Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN, POLİTİK BAĞIMSIZLIK OLUR MU?


UMUDA TÜRKÜ

Önerilen İletiler

-_- CUMHURİYET BU ÜLKE İNSANININ ORTAK MÜCADELESİ İLE KURULDU.

 

Kurtuluş Savaşı sürecinde kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafa-ı Hukuk Cemiyeti, bu topraklarda yaşayan halkları ortak çıkarlar etrafında birleştirdi. 82. yılı kutlanan Cumhuriyet, halkların bu temelde verdikleri mücadele sonucunda kuruldu.

 

EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZ İLE BİRLİKTE, ULUSAL ONURUMUZ DA ELDEN GİDİYOR.

 

“Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ulusun ne siyasi, ne askeri ne de kültürel bağımsızlığından söz edilemez.”

 

Ne kadar doğru bir tespit.

 

Ekonomik bağımsızlık günümüz koşullarında ancak toplumcu bir ekonomi-politikayla mümkündür. Çünkü anamalcılığın(kapitalizmin) ve emperyalizmin geldiği aşamada bizim gibi ülkelerin anamalcılarının uluslararası emperyalist sermayeyle rekabet şansı yoktur. Ancak onun yurt içindeki işbirlikçisi olarak bir süre daha ayakta durmaya çalışabilirler. Daha sonra kendileri de yem olmaya mahkûmdurlar.

 

Uluslararası emperyalist sermayeye, bugünkü durumu ve gelecekte yapmak istedikleri açısından bakarsak, özelleştirmelerin mantığını daha iyi anlarız.

 

Özelleştirmeler sadece ulusal ölçekte ele alınmamalı. Bunun kökü ulus ötesi faaliyetlere dayanmaktadır.

 

Özelleştirmelerde en can alıcı noktaların başında enerji, eğitim, sağlık, haberleşme ve bilişim gibi kamusal hizmetler gelmektedir. Bu alanların her biri en az yurt savunması kadar önemlidir.

 

Sağlık, eğitim, haberleşme gibi alanların özelleştirilmesi toplumsal çözülmeyi hızlandırırken, enerji alanındaki özelleştirmeler ise ekonomik çözülmeyi hızlandıracaktır. Bu çözülmeler giderek silahlı savunmayı çözecektir. Çünkü halkın aç açık kalması pahasına askerin milyarlarca dolar parayı silaha yatırması mümkün olamaz.

 

Zira yeraltı ve yer üstü zenginlikleri yerli ve yabancı şirketlerin eline geçmiş bir vatanın savunulacak bir değeri kalmaz. Ve bu durum çözülmeden başka bir sonuç yaratmaz. “Ülkenin bekası için” asıl tehdit budur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

umuda türkü haklısın sana katılıyorum. ekonomik olarak özgür değilsen ve dışarıya belli güç odaklarına bağlı isen onların istediği gibi yönetilmeye mahkumsundur ekonomik özgürlük bu nedenle çok önemli bir konudur zamanında hileyle zorla ve savaşlarla yapamadıklarını şimdi maddi olarak yapmaya çalışıyorlar vede çoğu yeri satın alıyorlar bunlara ek olarak ta insanların ekonomk özgürlüklerinin önündeki engellerden gördüğüm dört ayrı konudan kısa olarak bahsetmek istiyorum bunlar tamamen kişisel düşüncelerimdir. bir siyasi parti çokluğu okadar siyasi parti varki genelde hepsinin tüzükleride aynıdır yönetim anlayışlarıda aynıdır ama ben bunu ne kadar çok parti o kadar bölünmüşlük o kadar iktidarsızlık ve istikrarsızlık olarak yorumluyorum demokrasiyle fazla bağdaştırmıyorum çünkü hangi demokrasi demkten kendimi alamıyorum :) birde dikkat ediyorum da belediye başkanlığı yapıyor veya nebiliyim vekillik bakanlık yada dışardan bir bakıyorsun iki haftada parti kurulmuş ya bu partileri hangi paralarla kuruyolar nereden geliyor bu kaynak yoksa dışarıdan birilerimi istiyor ve parayı aktarıyor size bu kadar yetmez ellitane olun siz demokrasi abidesisiniz kurun :D ikincisi futbolizm futbol güzel bir spor dalı ama ben oradada çok şeyler döndüğünü düşünüyorum birbirini döven hatta öldüren ve bunun adınıda fanatiklik koyan bir sistem oturtmuşlar yine tabiki birilerinin cepleri burada dolduruluyordur bunada eminim :) çünkü bu milletin fanatikliğe ihtiyacı var sizene uzaydan sizene ilimden bilimden üçüncüsü: ayrılıkçılık etnikçilik buda var yetmez bunları birde ayıralım yine tabi buarad birilerinin cepleri dolduruluyor :) bizde parasız iş yapılmaz ya obür taraftanda benim saf temiz ruhlu kardeşim zannediyorki vay be beni savunuyor bilmiyorki ne kadar acı bi şekilde kullanılıyor üç kuruşa satılıyor bakın amerika ıraka özgürlük vadediyordu demokrasi vaad ediyordu şimdi ne veriyor. bu bana rahmetli kemal sunal ın bir filmini hatırlattı hani ağa yı öldürüyor sonra da diyorya hakim bey duymuşum ki köye yeni bir ağa gelmiş köylü maho ağayı arar olmuş :) rahmetli ne kadar güzel anlatmış dördüncüsü ahlaki çöküntü : yetmedi birde bunları ahlaken çökertmek gerekir nasıl en güzel yolu yazılı ve görsel basın tabi oradada satılmış kalem bulmakta zorlanmazlar :) parayı ver gerisi mühim değil gazeteyi bir alıyorsunuz okumak için bi bakıyorsunuz gazetenin yarısından çoğu magazin şu şundan ayrıldı bu buna şöyle dedi birde olmazsa olmaz sayfa sayfa reklamlar.... görsel basın ise daha içler acısı gelinlerin programı kaynanalrın programı star arıyoruz acele ihtiyaçtan dolayı :) ve daha niceleri bir taneside çıkıp demezki bilimadamları arıyorum yeni projeler arıyorum üreten bir gençlik arıyorum ve yatırımlarına yardımcı olacağız demezler çünkü medya patronlarıda uyuyan bir milleti çok severler "zifiri karanlıkta ak sütün içerisindeki ak kılı seçebilecek kadar gözleri keskin bir gençlik" saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

güvenliğin olmadığı bir yerde istikrardan ,istikrarın olmadığı bir yerde de ekonomik gelişmeden söz edilemez.bu yüzden türkiye bir an önce güvenlik sorunlarını çözmelidir.

 

algıladığımız güvenlik tehtidlerine bakrsak bunların ,ülkenin kuruluşundan bu yana hiçbir şekilde içeriğini değiştirmediğini söyleyebiliriz.o halde Ab politikamız tamamiyle düşmanını kendine yakın tut felsefesinden kaynaklanır.

 

ancak AB den alacağımız çok şey vardır.bunların başında da kişisel özgürlüklerin ve demokrasinin gelişmesi gelir.ekonomiyi bizzat kalkındıracak olan da bu olgudur.geniş bir kişisel özgürlük alanı güvenliğin aynı oranda yüksek oluşunun da bir göstergesidir.insanların geleceğe güvenle bakmalarının şartıdır.bu sağlanmadan,yani kişisel özgürlükler gelişmeden ekonominin kalkınmasını beklemek nyanlıştır.çünkü aksi halde insanlar para yatırmaz,para tutar.

 

o halde türkiyenin bir an önce güvenlik sorunlarını çözmesi gerekir.ancak bu sorunların kaynağına baktığımızda da yine aynı şeylerin olumsuz etkisiyle karşılaşıyoruz:ekonomik sorunlar.

 

bizi bölmeye çalışıyorlar diyoruz,bunu bazı etnik grupları kışkırtarak yapıyorlar diyoruz ,bu sayede bizi güçsüz düşürüp son noktayı koyacaklar diyoruz ama bu bölünme sorununun kaynağı olan durumları ortadan kaldırmıyoruz.bölünmeye,ayrılmaya meyilli olanları bu ülkeye bağlayacak şartları kabullenmiyoruz.aksine daha da sertleşiyor,durumu daha da içinden çıklımaz bir hale sokuyoruz.yani kendi paradoksumuzu yine kendimiz yaratıyoruz.insanlara ihtiyaçlarını boşver,gel benim dediğim ve istediğim şartlar altında yaşa diyoruz.bunların çağın koşullarına uygun oılup olmadığını tartışmıyoruz bile.yani güçlü olmamızı sağlayacak durumlar için çağın gereklerine uymamız gerektiğini biliyoruz ama bunu çağdışı yöntemlerle sağlamaya çalışıyoruz.

 

baskı politikası güdüyor militarist ve şovenist yöntemler kullanıyoruz.ama artık bunlar sorunların çözümünde etkili olabilecek şeyler değil.

 

demokrasi geliştikçe,kişisel özgürlükler geliştikçe insanımız geleceğe hep beraber umutla baktıkça bugünün korumaktan ziyade daha uzun süreli düşünmeyi başaracak,dünyaya daha sıkı bağlanacak ve bu durumda da türkiye çağın gereklerine uyan bir ülke olarak dünya tarafından önemsenecektir.çağa uyan ülkeler güvenlik sorunu yaşamazlar .güvenliklerinin teminatı bizzat yönetim anlayışı ve çağa uygunluğu olur.

 

şovenist,çağdışı,baskıcı bir yönetim ve ülke elbetteki diğerleri için de bir tehtid oluşturur.ülke güvenliğimize yönelik paranoyamızın da en büyük kaynağı bizzat bu durumdur.

 

Atatürk batıyı işaret ederken bunu kastetmiştir.batının ilericiliğini görmüş ,çağa uygunluk olarak batının değerlerini işaretlemiştir.

 

bana göre Atatürk de kendi dönemindeki devlet ve yönetim anlayışıyla sonsuza kadar yetinilemeyeceğini ve bu sayede dünyaya entegre olunamayacağını anlamıştır.

 

demokrasi,kişisel özgürlüklerin gelişimi,istikrar,çağa uygun hukuk anlayışı,çağa uygun eğitim anlayışı ve bunların sağlıklı uygulanabilirliği...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.