Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bu ülkede yolu şöyle veya böyle yargıdan, hapisten geçmemiş kaç tane siyasetçi var ki.

Asılacak kadar ağır suç! işleyenlerin anısına milletin nasıl sahip çıktığını unutmamak lazım.

 

Bu ülkede Baykal bile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmaması için sadece 2 şey söyleyebiliyor.

1-Eşi Türbanlı

2-7 sene evvel söylendiği iddia edilen, kimsenin duymadığı bir ''sayın'' kelimesi.

 

Toparlayıcı, bütün ülkenin kabul edeceği biri olması gerekiyor deniyorsa, halkın arasına karışıp, Sezer ile ilgili neler konuşulduğuna kulak kabartmak gerekir. Sevmeyeni şu sıralar en az Erdoğan kadar fazla..

 

''Olmamalı'' tarzında yazan herkesin fikrine saygı duyuyorum. Neticede kendi fikirleridir.

''Olamaz'' yazanlara ise sadece görürsünüz, olur mu olamaz mı diyorum.

 

Belediyelerin %70'ine hakim, mecliste tek başına iktidar ve muhtemelen önümüzdeki seçimlerde milletvekili sayısı azalsa bile oy oranı artacak bir partinin lideri. İstiyorsa olacaktır, kimse engelleyemez.

 

Bana gelince, olup olmaması umurumda değil..Ha o olmuş ha başkası..

Neticede hepsi bir oyunun parçası değil mi?

 

Görünürdeki liderlerden hiçbiri izin almadan ne ülkeyi daha laik yapabilir ne de gerici.

Şu anda buna maalesef başkaları karar veriyor.

 

Ben de Aslan34 gibi bu yaşıma kadar ne oy kullandım, ne de kullanmaya niyetim var.

Kurallarını başkasının koyduğu bir oyunu kazanamazsınız.

Kuralları değiştirebilecek bir lider de maalesef vizyonda değil.

(Sakın Baykal demeyin çok gülerim...:))

  • Cevaplar 157
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben Mustafa Özkan’ı davet edecektim.

• Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik.

• Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik.

• Sokaklara afiş astıracaktık

• Dernekler ile temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik.

• Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık.

 

 

Yukarıdakiler SARIKIZ olarak anılacaktı. Ayrıca bana ALABANDA isimli bir proje verdiler. Ben de onun hazırlığını yapacaktım. Bir şişe viski içtikten sonra akşam Genelkurmay Başkanı’nın oğlunun düğününe gittik.

 

 

Tuncay Özkan'ın ziyareti:

Temmuz

 

 

Tuncay Özkan nihayet KanalTürk isimli bir TV kanalını hayata geçirmiş durumda. 10 milyon dolar borca girmiş. Çok heyecanlı ve ulusalcı bir insan. Bana teşekkür edip tekmil vermeye gelmişler. Bundan sonra AKP hükümetinin karşısında hiç değilse muhalefet yapacak olan bir kanal olacak. Kendisine ne kadar mutlu olduğumu ve elimden gelen her türlü şahsi desteği yapacağımı söyledim. Tolga’dan bahsettim ve kendilerine danışmanlık yapabileceğinden bahsettim. Memnun oldular. Yanında Kerim Can diye ortağı da vardı. Tolga’yı tanıyorlar. Atatürk Belgeseli benden bedava dedim. Tolga ile buluşup konuşacaklar. Çok mutlu ayrıldılar.

 

7 Ocak 2004

 

Tuncay Özkan'ın ziyareti... Benden OYAK'ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece BAŞBAKAN RECEEP TAYYİP ERDOĞAN'a karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Ben de, kendisine elimden geleni yapacağım, dedim. Bana kendi hazırladığı "Türk Medyası" ile ilgili bir kitap verdi. İçinde her türlü ilişki ve rezaleti bulabilirsiniz, dedi. Medya desteği olmadan ulusalcıların BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN ve partisi ile başa çıkması mümkün değil. Bu nedenle TÖ'nün desteklenmesi gerekir. Bende uyandırdığı intiba dürüst ve yılmayacak bir kişi. Bilgili bir görüntüsü var. Hiç değilse mesleğini iyi billdiği intibaı uyandı.

ALINTI.

Gönderi tarihi:
Bu ülkede yolu şöyle veya böyle yargıdan, hapisten geçmemiş kaç tane siyasetçi var ki.

Asılacak kadar ağır suç! işleyenlerin anısına milletin nasıl sahip çıktığını unutmamak lazım.

Bu ülkede Baykal bile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmaması için sadece 2 şey söyleyebiliyor.

1-Eşi Türbanlı

2-7 sene evvel söylendiği iddia edilen, kimsenin duymadığı bir ''sayın'' kelimesi.

Toparlayıcı, bütün ülkenin kabul edeceği biri olması gerekiyor deniyorsa, halkın arasına karışıp, Sezer ile ilgili neler konuşulduğuna kulak kabartmak gerekir. Sevmeyeni şu sıralar en az Erdoğan kadar fazla..

''Olmamalı'' tarzında yazan herkesin fikrine saygı duyuyorum. Neticede kendi fikirleridir.

''Olamaz'' yazanlara ise sadece görürsünüz, olur mu olamaz mı diyorum.

Belediyelerin %70'ine hakim, mecliste tek başına iktidar ve muhtemelen önümüzdeki seçimlerde milletvekili sayısı azalsa bile oy oranı artacak bir partinin lideri. İstiyorsa olacaktır, kimse engelleyemez.

Bana gelince, olup olmaması umurumda değil..Ha o olmuş ha başkası..

Neticede hepsi bir oyunun parçası değil mi?

Görünürdeki liderlerden hiçbiri izin almadan ne ülkeyi daha laik yapabilir ne de gerici.

Şu anda buna maalesef başkaları karar veriyor.

Ben de Aslan34 gibi bu yaşıma kadar ne oy kullandım, ne de kullanmaya niyetim var.

Kurallarını başkasının koyduğu bir oyunu kazanamazsınız.

Kuralları değiştirebilecek bir lider de maalesef vizyonda değil.

(Sakın Baykal demeyin çok gülerim...:))

Hadi sayın dediğini duymadınız ya duyduklarınız da mı sizi rahatsız etmedi...

Kamusal alanda görev yapacak herkesin sicilinin temiz olması gerek hizmetli bile olsa sicil kaydı isterler... prosüdür işte... :)

Basın tarafından kamuoyuna yeteri kadar duyurulmamasına rağmen hassas kesimlerin ısrarla üzerinde durmasından dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Hikmet Önen, bu suç duyuruları üzerine inceleme başlattı. İnceleme kapsamında, konuşmalara ilişkin kasetler incelenecek.

İncelemenin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''suçu ve suçluyu övmek'' suçunu düzenleyen 215. maddesinden yürütüldüğü bildirildi.Aynı suç kapsamında daha önce özellikle bölücü örgütün sözcüsü konumundaki DTP yetkilileri, bazı belediye başkanlarıve bölücü yandaşlarının konuşmaları incelemeye alınmış ve ceza verilmişti.

 

Erdoğan hakkında başlatılan inceleme soruşturmaya dönüşürse ve kasetlerde suç unsuru saptanırsa Erdoğan hakkında gereği yapılmak üzere hazırlanacak fezleke TBMM'ye gönderilecek.

 

Bakın elde kasetler var yani belgeli... Şuan kamuda buna rastlamamış olmanız iktidarın aleyhte kullanılacak tüm belgelerin kontrolünü elinde tutmasından... Eğer savcılık bunu kamuya açıklarsa "sayın" deyip demediğini kulaklarınızla duyarsınız... ama bununda sizin görüşünüzde bir değişiklik yapacağını sanmıyorum...

çünkü; koşulsuz destekliyorsunuz...

 

olamaz demekte bir fikir, olmamalı demekte, olmalı demekte... hepsi kişisel görüş...

 

seçim konusunda genel olarak herkesin rahatsızlığı var... bunun değiştirilmesi şart... haklısınız...

Gönderi tarihi:

Erdoğan hakkında başlatılan inceleme soruşturmaya dönüşürse ve kasetlerde suç unsuru saptanırsa Erdoğan hakkında gereği yapılmak üzere hazırlanacak fezleke TBMM'ye gönderilecek.[/u]

 

Bakın elde kasetler var yani belgeli... Şuan kamuda buna rastlamamış olmanız iktidarın aleyhte kullanılacak tüm belgelerin kontrolünü elinde tutmasından... Eğer savcılık bunu kamuya açıklarsa "sayın" deyip demediğini kulaklarınızla duyarsınız... ama bununda sizin görüşünüzde bir değişiklik yapacağını sanmıyorum...

çünkü; koşulsuz destekliyorsunuz...

 

olamaz demekte bir fikir, olmamalı demekte, olmalı demekte... hepsi kişisel görüş...

 

seçim konusunda genel olarak herkesin rahatsızlığı var... bunun değiştirilmesi şart... haklısınız...

 

Beni hayal kırıklığına uğrattınız.

Maalesef bu forumda yazılanı istediği gibi anlama eğilimi var, ama sizde raslamamıştım.

Kimin seçileceği ne Cumhurbaşkanlığı, ne de genel seçimlerde beni ilgilendirmiyor.

 

Bırakın koşulsuzu, en ufak bir desteğim bile söz konusu değil.

Ama sizinle aynı nedenlerden dolayı değil.

Ben kim gelirse gelsin, bu şartlarda hiçbirşeyin değişmeyeceğine inanıyorum.

 

Savcılık bile suç unsuruna raslanırsa diyor, siz şimdiden mahkum ettiniz.

Bekleyip sonucu görseniz daha iyi değil miydi..

 

Eğer ''olamaz'' deniyorsa, bu kişisel görüş değildir.

Bilinen bir kanuna, yasaya, bilgiye dayalı olmalıdır.

Bir yasak, bir engel olmalıdır. Temayüllerle ilgili bir konu değildir.

Bildiğim kadarıylada böyle bir engel ''şimdilik'' yok.

Gönderi tarihi:
laiklik ve cumhuriyet sizin bakış açınıza göre eleştirilmez ve yorumlanmaz sayın aslan34... bu iki kavram sizin ve bizim üstümüzde durur... çünkü her ikisininde varlığı bizim bağımsız ve özgür yaşamımız için... siz bunları yetersiz gördüğünüzü ifade ediyorsunuz ama bir türlü net bir şekilde hangi açıdan yetersizdir söylemiyorsunuz... [/b]

 

 

edindiginiz kanaat eminim ki yanlış, adım gibi eminim hemde; sizin dogmalarınız benim dogmalarımdan daha fazla .

 

laiklik uygulamaları bu ülkenin yıllardır tartıştıgı konu, yeni degil yani.

hatta laiklik uygulamaları sadece müslümanların degil, hıristiyanlarında sorunu.

 

ABD ise ülkede darbe yaptıracak kadar etkili birilerinin üzerinde.

 

Gazetelere bugün düşen haber ( nokta dergisinden)

 

3 şubat 2004 :

'' Jandarma genel komutanı hemen 10 martta ihtilal yapalım diye bastırıyor. K.K.K. rahatsız oldu. Bana sen ne düşünüyorsun dedi. ' Bir ihtilalin için zeminin hazır olması gerekir, yani halk ihtilali istemelidir. Ekonomimiz bozuk ve çökebilir. Bir diher konuda ABD bundan önceki darbelere destek vermesine ragmen bugün AKP'ye destek veriyor. Onların istemedigi bir darbe veya hükümeti idame etmek çok zordur. Yani ABD'ye ragmen bu işlem olmaz.''

 

Oramiral Özden Örnek.... günlüklerinden .

 

Şimdi ABD herkesle ilişkide ama askerle olan ilişkisi her zaman vahim sonuçlar yaratmıştır. İlişkiler karşılıklı çıkara dayanmalıdır ve demokratik bir ülkede yaşamak isterseniz, siyasi-ekonomik ilişkileri siyasilere bırakmak denetim anlamında kaçınılmazdır. Eger ki askerin ilişkilerini siyasilerin ilişkileriyle aynı kefeye koyuyorsanız siz anti-demokratsınız demektir. Siyasileri seçenler denetler ama seçemediklerini nasıl denetliyecek ; işte vehamet buradan kaynaklanıyor.

Siyasi düşüncelerini kabul etmesekde, siyasileri her zaman önde tutmak zorundayız ve demokrasilerde asıl olan herkesin üstüne düşeni yapmaktır, üstüne vazife olmayan işleri degil.

 

Laiklik eleştirisi anlamında sizin tabularınız oldugu öncülünden hareketle ; bunu tartışamayız ve laiklik, cumhuriyet ve temsili demokrasi sadece sizin degil çogu kişinin dogmalarıdır. Türkiye kısır tartışmalara hapsolmuştur.

 

İmanı, cemiyetin organisazyonundan çekip alınca ve sadece ferdin şahsi meselesi haline getirip, hayatda ikilik yaratarak insanın 'aşkınlık' boyutunu sahnenin dışına atmak ne kadar akıllıcaydı. Sezarın hakkı Sezara verildi ya öbür hak ne oldu ?. O da Sezar'da kaldı ve Sezar'ın totaliter isteklerini engelleyecek 'dinamik'ler hayatın dışına, ne oldugu belli olmayan ferdin vicdanına terk edildi.

İnsanı, dogayla, cemiyetle, Allah'la olan münasebetlerinde her türlü bütünlük kayboldu ve İnsan, yegane merkez kendisi oldugu avuntusuna kapılıp 'efendi' oldugunu ilan etmiştir.

 

Laiklik, farklı inançlara saygı sloganından çok daha şeydir.

Gönderi tarihi:
Beni hayal kırıklığına uğrattınız.

Maalesef bu forumda yazılanı istediği gibi anlama eğilimi var, ama sizde raslamamıştım.

Kimin seçileceği ne Cumhurbaşkanlığı, ne de genel seçimlerde beni ilgilendirmiyor.

 

Bırakın koşulsuzu, en ufak bir desteğim bile söz konusu değil.

Ama sizinle aynı nedenlerden dolayı değil.

Ben kim gelirse gelsin, bu şartlarda hiçbirşeyin değişmeyeceğine inanıyorum.

 

Savcılık bile suç unsuruna raslanırsa diyor, siz şimdiden mahkum ettiniz.

Bekleyip sonucu görseniz daha iyi değil miydi..

 

Eğer ''olamaz'' deniyorsa, bu kişisel görüş değildir.

Bilinen bir kanuna, yasaya, bilgiye dayalı olmalıdır.

Bir yasak, bir engel olmalıdır. Temayüllerle ilgili bir konu değildir.

Bildiğim kadarıylada böyle bir engel ''şimdilik'' yok.

şaşırmayın hepimiz insanız mükemmel değiliz... fevri davranışlarda buluna biliyoruz...

şimdi bu yazdığınız daha net oldu... bu konuda denk düşünüyoruz, ama ben kim gelirse gelsin

aynı olmaz diyorum... çünkü Tayyip Erdoğan kasıtlı olarak bazı şeyleri yapıyor... bunlarıda defalarca

yazdık... bugüne kadar ki uygulamaları Türkiye'nin aleyhine oldu bütün bunlarda yarın yapacaklarının

teminatı...

 

savcılık şuan kasetleri inceliyor... ancak şöyle bir durum var Dtp üyesi Ahmet Türk bu sebepten soruşturuluyor.

ve aynısını bugün TC başbakanı da bir kaç yıl önce söylemiş... şimdi biri yargılanıyor çünkü suçu ve suçluyu

övmek anayasaya göre suç işlemek... Türk soruşturma sonucu suç işlediği kanaatine varılırsa yargılanacak...

aynı suçu başbakanda işlediyse önce dokunulmazlığının kaldırılması gerekecek... ve eğer dokunulmazlık kalkarsa

başka şeylerden yargılanması için yargının önü açılacak... iktidar ellerinde olduğu için ben bunun zor bir ihtimal

olduğunu düşünüyorum... ki kendisinin vekilliğide şaibeli... nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz...

 

olamaz demekte bir iddiaya dayalı görüştür... avukatlar kanuna göre değerlendiriyor ve bir kısmı olamaz diyor...

siz de bilirsiniz ki Türkiye'de hukukta boşluklar var ve işini bilen bu boşluklardan yararlanıyor...

o yüzden aynı suçu işleyen iki kişi farklı cezaya tabi oluyor... (!)

 

sayın aslan34

 

dogmatik düşünceden mi söz ediyorsunuz? laiklik ve demokrasi dogmatik midir? yoksa benim bunları

tartışılmaz bulmam mı? iki ilkeyide tartışmak her hangi bir kazanç getirmez... çünkü bunun size göresi bana göresi

olmaz, o zaman başkalarına göresi de olur... o yüzden yasalar ve ilkeler kişilere göre değil topluma göre ayarlanır ve uygulanır... ha ayarlamada sorun yok ama uygulamada var, bununda sorumluları bir kısım dayatmaları kabul ettirmek

isteyen zorbalar...

 

şimdi siz bütün bu anlattıklarımı anlıyorsunuz ama uygulamalardan doğan eksiklerin asıl kaynağını kabul etmiyorsunuz...

meseleyi askere getiriyorsunuz, bu ülkeyi Asker yönetmiyor, TBMM yönetiyor gibi görünsede çok uzun zamandır ABD yönetiyor... o yüzden toplumsal meselelerde duyarlı olup birlikte bağımsızlık mücadelesi vermeliyiz diyoruz... karşılıklı

haklarımızı en az kendi haklarımızı gözettiğimiz gibi gözetmeliyiz... Askeriyede de yanlış tutum sergileyenler mevcut ama TSK kurum olarak sağlam bir yapıya sahiptir... içindeki çürük elmaları temizlemeyi bilir... ama seçilmişlerde bu böyle olmuyor, seçilmişlerde iş ahbaplığa ve karşılıklı dayanışmaya dayanıyor, o yüzden partiler içinde demokrasi yok, fikir özgürlüğü yok, irade yok... lider sözcü ve lider dediğini uygulatıyor...

 

millet hala böyle gelmiş böyle gider diyeceğine bu düzensizliğin giderilmesinde ne yapılabiliri düşünsün... yoksa böyle gidecek ama nereye kadar gidecek?

 

selamlar

Gönderi tarihi:
sayın aslan34

 

o yüzden yasalar ve ilkeler kişilere göre değil topluma göre ayarlanır ve uygulanır... ha ayarlamada sorun yok ama uygulamada var, bununda sorumluları bir kısım dayatmaları kabul ettirmek

isteyen zorbalar...

 

 

selamlar[/b]

 

 

toplum dediginiz homojen bir yapı arzetseydi zaten sorunda kalmazdı sayın sardunyam.

dayatmalar, dayatmaları dogurur diyorsunuz yani ; ilginç bir demokratik tanım.

acaba ilk dayatmacı kim? bu önemli.

 

laikligi ve demokrasiyi bulunmuş '' en iyi yönetim'' şekilleri olarak tarif eden bütün herkes dogmatikdir.

 

ama sizinle laikligin anlam dünyasına dönük bir tartışma yapamadıgımıza göre, demokrasiyi hiç tartışamayız.

 

yoksa laiklik mi daha öncelikli sizin için.( demokrasi olmasada olur diyenlerdenmisiniz anlamında).

Gönderi tarihi:
edindiginiz kanaat eminim ki yanlış, adım gibi eminim hemde; sizin dogmalarınız benim dogmalarımdan daha fazla .

 

laiklik uygulamaları bu ülkenin yıllardır tartıştıgı konu, yeni degil yani.

hatta laiklik uygulamaları sadece müslümanların degil, hıristiyanlarında sorunu.

 

ABD ise ülkede darbe yaptıracak kadar etkili birilerinin üzerinde.

 

Gazetelere bugün düşen haber ( nokta dergisinden)

 

3 şubat 2004 :

'' Jandarma genel komutanı hemen 10 martta ihtilal yapalım diye bastırıyor. K.K.K. rahatsız oldu. Bana sen ne düşünüyorsun dedi. ' Bir ihtilalin için zeminin hazır olması gerekir, yani halk ihtilali istemelidir. Ekonomimiz bozuk ve çökebilir. Bir diher konuda ABD bundan önceki darbelere destek vermesine ragmen bugün AKP'ye destek veriyor. Onların istemedigi bir darbe veya hükümeti idame etmek çok zordur. Yani ABD'ye ragmen bu işlem olmaz.''

 

Oramiral Özden Örnek.... günlüklerinden .

 

Şimdi ABD herkesle ilişkide ama askerle olan ilişkisi her zaman vahim sonuçlar yaratmıştır. İlişkiler karşılıklı çıkara dayanmalıdır ve demokratik bir ülkede yaşamak isterseniz, siyasi-ekonomik ilişkileri siyasilere bırakmak denetim anlamında kaçınılmazdır. Eger ki askerin ilişkilerini siyasilerin ilişkileriyle aynı kefeye koyuyorsanız siz anti-demokratsınız demektir. Siyasileri seçenler denetler ama seçemediklerini nasıl denetliyecek ; işte vehamet buradan kaynaklanıyor.

Siyasi düşüncelerini kabul etmesekde, siyasileri her zaman önde tutmak zorundayız ve demokrasilerde asıl olan herkesin üstüne düşeni yapmaktır, üstüne vazife olmayan işleri degil.

 

Laiklik eleştirisi anlamında sizin tabularınız oldugu öncülünden hareketle ; bunu tartışamayız ve laiklik, cumhuriyet ve temsili demokrasi sadece sizin degil çogu kişinin dogmalarıdır. Türkiye kısır tartışmalara hapsolmuştur.

 

İmanı, cemiyetin organisazyonundan çekip alınca ve sadece ferdin şahsi meselesi haline getirip, hayatda ikilik yaratarak insanın 'aşkınlık' boyutunu sahnenin dışına atmak ne kadar akıllıcaydı. Sezarın hakkı Sezara verildi ya öbür hak ne oldu ?. O da Sezar'da kaldı ve Sezar'ın totaliter isteklerini engelleyecek 'dinamik'ler hayatın dışına, ne oldugu belli olmayan ferdin vicdanına terk edildi.

İnsanı, dogayla, cemiyetle, Allah'la olan münasebetlerinde her türlü bütünlük kayboldu ve İnsan, yegane merkez kendisi oldugu avuntusuna kapılıp 'efendi' oldugunu ilan etmiştir.

 

Laiklik, farklı inançlara saygı sloganından çok daha şeydir.

50 yildir Allahin dinini oyuncak edenler yatip kalkip Laiklikle ugrasmaktadirlar.Laik olmayan ülkelerin hallerine baktikca Türk olduguma Türkiyede yasadigima binlerce defa sükrediyorum.Ve Atatürke en güzel dualari yapiyorum.Bu milleti Laiklik degil bu milleti din din diye yillardir insanlarin inanclarini sömürenler Allahin kitabini ayetlerini saptiranlar,PEygmberine söylemedigi sözleri yakistiranlar bu duruma getirdi.Insanlar huzur icersinde ibadetlerini ye´rine getirirler,Kuranlarini okurlar mezarlarini ziyaret ederler,camilerdeAllah zikredilir minarelerde özgürce ezanlar okunur.DIn özgür degil,müslümanlara baski var,türban yasak diye diye milleti devletine karsi ayaklandirmaya calistikca millet inanmadi onlara.hala uslanmadilar.insanlara Allahin dinini anlatacaklarina insanlari devletlerine karsi ayaklandirmaya calismaktalar.Simdi birde yalanlar ortaya atilmaya baslandi,Milletin Ordusundan gocunanlar orduya camur atabilmek icin birbirleriyle yarisiyorlar.Orduyu ele gecremedikleri icin hirslarinan kahroluyorlar.Ordunun Atatürkcü olmasi onlari memnun edemiyor,Ordu Nurcu olmaliydi,ordu Fetulahci olmaliydi.Ordu Naksici olmaliydi görecektiniz ozaman Ordu bastaci edilirdi.Bugün müslümanlar arasinda kavgalar var ise bu kavgalarin nedenleri mezhepcilik ve tarikatciliktir.cünkü mezhepleri din yaptilar,sünniler siilerle harp ediyor.cünkü insanlara din degil husumet ögretildi aynen bizdeki laiklik dinsizlikdir diye insanlari birbirine kiskirtanlarin yaptiklari gibi.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
50 yildir Allahin dinini oyuncak edenler yatip kalkip Laiklikle ugrasmaktadirlar.Laik olmayan ülkelerin hallerine baktikca Türk olduguma Türkiyede yasadigima binlerce defa sükrediyorum.Ve Atatürke en güzel dualari yapiyorum.Bu milleti Laiklik degil bu milleti din din diye yillardir insanlarin inanclarini sömürenler Allahin kitabini ayetlerini saptiranlar,PEygmberine söylemedigi sözleri yakistiranlar bu duruma getirdi.Insanlar huzur icersinde ibadetlerini ye´rine getirirler,Kuranlarini okurlar mezarlarini ziyaret ederler,camilerdeAllah zikredilir minarelerde özgürce ezanlar okunur.DIn özgür degil,müslümanlara baski var,türban yasak diye diye milleti devletine karsi ayaklandirmaya calistikca millet inanmadi onlara.hala uslanmadilar.insanlara Allahin dinini anlatacaklarina insanlari devletlerine karsi ayaklandirmaya calismaktalar.Simdi birde yalanlar ortaya atilmaya baslandi,Milletin Ordusundan gocunanlar orduya camur atabilmek icin birbirleriyle yarisiyorlar.Orduyu ele gecremedikleri icin hirslarinan kahroluyorlar.Ordunun Atatürkcü olmasi onlari memnun edemiyor,Ordu Nurcu olmaliydi,ordu Fetulahci olmaliydi.Ordu Naksici olmaliydi görecektiniz ozaman Ordu bastaci edilirdi.Bugün müslümanlar arasinda kavgalar var ise bu kavgalarin nedenleri mezhepcilik ve tarikatciliktir.cünkü mezhepleri din yaptilar,sünniler siilerle harp ediyor.cünkü insanlara din degil husumet ögretildi aynen bizdeki laiklik dinsizlikdir diye insanlari birbirine kiskirtanlarin yaptiklari gibi.

 

saygilarla

:clover: :clover: :clover: bravo... başka sözüm yok...

Gönderi tarihi:

işte o kaset ve Tayyip Erdoğan'ın kendi sesiyle "sayın" ve "kelle" sözleri...

 

üstelik başka neler Türkiye'de sadece Türkler yaşamıyor, ve Kürtler Türk değildir... Daha kaç yıl öncesinden etnik ayrımcılık mesajları ile iktidara yürümüş...

 

Gönderi tarihi:

ANAR şirketinin yaptığı son kamuoyu anketine göre AK Parti birinciliğini açık farkla korudu. AK Parti Genel Merkezi yaptırdığı anketlerle düzenli olarak oy oranlarını ölçtürmeye devam ediyor. Ekim ayı anketine göre, AK Parti % 32.1ile birinci parti özelliğini korurken, bu oran kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıtılması ile % 45.3’e çıktı. Ana muhalefet partisi CHPise % 9.8 ile ikinci parti olurken, bu oran kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıtılması ile % 13.8’e yükseliyor.

 

Araştırmaya göre diğer partilerin oy oranı şöyle: MHP % 5.9, Anavatan % 4.7, DYP %4.6, DEHAP %5.4, GP %2.5, SP %1.5 , diğer diyenlerin oranı %4.3, kararsız diyenler % 19, hiçbiri diyenlerin oranları ise % 10.1. Bu oranlar, kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıldığı tabloda ise; MHP % 8.3, DEHAP % 7.6, Anavatan % 6.6, DYP % 6.5, Diğer % 6.1, GP % 3.5, SP % 2.1 şeklinde ortaya çıkıyor. Bu tabloya göre TBMM’ye yine sadece 2 parti girebiliyor

 

 

Bu durum devam ettikçe daha çok kasetler çıkar ama bir şey değişmez "Halkın oyu ile yine Halkın istediği gelir".

Gönderi tarihi:

ya gerçekten komik anketlerin güvenilirliğine itibar ediyor musunuz?

 

seçimden sonra anlaşılacak Ak mı Kara mı?

 

bu kasette konuşulanlar dahi birilerini rahatsız etmediyse, daha neden rahatsız olurlar bilemiyorum? Şehitlere kelle, terör başına sayın, Türkiye'de sadece Türkler yaşamaz, 26 farklı etnik kökenli yaşar, Kürtler farklı bir millet... v.s.

 

bütün bunların önemi yok, anketlere göre Akp önde... neden? çünkü Akp iktidar... Ama bir sonraki seçime kadar...

Gönderi tarihi:
ANAR şirketinin yaptığı son kamuoyu anketine göre AK Parti birinciliğini açık farkla korudu. AK Parti Genel Merkezi yaptırdığı anketlerle düzenli olarak oy oranlarını ölçtürmeye devam ediyor. Ekim ayı anketine göre, AK Parti % 32.1ile birinci parti özelliğini korurken, bu oran kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıtılması ile % 45.3’e çıktı. Ana muhalefet partisi CHPise % 9.8 ile ikinci parti olurken, bu oran kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıtılması ile % 13.8’e yükseliyor.

 

Araştırmaya göre diğer partilerin oy oranı şöyle: MHP % 5.9, Anavatan % 4.7, DYP %4.6, DEHAP %5.4, GP %2.5, SP %1.5 , diğer diyenlerin oranı %4.3, kararsız diyenler % 19, hiçbiri diyenlerin oranları ise % 10.1. Bu oranlar, kararsızlar ve hiçbiri diyenlerin oy oranlarının dağıldığı tabloda ise; MHP % 8.3, DEHAP % 7.6, Anavatan % 6.6, DYP % 6.5, Diğer % 6.1, GP % 3.5, SP % 2.1 şeklinde ortaya çıkıyor. Bu tabloya göre TBMM’ye yine sadece 2 parti girebiliyor

Bu durum devam ettikçe daha çok kasetler çıkar ama bir şey değişmez "Halkın oyu ile yine Halkın istediği gelir".

Eh! O zaman size hayirli olsun AKP niz,

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
50 yildir Allahin dinini oyuncak edenler yatip kalkip Laiklikle ugrasmaktadirlar.Laik olmayan ülkelerin hallerine baktikca Türk olduguma Türkiyede yasadigima binlerce defa sükrediyorum.Ve Atatürke en güzel dualari yapiyorum.Bu milleti Laiklik degil bu milleti din din diye yillardir insanlarin inanclarini sömürenler Allahin kitabini ayetlerini saptiranlar,PEygmberine söylemedigi sözleri yakistiranlar bu duruma getirdi.Insanlar huzur icersinde ibadetlerini ye´rine getirirler,Kuranlarini okurlar mezarlarini ziyaret ederler,camilerdeAllah zikredilir minarelerde özgürce ezanlar okunur.DIn özgür degil,müslümanlara baski var,türban yasak diye diye milleti devletine karsi ayaklandirmaya calistikca millet inanmadi onlara.hala uslanmadilar.insanlara Allahin dinini anlatacaklarina insanlari devletlerine karsi ayaklandirmaya calismaktalar.Simdi birde yalanlar ortaya atilmaya baslandi,Milletin Ordusundan gocunanlar orduya camur atabilmek icin birbirleriyle yarisiyorlar.Orduyu ele gecremedikleri icin hirslarinan kahroluyorlar.Ordunun Atatürkcü olmasi onlari memnun edemiyor,Ordu Nurcu olmaliydi,ordu Fetulahci olmaliydi.Ordu Naksici olmaliydi görecektiniz ozaman Ordu bastaci edilirdi.Bugün müslümanlar arasinda kavgalar var ise bu kavgalarin nedenleri mezhepcilik ve tarikatciliktir.cünkü mezhepleri din yaptilar,sünniler siilerle harp ediyor.cünkü insanlara din degil husumet ögretildi aynen bizdeki laiklik dinsizlikdir diye insanlari birbirine kiskirtanlarin yaptiklari gibi.

 

saygilarla

 

 

slogan, slogan ve gene slogan.

ama sizin suçunuz yok, yaklaşık bir yüz senedir kitleleri bir kaç evet sadece bir kaç sloganla yönetirseniz olacagı budur.

slogan.

 

Eger Allah'ın dinini çok iyi biliyorsan dini konularda bizi aydınlatırsan memnun olurum.

ama sloganik degil.

 

Türkiye senin anladıgın manada ne demokratiktir ne de laik.

 

sünnilerle, şiiler arasındaki ayrılık temeli siyasidir.

bilmedigin konulara girme istersen.

sizin gibilerin gözünde her zaman ''Nasreddin Hoca'' suçludur.

 

sizden ricam bildik şeyleri söylemeyin, farklı şeyler söyleyin çünkü baya uzun bir süredir aynı masalları dinliyoruz ve artık uyutmuyor.

 

selamlar.

Gönderi tarihi:

Varmisin seninle imtihan olalim istersen.Sloganlari sizler<atiyorsunuz.Laiklik kafirliktir diye.Neden?cünkü laiklikte mezhep kavgalari yoktur.laiklikte tarikat seyhlri halki kandiramaz.Laiklikte haci hoca sözü gecmez.Ylanmi mezhepleri din yaptiginiz.Yalanmi mezhep savaslari.Siyasiymis,neden siyasi oldu .Peygamberimiz öylemi vasiyet etmisti.Gercekleri görü n artik ve birakin devletle milletle ugrasmayi,din kisilerin özgürlük alani icindedir.Inanirsin inanmazsin bu kimseyi ilgilendirmez.Sen müslümanmisin ALLAHA olan borclarini yerine getiriyormusun,namaz kilma diyen varmi,Kuran okuma diyenvarmi,nedir zorunuz,Türbanmi?Arapca ögrenmekmi?Yoksa seriat devletimi?Söyleyin acik acik,gizli kapali islercevirmeyin.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Varmisin seninle imtihan olalim istersen.Sloganlari sizler<atiyorsunuz.Laiklik kafirliktir diye.Neden?cünkü laiklikte mezhep kavgalari yoktur.laiklikte tarikat seyhlri halki kandiramaz.Laiklikte haci hoca sözü gecmez.Ylanmi mezhepleri din yaptiginiz.Yalanmi mezhep savaslari.Siyasiymis,neden siyasi oldu .Peygamberimiz öylemi vasiyet etmisti.Gercekleri görü n artik ve birakin devletle milletle ugrasmayi,din kisilerin özgürlük alani icindedir.Inanirsin inanmazsin bu kimseyi ilgilendirmez.Sen müslümanmisin ALLAHA olan borclarini yerine getiriyormusun,namaz kilma diyen varmi,Kuran okuma diyenvarmi,nedir zorunuz,Türbanmi?Arapca ögrenmekmi?Yoksa seriat devletimi?Söyleyin acik acik,gizli kapali islercevirmeyin.

saygilarla

 

 

senin uslup iyice bozuldu arkadaşım.

benim yazdıgım yazıların bir tanesinden, tek bir tanesinden ''laiklik kafirlikdir'' anlamına gelecek yazı bul bende seni ciddiye alayım.

kusura kalma ama iş iyice çocuklaştı.hala bildik sloganlar.

söyledigin herhangi bir şey yok.

 

en iyisi ne yap biliyormusun 'Allah'ın dinini' anlat bana, bana ögret senden rica ediyorum. ( Allah'ın bireylerden bagımsız bir Dini var degil mi? ) bunu anlat

 

 

 

ama rast gele konuşma delilli konuş.

yoksa herhangi bir şey yazma .

 

selametle.

Gönderi tarihi:
50 yildir Allahin dinini oyuncak edenler yatip kalkip Laiklikle ugrasmaktadirlar.Laik olmayan ülkelerin hallerine baktikca Türk olduguma Türkiyede yasadigima binlerce defa sükrediyorum.Ve Atatürke en güzel dualari yapiyorum.Bu milleti Laiklik degil bu milleti din din diye yillardir insanlarin inanclarini sömürenler Allahin kitabini ayetlerini saptiranlar,PEygmberine söylemedigi sözleri yakistiranlar bu duruma getirdi.Insanlar huzur icersinde ibadetlerini ye´rine getirirler,Kuranlarini okurlar mezarlarini ziyaret ederler,camilerdeAllah zikredilir minarelerde özgürce ezanlar okunur.DIn özgür degil,müslümanlara baski var,türban yasak diye diye milleti devletine karsi ayaklandirmaya calistikca millet inanmadi onlara.hala uslanmadilar.insanlara Allahin dinini anlatacaklarina insanlari devletlerine karsi ayaklandirmaya calismaktalar.Simdi birde yalanlar ortaya atilmaya baslandi,Milletin Ordusundan gocunanlar orduya camur atabilmek icin birbirleriyle yarisiyorlar.Orduyu ele gecremedikleri icin hirslarinan kahroluyorlar.Ordunun Atatürkcü olmasi onlari memnun edemiyor,Ordu Nurcu olmaliydi,ordu Fetulahci olmaliydi.Ordu Naksici olmaliydi görecektiniz ozaman Ordu bastaci edilirdi.Bugün müslümanlar arasinda kavgalar var ise bu kavgalarin nedenleri mezhepcilik ve tarikatciliktir.cünkü mezhepleri din yaptilar,sünniler siilerle harp ediyor.cünkü insanlara din degil husumet ögretildi aynen bizdeki laiklik dinsizlikdir diye insanlari birbirine kiskirtanlarin yaptiklari gibi.

 

saygilarla

Sayın politika,

Laik olmayan ülkelerden size öyle örnekler verebilirim ki, keşke laik olmasaydım derdiniz.

Laiklik ile gelişmişliğin, din sömürüsünün, resmi kurumlar arası uyumun hiç bir ilişkisi yoktur.

Laik olmayan bir çok ülkede, buradakinden daha özgürce dininizi yaşayabilirsiniz.

Gönderi tarihi:

Apronda deve kesene Londra ödülü 31 Mart 2007

 

 

 

 

THY Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can, İstanbul Atatürk Havalimanı'nın apronunda deve kesmişti. Ve Şükrü Can'ın görevden alındığı açıklanmıştı. Ancak deve kesen müdürün THY'nin Londra bürosunda 11 milyar maaşla görevine devam ettiği ortaya çıktı.

 

 

OLAYIN GEÇMİŞİ

 

İngiliz uzmanların 1200 arıza tespit ettiği, alıcı şirketin de diretmesi nedeniyle teslim işlemleri uzayan RJ100 tipi 11 yolcu uçağından sonuncusu apronda deve kesilerek iade edildi.

 

Atatürk Havalimanı Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can'ın çalışanlara söz vermesi üzerine süslenen bir deve aprona yürütüldü ve törenle kesildi. 700 kilo et de çalışanlara dağıtıldı.

 

TÜRK Hava Yolları Teknik, teslim işlemleri alıcı şirketin diretmeleri nedeniyle uzayan 11 adet RJ100 yolcu uçağından sonuncusunu deve keserek iade etti. Süslenerek Atatürk Havalimanı'nda THY Teknik Hangarı'nın önüne getirilen deve, apronda kesildi.

 

Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can, deve kurban edilmesinin motivasyon amaçlı olduğunu belirterek, "Arkadaşlarımız aylardır kira sözleşmeleri biten RJ100 uçaklarının teslimi için uğraşıyordu. İngiliz BAE System şirketi, uçaklara yeni müşteri bulamadığı için sürekli sorun çıkartıyordu. Hatta bize son iki uçağın gelecek yıl şubattan önce teslim edilemeyeceğini söylüyordu" diye konuştu. Başkan Can, teknik personele "Uçakların teslimatını 24 Aralık'tan önce tamamlayın, deve keseceğim" deyince, personel fazla mesai ücreti almadan aralıksız çalışarak uçakları iadeye hazırladı. Geçen hafta son uçak İngiliz yetkililere teslim edildi. Ancak, Türkiye'den uçağın önümüzdeki günlerde ayrılmasına karar verildi. Çalışanlar Başkan Can'ın 'deve' sözünü yerine getirmesini beklemeye başladı. Can'ın kapısını sürekli aşındıran THY Teknik çalışanlarının ısrarı üzerine İstanbul'da deve arayışları başladı.

 

Böyle ödüller anca bizim gibi laikligi ayaklar altina almaya calisipta genede solugu orda almaktir.,.ya arkadasim birkerede,.,.BU ÖDÜLLERIN YERI MEKANI DEGISSE BIR SEYLER ANLAMAYA CALISACAGIZ,.,.

bu ne tursu ne lahana .,.,diye Türkcemizde bir söylev var.,.,Hadi hayirlisi

 

BIR DEVEDE ORDA HAYDI PEHLIVANLAR AZ KALDI DEVENIN SIRTINI YERE GETIRMEYE ,.,Avrupa duy sesimizi

bu ne lerin ayak sesleri.,.,!!! Develer geliyor ,,,Develer.,.,

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

 

 

tam olarak ne anlatmaya çalışıyorsun sevgili efendi türkler.

 

:clover:

 

:stuart:

 

hadi selametle

Gönderi tarihi:

Engin Ardıç: Eee, bu kadar yetki vermeseydiniz!

 

 

Evvelce de yazdık, cumhurbaşkanının eşinin “türbanlı” olup olmaması, meselenin süsüdür. İşin folklorudur. “Second lady”nin başı bağlı olabiliyorsa, “first lady”nin de olur, ne varmış bunda?

 

Üstelik cumhurbaşkanı kadın olursa eşinin başı ayağı tartışma konusu yapılamayacağına göre, bu kavga abestir.

 

Kadın ya da erkek, bekâr olsa ne haltedeceksiniz? Anayasada “cumhurbaşkanı evli vatandaşlar arasından seçilir” diye bir kural mı var? Kenan Evren evli miydi? Duldu. Büyük kızı “förstleydilik” ediyordu gerektikçe... Atatürk evli miydi? Yalnızca ilk iki yıl... Adı konulmamış first lady Afet Hanım değil miydi otuzlu yıllarda?

 

Asıl kavga, cumhurbaşkanının elinde bulunan “olağanüstü yetkileri” kaptırıp kaptırmama kavgasıdır.

 

Çünkü, bir yandan başkanlık sistemine geçilsin mi geçilmesin mi, halk mı seçsin meclis mi seçsin tartışmaları sürerken, kimsenin itiraf etmediği bir gerçek var: Türkiye, otuz yıla yakın bir süredir, ÇAKTIRMADAN YARI-BAŞKANLIK SİSTEMİYLE YÖNETİLMEKTEDİR!

 

Bu sistem Kenan Evren için “dizayn” edilmiştir.

 

Kenan Evren’in üç yıllık askeri diktatörlüğünü sivil dönemde de çaktırmadan sürdürebilmesi için... Ne olur ne olmaz, bürokrasinin kontrolu kaybetmemesi için...

 

Anayasanın mimarı Profesör Doktor Orhan Aldıkaçtı’nın cesedine gerekli saygıları sunarken, cumhurbaşkanının yetkilerini de şöyle bir hatırlayalım: Yalnızca kanunları veto etmekle kalmıyor, genelkurmay başkanını, yüksek yargı üyelerini, rektörleri atamakla kalmıyor, yalnızca Milli Güvenlik Kurulu’nu yönetmekle kalmıyor, sıkıyönetimi onaylamak ya da reddetmekle kalmıyor, gerekli gördüğü zaman hükümet toplantılarına da başkanlık edebiliyor!

 

Yani başbakanı bir kenara itiyor ve yalnız devleti değil, hükümeti de yönetiyor!

 

Bugüne kadar kullanıldı ya da kullanılmadı, bu yetkisi var mı yok mu? Var. Kimse ağzını açabilir mi? Hayır.

 

Bu yetmiyormuş gibi, istediği hükümlünün cezasını hafifletebiliyor ya da toptan affedebiliyor, yani fiilen yargı kararlarını iptal edebiliyor mu? Yani yargıya da karışmış oluyor mu? Oluyor.

 

Eee, hani ne oldu kuvvetler ayrılığı, hani nerede “parlamenter” sistem? Çocuk mu kandırıyorsunuz?

 

Üstelik aynı zamanda ordunun başkomutanı mı? Evet. Bu sıfatla, genelkurmay başkanına emir verebilir mi? Evet. Kimse ağzını açabilir mi? Anayasaya göre, hayır.

 

Bütün bunları yapmaya gücü var ama herhangi bir sorumluluğu var mı? Yok. Yalnızca “vatana ihanetle” yargılanabilir, onun için de somut bir kanıt ve meclisin dörtte üçünün onayı gerekir, Emre Aköz kardeşimin hatırlattığı gibi.

 

Sakın yanlış anlamayın, saygısızlık kabul etmeyin, faraziye yürütüyorum: Cumhurbaşkanı cinayet işlese, dilediğini çekip takır takır vursa, hiçkimse hiçbirşey yapamaz! Çankaya’dan indikten sonra da dokunamazsınız!

 

Hani “sembolikti” bu makam bu sistemde?

 

Bürokrasinin hakimiyeti için ısmarlama ve olağanüstü makam yetkisi oluşturacaksın ve sonra da “ya bu güç halkın eline geçerse” diye kıvranacaksın... Niçin başından düşünmedin böyle bir ihtimali? Oysa 1950 yılından beri bunun ipuçları vardı, “***** ve kandırılmış” halk gidiyor gidiyor hep “onları” seçiyordu, niçin gözönüne almadın ileride de böyle olabileceğini?

 

Aklıma gelmişken bir şey daha sorayım: Seçkinlerin bir tür denetim mekanizması olan, halkın tercihlerini frenlemeyi amaçlayan, yani sonuçta sizin işinize yarayan, size çalışan ikinci meclisi, yani senatoyu ne demeye kaldırdınız? Yaa, gördünüz mü şimdi hikmetini?

Kaynak: Akşam Gazetesi

Gönderi tarihi:
sevgili efendi türkler.

 

:clover:

 

:stuart:

 

hadi selametle

 

iyi aksamlar Sayin Aslan kardesim

 

Görüyormusun ne kadar yanlis hareketler böyle birsey olabilirmi ,, bir düsün sen halkin icin kendini halkina vede ülkene adiyorsun,,,bu demektirki ,.,

yeri gelince Aile iliskilerini bile bir kenara koyacaksin.,.gece güdüz bu güzellik icin calisacaksin.,,70 milyona önderlik yol gösterecek,.,

onlarin yasamlarini mutlu kilacak careler bulacaksin,.BUNDAN BASKA DAHA BÜYÜK ONUR OLURMU.,.,

Tabiki o noktaya gelipte basarali olacaksin diye birsey yok basaramazsan istifa edersin,,

okadar basit.,cünkü orasi futbol külübü degil,,burda maci kaybetmekdiye birsey yok

kaybettinmi koca Ülkeyi kaybedersin,.,öyle degilmi

 

Oğlu istedi diye okulun adı değişti

Mamak Anadolu Lisesi öğrencisi olan oğlu, "Okulun adının kısaltılmışı 'mal' oluyor. Rahatsızız" deyince Bakan Pepe lisenin ismini değiştirtti

 

görüyormusun Aslan kardesim.,bunlar olacak islermi.,bunu bir Muhtarin bile yapmaya hakki yok

cünkü onun elindede bu Halkin Mühürü var

Dogru degilmi,.?

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

Bu ülke iki farklı kutuba bölünmüştür arkadaşlar. Birtarafta Cumhuriyetçiler, diğer tarafta Şeriatçılar. Cumhuriyetçiler sağcı, solcu, sasyalist, dindar, muhafazakar, milliyetçi, alevisi, sünnisi, olsun olmasın aynı çatı altında birleşiyor. Atatürk ilkelerine bağlılıkla diğer görüşlerini ön plana çıkartmıyorlar. Ulus Millet bilincinde olanlar bunlar.

 

Bir taraftada Şeriatçılar. Bunlar Atatürk ilke ve inkılaplarına düşmandırlar. Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye tahammülleri yoktur. Ancak dillerinden hiç düşürmezler. Bunlarda mezhepleri ne olursa olsun, şii olsun, sünni olsun ve hatta Kürt olsun aynı derdin peşinde. Bölücülük. Laikliği tartışırlar çünkü dertleri laik olmak değildir, demokrasiyi tartışırlar, çünkü demokrat değildirler, zihniyetleri aşiretlik, tarikatçılık, ümmetçiliktir. Bunlar aslında dindar da değildirler. Din bunlar için amaçtır. Çünkü din ile diller bağlanır, insanlar susturulur, dilediklerince düzenle oynarlar. Baskıcıdırlar, müdahalecidirler onlar gibi olmayanları başka yerlere koyarlar.

 

Şimdi bazı arkadaşlar buraya ayetlerden örnekler vermişler. Ben onlara soruyorum. Din ideoloji midir, buna izin verir mi, din insanları bölmekten mi yanadır, birleştirmekten mi, din haram yemeye izin verir mi, din insanların duygu ve düşüncelerini sömürmeye izin verir mi?

 

Peki dini kendi kişisel ve örgütsel çıkarlarına alet etmek isteyenler bunları yapıyorlar mı yapmıyorlar mı? Recep Tayyip ve arkadaşları servetlerine servet katıyorlar ve bu değirmenin suyu nereden geliyor? Başbakan oğluna gemi almış, alır tabi neden almasın ama nasıl almış? İmam hatipli başbakan hangi servetiyle bunu aldı? Devleti yönetenler her zaman halka hesap vermek zorundadır, halk bu yetkiye ve hakka sahiptir.

 

Bir buğday tanesinin vebalini yüreğinde hisseden Hz. Ömer nerede bunlar nerede?

Sürekli dini dillerine dolayıp dindar görünenler!!! nerede Hz. Ömer'in adaleti?

 

Selametle

 

 

 

Gönderi tarihi:
Selametle[/b][/font]

[/size]

 

 

Allah'ın dini, Allah'ın dini ; herkes kafasına göre bir Allah dini oluşturmuş ama kim neye göre konuşuyor.

 

Allah'ın dini herkesin zihni melekelerine bırakılacak bir şey olsaydı peygamberlik müessesi havada kalırdı.

Allah'ın dinini 'laik' olanlar çok iyi anlıyor ama sözde 'şeriatçiler' ya da 'dindarlar' anlayamıyor.

bu akıl yürütmeyi kim kabul eder ki.

Allah'ın dininden bahsederken bari delilleriyle konuşunda bizi 'cahil'ligimizden kurtarın. Böyle bir çaba daha gerçekci olur.

 

Ayetlerden ben örnek verdim ve neyi sormak istiyorsanız alıntı yaparak sorun.

daha ayrıntılı sorun mesela.

 

Kim dini kendi kişisel çıkarlarına alet ediyor daha iyi tartışırız ve şunu unutmayın sadece din degil, her düşünce çıkarlara alet edinilebilir. Bunu kabul etmiyorsanız sadece dinlerin çıkarlara alet edildigine inanıyorsanız, konuşacak başka bir şey yoktur.

laiklikde

cumhuriyetde

Atatürkde

sözde kalan vatan edebiyatıda

bayrak edebiyatıda

vb. vb.

tüm bunlarda çıkarlara alet edilebilinir.

 

selametle.

Gönderi tarihi:
Bu ülke iki farklı kutuba bölünmüştür arkadaşlar. Birtarafta Cumhuriyetçiler, diğer tarafta Şeriatçılar. Cumhuriyetçiler sağcı, solcu, sasyalist, dindar, muhafazakar, milliyetçi, alevisi, sünnisi, olsun olmasın aynı çatı altında birleşiyor. Atatürk ilkelerine bağlılıkla diğer görüşlerini ön plana çıkartmıyorlar. Ulus Millet bilincinde olanlar bunlar.

 

Bir taraftada Şeriatçılar. Bunlar Atatürk ilke ve inkılaplarına düşmandırlar. Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye tahammülleri yoktur. Ancak dillerinden hiç düşürmezler. Bunlarda mezhepleri ne olursa olsun, şii olsun, sünni olsun ve hatta Kürt olsun aynı derdin peşinde. Bölücülük. Laikliği tartışırlar çünkü dertleri laik olmak değildir, demokrasiyi tartışırlar, çünkü demokrat değildirler, zihniyetleri aşiretlik, tarikatçılık, ümmetçiliktir. Bunlar aslında dindar da değildirler. Din bunlar için amaçtır. Çünkü din ile diller bağlanır, insanlar susturulur, dilediklerince düzenle oynarlar. Baskıcıdırlar, müdahalecidirler onlar gibi olmayanları başka yerlere koyarlar.

 

Şimdi bazı arkadaşlar buraya ayetlerden örnekler vermişler. Ben onlara soruyorum. Din ideoloji midir, buna izin verir mi, din insanları bölmekten mi yanadır, birleştirmekten mi, din haram yemeye izin verir mi, din insanların duygu ve düşüncelerini sömürmeye izin verir mi?

 

Peki dini kendi kişisel ve örgütsel çıkarlarına alet etmek isteyenler bunları yapıyorlar mı yapmıyorlar mı? Recep Tayyip ve arkadaşları servetlerine servet katıyorlar ve bu değirmenin suyu nereden geliyor? Başbakan oğluna gemi almış, alır tabi neden almasın ama nasıl almış? İmam hatipli başbakan hangi servetiyle bunu aldı? Devleti yönetenler her zaman halka hesap vermek zorundadır, halk bu yetkiye ve hakka sahiptir.

 

Bir buğday tanesinin vebalini yüreğinde hisseden Hz. Ömer nerede bunlar nerede?

Sürekli dini dillerine dolayıp dindar görünenler!!! nerede Hz. Ömer'in adaleti?

 

Selametle

Sayin Keskinkalem,Atatürk ve arkadaslari icin eskiyadir diye fetva veren seyhülislam ve yakin mesai arkadasi yarim din bilgisiyle tarikat kurmus bir baskasida bu eylemlerini din ve padisah adina yapiyordular.Yani dini kendi kirli amaclari dgrultusunda kullaniyordular.Bugünde ayni durumla karsikarsiyayiz.Milli Görüs Atatürk diye bir maketi salonun ortasinda boynuna bir halat baglayip,Allahü Ekber nidalari arasinda peslerinde cekelerlerken,seref misafirleri Necmettin Erbakan,Recai Kutan,Tayyip Erdogan ve daha isimlerini yazmaya bile gerek duymadigim baskalari salonudolduran insanlari yani MAketin sahsinda Laikligi lanetleyen müslümanlari selamliyorlardi.Bunlar yasanmis gerceklerdir yani hayal ürünü veya uydurma degil.Bu adamlar secim konusmalarinda,*Ne mutlu Türküm diyene*sözünü elestirip sen Türküm dersen baskalrida Ben Kürdüm der diyordular.Bu adamlar kadayifin altini kizartiyordular,kanlimi kansizmi olur diyordular,Kubbeler migferimiz minareler süngümüz diyordular.Yani acik acik Türkiye Cumhuriyetine baskaldirmistilar ayni Menemen olayinda oldugu gibi *SERIAT ISTERIZ*haykirislari Sultanahmet meydanini inletiyordu.Bunlar Laiklige lanet okuyan müslümanlardi.!

sonra inkar ettiler biz böyle demedik dediler.Bugünkü basbakanda *ben magdurum,siir okudum cezalandirildim*diyordu.Sonrada baska bir slogan buldu ve,*Bu sarki burada bitmez*demeye basladi.ve sonrada *ben döndüm*dedi ve basbakan oldu.Ve 5 yildir neler yaptiklari ise ortadadir.Fakirlik,IMF ye yüzde yüz bagimlilik,Türkiyenin satisi ve Avrupa birliginin kapisinda bir k......!

 

SAYGILARLA

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.