Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Fikir ve İnanç Özgürlüğü & Dinden Dönme.


BrainSlapper

Önerilen İletiler

İslam'da zorlama yoktur denir veya öyle olduğu iddia edilir.

 

Bu iddia'ya göre isteyen inanır, isteyen inanmaz. İnanma ve inanmama konusunda bir "zaman" mefhumu yoktur, yani çncelik sonralık belirtilmemiştir. Buradan şunu çıkarabiliriz. Bu iddiya göre müslüman, özgürce inanmaktan vazgeçebilir.

 

Ama hakkaten öylemi?

 

Diyanet işleri Başkanlığının sitesinde şöyle bir bölüm var, alıntılıyorum, isteyen o bölümün hepsini okuyabilir.

 

Mürted, müslüman olduktan sonra İslam’ı terk edip ona karşı çıkan kimse demektir. Kur’an, dininden dönüp kafir olarak ölen kimselerin yapmış oldukları amellerin gerek dünyada, gerek ahirette boşa çıkmış olacağını haber vermektedir.130 Bu durum şüphesiz ki, son noktada mürtede verilmiş en büyük cezadır. Zira amellerinin boşa çıkmış olması, ebedi olarak cehennemde kalmasını gerektirmektedir. Acaba böylesine büyük bir cezayı gerektiren irtidat eylemi için İslam dünyevi bir ceza öngörür mü?

 

Fıkıh bilginleri Hz. Peygamber’in, "Kim dinini değiştirirse onu öldürün"131 hadisinden hareketle prensip olarak, mürtedin öldürüleceği görüşünde birleşmişlerdir.132

 

Şafiî, Maliki ve Hanbeli mezhepleri mürtedin öldürülmesi konusunda kadın erkek ayırımı yapmazken, Hanefiler ve İmamiye mürted kadının öldürülmeyip hapsedileceği görüşündedirler.

 

Mürtedin kadın olsun erkek olsun öldürüleceği görüşünde olanların delilleri şunlardır:

 

a. "Kim dinini değiştirirse onu öldürün" hadisi genel bir hüküm taşımaktadır. Burada kadın ve erkek ayırımı söz konusu değildir.133

 

b. Hz. Peygamber, Ümmü Mervan; Hz. Ebubekir de Ümmü Firka adlı mürted kadınları öldürtmüşlerdir.134

 

......

 

Buraya kadar söylediklerimizin ışığında denebilir ki: İrtidadın, İslam’a ve meşru düzene karşı başkaldırı niteliğinde bir etkinliğe zemin oluşturmadıkça, kişisel bir tercih konusu olarak değerlendirilmesi, Kur’an’ın ruhuna uygun bir yaklaşımdır. Topluma ve meşru düzene baş kaldırma niteliğindeki irtidat durumunda gündeme gelecek ölüm cezasının zemininde ise din değiştirme eylemi değil, bir savunma ve meşru düzeni koruma amacı yer almaktadır. Dolayısıyla bu şartlar altında mürtede verilecek ölüm cezası da bir dine zorlama, ya da din hürriyetine aykırı bir tutum olarak değerlendirilemez.

 

130.el-Bakara, 217.

131.el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2.

132.Bak: İbnu Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, II, 383.

133.eş-Şafiî, el-Ümm, II, s. 227, 228, 231.

134.eş-Şafiî, a.g.e., aynı yer.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB ) özetle konuyu vatana ihanet suçu olarak yorumlayıp, İslam fıkıhçılarının aksine, dinden çıkmanın ölüm cezasını gerektirmeyeceği sonucuna varmış. DİB'nın İslam fıkıhçılarının görüşünü reddetmesinin nedenini bilemiyoruz.

 

Siteden yaptığım alıntıda bazı yerlerin altını çizdim. İslam'a karşı çıkmak ne demektir? DİB bunları o bölümde açıklamamış. Ama, başka bir site bunun ne anlama geldiği açıklanmış. Bu sitenin sahipleri, islam fıkıhçılarını DİB gibi reddetmemişler anlaşılan.

 

Buna göre, islam'a itikatsızlık, islami inançlar hakkında şüphe duymak, islami inanca aykırı söz söylemek ve islami inanca aykırı fiil işlemektir.

 

Örnekler

 

İslam'a İtikatsızlık veya islam-dışı şeylere itikat: Kur'an'ın Allah'ın kelamı olmadığına inanmak gibi hakkında kesin yasaklama gelen bir şeyi ya da kesin olan bir hususun tam tersi bir şeyi kesin tasdik etmektir. Cihadın farziyeti, içkinin haramlılığı, hırsızın elinin kesilmesi gibi dinen bilinmesi zaruri olan hususlardan birisini inkar etmek.

 

İslami inançlar hakkında şüphe duymak: Kim Allah'ın birliği, Muhammed'in peygamber olduğu, zina eden erkeğe sopa vurulması veya benzeri hususlar hakkında şüphe ederse kafir sayılır.

 

Bu ikisi kesinlikle öldürülmeyi gerektiriyor.

 

İslami inanca aykırı söz söylemek:İslâm Muhammed'in kendisi tarafındandır (Allah'tan gelmemiştir) gibi sözleri söylerse, bu sözleri söyleyen kimse kesinlikle kafirdir.

 

İslami inanca aykırı fiil işlemek: Puta tapmak, vs.

 

Bunlarda ise kesinlik yok, %1 inanç ihtimali varsa dahi öldürülmüyor.

 

Ancak, bu 4 maddeyi birbirinden, özellikle ilk üçünü birbirinden ayırmak çok zor.

 

Bu şartlarda, dinden dönmenin cezası ölüm olan bir inanç sisteminde, inanç özgürlüğü nasıl olabilir?

Hakkında kesin hüküm bulunduğu iddia edilen şeylere karşı, can ortaya konmadan nasıl fikir beyan edilebilir?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam'da zorlama yoktur denir veya öyle olduğu iddia edilir.

 

Evet brain güzel bir nokta bu noktaları sıkça ele almak lazımki insanlar neyin ne olduğunun farkına varsın ayılsın iyice.Senin yazdığına ilave iki ayette ben ilave edeyim.

 

Meal Ali Bulaç

 

2/256 Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.

 

 

9/29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

 

9/111 Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.

 

Görüldüğü gibi islam sadece mümine mavi boncuk takar islam olmayanında boynuna halka takar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MÜMTAHİNE 8-9

 

8. Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever.

 

9. Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir.

 

TEVBE 6

 

"Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yakınına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence ver/ounu yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur."

 

ALLAH'A KARŞI EN BÜYÜK GÜNAH ŞİRKTİR. VE BU EN BÜYÜK GÜNAHI İŞLEYEN KİŞİ KARŞISINDA ALLAH'IN MÜMİNLERDEN İSTEDİĞİ DAVRANIŞ ŞEKLİNE İYİ BAKIN.

 

ŞİMDİ GELELİM DİN DE ZORLAMA MESELESİNE İŞTE AÇIK KURAN AYETLERİ.

 

YUNUS 99

"Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların tümü toplu halde mutlaka iman ederlerdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!"

 

RAD 40

"Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer."

 

 

BAKARA 256

"Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir."

 

 

EVET DİNDE ZORLAMA YOKTUR. AYETLER BUNU ÇOK AÇIK GÖSTERMEKTEDİR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fıkıh bilginleri Hz. Peygamber’in, "Kim dinini değiştirirse onu öldürün"131 hadisinden hareketle prensip olarak, mürtedin öldürüleceği görüşünde birleşmişlerdir.

 

Ardadaş,islamı,sen peygamberden, alimlerden daha iyi bildğinimi idia ediyorsun ? Ne diyordu sedat kardeş;

 

Din sadece kurandan ibaret değildir, peygemberin sünnetinede bakmak gerekir.Peygamberde hadisinde açıklamış işte dinden dönenin öldürülmesi gerektiğini .

 

Aranızda bir karar verin artık. her kafadan farklı bir ses çıkmasın.Veya aranızdan dini konuda yetkili birini seçin onunla muhatap olalım. Bu şekilde kuranı süper markete çevieiyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

EVET DİNDE ZORLAMA YOKTUR. AYETLER BUNU ÇOK AÇIK GÖSTERMEKTEDİR.

 

Ayetler açık açık dinde zorlama olmadığını gösteriyor ama başka ayetlerde ise açık açık islam dinini seçmeyenleri, şirk koşanları, inanmayanları cehennemle tehdit ediyor. Tutarsızlık var.

 

Dinde zorlama olmaması için cehennemin olmaması gerekiyor. Cehennem tehditi olduğu sürece dinde zorlama yoktur diyemeyiz. Bu insan mantığının dışına çıkar çünkü cehennem ancak cezalar içindir, ceza çekecek insan cehenneme gider. İnanç özgürlüğü varsa bu ceza değil özgürlük ve doğallıktır, demekki bu kesinlikle ceza gerektirmez. Cehennem islam dinini seçmeyenlerle dolacağına göre , inanç özgürlüğü denen bir şey yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Hasanlorke herhalde yazdığımı tam anlamadınız.Sizin yazdığınız benim yazdığıma veya brain'in yazdığına cevap olmak şöyle dursun yakınından dahi geçemez İslam zorlama ve dayatma dinidir.Böyle olduğu içinde Bu kitap bir yaratıcıdan gelmiş olamaz tezimize tipik örnektir.Mekke ve medine kısmı diye ayrılan bu ayetlerde islam canlanmak için mekke de indiği iddia edilen vahiylerde daha esnekken medinede inen ayetler gerek para ile müslüman satın alma gerekse imtiyazlar ve ganimet gönüllülerinden oluşan kalabalık büyüdüğü için daha katıdır.

 

9/29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

 

9/123 Ey iman edenler, inkâr edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

 

mücadele/22 Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.

 

Daha yazayımmı hasan bumu zorlama olmayan din bana hikaye anlatma.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dinde zorlama olmaması için cehennemin olmaması gerekiyor. Cehennem tehditi olduğu sürece dinde zorlama yoktur diyemeyiz.

 

:clover: Çok güzel bir tespit.

 

Bir konferanstasınız. Uzun sürecek.

 

Başlangıçtan 2-3 saat sonra şöyle bir anons yapılıyor:

 

"Ara veriyoruz sayın katılımcılar. Yarım saat sonra yeniden başlıyacağız. Salonumuzun hemen çıkıştaki holde sıcak ve soğuk içecek ikramımız var. Bu yarım saatlik arada yan salonda konferans organizatörü şirketin genel müdürünün hayatını anlatan bir film oynayacak onu seyretmenizi öneririm. Yarım saat sonra yeniden görüşmek üzere.. (bu hakiki özgürlük, yan salondaki filmi seyretmek veya seyretmemekte özgürsün, ödül yok, ceza yok)

 

veya şöyle bir anons yapılıyor:

 

Ara veriyoruz sayın katılımcılar. Yarım saat sonra yeniden başlıyacağız. Salonumuzun hemen çıkıştaki holde sıcak ve soğuk içecek ikramımız var. Bu yarım saatlik arada yan salonda konferans organizatörü şirketin genel müdürünün hayatını anlatan bir film oynayacak onu seyretmenizi öneririm. Fimi seyreden herkes falanca ünlü restoranda verilecek akşam yemeğine katılacaklar, onlara 100.000'er ytl ve birer araba hediye edilecek. Filmi seyretmeyenler ise akşam yemeğine katılamayacaklar, ayrıca 100'er kırbaç vurulacak ve 100.000'er ytl para cezası ödeyecekler. Serbestsiniz. (bu da özgürlük :stuart: yan salondaki filmi seyretmek veya seyretmemekte özgürsün, hiçbir zorlama yok!!! :lol: )

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KATAKUTA'YA CEVAP

BİR KERE DİNİN HÜKÜMLERİNİ YANLIZ ALLAH BELİRLER.HADİSLER DİNİN HÜKÜMLERİ DEĞİLDİR.

ALLAH'IN HAS DİNİ SADECE HÜKÜMLERİNİN ALLAH'A AİT OLDUĞU DİNDİR. YANİ KURAN'dAKİ DİNDİR.BUNU AYIRALIM ÖNCE..

 

YUSUF 40

"Hüküm yalnız Allah'ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar. "

DEMEK Kİ DOSDOĞRU DİN HÜKÜMLERİNİ YANLIZ ALLAH'IN BELİRLEDİĞİ DİNDİR.

 

BİR DE UYDURULMUŞ HADİSLER KONUSU VARDIR. PEYGAMBER KURAN'A AYKIRI ,ONA HÜKÜM EKLİYİCİ ,KURAN'LA ÇELİŞEN SÖZ SÖYLEMEZ. BÖYLE HADİSLERİN HEPSİ UYDURMA HADİSTİR. YANİ PEYGAMBERİN SÖZLERİ DEĞİLDİR.

KURAN UYDURMA HADİSLER KONUSUNDA BİZLERİ MUCİZE BİR ŞEKİLDE UYARMAKTADIR.DİĞER YANDAN ŞUNU DA SÖYLEMEK LAZIM HADİSLER DOĞRU BİLE OLSALAR DİNİN HÜKÜMLERİ DEĞİLLERDİR. DİNİN HÜKÜMLERİNİ SADECE ALLAH'IN BELİRLEYEBİLECEĞİNİ YUKARIDA ANLATTIM.

 

YUSUF 111

"Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir hadis, dini, mantık olarak olumsuz yönde etkiliyorsa ve Kur'an da onunla ilgili bir belirti veya ayet yoksa o hadis doğru değildir, uydurmadır.

 

Bir hadis, dini, mantık olarak destekliyorsa yani olumlu bir etki yapıyorsa o hadis doğrudur ve Kur'anda olup olmamasına bile bakılmaz hatta karşılaştırılmasına bile gerek yoktur. Çünkü dini olumlu yönde etkiliyor, ne olursa olsun doğrudur, kaynağına bakılmaz sorgulanmaz pat diye önümüze doğru diye getirilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KATAKUTA'YA CEVAP

BİR KERE DİNİN HÜKÜMLERİNİ YANLIZ ALLAH BELİRLER.HADİSLER DİNİN HÜKÜMLERİ DEĞİLDİR.

ALLAH'IN HAS DİNİ SADECE HÜKÜMLERİNİN ALLAH'A AİT OLDUĞU DİNDİR. YANİ KURAN'dAKİ DİNDİR.BUNU AYIRALIM ÖNCE..

 

YUSUF 40

"Hüküm yalnız Allah'ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar. "

DEMEK Kİ DOSDOĞRU DİN HÜKÜMLERİNİ YANLIZ ALLAH'IN BELİRLEDİĞİ DİNDİR.

 

Hasan bey, bu forumda ki bütün müslümanlar sizinle aynı görüşte ise,hiç bir sorun olmaz

Aranızda bir karar vemeniz gerekir.ben her türlü tartışmaya varım

 

Eğer sadece kuran baz alınacak denilliyorsa

 

Eğer sadece kuran ve hadisler baz alınacak deniliyorsa

 

Eğer kuran sünnet ve alimlerin görüşleri baz alınacak deniliyorsa

 

Yani hangi şeklide olursa olsun tartışırım.Ama önce aranızdan müslümanlar olarak karar vemenzi lazım.Çünkü kendi kendinizi çürütüyorsunuz. her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

 

Kimi sade kuran diyor

kimi kuran e hadisler diyor

kimi alimlerin görüşleri diyor

 

Kimle muhatap olacağız bizde şaşırıyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir hadis, dini, mantık olarak olumsuz yönde etkiliyorsa ve Kur'an da onunla ilgili bir belirti veya ayet yoksa o hadis doğru değildir, uydurmadır.

 

Bir hadis, dini, mantık olarak destekliyorsa yani olumlu bir etki yapıyorsa o hadis doğrudur ve Kur'anda olup olmamasına bile bakılmaz hatta karşılaştırılmasına bile gerek yoktur. Çünkü dini olumlu yönde etkiliyor, ne olursa olsun doğrudur, kaynağına bakılmaz sorgulanmaz pat diye önümüze doğru diye getirilir.

 

HADİSLER KURAN'LA ÇELİŞİYORSA KESİNKEZ UYDURMADIR.KURAN'DA OLUP OLMAMASINA BAKILMAZ DİYE BİŞEY YOK.

 

ALLAH'IN DİNİ KURAN'DAKİ DİNDİR. BU DİNİN BAŞKA HÜKÜM KAYNAĞI YOKTUR. DEMEK Kİ BU DİNİN HÜKÜMLERİNİ KURAN'DAN ÖĞRENİCEZ.

 

BİR AYET..

 

BAKARA 62

 

"Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar."

 

Hasan bey, bu forumda ki bütün müslümanlar sizinle aynı görüşte ise,hiç bir sorun olmaz

Aranızda bir karar vemeniz gerekir.ben her türlü tartışmaya varım

 

Eğer sadece kuran baz alınacak denilliyorsa

 

Eğer sadece kuran ve hadisler baz alınacak deniliyorsa

 

Eğer kuran sünnet ve alimlerin görüşleri baz alınacak deniliyorsa

 

Yani hangi şeklide olursa olsun tartışırım.Ama önce aranızdan müslümanlar olarak karar vemenzi lazım.Çünkü kendi kendinizi çürütüyorsunuz. her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

 

Kimi sade kuran diyor

kimi kuran e hadisler diyor

kimi alimlerin görüşleri diyor

 

Kimle muhatap olacağız bizde şaşırıyoruz.

 

 

DOĞRU TEKTİR. ŞUNU SÖLİCEM.

EĞER DİNİN HÜKÜM KAYNAĞI KONUSUNDA KURAN'NIN YANINDA HADİSLER VEYA BAŞKA BİRİSİNİN SÖZLERİNİ DE DİN HÜKÜMLERİ OLARAK KABUL EDENLER ALLAH'A ORTAK KOŞLAR.BU DURUMDA ALLAH'TAN BAŞKASINI DİNDE HÜKÜM KOYUCU KABUL ETMİŞ OLURLAR. OYSA YANLIZ ALLAH DİNİN HÜKÜMLERİNİ BELİRLER. BİR ÖRNEK:

 

TAHRİM 1,

"Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."

 

ALLAH PEYGAMBERE BÖYLE BİR İHTARDA BULUNUYOR. BU AYETTEN ANLIYORUZ Kİ HARAM İLAN ETME YETKİSİ SADECE ALLAH'A AİTTİR.ŞİMDİ BİRİ ÇIKIP DESE Kİ "PEYGAMBER DE HARAM İLAN EDER BAK ŞU KURAN'DA HARAM EDİLMEMİŞ AMA HADİSLER DE HARAM DİYE GEÇİYOR DEMEK Kİ HARAMDIR" DESE BU ADAM ÇOK NET SÖYLÜYORUM ALLAH'A ORTAK KOŞMUŞ OLUR.ŞİRK BATAĞINA SAPLANMIŞ OLUR. ÇÜNKÜ ALLAH'IN YANINA BİR BAŞKA HÜKÜM KOYUCU EKLEMİŞ OLUR. DİĞER YANDAN PEYGAMBERİN DE KURAN'A EK HÜKÜM GETİREN SÖZ SÖYLEMESİ MÜMKÜN OLMADIĞINDAN BÖYLE BİR HADİS UYDURMA BİR HADİSTİR.

 

BUNLARI DERKEN SAKIN PEYGAMBERİN GERÇEK SÜNNETİNİ DIŞLADIĞIM DA SANILMASIN. BU DEDİKLERİM DİNİN HÜKÜM KAYNAĞI KONUSUNDADIR.HÜKÜM KAYNAĞI DİYİNCE SADECE KURAN...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Hasanlorke herhalde yazdığımı tam anlamadınız.Sizin yazdığınız benim yazdığıma veya brain'in yazdığına cevap olmak şöyle dursun yakınından dahi geçemez İslam zorlama ve dayatma dinidir.Böyle olduğu içinde Bu kitap bir yaratıcıdan gelmiş olamaz tezimize tipik örnektir.Mekke ve medine kısmı diye ayrılan bu ayetlerde islam canlanmak için mekke de indiği iddia edilen vahiylerde daha esnekken medinede inen ayetler gerek para ile müslüman satın alma gerekse imtiyazlar ve ganimet gönüllülerinden oluşan kalabalık büyüdüğü için daha katıdır.

 

9/29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

 

9/123 Ey iman edenler, inkâr edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

 

mücadele/22 Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.

 

Daha yazayımmı hasan bumu zorlama olmayan din bana hikaye anlatma.

 

Arkadaş o yazdığın tevbe suresinin ayetleri (ilk iki ayet) gerekçeleri doğmuş savaş içindir.Dikkat edersen aynı surenin 6. ayetinde şu yazmaktadır.

 

TEVBE 6

"Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yakınına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence ver/onun yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur."

 

Demek ki sana yaklaşma talebinde bulunan Allah'a karşı en büyük günahı dahi işlemiş (şirk) davranış şeklin bu olacaktır.Ama o senin yazmış olduğun ayetler savaş durumu içindir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HADİSLER KURAN'LA ÇELİŞİYORSA KESİNKEZ UYDURMADIR.KURAN'DA OLUP OLMAMASINA BAKILMAZ DİYE BİŞEY YOK.

 

ALLAH'IN DİNİ KURAN'DAKİ DİNDİR. BU DİNİN BAŞKA HÜKÜM KAYNAĞI YOKTUR. DEMEK Kİ BU DİNİN HÜKÜMLERİNİ KURAN'DAN ÖĞRENİCEZ.

 

BİR AYET..

 

BAKARA 62

 

"Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar."

DOĞRU TEKTİR. ŞUNU SÖLİCEM.

EĞER DİNİN HÜKÜM KAYNAĞI KONUSUNDA KURAN'NIN YANINDA HADİSLER VEYA BAŞKA BİRİSİNİN SÖZLERİNİ DE DİN HÜKÜMLERİ OLARAK KABUL EDENLER ALLAH'A ORTAK KOŞLAR.BU DURUMDA ALLAH'TAN BAŞKASINI DİNDE HÜKÜM KOYUCU KABUL ETMİŞ OLURLAR. OYSA YANLIZ ALLAH DİNİN HÜKÜMLERİNİ BELİRLER. BİR ÖRNEK:

 

TAHRİM 1,

"Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."

 

ALLAH PEYGAMBERE BÖYLE BİR İHTARDA BULUNUYOR. BU AYETTEN ANLIYORUZ Kİ HARAM İLAN ETME YETKİSİ SADECE ALLAH'A AİTTİR.ŞİMDİ BİRİ ÇIKIP DESE Kİ "PEYGAMBER DE HARAM İLAN EDER BAK ŞU KURAN'DA HARAM EDİLMEMİŞ AMA HADİSLER DE HARAM DİYE GEÇİYOR DEMEK Kİ HARAMDIR" DESE BU ADAM ÇOK NET SÖYLÜYORUM ALLAH'A ORTAK KOŞMUŞ OLUR.ŞİRK BATAĞINA SAPLANMIŞ OLUR. ÇÜNKÜ ALLAH'IN YANINA BİR BAŞKA HÜKÜM KOYUCU EKLEMİŞ OLUR. DİĞER YANDAN PEYGAMBERİN DE KURAN'A EK HÜKÜM GETİREN SÖZ SÖYLEMESİ MÜMKÜN OLMADIĞINDAN BÖYLE BİR HADİS UYDURMA BİR HADİSTİR.

 

BUNLARI DERKEN SAKIN PEYGAMBERİN GERÇEK SÜNNETİNİ DIŞLADIĞIM DA SANILMASIN. BU DEDİKLERİM DİNİN HÜKÜM KAYNAĞI KONUSUNDADIR.HÜKÜM KAYNAĞI DİYİNCE SADECE KURAN...

 

 

Arkadaşım ben bir teklifte bulundum siz bana kalmış fıkıh dersi veriyorsunuz.Sizin söyledklerinizi burda hiç bir müslüman kabul etmez.Dolayısyla sizi muhatap kabul etmiyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HADİSLER KURAN'LA ÇELİŞİYORSA KESİNKEZ UYDURMADIR.KURAN'DA OLUP OLMAMASINA BAKILMAZ DİYE BİŞEY YOK.

 

ALLAH'IN DİNİ KURAN'DAKİ DİNDİR. BU DİNİN BAŞKA HÜKÜM KAYNAĞI YOKTUR. DEMEK Kİ BU DİNİN HÜKÜMLERİNİ KURAN'DAN ÖĞRENİCEZ.

 

hasanlorke, böyle düşünenmen elimize bir koz verir.

 

Kur'an daki belirsizlikler hadislerle çözümlenmeye çalışılır, biz bir çelişki gösterdiğimiz zaman müminler hemen hadislere sarılırlar. Yani hadisleri değersiz göstermeniz sizi zor durumda bırakır çünkü eninde sonunda hadislere sarılmak zorunda kalıyorsunuz. Ama işinize gelmeyen hadisler olunca hemen uydurmadır diyebiliyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarafsız dikkat edersen ben hadisler ile ilgili şunu net söyledim "hadisler dinin hükümleri değildir". ve şunu da rahatlıkla söylüyorum Kuran'ı açıklamak için hadislere gerek yoktur..Hadissiz olmaz diyenlere şunu sormak lazım Neden peygamber kendi döneminde hadis yazımına izin vermemiştir?

 

YUSUF 111

"Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir."

 

Ayette dikkat edersen Kuran'nın uydurulacak bir hadis olmadığı ve herşeyin ayrıntılı açıklıyıcısı olduğu yazıyor. Hani hadişçiler derler ya "hadissiz Kuran anlaşılmaz" işte bu ayet onlara çok güzel bir cevap veriyor.Diğer yandan Kuran'ın uydurulacak bir hadis olmadığı söylenerek ileriki zamanlarda Allah'ın has dininin başına bela olucak bu uydurma hadisleri mucize bir şekilde haber veriyor.Allah büyük ilmiyle bizlere gene bir mucize ayet göndermiş.İçinde "hadis" sözcüğü geçen bir kaç ayet daha...

 

ARAF 185

"Göklerin ve yerin melekûtuna, Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye bakmadılar mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar?"

 

CASİYE 6

"İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!"

 

MURSELAT 50

"Artık bundan sonra hangi hadise/söze iman edecekler?"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fıkıh bilginleri Hz. Peygamber’in, "Kim dinini değiştirirse onu öldürün"131 hadisinden hareketle prensip olarak, mürtedin öldürüleceği görüşünde birleşmişlerdir.

 

Ardadaş,islamı,sen peygamberden, alimlerden daha iyi bildğinimi idia ediyorsun ? Ne diyordu sedat kardeş;

 

Din sadece kurandan ibaret değildir, peygemberin sünnetinede bakmak gerekir.Peygamberde hadisinde açıklamış işte dinden dönenin öldürülmesi gerektiğini .

 

Aranızda bir karar verin artık. her kafadan farklı bir ses çıkmasın.Veya aranızdan dini konuda yetkili birini seçin onunla muhatap olalım. Bu şekilde kuranı süper markete çevieiyorsunuz.

 

Arkdaşım Haksöz iken uygulamanız şöyleydi ki: önce Hadislerin hepsinin uydurma olduğunu söylemiştiniz, sonra sünneti yalanlamıştınız, sonra peygamberi yalanlamıştınız, en sonunda da Kur'an-ı yalanlayarak değişiminizi! tamamlamıştınız ve dinsiz oluvermiştiniz birdenbire. Ve ben bunun ne olduğunu bir konuda alıntıları ile belirtmiştim ama Haksöz ondan sonra bir daha girmedi. Haksöz profilinizden gidip "Hadisler" hakkında "Buhari'nin uydurmaları" dediğinizi ve bunu kendince ispatladığınızı göreceksiniz. Burada ne çıkacak karşımıza? "Hadisler Yalandır, Uydurmacadır" derken şimdi "Gerçek Olduklarını" mı savunuyorsunuz?... Söylemek istediğim sizce Fıkıhçıların "Dinden Dönen Öldürülmelidir" tesbiti "Hadisten" yola çıkılarak yapılmışsa, demektir ki o hadis yalan/uydurma olduğu için Hz. Muhammed ve Kur'an masumdur. Gördüğünüz gibi "Dinden dönenin öldürülmesi" kanununu meşru kılan tek şey bir "Hadis"dir. Ki siz Hadisleri "Haksöz" olduğunuz dönemde "Tamamen Reddetmiştiniz". Yani "Buhari'nin Uydurmaları" olduğunu söylemiştiniz. O yüzden sizinde bir karar vermeniz gerekiyor; bu hadis uydurma mıdır yoksa gerçek midir? Uydurma ise Hz. Muhammed ve Kur'an masumdur. Size göre gerçek ise eğer Haksöz ile Katakuta arasında baya bir aşılamaz çelişki var... Diyebiliriz ki "İşinize geleni savunuyorsunuz."

 

Profilinizden alıntılıyorum, belki silebilirsiniz diye:

Evet BrainSlapper kardeşim. Eski haksöz yeni katakuta.Aslında daha o kadar çok anlatılacak şey varki, nasıl bir usluple anlatacağımı düşünüyorum.Biliyorsun müslümanların en ufak bir eleştiriye bile tahammülleri yok.

Saygılar

28 Dec 2006 - 20:27

 

Burada sözünü ettiğim iletim var:

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=439691

 

Burada Haksöz olduğunuz zaman göndermiş olduğunuz bütün iletileriniz mevcuttur, hepsini inceledim:

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...sult_type=posts

 

Böyle bir iletiyi yazmak istemezdim ama bence insanlar "İnanmak İstediklerini" değil "Gerçek Olanı" savunmalılar.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkdaşım Haksöz iken uygulamanız şöyleydi ki: önce Hadislerin hepsinin uydurma olduğunu söylemiştiniz, sonra sünneti yalanlamıştınız, sonra peygamberi yalanlamıştınız, en sonunda da Kur'an-ı yalanlayarak değişiminizi! tamamlamıştınız ve dinsiz oluvermiştiniz birdenbire. Ve ben bunun ne olduğunu bir konuda alıntıları ile belirtmiştim ama Haksöz ondan sonra bir daha girmedi. Haksöz profilinizden gidip "Hadisler" hakkında "Buhari'nin uydurmaları" dediğinizi ve bunu kendince ispatladığınızı göreceksiniz. Burada ne çıkacak karşımıza? "Hadisler Yalandır, Uydurmacadır" derken şimdi "Gerçek Olduklarını" mı savunuyorsunuz?... Söylemek istediğim sizce Fıkıhçıların "Dinden Dönen Öldürülmelidir" tesbiti "Hadisten" yola çıkılarak yapılmışsa, demektir ki o hadis yalan/uydurma olduğu için Hz. Muhammed ve Kur'an masumdur. Gördüğünüz gibi "Dinden dönenin öldürülmesi" kanununu meşru kılan tek şey bir "Hadis"dir. Ki siz Hadisleri "Haksöz" olduğunuz dönemde "Tamamen Reddetmiştiniz". Yani "Buhari'nin Uydurmaları" olduğunu söylemiştiniz. O yüzden sizinde bir karar vermeniz gerekiyor; bu hadis uydurma mıdır yoksa gerçek midir? Uydurma ise Hz. Muhammed ve Kur'an masumdur. Size göre gerçek ise eğer Haksöz ile Katakuta arasında baya bir aşılamaz çelişki var... Diyebiliriz ki "İşinize geleni savunuyorsunuz."

 

Sayın boşig elbette katakuta buna cevap verecektir, ama önceden müslüman olup da, sonra dinsizleşen herkes aynı yoldan geçer. Bu nedenle ben de cevap verebilirim.

 

Doğru katakuta arkadaşımızın haksöz rumuzu ile daha dinsizleşmeden yazarken söylediği "Hadisler uydurmadır" ile katakuta iken söylediği "din sadece Kuran'dan ibaret değildir. Peygamberin sünnetine de bakmak gerekir" sözü arasında fark var. Nedeni basit, çok basit.

 

İnanırken, dinde bulunan akla mugayir herşeyi ya "vardır bir hikmeti" deyip sorgulamaya bile cesaret edemeden kabulleniyorsunuz, ya "kelimelere takla attırarak, kelimelerde bile bulunmayan anlamlarla mantıksız şeyleri anlamlı hale getiriyorsunuz", ya da "bu kesin uydurmadır, benim dinim bu kadar subjectif olamaz" diyorsunuz. Yani inancınızı yitirmemenin tek yolu bunlar.

 

Bugün özellikle Türkiye'de hadisleri kabul etmeyen insan sayısı diğer müslüman ülkelere göre kanımca daha fazla, nedeni de iyi-kötü laik bir eğitimin verilmesi,insanların bir demokrasi kültürüyle büyümeleri, insanlarıın herşeyi sorgulayabilecek cesareti bulmalarıdır.

 

Haksöz de, inancını korumak ve inandığı dinin akla mugayir olmadığını göstermek için, o hadislerin uydurma olduğunu söylemiş ve bunu ispatlamaya çalışmış.

 

Ama maalesef hadisleri atmakla islam dinindeki subjektiflik bitmiyor. Sonra falan ayetler, filat ayetleri ilga etmiştir noktasına gelip Kuran içinde de temizliğe girişiyorsunuz. Tefsircilerin yanlış tefsir etmiş olması gerektiğine inanmaya başlıyorsunuz. Sonra öyle bir noktaya gelmişsiniz ki, yola yola tüy bırakmamışsınız. İnandığınız, savunduğunuz şeyi İslam olmaktan çıkarmışsınız. Dönüp geriye bakıyorsunuz. Aslında İslam'da bu olamaz dediğiniz ve attığınız herşey aslında İslamı oluşturan tuğlalarmış, onları atarsanız ortada İslam kalmıyormuş.

 

Yani temizlik ve rasyonelleştirme işinin hatalı olduğunu anlamış haksöz, ben de aynı yoldan geçtim. Yani bizim yaptığımız hata, İslamı rasyonel görtemeye çalışmak için, temizlik yapmaktı. Şimdi yaptığımız doğru: Herşeyi olduğu gibi bırakmak. İnanırken o temizlemek istediğimiz şeyler de İslamın parçası, onlarsız İslam, İslam olmuyor.

 

"İşinize geleni savunuyorsunuz" ithamını biz, eski biz iken, yani inançlı iken söyleseydiniz doğru olurdu. Çünkü o zaman hakkaten "bencil" hareket ediyorduk, "İnancımızı, dinimizi" korumak için işimize gelen hadise sahih dedik bıraktık, işimize gelmeyen hadise uydurma deyip attık. Ama farkettik ki, herşeyiyle İslam bir bütündür. Bütün olarak ele alınması gerekir. Fazla yolarsanız, elde birşey kalmaz. Şimdi işimize gelen veya gelmeyen diye bir husus kalmadı. İşimize gelsede, gelmesede İslam'ı bir bütün olarak ele alıyoruz. Şimdi doğru yoldayız anlıyacağınız, subjektiflikten kutulmayı başardık.

 

Yeni yılda darısı başınıza.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HADİSLER KURAN'LA ÇELİŞİYORSA KESİNKEZ UYDURMADIR.KURAN'DA OLUP OLMAMASINA BAKILMAZ DİYE BİŞEY YOK.

 

ALLAH'IN DİNİ KURAN'DAKİ DİNDİR. BU DİNİN BAŞKA HÜKÜM KAYNAĞI YOKTUR. DEMEK Kİ BU DİNİN HÜKÜMLERİNİ KURAN'DAN ÖĞRENİCEZ.

 

BUNLARI DERKEN SAKIN PEYGAMBERİN GERÇEK SÜNNETİNİ DIŞLADIĞIM DA SANILMASIN. BU DEDİKLERİM DİNİN HÜKÜM KAYNAĞI KONUSUNDADIR.HÜKÜM KAYNAĞI DİYİNCE SADECE KURAN...

Arkadaşım ben bir teklifte bulundum siz bana kalmış fıkıh dersi veriyorsunuz.Sizin söyledklerinizi burda hiç bir müslüman kabul etmez.Dolayısyla sizi muhatap kabul etmiyorum

Sevgili Katakuta arkadaşım, siz "Haksöz" olarak yazılarınızı yazarken Müslüman olduğunuz!!! dönemde de Hasanlorke'nin söylediklerinin aynısını söylüyormuşsunuz.

Zira Bakınız;

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=208376

hadis de hadis, amaaaan hadis, canım hadiisssss

 

Bir türlü akledemediğiniz şey bu dinin sahibinin kim olduğudur, Allah mı yoksa peygamber mi.Ben hadislerin tamamının uydurma olduğunu sizlere kuranla tek tek ispatlayabilirim ama bu sayfalara uzun geleceğinden bir örnek vereyim

....

....

Hangi Müslümanın Hasanlorke'nin söylediğine inanıp inanmaması, destekleyip desteklememesi önemli değil. Önemli olan Gerçekleri söyleyebilmektir. Siz "Haksöz" iken, Müslümanlıktan "Diğer Müslümanlar sizin söylediklerinizi kabul etmiyor" diye mi vazgeçtiniz? Diğer Müslümanlar kabul etmiyor diye Hasanlorke bu söylediğinden vazgeçmeli mi? Dolayısıyla Hasanlorke'nin "İslam" olduğunu söylemesi ve bu konuda fikir sunması, sizin onu muhatap almanız için en geçerli tek sebeptir. "İslam'ı gerçekten anlayanlar Çoğunluk Müslümanlardır" gibi bir tanımlama ve yargı yoktur ve olamaz. O yüzden Hasanlorke'nin de İslam'a dair düşüncelerini duymak ve muhatap almak zorundasınız.

 

Diğer bir açıdan şu var ki; Bu gibi uydurma hadisler, yönetimlerin "Halkı, devlete kayıtsız şartsız bağlı kılmak" ve "Yönetimi Eleştirilemez/Sorgulanamaz kılmak" için uydurulmuştur. Bu tür Hadislerin niçin uydurulduğu veya dinin nasıl "Eleştirilemez" olarak kabul "ETTİRİLDİĞİ"ne dair şuradaki yazı belki size yararlı olabilir:

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=443617

Hatta o iletimin konuyla ilgili olan alıntısı şöyledir:

...

...İslam yada Hıristiyanlık ne zaman sorgulanmamaya başlamış? Yönetimlerce "Siyasi" olarak halkın "Devlete Bağlılık Bağı" olarak kullanılmaya başlamasıyla... Avrupa'da paganizm varken, din yönetimde etkili değildi, ancak Hıristiyanlık "Devlet Dini" olunca halk artık eski Romadaki gibi "Romalılık" bağı ile değil "Hıristiyanlık" bağı ile devlete bağlandı... Güç tek bir elde toplandı: Kilise... Kilise bu gücü kaybetmemek için Hıristiyanlığı "Eleştirilemez" kılmalıydı ve öyle de yaptı... İslam dünyasında da bu böyledir. Emeviler hükümdarlıklarını "Baki" kılmak için Hz. Muhammed'in Ehl-i Beyt'ini katletmelerine rağmen; "Müslüman olduklarını" iddia edebilerek, temel mantığı "Baştakiler Kötü'de Olsa Devlet İradesine Boyun Eğmek" politik düşüncesini taşıyan görüşleri desteklemişlerdir. Yönetimi, dini kullanarak "Sorgulanamaz" kılmışlardır. Bence "Dinlerin Sorgulanamayışı"nın altındaki "Tarihi Neden" budur. Yoksa Emeviler döneminde, Emevi iktidarının "Ne Olduğunu" iyi bilen Şia'lar yönetimi sorgulayabilmekte idi ve "Tasavvuf" geleneğini canlandırmaya başlamışlardı...

 

Sayın boşig elbette katakuta buna cevap verecektir, ama önceden müslüman olup da, sonra dinsizleşen herkes aynı yoldan geçer. Bu nedenle ben de cevap verebilirim.

 

Doğru katakuta arkadaşımızın haksöz rumuzu ile daha dinsizleşmeden yazarken söylediği "Hadisler uydurmadır" ile katakuta iken söylediği "din sadece Kuran'dan ibaret değildir. Peygamberin sünnetine de bakmak gerekir" sözü arasında fark var. Nedeni basit, çok basit.

 

İnanırken, dinde bulunan akla mugayir herşeyi ya "vardır bir hikmeti" deyip sorgulamaya bile cesaret edemeden kabulleniyorsunuz, ya "kelimelere takla attırarak, kelimelerde bile bulunmayan anlamlarla mantıksız şeyleri anlamlı hale getiriyorsunuz", ya da "bu kesin uydurmadır, benim dinim bu kadar subjectif olamaz" diyorsunuz. Yani inancınızı yitirmemenin tek yolu bunlar.

 

Bugün özellikle Türkiye'de hadisleri kabul etmeyen insan sayısı diğer müslüman ülkelere göre kanımca daha fazla, nedeni de iyi-kötü laik bir eğitimin verilmesi,insanların bir demokrasi kültürüyle büyümeleri, insanlarıın herşeyi sorgulayabilecek cesareti bulmalarıdır.

 

Haksöz de, inancını korumak ve inandığı dinin akla mugayir olmadığını göstermek için, o hadislerin uydurma olduğunu söylemiş ve bunu ispatlamaya çalışmış.

 

Ama maalesef hadisleri atmakla islam dinindeki subjektiflik bitmiyor. Sonra falan ayetler, filat ayetleri ilga etmiştir noktasına gelip Kuran içinde de temizliğe girişiyorsunuz.

 

Yani temizlik ve rasyonelleştirme işinin hatalı olduğunu anlamış haksöz, ben de aynı yoldan geçtim.

 

"İşinize geleni savunuyorsunuz" ithamını biz, eski biz iken, yani inançlı iken söyleseydiniz doğru olurdu.

 

Yeni yılda darısı başınıza.

Merak etmeyin arkadaşım, Hadisleri ve Ayetlerin bende sorguluyorum. Bunu bi çokdefa açıklayarak belirttim. Sizin yada Haksöz (Katakuta) arkadaşın neye inandığı beni ilgilendirmiyor. Ben sadece Haksöz (Katakuta) arkadaşımızın, Forumda sergilediği Müslümanlıktan Dinsizliğe Geçme Sürecini gerçekçi bulmuyorum. Zira bunu verdiğim linkte belirttim. O yüzden o konuda daha fazla konuşmaya zaten gerek yok. Oyundur bu, bir psikolojik yönlendirmedir. "Ben Böyleyken Böyle Oldum, Haydin Sizde olabilirisiniz Doğru Olan Bu?" demek amacıyla yapılmış bir oyundur. Öyle ki değişim çok kısa zamanda olmuş...

 

Bunlar neyse, ama Hadislerin nasıl uydurma oldukları ve ayetlerin nasıl saptırıldığı konusu, o ayet ve hadislerin yönetimlerce hangi manalara sokulup, nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Ve bu tesbiti yapan da Tarihtir. İnsanları kolayca yönetebilmek için Din Kullanılmıştır, Hadisler Uydurulmuştur. Tarihin ortaya koyduğu verilerin toplamı bunu ispatlar. Benim tuhafıma giden şey ne biliyor musunuz? Bu söylediklerimi, Sevgili arkadaşımız "Haksöz" olduğu dönemde pek ala iyi bilirken ve açık açık söylerken, nasıl olmuşsa Katakuta olduktan sonra artık tamamen unutmuş ve aksini söyleyebilmiştir. Biz böyle bir olaya, Eğitim Psikolojisinde "Öğrenme Gerçekleşmemiş" tesbitini koyarız, çünkü "Öğrenme" olayı geriye doğru gerçekleşmez. Hep ileriye doğru olur. Ve Anlamlandıramadığınız, Örgütleyemediğiniz bilgileri unutursunuz. Yani Katakuta "Haksöz" iken, benim söylediğim tarihsel yargıyı bir yerlerden okumuş ve buraya alıntılamış, Katakuta olduğu zamanda unutuvermiş... Ki Eğitim Gerektiren böyle bir yargıyı İnançlı olduğu halde söyleyebilmek kolay bir iş değildir çünkü. Bu halde karşımıza tek bir sonuç çıkıyor ki o da; bir oyun sergilenmiş... Ve Katakuta arkadaşımız "Psikoloji" ilminden gerçekten anlıyormuş, ama unutmuş... :)

 

Ayrıca bunları söyleyebilmek için Müslümanlıktan Dinsizliğe geçmek gerekmiyor. Eğer Bilim'e inanıyorsanız, İnançlı iken de bu yargıları yapabilirsiniz. Zira ben bunun örneklerini çokça verdim. Dinsizlik yerilecek bir şey değildir, küçümsenecek bir şey değildir ancak övülecekse bu şekilde övülecek bir şey de değildir...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin yada Haksöz (Katakuta) arkadaşın neye inandığı beni ilgilendirmiyor. Ben sadece Haksöz (Katakuta) arkadaşımızın, Forumda sergilediği Müslümanlıktan Dinsizliğe Geçme Sürecini gerçekçi bulmuyorum. Zira bunu verdiğim linkte belirttim. O yüzden o konuda daha fazla konuşmaya zaten gerek yok. Oyundur bu, bir psikolojik yönlendirmedir. "Ben Böyleyken Böyle Oldum, Haydin Sizde olabilirisiniz Doğru Olan Bu?" demek amacıyla yapılmış bir oyundur. Öyle ki değişim çok kısa zamanda olmuş...

 

Bunlar neyse, ama Hadislerin nasıl uydurma oldukları ve ayetlerin nasıl saptırıldığı konusu, o ayet ve hadislerin yönetimlerce hangi manalara sokulup, nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Ve bu tesbiti yapan da Tarihtir. İnsanları kolayca yönetebilmek için Din Kullanılmıştır, Hadisler Uydurulmuştur. Tarihin ortaya koyduğu verilerin toplamı bunu ispatlar. Benim tuhafıma giden şey ne biliyor musunuz? Bu söylediklerimi, Sevgili arkadaşımız "Haksöz" olduğu dönemde pek ala iyi bilirken ve açık açık söylerken, nasıl olmuşsa Katakuta olduktan sonra artık tamamen unutmuş ve aksini söyleyebilmiştir. Biz böyle bir olaya, Eğitim Psikolojisinde "Öğrenme Gerçekleşmemiş" tesbitini koyarız, çünkü "Öğrenme" olayı geriye doğru gerçekleşmez. Hep ileriye doğru olur. Ve Anlamlandıramadığınız, Örgütleyemediğiniz bilgileri unutursunuz. Yani Katakuta "Haksöz" iken, benim söylediğim tarihsel yargıyı bir yerlerden okumuş ve buraya alıntılamış, Katakuta olduğu zamanda unutuvermiş... Ki Eğitim Gerektiren böyle bir yargıyı İnançlı olduğu halde söyleyebilmek kolay bir iş değildir çünkü. Bu halde karşımıza tek bir sonuç çıkıyor ki o da; bir oyun sergilenmiş... Ve Katakuta arkadaşımız "Psikoloji" ilminden gerçekten anlıyormuş, ama unutmuş... :)

 

Ayrıca bunları söyleyebilmek için Müslümanlıktan Dinsizliğe geçmek gerekmiyor. Eğer Bilim'e inanıyorsanız, İnançlı iken de bu yargıları yapabilirsiniz. Zira ben bunun örneklerini çokça verdim. Dinsizlik yerilecek bir şey değildir, küçümsenecek bir şey değildir ancak övülecekse bu şekilde övülecek bir şey de değildir...

 

Sayın boşig, yukarıdaki yazımı anlayıncaya kadar , ne demek istediğimi anlayıncaya kadar oku, senden ricam.

 

Yılan'dan korkarım. Ama yılan sokmasa, ısırmasa, yumuşacık türleri olsa, güzel sesler çıkarsa, sadık olsa severdim demekle yılanı ne kadar sevmiş oluyosanız, katakuta'nın haksöz iken yaptığı şey veya benim dinzileşmeden önce yaptığım şey de o.

Tarif edilen şey yılan değildir burada, bambaşka birşeye dönüşmüştür.

 

Hadisleri uydurmadır, Kabe sıradan bir taş binadır, asıl Hac Kabe'ye değil insanın kendisine yönelik olandır, İslam barış dinidir, kafirleri öldürmeyi emretmez, İslam'da zorlama yoktur, cennet ve cehennem manevidir, İslam bilimle çelişmez, İslam bütün insanları eşit görmektedir, İslam'daki kadın/erkek eşitsizliği gibi sunulan şeyler zorlama yorumlardır, islamda kölelik ve cariyelik var demek zorlama yorumlardır, islamda kadın erkek eşittir, islamda köleleik yoktur, islam sevgi dinidir vs. vs. diyerek Ben müslümanım demek ile yılan sokmasa, ısırmasa, yumuşacık türleri olsa, güzel sesler çıkarsa, sadık olsa, ben eve döndüğümde sevimli hareketler yapsa severdim demek aynı şey. Tarif ettiğiniz şey Müslümanlık olmadığı gibi, tarifinizden anladığımız kadarıyla sevdiğiniz hayvan da yılan değildir.

 

haksöz falanca tarihte şunu söylemiş, şimdi katakuta iken bunu söylüyor diye yüzlerce örnek bulabilirsiniz.

 

Yukarıda da söyledim kaksöz, inancını korumak ve inandığı dinin akla mugayir olmadığını göstermek için, o hadislerin uydurma olduğunu ispatlamaya çalışmış. Ama sonuçta, hadisleri atmakla islam dinindeki subjektifliğin bitmediğini, falan ayetler, filat ayetleri ilga etmiştir noktasına geldiğinizi, Kuran içinde de temizliğe giriştiğiniz görüyorsunuz. Sonuçta Öyle bir noktaya gelmişsiniz ki, yola yola tüy bırakmamışsınız. İnandığınız, savunduğunuz şeyi İslam olmaktan çıkarmışsınız. Dönüp geriye bakıyorsunuz. Aslında İslam'da bu olamaz dediğiniz ve attığınız herşey aslında İslamı oluşturan tuğlalarmış, onları atarsanız ortada İslam kalmıyormuş.

 

Yani temizlik ve rasyonelleştirme işinin hatalı olduğunu anlamış haksöz, ben de aynı yoldan geçtim. Yani bizim yaptığımız hata, İslamı rasyonel görtemeye çalışmak için, temizlik yapmaktı. Şimdi yaptığımız doğru: Herşeyi olduğu gibi bırakmak. İnanırken o temizlemek istediğimiz şeyler de İslamın parçası, onlarsız İslam, İslam olmuyor.

 

Bu bir oyun değil, senaryo değil, tuzak değil, psikolojik yönlendirme değil. Sadece insanın inanırken düştüğü, "inancımı koruyacağım" diye giriştiği, rasyonelleştirme ve temizlik operasyonunun yanlışlığının farkına varması.

 

Herkesin aklı var sonuçta. Kimse haksöz/katakuta da bu yoldan geçmiş diye inancını değiştirmez. İnsanlar sadece kendileri görebilirler ışığı. haksöz/katakuta elinde bir mum ışığı, yürüyor, aydınlatabildiği kadar aydınlatıyor. sen halojen lamba yak, spot lamba yak, sen daha fazla aydınlat, insanlar seni ikna edici bulsunlar.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili BrainSlapper; yaptığın uzun açıklamalar için çok teşekkür ederim.Ama hiç gerek yoktu.

 

Boşig demişki

 

Bunlar neyse, ama Hadislerin nasıl uydurma oldukları ve ayetlerin nasıl saptırıldığı konusu, o ayet ve hadislerin yönetimlerce hangi manalara sokulup, nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Ve bu tesbiti yapan da Tarihtir. İnsanları kolayca yönetebilmek için Din Kullanılmıştır, Hadisler Uydurulmuştur. Tarihin ortaya koyduğu verilerin toplamı bunu ispatlar. Benim tuhafıma giden şey ne biliyor musunuz? Bu söylediklerimi, Sevgili arkadaşımız "Haksöz" olduğu dönemde pek ala iyi bilirken ve açık açık söylerken, nasıl olmuşsa Katakuta olduktan sonra artık tamamen unutmuş ve aksini söyleyebilmiştir.Biz böyle bir olaya, Eğitim Psikolojisinde "Öğrenme Gerçekleşmemiş" tesbitini koyarız,

 

 

Boşig,in, 007 james bondvari kişiliğimle ilgili bir takım şeyleri ortaya dökmesi kaale alınmayacak kadar ciddiyetten yoksun,ringte nokaut olmanın, vermiş olduğu dayanılmaz ezikliğin,******** dışavurumundan başka bir şey değildir.

 

Bu herzaman böyledir sevgili BrainSlapper;Ringte yenilgiyi hazmedemeyen insanlar, rakibini herzaman bu tür kampanyalarla yıpratma çalışmışlardır.

 

Uğraşmaya değmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili BrainSlapper; yaptığın uzun açıklamalar için çok teşekkür ederim.Ama hiç gerek yoktu.

 

Boşig demişki

Boşig,in, 007 james bondvari kişiliğimle ilgili bir takım şeyleri ortaya dökmesi kaale alınmayacak kadar ciddiyetten yoksun,ringte nokaut olmanın, vermiş olduğu dayanılmaz ezikliğin,******** dışavurumundan başka bir şey değildir.

 

Bu herzaman böyledir sevgili BrainSlapper;Ringte yenilgiyi hazmedemeyen insanlar, rakibini herzaman bu tür kampanyalarla yıpratma çalışmışlardır.

 

Uğraşmaya değmez.

Hah hah haa... Tabi tabi tabi... Bakın arkadaşım Katakuta/Haksöz ve BrainSlapper arkadaşım size şöyle belirteyim o zaman; hiç bir insan bıçağın sırtı gibi, bir iki ayda "Zınk" diye savundğu şeylerin tam zıddı bir görüşü benimseyemez... Bakın haklı yada haksız demiyorum düşündüklerinde ama yapmak istediği şey apaçık ortada... Bakın BrainSlapper arkadaşım, siz ve inanan yada inanmayan bir çok arkadaşımız hep bir Gruplaşma peşinde... Sizde şu an aynısını yapıyorsunuz. Bir insan birden değişemez. En azından bir "Ilımlılık" dönemi takip eder, bir "Boşluk" dönemi yaşar sonra. Sonra birşeyler yerine oturur yavaş yavaş ve sonunda olmanız gereken şey olursunuz... Ama arkadaşımızın değişimi süper hızlı gerçekleşmiş... Ve ben Ateist olan yada Dinsiz olan onlarca insana rastladım ve birçok arkadaşım var, hiç birisi de bu kadar kolay ve sancısız bir değişim yaşamadılar... Ya Katakuta/Haksöz arkadaşımız inanılmaz bir değişim yeteniğine sahip yada zaten Müslüman değildi. O bu oyunu "Bakın ben Değişebildim, Sizde Değişebilirsiniz" imajı yaratmak için oynadı ve sizde onun bu oyununu, aynı görüşleri paylaştığınız için perdelemeye çalışıyorsunuz. Oysa aynı görüşleri savunmanız, onun yaptığı hatayı perdelemenizi veya görmezden gelmenizi gerektirmez. Eminim ki sizde bu kadar Hızlı bir değişim yaşamadınız. İnandığı şeylerde yerden göğe kadar haklı olabilir ama oynadığı bu oyun çok yakışıksız. İster değeceğini düşünün, ister değmeyeceğini... Ben bir çok Arap'ın bile Hz. Muhammed'in çağırması ile birden bire Müslüman olduklarına yada birden bire "Müslüman oldum" diyenlerin gerçekten Müslüman olmuş olabileceğine dahi inanmıyorum. Değişim bu kadar hızlı oluyorsa, içinde mutlaka bir bit yeniği var. Mesela Büyük Arap kabilelerinin şefleri falan, inanmazken Müslümanlığa, Hz. Muhammed'in Mekke'ye geleceğini öğrenir öğrenmez niçin anında Müslüman oldular? Cevabını biliyorsunuz... Suk'u Ukaz'da Putlar satılırken, İslam'la beraber Putların kaldırılacağı belliydi değil mi? Peki bu Put satıcıları niçin hemen Müslüman oldular? Hz. Muhammed vefat eder etmez, ki bu hızlı Müslüman oluşların hemen ardından zaten ilk ve son haccını yapıp vefat etmiştir, Hacc Panayırları kurulmuş ve aynı insanlar bu sefer Ayetlerin yazılı olduğu tabakaları ve kurbanlık hayvanlar satmaya başlamıştır. Yani onların değişimi de bir niyet barındırıyor ve çok hızlı olan hiç bir değişim masum olmuyor ne yazık ki. İspatlatı çok... Avrupa Devletlerinin Hızla Hıristiyalaşması mesela... Niye olmuştur? Cyrano adlı arkadaş "Hazar" devletinin "Yahudileşmesini" çok güzel anlatmıştı bir yazısında mesela... Yada Emevi Hanedanının değişimi ne kadar hızlı olmuş, dikkat edin... 4halife devrinden sonra anında iktidara konmuşlar ve Birden Müslümanlaşan bu aile inandıkları Peygamberin Ehl-i Beytini yok etmiştir... İnsanlardır bunu yapan... İnançlar yada Felsefeler değil... Kısacası ben hızlı olan bu kadar kesin bir değişimin masum olduğuna inanmıyorum. Değişme normaldir ancak bu kadar keskin bir değişim pekte mümkün değil bu kadar kısa zamanda... Bıçağın sırtı gibi, bir o yana, bir bu yana... Bir Müslüman olarak, kimi Müslümanlar hatta bir takım sahabiler hakkında böyle şeyler söyleyebiliyorsam, BrainSlapper sizde bu dürüstlüğü sergileyebilirsiniz. Kimse ile gruplaşmak şart değil, özgür olabilirsiniz... Ayrıca merak ediyorum sayın Haksöz/Katakuta, beni nakavt ettiğiniz nokta neymiş? Hayır yani ben rastlamadım da öyle bir şeye... Acaba sizin böyle bir oyuna başvurmuş olmanız tutarsızlığınızdan kaynaklanmış olamaz mı peki? İletileriniz ortada ve hepsini teker teker okudum, merak etmeyin sevgili Haksöz/Katakuta... İletileri bir araya toplayıp, değişimin zamanını ve ölçüsünü irdeleyip bir tahlil yapabiliyorum. Eğer yapınız da BrainSlapper'in dediği gibi samimi iseniz; üç-beş ay içinde bir Hıristiyan veya Yahudi yada tekrar Müslüman olmayacağınızı yada Dinsiz olarak kalacağınızı iddia edemezsiniz. Her an başka bir dine geçebilecek yapıdasınız... Rüzgar nerden eserse artık...

 

Gelelim asıl konumuz olan Fikir ve İnanç Özgürlüğüne...

Fikir ve İnanç özgürlüğünün temeli "Demokrasi"ye inanmaktan geçmektedir. Barındırdığı diğer birikimlerse "Laiklik" "Eğitim" ve "Bağımsızlık"tır. Öncelikle Madde'ye dayalı bir eğitim sistemine sahip olmalısınız. Madde ile İnanç birbirinden bağımsız olmalı. Yoksa bir "Fikir" özgürlüğünden bahsedemeyiz. Burada asıl önemli olan unsur ise "Bağımsız/Özgür" kişilikler yetiştirebilmektir. Yani bir kimsenin yordamasına, yönlendirmesine ve desteğine ihtiyaç duymadan fikir üretebilen kişilikler yetiştirebilmek gerekmektedir. Grup oluşturma ihtiyacı hissetmeyen, tek başına bilgiye ulaşabilen bireyler yetiştirmek gerekir... Yoksa bir inancın "İnanç özgürlüğünü" tanıyıp tanımaması gibi bir şey söz konusu değildir. İslam'ı, Hıristyanlığı veya başka bir dini parça parça ele alarak Özgürlüğü desteklediğini de iddia edebilirsiniz, desteklemediğini de iddia edebilirisiniz. Önemli olan, ipin ucunu nereden tutacağınızı bilmenizdir. Biz burada "Din açısından" ele aldık genelde Fikir Özgürlüğünü. Ama bence İnançlardan ayrı olarak ta ele alınmalı. Bakın, insan zihni, insanın sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğu tek yer. Orada her şeyi düşünebilirisiniz. "Dinden Dönme" mevzusu bence bir "Değişim"dir. Katı Müslümanlar, din değiştiren insanlara hep olumsuz gözle bakarlar, onlara göre o kimse gerçeği reddetmiştir. Oysa yaşanılan sadece bir değişimdir. Bir inanmayanın Müslüman olması ne kadar normalse, bir inananın da dinden dönmesi o kadar normaldir. İkisi de kutlanacak yada yerilecek bir olay değildir. Yeter ki inandıklarınızda "SAMİMİ" olun. İnsanlar sizin arkanızdan kuyunuzu kazmadığı sürece, neye inandığı önemli değildir. Hatta kazsa bile neye inandığı önemli değildir. Tabi bu kuyu kazma olayını "İnancını Kaynak Göstererek" yapıyorsa, o başkadır... Tabi birde Oyun oynamıyorlarsa... Dediğim gibi en önemli özellik ise, herkese öncelikle "İnsan" olarak bakabilmektir. Eğer bunu yapabiliyorsanız, siz Fikir ve İnanç özgürlüğüne inanıyorsunuz demektir...

 

Sayın Haksöz/Katakuta arkadaşım, yukarıdaki iletilerimi sakın "Kişiliğinize Saldırı" olarak düşünmeyin. Konumuz "Fikir ve İnanç Özgürlüğü, Dinden Dönme"... Olur ya, belki kendinizi "Fikir Özgürlüğü"ne örnek olarak göstermek istersiniz... Durumunuzun öyle bir şey olmadığını yansıtmak istedim sadece. Çünkü "Dinden Dönme Nasıl Olmaz"a örnek bir durum... Yoksa neye inandığınız, ne yaptığınız, neye inanmayacağınız kimsenin umrunda değil. Hatta koyu bir Ateist dahi olsanız bir Müslümanla arkadaş dahi olabilirsiniz. Benim bir çok sizden son derece de koyu Ateist arkadaşım mevcuttur ve çok ta iyi anlaşırız. Fikir ve İnanç'tan ziyade, birbirimize "İnsan" olarak baktığımızdan ve birbirimizi türlü türlü oyunlarla etkilemeye kalkmamamızdan kaynaklanıyor bu sevgi ve saygı... Sizde öyle yapın bence, o zaman hem huzurlu olursunuz hemde daha sağlam arkadaşlıklar kurarsınız...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın BrainSlapper arkadaşım, siz ve inanan yada inanmayan bir çok arkadaşımız hep bir Gruplaşma peşinde... Sizde şu an aynısını yapıyorsunuz.

 

Ben herhangi bir gruplaşma peşinde değilim, bu konuda seni müsterih ol. Arkadaş listeme bak, bana en zıt görüşleri belirten insanlar da var.

 

Bir insan birden değişemez. En azından bir "Ilımlılık" dönemi takip eder, bir "Boşluk" dönemi yaşar sonra. Sonra birşeyler yerine oturur yavaş yavaş ve sonunda olmanız gereken şey olursunuz... Ama arkadaşımızın değişimi süper hızlı gerçekleşmiş... Ve ben Ateist olan yada Dinsiz olan onlarca insana rastladım ve birçok arkadaşım var, hiç birisi de bu kadar kolay ve sancısız bir değişim yaşamadılar... Ya Katakuta/Haksöz arkadaşımız inanılmaz bir değişim yeteniğine sahip yada zaten Müslüman değildi. O bu oyunu "Bakın ben Değişebildim, Sizde Değişebilirsiniz" imajı yaratmak için oynadı ve sizde onun bu oyununu, aynı görüşleri paylaştığınız için perdelemeye çalışıyorsunuz. Oysa aynı görüşleri savunmanız, onun yaptığı hatayı perdelemenizi veya görmezden gelmenizi gerektirmez. Eminim ki sizde bu kadar Hızlı bir değişim yaşamadınız.

 

haksöz/katakuta samimi mi, rol mü yapıyor bilemem, beni de ilgilendirmez, kendi sorunu. Beni ilgilendiren şeyler, rol yapıyor olsa da, samimi de olsa, burada yazdığı yazılar. Değişim süreci hızı konusu da bence görecelidir. Benim için bu uzun bir süreçti. Ama belki sadece hergün inanç üzerinde düşünseydim bu süre kısalabilirdi de. Ama bazen aklıma geldi, bazen 2-3 yıl bu konu gündemime gelmedi. haksöz'ün zaten yıllardır kafasında olabilir bazı şüpheler, burada yazmaya başladığı dönem inancını kurtarmak için yaptığı son çırpınışlar olabilir, biz son raundu görmüş olabiliriz, bilemem, sadece tahmin yürütüyorum.

 

Ama yine söyleyeyim, ister samimi olsun, ister müslüman değilken müslümanlıktan çıkmış gibi yapıyor olsun beni ilgilendirmez, o kendi sorunu. Bize rol yapmış olabilir, ama kendine yapamaz. Beni ilgilendiren husus fikirleri. Yukarıda söylediğim gibi, herkesin aklı var sonuçta. Kimse haksöz/katakuta da bu yoldan geçmiş diye inancını değiştirmez.

 

Eğer haksöz/katakuta müslüman değildi de müslümanlıktan hızlı bir çıkış yapıyor gibi gösterip, yarın da "aa doğru din Hristiyanlık'mış, Budizm'miş" falan derse, o zaman ona karşı da yazarız kafanı yorma :devil:

 

Açıkçası bu tartışmanın kişiselleşmesinden rahatsızım.

Senin bu konuyu karakter tahliline dökmenden rahatsızım.

katakuta'nın da işi ring muhabbetine dökmesinden rahatsızım.

Tek söyleyebileceğim, ikinize de yakışmadı.

 

kişiselleştrimenin şöyle bir sakıncası var.

Din/fikirler hep orada, yerinde duruyor, ama insanlar değişir, değişmek zorunda. Taş değiliz biz, statik değiliz.

Bugün zıt fikirlere sahip olduğunuz insanlarla, yarın aynı fikirleri savunuyor olabilirsiniz.

 

Patırtı kütürdü bittiğinde,

Karabulutlar dağıldığında,

Kavga durulduğunda,

Birbirinizin yüzüne bakabilecek durumda kalın.

Bu kişi tartışmasını burada kesin bence...

 

Öte yandan...

Müsterih ol, gruplaşma yok.

Burada herkesin katkısı farklı farklı.

İki insan aynı düşünmüyor, düşünemez.

Ben herkesten birşeyler öğreniyorum.

Yazdıkça kendi fikirlerimi öğreniyorum.

Bazen yazarken oluşuyor kendi fikirlerim.

 

Bir inanmayanın Müslüman olması ne kadar normalse, bir inananın da dinden dönmesi o kadar normaldir.

 

:clover:

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

(boşig) Hah hah haa... Tabi tabi tabi... Bakın arkadaşım Katakuta/Haksöz ve BrainSlapper arkadaşım size şöyle belirteyim o zaman; hiç bir insan bıçağın sırtı gibi, bir iki ayda "Zınk" diye savundğu şeylerin tam zıddı bir görüşü benimseyemez...
Sanane,sen kimsin yargı memurumu? Yoksa engizisyon Hakimi mi ? Ben burda bir hıristiyan olarak yazdıktan sonra 2 ayda müslüman olsa idim kimse böyle bir infazda bulunmaz aksine alkışlarlardı.Tersine olunca niye hopluyorsnuz.Yoksa birileri benim yüzümden islamdan şüphe etmeyemi başladı? Oh oh negüzel

 

 

Bakın haklı yada haksız demiyorum düşündüklerinde ama yapmak istediği şey apaçık ortada...

 

Ne yapmak istemişim. Misyonerlikmi ? Tamam öyleyse sorun yok.Siz nasıl dininizi savunuyorsanız bende dinimi savunuyorum Niye rahatsız oluyorsunuz ki.Bu forumda islamdan başka dinler anlatılamaz diye bir kural olmadığına göre mesele yoktur..Ben kainatın tek yaratıcısı ULU MANİTUya tapıyorum. Hagahuga dinine mensubum.Bu dini yaymakla görevlendirildim.Hagahuga dinine taraftar toplayabilmek için önce islam dinini çürütebilmem lazım ki bu din kolay yayılabilsin.Aynısını muhammed de yaptı.Arapların yüzlerce ilahını yerle bir ettikten sonra islam dinini yayabildi.

 

Bende aynısını islam dini için yapıyorum.Varmı bir itirazın ?Gücünüz yetiyorsa engelleyin hodri meydan

 

************

En azından bir "Ilımlılık" dönemi takip eder, bir "Boşluk" dönemi yaşar sonra. Sonra birşeyler yerine oturur yavaş yavaş ve sonunda olmanız gereken şey olursunuz

 

Emredersin komutanım bundan sonra hagahuga diniden başka bir dine girersem böyle davranırım ok mi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aynısını muhammed de yaptı.Arapların yüzlerce ilahını yerle bir ettikten sonra islam dinini yayabildi.

 

Yanılıyorsun..

Hz. Muhamed (s.a.s) islam dinini yaydıktan sonra, insanlar islama akın ettikten sonra..

Mekkenin fethinde kabedeki putları yıktı..

Zaten yıkmasada manen yıkılmıştı o putlar..

Çünkü hakkın yanında batıl fazla duramaz..

 

Not:

Mekkenin fethi.:Yıl (20 Ramazan 8 Hicri/11 Ocak 630 M.)

"Biz sana apaçık bir fetih ve zafer sağladık. "(el-Feth Sûresi, 1)

Bakın hicretin kaçıncı yılı..

Demekki putlar sonradan yıkılmış..

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.