Φ sueda Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Valla Avrupadaki uyuşturucunun yada Ahlaksızlığın yargısını ben yapamam ama "Bence" inanmanın yada inanmamanın kanıtı bu değil... Her inançlı "koşulsun" inanmamıştır. İnanmak size mantıksız gelebilir, ki eğer sizde böyle huzurluysanız bunda yerden göğe kadar haklı da olabilirsiniz ancak birde hissedenler var... Yani bu biraz da içsel bir olay... İnananlar Tanrı'yı niye kanıtlayamaz onu da bilemem ama ben Tanrı'ya olan inancın ve Tanrı'yı hissetme olgusunun "Bireysel" olduğuna inandığım için size varlığını kanıtlayamam... Tanrı sizde varlığını zevk etmeyecekse, sizde O'nun varlığını yadsımak istiyorsanız hissedemezsiniz... Ben kişinin Benliğinde olanın (ve herşeyin özünde olan) O olduğunu hissediyorum... Ama korkmayın, peygamberlik iddiasında falan bulunmayacağım... Bu sadece beni ilgilendiriyor... Birde beni anlayanları belki biraz... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Hımmm... bu konuda haklısınız ancak yine olaya kendi açınızdan bakıyorsunuz... tengeriin boşig, ben sana kişisel görüşümdür dedim ya !!! "Gerçeği Görmüyorsunuz" diyorsunuz... Sizde "Ben doğru anladım" diyerek kompleks yapıyorsunuz? Öyle değil mi? Bu süreç karşılıklı ve gerçeğin bulunmasına katkıda bulunacak olan ileti bu değildir... Bu da benim edindiğim tecrübelere dayanarak söylediğim bir bilgidir... Ben hiç öyle şeyler yapmıyorum. Çünkü gerçeği değerlendiriyorum. Müminler gibi kafadan atıp, hayallerimi, fantezilerimi ortaya atmıyorum. Ben tanrıya inanan biriyim zaten. Ama kendime bir hayal dünyası geliştirip, gerçekmiş gibi görmüyorum Ben sadece gerçeği değerlendiririm tengeriin boşig. Beni atesitlerin, "kesin doğru budur" "Tanrı yoktur" mantıklarıyla karıştırıyorsun. BrainSLapper ve benim yazılarımı dikkatli oku derim. Bize yardımcı olan arkadaşlarımızada teşekkür ediyorum. Gerçeği aradıkları için. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Ben hiç öyle şeyler yapmıyorum. Çünkü gerçeği değerlendiriyorum. Müminler gibi kafadan atıp, hayallerimi, fantezilerimi ortaya atmıyorum. Ben tanrıya inanan biriyim zaten. Ama kendime bir hayal dünyası geliştirip, gerçekmiş gibi görmüyorum Ben sadece gerçeği değerlendiririm tengeriin boşig. Bende Hakikati/Gerçeği değerlendiriyorum Sevgili Arkadaşım... ve Hakikati/Gerçeği arıyorum... Beni atesitlerin, "kesin doğru budur" "Tanrı yoktur" mantıklarıyla karıştırıyorsun. Evet, bu açıdan sanırım haklısınız, yanlış anladığım için Özür Dilerim Sevgili Tarafsız... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Evet, bu açıdan sanırım haklısınız, yanlış anladığım için Özür Dilerim Sevgili Tarafsız... Olur böyle şöyler, normaldir. Kabul ettim, saygılar. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Teistler her zaman Kur'anı iyi anlarlar, atesitler okuyupta bir şey anlamazlar. Teistler sürekli sen anlamıyorsun öyle demek istemiyor böyle demek istiyor, sen yanlış anlamışsın ben doğru şeklinde kompleks yaparlar. Bu şimdiye kadar edindiğim tecrübelere göre kişisel görüşümdür. Çelişki diye o kadar ayet getirdiler önümüze, Her birine net cevapar vermedik mi..? Bir cümleden "cımbızla çekilme" tabiriyle bir kelime yada bir sureden öncesini ve sonrasını bırakıp yine cımbızla çekilip öne sürülen çelişki diye nitelendirilen ayetleri bir bir cevaplamadık mı..? Bence burada ateist ve teistler arasında Kur'an-ı Kerim'i anlama farkından ziyade, yukarda yazdığım cımbızlama tekniğiyle anlamları başka şekilde anlatma olayı vardır.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Sayın bay x man.. Dinin ateistleri kucaklamadığını söylüyorsunuz.. Bunun sebebi nedir.. Samim olarak öğrenmek istiyorum.. Allah kendisine kulluk eidilmesini ve kendisine inanlılmasını istemiş.. İnanan ve inanmayanlara vaad edilenleri yazmış.. Kucak açmamış diyorsunuz. Geldinizde açık bulmadınız mı..? Ölesiye o kucak açık değil mi..? Ha..! eğer Allah inanana ve inamayana aynı muameleyi yapsın diyorsanız o konuda bizim sölicek birşeyimiz yok, Allah böyle irade etmiş.. Aslında inanmadığınız bir yaratıcıyı sorgulamak neden..? Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Öncelikle o arkadaşa sor bakalım nelermiş onlar... bizde anlayalım ve karşılık verelim... Ok tmm.. Arkadaşı bekleyelim.. Saygılar.. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak ...* ** Devam edelimmi yoksa şimdilik bu kadar yeterlimi? Konu başka yere çekilmeden sadece yukarda yazdıklarımla kaybettiklerimi öğrenmek istiyorum. "Yaptığı ibadetler" .. değil sevgili süheda... "inancına bağlı olarak ürettiğin ve başkalarına dayattığın düşünceler" eleştirildi hep... Bu yazının içeriğinde de yine aynı şeyi yapıyorsun... Ve bu düşünce mantığı, inançlarından ve onun sana kazandırdığı muhafazakar, eleştirilemez, değiştirilemez yapısından kaynaklanıyor... Bu düşünce yapısının oluşturduğu kişiliğinle, dayatmacı ve sadece senin belirleyeceğin koşullarda tartışma yapmayı kendince haklı ve doğru buluyorsun... Tartıştığın kişiler yada açılan başlaklar oluşturduğun bu düşünce yapısına uymuyorsa düşüncelerinle değil o düşüncelerin oluşturduğu kişiliğini öne çıkararak tartışmaları sürdürmeye çalışıyorsun... Bunun doğal sonucu olarakta düşünce ve görüşler yerine kişilikleri çatıştırdığın için önce agresif söz ve davranışlar başlıyor... Ardından da kırgınlıkların ortaya çıkıyor... *** Devam edelim mi diyorsun.. Devam etmene gerek yok çünkü senin kendince yapmaya çalıştığın senin için yararlı olduğuna inandığın şeylere kimsenin bir şey dediği yok... Yararı da zararı da kendine... Ancak bu düşünce sisteminin ürettiği yaşam şekli diğer insanların yaşamına dayatıldığı zaman eleştiri ve karşı duruşlar başlıyor... Üstelik her birimiz yaşamlarımızı devam ettirirken kendimiz için bir çok yararlı etkinlikler gerçekleştiriyoruz... Bütün bunları bireysel yada gurup olarak diğerlerimizin günlük ve toplumsal yaşamına dayattığımızı düşünelim işte o zaman tartışma ve çatışmalar başlıyor... *** Aslında haklı çıkacağına yüzde yüz emin olduğunu düşünerek alt alta sıraladığın şeylerle diğerlerimizi, üstelik ( başka yönlere çekmeyin ha! uyarısıyla ) salt senin istediğin çizgide düşünerek senin tarafından yönlendirilecek insanlar sınıfına sokman, sence (hani çevresinde sözü dinlenir bir kişi olarak ) doğal olabilir... Ama o senin çevrende burada değil...Bu forumda senin çevreni oluşturan kişilerden daha farklı mantık ve düşünce geliştiren insanlarda olabilir öyle değil mi? Sen kendince zekice davranarak inançlardaki yükümlülüklerini günlük yaşamdaki yararları hakkında magazinsel bir yaklaşım sergileyip ne kaybettim sorusuyla tatlı suda balık avlamak için olta atmayı düşünebilirsin... Ama senin muhatapların işin bu tarafıyla ilgilenmiyor olduğunu da bilecek kadar ince ve zekice bir yaklaşımda sergileyebilirdin... Sen yararlı olduğuna inandığın yaklaşımları ve etkinlikleri yapmaya devam edebilirsin... Ama burdan yola çıkarak muhataplarınıza, inançlarınızın getirdiği yaşamlarını nasıl şekillendirip, yaşayacaklarına dair yapılagelen dayatmaların üstünü örtmeye kalkmayın... özetle; "Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak ..." ifadesini kullanıp hedef saptırmak yada çarpıtma yapmak sana ve düşünce yapına uygun olabilir... Gösterdiğin bu yaklaşımı örnekleyerek sıralamaya çalıştığın diğerleri gibi kendince yararlıda görebilirsin... Muhataplarını ilgilendiren taraf bunları yaparken senin ne kazandığın yada kaybettiğin değil... İnsanın yaşamına dair, "Teist dünya görüşünün" bu yaklaşımları dayatarak onlara neler kaybettirdikleri.! *tna Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Aslına bakarsanız Suheda tam olarak problemi yakalamış... Ama bilemiyorum bu anlamadan mı kaynaklanıyor yoksa yazılanların herkese göre faklı yorumlanmasından mı? Sevgili suheda biraz açabilirmisin yukarıdaki problemi.... Problem kişilerin kendisinde sevgili arkadaşım,müslümanım deyipte dinin hiç bir vazifesini yerine getirmeyip ki benim kast ettiğim temizlik kısmı ile ilgili idi her müslüman temiz olmak zorundadır çünkü bu islam dininin farzlarındandır. "Yaptığı ibadetler" .. değil sevgili süheda..."inancına bağlı olarak ürettiğin ve başkalarına dayattığın düşünceler" eleştirildi hep... Bu yazının içeriğinde de yine aynı şeyi yapıyorsun... Ve bu düşünce mantığı, inançlarından ve onun sana kazandırdığı muhafazakar, eleştirilemez, değiştirilemez yapısından kaynaklanıyor... Bu düşünce yapısının oluşturduğu kişiliğinle, dayatmacı ve sadece senin belirleyeceğin koşullarda tartışma yapmayı kendince haklı ve doğru buluyorsun... Tartıştığın kişiler yada açılan başlaklar oluşturduğun bu düşünce yapısına uymuyorsa düşüncelerinle değil o düşüncelerin oluşturduğu kişiliğini öne çıkararak tartışmaları sürdürmeye çalışıyorsun... Bunun doğal sonucu olarakta düşünce ve görüşler yerine kişilikleri çatıştırdığın için önce agresif söz ve davranışlar başlıyor... Ardından da kırgınlıkların ortaya çıkıyor... *** Devam edelim mi diyorsun.. Devam etmene gerek yok çünkü senin kendince yapmaya çalıştığın senin için yararlı olduğuna inandığın şeylere kimsenin bir şey dediği yok... Yararı da zararı da kendine... Ancak bu düşünce sisteminin ürettiği yaşam şekli diğer insanların yaşamına dayatıldığı zaman eleştiri ve karşı duruşlar başlıyor... Üstelik her birimiz yaşamlarımızı devam ettirirken kendimiz için bir çok yararlı etkinlikler gerçekleştiriyoruz... Bütün bunları bireysel yada gurup olarak diğerlerimizin günlük ve toplumsal yaşamına dayattığımızı düşünelim işte o zaman tartışma ve çatışmalar başlıyor... *** Aslında haklı çıkacağına yüzde yüz emin olduğunu düşünerek alt alta sıraladığın şeylerle diğerlerimizi, üstelik ( başka yönlere çekmeyin ha! uyarısıyla ) salt senin istediğin çizgide düşünerek senin tarafından yönlendirilecek insanlar sınıfına sokman, sence (hani çevresinde sözü dinlenir bir kişi olarak ) doğal olabilir... Ama o senin çevrende burada değil...Bu forumda senin çevreni oluşturan kişilerden daha farklı mantık ve düşünce geliştiren insanlarda olabilir öyle değil mi? Sen kendince zekice davranarak inançlardaki yükümlülüklerini günlük yaşamdaki yararları hakkında magazinsel bir yaklaşım sergileyip ne kaybettim sorusuyla tatlı suda balık avlamak için olta atmayı düşünebilirsin... Ama senin muhatapların işin bu tarafıyla ilgilenmiyor olduğunu da bilecek kadar ince ve zekice bir yaklaşımda sergileyebilirdin... Sen yararlı olduğuna inandığın yaklaşımları ve etkinlikleri yapmaya devam edebilirsin... Ama burdan yola çıkarak muhataplarınıza, inançlarınızın getirdiği yaşamlarını nasıl şekillendirip, yaşayacaklarına dair yapılagelen dayatmaların üstünü örtmeye kalkmayın... özetle; "Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak ..." ifadesini kullanıp hedef saptırmak yada çarpıtma yapmak sana ve düşünce yapına uygun olabilir... Gösterdiğin bu yaklaşımı örnekleyerek sıralamaya çalıştığın diğerleri gibi kendince yararlıda görebilirsin... Muhataplarını ilgilendiren taraf bunları yaparken senin ne kazandığın yada kaybettiğin değil... İnsanın yaşamına dair, "Teist dünya görüşünün" bu yaklaşımları dayatarak onlara neler kaybettirdikleri.! *tna Yine sorgulamadan yargılama yapıyorsun sevgili gecekuşu, İlk önce Suheda böyle bir başlığı neden açma ihtiyacı duydu diye kendine sormanı isterdim,o zaman yukarda yazdığın eleştirinin haksız olduğunu anlardın.Yanlış anlama beni eleştirmenden rahatsızlık duymadım fakat tartmadan anlamaya çalışmadan eleştiri yapıyorsun ve buda sende yanlı bir tutum sergilediğin izlenimi doğuruyor. Ben bu başlığı neden açtım dini konular bölümüne girip açılan başlıklara şöyle bir bakılması yeterli konu içeriğini bile okumanıza gerek yok sadece açılan başlıklara bir bakmanız yeterli burası dini konular başlığı ama açılan sayısız topicin büyük bir çoğunluğu ateist arkadaşlarımız tarafından açılmış (ben bir çoğunun ateist olduğuna inanmıyorum) namaz kılmayı,hacca gitmeyi,putperestlik,kelime-i şehadet getirmeyi papağan ibadeti,zekatı eleştiren,orucu işkence olarak gören,kısacası yapılan tüm ibadetleri eleştirip yanlışlıklarından bahsedilip duruluyor bende onlara bunları yaparken NE KAYBETTİM,YADA KAYBEDİYORUM diye sordum ve aldığım yanıtların birçoğuda olumlu. Sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu kavramaya çalıştım vardığım tek nokta sevgili gecekuşu sizi rahatsız eden şey benim,evet doğru duydunuz bakın dürüstçe ifade edebiliyorum siz benden rahatsız oluyorsunuz. Yazdığınız iletiyi tekrar sağduyulu bir şekilde okuyup kimlerin olayı kişisel boyuta indirdiğine karar verin.Bu başlıkta yazılan tüm yorumlar genel bir ifade şekli iken yalnızca sizin iletiniz kişisel bir eleştiri. Bize büyüklerimize saygılı olmamız öğretildi o yüzden saygılar benden size...... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Arkadaşım, öncelikle kalıplaşmış önyargılarınızdan kurtulmanızı temenni ederek eleştirilerimi sıralamak istiyorum... Ben de, benim önyargılar için de olduğum önyargınızdan kurtulmanızı temenni ederek cevaplarıma geçmek istiyorum. Bu hurafe dediklerinizin hepsi tek bir dine yamanmış hurafeler değildir... Özünde olmayan, sonradan halkın kabulleriyle eklenmiş hurafelerdir. Gece tırnak kesmemek, bildiğim kadarıya eski Türklere ait bir gelenek. Mesela Islık çalınca Şeytanın geleceğine inanılması Tibet inancına has bir inançtır be İslam'a geçmiştir. Islık sesinin kötü ruhları çektiğine inanılırdı. Aşmanızı istedğim önyargınızda şu: Her inançlının bu hurafelere inandığı iddianız... Dini açıdan hurafenin ne olup olmadığı ise tartışma konusu yapılabilir... Size göre bir "Tanrı" nın varlığı inancı da Hurafe aslında... Ama hatalı bir bakış açısı... Bu konu bu yönüyle "İnanç-Bilim" tartışmasına döner ve bunu tartışmıştık... Elbette tek bir dine yamanmış hurafeler değil. Ancak inanan biri hurafelere açıktır; çünkü bilinmeyene, görünmeyene inanmayı seçmiştir. Bu seçim içerisinde de "bunu kabul edebilirim, bunu edemem" gibi ayrım yapmak çok güçtür. Zira elinizde bu ayrımı yapmak için bir kriter, bir kıstas yoktur ya da yetersizdir. O yüzden inançlı biri daima hurafeler açıktır. İşte sizin önyargınız ve kalıbınız da bu... "Hiç bir inançlı bir Ateist'i arkadaş edinemez...". E benim en yakın arkadaşım Ateist mesela... Açık adresini veriim sorun! Daha dakka bir, gol bir, çürüdü ön yargınız... E sizinde bir çok Müslüman arkadaşınız vardır... Her inançlı içinde Ateist "helak edilmesi gereken canlı" değildir. O "Hakk"ı anlayamayanlar için geçerli bir önyargıdır sadece... Sonuçta dönüş O'na... Kim kimi yakıyor diye sorulur bizde... Yanan kim, yakan kim? Birde esas bir inançlı, bir Ateist'in sonunun ne olacağı hakkında kesinlikle bir yargıda bulunamaz... Bunun hesabını soracak olan tek mercii Tanrı'dır... Kimse sizin cennetlik mi yoksa cehennemlik mi olduğunuzun yargısını veremez... Veren insan hakkında ise söyledikleriniz doğrudur zaten, diyecek bir şey yok... Arkadaşım ben kör ya da çevresinden bihaber aymaz biri değilim. Elbette ateist arkadaşı olan pek çok teist vardır, konu bu değil. Konu, ateistle kurulan dostluğu inançla ne şekilde bağdaştıracağınızdır. Hayır arkadaşım, aklı başında her inanan, bu hükümlerin 1400yıl öncesine ait ve geçici hükümler olduğunu bilir. Hiç bir inançlı çıkpta bugün köleliği yada el kesmeyi savunamaz... Yada savunmamalı... O tür bilgiler o döneme ait ıslah edici bilgilerdir, kanaatlerdir. Bilinçli hiç bir insanın cinsel birliktelikleri kimseyi ilgilendirmemelidir. Yani en azından bir inançlı olarak beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Kur'an-ın bu konudaki hükümlerinin ise yine indiği döneme ait ıslah edici bilgiler olduğunu ve toplumsal yada ailevi bozuklukları önlemek için konulduğunu düşünüyorum... Geçici !!! ???? "Savunmamalı" ya da "ilgilendirmemeli" sizin yorumlarınızdan sayın boşig, İslam'ın gerçekleri değil.. İnançlı bir Müslüman için, her şeyin özünde olan Tanrı'dır. Bir sineğin özünde olan ile bir insanın özünde olan şey yine Hakk'ın kendisidir. Tanrı herşeyin özündedir... Hayvan Kurban etmek şart değildir, bağış ta verebilirsiniz aynı miktarda... Bunun ayrıntılarına girmek gereksiz şu an için...Ve benimde sayamadığım onlarca ön yargı... Onlarca kalıp... Tüm bunlar sizin dini yorumlama biçiminiz olabilir ve ben buna saygı duyabilirim. Ancak bana İslam'ı anlatırken "İslam'da kurban şart değildir, bağışta verebilirsiniz" demenizi doğru bulmuyorum. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/sorular.asp?id=132 Bakın yukarıdaki linkte Diyanet tarafından bu sorunun cevabı verilmiş Her zaman söylüyorum, çoğunluğun bir dini nasıl yaşadığına bakıpta: "Ahanda bu din budur" denemez... Öncelike o dini anlamak lazımdır... Unutmayın, ben o dinin içinden yaşayarak geliyorum sayın boşig... Din hakkında bildiklerim ondan bundan gördüklerim değildir. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Sayın Yam_yam, öncelikle ılımlı üslubunuz için çok Teşekkür ederim... Saygı duydum... Sağolun... Yanıtlarıma geçeyim... Elbette tek bir dine yamanmış hurafeler değil. Ancak inanan biri hurafelere açıktır; çünkü bilinmeyene, görünmeyene inanmayı seçmiştir. Bu seçim içerisinde de "bunu kabul edebilirim, bunu edemem" gibi ayrım yapmak çok güçtür. Zira elinizde bu ayrımı yapmak için bir kriter, bir kıstas yoktur ya da yetersizdir. O yüzden inançlı biri daima hurafeler açıktır. Bakın bu tespitinz her inançlı içn geçerli değildir... Benim hoşuma gitmeyen şey, her inançlının aynı kefeye konmasıdır. Mesela benim ailemde de bazen böyle "Tırnak Kesem" "Islık Öttürme" gibi hurafeler inananlar çıkıyor. Ve saysam size, daha nice hurafeler var... Ama "-her inançlı bu hurafelere kapılıyor/kapılabilir" diye bir yargı yanlış. Bende inançlıyım ancak böyle uydurmalara inanmam... Ha siz bir "Tanrı" inancınada "Hurafe" olarak bakıyorsanız, evet bir Tanrı'nın varlığına inanıyorum... Arkadaşım ben kör ya da çevresinden bihaber aymaz biri değilim. Elbette ateist arkadaşı olan pek çok teist vardır, konu bu değil. Konu, ateistle kurulan dostluğu inançla ne şekilde bağdaştıracağınızdır. Valla, arkadaşlarımla olan ilişklierim "İnanç" temelli olmadığı ve insanlarla olan ilişkilerimde bunu baz almadığım için, onları "İnancımla" bağdaştırıp bağdaştırmama gibi bir sorumluluğum yada kaygım olmuyor... Unutmayın, ben o dinin içinden yaşayarak geliyorum sayın boşig... Din hakkında bildiklerim ondan bundan gördüklerim değildir. Bende pek farklı sayılmam Sayın Yam_yam... Saygılarımla... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Sayın Yam_yam, öncelikle ılımlı üslubunuz için çok Teşekkür ederim... Saygı duydum... Sağolun... Rica ederim... Genelde ılımlı bir üslup kullanmaya özen gösteriyorum. Aynı tavrı sizde de memnuniyetle izliyorum. Yanıtlarıma geçeyim... Bakın bu tespitinz her inançlı içn geçerli değildir... Benim hoşuma gitmeyen şey, her inançlının aynı kefeye konmasıdır. Mesela benim ailemde de bazen böyle "Tırnak Kesem" "Islık Öttürme" gibi hurafeler inananlar çıkıyor. Ve saysam size, daha nice hurafeler var... Ama "-her inançlı bu hurafelere kapılıyor/kapılabilir" diye bir yargı yanlış. Bende inançlıyım ancak böyle uydurmalara inanmam... Ha siz bir "Tanrı" inancınada "Hurafe" olarak bakıyorsanız, evet bir Tanrı'nın varlığına inanıyorum... Hurafelerden kastım tanrı inancı değildir sayın boşig... Bunun örneklerini vermeye çalıştım. Siz ne kadar da "Her inançlı böyle değildir" deseniz de, ben bunu geçerli bulmuyorum. Daha basit bir örnek vermem gerekirse, insanları büyücülere yönlendiren de Kur'an'ın kendisidir. Siz büyü denen bir şeyi inancınıza dahil ederseniz, insanların büyücülere gitmesini engelleyemezsiniz. Şimdi size soruyorum sayın boşig : Büyücülere gitmek hurafenin sonucu mudur, değil midir? Ya da Kur'an'da o kadar fabl var iken, bir müslümanın fabl hikayelerine inanmamasını nasıl engelleyebilirsiniz? Valla, arkadaşlarımla olan ilişklierim "İnanç" temelli olmadığı ve insanlarla olan ilişkilerimde bunu baz almadığım için, onları "İnancımla" bağdaştırıp bağdaştırmama gibi bir sorumluluğum yada kaygım olmuyor...Bende pek farklı sayılmam Sayın Yam_yam... Saygılarımla... Sayın boşig elbette siz beşeri münasebetlerinizi din ekseni dışında oluşturabilirsiniz. Ancak gayrimüslimlerden dost edinilmemesini isteyen bir inançtan bahsediyoruz. Ya inancınızı bir kenara bırakıp bunun dışına çıkacaksınız, ya da inancınıza sahip çıkıp hümanizmden bahsetmeyeceksiniz. Konu budur... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Ya da Kur'an'da o kadar fabl var iken, bir müslümanın fabl hikayelerine inanmamasını nasıl engelleyebilirsiniz? Onlar sana göre fabl(hikaye öykü), bize göre gerçekten yaşanmış olaylar.. Saygılar.. Alıntı
Φ odessa Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 inanmak koşul şart koşarak mı olur??? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Sayın boşig elbette siz beşeri münasebetlerinizi din ekseni dışında oluşturabilirsiniz. Ancak gayrimüslimlerden dost edinilmemesini isteyen bir inançtan bahsediyoruz. Ya inancınızı bir kenara bırakıp bunun dışına çıkacaksınız, ya da inancınıza sahip çıkıp hümanizmden bahsetmeyeceksiniz. Konu budur... "Dost" edinmek derken çok küçük bir nüans farklılığı vardır ve bunun yanlış anlamlandırılmaması gerekir... Kur'anda "Dost" kelimesi yerine geçen kelime "Veli/Evliya/Mevla" gibi aynı kökene dayanan kelimelerdir. Mesela Hz. Muhammed, Gadir-i Humm'da Hz. Ali'ye hitaben şöyle diyor: "Ben kimin Mevlası ise, Ali'de onun Mevlasıdır." Burada "Dost" anlamına yordanan kelime "Önder" anlamında kullanılmıştır... Yani Kur'an-daki o tümce "Önder Edinmeyiniz" şeklinde olmalıdır... Buda "Halifelik" makamı için geçerli olarak ele alınır... Yani "Arkadaş" anlamında kullanılamaz o kelime... Daha önceleri bu forumda, sanırem "Kur'an-da Çelişkiler" adlı konuda tartışması yapılmıştı bunun... Yani Arkadaş edinirken "Dinin" göz önünde bulundurulması emredilmez Kur'an-da. Aksine Hıristiyanlar ve Museviler "Ehl-i Kitap" olarak adlandırılır... Saygılarımla... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2007 Sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu kavramaya çalıştım vardığım tek nokta sevgili gecekuşu sizi rahatsız eden şey benim,evet doğru duydunuz bakın dürüstçe ifade edebiliyorum siz benden rahatsız oluyorsunuz.Yazdığınız iletiyi tekrar sağduyulu bir şekilde okuyup kimlerin olayı kişisel boyuta indirdiğine karar verin.Bu başlıkta yazılan tüm yorumlar genel bir ifade şekli iken yalnızca sizin iletiniz kişisel bir eleştiri. Bize büyüklerimize saygılı olmamız öğretildi o yüzden saygılar benden size...... sevgili Süheda; Öncelikle son satırına yanıt vermem gerekiyor... Şahsıma göstermiş olduğun yaklaşım için teşekkür ediyorum... Ama ardından ilave etmem gereken de şu... Bu forumda Fikirlerimizi yazarken ne birimiz diğerinden büyük ve ayrıcalığı var... Ne de diğeri bir başkasından küçük olduğu için sesiz kalmaya hakkı var... Burada önemli olan öne sürdüğümüz görüşlerimizin doğruluğu ölçüsünde kazanacağımız saygınlık... Fikir tartışmalarında, Gerçek saygı karşımızdaki insanın ne anlatmak istediğini kavramaya çalışmak ciddiyetini göstererek... Ve de en önemlisi kavradığı halde, anlatılmaya çalışanı değilde, işine gelenleri ele alıp konuyu kendi istediği yöne çekmeyerek gösterilmelidir... *** Tartışmalarında kişiliğini öne çıkararak hatalara yöneldiğini, kişilerin görüşlerini ve ifadelerini bu yaklaşım üzerinden çürütmeye çalışmaman gerektiğini belirtmeme karşın yine aynı şeyi yaparak "Sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu kavramaya çalıştım vardığım tek nokta sevgili gecekuşu sizi rahatsız eden şey benim,evet doğru duydunuz bakın dürüstçe ifade edebiliyorum siz benden rahatsız oluyorsunuz." cümlesini kurmuşsun...Bu yanlış benim senin şahsınla bir işim yok... Beni ilgilendiren şey senin kafanda bana göre yanlış kurguladığın düşünceler... Bir önceki yazımda özetle diyerek bunu da açıklamıştım... Kavramaya çalıştım diyorsun ama o bölümü atlamışsın... Yada beni anlamaya çalışmak gibi bir ciddiyet göstermememişsin... O nedenle o bölümü tekrar alıntılamak zorundayım... Ve bu sefer aslında anladığın ama değinmekten yanıtlamaktan kaçındığın özetle diyerek başlıyan bölümü önce kendin için dürüst olacak ifadelerle yanıtlamalısın... özetle; "Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak ..." ifadesini kullanıp hedef saptırmak yada çarpıtma yapmak sana ve düşünce yapına uygun olabilir... Gösterdiğin bu yaklaşımı örnekleyerek sıralamaya çalıştığın diğerleri gibi kendince yararlı da görebilirsin... Muhataplarını ilgilendiren taraf bunları yaparken senin ne kazandığın yada kaybettiğin değil... İnsanın yaşamına dair, "Teist dünya görüşünün" bu yaklaşımları dayatarak onlara neler kaybettirdikleri.! Eğer lafta değilde gerçekten saygı duyuyorsan yapman gereken davranışta şu.! Yukarıda ifade edilenleri gerçekten kavramak için gereken ciddiyeti göstererek... Kavradığında ortaya çıkacak olan soruyu yanıtlaman gerekiyor... *tna Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Benim de anlatmak istediğim bu, koca bir dini kişisel anlayışlara indirgiyorlar ve bu kişisel anlayışlarla boyuyorlar sonra bu yoktu bu vardı oluyor... Açıyorsunuz kitabı ve bakıyorsunuz ki herşey açık ve net yazılmış yorumlamaya bile gerek yok.... Haklısın, by x man Kur'anın bizim anladığımız şekilde olmadığını iddia edenler, Kur'anı güncelleştirme çabasında olanlardır. Kur'an güncelliğini çoktaaann yitirdiği için, bunu günümüze uyarlamak gerekiyor, bunu yapacak olanda din alimleridir ve zaten günümüze kadarda yapmışlardır. Ama hiçbir zaman aslının bozulmayacağını farkedemiyorlar, bunu farkeden bizleriz. Kur'anı baştan sona okuyup, bir bütün olarak değerlendiren biziz. Sonuç ne ? Kur'an bizim anladığımız gibidir, çünkü Kur'an din ulemaları için değil herkes içindir. Bir çok şey açık ve nettir, açık ve net olmayanlar ise zaten anlaşılamıyor, ulemalarda bunları kafalarına göre yorumlayıp bu böyledir diyorlar. Biz durumun farkında olalım yeter. Alıntı
Φ odessa Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 asıl güncelleştirme cabasını sarf edenler düşünsün Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 sevgili Süheda; Eğer lafta değilde gerçekten saygı duyuyorsan yapman gereken davranışta şu.! Yukarıda ifade edilenleri gerçekten kavramak için gereken ciddiyeti göstererek... Kavradığında ortaya çıkacak olan soruyu yanıtlaman gerekiyor... Sn.Gecekuşu ben açıklamamı yaptım,benim kimseye herhangi bir konuda dayatma yapma gibi bir niyetim yok,aynı şeyleri bana neden tekrar ettiriyorsunuz?size diyorum ki bizler yani inançlı kesim sürekli yaptığı ibadetlerle eleştiri alıyor burda dini konular başlığı altında ateistler tarafından yazılan yazılarda namaz kılmak papağan ibadeti,kabe,hacerul esvet dişi put,oruç tutmak işkence,v.s v.s diye devam eden eleştirilere karşı yazılmış bir yazı ben bunları yapmakla ne kaybediyorum,sahi siz fikrinizi neden belirtmediniz bu konuda? Bu arada bende size bir soru sorayım benim yaptığım ibadetleri eleştirmekle kişi ne kazanır?Gerçekten bunun cevabını merak ediyorum.Yada bununla ilgili başka bir başlıkmı açayım? Arada tartışmaları kişisel boyuta indirdiğim doğrudur ama bu her tartışmanın özünde olması gerekir kiminle tartıştığınızı bilmezseniz tartışmanız dar bir boğaza saplanır kalır,tartıştığım konu kadar karşımda ki insanın fikir yapısını,tepkilerini,zaaflarını bilmem gerekmezmi?ben ne olduğumu neyi savunduğumu heryerde açıkça yazmaktan çekinmiyorum,herkesin bu şekilde yapması gerekmezmi?Tartışılan konu kadar kişilerin kendilerinide tanımak önemlidir.Yanılıyormuyum? Öyle arkadaşlarımız var ki burda yazılan herşeye eleştiri yazıyor "sana göre doğrusu nedir"diyorsun cevap yok,eee ne anladık şimdi,birde hiç bir konuda fikir beyan etmeden alıntı yazılarlar tartışan arkadaşlarımız var peki bundan ne anladık?Benim için muhattab olduğum insan önemlidir ve onu tanımak en doğal hakkımdır. Siz sevgili gecekuşu benim bu başlıkta ki iletimi dayatma olarak görüp diğer açılan başlıklara neden sessiz kalıyorsunuz?Asıl dayatma onlar değilmi dini konular bölümünü tıklayın sadece başlıkları okuyun dayatmanın nasıl olduğunu göreceksiniz,ama işinize geleni görüp işinize geleni görmemezlikten gelirseniz o ayrı. Saygılar. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 "Dost" edinmek derken çok küçük bir nüans farklılığı vardır ve bunun yanlış anlamlandırılmaması gerekir... Kur'anda "Dost" kelimesi yerine geçen kelime "Veli/Evliya/Mevla" gibi aynı kökene dayanan kelimelerdir. Mesela Hz. Muhammed, Gadir-i Humm'da Hz. Ali'ye hitaben şöyle diyor: "Ben kimin Mevlası ise, Ali'de onun Mevlasıdır." Burada "Dost" anlamına yordanan kelime "Önder" anlamında kullanılmıştır... Yani Kur'an-daki o tümce "Önder Edinmeyiniz" şeklinde olmalıdır... Buda "Halifelik" makamı için geçerli olarak ele alınır... Yani "Arkadaş" anlamında kullanılamaz o kelime... Daha önceleri bu forumda, sanırem "Kur'an-da Çelişkiler" adlı konuda tartışması yapılmıştı bunun... Yani Arkadaş edinirken "Dinin" göz önünde bulundurulması emredilmez Kur'an-da. Aksine Hıristiyanlar ve Museviler "Ehl-i Kitap" olarak adlandırılır... Saygılarımla... Madem "önder"di de, neden hmen tüm meallerde "dost" diye geçiyor sayın boşig? Kur'an'ı yorumlayanlar bunu bilmiyorlar mıydı da "dost" diye çevirdiler. Ayrıca madem "önder"di de, gayrimüslimlerle evlenilmesini yasaklayan hükümlerin gerekçesi nedir sayın boşig? Lütfen Hümanizmi de göz önüne alarak cevaplamaya çalışın... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Madem "önder"di de, neden hmen tüm meallerde "dost" diye geçiyor sayın boşig? Kur'an'ı yorumlayanlar bunu bilmiyorlar mıydı da "dost" diye çevirdiler. Ayrıca madem "önder"di de, gayrimüslimlerle evlenilmesini yasaklayan hükümlerin gerekçesi nedir sayın boşig? Lütfen Hümanizmi de göz önüne alarak cevaplamaya çalışın... Söylediğim kelimelerin anlamları lugatlerde mevcuttur. O kimseler niçin illa ki "Dost" manasında çeviriyorlar... Önyargı ile yada mevcudiyetinde bulundukları zümrelerin görüşlerine göre şekillendirdikleri kesindir... Evlenme hususuna ise daha sonra değineceğim... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Önyargı ile yada mevcudiyetinde bulundukları zümrelerin görüşlerine göre şekillendirdikleri kesindir... Hepside mi sayın boşig? Diyanet vakfı : Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? Diyanet İşleri : Ey İnananlar! Müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz? Yaşar Nuri : Ey iman sahipleri! Müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah'a açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz? Elmalılı : Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? Edip Yüksel : İnananlar, inananları bırakıp inkarcıları dost edinmeyin. ALLAH'a, size karşı kullanacağı bir delil mi vermek istiyorsunuz! Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Müminleri bırakıp hakikati inkar edenleri dost edinmeyin! Suçluluğunuz konusunda Allah'ın önüne açık bir kanıt mı koymak istiyorsunuz? Ömer Nasuhi : Ey imân etmiş olanlar! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyiniz. İstermisiniz ki, Allah için aleyhinize bir apaçık hüccet edinesiniz. Süleyman Ateş : Ey inananlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dost tutmayın! Allah'a, aleyhinizde olacak açık bir delil vermek mi istiyorsunuz? Gölpınarlı : Ey inananlar, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. İster misiniz kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil veresiniz? Hepside mi? Alıntı
Φ biko Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Dine mensup olup yaptığı ibadetler inançsızlar tarafından eleştirilen bir kişi olarak dinin bana kaybettirdiklerini merak ediyorum.Şimdi olaya şöyle değişik bir açıdan bakalım ben ibadet ederek ne kaybetmiş olabilirim.İslamın beş şartı var bunu herkes bilir bunları yerine getirmekle ben ne kaybettim. Farz edelim ki inançsız arkadaşların dediği gibi din diye bir olgu yok (sakın olaki inkara düştüm diye bir duyguya kapılmayın) farzı misal konuşuyorum. NAMAZ KILMAK.Bir müslüman olarak namaz kılıyorum farz edelim ki ben günde 5 vakit egrersiz yapmışım ne kaybettim?Ve namaz kılmak için abdest alıyorum günde birkaç kez ellerimi dirsek hizasında ayaklarımı,ağzımı,burnumu,kulaklarımı yıkamakla ve başıma el sürmekle kısacası temizlenmekle ne kaybettim? ORUÇ TUTMAK.Orucun insan sağlığı üzerinde ki olumlu yönlerine neredeyse tüm tıp otoriteleri hem fikir 11 ay boyunca yorduğum bedenimi dinlendirmekle ne kaybettim?birde açlığı hissedip elimdekilerle yetinmeyi bilip olmayanları düşünüp ramazan ayı içerisinde vermekle yükümlü olduğum fitremi büyük bir gönül rahatlığı ile verip bir yoksulu sevindirmekle ne kaybettim? HACCA GİTMEK.Dünyanın heryerinde gelen ve sayıları milyonları aşan insanlarla farklı bir ülkede buluşup bir araya gelip ortak bir şekilde hareket edip ziyaretler yapmakla ne kaybettim? ZEKAT VERMEK.Edindiğim malın 1/40 ını fakir insanlara bağışlamakla ne kaybettim? KELİME-İ ŞEHADET GETİRMEK.Hergün sayısız tekrarlar yapmıyormuyuz hayatımız da,farz edelim ki buda onlardan biri bunu tekrar etmekle ne kaybettim? Devam edelimmi yoksa şimdilik bu kadar yeterlimi?Konu başka yere çekilmeden sadece yukarda yazdıklarımla kaybettiklerimi öğrenmek istiyorum. En başta ne kaybettiğinizi söyleyeyim "özgür düşünce" Satır aralarına kazandığınızı zannettiklerinizi sıralamışsınız. Neymiş bunlar:namaz kılmak suretiyle egzersiz yapmak,abdest almak suretiyle temiz kalmak,11 ay boyunca yorduğunuz vücudu 1 ay boyunca dinlendirmek,hacca giderek her yıl ziyaretlerde bulunmak,zekat vererek fakirlere yardımcı olmak,vede durmadan bir kelimeler sinsilesini hergün tekrarlamak.Tabiki sonunda büyük ödül beklentisi.(onu es geçmişsiniz) Alternatif neler yapılabilinir peki:Günde beş vakit yürüyerek lösemili çocuklar vakfına giderek çocukların yüzlerini güldürebilirsiniz mesela,hem spor hemde bir insanlık görevi.Yapmadığımı nerden biliyorsunuz sorusu gelebilir arkasından o zaman bende 10 vakit gidin derim hem daha çok çocuk sevindirirsinz hem daha çok spor yapmış olursunuz hemde öbür dünyada ödülünü alacağınız meçhul bir egzersiz hareketlerinden ziyade derhal bu dünyada ödülünü insanları sevindirerek alabilirsiniz.Siz hiç o kocaman gözlerdeki sevince şahit oldunuzmu sizi gördükleri anda...şahit olunuz.Bin ibadete değer emin olun. O fitre yoksulu sevindirmek değildir.Yoksul olupta o fitreyi aldığınız anda sevinç değil bir utançdır vücudu kaplayan,kırılmış bir onur,vermenin efendiliği,almanın ezikliği.Bir daha düşünün lütfen,biraz izan.Oruç tutmak yahudilerde vede arap topraklarının bir geleneği olduğu için üzerinde pek durmayacağım ama siz genede vücudunuzu 1 ay değilde 12 ay dinlendirin.İhtiyacınız kadar yiyin,o zaman senede 1 ay aç bilaç gezmeye gerek kalmaz. Zekat,tekrar fakir insanlara bağışlamak meselesi;sevgili arkadaşım bazı insanlar niye fakirdir biliyormusun,sen zengin olduğun için o fakirdir;bu aslında çok açmak istediğim bir konu ama oldukça uzun bir ara konusu geçer,gaza gelirim bunun üzerinede konuşup yazarız belki. Kelimei şahadet getirmek;yani bir kelimeyi onlarca yüzlerce kez tekrarlamak,artık buna diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Kolay gelsin size. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 En başta ne kaybettiğinizi söyleyeyim "özgür düşünce"Satır aralarına kazandığınızı zannettiklerinizi sıralamışsınız. Neymiş bunlar:namaz kılmak suretiyle egzersiz yapmak,abdest almak suretiyle temiz kalmak,11 ay boyunca yorduğunuz vücudu 1 ay boyunca dinlendirmek,hacca giderek her yıl ziyaretlerde bulunmak,zekat vererek fakirlere yardımcı olmak,vede durmadan bir kelimeler sinsilesini hergün tekrarlamak.Tabiki sonunda büyük ödül beklentisi.(onu es geçmişsiniz) Alternatif neler yapılabilinir peki:Günde beş vakit yürüyerek lösemili çocuklar vakfına giderek çocukların yüzlerini güldürebilirsiniz mesela,hem spor hemde bir insanlık görevi.Yapmadığımı nerden biliyorsunuz sorusu gelebilir arkasından o zaman bende 10 vakit gidin derim hem daha çok çocuk sevindirirsinz hem daha çok spor yapmış olursunuz hemde öbür dünyada ödülünü alacağınız meçhul bir egzersiz hareketlerinden ziyade derhal bu dünyada ödülünü insanları sevindirerek alabilirsiniz.Siz hiç o kocaman gözlerdeki sevince şahit oldunuzmu sizi gördükleri anda...şahit olunuz.Bin ibadete değer emin olun. O fitre yoksulu sevindirmek değildir.Yoksul olupta o fitreyi aldığınız anda sevinç değil bir utançdır vücudu kaplayan,kırılmış bir onur,vermenin efendiliği,almanın ezikliği.Bir daha düşünün lütfen,biraz izan.Oruç tutmak yahudilerde vede arap topraklarının bir geleneği olduğu için üzerinde pek durmayacağım ama siz genede vücudunuzu 1 ay değilde 12 ay dinlendirin.İhtiyacınız kadar yiyin,o zaman senede 1 ay aç bilaç gezmeye gerek kalmaz. Zekat,tekrar fakir insanlara bağışlamak meselesi;sevgili arkadaşım bazı insanlar niye fakirdir biliyormusun,sen zengin olduğun için o fakirdir;bu aslında çok açmak istediğim bir konu ama oldukça uzun bir ara konusu geçer,gaza gelirim bunun üzerinede konuşup yazarız belki. Kelimei şahadet getirmek;yani bir kelimeyi onlarca yüzlerce kez tekrarlamak,artık buna diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Kolay gelsin size. Sevgili arkadaşım yukarıda saymış olduğun şeyleri ben ibadetlerimi yerine getirerekte yapabilirim yaptığım ibadetler benim sosyal yaşantımı etkilemez öyle olsa çalışmaz evimde oturur bütün günümü ibadetle geçirirdim ama din bunu emretmiyor ki,ibadet etmeniz yazdığınız hiç birşeyin yapılmasına engel değildir bu işin bahanesidir. Alıntı
Φ biko Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 24 Ocak , 2007 En başta ne kaybettiğinizi söyleyeyim "özgür düşünce"Satır aralarına kazandığınızı zannettiklerinizi sıralamışsınız. Neymiş bunlar:namaz kılmak suretiyle egzersiz yapmak,abdest almak suretiyle temiz kalmak,11 ay boyunca yorduğunuz vücudu 1 ay boyunca dinlendirmek,hacca giderek her yıl ziyaretlerde bulunmak,zekat vererek fakirlere yardımcı olmak,vede durmadan bir kelimeler sinsilesini hergün tekrarlamak.Tabiki sonunda büyük ödül beklentisi.(onu es geçmişsiniz) Alternatif neler yapılabilinir peki:Günde beş vakit yürüyerek lösemili çocuklar vakfına giderek çocukların yüzlerini güldürebilirsiniz mesela,hem spor hemde bir insanlık görevi.Yapmadığımı nerden biliyorsunuz sorusu gelebilir arkasından o zaman bende 10 vakit gidin derim hem daha çok çocuk sevindirirsinz hem daha çok spor yapmış olursunuz hemde öbür dünyada ödülünü alacağınız meçhul bir egzersiz hareketlerinden ziyade derhal bu dünyada ödülünü insanları sevindirerek alabilirsiniz.Siz hiç o kocaman gözlerdeki sevince şahit oldunuzmu sizi gördükleri anda...şahit olunuz.Bin ibadete değer emin olun. O fitre yoksulu sevindirmek değildir.Yoksul olupta o fitreyi aldığınız anda sevinç değil bir utançdır vücudu kaplayan,kırılmış bir onur,vermenin efendiliği,almanın ezikliği.Bir daha düşünün lütfen,biraz izan.Oruç tutmak yahudilerde vede arap topraklarının bir geleneği olduğu için üzerinde pek durmayacağım ama siz genede vücudunuzu 1 ay değilde 12 ay dinlendirin.İhtiyacınız kadar yiyin,o zaman senede 1 ay aç bilaç gezmeye gerek kalmaz. Zekat,tekrar fakir insanlara bağışlamak meselesi;sevgili arkadaşım bazı insanlar niye fakirdir biliyormusun,sen zengin olduğun için o fakirdir;bu aslında çok açmak istediğim bir konu ama oldukça uzun bir ara konusu geçer,gaza gelirim bunun üzerinede konuşup yazarız belki. Kelimei şahadet getirmek;yani bir kelimeyi onlarca yüzlerce kez tekrarlamak,artık buna diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Kolay gelsin size. Bu yazıya... Sevgili arkadaşım yukarıda saymış olduğun şeyleri ben ibadetlerimi yerine getirerekte yapabilirim yaptığım ibadetler benim sosyal yaşantımı etkilemez öyle olsa çalışmaz evimde oturur bütün günümü ibadetle geçirirdim ama din bunu emretmiyor ki,ibadet etmeniz yazdığınız hiç birşeyin yapılmasına engel değildir bu işin bahanesidir. Bu cevap. Fitre ve zekat vede kelimei şahadet konusundaki getirdiğimiz açılımlarıda es geçmişsiniz bakıyorum. Valla ne diyeyim size. Tekrar kolay gelsin. Başlıklarınızın sonuna,"cevap almak için değil benim işim geyik" diyede eklerseniz eğer bizimde vaktimizi çalmamış olursunuz. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.