Φ Asfalt Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Küçük Dilara toprağa verildi Onpunto Bahçelievler'de dün rögardan kanalizasyona düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Dilara Dumrul, toprağa verildi. Adli Tıp Kurumundan ailesi ve yakınları tarafından alınan Dilara Dumrul'un cenazesi, Kocasinan Mezarlığı Camii'nde kılınan namazın ardından defnedildi. Cenaze törenine katılan grup, daha sonra Dilara Dumrul'un rögardan kanalizasyona düştüğü Kerim Çavuş Caddesi'ne gitti. Burada bir açıklama yapan baba Muhterem Dumrul, “Suçlu kimse cezasını çekecek. Dava açacağım. Hiçbir yetkili de beni aramadı” dedi. İSKİ yüklenici firmayı suçladı Olay hakkında İSKİ'den açıklama geldi. Açıklamada, kazanın meydana geldiği baca kapağının dün saat 11.00 sularında yerinde olduğu ancak olayın meydana gelmesinden sonra yapılan incelemede beton kapağının "bilinmeyen bir nedenle" kırıldığının tespit edildiği bildirildi. Açıklamada, yüklenici firma ile İSKİ arasında yapılan sözleşmede, işin devamı sırasında iş yerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenicinin sorumlu olduğu belirtildi. **** Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 sevgili asfalt ülkemizde insan hayatı o kadar ucuzki...ölen öldüğüyle kalıyor.... Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 bugün Dilara topraga verildi bir vakit`te Merve, Asfalt... ve kimbelir daha nice si isimleri bilinmeyen duyulmayan... Merve dedim...yazacagim iletiyi gecen sene okuyup saklamisdim, okuyalim bi neler yazilmis isterseniz .... Yağmur hüznü Kime kızmak lazım şimdi. Yağmura mı, insana mı? Kimi suçlamak lazım? Boğucu sıcakların ardından gelen, gelirken de beraberinde o şiddetli yağmurlarını da getiren sonbaharı mı, yoksa ısrarla, inatla yaşadığı o büyük Marmara Depremi'nden bile ders almayarak, can güvenliğini hiçe sayarak bina inşa edenleri mi? Kimin için üzülmek lazım? Her şeyin görmezden gelindiği bir ülkede yaşayan, başına gelenlere üç gün ağlayıp dördüncü gün susan insanların geleceğine mi, yoksa üç yaşında yaşama hakkının Antalya'da bir alışveriş merkezinin çatısının çökmesiyle elinden alındığı sarı saçlı Merve'ye mi? Ne hortum, ne tayfun ne boraydı Antalya'da yaşanan, sadece Antalya'nın sonbahar ve kış aylarında sıklıkla yaşadığı aslında Antalya'lıların da alışkın olduğu fırtınalarından biriydi ve koskoca bir alışveriş merkezinin çatısının çökmesine, orada ailesiyle alışveriş yapan olan bitenden habersiz masum bir kız çocuğunun hayatını kaybetmesine neden oldu. Biz ne yaptık? Tüm televizyon kanallarının haberlerinde izledik, gazetelerde okuduk, üç yaşındaki Merve'ye ağladık, yağmura mı, fırtınaya mı,binayı inşa edenlere mi kime kızacağımızı bilemedik, aklımız karıştı, yüreğimiz burkuldu ve ''yine'' sustuk. Ya konuşmayı beceremediğimizden ya da konuştuğumuz her şey suç sayılabileceği için sustuk. Susmanın çözüm olmadığını bilerek. Üstelik o alışveriş merkezinde çocuklarımızla bizim de olabileceğimizi var sayarak. Milletçe el ele tutuşma zamanıdır şimdi. Yattığımız uykudan uyanmamız gerek. Silkinip kendimize gelmemiz gerek. Bir alışveriş merkezinde bile can güvenliğimiz yoksa eğer; duyarsız kalmadan uzun uzun düşünmemiz ve çözüm üretmemiz gerek, bizi susturmak isteyenlere inat gerekirse sesimiz kısılana kadar bağırmamız gerek. Başka Merve'lerin, annelerin, babaların yüreği yanmadan. Özlem Akaydın 02 Ekim 2006, Pazartesi biz büyükler bukadar sorunsuz oldugumuz sürece belki bugün yapilmasi gerekeni yarina birakir isek, hata bosverip görüpte, görmemezlikten geldigimiz sürece... daha nice Dilara `lar Merve`ler ve isimleri bilinmeyen`ler hayatini yitirir...nice anne ve babalarin yüregi yanar...gönül ister ki olmasin. saygilar Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 5 Mart , 2007 Dondurma alırken elektrik çarptı Gaziantep’te dayısı ile bir marketegiden 8 yaşındaki çocuk, derin dondurucudan dondurma almaya çalıştığı sırada elektrik akımına kapılarak öldü. Küçük çocuğu kurtarmaya çalışan bir müşteri de akımdan etkilenerek yaralandı. GAZİANTEP - Alleben Mahallesi Karacaoğlan Sokak üzerinde bulunan bir markete dayısı Serkan Türkan ile birlikte giden Gökçen Göçer (8), dondurma almak istedi Gökçen, market sahibinin "Buzdolabından istediğin dondurmayı al"sözü üzerine bir dondurma firmasına ait derin dondurucu içerisinden dondurmayı almaya çalıştığı sırada, elektrik akımına kapıldı. Olayı fark eden müşterilerden Abdülkadir Kürkçü (20) de küçük kızıkurtarmak isterken elektrik akımına kapıldı. Yaralanan Gökçen Göçer, kaldırıldığı Gaziantep Çocuk Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Abdülkadir Kürkçü ise 25 Aralık Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Hastanede yapılan otopside, Gökçen Göçer’in elektrik çarpmasına bağlı kalp durması sonucu öldüğü belirlendi. Olaydan sonra market sahibi ile buzdolabını veren dondurma firması yetkililerinin ifadelerinin alınması için emniyet yetkilileri çalışma başlattı. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı elektrik akımı geçirdiği iddia edilen derin dondurucuya el koydu. ‘DAHA ÖNCE UYARMIŞTIK’ Dondurma almak isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Gökçen Göçer’in babası Hasan Göçer, kızının ölümünden market sahibinin sorumlu olduğunu iddia etti. Göçer, "Yaklaşık 3-4 ay önce, ben de aynı derin dondurucunun elektrik akımı geçirdiğini fark ettim ve kendilerini uyardım. Başkalarının da aynı yönde şikayetleri olduğunu biliyorum. Gereken tedbirleri almadılar ve olan benim kızıma oldu. Ben kızımı kaybettim ama başka çocuklar ölmesin. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım" dedi. 2006 Dinleyin lütfen http://www.esnips.com/doc/b2aa2001-dd28-4efb-8479-e13b5cded935/tuğba-sonay3-(2://http://www.esnips.com/doc/b2aa2001-...;]ğba-sonay3-(2://http://www.esnips.com/doc/b2aa2001-...;]ğba-sonay3-(2) Umarim diyer Gökcen`lere Dilara`lara Merve`lere kiyilmayacaktir... lakin kimbilir daha nice isimler eklenecektir.. ilk ve son fotoğrafı bu oldu SORUMSUZLUK sadece İstanbul’da değil Gebze’de de bir küçüğün hayatına mal oldu. Darıca Beldesi Piri Reis Mahallesi’ndeki bir evin bahçesinde oynayan üç yaşındaki Tuğçe Özbilgin düştüğü foseptik çukurunda hayatını kaybetti. Bu dünyada sadece üç yıl yaşatabildiğimiz Tuğçe’den geriye sadece itfaiye erlerinin hastaneye kaldırdığı sırada çekilen fotoğrafı kaldı. Ancak Tuğçe, hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. EVSAHİBİNE SORUŞTURMA İnşaat işçisi Bursan ile ev hanımı Saniye Özbilgin çiftinin 2 çocuğundan biri olan Tuğçe’nin cenazesi dün gözyaşları arasında toprağa verildi. Tuğçe’nin amcası Raif Özbilgin, "Böyle bir çukurun üstünün beton ya da demirle kapatılması gerekiyordu. Bu ihmalin sorumluları bulunup adalete teslim edilsin" dedi. Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak olayda ev sahibinin kusurlu olduğunu belirterek, "Bize müracaat etmeden kuyu açmış. Müracaat etse üstünü kapattırırdık" dedi. "İhmal ve ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla gözaltına alınan evin sahibi Ş.A.A., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Aksam 03.03.2007/Semih SERDAR / KOCAELİ Dilara öldü.. Tuğçe öldü.. İkisi de; dünyanın hiçbir ülkesinde olmayacak kadar bariz bir "ihmalden" can verdiler.. Onlara yorgan lazım.. Olanlara yorgan lazım.. Tuğçe öldü.. Hepimiz suçluyuz.. Yıllardır olagelen "yol ölümlerine" duyarsızlığımızdan.. Çukurlara tepkisizliğimizden.. Devlete tepkisizliğimizden.. Sosyal dayanışma eksikliğimizden.. .....liğimizden.. Hepimiz suçluyuz.. Olanların üzerini örtmemiz lazım.. Hadi bağışlayın yorganlarınızı.. Örtelim gitsin.. Tuba Çiçek 03.03.2007 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Dünde Ankara'da 6 yasinda bir cocuk su dolu cukura düserek bogularak can verdi.Cünkü Aski 3-4 gün önce acmis oldugu bu cukuru kapatmadan veya en azindan can güvenligi icin önlem almadan birakip gitmisti.Bu cinayet ki ben buna cinayet diyorum ne ilk nede sondur.Biliyoruz ki böyle bir cinayet haberini dinlerken ülkenin baska bir yöresinde ayni bir ölüm olayi gerceklesiyor.Yani ihmal degil bu resmen insan hayatina kasittir.insan hayatina kastetmek büyük bir suctur. Ben diyorum ki bundan böyle yetkililerimiz böyle ölümlere yol acanlari sebebiyet verenleri cinayet sucu ile yargilamalidirlar. saygilarla Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Dünde Ankara'da 6 yasinda bir cocuk su dolu cukura düserek bogularak can verdi.Cünkü Aski 3-4 gün önce acmis oldugu bu cukuru kapatmadan veya en azindan can güvenligi icin önlem almadan birakip gitmisti.Bu cinayet ki ben buna cinayet diyorum ne ilk nede sondur.Biliyoruz ki böyle bir cinayet haberini dinlerken ülkenin baska bir yöresinde ayni bir ölüm olayi gerceklesiyor.Yani ihmal degil bu resmen insan hayatina kasittir.insan hayatina kastetmek büyük bir suctur.Ben diyorum ki bundan böyle yetkililerimiz böyle ölümlere yol acanlari sebebiyet verenleri cinayet sucu ile yargilamalidirlar. saygilarla katılıyorum bu cinayettir ve sorumlular bu suçtan yargılanmalıdır Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gidersen Minik Kız .Uzak iklimlere esen bütün rüzgarlara hıçkırık yollasam susmaz yarasında alevler fışkıran kalbim…Gittiğin vakit hayat ateşten bir gömlek olur sırtımda bilmezmisin..!!! Bir ah çeker ardından bütün anılar.Dünyanın her yerinde kederli bir dağ gibi dururum yokluğunda… Öksüz gibi ıssızda boynum bükük anla.. Anla Küçük Kız…Rüzgarımsın kanatlarımda…Sarısaçlı şiirim dudaklarımın ucunda….Bakışlarım yürür gider yüreği Mercan Kızım gölgenle beraber sınırlarötesine….Saçların kehribar nazarların cerenlerinkine benzer Eylül yangınlar ayıdır bilirim.. Alaz bir sevdadır gül yaprağına dokunur..Bir ahtır dillerde dört mevsim okunurda okunur. Gittiğin vakit bir varmış bir yokmuş bilemem seni…Sen nefes aldığın vakit.Varsın kurusun bütün kırçiçekleri mevsimsiz...Ne yazar….Susmasın bu deli rüzgar....Bir çöl akşamında kalacaksam..Bildiğim bütün şarkılarda sarhoş olup ağlayacaksam...Jilet keskinliğinde esip geçecekse anılar usumu. Mahkumsam bu sevdaya susar kalbim intizarın sende kalır Minik Kız…Her bahar her yaz her sonbahar ve her kış vuslatı arzulayan bir kor olur kalbim kimseler duymaz . Sen bile… Bütün korkuların en acımasızını omuzunda getirsin ecel… En hoyrat sevdalara açmışsam yüreğimi. Özlemlerimi bu rüzgar alıp götürecekse adı sanı olmayan bir ummanın orta yerine gömecekse... Bu gurbet yolu öylece dursun düşümde ömür boyu… Yeterki gitme… Issız dağ başlarında gömerim sesimi….Kirletilmiş gökyüzüne savurarak kıyamadığım hayallerimi…Nefes aldıkça bir ah olup döneceksen dilimde…Bırak bu aynalar kırılsın her gece içimde..İki gözüm iki çeşme kalsın …Kime ne…Zaten kimselere anlatacak bir hikayem kalmazda bundan böyle..Ah yaralı serçem vurma kanatlarını böğrüme…Her yanım yara bere içinde… Ya dur durduğun yerde. Yada al benide götür kanatlarının ucunda gideceğin yere… Yüreğimin içini seninle doldurmuşum…Boşaltma böyle…Seninle ikimizden gayri kimselerin bilmediği bir dünya kurmuşum…Yıkma …Bu Eylül sabahında savurtma onca anıyı onca özlemi onca hasreti…Anla beni anla yaralı sığırcığım…Anla Sarısaçlı şiirim…Anla Dağçiçeğim…Anla Siyami kizim…Anla Minik Kızım… Anla yüreğimin ipince sızısı anla. Nasıl gideyim dersin bir daha dönmemecesine… Beni diri diri gömercesine…. Nasıl gidersin… Yarısı sende kalır kalbimin bilmezmisin… alinti politika, frozen duyarliginiz icin tesekkürler isimleri belki suan gecenler icin olmasa da, bir vakitler ayni aciyi paylasan, paylasanlar vardi, tesadüf bugün denk geldigim bu yaziyi sizlerle paylasmak istedim.. saygilar Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 sayin Birce güzel paylasimin icin tesekkürler,hersey yarinlar ve bugünün cocuklarinin yarinlari icin güzel olsun. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 sayin Birce güzel paylasimin icin tesekkürler,hersey yarinlar ve bugünün cocuklarinin yarinlari icin güzel olsun.saygilarla Benim canim Ülkemde .,.böyle kücük bebelerin,..böyle duyarli büyük Abileri oldugu müddetce,,.!!! Daha zannediyorum.,.,sirtlari yere gelmez,., Saygilar Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Ülke hepimizin Sayin Efendi Türkler yeterki degerini bilelim,cocuklar bizim yarinlarimizdir onlar ölmesinler..Aslinda kimseler ölmesin! Saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Ülke hepimizin Sayin Efendi Türkler yeterki degerini bilelim,cocuklar bizim yarinlarimizdir onlar ölmesinler..Aslinda kimseler ölmesin! Saygilarla iyi aksamlar Sayin politika Tabiki kimse ölmesin.,.bu yazilarin amacida O ,,birbirimizi anlaya bilmek özünde birbirimizden O kadar farkli yasamak istemedigimizi,,!!,, yakalayabilmek.,.,.!!! Ölüm ,, ölümmü.,. yasayarak hayatin bütün güzelliklerinle beraber ihtiyarlayinca ölüm daha güzel olur.,.,!!! PRATIKTE OLSUN TEORIDE OLSUN DAHA FAZLA ÜRETEBILMEK ,,daha güzel yasayabilmek adina. Bize düsen görev o yasatmak ,, cocuklarmi onlar kaldirmis basini yukari,. bize bakiyor Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2007 Geziye giderken geçirdikleri trafik kazasında ölen çoğu çocuk 32 kişinin bu son fotoğrafı yürek parçaladı Kapadokya'ya geziye giden öğrencileri taşıyan otobüsle kamyon çarpıştı. İlk belirlemelere göre çoğu çocuk 32 kişi öldü. İzmir Konak'taki Zafer İlköğretim Okulu öğrencilerini Kapadokya gezisine götüren 45 HA 158 plakalı yolcu otobüsü, Konya- Aksaray Karayolu'nun 98'inci kilometresinde, Aksaray’ın Eskil ilçesi Bozcamahmut köyü yakınlarında saat 07.00 sıralarında kamyonla çarpıştı. Aksaray Valisi Sebati Buyuran, ilköğretim okulu öğrencilerini taşıyan otobüs ile kamyonun çarpıştığı trafik kazasıyla ilgili olarak, "Netleşen rakamlara göre kazada ölü sayısı 32, yaralı sayısı 30" dedi. Kazanın ardından Aksaray Devlet Hastanesine gelerek yetkililerden bilgi alan ve Buyuran, kendisine ulaşan son bilgileri basın mensuplarına açıkladı Buyuran, şunları kaydetti: "Netleşen rakamlara göre kazada ölü sayısı 32, yaralı sayısı 30. Yaraların 4'ünü Konya, 3'ünü Kayseri'deki hastanelere sevk ettik. İzmir Valisi ile de irtibata geçtik, kendisi de Aksaray'a geliyor. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri uçakla İzmir'e nakledilecek." Aksaray Devlet Hastanesine kaldırılan ve kazada hafif yaralanan otobüsün ikinci şoförü Ahmet Cengiz ise şunları söyledi: "Kaza sırasında otobüsün bagaj bölümünde uyuyordum. Otobüsten nasıl çıktığımı da bilmiyorum. Öğrencileri İzmir'den Kapadokya'ya götürüyorduk. Otobüsün içinde aşırı yolcu yoktu, istesek de zaten fazla yolcu alma imkanımız yoktur. Kazanın oluş şekliyle ilgili ise hiç bir bilgim yok. Halen kazanın şoku içindeyim." İzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, kendilerine gelen bilgilere göre otobüste 3'ü öğretmen, çoğu ikinci sınıf öğrencisi olmak üzere 46 kişi bulunduğunu, bazı velilerin de geziye katıldığını söyledi. Aydoğan, ikisi kamyondakilerden olmak üzere kazada toplam 32 kişinin öldüğünü öğrendiklerini belirterek, otobüste 3 öğretmen ve çoğu 2. sınıfta okuyan öğrenciler olmak üzere 46 kişinin bulunduğunu kaydetti. Geziye bazı velilerin ve başka sınıflardan öğrencilerin de katıldığını ifade eden Aydoğan, "Biz burada bekliyoruz. Aksaray Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü orada gerekenleri yapıyor, bize bilgi ulaştırıyor" dedi. Öte yandan, kaza haberini duyan öğrenci velileri ve öğretmenler okula geldi. Veliler, veli ve öğretmen yakınları, geziye katılan çocukları ve yakınlarıyla ilgili bilgi almak istedi, ancak yetkililere ulaşamayınca gözyaşlarına boğuldu. Bazı velilerin telefonla Aksaray'a ulaşmaya çalıştıkları gözlendi. Geziyi 2-B sınıfı öğretmeni Yeşim Aygül'ün düzenlediği, otobüsün dün gece hareket ettiği, gerekli bütün izinlerin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden alındığı öğrenildi. Öte yandan, okula gelen ve fenalaşan velilere İzmir Sağlık Müdürlüğünden gelen ambulanslı ekipler müdahale etti. "NE OLUR YASAKLAYIN BU OKUL GEZİLERİNİ" Aksaray'a gelen İzmir Valisi Cahit Kıraç, Aksaray Valisi Sebati Buyuran ile hastanede tedavi gören yaralıları ziyaret etti. Kıraç'ın konuştuğu bir veli, otobüse fazla yolcu alındığını öne sürerek, "İki kişilik koltuğa 3 çocuk sıkıştırılmıştı. Otobüste fazla yolcu vardı. Ne olur yasaklayın bu okul gezilerini" diye feryat etti. http://videogaleri.hurriyet.com.tr/Video.a...=5&vid=1009 haberlerde suan tv de izliyorsunuzdur yada bu yazilari gazeteden takip etmissinizdir.. Allah rahmet eglesin, kalanlara da sabir versin... saygilar Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 "Kaza sırasında otobüsün bagaj bölümünde uyuyordum. Otobüsten nasıl çıktığımı da bilmiyorum. Öğrencileri İzmir'den Kapadokya'ya götürüyorduk. Otobüsün içinde aşırı yolcu yoktu, istesek de zaten fazla yolcu alma imkanımız yoktur. Kazanın oluş şekliyle ilgili ise hiç bir bilgim yok. Halen kazanın şoku içindeyim." SON GÖRÜNTÜ Kazanın ardından otobüsün bagajında bulunan ve etrafa saçılan eşya, jandarma tarafından toplandı. Eşya içinden çıkan bir kameradaki görüntülerde, geziye katılan öğrenciler, yolculuk sırasında eğlenirken ve otobüsün koridorunda oynarken görülüyor. Görüntülerde otobüsün tıka basa dolu olduğu, öğrencilerin koltuklarda üst üste oturduğu ve koridorda da insanların oturduğu dikkati çekiyor. saygilar Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2007 Birseyler yazacağım Kalemimden kan damliyor birden. Duruyorum... Yüregim kaniyor Bir yana bakiyorum hayat Bir yana bakiyorum 33 çift göz. Minik ayaklar,Minik eller, Ve sekerle dolmayı bekleyen yürekler. Isimleri aklimda tutamiyorum Anlik geçiyor isimler Tv lerde Reklamlar bile uzun sürüyor Oysa her bir küçük yürekte milyonlarca ani var 33 çift göz herseyden habersiz Saklaniyorlar ufacik bir tabutta Bir oyun misali. Biliyorum "Elma" desem çikacaklar Ama Diyemiyorum... Kimisinde iftayeciler gidiyor kimisinde astronot kimisinde doktor Kimisinin dudaginin kenarinda çikolata lekesi var Kimisinin elinde hala sekeri. 33 çift göz geliyor önüme Koca bir nesil gidiyor, "Dur" desem belki duracaklar Ama Diyemiyorum... En çok tavsan kostümü içinde küçük lacivert gözleri hatirliyorum Kostümü beyaz,kefeni gibi... O hala oyun saniyor Umut dolu yüregiyle saklaniyor "Sobe" desem belki oyunu birakacak Ama diyemiyorum... 33 çift göz bir otobüsde gidiyor Hayatlari bir pedal arasina sıkışmış Kaza yapacak hissediyorum Söföre "gaza basma,dikkat et" diyecegim Ama Diyemiyorum Gözyaslarina boguluyor bir ülke Yas ilan ediyorlar Kimi Ecel diyor,kimi kader diyor Bende "kader" diyip çikacagim isin içinden Ama diyemiyorum... Gözümde yaslarla içimden sayikliyorum sadece "elma,elma,elma..." Maschera Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 Ölmeden önce "Mezarım derin olsun" türküsünü söyledi Uludağ'da telesiyej kazasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki Meral Işık’ın, Düzce’deki cenazesinde gözyaşı sel oldu. Meral Işık'ın kazadan yarım saat önce arkadaşlarına, "Vur kazmayı mezarcı, mezarım derin olsun" türküsünü söylediği, bu sırada arkadaşlarının cep telefonuyla fotoğraf çektiği ortaya çıktı. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6934821.asp?m=1 http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=99665 TELESİYEJLER İÇİN İÇİN 2 KEZ OLUMSUZ RAPOR VERİLDİ Uludağ’da dün meydana gelen ve 1 kız öğrecinin ölümüne, 3 kız öğrencinin ise yaralanmasına neden olan telesiyej kazasının ardından, Makine Mühendisleri Odası (MMO) Bursa Şubesi tarafından olay yerinde inceleme yapıldı. MMO Bursa Şube Müdürü Serdar Sönmez, teknik görevli Erol Doğan ve İş Güvenliği Komisyonu üyesi Remzi Erişler ile bölgede yaptıkları incelemede makara sistemine ait kırık bir parça bulduklarını, parçayı, olayı soruşturan Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edeceklerini açıkladı. Oda olarak 2000 ve 2005 yıllarında hazırladıkları iki ayrı raporda, telesiyejlerin kullanılmasının sakıncalı olduğununu belirtiklerini ifade eden Sönmez, "Bu raporlarda detaylı olarak halatların, makara sistemlerinin tekrar yenilenmesi, gevşeyen cıvataların sıkılması gerektiğinden bahsetmiştik. 2000 yılındaki raporumuzu belediyeye, 2005 yılındakini ise valiliğe teslim etmiştik. Telesijeylerin direkleri boyanmış, ama bunların bağımsız bir kuruluş tarafından da denetlenmesi gerekiyordu. Bakımları da yapılmış olabilir, ancak bakım ayrı denetim ayrı şeydir. Bu idari bir görevdir. Şu an belediyedeki mühendis arkadaşlar suçlanacak, ama bir idari bir olaydır" diye konuştu. 22.07.2007 biz büyükler bukadar sorunsuz oldugumuz sürece belki bugün yapilmasi gerekeni yarina birakir isek, hata bosverip görüpte, görmemezlikten geldigimiz sürece... daha nice Dilara `lar Merve`ler ve isimleri bilinmeyen`ler hayatini yitirir...nice anne ve babalarin yüregi yanar...gönül ister ki olmasin. saygilar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.