Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 AT At Alm. Pferd (n), Fr. Cheval, İng. Horse. Familyası: Atgiller (Equidae). Yaşadığı yerler: Evcilleri olduğu gibi, Amerikan bozkırlarında “Mustang”ve Altay dağlarının her iki yanındaki açık arazilerde “Prezevalski” denen yabani atlar sürüler halinde yaşar. Özellikleri: Küçük başlı ve kısa kulaklıdır. Yelesi ve kuyruk ucu uzun kıllıdır. Midilli atları koç iriliğindedir. Ömrü: 40-60 sene. Çeşitleri: En meşhuru Arap, İngiliz ve Midilli atıdır. Tek tırnaklılar takımının, Atgiller familyasından bir memeli. Erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay, yumurtaları çıkarılmış, iğdiş edilmiş olana da beygir denir. Hepsine genelde at adı verilir. Arabide binek ve yük hayvanı olan ata; dabbe, matiyye, semend, tusen-i sütur denir. Cenk atına da rahş denir. Hepsi otla beslenir. Geviş getirmezler. Memeleri kasık bölgesinde arka ayaklarına yakındır. Üçüncü parmakları geniş bir tırnakla çevrilmiş olup “ toynak” adını alır. Bunun üzerine basarak yürürler. İnsanlara hizmet eden hayvanların en kabiliyetlisi ve kıymetlisidir. İnsanların, eski harp meydanlarındaki yardımcısı, yük taşımada hizmetçisi, yarış, cirit, çit atlama ve av sporlarında neşe ve zevk ortağıdır. Silah gürültüsüne ve bando sesine rahatlıkla alışır. At, cesur ve atılgan olduğu gibi sahibine son derece itaatkardır. Sahibi dilerse dolu dizgin, dörtnala koşar, isterse aheste yürür, isterse durur. Her durumda sahibini memnun etmeye dikkat eder. Yorgunluğa bakmaksızın kendini çatlatmak pahasına da olsa olanca gayret ve kuvvetini itaat uğruna sarf eder. Bugün Amerikan bozkırlarında yaşayan Mustang adıyle anılan vahşi atlar, İspanyolların Amerika’ya götürdükleri ehli atlardan kaçanlardan yabanileşenlerdir. Az yiyecekle yetinip, her türlü iklim şartlarına dayanırlar. Tarpan adıyla anılan Avrupa yaban atının (E. caballus gmelini) 1876’dan beri nesli tükendi. Bugün eski dünyada hala neslini devam ettiren yalnız bir yaban atı vardır. Bu at Orta Asya Moğolistan’ının soğuk ve ıssız ovalarında yaşar. Asya yaban atı veya Prezevalski dendiği gibi Moğolistan yaban atı da denir. Altay dağlarının her iki yanında yaşar. Siyah kısa ve dik yeleleri ile, ağır ve iri başları, küçük kulakları, uzun kıllı kuyrukları ile evcil atlardan farklılık gösterirler. Renkleri kırmızımtrak kahverengi olup çekici bir görünüşleri vardır. Burun kısımları beyazdır. Kışın kılları uzayarak soğuktan korunurlar. Evcil atlar: Tahminen 4000 seneden beri insanlara hizmet etmektedir. Bugünkü modern atların Asya yaban atından türediği şüphelidir. Bazı zoologlar Avrupa yaban atından türediğini ileri sürmektedirler. Evcilleştirilmiş atların birçok soyları vardır. Bugün küçük Midilli atları ile Safkan Arap atlarının soy kütüğü kesin olarak bilinmemektedir. Atlar 20-30 sene yaşar, bazı kısraklar 15 yaşına kadar doğurur. On bir ay gebe kalır ve genellikle bir yavru doğururlar. Yavrunun gözleri açık olarak doğar ve birkaç dakika sonra ayağa kalkarak annesini takibe başlar. Yük çekme ve taşıma atları, kalın bacaklı, iri cüsselidir. Binek ve yarış atları ince uzun bacaklıdır. Atlar arasında hased yok ise de, birbirlerine gıpta etmek huyları vardır. Bu da yarışta, hendek ve çit atlamada kendini gösterir. Birbirlerine imrenerek daha hızlı koşup öne geçmek isterler. Saatte 60-70 km hızla koşanları vardır. Atların tüy renkleri çeşitli olup, renklerine göre çeşitli isimler alırlar. En tanınmışları: Ak, akçıl, kır, al, alakı, geyik kırı, çil yeşil, al pekmez köpüğü, doru, hurma dorusu vs.’dir. Erkek eşek ile kısrak eşleştirilirse katır elde edilir. Aygır (erkek at) ile dişi eşeğin birleşmesinden de barda denen katır çeşidi elde edilir. Her iki melez de üremezler. Katır, bardadan daha dayanıklıdır. Arap atı: Çok dayanıklı mükemmel bir binek ve yarış atıdır. Arabistan’a geçen Orta Asya ve Anadolu Türk atlarından türemiştir. İngiliz atlarından daha dayanıklı olup, 24-28 saat hiç su içmeden yol alabilir. İngiliz atı: İyi bir binek ve yarış atıdır. Özellikle yarış için yetiştirilir. Arab aygırı ile İngiliz yerli kısraklarının çiftleştirilmesinden türetilmiş bir soydur. Arab atından daha uzun bacaklıdır. Midilli atı: Küçük, sakin ve dayanıklı bir at çeşididir. Keçi veya koç iriliğindedir. Çocuklar için iyi bir binek hayvanıdır. Hafif gezinti arabalarına koşulduğu gibi maden ocaklarında da istifade edilir. Shetland, İslanda ve Norveç midillileri meşhurdur. At yetiştiriciliği: Asya, Avustralya ve Amerika’daki geniş bozkırlarda hala vahşi at sürüleri yaşamaktadır. Evcil atlar haralarda yetiştirilir. Ülkemizde ilk hara 1913’te Aziziye’de kuruldu. Türkiye’nin ilk modern harası ise 1924’te açılan Karacabey harasıdır. Atın evcilleşmesi Przewalski' atı (Equus ferus przewalskii)olarak tanınan Moğol kirtag, bu gün yaşayan tek vahşi attir. [1] (Vikipedia'dan alıntıdır) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Cok ozellikleri varmis masallah.. Ama bir gun beni bindirip,gezdirmedi,dortnala,yelelerini savuraraktan kosturmadi,kendisiyle "seni depiklerim" den baska muhabbetimiz olmadi.. Neyse Leyla'lik bende kalsin,beni iyi hatirlasin.Sankim biraz sinirli ve engellenmis gibi bir hali var ama,seviyorum ben onu yaw,belkim bir gun gezdirir,mutlu gununde.. Bol samanli,sevgi dolu dortnala gunler dilerim. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DÜLDÜL Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Bak şimdi çok duygulandım Çok teşekkür ederim Taurus'cum. Sana da teşekkür ederim Leyla,dur şimdi geliyorum oyunlara seni gezdirmeye.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Ayy canım Düldül'cüğüm Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2006 aaa düldül merhaba bu anı defteri seninmişş herhalde Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir olivia Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa demiş ki suya: Gel sevdalım ol,hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına... Zamanla su, buhar olmaya,ateş, kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su... Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış;aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki:Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş..Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş... Aaaa Düldül.. Ne zaman büyüdün de anı defteri sahibi oldun.. Daha dün beşikte beliyorduk.. Ben düldülü de sahibini de çok seveyrum.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DÜLDÜL Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Naty,Kaan ve Olivia hepinize teşekkür ederim.Bir tur gezdirmek borcum olsun size de..(Bu Taurus'ta başıma iş açtı haa.. ) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sedelina Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 aha da ispatı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DÜLDÜL Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Vay kendini depikletmeye gelmiş.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Fay Düldül'cüüm benim bitanecik atım gezdirir misin beni azıcık Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DÜLDÜL Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Naty'cim özlemişim seni gel gezdireyim.Atla bakalım önce ''Ben geldim topicine'' gidelim.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2006 Geldim ben de seni ösledim Gezelim sora seni söz tımar edicem Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jeune Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2006 aman duldul dıkkat et kendıne bu aralar cok dolasma ortalıklarda ortalık kotu kurban bayramı gelıyo bı kazaya kurban gıtme kebab olursun vala Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Duldulcugum.. Yanlis anlamayasin,sitem etmeye ya da gezdir demeye gelmedim. Atli bir puzzle yaptim da az evvel,aklima dustun,hal hatir sorayim dedim. Teey nerelere gitmis,zor buldum valla. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LilaC Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Düldülcüğüm; bu güzel çiçekleri senin için buldum,koparmaya kıyamadım toprağıyla kucakladım getirdim sakın ha yiyeyim fln deme,sakla..zamanı gelince koklarsın Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.