Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN, POLİTİK BAĞIMSIZLIK OLUR MU ?


UMUDA TÜRKÜ

Önerilen İletiler

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN, POLİTİK BAĞIMSIZLIK OLUR MU ?

 

Hiç kimse boşu boşuna kendini kandırmasın. Tıpkı vatanseverlik gibi Milli-ulusal Bağımsızlık öyle kuru lafla sözle olmaz.

 

Zira bir yönetim sanatı olan politikanın, en önemli unsuru ve belirleyicisi ekonomidir.

 

Bu gerçekten hareketle, politik bağımsızlığın en önemli unsuru da ekonomik alandaki bağımsızlıktır.

 

Eğer ekonomik kararlarınızı ,siz değil de başkaları alıyor, uygulamalarını size dayatıyorsa, burada bağımsızlıktan söz etmek abesle iştigal ve kendini kandırmaktır.

 

Yıllardır uygulanan IMF programları ortadayken, uluslararası tekellerin çıkarları doğrultusunda “serbest bölgeler” ve “endüstri bölgeleri”, MAI, MIGA, tahkim vb. yasal düzenlemeler, tarım ve hayvancılığın bitirilmesine yönelik uygulamaların ekonomi üzerindeki egemenliği sürerken, yabancılara toprak satışı, şeker tütün yasaı ile tarıma derbe vurulurken, “Tütün Yasası” yeniden gündeme getirilirken, ülke ekonomisinde yaşanan sorunların ve işçi, emekçi sınıfların çalışma ve yaşam koşullarındaki sürekli kötüleşmenin sorumluluğunu hükümetle sınırlamak ya da sadece “ülkenin kötü yönetilmesi” ile açıklamak başlı başına bir kandırmacadır.

 

Kim ne derse desin, mevcut iktidar kendisine biçilmiş rolünü gayet ustaca oynayıp, kendilerinin de bir parçası oldukları sınıfa, hizmet etmekle yükümlü olduğu sınıfa (sermaye)göre gayet iyi çalışmakta ve başarılıdırlar,

 

Ki IMF, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB,TİSK gibi sermaye çevreleri ve patron klupleri kendilerinden oldukça memnundurlar.

 

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN, POLİTİK BAĞIMSIZLIK DA OLMAZ.

 

IMF uzmanları uzun süredir hükümete baskı yapıyor. İstenenler şunlar:

 

(1) Asgari ücret yüksek. Asgari ücret aşağıya çekilsin.

 

(2) Ülkenin her yanında aynı asgari ücret ödenmesin. Doğu'da, fakir illerde insanlar daha düşük ücretle çalıştırılsın.

 

(3) İşçinin işten çıkarılması kolaylaştırılsın. İşveren istediğinde işçiyi tazminat ödemeden hemen işten çıkarabilsin.

 

(4) Fakirlere, güçsüzlere yapılan sağlık yardımları ve diğer yardımlar azaltılsın.

 

(5) Bağ-Kur, SSK üyelerinin ilaç ve hastane ödemelerine sınırlama getirilsin.

 

(6) Faiz ödemeleri artıyor, yeni vergiler getirilsin. KDV ve ÖTV yükseltilsin..."

 

Ekonomik yapımızın dönüştürülmek istediği model çok açık;

 

Türkiye'deki şirketlerin sahipleri yabancı olacak. Türkler, kendi ülkelerinde onların emrinde en düşük ücretle, hiçbir temel ve sosyal hakka sahip olmadan çalışacak. Yerli halkın doğal ihtiyaçları 'faiz ödemelerinin karşılanması için' kesilecek, Türkiye yüksek açıklar veren karşılığında 83 yılda kurduğu şirketleri satan yetmediği durumda borçlanan ve bütçesinin yarısını borç ödemelerine ayıran bir ülke olacak.

 

Dış politikamız ABD, AB ve emperyalist lobi örgütlerince belirlenirken,

 

Ekonomik politikalarımız ise; IMF, DB, DTÖ, gibi sermaye kuruluşları tarafından yazılan reçetelerle yürütülüyorsa,

 

Şimdi tüm bunlara rağmen milli-ulusal bağımsızlıktan söz edebilir miyiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Acilen halledilmesi gereken meselenin siyasi karakterde oldugunu bilmeyen yoktu.Bu yüzden önce saltanatın hilafetden ayrılması ve ardından hilafetin yeniden siyasi güç durumuna geçmesini önlemek üzerede varlıgına son verilmesi gerekiyordu.Sosyal yapının halledilmiş siyasi meseleyi geri dönülmez bir biçimde arkada bırakmak için düzenlenmesi ikinci yapılacak işti.Buda ülkemizde toplumun kültürel temellerinin İslami esaslardan kopartılması süretiyle başarılabilirdi.Nihayet iktisadi mekanizmanın sosyal yapıdaki degişmelerin ve siyasi ilişkilerin muhafızlıgını yapacak bir işleyişe kavuşması kaçınılmazdı.Türkiye bu evrelerden zaman içinde geçti.Bugün iktisadi meselelerin çözümüyle bir kurtuluş yolunun açılabilcegi görüşünün agırlık kazanmasının Türkiyeye dayatılan degişme yolu ve yönteminin başarıyla uygulandıgının kanıtlanmasından başka bir anlamı yoktur...Demek ki Türkiyenin laikleştirilmesi tartışmalarının günümüzdeki meselelere ve giderek enflasyonun durdurulmasında karşılaşılan güçlüklere bile ışık tutacak önemde oldugunu düşünmeliyiz.Çünkü Türkiyenin yaşadıgı açıkca farkedilebilir ve gerekirse ölçüye vurulabilir bir çevre ülke olma sürecidir.Yani geçirdigi her evrede dünya sisteminin kendine daha bagımlı kıldıgı bir ülke haline gelinmiştir.Laiklik tartışmalarını bu gözle incelemenin ögretecegi çok şey vardır.Oysa Türkiyede okur-yazarlıkla yer edindigi halde kendisinden beklenen toplumsal faydayı ortaya koyamayan bir çok kimse bu konuda yeterli açıklıga ulaşamadıgı için çaresiz kalmaktadır.Bu kimselerin altmış yıl öncesindeki benzerleriyle aynı takıntılara sahip oluşlarıda ibret vericidir......Bagımsızlıgı güvence altına alacak araçların feda edilmesiyle bagımsızlık elde tutulabilir mi ???...saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Eğer ekonomik kararlarınızı ,siz değil de başkaları alıyor, uygulamalarını size dayatıyorsa, burada bağımsızlıktan söz etmek abesle iştigal ve kendini kandırmaktır....doğru..işte yine mevzu şu duruma geliyor..güç (ülke için ekonomi) bir durum halinde..kurtarıcı bekleme hali..sonrada o kurtarıcıdan nasıl kurtulanacağı gerçeğini doğuruyor...işimiz zor gibi... :unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.