Adam sendeeee mi dersiniz ?

[» iLyAdA]

hayatımız pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz; geçen bindiğim halk otobüsü virajlara adeta yan yatarak girince dayanamadım biletçiye dedim ki, soför beye bu otobüste ayakta insanların olduğunu da hatırlatır mısınız?cevap: hanım efendi sıkı tutunun...

bu arada arkada 5-6 kişi kendi arasında söylenmekte çok hızlı gidiyor diye ama soföre tık yok... oysa , az evvel ben ayakta dururken oturan beyefendinin üstüne nasıl kapaklanacaksam, onlarda aynen ben gibi sağa sola savruluyorlardı...muavin hala hızlı olmadıkları konusunda ısrarlı , sıkı tutunun siz diyor dedim ki bundan sonra binen yolcuların ayaklarına beton dökün bari de sabit dursunlar

sonra dönüp dedim ki arkadakilere kendi aralarında söyleniyorlardı ya, bu otobüs şimdi hızlı değil mi? koro halinde hızlııı dediler..

bundan sonra normal gittik ama ilk baştaki gibi devam etseydi otobüs, devrilebilirdi bile..o kadar çok vukuatları var ki

[Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm...]

bu konuda...taa en minikken anım var...annem bana hamileyken kıyamam servis eve bırakıcak...! sen annem inmeden arabayı çalıştır düşmüş annemde ...ertesi gün adamı işten atmışlar hatta annemin çalıştığı yerde....taa ezelimden sinirim var böylelerine..benim de maşallahım var bişicikler olmamış...! ama olabilirdi de herkes annem ve benim gibi şanslı olmayabilirdi...var böylelerii....

artık amaç can taşımıyorlar mal taşıyorlar sankii...

daha geçen gün Allah'ım biz kendi arabamızdayız...dolmuşu görmelisiniz..üstümüze doğru geliyor ama o kadar hızlı döndüki o virajı...bende tutamadım...can taşıyosun yaa...! dedim ama duyuramadım tabii sesimi...

artık ellerden gelen paralar önemli...arkada oturan o bi kaç kafaya sahip olanların insan olduğunu unutuyor bazıları...! ama çoğunluğu böyle ve üzülüyorum açıkçası...

bir keresinde de annemle otobüse bindik...yaşlı bir amcam...! ben böyle bir melek insan görmedim ne kadar severek yapıyor işini..biizi güler yüzle karşıladı...daha sonra bana prenses demişti neden güzellik yarışmaalarına katılmıosun? yani onu güzel yapan bu değil bana iltifat etmiş olması değil...otobüse binen herkese h.g diyor...bi daha bekleriz diyor... insan gülümsüyor...

böyle şeylere ne kadar ihtiyacımız var...halbuki olması gereken... o amcamı hiç ama hiç unutmuyorum ben....işte bu insanı ayakta alkışlarım...

ama bu bilinçsiz olanları ezelime de taşıdığı için izleri...acaip gıcığım...tamam meslekleri zor amaaa....!! bi insan kendileri değil...

 

bazen halkımıza da kızıyorum...böyle ortamlarda sessizler hep...halbuki sesleri işte böyleleri için yükseltmek gerekir...! böylelerine...anlarlar mı bilemem amaa...!!!

 

saygılar....

[Misafir ipek]

hayatımız pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz; geçen bindiğim halk otobüsü virajlara adeta yan yatarak girince dayanamadım biletçiye dedim ki, soför beye bu otobüste ayakta insanların olduğunu da hatırlatır mısınız?cevap: hanım efendi sıkı tutunun...

bu arada arkada 5-6 kişi kendi arasında söylenmekte çok hızlı gidiyor diye ama soföre tık yok... oysa , az evvel ben ayakta dururken oturan beyefendinin üstüne nasıl kapaklanacaksam, onlarda aynen ben gibi sağa sola savruluyorlardı...muavin hala hızlı olmadıkları konusunda ısrarlı , sıkı tutunun siz diyor dedim ki bundan sonra binen yolcuların ayaklarına beton dökün bari de sabit dursunlar

sonra dönüp dedim ki arkadakilere kendi aralarında söyleniyorlardı ya, bu otobüs şimdi hızlı değil mi? koro halinde hızlııı dediler..

bundan sonra normal gittik ama ilk baştaki gibi devam etseydi otobüs, devrilebilirdi bile..o kadar çok vukuatları var ki

 

Arkadaşım tercübeme dayanarak söylicem özellik le ötobüs şoförü seyahat esnasın da yolcu

rahatsız olursa şofölük olmaz

[Φ Evrensel]

Sevgili İlyada,

İnsanların duyarsızlığının ve birbirlerini uyarmaktan çekinmelerinin bazı nedenleri var.

1- Yetersiz, korumasız ve yavaş bir hukuk sistemi.

2- Haksızı mazlum görme arabeskliği.

3- Varoştan korkmak

 

İsterseniz konuyu biraz açalım.

 

Yetersiz, korumasız ve yavaş bir hukuk sistemi:

Bizim hukuk sistemimiz yavaş işler.

Sonuç gelene kadar hem haklı hem şahit ve hemde haksız bolca sürünür.

Bu yüzden de hem haklı ve hemde şahit hak ve haklı aramaktan kaçar.

Esasında hukukun ağır işlemesininde bir kaynağı varki; oda şudur:

Bizim ülkemizde gerçek suç işleme oranı bir hayli yüksektir. hal böyle oluncada kişi başına düşen hakim, savcı ve polis sayısı gelişmiş ülkelere nazaran daha fazla olmak zorundadır.

Oysaki ekonomik ve komik durumdan dolayı, bırakın onlardan daha fazla hukuk personeli barındırmayı, onlar kadar bile bu konuda personel barındıramıyoruz.

İşte adaletimiz bu yüzden yavaş işliyor.

Yavaş işlediği içinde, insanlar adalete başvurmaktan daima kaçıyorlar.

 

Haksızı mazlum görme arabeskliği:

İnsanların birbirlerine saygısı ve sevgisi yok.

Böyle oluncada herkez biribirine azçok haksızlık yapıyor.

Herkez kendini bildiği için, kendisini de o haksızın yerine koyup, ona acıyor. Ve hatta ona bazen sempati bile duyuyor.

Üstelik bu yeni birşeyde değil, eski Türk filmlerini hatırlayın, hırsız, arsız, üçkağıtçı tiplemeler bile film kahramanları yapıldı ve seyirciler tarafından alkışlandılar.

Malesef insanlarımızın çoğu o tiplemelerde kendilerini bulup, o tiplemelere sempatiyle yaklaştılar.

O filmlerde bile yapılan, çirkin olayları, çirkin değilde, mecburi kurnazlık olarak değerlendirdiler.

Onları kurnazlık yapmaya mecbur kalmış mazlumlar olarak değerlendirdiler ve korudular.

 

Varoştan korkmak:

Bu konuyu fazla detaylandırmak gerekmez sanırım.

Sokak çeteleri, otopark mafyaları vs. türünden insanların tamamının varoşlardan çıktığını sanırım hepiniz bilirsiniz.

O yüzden de insanlar varoşa benzeyen her türlü insana bulaşmamak için elinden geleni yapmaktadır.

 

Ve en iyi ve güzel dileklerimle.

[Misafir taurusmutis]

İlginçtir daha bugün bindiğim dolmuşta bundan bahsettik şöförle..

 

Önümüzde giden dolmuş şöförünün hareketleri üzerine başladı konuşmamız.Daha önce bir araç parçalamış ve bir hafta hastanede yatmış.Kasko şimdiki aracı vermiş ve beyefendi kaldığı yerden aynen devam etmeye başlamış..

 

Ben bu konularda da çok hoşgörüsüzüm.İlla içinde olmam gerekmez o aracın.Eğer trafik kurallarını ihlal ediyorsa ve özellikle bu ticari (İnsan taşıyan) bir araçsa hemen 155 e ihbar ederim.O araç içinde benim evladım,bir sevdiğim olabilir.Ne olursa olsun can emanet edilen kişi,hareketlerine dikkat etmelidir..

 

Bir çeşit cahillik sonucu,hızlı araba kullanmayı,ona buna makas atmayı,yoğun trafikte emniyet şeridinden sıvışmayı vs.İyi/Profesyonel sürücülük sayıyorlar.Aslında yaptıkları sadece diğer sürücülere saygısızlık.Hadi daha amiyane söyliyeyim; terbiyesizlik..

 

Sonuç olarak içinde bulunduğum bir araçta veya bir ortamda yanlış birşey görürsem uyarmaktan çekinmem.Susmak yanlış içinde olanı cesaretlendirecektir..

 

Saygılar,sevgiler..

[» iLyAdA]

Aynı ben diyeceğim ama taurus ikiz miyiz diyeceksin:)))))

Şu anda takip etmekte olduğum bir dava var, belediye otobüsü ile ilgili..nedenine gelince;

 

Kızım ( 16.5 yaşında) okul çıkışı 27 ocakta her zaman bindiği ... nolu belediye otobüsüne biniyor Mithat Paşa dan. Ama şoför değişik bu defa, hızla yola koyuluyor ve Ümitköy köprüsünden dönmesi gerekirken Koru Sitesine doğru gidiyor.Herkes nereye fln diyor ama aldırmamakta şoför. Hızla kimseyi takmadan devam etmekte yola, bir hanımın bu yolun sonu uçurum feryatlarıda boşa gidiyor( çok büyük bir yol çalışması var) daha ileride Konutkent civarında büyük bir gürültü, otobüs bir yere vurulmuş durumda.Kaptan azimkar devam, bu arada yolcular sen kalk bari kullanamıyorsun biz kullanalım diyor yaşlılar feryatta hala devaam...

Işığa basanlar oluyo durmuyor, neyse kızım tam tur atmış olarak epeyce geç ineceği caddenin tam karşı yönünde inmeyi başarıyor ,evimizin karşısında aynı zamanda.. Dershane dönüşü anne dedi az daha ölüyorduk olayı anlattı, nasıl ders dinledim bilmiyorum dedi..Çıldırma noktasına geldim , nasıl olur böyle birşey?

Ertesi gün eşim aradı dedi ki iş arkadaşım aynı otobüste imiş, dün Burcunun anlattıklarının aynısını anlattı hatta bir kadının da boynu kapı arasında kalmış dedi..Evet dedi kızım önden bir çığlık geldi ama çok dolu ve insanlar bağrıştığı için anlayamadık ne olduğunu ,ayrıca binerken kapıyı kapatınca şoför benim sırtımdaki okul çantamda sıkıştı, yolcular bağırınca kapıyı açtı kurtuldum dedi...

 

Ertesi gün EGO yu aradım 153 e yönlendirdiler, mavi masaya şikayet için...kayıt altında anlattım olayı isim tlf no bıraktım biz size döneriz dediler ama en ilginci ne biliyor musunuz? Ben anlattıkça hayretler içinde kalan memura sordum, bu konuda başka şikayet var mı?İnanamayacaksınız aldığım cevap HAYIR!!!

 

Birkaç gün bekledim arayan soran yok , bayramın 3. günü 153 yine aradım bana neden dönmediniz diye, aradılar taradılar başvurum görünmüyor.. Dedim ki boşamı gitti başvurum, artık iyice kızdım ya , sümen altı mı ettiniz yoksa şoför birinin yakın tanıdığımı çıktı?İfadem aynen bu

İyice baktılar ki isim yanlış kaydedilmiş, şoför hakkında yasal işlem başlatılmış , dava no verildi bana kolay takip etmem için ama dediler ki daha evvel vukuatı yoksa 3 maaş ceza kesilir ancak...

 

Sordum memura biz hergün binlerde insanın hayatını kimlere emanet ediyoruz? Bu insanlar otobüse direksiyona çıkmadan herhangi bir kontrolden geçiriliyor mu ?Çünkü yukarda anlattıklarım normal sağlıklı bir insan işi değil.. Durak amirleri var dedi, işe çıkmadan konuşurlar sadece...Dedim ki,trafik nasıl vatandaşı çevirip alkolmetre üfletiyorsa direksiyona çıkmadan bu işlemin tüm şoförlere uygulanması hakkında bir öneri sunmak istiyorum, sizler bu kişilerin direksiyona alkol ilaç vs almadan geçtiğini garanti edebilir misiniz ? hayır dediler, o zaman dedim bu önerimi iletin ,kimse kontrolsüz direksiyona oturtulmasın... Tamam dediler öneriniz Ulaştırma Planlama Kuruluna iletilecek... Bakalım sonuç ne olacak, ben davayı izlemeye devam ediceğim..

[» iLyAdA]

Sevgili İlyada,

İnsanların duyarsızlığının ve birbirlerini uyarmaktan çekinmelerinin bazı nedenleri var.

1- Yetersiz, korumasız ve yavaş bir hukuk sistemi.

2- Haksızı mazlum görme arabeskliği.

3- Varoştan korkmak

 

İsterseniz konuyu biraz açalım.

 

Yetersiz, korumasız ve yavaş bir hukuk sistemi:

Bizim hukuk sistemimiz yavaş işler.

Sonuç gelene kadar hem haklı hem şahit ve hemde haksız bolca sürünür.

Bu yüzden de hem haklı ve hemde şahit hak ve haklı aramaktan kaçar.

Esasında hukukun ağır işlemesininde bir kaynağı varki; oda şudur:

Bizim ülkemizde gerçek suç işleme oranı bir hayli yüksektir. hal böyle oluncada kişi başına düşen hakim, savcı ve polis sayısı gelişmiş ülkelere nazaran daha fazla olmak zorundadır.

Oysaki ekonomik ve komik durumdan dolayı, bırakın onlardan daha fazla hukuk personeli barındırmayı, onlar kadar bile bu konuda personel barındıramıyoruz.

İşte adaletimiz bu yüzden yavaş işliyor.

Yavaş işlediği içinde, insanlar adalete başvurmaktan daima kaçıyorlar.

 

Haksızı mazlum görme arabeskliği:

İnsanların birbirlerine saygısı ve sevgisi yok.

Böyle oluncada herkez biribirine azçok haksızlık yapıyor.

Herkez kendini bildiği için, kendisini de o haksızın yerine koyup, ona acıyor. Ve hatta ona bazen sempati bile duyuyor.

Üstelik bu yeni birşeyde değil, eski Türk filmlerini hatırlayın, hırsız, arsız, üçkağıtçı tiplemeler bile film kahramanları yapıldı ve seyirciler tarafından alkışlandılar.

Malesef insanlarımızın çoğu o tiplemelerde kendilerini bulup, o tiplemelere sempatiyle yaklaştılar.

O filmlerde bile yapılan, çirkin olayları, çirkin değilde, mecburi kurnazlık olarak değerlendirdiler.

Onları kurnazlık yapmaya mecbur kalmış mazlumlar olarak değerlendirdiler ve korudular.

 

Varoştan korkmak:

Bu konuyu fazla detaylandırmak gerekmez sanırım.

Sokak çeteleri, otopark mafyaları vs. türünden insanların tamamının varoşlardan çıktığını sanırım hepiniz bilirsiniz.

O yüzden de insanlar varoşa benzeyen her türlü insana bulaşmamak için elinden geleni yapmaktadır.

 

Ve en iyi ve güzel dileklerimle.

 

 

Katılıyorum tamamen, teşekkürler paylaşımın için..Böyle gelmiş ama böyle gitmez inşallah...Birlik olmalı ses çıkarmalıyız, tepki vermezsek eğer susar herşeyi kabullenirsek, bu düzen böyle sürer.. Ayrıca caydırıcı cezalar da şart bence. Sevgiler...

[Φ yolcu_]

yaa otobüsler her zaman hızlı gitmek zorunda.. özellikle istanbulda

[Φ sedelina]

hayatımız pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz; geçen bindiğim halk otobüsü virajlara adeta yan yatarak girince dayanamadım biletçiye dedim ki, soför beye bu otobüste ayakta insanların olduğunu da hatırlatır mısınız?cevap: hanım efendi sıkı tutunun...

bu arada arkada 5-6 kişi kendi arasında söylenmekte çok hızlı gidiyor diye ama soföre tık yok... oysa , az evvel ben ayakta dururken oturan beyefendinin üstüne nasıl kapaklanacaksam, onlarda aynen ben gibi sağa sola savruluyorlardı...muavin hala hızlı olmadıkları konusunda ısrarlı , sıkı tutunun siz diyor dedim ki bundan sonra binen yolcuların ayaklarına beton dökün bari de sabit dursunlar

sonra dönüp dedim ki arkadakilere kendi aralarında söyleniyorlardı ya, bu otobüs şimdi hızlı değil mi? koro halinde hızlııı dediler..

bundan sonra normal gittik ama ilk baştaki gibi devam etseydi otobüs, devrilebilirdi bile..o kadar çok vukuatları var ki

ya ayrıca otobuste tutunabılmek için de kurs almak gerekıyor

[Misafir taurusmutis]

Aynı ben diyeceğim ama taurus ikiz miyiz diyeceksin:)))))

...

 

İkizmiyiz..

 

Varoştan korkmak:

Bu konuyu fazla detaylandırmak gerekmez sanırım.

Sokak çeteleri, otopark mafyaları vs. türünden insanların tamamının varoşlardan çıktığını sanırım hepiniz bilirsiniz.

O yüzden de insanlar varoşa benzeyen her türlü insana bulaşmamak için elinden geleni yapmaktadır.

 

Ve en iyi ve güzel dileklerimle.

 

Arkadaşım;

 

Diğer yazdıklarına katılıyorum.Ama bu yazdığın bana çok ters geldi.Korkmamalıyız,korkarsak üst komşumuzun evine giren hırsızı duyar göz yumarız.Önümüzde bir adam bir kadını sürükler göz yumarız.Bir adam omuz atıp sırada önümüze geçer göz yumarız.O bahsettiğin otoparkçı hakkından fazlasını talep eder gözyumarız.Ta ki kendimize hiç saygımız kalmayana dek..

 

1 yıl kadar oluyor,gece saat 01.30-02.00 suları.Ben pc'deyim.Birden dışardan bir ince çığlık geldi;imdaaat diye bağıran biri.Koşup pencereden aşağıya baktım.Evimin arka aralığında sokak çocukları derneği vardı,yakın zamandada orada bir çocuk diğerinin başına taşla vurarak öldürmüştü.Yine öyle bişey sandım.Ses devam ediyordu,orada bulunan hastanenin güvenlik görevlileri de dışarıya çıkmış benim görüş alanım dışındaki aralığı seyrediyorlardı.Onlara:

__Müdahele etsenize be..Diye bağırdım,baktım hareket yok..

 

Hemen üzerime bişeyler alarak aşağıya koştum.O sırada seyredenler!!! çoğalmış ama hala müdahale eden kimse yok.Aralığa döndüğümde karşılaştığım manzara şuydu:

 

3 adam bir adamı yere yatırmış,ensesinden bastırıyor,bir kolunuda arkaya kıvırmışlar.Adma korkudan incelmiş sesiyle beni öldürecekler kurtarın dedikçe yumruk indiriyorlar.

 

Orada seyredenlere bir küfür savurup onlara doğru ilerledim,ne oluyor burda dedim.Adamlardan biri sen karışma bu namus meselesi dedi.Ne demek bu be dedim,burası dağ başımı,varsa meseleniz polis çağırır halledersiniz,bu kadar insanı rahatsız etmeye ne hakkınız var gibi bişeyler söyledim.Benimle tartışmaya başladılar.O sırada seyredenlerden bir kaç kişi de bana katıldı.Tam bunlar olurken sokağın üst yanından bir panelvan geldi ve Allah sizi inandırsın yerdeki adamı görmedi,ezecek korkusuyla önüne geçtim.Meğer o araçtaki 2 kişde bunlardanmış.Bacımızı kaçırmak neymiş göstereceğiz sana diyerek adamı arabaya bindirmeye yeltendiler.Hop durun nereye falan ortalık karıştı bu sırada da 3 sivil polis bir araçla olay yerine geldi.Kısa bir karmaşadan sonra hepsini emniyet müdürlüğüne götürdüler..

 

Sonuç olarak orada aman bana bir zarar gelir düşüncesiyle müdahale etmemiş olsam belki de o adamı o gece öldüreceklerdi.O adam gerçekten suçlu olabilir,anlatmak istediğim yarın benim,sizin,sevdiklerimizin böyle bir pozisyona düşmemiz halinde bekleyeceğiniz yardımı gösterebilme cesaretini kendinizde görebilmenizdir.Korkaklık kötülüğü büyütür..

 

Asıl ilginç olan nokta tüm bunlar yaşanırken hemen alt sokaktaki emniyet müdürlüğünün nizamiye nöbetçisi polisin de orayı seyretmekle yetindiğini görmemdi..

 

Saygılar..

[» iLyAdA]

İkizmiyiz..

Arkadaşım;

 

Diğer yazdıklarına katılıyorum.Ama bu yazdığın bana çok ters geldi.Korkmamalıyız,korkarsak üst komşumuzun evine giren hırsızı duyar göz yumarız.Önümüzde bir adam bir kadını sürükler göz yumarız.Bir adam omuz atıp sırada önümüze geçer göz yumarız.O bahsettiğin otoparkçı hakkından fazlasını talep eder gözyumarız.Ta ki kendimize hiç saygımız kalmayana dek..

 

1 yıl kadar oluyor,gece saat 01.30-02.00 suları.Ben pc'deyim.Birden dışardan bir ince çığlık geldi;imdaaat diye bağıran biri.Koşup pencereden aşağıya baktım.Evimin arka aralığında sokak çocukları derneği vardı,yakın zamandada orada bir çocuk diğerinin başına taşla vurarak öldürmüştü.Yine öyle bişey sandım.Ses devam ediyordu,orada bulunan hastanenin güvenlik görevlileri de dışarıya çıkmış benim görüş alanım dışındaki aralığı seyrediyorlardı.Onlara:

__Müdahele etsenize be..Diye bağırdım,baktım hareket yok..

 

Hemen üzerime bişeyler alarak aşağıya koştum.O sırada seyredenler!!! çoğalmış ama hala müdahale eden kimse yok.Aralığa döndüğümde karşılaştığım manzara şuydu:

 

3 adam bir adamı yere yatırmış,ensesinden bastırıyor,bir kolunuda arkaya kıvırmışlar.Adma korkudan incelmiş sesiyle beni öldürecekler kurtarın dedikçe yumruk indiriyorlar.

 

Orada seyredenlere bir küfür savurup onlara doğru ilerledim,ne oluyor burda dedim.Adamlardan biri sen karışma bu namus meselesi dedi.Ne demek bu be dedim,burası dağ başımı,varsa meseleniz polis çağırır halledersiniz,bu kadar insanı rahatsız etmeye ne hakkınız var gibi bişeyler söyledim.Benimle tartışmaya başladılar.O sırada seyredenlerden bir kaç kişi de bana katıldı.Tam bunlar olurken sokağın üst yanından bir panelvan geldi ve Allah sizi inandırsın yerdeki adamı görmedi,ezecek korkusuyla önüne geçtim.Meğer o araçtaki 2 kişde bunlardanmış.Bacımızı kaçırmak neymiş göstereceğiz sana diyerek adamı arabaya bindirmeye yeltendiler.Hop durun nereye falan ortalık karıştı bu sırada da 3 sivil polis bir araçla olay yerine geldi.Kısa bir karmaşadan sonra hepsini emniyet müdürlüğüne götürdüler..

 

Sonuç olarak orada aman bana bir zarar gelir düşüncesiyle müdahale etmemiş olsam belki de o adamı o gece öldüreceklerdi.O adam gerçekten suçlu olabilir,anlatmak istediğim yarın benim,sizin,sevdiklerimizin böyle bir pozisyona düşmemiz halinde bekleyeceğiniz yardımı gösterebilme cesaretini kendinizde görebilmenizdir.Korkaklık kötülüğü büyütür..

 

Asıl ilginç olan nokta tüm bunlar yaşanırken hemen alt sokaktaki emniyet müdürlüğünün nizamiye nöbetçisi polisin de orayı seyretmekle yetindiğini görmemdi..

 

Saygılar..

 

 

ee gibiyiz

 

 

Böylesi durumlarda görev yapması gereken kişiler seyrederken, müdahale eden kişilerin arda kalıp bir bıçak darbesi yada bir kurşunla hayatını kaybettiğini de görüyoruz.. olayın birde bu yönü var sakın bundan kimse bir olaya müdahale etmesin dediğim sonucu çıkarılmasın, sadece aklıma geldi...

 

geçen bir olay olmuştu, pazarcılar zanlıyı yakalamasına yardım etmedi diye bir komiser sizde erkek misiniz sorusunu yöneltmişti

beylere ... sonuç suç duyurusu , erkekliklerine laf etti diye, hakaret kabul etmiş ve sanırım dava açıyorlardı...