Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aradan 57 yıl geçmiş değişen bir şey yok...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Tufan TÜRENÇ

[email protected]

 

Aradan 57 yıl geçmiş değişen bir şey yok...

 

 

BEŞ yaşındaki Dilara'nın kapağı olmayan rögardan kanalizasyona düşüp boğularak ölmesi hepimizi etkiledi.

 

Bu çağda, İstanbul gibi bir megapolde böyle bir facianın yaşanması, uygar bir ülkede belediye başkanını götürür, iktidarı da ciddi şekilde sallardı.

 

Ama Türkiye'de hiçbiri olmadı.

 

Ne belediye başkanı istifa etti, ne de hükümet sallandı.

 

Üzerinden bir hafta bile geçmeden zavallı Dilaracık unutulup gitti.

 

Bu ne duyarsızlık?

 

Hani nerede çevreciler?

 

Mimarlar Odası...

 

Sivil toplum örgütleri nerede?

 

Yok, yok, yok...

 

Duyduğumuz üzüntü ve öfke içimizde kaldı.

 

Sadece Dilara'nın annesinin belediye başkanının özür dileme isteğini onurlu bir kararlılıkla reddetmesi, bu öfkemizi dindirecek küçük bir teselli oldu.

 

İşin bir başka acı yanı, bu olaydan sorumlu olan belediye başkanının zeytinyağı gibi üste çıkmaya çabalayarak medyayı tehdit etmesi.

 

* * *

 

Şimdi 57 yıl önceye dönelim.

 

1950 yılında ünlü şairimiz Orhan Veli Kanık 36 yaşında en verimli çağında yaşama veda etmişti.

 

Bu hazin vedanın öyküsü de hazindir.

 

Orhan Veli, Fransız düşünür ve yazarı Jaen Paul Sartre'ın Yosma adlı eserini Türkçe'ye çevirmişti.

 

Eser sahneye konacaktı.

 

Bunun için birkaç günlüğüne Ankara'ya gitmişti.

 

Ünlü şair, 10 Kasım gecesi Ankara'da kaldığı yere dönerken belediyenin açtığı kanalizasyon çukuruna düştü.

 

Düşerken başını çarpan, ayağından yaralanan şair bir süre kendinden geçmiş halde çukurda kaldı.

 

Sonra kendi gayretiyle çukurdan çıkarak yoluna devam etti.

 

İki gün sonra da işlerini tamamlayıp İstanbul'a döndü.

 

14 Kasım günü bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken aniden fenalaştı.

 

Hemen hastaneye kaldırdılar.

 

Önce alkol zehirlenmesi teşhisi kondu ve buna göre tedavi yapıldı.

 

Ancak sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı.

 

Aynı gece Türk şiirinin unutulmaz şairi, gece saat 23.20'de 36 yaşında hayata veda etti.

 

* * *

 

Evet Türk şiirine yepyeni bir soluk getiren, özgür, başına buyruk dizelerle dillerden düşmeyen şiirler yaratan bu ünlü şairin ölümü böylesine hazin olmuştur.

 

Bir gece vakti düştüğü kanalizasyon çukuru onun sonunu getirmişti.

 

Aradan geçen 57 yıla karşın değişen bir şey yok.

 

Yine kentlerimizde insanlar belediyelerin açtığı kanalizasyon çukurlarına düşüp ölüyorlar.

 

Şairin "Vatan İçin" adlı şiiri ne kadar anlamlı:

 

"Neler yapmadık şu vatan için!

 

Kimimiz öldük;

 

Kimimiz nutuk söyledik."

 

Devran, hálá aynı devran...

 

Kimimiz ölüyoruz, kimimiz ise nutuk söylüyoruz.

 

Bu şiiri Dilara'nın ölümünden sorumlu olanlara armağan ediyorum.

 

 

Gönderi tarihi:

Aynı akıbete ben de uğruyordum aslında Ankara'da...Yürüyüş yaparken üzeri karla kapanmış çokuru son anda farkettim..Kör bir çukurdu ama yine de bir insan boyundan daha derin ve düşme halinde ya bacaklarınızın kırılmasına neden olacak ya da kafanızı çarpmanız sonucu beyin kanamasına bile yol açabilicek derinlikte idi..

Pek çok yerle görüşmemi gerektiren bir telefon trafiğinin sonunda çukuru kapattırdım..Maalesef ülkemizde tek ya da bir kaç telefon sonucu ulaşabileceğiniz sorun çözücü merciiler yok, ancak bir tenis topuna dönüştükten sonra birilerine ulaşabiliyoruz, karşımızda ki kişi bizi dinler ve kılını kıpırdatırsa ne mutlu bize .....

Gönderi tarihi:
Bu ne duyarsızlık?

 

Hani nerede çevreciler?

 

Mimarlar Odası...

 

Sivil toplum örgütleri nerede?

 

Yok, yok, yok...

 

Duyduğumuz üzüntü ve öfke içimizde kaldı.

 

Sevgili Ilyada, yukarida yazdiklarinizin hepsi dogru, ancak ben benim ilgimi ceken ufak bir bolumunu buraya aktariyorum. Hani o, hani bu demissiniz, ama bir de soyle sorsaniz: Bu sivil toplum orgutleri icin Turk insani ne yapiyor. Tanidigim bir cok sivil toplum orgutu var, uyesizlikten ve parasizliktan bir bir kapatmak zorunda kaliyorlar.

 

Turkiye'de ne olursa olsun, ne yasanirsa yasansin oyle koltuk birakan politikaciya rastladiniz mi siz? Rastlarsak da bu buyuk bir mucize olur herhalde. Kobe depreminde, Kobe belediye baskani sehre soz verdigi gun su veremedigi icin intihar etti. Elbette bu da olacak sey degil ama, bizdekilerin yuzu hicbir seye kizarmiyor. Oyle piskinler ki, sanki analarindan politikaci dogmus da omur boyu o makama hak kazanmis gibiler.

Gönderi tarihi:
Sevgili Ilyada, yukarida yazdiklarinizin hepsi dogru, ancak ben benim ilgimi ceken ufak bir bolumunu buraya aktariyorum. Hani o, hani bu demissiniz, ama bir de soyle sorsaniz: Bu sivil toplum orgutleri icin Turk insani ne yapiyor. Tanidigim bir cok sivil toplum orgutu var, uyesizlikten ve parasizliktan bir bir kapatmak zorunda kaliyorlar.

 

Turkiye'de ne olursa olsun, ne yasanirsa yasansin oyle koltuk birakan politikaciya rastladiniz mi siz? Rastlarsak da bu buyuk bir mucize olur herhalde. Kobe depreminde, Kobe belediye baskani sehre soz verdigi gun su veremedigi icin intihar etti. Elbette bu da olacak sey degil ama, bizdekilerin yuzu hicbir seye kizarmiyor. Oyle piskinler ki, sanki analarindan politikaci dogmus da omur boyu o makama hak kazanmis gibiler.

 

 

Sevgili muki,

Bahsettiğin konu ayrı bir toplumsal yara, evet tepkisiziz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesini düstur edinmişiz doğru.. Ama tek bir örgüt bile mi yok, sadece anne baba ve komşulardan başka kimİ görüyoruz tepki verirken..

Sessiz sedasız oturduğumuz içinde, her yapanın kesesine kar kalıyor olan biten...

Dilara olayı gazetelere yansıdı hiç mi kimse dönüpte etrafına bakmaz ya...Belediye olarak yapıyorsa işçilerini, taşerona verdiyse müteahhitlerini arayıp yapılan çalışmalar sırasında gereken tedbirler alınmış mıydı, konu ile ilgili teftiş yapılacaktır diyemez mi?

Biz de alınan tek tedbir nedir biliyor musun? Ölen öldükten sonra çukurun vs her neyse onun etrafına bir şerit çekmek..!!!

 

Bahsettiğin o olay kobe ile ilgili, japonlar onurlarına gururlarına aşırı düşkün bir millettir..İktidarlarımız ise herşeyi sineye çekecek kadar yapışıktır koltuğa, intihar değil istifa edeni gördün mü? Birkaç iyi vardı, onlarda öldü gitti...

Gönderi tarihi:

Kent yaşamında ve özellikle büyükşehirlerde her birey denetleyici konumundadır ve kendini öyle görmelidir.Bunu belirttikten sonra,kendi yaşadığım ili örnek göstererek sizlere birkaç bilgi aktarmak,birazda eleştiri yapmak isterim..

 

Yaşadığım Bursa ili Büyükşehir Belediyesi'nin anlattığınız olumsuzlukları gidermek veya kent yaşamını geliştirecek önerilerimizi iletebilmemiz için oluşturduğu bir birim var.Adı:''Yerel Gündem 21'' Bu birim içindeki şikayet masasına ulaştığınızda,şikayetiniz/öneriniz görevlice alınarak,gerekli birimlere ulaştırılıyor ve 48 saat içinde olumlu/olumsuz bir cevap kişiye telefonla bildiriliyor.Eğer cevap olumsuzsa nedeni de beraberinde söyleniyor..

 

Eğer yaşadığınız ilde/ilçede böyle bir birim yoksa,bizzat tarafınızca belediyenize kurulması yönünde bir öneride bulunabilir,olmuyorsa çoğalarak bir baskı oluşturabilirsiniz..

 

Ha bununla biter mi,yada bitiyor mu.Tabiki hayır!!Asıl olan bireylerin,sorunları ortak sorun olarak görüp,müdahale edebilmesinde yatıyor.Bir alt geçitte,tekerlekli sandalye/bebek arabası asansörü yoksa,hadi bu maddi külfet diyelim enazından rampa hazırlanmamışsa bunu görebilmek için özürlü veya bebekli anne baba olmak gerekmediğini farketmeliyiz.Görüp te yanından geçmek yerine,çukur ve benzeri muhtelif tehlikelerin ortadan kaldırılmasını gerekli yerlere bildirerek sağlayabiliriz.(İlyada arkadaşım gibi..:clover: )Yani kısaca önce birimi kurdurmalı,ardından o birimin çalışmasını sağlamalıyız.Yoksa ''Nasılsa falan birim kuruldu,görüp halletsinler canım'' dersek,hiçbirşey hallolmaz..:closedeyes:

 

Hani yere çöp atılması konusunda tartışmıştık başka bir topicte.Bu sorunların hepsi birbirine paraleldir aslında.Çözümün birinci kuralı da kendini bulunduğu kentin bireyi olarak görebilmekte yatar.Yani,Niğde'lisin ama çeşitli sebeplerle Konya'ya yerleşmişsin.Sorduklarında ''Konya'lıyım'' diyebilmelisin.Bu bilince erişirsek,yaşadığımız kenti sahiplenebiliriz ve sahiplendiğimiz yerin iyi olması için çalışma gayretine gireriz.Yerleştiğimiz kentte misafir gibi değil,evsahibi olarak davranmalıyız.Bunları söylerken kimseden aslını inkar etmesini istemiyorum elbette.Ama birazcık düşünürseniz ne demek istediğimi anlayacağınıza eminim..:thumbsup:

 

Gelelim,topic ana yazısının konusuna.Israrla seyretmeme gayretine girdiğim halde,gözüme gözüme sokulan o haber beni çok etkiledi.Seyretmek istemeyişimin sebebi,çocukların öldüğü haberlerden çok etkilenmemdir.Haber kanalları da gerek koydukları fon müziği ve gerekse hazırladıkları dramatik haber sunumlarıyla olayı iyice içacıtır hale getiriyorlar.Neyse bu başka bir konu.Diyeceğim,o kızcağızımın düştüğü deliği,o ana kadar hiçkimse görmedi mi sizce..<_< Hiç sanmıyorum.O deliği öylece bırakanlar kadar,bunu görüp kayıtsız kalanlarda o derece suçludur bence.Onlardan birini çekip sorsak;O da izlediği habere çok üzüldüğünü söyleyecek,sorumlulara lanet okuyacaktır belki de.Yahu sen de o sorumlulardan birisin.Niye kapattırmadın orayı..:(

 

Neyse yazdıkça yazılıyor.Umarım yakın zamanda bilinçleniriz..

 

Saygılarımla..:clover:

Gönderi tarihi:
Tufan TÜRENÇ

[email protected]

 

Aradan 57 yıl geçmiş değişen bir şey yok...

 

 

BEŞ yaşındaki Dilara'nın kapağı olmayan rögardan kanalizasyona düşüp boğularak ölmesi hepimizi etkiledi.

 

Bu çağda, İstanbul gibi bir megapolde böyle bir facianın yaşanması, uygar bir ülkede belediye başkanını götürür, iktidarı da ciddi şekilde sallardı.

 

Ama Türkiye'de hiçbiri olmadı.

 

Ne belediye başkanı istifa etti, ne de hükümet sallandı.

 

Üzerinden bir hafta bile geçmeden zavallı Dilaracık unutulup gitti.

 

Bu ne duyarsızlık?

 

Hani nerede çevreciler?

 

Mimarlar Odası...

 

Sivil toplum örgütleri nerede?

 

Yok, yok, yok...

 

Duyduğumuz üzüntü ve öfke içimizde kaldı.

 

Sadece Dilara'nın annesinin belediye başkanının özür dileme isteğini onurlu bir kararlılıkla reddetmesi, bu öfkemizi dindirecek küçük bir teselli oldu.

 

İşin bir başka acı yanı, bu olaydan sorumlu olan belediye başkanının zeytinyağı gibi üste çıkmaya çabalayarak medyayı tehdit etmesi.

 

* * *

 

Şimdi 57 yıl önceye dönelim.

 

1950 yılında ünlü şairimiz Orhan Veli Kanık 36 yaşında en verimli çağında yaşama veda etmişti.

 

Bu hazin vedanın öyküsü de hazindir.

 

Orhan Veli, Fransız düşünür ve yazarı Jaen Paul Sartre'ın Yosma adlı eserini Türkçe'ye çevirmişti.

 

Eser sahneye konacaktı.

 

Bunun için birkaç günlüğüne Ankara'ya gitmişti.

 

Ünlü şair, 10 Kasım gecesi Ankara'da kaldığı yere dönerken belediyenin açtığı kanalizasyon çukuruna düştü.

 

Düşerken başını çarpan, ayağından yaralanan şair bir süre kendinden geçmiş halde çukurda kaldı.

 

Sonra kendi gayretiyle çukurdan çıkarak yoluna devam etti.

 

İki gün sonra da işlerini tamamlayıp İstanbul'a döndü.

 

14 Kasım günü bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken aniden fenalaştı.

 

Hemen hastaneye kaldırdılar.

 

Önce alkol zehirlenmesi teşhisi kondu ve buna göre tedavi yapıldı.

 

Ancak sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı.

 

Aynı gece Türk şiirinin unutulmaz şairi, gece saat 23.20'de 36 yaşında hayata veda etti.

 

* * *

 

Evet Türk şiirine yepyeni bir soluk getiren, özgür, başına buyruk dizelerle dillerden düşmeyen şiirler yaratan bu ünlü şairin ölümü böylesine hazin olmuştur.

 

Bir gece vakti düştüğü kanalizasyon çukuru onun sonunu getirmişti.

 

Aradan geçen 57 yıla karşın değişen bir şey yok.

 

Yine kentlerimizde insanlar belediyelerin açtığı kanalizasyon çukurlarına düşüp ölüyorlar.

 

Şairin "Vatan İçin" adlı şiiri ne kadar anlamlı:

 

"Neler yapmadık şu vatan için!

 

Kimimiz öldük;

 

Kimimiz nutuk söyledik."

 

Devran, hálá aynı devran...

 

Kimimiz ölüyoruz, kimimiz ise nutuk söylüyoruz.

 

Bu şiiri Dilara'nın ölümünden sorumlu olanlara armağan ediyorum.

 

 

 

 

ilyada insanlık adına çok üzücü bir durum....insanlık adına diyorum çünkü,vatanı bölmek adına yürürüz,daha çok kazanç için yürürüz,ucu bize dokunursa yürürüz,........vs..vs....ama insan hayatını pek fazla dikkate almayız...hatta ellerimizle onu diri diri çukurlara gömeriz...yanan yüreklere seyici kalırız....belediye duyarsız...!.bu affedilemez....peki biz diğer insanlar yeterince tepki göstermediğimiz için suçlu değilmiyiz....!

Gönderi tarihi:
ilyada insanlık adına çok üzücü bir durum....insanlık adına diyorum çünkü,vatanı bölmek adına yürürüz,daha çok kazanç için yürürüz,ucu bize dokunursa yürürüz,........vs..vs....ama insan hayatını pek fazla dikkate almayız...hatta ellerimizle onu diri diri çukurlara gömeriz...yanan yüreklere seyici kalırız....belediye duyarsız...!.bu affedilemez....peki biz diğer insanlar yeterince tepki göstermediğimiz için suçlu değilmiyiz....!

 

 

mrs.su

kendimi o çocukların yerine koyuyorum, o çukura düştüğümü hayal ediyorum, bata çıka boğulduğumu..... düşünmek bile öyle zor ki ya yaşayana ne demeli ... deliriyorum, çıldırıyorum, sonra dönüp kendi kızıma bakıyorum sezdirmeden, eğer ellerimden kayıp gitse evladım naparım diyorum :(:unsure: yok , düşüncesine bile katlanamıyorum.. Allah ailelerine sabır versin tüm kaybettiklerimizin...

Gönderi tarihi:

BUDA BIR CUKUR

 

Boğaz'da vahşet!.. Şüpheliler gazetecilere tepki gösterdi

 

Sarıyer sahil yolunda tartıştıkları iki kardeşi dövüp Boğaz'ın dondurucu soğuğuna atarak öldüren iki maganda suç makinesi çıktı.

İstanbul'da tüyler ürperten vahşetin zanlılarının sorguları sürüyor.

Bartınlı iki kardeşi gözü kapalı ölüme gönderen zanlılardan Bahadır Keskin'in bugüne dek bıçakla adam yaralama, darp, fuhuş, havaya ateş açma suçlarından 10 ayrı sabıkasının olduğu ortaya çıktı.

Diğer zanlı Akın Alaburun'un ise bıçakla adam yaralamaktan iki ayrı sabıkası olduğu anlaşıldı.

Zanlılar bugün fotoğraflarını çeken gazetecilere de polislerin arasında oldukları halde tekme atmaktan çekinmediler. Zanlılar, yaptıklarından pişman olmak yerine polisteki ifadelerinde de 'biz bıçağı gösterdik onlar korkup denize düştüler' demeyi sürdürdüler.

Zanlılar polisteki ifadelerinin ardından adliyeye sevkedildiler.

 

 

 

CUKURLARIN SEKLI DEGISIK ÖZÜ AYNI .,.,!!! Hepsi karanlik insanligi yutuyor,.,Farkindamiyiz..,!!!

 

Dün aksam agladim,.,olmaz böyle sey,.,inanin olmaz,.,iki kardesi beyinsiz.,.karanlik kisiler yuttu

Evet bu kader degil.,bu ecel.,.degil,., PEKI NE BU., kaniksamis halk anlayamazki ,.sorun bu sorunun büyügü bu

Bu karanlik cukurlari kimler olusturuyor,.,kimler bunlari üretiyor,.,inanamiyorum,.,ama ben biliyorum .,.

birazda olsa biliyorum..,.bunu bu olaylari kaniksayan halkimiz.,.üretiyor,.,ayrik otlari temizlemesini bilmiyen bizler

sucun büyügü bizlerde.,timsah gözyasi döken bizlerde.,.,bizleriz asil suclu.,.bu karanliklari yaratan bizlerde

hepimizin elinde bir kazma kürek.,..

 

BIZLER HEP BEKLIYORUZ BIRILERI ARKAMIZDAN TEMIZLER DIYE,.,

 

Sahilgüvenlik botu nerede,.,öyle ya koskocaman bogaz heran hersey olabilir ,.kedi bile denize düsebilir,.,.!!!

engec olay yerinde on dakikada olmazi gerekir.,.nerede onlar hangi av pesindeler,,kimbilir.,.ne ilginc avlar bekliyorlardir

Sayin Tayip Erdoganin güzel bir sözü var yangelip yatma yeri degil.,.,böyle yerler.,.suclu kim halkimiz bu cagda

bu kafayla.,.cezalanan kim gine kendimiz.,.,!!!

Herkesin elinde Handy Dünya rekortmeniz.,.ya aninda haber ucmasi lazim,,.Haber kime ucmus 100.kiloluk kendisini

kurtaramayan gence.,,.olamaz böyle sey.,kurtarsaydi kahraman.,.,günlerce yazardi,,.!!!

Görevliler nerde ,..,niye zamaninda gelmedi,o önemli degil.,., bizler siradisi isler pesinde,.,bizler hep ucuz kahramanlar pesinde kosarken,.,bunu farkedenlerde var,,,.birde sanatci olacak.,.

Dansöz Asena .,.,düsünebiliyormusunuz.,.o bile halka ne numara cekmeye kalkti,.,birinci olmak icin.,AYNI AKSAM.,

kahraman asena..,Türkiyeyi,.,Buz pateninde .,.Avrupa sampiyonu yapacakti.,olmadi.,!!! olsun arkadasini Müslüman yapti öyle ya

Evet sevgili halkimiz sms ler cekiyor bol bol.,cepten.,. hayel kahramanlari icin.,

HALKIMIZ KENDI SIVIL GÖREVINI YAPIYORMU.,.HAYIR.,o görevin ne oldugunu bilmiyor.,iste en büyük sorun bu.,.,

.,.,,.,,.,.,,.,,.,.,.,.,.,.,.,.,..,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,.,., SiViL DENETIM,.,.

Bunu basaramadigimiz müddetce .,hicbir sey basaramayiz,.,buda egitimden gecer.,bunu halkin benligine vede kültürüne kazimamiz lazim.,SIVIL DENETIM..,.nedir.,bilmiyor... :(

 

Eger bu olaylar Avrupada olsaydi birincisi.,Aninda halkin sivil denetimi harekete gecerdi.,sen disaridan göremezsin

ama on kisi camin arkasindan,.olayi aninda ,.olayin büyüklük derecesine kadar polise gider haber.,.gelen poliste

hangi gücle gelecegini ilk aninda ne yapacagini bilir.,.bes dakikanin icinde biterler.,.,bu bir.,.

Halkdan.,birileri suda yardim yapacaksa.,.,suya girer,.ve o kisiyi,.,sudan,.alir, isterse onla.,orda saatlerce kalir.,

isterse can havliyle ona siki yapissin.,.farketmez.,

 

DENiZLER ÜLKESiNDE YÜZDÜGÜNÜ SANAN HALKIMIZ.,,!!! :blushing: Evet ya hangi birini anlatacagiz.,.ben sasirdim.,.yanan yüregim

küllendi,,

cocuklarin düstügü cukuru,.da.,ONUN NESINI ANLATACAGIZ RESMEN MEZAR KAZMISLAR.,.,hemde para karsiliginda

cezasi.,Onuda Sayin basbakanimiz bilir,.,o yerler o isyerleri,.,yangelip yatma yerleri degil.,mezar kazma yerleri hic degil

o cukurlarida görüp kapatmayan halkimiz kökünden suclu,.,

spor deyip maca gidip orda dejarz olmaya benzemez bu gibi yerlerde dejarz olun.,olacaksaniz Alin Ailenizi Ayda birkere

islah evlerine kimsesiz cocuklar evlerine ziyarete gidin..,onlarin ihtiyaci var,.,bu arada otamatikman sivil denetim olmus olur

ülkemin yarisi her bes senede bir kere gitse.,.,matematiksel olarak yetiyor.,.,.!!!

 

BIZLER SIVILLER OLARAK CUKUR KAZCAGIMIZA CUKURLARI DOLDURALIM.,.,.

yoksa birileri bosaltiyor.,.,!!!

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
mrs.su

kendimi o çocukların yerine koyuyorum, o çukura düştüğümü hayal ediyorum, bata çıka boğulduğumu..... düşünmek bile öyle zor ki ya yaşayana ne demeli ... deliriyorum, çıldırıyorum, sonra dönüp kendi kızıma bakıyorum sezdirmeden, eğer ellerimden kayıp gitse evladım naparım diyorum :(:unsure: yok , düşüncesine bile katlanamıyorum.. Allah ailelerine sabır versin tüm kaybettiklerimizin...

 

 

amin diyorum....ama bunun son olmadığınıda biliyorum ve üzülüyorum... :clover:

Gönderi tarihi:

Sevdigim bir arkadasimla sivil toplum kuruluslari hakkinda lafliyorduk.Sivil toplum kuruluslarinin azligindan ve görevlerini yerine getirmediklerinden yakiniyordum,bana söyle dedi;Her birey bir sivil toplum demektir eger herkes vatandaslik görevini layikiyla yerine getirebiliyorsa ülkemizde hicbir aksaklik olmaz.

Arkadasim cok hakli idi.

Hangimiz yaya gecitinde bizi siyirip gecen otonun plaka numarasini alip yetkili mercilere ilettik.Hangimiz sokagin kösesine pislik atanlari belediyeye haber verip sonrada takip ettik.Hangimiz yere tükürenlere arkadas tükürme diyebildik.Nasil olur demeyin,herkes böyle yaptigi sürece inanin ki bugün mevcut olan aksakliklarin büyük bir kismi düzelecektir.Avrupada böyledir.Avrupali yaya gecidinde iken durmayan arabayi polise sikayet eder ve hakli cikar.Avrupada kirmizida gecen araci halk sikayet eder,Avrupada bizdeki gibi yollarda cukurlar göremezsiniz varsa bile önlem alinmistir can güvenligi icin,eger önlem alinmamissa adami dogduguna pisman ederler.

Gelin bugünden baslayip hepimiz sivil toplum gibi calisalim,cocuklar ölmesinler..

saygilarla

Gönderi tarihi:
Sevdigim bir arkadasimla sivil toplum kuruluslari hakkinda lafliyorduk.Sivil toplum kuruluslarinin azligindan ve görevlerini yerine getirmediklerinden yakiniyordum,bana söyle dedi;Her birey bir sivil toplum demektir eger herkes vatandaslik görevini layikiyla yerine getirebiliyorsa ülkemizde hicbir aksaklik olmaz.

Arkadasim cok hakli idi.

Hangimiz yaya gecitinde bizi siyirip gecen otonun plaka numarasini alip yetkili mercilere ilettik.Hangimiz sokagin kösesine pislik atanlari belediyeye haber verip sonrada takip ettik.Hangimiz yere tükürenlere arkadas tükürme diyebildik.Nasil olur demeyin,herkes böyle yaptigi sürece inanin ki bugün mevcut olan aksakliklarin büyük bir kismi düzelecektir.Avrupada böyledir.Avrupali yaya gecidinde iken durmayan arabayi polise sikayet eder ve hakli cikar.Avrupada kirmizida gecen araci halk sikayet eder,Avrupada bizdeki gibi yollarda cukurlar göremezsiniz varsa bile önlem alinmistir can güvenligi icin,eger önlem alinmamissa adami dogduguna pisman ederler.

Gelin bugünden baslayip hepimiz sivil toplum gibi calisalim,cocuklar ölmesinler..

saygilarla

 

Sayin politika, Avrupayi da gozunuzde cok buyutuyorsunuz galiba. Siz hic Italya, Fransa gibi ulkelerin trafik kesmekesini biliyor musunuz. Orada kim kimi kime sikayet ediyor acaba? Bu saydiklarim Avrupa ulkeleri degil mi yoksa?

Gönderi tarihi:
Sayin politika, Avrupayi da gozunuzde cok buyutuyorsunuz galiba. Siz hic Italya, Fransa gibi ulkelerin trafik kesmekesini biliyor musunuz. Orada kim kimi kime sikayet ediyor acaba? Bu saydiklarim Avrupa ulkeleri degil mi yoksa?

 

Tekrar Merhaba Sayin Muki .,.,

 

Hayatta var olan güzelliklere taktir etmekte bir sanattir.,.,bir cevreciliktir.,unutmayalim

Insan oglu her zaman bir seyleri bakarak .,. süslenmesine giyinmesine kadar örnek almistir.,.

bu demek degildirki kendi kisiligini vede benligini kaybetsin,.,.o benlige bürünsün.,.,ama sunuda unutma

onlarda senden benden birilerinden örnek almaktadir,.,bu bir yaristir.,bu bir medeniyet yarisidir.,.,

o dedigin ülkelerede cok gittim.,.

Tabiki burda anlatmak istediklerimiz,.ülkelerin cikar politikalari degil

onuda hemen vurgulamak isterim.,!!!

Bu ülkenin yapilanmasi yönetim anlayisi..,Alt yapi,.yerlesim planindan tut egitime kadar.,kisaca bir kac örnek

Bu ülkelerde ,,birkere kirsal kesimdiye bir sey yok,.sanayi,,,ülke capinda bütünlesmistir.,idare yapilanmada

Bir muhtarin bir vali kadar.,,söz hakki vede degeri,,vardir

kirsal kesimler nasil bir cicek bahcesiyse,,sehiride aynidir,.,kisin disarda ayakkabisiz dolas eve gir.,!!!

Arkandan herhangi bir toz pesinden gelmez.,.,!!!

yagmur saatlerce yagar.,fakat yagmur birikintisi yoktur.,.!!! cifciside sehir icinde varligini sürdürebilir

cünkü sehrin yesilligi,.,insanlarada ,,öbür canlilarada yetecek kadar vardir.,.!!! cocuklarin .,bebelerin egitimi

dogduktan sonra baslar,,

yüzmeyi bile ,,üc yasina gelmeden ögrenirler,.ögretirler.,bu birilerine özel degildir.,.buralarda özel birileri yoktur

 

buralarda maganda anlayisi yoktur.,.gece gündüz tek basina dolas bir bayan olarak kimse seni rahatsiz etmez

Trafige gelincede trafikde,de kimse seni rahatsiz etmez.,,buralarda bir laf vardir.,.

Trafikde bir sürü deli var.!!!,,,,onuda trafikde arabayi tamamen hakim olamayanlar acemice sürdükleri icin denir

o zaman derlerki o kadar deli varsa.,.!!! o kadarda akilli var,.,. akillilar delileri idare edecek.,.!!! etsin degil ,.,.EDECEK,.

etmeyenin biletini keserler,.,ehliyeti gider,.,isterse polisin karsisindaki kisi kardesi olsun.,.

bu saka degil gercektir.,,,bu tür olaylari cok yasariz,.,birilerini koruma diye bir anlayis yoktur onun icindirki politikaci

sanatcisi ayni sokaklari paylasir kimse kimseden rahatsiz olmaz.,.,!!!

Buralarda Trafik kilitlenmez,.,en yogun saatte yavas akabilir o kadar,..,.!!! bu trafik sorunu degildir.,.belli sehirlerin

yogun taafik saatinde yavas akisidIr.,.!!!

 

O CUKURLARI BURDA ACANLARI ACTIGINA PISMAN ETMEZLER ACAMAZLAR BU BIR ANLAYISTIR.,.

Medeniyeti kabul edip o yolda gitmenin ,,ilerlemenin anlayisi sonucu dur bunlar hem medeniyeti isteyeceksin

hem medeniyeti görmezden geliceksin yok böyle bir anlayis..,.,.

OLMAMALIDIR :(

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam farnkfurt

Gönderi tarihi:
Sayin politika, Avrupayi da gozunuzde cok buyutuyorsunuz galiba. Siz hic Italya, Fransa gibi ulkelerin trafik kesmekesini biliyor musunuz. Orada kim kimi kime sikayet ediyor acaba? Bu saydiklarim Avrupa ulkeleri degil mi yoksa?

Sayin muki,sizi anliyorum ama hak veremiyorum.Aslinda Avrupayi ben degilde Türkiyeyi begenmeyenler cok büyütürler gözlerinde ama konumuz Avrupanin begenilip begenilmemesi degildi,konu sivil toplumdu.Yani Dilaralarin ve daha bircok yavrunun ihmallerin kurbani olmasi idi.ama maalesef siz konuyu baska yamaclara cektiniz.

Evet ben diyorumki Avrupada böyle ihmaller olmaz oldugunda ise adamin anasini aglatirlar.Cünkü yasalarla hersey sinirlandirilmistir ve insanlar kurumlar bu yasalarin disina kolay kolay cikamazlar.Bende demek istedim ki herkes birey olarak bu tür yanlisliklara tepkisini koyarsa bu tarz ihmaller olmaz.Bilmem anlasabildikmi.

saygilarla

Gönderi tarihi:
Sevdigim bir arkadasimla sivil toplum kuruluslari hakkinda lafliyorduk.Sivil toplum kuruluslarinin azligindan ve görevlerini yerine getirmediklerinden yakiniyordum,bana söyle dedi;Her birey bir sivil toplum demektir eger herkes vatandaslik görevini layikiyla yerine getirebiliyorsa ülkemizde hicbir aksaklik olmaz.

Arkadasim cok hakli idi.

Hangimiz yaya gecitinde bizi siyirip gecen otonun plaka numarasini alip yetkili mercilere ilettik.Hangimiz sokagin kösesine pislik atanlari belediyeye haber verip sonrada takip ettik.Hangimiz yere tükürenlere arkadas tükürme diyebildik.Nasil olur demeyin,herkes böyle yaptigi sürece inanin ki bugün mevcut olan aksakliklarin büyük bir kismi düzelecektir.Avrupada böyledir.Avrupali yaya gecidinde iken durmayan arabayi polise sikayet eder ve hakli cikar.Avrupada kirmizida gecen araci halk sikayet eder,Avrupada bizdeki gibi yollarda cukurlar göremezsiniz varsa bile önlem alinmistir can güvenligi icin,eger önlem alinmamissa adami dogduguna pisman ederler.

Gelin bugünden baslayip hepimiz sivil toplum gibi calisalim,cocuklar ölmesinler..

saygilarla

Sayin muki,sizi anliyorum ama hak veremiyorum.Aslinda Avrupayi ben degilde Türkiyeyi begenmeyenler cok büyütürler gözlerinde ama konumuz Avrupanin begenilip begenilmemesi degildi,konu sivil toplumdu.Yani Dilaralarin ve daha bircok yavrunun ihmallerin kurbani olmasi idi.ama maalesef siz konuyu baska yamaclara cektiniz.

Evet ben diyorumki Avrupada böyle ihmaller olmaz oldugunda ise adamin anasini aglatirlar.Cünkü yasalarla hersey sinirlandirilmistir ve insanlar kurumlar bu yasalarin disina kolay kolay cikamazlar.Bende demek istedim ki herkes birey olarak bu tür yanlisliklara tepkisini koyarsa bu tarz ihmaller olmaz.Bilmem anlasabildikmi.

saygilarla

 

Sayin politika, dikkat ederseniz sadece sikayet etme konusuna cevap vermistim.

 

Arkadasinizin dedigi sozlere ben de aynen katiliyorum. Her birimiz kendi sorumlulugumuzu bilir ve ustlenirsek sizin buraya siralamis oldugunuz konulari sikayet etmeye gerek dahi olmayacak. Ne var ki, bizim ulke insani bu sorumlulugun bilincinde degil. Bir cogumuz -okumus olanimizdan en cahilimize kadar- ayni kafa yapisina sahibiz.

Gönderi tarihi:
Sayin politika, dikkat ederseniz sadece sikayet etme konusuna cevap vermistim.

 

Arkadasinizin dedigi sozlere ben de aynen katiliyorum. Her birimiz kendi sorumlulugumuzu bilir ve ustlenirsek sizin buraya siralamis oldugunuz konulari sikayet etmeye gerek dahi olmayacak. Ne var ki, bizim ulke insani bu sorumlulugun bilincinde degil. Bir cogumuz -okumus olanimizdan en cahilimize kadar- ayni kafa yapisina sahibiz.

:clover:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.