Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Eğer öyle olsa idi,sümerliler onlarca tanrıların yemesinden içmesine,evliliklerine,savaşlarına varıncaya kadar her şeyi taşlara kazıyarak kayıtlara geçirmişler..Allahın ismi yok,rahman ismi yok yehova ismi yok.Kutsal ruh,kutsal baba yok.İslamın peygamberlerine, islamın allahına dair en ufak bir kırıntı yok. Boşuna söylemiyorum biraz araştırın öğrenin diye... Sanki Sümer tabletlerinin hepsini okumuş gibi konuşuyorsunuz. Oysa ben size Muazzez İlmiye Çığ'ın adını vereyim... Kendisi dünyanın en ünlü Sümerolog/Sümer Araştırmacısıdır ve İnançlı birisi de değildir. Ancak sizin aksinize o Kur'an-da ve Tevrat'ta falan geçen tüm nitelemelerin Sümerlilerin Tabletlerinde aynılığıyla geçtiğini söyler. Sanırım sizden kat ve kat daha güvenilir bir kaynaktır kendisi, En azından Sümer Tabletlerin büyük çoğunluğu bizzat kendisi okumasıyla... Daha ne diyim yani... Tartışacağım bir konu göremiyorum sizinle... ------------------------------------------ Ne tartışıyorsunuz siz? Ben takip edemedim. Dağıldım Şu Yahudileri takdir ediyorum hakkaten. Dinlerini dünyanın dinleri, Liderlerini, dünyanın peygamberleri, Masallarını dünyanın masalları, Mevzularını da dünyanın mevzusu yapmayı başarmışlar. Baksanıza oturmuş onların dedelerini tartışıyoruz. Ne diyelim... Helal olsun adamlara... İnsanlar böyle oldukça, onlar daha dünyayı çok güderler... Gözüm de yok, nefretim de yok. Sadece takdir edip, şapka çıkartıyorum. Saygılar. Sayın BrainSlapper, madem konu dağıldı, ben konuyu bir yana çekeyim... Ben Yahudilerin yarattığı ya da uydurduğu bir şeyi tartışmak istemiyorum aslında... Benim asıl niyetim, hazır konu Hıristiyanlık iken, İnançların kökenini sorgulamak Ve sorgulatmak... Bunun üzerinden giderek, henüz pek birşey bilmeden atıp tutan her iki taraftan kimselerin Mesnedsizliğini su yüzüne çıkarmak... Bu bağlamda da zaten süreç içersinde de ya da bir zaman sonra, konu dağıtılmazsa eğer, Doğru olana ulaşabiliriz diye düşünüyorum... Oysa ki hala gördüğünüz gibi almak istediğim cevaplar kimi kimselerde göz ardı ediliyor, Ve konuda bir ilerleme sağlanamıyor... Oysa her zaman söylerim: Ben soru sormayı severim... Oysa Haksöz/Katakuta arkadaşımız "Felsefe"yi "Laf Oyunu" olarak görmekte... Medeniyeti ve Çağdaşlığı bugünkü haline getiren Tarihteki Bilişsel Süreci yadsıyor yani... E daha ne tartışabilirim ki kendisiyle? "Tek Doğru Ben'im" diyen biriyle ne tartışılabilir? Neyse, yazılarımda sorduklarım ya da öğrenmek istediklerim, Ve gözardı edilenler açık ve nettir. Tartışmaya niyeti olan arkadaşlar bir fikir sunabilirler, Ancak fikir yürütmeyi "Laf Oyunu" olarak gören kimselerden bir cevap beklemiyorum, Zira fikir üretemedikleri de apaçık ortadadır... Saygılarımla... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 Eğer benim iddiamı çürütmek istiyorsanız,(muhammed hariç hiç bir peygamber islam peygamberi değildir,islam, tevrat ve incilden kopyalayarak muhammedin icad ettiği bir dindir) Semitik dinlerin haricinden bir kaynak getirmeniz gerekir. Muhammed'en önceki peygamberlere inanıyormusunuz. Kur'an'nın, Tevrat ve İncilden kopyalandıgını söylemeniz çok saçma. Bu iddiayı yapmayın, zaten bunlar ilahi kitaplar yani sizin kopyalama dediginiz şeyi tersinden müslümanlar inkar etmez ve bu kitaplara Allah tarafından olduguna iman ederler. Ortadogu, mezapotamya ve mısır gibi büyük kültürlerin tektarıcı inançlar barındırdıgı bir gerçekdir. Babil yaratılış manzumesi...M.Ö 11.yy ''kendimi Allahın hizmetinde sanıyordum, fakat uçurumlar kadar derin ilahi hikmetleri kim kavrayabilir? Dirilişin efendisi Marduk degilse başka kim olabilir? O'nun ilk balçıktan yogurdugu sizler, Marduk'un yüce şanını şakıyın. '' 13. yüzyıldan itibaren Firavun Akhenaton, ''İlah'' kelimesinin çogul şekillerini bütün mabetlerden sildirtmiş. Hindistanın vedalarından ; '' Bilgeler biricik Varlıga birden fazla isim verirler'' (Rig-Veda ilahisi,3/7). İnkaların ilahı veya ana tanrıçası paşamama onuruna düzenlenen mezmurdan ; ''var eden ve öldüren Tanrı... Yaratışı yenileyen sensin yaratıklarını gözet'' Bütün kültürlerde monoteizmin izleri mevcuttur. Sayın katakuta bu tartışmayı devam ettirebiliriz de sizin Tanrıya inancınız ne derecede.... Eğer öyle olsa idi,sümerliler onlarca tanrıların yemesinden içmesine,evliliklerine,savaşlarına varıncaya kadar her şeyi taşlara kazıyarak kayıtlara geçirmişler..Allahın ismi yok,rahman ismi yok yehova ismi yok.Kutsal ruh,kutsal baba yok.İslamın peygamberlerine, islamın allahına dair en ufak bir kırıntı yok. tek tanrılı dinlerin mısır kıralı akheneton,dan geriye gitmediğide bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. HANİF-AKHENETON (IV. AMENOFİS) Akheneton'un ölümünden tam 3000 yıl sonra arkeologlar, Amarna kentini kazarlarken keşfedilen Akheneton, böylece gündeme gelmiş oldu. IV. Amenofis olarak da bilinen Akheneton, babasının ölümünden sonra tahta geçtiğinde henüz çok gençti. Ve kendisi, hangi sebepten/kaynaktan dolayı KESİN olarak bilinmez, monoteizmi (tek tanrılı inanç sistemi) benimsedi. Akla en yatkın sebep, o çağa en yakın (her zaman olduğu gibi hatırlatıcı/uyarıcı) gönderilmiş bir elçi/peygamberden kalma inanç sisteminin izleridir büyük ihtimalle. Tahta geçtikten yaklaşık 5 yıl kadar sonra, yaptığı öncelikli işlerden biri; halkı firavunların ra'nın (güneş tanrısının) oğlu olduklarına inandırmak için duvarlardaki ra ile firavunun annelerini cinsel ilişkide gösteren/anlatan hiyeroglifleri kazıtmak olmuştur. Bunun yerine "Akheneton olsa olsa Aton'un kulu ve köle(hizmetçi)sidir" anlamına gelen hiyeroglifi yazdırtmıştır. Tabii sadece güneşi tanrı kabul ediyor gibi görünen firavun hanedanı aslında çok tanrılı bir inanç sistemine sahipti. Akheneton'un bu yaptıklarına ve inanç sistemine en çok karşı olanlar amon rahipleriydi kuşkusuz. Zaten Akheneton rahiplerin kendisini rahat bırakmayacağını bildiğinden, Teb şehrinin 300 km. kadar kuzeyinde Nil nehrinin doğu yakasında yeni bir tapınak/başkent yapma gereği duymuştu. Bu tahta geçişinin 6. yılına tekabül etmektedir ve o zaman kadar "Amenofis" olan ismini "Akheneton" olarak değişmiş ve yeni başkentine de aynı ismi vermişti. Akheneton'un ölümünden sonra tahta geçen, Tutankhamon, rahiplerin aşırı baskısına dayanamayarak, tapınak ve kurallar dahil her şeyiyle eski düzene geçilmiş/taşınılmıştır. Kur'an dan biliyoruz ki; firavunlarla ilişkisi olan iki peygamber var: 1. Hz. Yusuf (A.S) 2. Hz. Musa (A.S) 18. hanedandan 10. firavun olan Akheneton'un tahtta kaldığı tarih: İsa'dan Önce 3351-3340 yılları olduğuna göre; Hz Musa'dan önceki zamanda yaşadığı anlaşılıyor. Geriye kalıyor Hz. Yusuf (A.S) ve onun anlattığı inanç sisteminin izleri. Akheneton hakkında 2 fikir daha var. 1. onun bir peygamber olduğu, 2. ise; Aynen Hz. İbrahim gibi TEK olan YARATICI'yı akıl yoluyla bulmuş olma ihtimali. Modern arkeolojinin en son(2004) verilerine göre (ki bir kısmını MP3 olarak dinleyebilirsiniz) Akheneton'un hayatına, Kur'an verilerilerindeki elçiler ve kavimlerinin ilişkisi kıstas alınarak bakıldığında, elçi olduğuna dair delil/mantık çıkmıyor. Hz. İbrahim gibi akıl yoluyla monoteizmi bulmuş olması da zayıf bir ihtimal bana göre. Eğer böyle olsa idi, Hz . İbrahim'den hatta Belkıs'ın tahtını 0,1saniyede Hz. Süleyman'a getiren (sadece ihtimalen ismi) Berhiya Bin âsaf 'dan bahseden Allah Teâlâ hazretleri, ondan da bahsederdi. Ayrıca her ne kadar güneşe tapıyorlar idiyseler de Hz İbrahim'in Hanif dininden kalan uygulamaları devam ettiriyorlardı. Yani: domuz etini haram diye yemiyorlar, sünnet oluyorlar, tapınaklara girmeden önce ellerini yüzlerini ve ayaklarını yıkıyorlar(abdest) ve cinsel ilişkiden sonra mutlaka yıkanıyorlardı (gusül abdesti ) Bunların bu halini düşünür iken Efendimize Risalet gelmeden önceki Mekke'li müşrikleri hatırlamamak mümkün değil. Çünkü onlar da Allah'a şirk koşmalarına rağmen İbrahim (A.S) dan gelen birçok uygulamayı devam ettiriyorlardı. Tabii ki en doğrusunu Rabb'imiz bilir. AKHENETON'UN YAZDIĞI ŞİİRLERDEN BİRİ ; Tanrı uludur; birdir, tektir. Ondan başkası yoktur. Bir tanedir, O'dur her varlığı yaratan Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh... Ta başlangıçta vardı Tanrı, Tek varlıktı o. Hiç bir şey yokken o vardı. Her şeyi o yarattı Ezelden beri süregelen varlığı, Ebediyete kadar sürecek, Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu. İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman Kaynak; Kur'an Yolu. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 Yaw ne zor şeymiş bu Allahı bulmak. Kimi aklıyla bulur,kimi ilahi kitaplarla bulur,kimi akıllı tasarımla bulur/bulduğunu sanır.Ne gerek var bütün bunlara.Yüce allah kullarını bu kadar uğraştıracağına ortaya çıkıp işte ben varım dese, insanlarda binlerce seneden beri allahı aramaktan kurtulsa yahu. ************** Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 ''kendimi Allahın hizmetinde sanıyordum, fakat uçurumlar kadar derin ilahi hikmetleri kim kavrayabilir?Dirilişin efendisi Marduk degilse başka kim olabilir? O'nun ilk balçıktan yogurdugu sizler, Marduk'un yüce şanını şakıyın. '' Hadi Einstein ve diğer bilim adamlarının sözlerinin içine Allah'ı soktunuz anladık da, hiç olmazsa Babil yazıtlarını murdar etmeseydiniz yahu... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Hadi Einstein ve diğer bilim adamlarının sözlerinin içine Allah'ı soktunuz anladık da, hiç olmazsa Babil yazıtlarını murdar etmeseydiniz yahu... Hehe boşver karıştırsınlar. Böylece "semavi", göksel dinlerin kökenine ulaşırlar. Marduk, Sümer'de, Babil'de bir bir gezegen adıdır. Tanrı diye yutturulan şeylerin göksel cisimler olduğunun ortaya çıkmasında sakınca yok bence Saygılar. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Hehe boşver karıştırsınlar. Böylece "semavi", göksel dinlerin kökenine ulaşırlar. Marduk, Sümer'de, Babil'de bir bir gezegen adıdır. Tanrı diye yutturulan şeylerin göksel cisimler olduğunun ortaya çıkmasında sakınca yok bence Saygılar. Aslında bu ayetleri '' allah zamandan ve mekandan münezzehmidir'' balıklı kısma asmak istiyordum ama buraya nasipmiş Kurana göre allahın mekanı vardır.Allah gökte tahtında oturmaktadır Bakara Onlar, bulut gölgeleri içinde, Allah'ın azabının ve meleklerin tepelerine inip işin bitmesini mi bekliyorlar? Bütün işler Allah'a dönecektir Mülk 16 Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır. Mülk 17- Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz Araf 54 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra tahta oturan, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir! Yunus 3 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek tahta oturan Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hala düşünmüyor musunuz! Kırmızı işaretlediğim yerler mealllerin tamamında tercüme edilmeden olduğu gibi '' arş,a istiva'' şeklinde bırakılmıştır. Müslümanlar yeni her zaman yaptıkları gibi bu ayetlerin mecaz oldupunu ileri sürüp, başka anlamlara çekeceklerdir.Oysaki kuranda '' ey iman edenler dikkat edin bu ayetler mecazi anlamdadır'' şeklinde bir uyarı yoktur. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Hadi Einstein ve diğer bilim adamlarının sözlerinin içine Allah'ı soktunuz anladık da, hiç olmazsa Babil yazıtlarını murdar etmeseydiniz yahu... iyiya sen dogrusunu yaz, bakalım neye inanıyorlarmış (siyon için üretilen efsanelere fazla inanmışsınız)..anlamadın degil mi? boş ver kalsın herkesin bir Allah inancı var ve isimler şekiller o kadar önemli degil, birden fazla ilahlarda olabilir inançlarından Tevhid birlemektir ve dinler bu birligi bozan algılayışarı düzeltmek için peyder pey gelmiştir. slogan degil biraz fikir yazın Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Yaw ne zor şeymiş bu Allahı bulmak. Kimi aklıyla bulur,kimi ilahi kitaplarla bulur,kimi akıllı tasarımla bulur/bulduğunu sanır.Ne gerek var bütün bunlara.Yüce allah kullarını bu kadar uğraştıracağına ortaya çıkıp işte ben varım dese, insanlarda binlerce seneden beri allahı aramaktan kurtulsa yahu.************** bekle sen O'nu bulamasanda O seni bulur birgün fazla yorma kendini başkaları içinde zitrese girme Alıntı
Φ The Last Mohikan Gönderi tarihi: 2 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 2 Mart , 2007 Aslında Hz. Adem'den başlayıp, Hz. Muhammet ile son bulan din ve Peygamberlik kurumları bir zincirin geniş halkaları gibi devam etmiştir. Allah, Hz. Adem'e vahyi ile sırasıyla Hz. Muhammet'e gelene kadarki vahiyleri aynı mesaj içeriğini taşımaktadır. Bu yüzden ki; Kuran'da Allah, “De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64) Demiştir. Burada anlam Tüm dinlerin aslında ortak çağrı geleneği Allahın varlığına, birliğine olan büyük davattir. Adları Yahudi, Hıristiyan, Musevi olsada mesajın anlamı şimdi Kuran'da ve İslam'da bir leştiği için Bu büyük davetin Adı, Müslümanlık olmuştur. Yahudiliğin Din anlamında ve Mesaj anlamında kendini tahrifinden sonra gelen Hıristiyanlıkta, Yahudiliğin Hz Musa'ya ilk şekli ile gönderilmiş halinin genişletilmiş bir halini yeniden vahiy etmiştir. Hıristiyablığın Hz. İsa'nın Tanrı ve Allahın Oğlu vasıflarıya lekelenmesinden sonra tarhrif edilmiş din ve Kitabın yerine Kuran ve İslam gelmiştir. Din geleneğinin anlamlar bütünlüğü açısından bu takip bu gün İslamı kabullenmesi diğer dinlerinin özdede İslamı anlatıyor olmasındandır. Yoksa baştan beri değişiklik olsaydı anlam bakımından Allahın vadinde değişiklik görürdük. Oysa şimdiki Tevrat ve İncil, Allahın halis sıfatta gönderdiği aslıyla bir değildir. Hıristiyanlık Hz. İsa'nın ölümü ile birlikte Havarilerinin tebliğ için dağılmaları, görev yapılan noktadaki pagan dinlerin bu yeni oluşuma bakış açıları Hıristiyanlığın davet esasını zorlamaya başlamıştı. Özellikle Roma'nın Pagan kültürü ile, Yahudilerin bu yeni oluşumu baltalama çalışmaları bir ortaklıkla büyüdü, şekillendi. Yahudilerin bu yaklaşımı Hıristiyanların içine sızarak bir Havari gibi tebliğe başlamaları ile seküler bidatlarda dinin içine girmeye başlar. Bunun ilk Örneği, Tarsus'lu Saul (Pavlus) dur. Pavlus fanatik bir Yahudidir. Eğitimini Grek usullerince edinmiş biridir. babasının Roma vatandaşı olması hasebiylede orada tebliğ yapması işini kolaylaştırmıştır. Hz. İsa'yı hayatta görmemesine ve tanımamasına rağmen kendini havari olarak lanse etmiş tebliğinide yahıdi'lerin istediği şekliyle yapmıştır. Bu günkü kabul edilen bir çok seküler inanışın kaynağı Pavlus'tur. Hz İsa'nın tebliğ esaslarını deforme eden hayatı, Roma'da idamla son bulmuştur. Ancak Hıristiyanlığın içinede Bidat bulaşmıştır. Hızla şekillenen bu tahrifat, bölgesel güçlerin kendi çıkarlarına hizmet edecek İnciller türetmesiylede doruğa ulaşacaktır. İncillerin hızla çoğalması Hıristiyan camiasında bu enflasyona son vermek amacıyle Sinod'lar ve Konsiller toplanmaya başlandı. Sonunda Büyük İznik Konsilinde 4 İncil Matta, Markos, Luka ve Yuhanna KANON incilleri olarak kabul edilir ve bu 4 kitabın Hıristiyanlığı temsil ettiği bildirildi. Dinlerin birliği ve Hırıstiyanlığın kısa özeti böyle zamanla tartışmada yeri geldikçe tanımları büyütürüz. Saygılarımla T.L.M Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Hz.Ademden baslayarak bütün peygamberler müslümandir.Müslümanligin anlamini bilmeyenler ileri geri yazarak sözüm ona kendilerini tatmin ediyorlar.Tek bir din vardir oda Allah'in dini yani Islamiyet.Allah'a inanan kim varsa müslümandir.Müslüman selamete ermis kurtulmus anlamina gelir.Hz.Isa'yi ayri Hz.Musa'yi ayri Hz.Muhammed'i ayri göstermek cok büyük bir yanilgidir.Hepsi Allah'in peygamberleridirler ve hepsinin görevleride birdir.Allah'in emirlerini insanlara bildirmek,Yaratilisin bir gayesi vardir.Dünya ömrü sonsuz degildir sonsuz olan öteki alemdir. Kur-an Incil'in veya Tevrat'in kopyasi degildir bütün kitap ve sahifelerin cemidir.Kur-an Allah'in dininin tamamlayicisidir ve en son kitaptir.Hz.Musa'nin ve Hz. Isa'nin bahsettigi peygamber Hz.Muhammed'dir.Ve Kur-an 1400 yildir tek bir harfi dahi degistirilemeden bugüne kadar gelmistir.ve devam edecektir. saygilarla Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Hz.Ademden baslayarak bütün peygamberler müslümandir.Müslümanligin anlamini bilmeyenler ileri geri yazarak sözüm ona kendilerini tatmin ediyorlar.Tek bir din vardir oda Allah'in dini yani Islamiyet.Allah'a inanan kim varsa müslümandir.Müslüman selamete ermis kurtulmus anlamina gelir.Hz.Isa'yi ayri Hz.Musa'yi ayri Hz.Muhammed'i ayri göstermek cok büyük bir yanilgidir.Hepsi Allah'in peygamberleridirler ve hepsinin görevleride birdir.Allah'in emirlerini insanlara bildirmek,Yaratilisin bir gayesi vardir.Dünya ömrü sonsuz degildir sonsuz olan öteki alemdir.Kur-an Incil'in veya Tevrat'in kopyasi degildir bütün kitap ve sahifelerin cemidir.Kur-an Allah'in dininin tamamlayicisidir ve en son kitaptir.Hz.Musa'nin ve Hz. Isa'nin bahsettigi peygamber Hz.Muhammed'dir.Ve Kur-an 1400 yildir tek bir harfi dahi degistirilemeden bugüne kadar gelmistir.ve devam edecektir. retrospective reconstruction of history, ideas, biografies. Tarihin, fikirlerin, yaşam hikayelerinin, bugünkü sonuçlardan yola çıkılarak "amaca uygun" olarak yeniden dizayn edilmesi. Saygılar. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Sayın boşig;eğer bunu komedi olarak değerlendiriyorsanız,bu konuda sizin ve bu forumdaki müslümanların eline su dökemem.Altını çice çize tekrar söylüyorum. Yorum ayrı şey,kaynak ayrı şeydir.Kaynak vermeden yorum yaptığım bir iki yazı hariç,tek bir yazı bana göstermemezsiniz.Onlarıda müslümanlara tepki olarak yaptım.Çünkü habire islam hakkında bir şey söylüyorlar ama ne ayet veriyorlar ne hadis, nede üslam tarihçilerinden bir kaynak.Sadece kendi hayallerinde ürettikleri şirin islamı anlatıyorlar.kendi anladıklarını yazdığını iddia eden bir insan, muhatabına islamı zerre kadar anlamıyorsunuz diyemez.Kendinizle çelişmeyin. felsefe dediğiniz şey bana göre kelimelere takla attırmaktan başka bir şey değildir.Bunlarla uğraşacak zamanım yok. Kurana göre ademden başlayarak muhammede kadar tüm peygamberler islam peygamberi addedilir.Zaten bir önceki iletimde islama göre böyle olduğunu söylemiştim. Ben zaten İsa islam peygamberi değil derken kuranı referans almıyorum ki bunu açıklayacağaım.İslam muhammedin icad ettiği bir dindir. İşte benim üstüne basa basa değinmek istediğim nokta burası.Hayır sadece siz değil,tüm müslümanlar sırf kuranda geçtiği için böyle inanmak zorundalar diyorum.Tüm peygamberlerin aynı tanrı tarafından görevlendirildiğine dair olan iddia sadece kuran kaynaklıdır. Kuran dışında böyle bir kaynak yoktur diyorum.Bundan dolayıda muhammed hariç hiç bir sözde peygamber islam peygamberi değildir diyorum.. Eğer öyle olsa idi,sümerliler onlarca tanrıların yemesinden içmesine,evliliklerine,savaşlarına varıncaya kadar her şeyi taşlara kazıyarak kayıtlara geçirmişler..Allahın ismi yok,rahman ismi yok yehova ismi yok.Kutsal ruh,kutsal baba yok.İslamın peygamberlerine, islamın allahına dair en ufak bir kırıntı yok. Kurana göre ilk insan/peygamber adem olduğuna göre sümer tabletlerinde bir tane bile olsa peygamber ismi geçmesi gerekmezmiydi? Bu insanlar yemini billah edip,islama ait ne varsa yok etmiş olamazlar değilmi ? tek tanrılı dinlerin mısır kıralı akheneton,dan geriye gitmediğide bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.Bunda zatan spiegel dergisinden alıntılamıştım. Eğer benim iddiamı çürütmek istiyorsanız,(muhammed hariç hiç bir peygamber islam peygamberi değildir,islam, tevrat ve incilden kopyalayarak muhammedin icad ettiği bir dindir) Semitik dinlerin haricinden bir kaynak getirmeniz gerekir. Önce Islamin ne oldugunu ögrenin ondan sonrada Ateist olun,ateistlik modasi artik yavas<yavas dönemini kapatiyor.Sen o zaman ispat et diger peygamberlerin islam olmadigini.Bizim ispata ihtiyacimiz yok biz inaniyoruz.Ispat arayan siz inanmayanlarsiniz o zaman arayin bulun mademki bilim sizi Allahsizliga götürüyorsa. Ikincisi Islam Hz.Muhammedin icadi degildir ,Allahin dininin adi Islamdir.Tanri yoktur Allah vardir,herne kadar Türkcede Tanri kelimesi kullaniliyorsada Tanri kelimesi Allahla esanlamli degildir. saygilarla Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Tanri yoktur Allah vardir,herne kadar Türkcede Tanri kelimesi kullaniliyorsada Tanri kelimesi Allahla esanlamli degildir. Bu konuya hiç girmeyelim isterseniz? "Allah" adının yerine "Tanrı" kelimesinin kullanılmasında hiç bir sakınca ve yanlışlık yoktur. Dede Korkut, Ahmed Yesevi falan "Tanrı" kelimesini "Allah" yerine kullanmışlardır. Bu kelime "Allah"ın Türkçe Karşılığı olmuştur. "Tanrı" kelimesinin karşılığı "İlah" değildir. Yani "İlah(lar)lar yoktur, Allah vardır" yerine "Tanrı(lar) yoktur, Allah vardır" diyemeyiz... Bunu demek ve dedirtmek, tamamen "Arapçılıktan" kaynaklanmaktadır ve ben forumda hiç Allah adını kullanmıyorum, hep Tanrı adını kullanıyorum... Türkler Müslüman olduktan sonra bile "Tanrı" adını bırakmamışlar ve Allah adını niteler şekilde kullanmışlardır. Kullanımda bir yanlışlık olmadığı gibi bir art niyette yoktur. Diğer bir husus ve asıl kandırmaca ise "Tanrı" adının "İlah" adı anlamına geldiği büyük ve inanılmaz yutturmacasıdır. Öncelikle sorarım "Arapçı Müslümanlara"... Kur'anda geçen ve Allah'a itham edilen kelimeleri kullanmak hususunda "Arapçalarını" kullanacak kadar hassas davranırken, "İlah" kavramı için niye Türkçe karşılığı olduğunu iddia ettikleri "Tanrı" kavramını kullanıyorlar? Kur'an bahsedilen tanıma özel olarak "İlah" kavramını seçmiş zaten... Niye inatla "İlah" kavramı yerine "Tanrı" kelimesi kullanılıyor? Ben söyleyeyim: Eski Türklerin inancının "PutPerest" olduğunu iddia eden Arapçılar, geçmişi yadsımamız için bu yola başvurmaktadırlar. Oysa ki bir çok Evliya, Allah adı yerine Tanrı adını kullanmışlardır. Bulduğum zaman buraya alıntılayacağım, arşivimde olması lazım... Dolayısıyla şunu söylemek istiyorum: Kur'an "İlah yoktur Allah vardır/La İLAHE illALLAH" demiştir... O halde Yaratıcının özel ismi "Allah" olduğu kadar, Putların özel ismide "İlah"tır... Putların özel ismi "Tanrı" değildir. Arapçıların diğer Arapça adları kullanmada gösterdiği hassasiyet, nedense bu konuda birden bire yok olmaktadır... Tekrar ve İnatla söylüyorum: "Tanrı" kelimesi, kim ne derse desin, "İlah" kelimesi yerine geçmemektedir ve kullanılamaz... "Kullanılabileceğini" iddia eden kimseler "İşlerine Geldiği Gibi" dillendirmektedirler... Kur'anda "İlah" adı geçiyor. Yaratıcının diğer adlarını Arapça olarak kullanma hassasiyetini gösteren kimseler bu kelimenin kullanılmasında da aynı hassasiyeti göstermek ZORUNDADIR... "Allah" adı yerine "Tanrı" adının kullanılması ise Türklerin Müslüman olduğu dönemden beri süregelen ve hatta öncesinde de Türklerin "Yaratıcısına" verdiği ad olarak kullanılan bir tanımlamadır. Dolayısıyla yanlış bir adlandırma değildir. 1000 yıldır kullanılmaktadır ve kimse yanlış olduğunu hiç düşünmemiştir bile... "Yanlış" olduğu iddiası Arapçı zihniyetin iddiasıdır. "Tanrı" kelimesiyle her Müslüman "Allah"ın kast edildiğini anlamaktadır. Artık oturmuş bir tanım ve kavramdır. Türkçe konusunda ve bu konuda hassasımdır ve her kim ne derse desin, Türkçe bir tek kelimeyi bile Arapçı zihniyete esir etmem... Sinirlendiğim için çok Özür Dilerim ve kusurma bakmayın... Tanrı ise konumuz O'nun adı Tanrı'dır... Saygılarımla... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Tanri yoktur Allah vardir,herne kadar Türkcede Tanri kelimesi kullaniliyorsada Tanri kelimesi Allahla esanlamli degildir.saygilarla sayın politika; Allah lafzı, Tüm isim ve sıfatları kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir. Ve dedigin gibi hiç bir kelimenin eş anlamı olarak kullanılamaz. Tanrı kelimesi ise Allah'ın isim ve sıfatlarına zıd olarak kullanılmadıgı sürece kültürel bir gerçektir ve herkes O'nu farklı adlarla çagırabilir. Burda önemli olan Allah lafzının içinde anılan isim ve sıfatların dogru anlaşılması ve bu niyetle kullanılması. İlah kavramı ise biraz daha farklıdır ve La ilahe İllallah dedigimiz vakit, öncelik bütün sahte ilahların reddedilmesi ve tek gerçek İlah'ın Allah oldugunu kabul etmektir. örnek; BAKARA SÛRESİ(54) Mûsâ kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Sizler, buzağıyı İLAH edinmekle kendinize yazık ettiniz.... EN'ÂM SÛRESİ(106) Ey Muhammed! Sen, Rabbinden sana vahyedilene uy. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Allah'a ortak koşanlardan yüz çevir. ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ(2) Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Diridir, kayyumdur. ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ(80) Onun size, "Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin." diye emretmesi de düşünülemez. Siz müslüman olduktan sonra, o size hiç inkârı emreder mi? İlah kavramı ve anlam dünyası Kur'an'ın üzerinde önemle durdugu bir vakıadır ve tüm peygamberler öncelik '' sizin İlah'ınız tek bir İlah'tır'' diye söze başlamışlardır. Ayetdede belirtigi gibi Kendisinden başka ilah edinmeyi, müslüman olduktan sonra dahi inkar ile bir tutmuştur. Burda önemli olan 'ilah' kelimesi ve neyi çagrıştırdıgıdır. ilah en kısa tanımla; kulluk etmek, tutkun ve düşkün olmak, yönelmek ama kalben yönelmek, ısınmak, alışmak gibi anlamlara gelir ve kullarından İlah olarak sadece Kendisini tanımalarını ister... TEĞÂBUN SÛRESİ(13) Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler. MÜZZEMMİL SÛRESİ(9) O, doğunun da batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Öyle ise onu vekil edin. gibi ayetler. İlah-Rab-Melik, birbirini tamamlayan ve biri digerinin iç içe sonucu ve sebebi olan niteliktir ve aslında hıristiyanlık ilede direk alakalıdır.... saygılar.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Sayin Tengerii bosig,ben tartisma yaratma anlaminda yazmadim,Arapca ve Türkce konusunda tabiiki tercihim Türkce olacaktir.Ben gercek olan bir durumdan bahsettim ve durumuda kisaca anlattim,sakinca veya yanlis nitelemesinde bulunmadim.Bende yeri geldiginde ayni kelimeyi yani Tanri kelimesini kullaniyorum bu benim inancimda bir eksiklik olusturmuyor,Ama bir seyi yerli yerine oturtmamiz daha isabetli olur kanisindayim.Allah kelimesi Araplastirmak anlamnda alinmamalidir.Sonucta ALLAH ve TANRI ayri kelimelerdir.biri Türkce biri arapca degil yani.Kelimelere takilmamiz bence yanlistir asil konuyu arada kaynatmis olduk. saygilarla Nekadar ilginc ve sonra diyoruz ki;bizi neden adam yerine koymuyorlar,koymazlar tabiiki,en basitinden surada ALLAH VE TANRI kelimeleri nedeni ile birbirimizi suclar duruma geldik Türkce ve Arapca ile ilgisi olmayan bir tartismaya giristik.Karsitlarimiz ise bize gülmekle yetinmislerdir eminimki.Biz burada Islamiyeti inkarcilara karsi savunmaya soyunmusuz,ama gel gör ki birbirimize düsmekten savnma yapamiyoruz. saygilarla Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2007 Nekadar ilginc ve sonra diyoruz ki;bizi neden adam yerine koymuyorlar,koymazlar tabiiki,en basitinden surada ALLAH VE TANRI kelimeleri nedeni ile birbirimizi suclar duruma geldik Türkce ve Arapca ile ilgisi olmayan bir tartismaya giristik.Karsitlarimiz ise bize gülmekle yetinmislerdir eminimki.Biz burada Islamiyeti inkarcilara karsi savunmaya soyunmusuz,ama gel gör ki birbirimize düsmekten savnma yapamiyoruz.saygilarla yapmayın sayın politika kökten inkarcıları bu kadar kayda almayın sokakda emin ol çogu insan Allah/Tanrı inanç/larıyla dolu kökten inkarcılar zaten inanmıyor ve o kadarda etkili degiller lakin İslama inanan insanlar kavramlar konusunda ve din anlayışı bakımından yetersiz ve bu inkardan daha elzem bir durum. Bu din 'yobaz'ların ifade ettiginden çok daha şey içeriyor. saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 "Tanrı" kelimesi, kim ne derse desin, "İlah" kelimesi yerine geçmemektedir ve kullanılamaz... "Kullanılabileceğini" iddia eden kimseler "İşlerine Geldiği Gibi" dillendirmektedirler... Kur'anda "İlah" adı geçiyor. Yaratıcının diğer adlarını Arapça olarak kullanma hassasiyetini gösteren kimseler bu kelimenin kullanılmasında da aynı hassasiyeti göstermek ZORUNDADIR... Sevgili boşig, Sana katılıyorum. Allah ne kadar özel isim ise, Tanrı da özel isimdir. hatta Tanrı kelimesi Allah kelimesine göre, kültürel geçmişe bakarsak, daha özel bir simdir. Eski Türklerde çok ilahlı, çok mabutlu inanç olmadığı için Tanrı kelimesinin çoğulu yoktur zaten. Ancak semitik kavimlerde çok ilahlı inanç olduğu için Allah kelimesi de, Al/El" artikeli ile özel nitelik kazandırılmış bir cins isimdir. Herşeyi öztürkçeleştirme furyası içinde en çok zarar gören kelimelerden biri Tanrı kelimesi olmuştur. Ben ilkokulda iken, amcamların falan okuduğu 1950 yıllara ait tarih kitapları geçmişti elime. "Savaş Tanrısı" falan yazmıyordu mesela o kitaplarda. "Harb İlahı", "Ot İlahı", "Püsür İlahı" falan yazıyordu. Birileri Tanrı kelimesini gözden düşürmek için taşa, toteme Tanrı dedi ve başarılı oldu sonuçta. Kültüre göre de değişir, Tanrı ve Allah kerlimelerinin sıradanlaşması. Allah ismi bir şeyin en iyisini tarif amacıyla cins isim olarak da kullanılır, ama Tanrı kelimesi kullanılmaz bu şekilde. Örnek: "Ben bu işin allahını yaparım." = "Ben bu işin en iyisini yaparım." Ayrıca, Adana, Mersin, Hatay, Antep, gibi yerlerde, insanlar allah'a rahatlıkla söverler ve işin ilginci kimse dinden çıktığını, Tanrı'ya hakaret ettiğini düşünmez. Çünkü küfür içinde kullanılan allah kelimesini kimse "Tanrı", "Yaratıcı" olarak anlamaz veya o anlamda kullanmaz. Küfredilen şey mabut'tur. Saygılar. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Sevgili boşig, Sana katılıyorum. Allah ne kadar özel isim ise, Tanrı da özel isimdir. hatta Tanrı kelimesi Allah kelimesine göre, kültürel geçmişe bakarsak, daha özel bir simdir. Eski Türklerde çok ilahlı, çok mabutlu inanç olmadığı için Tanrı kelimesinin çoğulu yoktur zaten. Ancak semitik kavimlerde çok ilahlı inanç olduğu için Allah kelimesi de, Al/El" artikeli ile özel nitelik kazandırılmış bir cins isimdir. Herşeyi öztürkçeleştirme furyası içinde en çok zarar gören kelimelerden biri Tanrı kelimesi olmuştur. Ben ilkokulda iken, amcamların falan okuduğu 1950 yıllara ait tarih kitapları geçmişti elime. "Savaş Tanrısı" falan yazmıyordu mesela o kitaplarda. "Harb İlahı", "Ot İlahı", "Püsür İlahı" falan yazıyordu. Birileri Tanrı kelimesini gözden düşürmek için taşa, toteme Tanrı dedi ve başarılı oldu sonuçta. Kültüre göre de değişir, Tanrı ve Allah kerlimelerinin sıradanlaşması. Allah ismi bir şeyin en iyisini tarif amacıyla cins isim olarak da kullanılır, ama Tanrı kelimesi kullanılmaz bu şekilde. Örnek: "Ben bu işin allahını yaparım." = "Ben bu işin en iyisini yaparım." Ayrıca, Adana, Mersin, Hatay, Antep, gibi yerlerde, insanlar allah'a rahatlıkla söverler ve işin ilginci kimse dinden çıktığını, Tanrı'ya hakaret ettiğini düşünmez. Çünkü küfür içinde kullanılan allah kelimesini kimse "Tanrı", "Yaratıcı" olarak anlamaz veya o anlamda kullanmaz. Küfredilen şey mabut'tur. Saygılar. Karistirmadan anlatin lütfen,Tanri kelimesi Eski Yunandan gelen (Teis)den türetilmistir.Ve söylediginizin tam tersine Allah kelimesi ikili cogulu olmayan kendine özgü yapisiyla gramer kurallarinin coguna uymayan bir kullanim sergiler ve bu haliyle bile insani hayrete düsüren bir mucize arzeder. Allah kelimesinin etimo-filolojik yapisida tipki delalet ettigi kudret gibi bir sir olarak kalmistir. Mutlak Kudret'in özel adi ve Esmaül Hüsnanin birincisi ALLAH SÖZÜDÜR: Allah sadece özel degil ayni zamanda zat isimdir. Tanri sözcügü ile Allah arasinda cok derin mana farklari vardir. Tanrinin cogulu olmaz demissiniz halbuki dinbilimciler 35.000 Tanri oldugundan bahsederler bunun zamanla tektanriciliga dönüstügünü anlatirlar. Tanri kelimesi Türkcemize Allah kelimesinin Türkcesi olarak gecmistir,kullanmakta bence bir sakinca zaten olamaz,önemli olan onu hangi amacla kullandigimizdir. saygilarla Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Karistirmadan anlatin lütfen,Tanri kelimesi Eski Yunandan gelen (Teis)den türetilmistir. Böyle masalları kimler öğretiyor size merak ediyorum doğrusu? Şevki Yılmaz mı? O da demokrasi kelimesinin demon (şeytan) kelimesinden türetildiğini iddia ederdi. Sizin iddianız da ona benzemiş. Tanrı kelimesi eski Yunan'dan eski bir kelimedir. Orta Asya kökenlidir. Tanrı, Tengri, Tengir şeklinde farklı telaffuzlar vardır. Ortadıoğu'da tarih öncesinde semitik kökenli olmayan tek kavim olan Sümerlerde biel Dingir kelimesi vardır. Ve söylediginizin tam tersine Allah kelimesi ikili cogulu olmayan kendine özgü yapisiyla gramer kurallarinin coguna uymayan bir kullanim sergiler ve bu haliyle bile insani hayrete düsüren bir mucize arzeder.Allah kelimesinin etimo-filolojik yapisida tipki delalet ettigi kudret gibi bir sir olarak kalmistir. Sen öğrenmeyi reddettiğin için senin için sır kalmış olabilir. Öğrenen insanlar için sır değildir. 1 2 3 4 5 Tanrinin cogulu olmaz demissiniz halbuki dinbilimciler 35.000 Tanri oldugundan bahsederler bunun zamanla tektanriciliga dönüstügünü anlatirlar. Bu yazdığın ifadeyi senin dini jargonunla yazsam reddedersin ama değil mi? "Allah'ın çoğulu olmaz demissiniz halbuki dinbilimciler 35.000 ilah oldugundan bahsederler bunun zamanla Tevhid inancına dönüstügünü anlatirlar" Ters mi geldi size? Kelimelerin anlamları gizli kalınca daha mı ulvi oluyor din? Okullarda, tvlerde 3-5 yıl "Ot Allahı", "Püsür Allahı", "Bereket Allahı" de bakalım, nasıl oluyormuş deformasyon..Çoğulu olurmuymul olmazmıymış gör. Zoraki öztüğrkçeleşme dönemişnde daha önce ilah denen herşeyin Tanrı olarak çevrilmesi neticesinde orgtaya bugünkü defıormasyon çıkmılştır. Eğer isimde bir teklik, özellik arayacaksan, o özellik Tanrı isminde var. Allah önüne artikel konmuş bir ilah kelimesinden bişey değil. Saygılar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Sevgili boşig, Sana katılıyorum. Allah ne kadar özel isim ise, Tanrı da özel isimdir. hatta Tanrı kelimesi Allah kelimesine göre, kültürel geçmişe bakarsak, daha özel bir simdir. Eski Türklerde çok ilahlı, çok mabutlu inanç olmadığı için Tanrı kelimesinin çoğulu yoktur zaten. Ancak semitik kavimlerde çok ilahlı inanç olduğu için Allah kelimesi de, Al/El" artikeli ile özel nitelik kazandırılmış bir cins isimdir. Sayın BrainSlapper, bu açıdan haklısınız. "İlah" kelimesi "El-İlah/Ellah=Allah" şeklinde Özel bir isim olmuştur. Karistirmadan anlatin lütfen,Tanri kelimesi Eski Yunandan gelen (Teis)den türetilmistir. "Tanrı" kelimesinin kökeni Eski Türkçe'deki "Tengri"den gelmektedir. Moğolca'da "Tenger" şeklindedir. Zira ben lakabımı bile bu yüzden aldım: "Tengeriin Boşig : Tanrı'nın Takdiri" Filolojik olarak kesin bir kanıttır ki "Tanrı" kelimesinin kökeni "Tengri"dir ve Kesinlikle "İlah" yerine geçmemektedir. Türklerde "İlah" yerine geçebilecek tek bir kavram dahi yoktur. Çünkü "İlah" içeren "PutPerest" bir inançları yoktur. Doğa'nın bir Ruhu olduğuna inanırlardı ancak o Ruh "Tanrı" değildir. Hacivat ile Karagöz'de Karagöz şöyle diyor: "Ben inanıram; göğe-toprağa inanıram, tağa(dağa)-ağaca inanıram." Ancak el açıp yalvardığı şey "Gök-Tanrı"dır... Kısaca gök ya da toprak "İlah" değildir. Ayrıca bakınız, bu konuyu "Birbirimize Düşmek" gibi algılamayınız rica ederim. Zira ben sadece doğru bildiğim şeyi dile getiriyorum. "Birbirine Düşecek" kadar kimseye ait değilim. Neyse, asıl konumuz Hıristiyanlık'tı. Dağıtmayalım... Ben sadece bir ayraç açmak istemiştim... Saygılarımla... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Sayın BrainSlapper, bu açıdan haklısınız."İlah" kelimesi "El-İlah/Ellah=Allah" şeklinde Özel bir isim olmuştur. "Tanrı" kelimesinin kökeni Eski Türkçe'deki "Tengri"den gelmektedir. Moğolca'da "Tenger" şeklindedir. Zira ben lakabımı bile bu yüzden aldım: "Tengeriin Boşig : Tanrı'nın Takdiri" Filolojik olarak kesin bir kanıttır ki "Tanrı" kelimesinin kökeni "Tengri"dir ve Kesinlikle "İlah" yerine geçmemektedir. Türklerde "İlah" yerine geçebilecek tek bir kavram dahi yoktur. Çünkü "İlah" içeren "PutPerest" bir inançları yoktur. Doğa'nın bir Ruhu olduğuna inanırlardı ancak o Ruh "Tanrı" değildir. Hacivat ile Karagöz'de Karagöz şöyle diyor: "Ben inanıram; göğe-toprağa inanıram, tağa(dağa)-ağaca inanıram." Ancak el açıp yalvardığı şey "Gök-Tanrı"dır... Kısaca gök ya da toprak "İlah" değildir. Ayrıca bakınız, bu konuyu "Birbirimize Düşmek" gibi algılamayınız rica ederim. Zira ben sadece doğru bildiğim şeyi dile getiriyorum. "Birbirine Düşecek" kadar kimseye ait değilim. Neyse, asıl konumuz Hıristiyanlık'tı. Dağıtmayalım... Ben sadece bir ayraç açmak istemiştim... Saygılarımla... Konu dagildigi kadar dagildi zaten,siz devam edebilirsiniz. saygilarla Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 Ancak semitik kavimlerde çok ilahlı inanç olduğu için Allah kelimesi de, Al/El" artikeli ile özel nitelik kazandırılmış bir cins isimdir. Saygılar. Bir tek kaynak bul, Kur'an kadar içinde tek bir İlah'a davet eden. semitik kavimler özelinde degil, tüm insan kavimleri baglamında yer yer çok ilahlılık-çok rablık algılayış ve yaşayışı oldugunu yadsıyamazsınız. Bunu ölçmek için Kur'an'da Rab-İlah'ın ne anlama geldigini bilmek lazım. Pozitivizmin tarisel çag sıralamasına inanılınca, insanlar sözüm ona ilkel kabile kültürüyle yaşıyorlarmış, efendim sonra varlıgı araştırmaya başlamaışlar ve herşeyi dinle açıklamışlarmış vs. vs. bir müdddet sonra evrimleşince (mubarek durmuyor ki) metafizik ve soyut düşünmeye başlamış ve felsefe dogmuş muş (sanki geçmiş insanlar geri zekaydı) bir müddet sonracıgıma batılı beyaz çocuklar deneyi falan keşfetmiş ve aslında binlerce yıldır insanların inandıkları hikmet diye bir şeyin olmadıgına karar kılmışmış ( çok zeki ya ) pozitivist masallardan biride sözüm ona insanların önce çok tanrılı dinlere inandıkları, sonra tek tanrılı dinlerin ortaya çıktıklarını söylemektedir. koca bir masalın dinlere ait başlıgı bu, evrim masalının desdeklenmesi için inançların sözde evrimi masalı.bütün bunları desdeklemek için arkeolojiyide sözüm ona delil buldurmaya koşuşturmuşlar. sanki şimdi gelişmiş insan denenler çok tanrılı hatta ''çok dinli'' bir yaşam sürmüyorlarmış gibi........geçiniz efendim bu masalları peki bu sözde bilim olan pozitivizmin çıkış kaynagı neresi, tabiki insanlıgın evrimleşmesinin iftarı avrupa merkezli insan... hürmetler.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 17 Mart , 2007 Bir tek kaynak bul, Kur'an kadar içinde tek bir İlah'a davet eden. Neyin kanıtını istiyorsanız, anlaşılır bir dille yazarsanız cevap veririz. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 18 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 18 Mart , 2007 Aslında bu ayetleri '' allah zamandan ve mekandan münezzehmidir'' balıklı kısma asmak istiyordum ama buraya nasipmiş Kurana göre allahın mekanı vardır.Allah gökte tahtında oturmaktadır Bakara Onlar, bulut gölgeleri içinde, Allah'ın azabının ve meleklerin tepelerine inip işin bitmesini mi bekliyorlar? Bütün işler Allah'a dönecektir Mülk 16 Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır. Mülk 17- Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz Araf 54 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra tahta oturan, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir! Yunus 3 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek tahta oturan Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hala düşünmüyor musunuz! Kırmızı işaretlediğim yerler mealllerin tamamında tercüme edilmeden olduğu gibi '' arş,a istiva'' şeklinde bırakılmıştır. Müslümanlar yeni her zaman yaptıkları gibi bu ayetlerin mecaz oldupunu ileri sürüp, başka anlamlara çekeceklerdir.Oysaki kuranda '' ey iman edenler dikkat edin bu ayetler mecazi anlamdadır'' şeklinde bir uyarı yoktur. BAKARA SURESİ. 208.Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. 209.Size, apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. 210.Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner. AÇIKLAMA. Allah'ın melekleri ile birlikte tüm azametiyle önünüze çıkacağı günü beklemeyin. O zaman sizin için azap mühürle onaylanmış olacak ve hiçbir şansınız da olmayacaktır. O zaman iman ve itaat etmenin hiçbir anlamı kalmayacaktır. İman ancak, gerçek sizin duyularınızdan gizli (gayb) iken ve siz aklınız ile muhakeme edip, hiçbir zorlama olmaksızın onu kabul ederek ahlâkî seviyenizi gösterdiğinizde değerli olur. Allah'ı, istiva ettiği Arş'ta gözlerinizle görüp, yerde ve gökte görevli melekleri müşahade ettiğiniz ve kendinizi tamamen O'nun kudreti altında hissetiğiniz zaman, iman ve itaatin hiçbir değeri olmayacaktır. O zaman inatçı kâfirler ve en büyük günahkârların bile inanmama ve itaat etmeme seçenekleri olmayacaktır. MÜLK SURESİ. 16- 17. Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz AÇIKLAMA. Bu ifade tamamen mecazîdir, çünkü Allah hem zamanda hem de mekanda sonsuzdur, sınırsızdır. Buradaki kullanım, “gök” terimiyle sembolize edilen, Allah'ın kozmik yaratıcılığının her cephesinde kendini gösteren ve her cephesine nüfûz eden Allah'ın varlığının ve gücünün erişilmez derinliğini vurgulamayı amaçlamaktadır. ARAF-54. ŞÜPHESİZ, Allah'tır sizin Rabbiniz; gökleri ve yeri altı çağda yaratan; ve arşa, o sınırsız kudret ve iktidar makamına kurulan. Gündüze, kendisini ivedilikle kovalayan geceyi sarıp sarmalayan O; koyduğu yasalara boyun eğen güneşiyle, ayıyla, yıldızlarıyla her şey O'nun: bütün bir yaratılış ve tüm buyurma, yasama kudreti. Ne yücedir Allah, ne uludur âlemlerin Rabbi! AÇIKLAMA. Burada, cümlenin başında gelen ve bir bağlaç olan sümme her zaman “sonra” ya da “bundan sonra” anlamına olaylar arası öncelik- sonralık belirten, zamanda sıralamaya delalet etmez; eş-zamanlı ya da paralel ifadeleri bağlamak için kullanıldığı hallerde çoğu zaman basit “ve” bağlacının işlevini görür: 2:29'da “ve göğe yöneldi...” ifadesinde olduğu gibi. ‘Arş terimine gelince (lafzen, “taht” veya “hüküm/iktidar makamı”) klasik ve modern, bütün Müslüman müfessirler ittifakla, sözcüğün Kur’an'da geçen bu mecazî kullanımının, Allah'ın, bütün yaratıkları üzerindeki mutlak hüküm ve iktidarını ifade ettiği görüşündedirler. Dikkate değer bir husus da şudur ki, Kur’an'da Allah'ın “kudret ve iktidar makamına” oturduğundan söz edilen yedi yerin hepsinde (7:54, 10:3, 13:2, 20:5 25:59, 32:4 ve 57:4) bu ifade Allah'ın âlemleri yaratmasına ilişkin bir açıklamayla bağlantılı olarak geçmektedir. -Genellikle “gün”, ama yukarıda “çağ” (aeon) olarak tercüme edilen yevm sözcüğü, Arapça'da, ister “çağ” (aeon) gibi son derece uzun, ister “an” gibi son derece kısa olsun, her türlü süreyi ya da zaman aralığını ifade etmekte kullanılır; yirmidört saatlik bir güne karşılık olarak kullanılması, onun pek çok çağrışımı içinden sadece biri durumundadır. YUNUS-3. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hala düşünmüyor musunuz! AÇIKLAMA. Bu kainatın yaradılışından sonra, Allah'ın onunla ilişkisini kesmeyip Zat'ıyla Kendi Arş (taht)ına oturduğunu ve kainatın her bir cüz'ünü yönlendirmek, idare etmek ve her bölümüne hükumet etmekte bulunduğunu vurgulamaktadır. Düşüncesi kıt insanlar Allah'ın kainatı yarattıktan sonra kendi başına bıraktığını veya nasıl isterlerse öyle kullansınlar diye başkalarına devrettiğini düşünürler. Ancak Kur'an, bu düşünceyi reddetmekte ve demektedir ki; kendi yarattıklarını bizzat Allah yönetmektedir; kainatta mekan tutmuş her ne varsa kendi yed-i kudretine almıştır ve kainattaki her hadise, O'nun emri ve izniyle vuku bulmaktadır. Kısaca, O, yalnızca Halik (yaratıcı) değil, aynı zamanda Kainatın Müdebbir'i (yöneticisi), Musavvir'i (suret vereni) ve Kayyum'u (Kainat varlığının temeli) dur; kainat O'nun iradesine göre işler. İSTİVÂ Allahu Teâlâ'nın haberi sıfatlarından istilâ ulüvv, suûd ve irtifa anlamlarında haberî bir terim. Kur'ân-ı Kerîm'de "istivâ" sözcüğü dokuz yerde kullanılmaktadır. Bu kullanışların hepsinde fiil olarak "istevâ: istivâ etti" şeklindedir. Bunlardan ikisi, "ilâ:...e doğru" edatı ile kullanılmıştır. Söz konusu ayetler şöyledir: "O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı, sonra göğe yöneldi (istevâ), onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi bilir" (Bakara, 2/29); "Sonra duman halinde olan göğe yöneldi (istevâ)..." (Fussilet, 41/11). Diğer yedi yerde ise, "istivâ" sözcüğü "alâ: üzerine, üzerinde" edatıyla kullanılmıştır. Bunların altısında "sümmâstevâ ale'l-Arş" şeklinde kullanılmıştır (bk. el-A'râf, 7/54; Yunus, 10/3; er-Ra'd, 13/2; el-Furkân, 25/59; es-Secde, 32/4; el-Hadîd, 57/4). Bir yerde de "er-Rahmanu ale'l-Arşi istevâ: O Rahman Arş'a istivâ etti" (Tâhâ, 20/5) şeklinde kullanılmıştır. "İstivâ" denildiğinde bu yedi yerdeki kullanılış kastedilir. İSTİVA SÖZLÜK ANLAMI. BÜYÜK LUGAT (Ansiklopedik) İstikamet ve karar. Kemalin sabit olması.Yükselmek,yüksek olmak, üstün olmak. İstila eylemek. “Kur’an da ey iman edenler bu ayetler mecaz anlamındadır” diye bir uyarı yoktur ama “MÜTŞABİH” ayet vardır bu şu demektir İnsan daha “Evren” de Samanyolu galaksi’sini bilmez iken ki Samanyolu (bizim dahil olduğumuz) galaksi’si tahmini 200-milyar Yıldızdan meydana geldiği söyleniyor vede İnsan için “EVREN” bilinmez büyüklükte olduğundan “ARŞ” hakkında kesin hüküm yürütmek abesle iştigaldir bundan dolayı “MÜTEŞABİH” Ayet hakkında “MECAZ” yapılır en azında senaryo ve teori den iyidir. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 18 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2007 Bu ifade tamamen mecazîdir, çünkü Allah hem zamanda hem de mekanda sonsuzdur, sınırsızdır Kafanıza göre ayetleri çarpıtıyorsunuz.Allah zamanda ve mekanda sonsuzdur diye bir ayet varda bizim mi haberimiz yok ? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.