Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 584
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

İnsan sevince anlam kazanıyor yaşam

 

Sevince farkına varılıyor güzelliklerin

 

Yüzün hep gülüyor hep mutlusun

 

Gelecek kaygın bir anda yok oluyor

 

O an hiç bir şey görmüyorsun

 

Varsa yoksa o

 

Belkide bu yüzden güzel görünüyor herşey

 

Aslında hayat çekilmez ama aşk varya

 

Bir saniyelik görmek bile seni alıp götürüyor

 

Bırakın tenine dokunmayı, göz göze gelmek anlatılmaz

 

Herkes yaşasın istiyorum ama benimki gibi olmasın

 

Acı veriyor çünkü

 

Belki tahmin ediyorsun

 

Evet evet karşılıksız benimki

 

Gerçi biliyor onu sevdiğimi ama sevmiyorki

 

Tek taraflı yaşıyorsun herşeyi

 

Hep içinde bir umut

 

Belki diyorsun

 

Yüzün gülüyor

 

Bazende ya hiç olmazsa diyorsun

 

Kendi kendine

 

Ve bir korku kaplıyor bedenini

 

Ya başkasını severse diyorsun

 

Hep yanında olmak istiyorsun

 

Çünkü kaybetmekten korkuyorsun

 

Belki hiç bir zaman seni sevmeyecek ama

 

Başkasının yanında görmek seni öldürecek

 

Harikaymış gibi görünen yaşam bir anda anlamını yitirecek

 

Hayat duracak, çekilmez olacak herşey

 

Dayanılmayacak bir hal alacak

 

Durmak istemeyeceksin buralarda

 

Kaçmak isteyeceksin uzaklara

 

Belki unuturum hevesiyle

 

Ne yapsanda yeri silinmeyecek kalbinde

 

Belki başka birini seveceksin ama hiçbir zaman unutamayacaksın.

Gönderi tarihi:

şimdi dıyeceksin ben sana şiir yazdım sen yazmadın belli olmaz :P

Savruk Yılların Soldurduğu Bedenime Dokun

 

 

Sevgi en solgun mevsiminden

geçiyor belki de

ve biterken bir kahramanlık çağı

bu kanlı operayı seyrettiğim

alevlerle gölgelenmiş aynadan

kendime tutkun ayrılıyorum.

 

Loş ışıkların altında

birbirlerine kırık dökük

aşk öyküleri anlatan

orospu mesihlerden geçerken...

 

Bu artık son kez dokunuşum

akşamın parmak uçlarına.

 

Ey uyumlu şizofrenler

hüzünlü benciller

bağışlayın bana bu akşamı...

 

Kimsesiz çocukların gözlerinde

seyrettiğim bu akşamı.

 

Birkaç randevu için beklettiğim intiharım

ve umudun kan kıyısından gelen kadın

için bağışlayın.

 

O esirgeyen gülüşü ve köpüklü eşarbıyla

gelirdi çünkü

umudun kan kıyısından gelirdi.

 

Ve artık cüzzamlı çocukların yüzlerini

okşayan elleri

savruk yılların soldurduğu bedenime

dokunsa kaygılanmazdı...

 

Sevgi en solgun mevsiminden

geçiyor belki de

çünkü dönemem bir sokak köpeği gibi

zehirlediğim yalnızlığıma...

 

Ve karşılıksız acılarda boğulurken gülüşüm

beni sana gittikçe bağlayan utancına sakla

hüznünü,

bana çirkinliğimden ve tarihimden uzak

bir ölüm getir...

özentisiz ve kendine hayran olmayan

bir ölüm

gözlerin ve sesin kadar kesin olan

bir ölüm...

 

En solgun mevsiminden geçiyor sevgi

unut beni unut, belki de terk ettiğin son

cehennemdir bu.

 

Ve akşam... yoksul anıları aydınlatırken

ansızın sesine vurulan kör bir kemancı

kadar

ince ve dokunaklı olan bu akşam

başka kıyılarda güneşlenen bir

alacakaranlık olsam da

savruk yılların soldurduğu bedenime dokun

 

Sesini bağışla bana

dağılan hayatıma bu akşamı bağışla

Gönderi tarihi:

Güzel kalpli kardeşim benim :sweatingbullets: Allaha emanet ol ablacım :clover:

 

 

Büyümeyi beklemek zor iş çocuk

Şeker kavanozuna sandalyesiz erişmek

Mahallenin haylaz çocuklarına günlerini göstermek

Oyuncak arabalar yerine sahicilerini sürmek

Veya bakkala izinsiz gitmek değildir ki büyümek!

Büyümek sandığın aslında bitmektir çocuk

Bilmezsin.............

 

 

 

Büyüdüğünde, düşlerinde uçuşan hayallerini

Artık yakalayamadığını farkedersin

Göz açıp kapayıncaya dek

Yitip gidenin zamandan başkası olmadığını

Ve rüyalara düşen yaprakların

Sadece çocuksu düşlerin ağırlığına dayanıklılığını

Düş yaprakları güçsüzdür çocuk

Bilemezsin...........

 

 

Büyümek düşlerini satmaktır

Büyümek oyuncaksız kalmaktır

Büyümek dizlerdeki yaraların yüreklere taşınması

Büyümek acımaktır,kanamaktır

Yanmaktır çocuk

Bilemezsin........

__________________

Gönderi tarihi:

Hassas Terazi

 

Ben nerde a dediysem

orda a

önümde ibresi sağa sola

kımıldayan terazi.

 

Az uzağınıza gittiysem

böyle daha iyi göresiz

bir hafif yankı denizler ötede

ses eder siz.

 

Hep kendim için mi bazı şeyleri

gizlediysem bilmeseniz

başka dünyalarda a vardı

görülür hesabı ben/de a dediysem.

Gönderi tarihi:

merhaba sevgili arkadaşım..umarım yüreğin kadar temiz ve güzel olur geleceğin.. :flowers:

 

resim9qp1.jpg

 

SAAT SEKİZİ GEÇ VURDU

 

Kime ne desem

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

 

Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı

Dökülen çelik katı

Yürüyenler yanyana

 

Yüzümü güneşte dinlendirsem

Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç

Kurtulurdum

 

Çok köprülü sular gibi git git bitmedi

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

 

Saat sekizi geç vurdu

Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna

Düşünmeden biliyordum

 

 

Arif DAMAR

Gönderi tarihi:

Vefa

 

Bilirim vefayı,

Sesim yanık, ses tellerim de kuvvetlidir.

Bırakın konuşmayı, haykıra haykıra bağırabilirim,

Kimsenin anlatmadığı, anlatamadığı kadar beliğ anlatabilirim.

 

Unuttuğumu sanır herkes, umursamadığımı...

Tamam rahatımdır ama ne unuttuğumdan ne de umursamazlığımdan..

Biraz naçar, biraz garip, biraz fakir büyüdüğümdendir belki de!

Ha demeye giremediğimdendir her şeye,

Tamam ben de varım diyemediğimden...

 

Ne alâkası vardır demeyin vefa ile,

Huyuma işlemiş bir kere, ha demeye seslenemiyorsun sevdiğine, dostuna...

Fıtrat diyorlar buna galiba!

 

Korkuyorum biraz da,

Konuşmadığım bundandır belki de...

Ne diyeceğim ki, ne anlatacağım.

Sıkılmasın, kızmasın, bu muydu demesin.

Ya da ben “al işte mahvettin her şeyi” demeyeyim.

 

Hatalarım vardır belki de...

Bu kadar hatalı, bu kadar kötü iken oynamak istemiyorumdur,

Her şey yolunda diyemiyorumdur.

 

Yanlış bilmeyin beni!

Belki hepsi vesvese, boş ama böyleyim işte!

Fıtrat diyorlar buna galiba!

Yalnızlığa giden yol mu ne?

Gönderi tarihi:
Güzel kalpli kardeşim benim :sweatingbullets: Allaha emanet ol ablacım :clover:

Büyümeyi beklemek zor iş çocuk

Şeker kavanozuna sandalyesiz erişmek

Mahallenin haylaz çocuklarına günlerini göstermek

Oyuncak arabalar yerine sahicilerini sürmek

Veya bakkala izinsiz gitmek değildir ki büyümek!

Büyümek sandığın aslında bitmektir çocuk

Bilmezsin.............

Büyüdüğünde, düşlerinde uçuşan hayallerini

Artık yakalayamadığını farkedersin

Göz açıp kapayıncaya dek

Yitip gidenin zamandan başkası olmadığını

Ve rüyalara düşen yaprakların

Sadece çocuksu düşlerin ağırlığına dayanıklılığını

Düş yaprakları güçsüzdür çocuk

Bilemezsin...........

Büyümek düşlerini satmaktır

Büyümek oyuncaksız kalmaktır

Büyümek dizlerdeki yaraların yüreklere taşınması

Büyümek acımaktır,kanamaktır

Yanmaktır çocuk

Bilemezsin........

__________________

 

 

Hassas Terazi

 

Ben nerde a dediysem

orda a

önümde ibresi sağa sola

kımıldayan terazi.

 

Az uzağınıza gittiysem

böyle daha iyi göresiz

bir hafif yankı denizler ötede

ses eder siz.

 

Hep kendim için mi bazı şeyleri

gizlediysem bilmeseniz

başka dünyalarda a vardı

görülür hesabı ben/de a dediysem.

 

 

merhaba sevgili arkadaşım..umarım yüreğin kadar temiz ve güzel olur geleceğin.. :flowers:

 

resim9qp1.jpg

 

SAAT SEKİZİ GEÇ VURDU

 

Kime ne desem

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

 

Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı

Dökülen çelik katı

Yürüyenler yanyana

 

Yüzümü güneşte dinlendirsem

Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç

Kurtulurdum

 

Çok köprülü sular gibi git git bitmedi

Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

 

Saat sekizi geç vurdu

Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna

Düşünmeden biliyordum

Arif DAMAR

 

 

aaflower40ru1.jpg

 

bu güzel şiirin için

 

 

Vefa

 

Bilirim vefayı,

Sesim yanık, ses tellerim de kuvvetlidir.

Bırakın konuşmayı, haykıra haykıra bağırabilirim,

Kimsenin anlatmadığı, anlatamadığı kadar beliğ anlatabilirim.

 

Unuttuğumu sanır herkes, umursamadığımı...

Tamam rahatımdır ama ne unuttuğumdan ne de umursamazlığımdan..

Biraz naçar, biraz garip, biraz fakir büyüdüğümdendir belki de!

Ha demeye giremediğimdendir her şeye,

Tamam ben de varım diyemediğimden...

 

Ne alâkası vardır demeyin vefa ile,

Huyuma işlemiş bir kere, ha demeye seslenemiyorsun sevdiğine, dostuna...

Fıtrat diyorlar buna galiba!

 

Korkuyorum biraz da,

Konuşmadığım bundandır belki de...

Ne diyeceğim ki, ne anlatacağım.

Sıkılmasın, kızmasın, bu muydu demesin.

Ya da ben “al işte mahvettin her şeyi” demeyeyim.

 

Hatalarım vardır belki de...

Bu kadar hatalı, bu kadar kötü iken oynamak istemiyorumdur,

Her şey yolunda diyemiyorumdur.

 

Yanlış bilmeyin beni!

Belki hepsi vesvese, boş ama böyleyim işte!

Fıtrat diyorlar buna galiba!

Yalnızlığa giden yol mu ne?

 

sevgili radya, diloş, kleo, sardunyam hepinize teşekkür ederim :clover:

Gönderi tarihi:

Suyun derinliği aynıydı

Ama senin beline benimse omuzlarıma geliyordu

Bütün yapraklar sararıp düşecekti

Ama ilk ben düştüm kalanlar arkamdan korkuyla baktı

Bütün aşklar çok büyük olacaktı

Ama en büyük bizimkisi diyecektik

Her bir insan eşsiz olacaktı

Ama hep kendimizi en değerli zannedecektik

Çamur mu sürmek istiyorsun başkasının duygularına

Önce senin ellerin kirlenecek

Suyla mı gidiyorsun bir başkasının yanan yüreğine

O yürekte hep yerin olacak

Sana bilmediğin bir şey söyleyemem

Ben de hiçbir şey bilmiyorum

Ne kadar iyilik varsa hepimiz için

Hepsini dileyip gerisine direniyorum

Çok sonraları fark edecektik

İyilik temizlik bile göreceli olacaktı

O kadar hızlı kirlenecektik ki

Masumiyet fotoğraflarda eskiyip solacaktı

Korkuyor musun senden farklı olan her şeyden

Korktuğun şey kendi içinde büyüyecek

Ortak mı oluyorsun bir başkasının yalnızlığına

Yüreğin yalnızlık nedir bilmeyecek

Gönderi tarihi:

Sevgili arkadaşım bu şiirin 1.ve 2.bölümü sardunyam ve laylam'ın defterinde 3.bölümünü yazıyorum sana..çok uzun olduğu için böyle yapak zorunda kaldım..birleştirip okuduğunuzda çok seviceksiniz..Murathan Mungan'dan...

 

YALNIZ BİR OPERA'DAN...(III)

 

kış başlıyor sevgilim

hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor

bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan

oysa yapacak ne çok şey vardı

ve ne kadar az zaman

kış başlıyor sevgilim

iyi bak kendine

gözlerindeki usul şefkati

teslim etme kimseye, hiçbir şeye

upuzun bir kış başlıyor sevgilim

ayrılığımızın kışı başlıyor

Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.

 

 

Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak, yazıya oturup sonu

gelmeyen cümleler kurmak, camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak...

 

Böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır

çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır

içinizdeki ıssızlığı doldurmaz hiçbir oyun

para etmez kendinizi avutmak için bulduğunuz numaralar

Bir aşkı yaşatan ayrıntıları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz

çıplak bir yara gibi sızlar paylaştığınız anlar, eşyalar

gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar

korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,

çağrışımlarla ödeşemezsiniz

dışarıda hayat düşmandır size

içeride odalara sığamazken siz, kendiniz

Bir ayrılığın ilk günleridir daha

Her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkla

 

Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup

kulak verdiğiniz saatin tiktakları

kaplar tekin olmayan göğünüzü

geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç

suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz

bakınıp dururken duvarlara

boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çiçek, unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani, unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi

kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar

gibi

yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutukluluk haline, bir trafik

kazasına, başımıza gelmiş bir felakete, işkenceye çekilmeye, ameliyata

alınmaya

kendimizi hazırlar gibi

yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi

ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken,

ve kazanmış görünürken derinliğimizi

Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde

bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar

o tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi

hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar

 

 

denemeseniz de, bilirsiniz

hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar

 

 

Bana Zamandan söz ediyorlar

Gelip size Zamandan söz ederler

Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onlar da bilirler. Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,

öyle düşünürler.

Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden

karşılaşmak kolay değildir elbet. Kolay değildir bunlarla baş etmek,

uğruna içinizi öldürmek. Zaman alır.

Zaman

Alır sizden bunların yükünü

O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar

dibe çöker. Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir

yerlerden

bulunup yeni mutluluklar edinilir.

O boşluk doldu sanırsınız

Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir

 

gün gelir bir gün

başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide

o eski ağrı

ansızın geri teper.

Dilerim geri teper. Yoksa gerçekten

Bitmişsinizdir.

Gönderi tarihi:

vay egzo sayfanı hatunlar basmış :wassat::whistling: dikkat ette seni atmasınlar burdan :w00t:

 

hani börek açıcaktın nirde çayıda demlememişsin.. :getlost::crying:

 

Bu kez anladım

Kuru dallardan yapma

Bi köprüden geçiyorum

Ben ordaydım

Erbabı yalnızları

Yutan kentler biliyorum

Bu kez anladım

Hüzünlerden bozma

Mutluluklar yaşıyorum

Ben ordaydım

Acemi aşıkları

Boğan sular biliyorum

Ne müttefik belli

Ne sığınakların yeri

Kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür

Sonu yok bunun, boşluklardan boşluk beğendim

Vazgeçtim bugün herşeyden halsiz şu kalbim

Kan revan içinde hep kanamaz denen yerlerim

Hem suçsuz hem güçsüz hem halsiz...

Bu kez anladım

Kartonlardan yapma

Siperlere pusuyorum

Ben ordaydım

Huzurlu zamanları

Yıkan sonlar biliyorum

Gönderi tarihi:

BABAMA…

 

Bu kadar mıydı?

Ardına bakmadan çekip gitmek

Bu kadar kolay mıydı?

Çok mu kızdın, çok mu darıldın?

Yalancı dünyanın yalan mavisine

Gittin de ne oldu

Kalbim buram buram, çisil çisil ağlıyor

Yanıyor yüreğim sen yoksun diye alev alev, kor kor

Sen gidince neler gitti ardından bir bilsen

Önce mavilerim uçtu gökyüzünden

Sonra güneşimin sarısı soldu, gecelerimden pamuk ayım kaçtı

Kalbimdeki tüm yeşillikler kurudu, çöl oldu yüreğim

Gözlerim sadece sensiz odalara

Sensiz masalara ve sensiz dünyalara nefret kustu

Gülüşlerim tüm ahengini topladı bir valize

Sen gibi hiç ardına bakmadan terk edip gitti beni

 

Hani sözün nerede,ya avuçlarımdaki ellerine ne oldu??

Her gece ayın küstüğü küçük kırık penceremde

Seni bekledim dönesin, yine bana “yavrum”diyesin diye

Ama sen ne sözünü tuttun, ne de gittiğin diyarlardan

Uçan kuşlarla, karanlık, nem kokan, rutubetli dünyama selam uçurdun

 

Ağlamak çözüm değilmiş ardından, anladı parçalanmış yüreğim

Yalvarmak da geri vermedi bana seni, sarı güneşimi, mavi dünyamı

Gelmek istesem de kollarım zincirli boş duvarlara

Hayallerim bitti, gitti gökkuşağımın tüm renkleri

Yarınlarım hep karanlık, hep zindanlarda köle oldu umutlarım

 

Mahkûm oldum, mahkûm ettin beni çaresizliğin soğuk koynuna

Evde feryatlar, figanlar koptu ardına

Kaldır başını, ne olur bak bana

Ağlıyor senin küçük yüreğin

Ama hani nerde senin gözyaşlarımı silen kuru, çatlak ellerin

 

Dönüşü yoksa bu gidişinin, durma git boylu boyunca

Beğenmediysen anamın yaptığı döşeği

Düşünme, yat kara toprakta

Ama! Ne olur yalvarırım baba

Yılda bir de olsa…

Bu küçük, senin için çarpan, sen diye gecelere ağlayan

Yavrunun yanına bir öpücük bırak hasret sevdanla

 

Uğurlar ola baba, uğurlar ola

Toprağın bol, yerin nur dola

Ama unutma,kalbim hep senin yanında,kara toprakta!!!

Gönderi tarihi:

Merhaba Egzocuğum, bugun okudum çiçeklerde, parmacıkların kırılmış... Geçmişler olsun... Bir an once kavuşursun inşallah sağlığına... Ziyaretine gelme şansımız yok o nedenle geçmiş olsun çiçeğimi burdan verim sana güzel kardeşim....

 

03151yy.jpg

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.