SURESİ.

 

51)Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.

52–53 İşte sana da buyruğumuzla Ruh’u (Cebrail’i) gönderdik; sen Kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin, fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz sen de insanlara, göklerde ve yerde ne varsa kendisinin olan Allah’ın yolunu, doğru yolu göstermektesin. İyi bilin ki işler sonunda Allah’a döner.

Kur’ân-ı Kerîm Nefs ve Rûh kavramlarının eşanlamlı olmadıklarını ve olamayacaklarını apaçık bir şekilde ortaya koymuştur. Buna rağmen bu fark, çoğu kez, avâm tarafından da okumuş zümre tarafından da idrâk edilemeyebilmektedir. Bu iki kavramın yalnızca Arapça’da değil, diğer dillerde de eşanlamlı olmadığının en güzel kanıtı bu kavramlara verilen isimlerin farklılığıdır.

 

 

Dil Nefs’in karşılığı Rûh’un karşılığı

1. Kadîm Yunanca’da psuhe (ψυχή) nous,pneuma

(νοΰς, ςνεϋμά)

2. Lâtince’de anima spiritus

3. Almanca’da die Seele der Geist

4. Arapça’da en-nefs er-rûh

5. Farsça’da nefs ruh

6. Felemenkçe’de de ziel de geest

7. Fransızca’da l’âme l’esprit

8. İngilizce’de the soul the spirit

9. İspanyolca l’alma el espíritu

10. İtalyanca’da l’anima lo spirito

11. Osmanlıca’da nefs rûh

12. Rusça’da duşa (душа) duh (дух)

13. Türkçe’de can tin1

 

 

 

İşin ilginç yanı: “rûh” kelimesinin gramer açısından çoğulu olan “ervâh” kelimesinin Kurân-ı Kerîm’de hiç bulunmamasıdır. Denilebilir ki Allah indinde yalnızca “Rûh” vardır, “ervâh” yoktur. Ervâh insanların ihdâs etmiş olduğu beşerî bir izâfettir.

 

Cenâb-ı Hakk A’râf sûresinin 172 âyetinde bile: “Ve iz ehaze rabbüke min benî âdeme min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm alâ enfüsihim elestü bi rabbiküm kalu belâ şehidnâ…” yâni: Ve Rabb’in Âdemoğulları’nın sulbundan soylarını çıkardığı zaman onların nefslerini şâhid tutarak: ‘Ben sizin Rabb’iniz değil miyim?’ demişti de onlar da ‘Evet, şâhidiz’ demişlerdi…” buyurmaktadır. Halk arasında bu hâdise “Elest Meclisi” ya da “Rûhlar Meclisi” diye yayılmıştır ki bizzât âyetin lafzı bunu yalanlamakta ve söz konusu mecliste rûhların değil nefslerin bulunduğunu beyân etmektedir.

 

Dikkat edilmesi gereken önemli iki ipucu Kur’ân-ı Kerîm’de . Ahzâb sûresinin: “Biz Emânet’i göklere, Arz’a ve dağlara arzettik. Onlar bunu yüklenmekden kaçındılar. Ve bunu insan yüklendi…” meâlindeki 72. âyeti ile Sâd sûresinin: “Rabb’in meleklere demişti ki: Ben çamurdan bir beşer yaratacağım. Onu şekillendirip içine Rûh‘umdan üfürdüğümde sizler de ona secde edenlerden olun!” şeklindeki 71. ve 72. âyetlerinde bulunmaktadır.

Cenâb-ı Hakk’ın insandan başka herhangi bir mahlûka daha Rûh‘undan üfürmüş olduğuna dair hiçbir bilgi yoktur Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husûs da şudur ki Cenâb-ı Hakk, beşere Rûh’undan üfürür üfürmez bütün meleklerin beşere secde etmelerini yâni beşere tevdi edilmiş olan bu İlâhî Emânet‘e karşı, tıpkı Allah’a gösterilmekte olan üstün saygı gibi, bir saygı göstermelerini emretmektedir.

Cenâb-ı Hakk insana: 1) beden, 2) nefs, ve 3) Rûh’u lûtfetmiştir. İnsan öldüğünde topraktan olan beden toprağa dönmekte; insanı Eşrefü-l Mahlûkat ve bilkuvve Hakk’ın Arz’daki halîfesi kılan o İlâhî Emânet, yâni Rûhullah da Bakara sûresinin: “De ki: Hiç şüphe yok ki bizler Allah’a aidiz ve bizler O’na rücû edeceğiz” şeklindeki âyeti gereğince Sâhibi’ne rücû’ etmektedir.

 

ANLAŞILMASI DİLEĞİ İLE.

Gönderi tarihi:

sarıgöl

 

ne anlatmak istediğiniz konusunda bir fikir edinemedim

 

varmak istediğiniz şey nedir, burayı Kur'an kursuna çevirmekten ziyade, daha tartışılabilir bir tarz bensimserseniz inanıyorumki herkes için daha yararlı olacaktır.

 

Sanırım sizinde kendi düşünceleriniz fikriniz vardır bu konuda, copy/paste ye ek olarak !

 

aslan34 ve sizinle, pek tartışmaya giremiyoruz, çünkü gerçektende ne anlatmak istediğinizi bu tür yazılarınızla anlamakta zorlanıyoruz. Sizinle tartışabilmemiz için öncelikle ne anlatmak istediğiniz anlamamız gerekiyor.

 

saygılar

Gönderi tarihi:
sarıgöl

 

ne anlatmak istediğiniz konusunda bir fikir edinemedim

 

varmak istediğiniz şey nedir, burayı Kur'an kursuna çevirmekten ziyade, daha tartışılabilir bir tarz bensimserseniz inanıyorumki herkes için daha yararlı olacaktır.

 

Sanırım sizinde kendi düşünceleriniz fikriniz vardır bu konuda, copy/paste ye ek olarak !

 

aslan34 ve sizinle, pek tartışmaya giremiyoruz, çünkü gerçektende ne anlatmak istediğinizi bu tür yazılarınızla anlamakta zorlanıyoruz. Sizinle tartışabilmemiz için öncelikle ne anlatmak istediğiniz anlamamız gerekiyor.

 

saygılar

 

doğru söylüyorsun tarafsız farkında isen sana karşı hiç yazı yazmadım sebebini anlamışsındır umarım ha birde aynı teraneyi bu topikteki senin "ŞÜREKA"larında yazmıştı yani şunu söylemek istiyorum sen anladığın konulara karşı yaz benim yazdıklarımı anlamaya çalışma yorma kendini ben fikirlerimi zaten yazıyorum anlayamadığın yazılarımda ha birde KUR,AN dan soru sorulursa cevabıda KUR,AN dan olur copy/paste demeklede sanki yazacak hiç bir şeyim imasını yapmakta ancak senin gibi benim yazılarımı anlamayanlar için geçerlidir (komleks) alıntı tabiki yapıyorum ama sallamak için veyahut çarpıtmak için değil bilakis konular daha iyi anlaşılsın diye anlayabildinmi tarafsız.

Gönderi tarihi:
Tanıklığımı kabul etmiyorsan, havasız kalmayı dene bir müddet, veya su içme veya yemek yeme birkaç gün.

O zaman görürsün beynin enerjisi neymiş.

Not: Kişinin kendini havasız bırakarak yapacağı deney sonucundaki gelişmelerden sorumlu olmayacağımı, bu deneyi yaparsa öleceğini söyleyerek, buradan kendisini uyarıyorum.

Haklısın konu dağıldı. Ben onu beyinin en önemli organ olmasına örnek olarak vermiştim,konu dışı olduğu için parantez içine almıştım.

Beynin enerjisinin ruh olduğunu iddia etmiştin de, biz de beynin enerjisinin hava, su ve gıda maddeleri olduğunu söylemiştik. Şimdi konuyu nereye getiriyorsun anlamadım. O gıda maddelerine ruhun ihtiyacı yok, bedenin ihtiyacı var derken, beynin "neden" olduğunu kabul ediyor musun?

Örnek olmamış. Akü de fiziki bir enerji kaynağıdır.

Hem benzin ile akü'yü birleştiren elektrikli araçlar çıkınca, yani hepsi tek enerji kaynağı olunca, bu örnek de kurtarmaz seni.

Vücudun iflasıdır ölüm.

Vücutta kendini yenileyemeyen hücreler var.

Yıprandıkça eskisi gibi işlevini göremeyen hücreler var.

Madde yorulması diye bir kavram var, sanayi çevreleri bilir.

Canlı organizmadaki maddeler de yorulur.

Vücut eskisi kadar işlevini göremediği için teklemeler başlar ve sonun da ölür insan.

Modren tıp ve beslenme alışkanlıkları vücudun yorulma eşiğini geriye attı, bu nedenle insanlar daha uzun yaşıyorlar.

Yoksa Allah'ın "bu çağdakiler aşırı kafir, biraz daha zaman vereyim belki akıllanırlar" demesinden değil.

Saygılar.

 

Aynı şeyler tekrar edilmiş, senin tanıklığını kabul etmiyorum elbette, havamı, suyumu, gıdamı senmi temin ediyorsun ya da ben bunları kullanmayı bilmiyormuyum? :)

 

Makinalar enerjisiz ve yakıtsız çalışmaz arkadaşım enerji ile yakıt farklı şeylerdir. Bunu öğrenmen gerek. Otomobil ile insan bedenini örneklemiştim size, benzin otomobilin yakıtı (gıdası) dır, akümülatör (enerji) kaynağıdır. Otomobil yakıtsız yürümez, ama enerjisiz kalırsa asla çalışmaz.

 

Gıdasız kalan insan belli bir süre içinde yaşamını aksatarak devam ettirir bu doğru; otomobilden farklı olarak organik bir makina olan insan bedeni canlılığını devam ettirmek için beslenmek ve nefes almak zorundadır, ama her ne kadar nefes almaya ve gıda tüketmeye devam etsede günü geldiğinde enerjisi bedeni terkettiğinde ölümü yaşıyor. Asıl açıklanması gereken mesele de bu, organik beden bir çeşit madde olmasına karşın cansız maddeden farklı olarak ölüyor, toprağa karışıyor.

 

İnsanların ömrümü uzadı diyorsun, yanılıyorsun arkadaşım insan ömrü uzamadı, insanlar arasında çağlardan beri yaşama ortalaması ortalama olarak aynı. bireysel farklılıklara göre kimisi 100 yaşını geçiyor bu çok önceleride böyleydi, bugünde böyle. Eskiden bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan toplu ölümler oluyordu şimdi aşılama ile bu önleniyor ama bu demek değil ki ömür uzadı şimdide veba mikrobu kapsan ve aşılanmasan erken ölürsün.

 

 

KeskinKalem, BrainSlapper gerkli cevapları vermiş ama ben şunuda ekleyeyim

Ben hiçkimseye kanıt kanıt diye tutturmuyorum, onu sadece gerektiğinde yapıyorum

sana söylemek istediğim şey şu

ben bir şeyden bahsederken gerçek ve deneylenebilir bir olgudan bahsediyorum, dikkat et kanıtlanmış bir şey olması önemli değil

Ama sen bir şey söylediğinde, hiç bir şekilde bir çıkış noktası bulamıyoruz, yani Ruh diyorsun ama onun hakkında hiçbir yorum yapamıyoruz, çünkü inceleyebildiğimiz şey beyin ve herşey beyinde olup bitiyor, bunu örneklerle açıklıyoruz hepimiz.

Ama siz bir şey söylediğinizde biz hiçbirşeye inanamıyoruz çünkü inanmamız için bir şeyleri deneylememiz gerekiyor illede kanıtlı birşey olmasına gerek yok(burası önemli), yeterki deneylenebilsin örneklenebilirsin.

 

bende sana aynısını söylüyorum karşısındakine kanıt soran kendi açıklamalarını kanıta dayalı olarak yapar, hava, su, gıda benim kanıtımdır demek hiç bir şeyi açıklamaz. onlar yakıttır, enerjisi nerede?

 

Ruhun varlığı konusu bilim dünyasını ikiye bölmüştür. bir kısım bilim adamı bunu öngörürken bir kısmı da görmedim, bilmiyorum diyerek üzerinde düşünce üretmemekte. Oysa onlarda biliyorki canlılığı idame ettiren şey gıda değildir. gıdaya rağmen belli bir ömrü yaşayan canlılık bir şekilde ölümü yaşıyor, demekki bedeni, beyni, organları yaşatan bir enerji kaynağı var. sizlerin bunu kabul etmemesini ben gayet normal karşılıyorum aramızda ki farkta bu, siz görmem, duymam, dokunmam gerek diyorsunuz, bende diyorum ki ancak hayvanlar gördüğünü, dokunduğunu bilir ama insan farklı olarak düşünce geliştirir. olasılıkları değerlendirir, imkanlı ve imkansızı tanır, akıl işletmekte budur, yoksa akıl işletmek için temas şart değildir. Temassız bilinen neler var? hayvanlar duygusal olarak az gelişmişlerdir, içgüdüsel eğilimleri ile hareket ederler bir köpeğe yemek verirsen seni dostu bilir, ama insana başka şeyler vermek gerekir dostu olabilmek için.

Gönderi tarihi:
Ediyor, kök hücre teknolojisi.

 

Senin semitik dinlerin allah'ı da insanı yoktan var EDEMEMİŞ. Çamur kullanmış.

Bu benim teorim değil, bütün coğrafya kitaplarında yazar.

Dünya eğik olmasaydı MEVSİMLER olmazdı denir, yaşam olmazdı denmez.

 

Saygılar.

Kök hücre teknolojisi benim sorduğuma cevap değil sebebide "Kök hücre" zaten İnsanda mevcut icat etsinler bakalım "suni" değil zaten suni'sinide beceremezler ya neyse.

Çamur'u kim yoktan var etmiş yoksa tesadüfenmi oluşmuş.

Dünya'nın eğik oluşu "Mevsim" lerin oluşumuna cevap yazmayacağım sebebide sorduklarıma cevap değil.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.