Φ figgaro Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2007 şimdi burdamı benim figgarom...eğer burdaysa önceki sayfalarda gördüğüm karışıklır süre durur....ve sanırım gemi batarken terkeden fare...figgarom...karışıksın anladım...uçtum buraya ve şimdi sanırım bende internetten uçuyorum...vahh...vahh dencek hale geldik yaa...ama vahh..vahh diyende biz olalım yine... uçuyorum figgarom...karışıklığını anladım burda yine.... ve gidiyorum şimdi internetten...dönüşü var elbet.... bu son yazmış olduğumla kriter alma figgaro abini.. ...karşı karşıya sohpetler pek mümkün olmadığından..vah..vah ta yazıyorum işte bende.. kendimce.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2007 yine karardı şehrim..az sonrada yağmur yağacak belli..pencereden dışarıyı seyretmekteyim..gelip geçenler..sırayla kalkan dolmuşlar..öğrenci ,yaşlı,memur,koşuşturak giden..kağnı gibi giden..aaa bir kız gördüm..çelimsizce zayıf..16 yaşlarında gibi..sırtında ağırca bir çanta..titreyerekten bacakları gider gibi.. şimdi de havalı iki erkek geçti..saçlar o biçim..fiyakalı ayakkabılar..belliki avcılar.. ..ofisin arka odalarından da sesler yükselir..herhal bizim satış danışmanıyla sekreter birbirine girdi..tövbe..tövbe.. ..nedir ki paylaşılamayan..ooo karşı caddenin direkleri arasında da bir sinema afişi asılı..maskeli beşler..ilk çıkana gitmiştim..gıcık bir film..karşı çaprazımdaysa kitapsan var..büyükçenek bir kitap mağazası..arada bir uğrarım..çok pahalıcılar..hamur kağıt..fiyakalı bir cilt..ve ateş pahası bir fiyat..ne gerek var..kitabın içeriği bize lazım..sonrada kızarlar..türkiyede kitap okuma alışkanlığı yok..korsan satışa hayır..tamam tamam da..niye bu kadar pahalı..50 ytl..70 ytl..yapmayın bee..öğle, çalıştığım firmanın anlaşma yaptığı bir yer var..restorant..yemeği dışarı çıkıp orada yedim..sulu köfte falan vardı menüde..biraz sohpet ettik sahibiyle..emekli almanca öğretmeniymiş..ve aslen mısır lıymış..ailecenek burada yaşarlarmış..aslında mersin; mısırlı..arap..suriyeli..muhacır..çerkez..falan karışık güzel bir şehir..gerçi sulu köfte de biraz karışıktı..içinde bezelye..havuç..ne arasan var.. ...ardından bir tatlı gönderdi..havuç attlısı..menüye dahilmiş.. yaşasııın... *** işte böyle..anam kıvranır durur..bu çocuk ne zaman edecektir izdivaç..olacakmıdır..evinin bir hanımı..düşüngülerinde alırken yol..figgaro yerken havuç tatlısını..havada uçuşan bir kaz tüyü gibi..olmadan da kimsenin farkında..uçuşur..uçuşur..sanki konacaktır..kaf dağı ardındakinin omzuna.. ...ya şu an öyle komik bir şey olduki..anlatamam şimdi size..olmaaazz... ...görüşmek üzere.... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 ne oldu ki ama öyle söyleyipte kaçmak olmaz figgaro...anlat hadi... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 ne oldu ki ama öyle söyleyipte kaçmak olmaz figgaro...anlat hadi... bi ara anlatırım..hem forumda anlatılacak şey değil... ***** derin bir mevzunun sığlaştırılma hali... şimdi mevzu derin ...ve sarmalında çıkmazın..döner tekerlek..çektiği şehadetler eylemez sonrasında huri..ölüm apansız..habersiz..ve geciktirilmiş iyilikler üzre gelir..ve dillenir orkinoslar..neden maraz doğurtur der..yapılan iyilik..heheyt...insansı bir gülüşle..şeytani rakkaslara gebedir gece..ve eyleme.. eyleme bizi..bizki akılcık lolipopları..sırıtışsal sabahların..hüzünlü gecelerin..ve doğacak her yeni sabahın katledilmiş ışığı..amma..hep doğacaktır güneş..doğurtacakta... kıyısında ummanın..yalın ayak gezmelerin..ezmişliğinle kumdan küçük tepecikleri..amma..arkandan bağırır umman..ezilen sensin..gün be gün..yontulan..içi boşaltılan..yine atarız sırıtşsal bir gülüş sema-ya..gökyüzü ve laleler..zambaklar arası açmış morumsu sümbüller..yağmur altında papatya..ve papatyanında altında figgaro... yaralı bir ceylanın.. bir karınca kolonisine düşmesi gibidir..çaresiz düşmeler..prototipsel bir çalışmanın ardından çözmek gibidir..her ısırılmışlığınla ne kadarda eksildiğin..zirvede gezen nahoş kral..ve dipteki kahin..bir homeros efsanesi gibidir..dilden dile..ayakaltılığın piyasasal çıkarımı...EYYY...! Gök..ve evren..eyy! kartaca da akıtılmış kan..keykavusun ilk gerdeğe girişi..ve rapunzelin saçlarından çıkılmışlığı aşka...sanki şaka... yanardağ ağzı gibidir bedenim..savurur ateş..gümbürder..her gümbürdememde..koynunda çiçeklerle gelir coşkun çocuklarım..sonrasızlığın çocukları..ve gerisizliğin..harikalar dünyasından Alis im gelir..gözyaşlarıyla pinokyoya can veren..merhum kuklacı..polyanna yine çığırır..sorun yok..sorun yok..her şey lehimize.. kambur bir balinanın sırtı gibidir zemin..kaygan ve engebeli..düşmek..yaşamdan düşmendir..ve olmakta balinanın yemi..kuşatırlar çehreni..bir komançi oku yemiş gibi olursun popona..kış uykusundan yeni uyanmış bir ayı homurtululuğunda koşarak kaçarsın..canın yanmıştır..ama kaçmışlığın nereye.. bir şiir yazam..günü kapatam.. samanyolu girdabında.. olmuştur bir kara delik... hala tarar saçlarını.. sanarki belik..belik.. yıldızıma su döker.. sanarki ışıltım yangın.. oysa ay a küskünüm ben.. cevahir taşımsın be canım.. kalın sağlıcaklaaaa... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Nisanlık Öldü Mü? koşulacak bir sancı gibi inceden genceden aktım geceye ihtiyar sokaklarda acemi lambalar ve ıslak bir ışık ilkbahara ilkbaharın günahı olmaz nasılsa... çocuklar bulmuş, getirdiler kanadı kırılmış bir nisan yağmurunu nisan'ın kuyruğuna teneke bağlar mı insan, çocuk olmasa?... aşk şakasını kaldırır mı insan, çocuk olmasa... bir celsede boşanıyor mağrur bir yağmur, nisanların yenildiği yalancı baharlarda... ilkbaharın günahı olmaz nasılsa ! Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 ANLAR Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim bir çok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın. Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan, Gitmeyen insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim, İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla. Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır, Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer. Ama işte 85'indeyim ve biliyorum... ÖLÜYORUM... Jorge Luis Borges Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.... vay beee...dedittirdi bana..güzel bir şiir..mavi mavi ölüyorum..duyuyormusun, orada mısın.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2007 uykusuz her gece.. bu soğuk kahvede.. sabahlarım bazen günlerce.. rüyalarıma gelme diye.. uykusuz her gece.. yorgun ölesiye.. unuturmuyum seni.. yorulsam.. her gece... *********** evet..şu an çalmakta bu şarkı...ve ardından gelir iki yabancı...iki yabancı..birlikte ama yalnız iki yabancı......annesi ;Azra kızım çok gitme..düşersin bak denize..ve babası; dur hanım yaa..sahil çok uzak..bişey olmaz..ve bense kenarda karamelli çayımı içerken olmuşumdur..kulak misafiri..Azra durmaz yerinde kıpır..kıpır..ismide güzelmiş..Azra... ...bu mevzu..pazar sabahı olmakta..sahilde kahvaltı faslım tutmuştu..oturduğum kafenin masası küçükçe..tepemde emanet bir güneş şemsiyesi...motosikletim..pırıl pırıl karşımda..az önce yıkama..silme işine girişmiştimde... ..ayy Azra düştü yere...vah vah..ım..babası..koş ulan.. ..laklakçı baykuş... ****eveett..kardeşim geldi..elinde olta..neymişte balık tutacakmış..tövbe..tövbe...ulan bırakında bari balıklarda pazarın keyfini çıkarsın..yok..bırakmazlar...a aaaaa....sporcu bay ve bayanlar geçmekte..amanın..eşofmanlarıda caf caflı...yürüyen koşan..amanın yanımda da çığlık atan..Azra nın annesi..herhal yine yedi bir nane..bizim küçükçük... ....kalktım giderim..eve giderim ..bay..bayın..vakit gece..hani der ya...hava güzel..deniz sıcak..benim adım deve..ben giderim eve... ...iyi geceler... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2007 biliyorum sana göre gece; zamandır sadece bana gelince; artık bütün zamanlar gece. sararmış bir sayfa gibi kenarlarım bükülüyor içime. tüm çareleri çaresiz kurban veriyorum çarelere bilsem ki delilik ilaç olacak yarelere soyunur tırmanırdım minarelere ama yarın kimseye vadedilmedi mutluluk boyumuz kadar ne uzar göklere ne düşer yerlere ancak hak ettiğim kadar yaşar yüreğim ve ancak hak ettiğim kadar sevda yüklenir kelimelere fazlasını beklemek ne haddime biliyorum bir tanem senin için gece; zamandır sadece beni dert etme benim için artık bütün zamanlar gece Mine Özdemirtaş Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 4 Mart , 2007 bir gün bir şölene davet edilirsin..birde bakarsın ki yemek listesinde adın yazılmış...... ...yo..yo..bu kendini bilmiş smileyi değilde sırıtan simileyi katayım..o yakışır.. ... kıraç ında dediği gibi.. İtiraf ettim kendime Seviyormuşum meğer diye Sonra da güldüm halime Çocuk musun oğlum diye Meğer hep çocukmuşum Büyümemişim kalmışım ... ...öyle ne yapalım... *** hani bazen gönderme de yapmıyor değilim..Hz Nuh a...yeni bir tufan gerekmiyormu artık... neyse..yaşamsal şaklabanlığımıza şaklataraktan da o mazbut kırbacı..anlatam size bi hikaye..gerçi bende hikaye olmuşum ya hadi hayırlısı.. ne diyorum ben yaaa...yok hikaye mikayeee... şimdilik yok... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 6 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Mart , 2007 KENDİMLE DÜET.... yakında.... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 7 Mart , 2007 İNSAN DOĞARKEN ÖLMEYE BAŞLAR.. MIŞ... bu gün vıcık vıcık herşey ya..gıcıklanımsı bir yalpalayış..kafa dağıtmak lazım..rahatlamak..en iyisi biraz kendimle dalga geçeyim... nasıl oldu da sabah yataktan kalktım..sanki kalkmamışım gibi..kafamda teyyareler uçar..yüzümde yastığın izi..telefonum yere düşmüş..kıravat ayağıma dolanmış..evde de king kong gibi birileri gezmekte..gözlerimi ovuşturdum..biladerimmiş.. ..iri yarıda..neyse terliği aradım..hani şu salon terliği mi diyorsunuz..biri televizyon sehpası altında..diğeri koltuğun altında..nasıl olduda oralara gittiler....evde bir king kong gezmekte...kesinlikle.. ..banyo..banyo nerede..diş fırçam..macun..ayyyy.. dayanamıcam..aynada yüzümü gördüm..bu ne yakışıklılık figgaro..yüzümdede yastığın izi...ayrı bir karizma katmış... ...neyse..ütü..ulaaaan ütü nerdesin...buldum..cehennemin dibindeymiş...gömleğim gömleğim..benim güzel gömleğim..kırışık gömleğim..ütüledim..manşetleride koluma taktım..kahvaltı...dolabı açtım...içinden bir kedi maaavvlıyarak kaçtı..aklımı aldı...Allahallah..ne işi var onun dolapta..yahu benim evimde kedinin ne işi var...inenın ciddiyim..heralde akşam açık kaldı dolabın kapağı..kedinin biride içine dadandı..kardeşimde gece farkında olmadan dolabın kapağını geçerken mutfaktan kapadı..kedide içinde kaldı...ben buna yoruyorum olayı..yoksa kafayı yicem..zaten pek sağlıklıda değilim...iş..işe bir gelişim vardı..ofis binasının önünde kapıcı sandalyesinde uyumakta..birden GÜNAAAYDIIN dedim..irkildi..deli oldu..nasıl yatıyorsun dedim..bu gürültüde..haaa..ne gürültüsü dedi..Allahllah..bina çevreyolu üzerinde..dakkada iki bin araba geçiyor..neyse..uzatmadan yukarı çıktım..tüm personel mutfağa toplanmış sigara içiyor..inanın ilk girdiğimde yangın var zannettim..o ne dedim yaaa..yazık ciğerlerinize...kız cemre ver bakalım..abine bi cigara...bende yaktım...napam..kafayı dolaptan çıkan kediye takmıştım..ne evim..ne kendim..ne işim..hiç bir şeyim normal değil... ...sonra patron hanım geldi..gel bakalım murat efendi..buyurun buyurun dedim..yok yaaa...evet..dedim bişeymi vardı...yoo dedi.. ..şeey ..kahvenizi bu gün ben yapabilirmiyim dedi..yap dedim..köpüklü olsun..alırım aklınızı ona göre.. ....sonrada gazetem geldi..baş sayfada yazıyor..tecavüz..darp.cinayet..amaaannn...işte yine vıcık vıcık olma hali başladı...attım gazeteyi elimden..forumu açtım..şifremi girmeden şöyle bi baktım..baktım..baktııımmm...sesini duymaya başladım..ardından dumanı görülmeye başladı..çuf..çuf..treeeeennnn.... ..... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 ÇAPRAZ Biliyorum dedim, baktım, baktınız Zaman hiç geçmez mi Sordum, sorguladınız Camlara yapışmış çiçek ölüleri Yüzleriniz Sokaklar boydanboya Adresimi sildiniz Beklemek böyle bir şey Islıkla bir korkuyu geri çevirmek Ucu keskin bıçakla Bir bulutu kesmek Duman gibiydi, kadın gibiydi bulut Gölün üstüne dağıldı Yarasında koyu bir gece Ağdı suya Üstüne fotoğraflar çektiniz Unutulmus kadınlarin dalgın ve agırdır Anıları Sevmeyi bilseydiniz Define avcısıydım Bundan önceleri Haritasız dedektörsüz Pusulam yosun tutmus Ağaç gövdesi.. Gizli dehlizlerden geçmek kolay Toprak kökleri Bir geyik çalımıyla biçmişim Kendim soymuşum gizlerini En büyük aşk orda gömülü Toprağı elemişim Bedelini ödeyemezsiniz Üste bir ömür sürdüm Ödüllü bir yalnızlık benimkisi Var varanın Git gidenin Bir rüyayi getirenin Nereye kadardır becerisi Aralıktan rüzgar giriyor Ya tam açın Ya kapatın artık pencerenizi Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 SAKRAMENTO GÜNLÜKLERİ... Hatırlarmısın... Yaldızlı akşamlarda hayalini kurardık Çocukluğumuz bile gelmezdi aklımıza Dudaklarımızda iz bırakan Elma şekeride.. Hatırlarmısın... Parılıtılı sabahlarda kaybolurduk Birbirimizin gözlerinde İlkokula başladığımız ilk gün bile Gelmezdi aklımıza Lades yapardık kibrit çöpleriyle Rastlaşırmıyız diye Dada da büyüdüğümüzde.. Hatırlarmısın... ilk dansımızda ki heyecanı Benden boşalan ter Ve ilk attığın öpüş Acemice... ----------made in figgaro.. Alıntı
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 İNSAN DOĞARKEN ÖLMEYE BAŞLAR.. MIŞ... bu gün vıcık vıcık herşey ya..gıcıklanımsı bir yalpalayış..kafa dağıtmak lazım..rahatlamak..en iyisi biraz kendimle dalga geçeyim... nasıl oldu da sabah yataktan kalktım..sanki kalkmamışım gibi..kafamda teyyareler uçar..yüzümde yastığın izi..telefonum yere düşmüş..kıravat ayağıma dolanmış..evde de king kong gibi birileri gezmekte..gözlerimi ovuşturdum..biladerimmiş.. ..iri yarıda..neyse terliği aradım..hani şu salon terliği mi diyorsunuz..biri televizyon sehpası altında..diğeri koltuğun altında..nasıl olduda oralara gittiler....evde bir king kong gezmekte...kesinlikle.. ..banyo..banyo nerede..diş fırçam..macun..ayyyy.. dayanamıcam..aynada yüzümü gördüm..bu ne yakışıklılık figgaro..yüzümdede yastığın izi...ayrı bir karizma katmış... ...neyse..ütü..ulaaaan ütü nerdesin...buldum..cehennemin dibindeymiş...gömleğim gömleğim..benim güzel gömleğim..kırışık gömleğim..ütüledim..manşetleride koluma taktım..kahvaltı...dolabı açtım...içinden bir kedi maaavvlıyarak kaçtı..aklımı aldı...Allahallah..ne işi var onun dolapta..yahu benim evimde kedinin ne işi var...inenın ciddiyim..heralde akşam açık kaldı dolabın kapağı..kedinin biride içine dadandı..kardeşimde gece farkında olmadan dolabın kapağını geçerken mutfaktan kapadı..kedide içinde kaldı...ben buna yoruyorum olayı..yoksa kafayı yicem..zaten pek sağlıklıda değilim...iş..işe bir gelişim vardı..ofis binasının önünde kapıcı sandalyesinde uyumakta..birden GÜNAAAYDIIN dedim..irkildi..deli oldu..nasıl yatıyorsun dedim..bu gürültüde..haaa..ne gürültüsü dedi..Allahllah..bina çevreyolu üzerinde..dakkada iki bin araba geçiyor..neyse..uzatmadan yukarı çıktım..tüm personel mutfağa toplanmış sigara içiyor..inanın ilk girdiğimde yangın var zannettim..o ne dedim yaaa..yazık ciğerlerinize...kız cemre ver bakalım..abine bi cigara...bende yaktım...napam..kafayı dolaptan çıkan kediye takmıştım..ne evim..ne kendim..ne işim..hiç bir şeyim normal değil... ...sonra patron hanım geldi..gel bakalım murat efendi..buyurun buyurun dedim..yok yaaa...evet..dedim bişeymi vardı...yoo dedi.. ..şeey ..kahvenizi bu gün ben yapabilirmiyim dedi..yap dedim..köpüklü olsun..alırım aklınızı ona göre.. ....sonrada gazetem geldi..baş sayfada yazıyor..tecavüz..darp.cinayet..amaaannn...işte yine vıcık vıcık olma hali başladı...attım gazeteyi elimden..forumu açtım..şifremi girmeden şöyle bi baktım..baktım..baktııımmm...sesini duymaya başladım..ardından dumanı görülmeye başladı..çuf..çuf..treeeeennnn.... ..... ya figgaromm şu ann vıcık vıcık oldum gülmekten...biri bbenii durdursun... yoksa buu hızlan yarın dolabında beni görebilirsin.... ayy delüü şeyy...figgaro musun ikizim misin nesin...bak kopardınn beni.... :P senin bi de kardeşin olmak vvardı...ben olsamm o evdee...dolaba kediiler girmezdi merak etme.... kaçarlardı bizim delülüklerimiz yüüzünden... ama hayatt öyle vıcıklaşırdı ki..doyum olmazdı heralde.... SAKRAMENTO GÜNLÜKLERİ... Hatırlarmısın... Yaldızlı akşamlarda hayalini kurardık Çocukluğumuz bile gelmezdi aklımıza Dudaklarımızda iz bırakan Elma şekeride.. Hatırlarmısın... Parılıtılı sabahlarda kaybolurduk Birbirimizin gözlerinde İlkokula başladığımız ilk gün bile Gelmezdi aklımıza Lades yapardık kibrit çöpleriyle Rastlaşırmıyız diye Dada da büyüdüğümüzde.. Hatırlarmısın... ilk dansımızda ki heyecanı Benden boşalan ter Ve ilk attığın öpüş Acemice... ----------made in figgaro.. ve bu daaa iştee figgarom diyorumm başka bişey de demiyorum..... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 ya figgaromm şu ann vıcık vıcık oldum gülmekten...biri bbenii durdursun... yoksa buu hızlan yarın dolabında beni görebilirsin.... ayy delüü şeyy...figgaro musun ikizim misin nesin...bak kopardınn beni.... :P senin bi de kardeşin olmak vvardı...ben olsamm o evdee...dolaba kediiler girmezdi merak etme.... kaçarlardı bizim delülüklerimiz yüüzünden... ama hayatt öyle vıcıklaşırdı ki..doyum olmazdı heralde.... ve bu daaa iştee figgarom diyorumm başka bişey de demiyorum..... kız mutlu kelebek... ...ben delirirken sen gülüyosun dimi..kardeşimsin zaten..ikizimsin dedinde..birileri geldi aklıma.. ...hayırlısı...dolabımdan yarın sabah sende çıksan şaşırmam inan..sahi çıkarmısın.. ..... Alıntı
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2007 kız mutlu kelebek... ...ben delirirken sen gülüyosun dimi..kardeşimsin zaten..ikizimsin dedinde..birileri geldi aklıma.. ...hayırlısı...dolabımdan yarın sabah sende çıksan şaşırmam inan..sahi çıkarmısın.. ..... eğer durmasaydım bu gazla dolabına gelirdim.....cidden bak...çıkmaz mıyımm benn hele.... delüü bi gün olmuş gerçekten ee bizde akıllı sayılmayız... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 'PEMBE VE SİYAH' Ateş kızılıydı teni.. Yanardağ ağzı gibi dudak.. Bir yılan kadar kıvrak Onunla sevişmek Sanki bir haz totemine Kurban edilmek Elleri saçlarımda Ellerim saçlarında Zeytin kurusu gözleri Bir şehvet istenci İki beden tek beden Bir cehennem hurisi O an, Geçmiş ve geleceğin Düşünülemediği an.. Ölünecekmiş gibi bir an Umursanmayan O, pembelerini sunmuştu Ben'se siyahlarımı İki dudak tek dudak.. Pembe ve siyah... -----figgaro... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 yahu..içim bi gıcık bu gün..gittiğim her yerde gıcıklık saldım..sıkıntılı can hali midir ..nedir.. ...sabah sahile çıkam açık büfe bi kahvaltı edem dedim..hani hava da güzeldi.. menüdeki herşeyden gıcıklandım..sonrada müşterilerden..sonra oranın sahibinden..sonra bi baş ağrısı..ardından güneş çarpması..güneşede gıcık oldum.. ..sonra kalktım..motosikletime bindim..baktımki..benzin az..gıcık oldum..hemde tüm benzin istasyonlarına...sonra bi bayan arkadaşla buluştum..dedim ki..sende gıcıklanacak bişeler bulursam..kaale alma..bu gün gıcıklanma günüm..nasıl yani dedi..yanisi dedim şu..bu gün kendimden gıcıklanıyorum... ...olurmu sizede böyle..nolur olur deyin..yoksa sizden de gıcıklanırım... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Mavi Değildin Artık Bulduğum gibi misin? Mavi Yoksa bıraktığım gibi çiçek mi? Hangi şehrin, hangi yerindesin? Ya da şehirler arası yollarda Hangi istasyonda Seni bulmak istediğim yerlerde yoksun Muhtemelen olmak istediğin yerlerdesin Yani benim olmadığım yerde Gerçi ben olmasam da olmasam da ne fark ederki Sen bensiz gitmişsin Ben senle gelmişim Bulduğumda seni daha yeni doğmuştun gönlüme Fırsatını bulup da sarılamamıştım sıkıca Sevememiştim... Dağınıktım, barındıramıyordum kimseyi düşüncemde Ama sen farklıydın Çünkü bulduğumda seni Hiç kimse koparmamıştı toprağından Yalnızdın, yalnızdım bulduğumda seni Sonra bıraktın.., bıraktım.. Bıraktığımda yağmur götürmüştü toprağını Yerinde yoktun bulutlar gibi Bir sahipsizlik, bir serserilik çökmüştü üzerime Sadece senin yokluğun değildi dokunan, Bulduğumda sen maviydin Sonra koruyamadım bıraktığımda ise: Her hangi bir şehrin her hangi bir yolun çiçeği olmuştun MAVİ DEĞİLDİN ARTIK... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 AŞMIŞLIĞIN DELİRTİLERİ..ve öteki.. sancısı , bağırsaklarındaki birikmiş gazın etmesi idiydi..tazziki mesane.. heheyt.heyt.. kazansaydı Hitler değilmiydi kahraman.. sonuçlar değilmiydi..yanlışla doğruları belirleyen.. zeminindeki kaypaklığı değilmiydi en gönlü derinliğinde insanlığın.. kim gidene kadar ki ; kafa giotine..korumuştu saffını.. onlardır işte ..onlardır..yüce gönüllüler. en mükemmel olanın en aldatıcı olmuşluğu değilmiydi.. o kutsal ayartıcı..dokunulası dişi.. neydi içre sızılayan.. neydi geçtikçe üstünden sızını alıp götüren.. sevmişliği mi gülün dikeni..yoksa katlanmışlığı mı dikenin güle.. ne..ne dedin..!! sıradanlığı aşkın, en tutkuncanası bile.. ve kurulmalı bu mezar üstüne.. aşklarüstülüğün o görkemli katedrali.. dolup taşmalımıdır..akmalımıdır..boy..boy.. susmalı mı yoksa..Sofokles mi okumalı.. yazıklar olsun Oidipus.. iftira mı atmalı Hera ya.... Zeus a yeni bir (güzel oğlan) mı sunmak..neydi acıtan beyni..ne..? sormuşlar Heraklitos a..insanın kaderi nedir..? demişki..:karakteridir..dir..midir..dili geçmiş memişler midir.. yap yapma..otur kalk..tu kaka.. geller-gitler.. ahh cebimdeki cevizler.. içini cevizin kim yer..kim yemez bana ne.. yok ki benim cevizim... ben palamut mevsimini beklerim.. olsun beklerim.. ---figgaro--- Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 13 Mart , 2007 gadfather...sevdiğim bi şarkıdır...lala la laa...la la la laaaaa..ayyy mırıldanması bile harika..tabi..romans tan sonra.. neyse..mevzuya geçelim... ne demeli şimdi..parıldar karanlıkta gözleri kedi gibi..amanın ışıldayan da dişleri mi..hep merak etmişimdir..yırtıcıların dişleri neden bu kadar beyazdır..tezat hakikat ve ardından akıl bulamacı.. ...KARDEŞLERİİİMM..(nutuksal oldu) .."çıkma yükseğe başın döner..."..hehuuhehuu... ***bir çoban sürüsün ardı gider iken..sevgili köpeğide etrafı kolaçan eder..öğle; çıkınından taze davar peyniri ile biraz zeytin ve de domatesle eder iken karın doyurmacını..köpekçikte kuru ekmekleri çerez gibi yer..ee her zaman et..yoktur cennette bile..çoban sürüsü ardın gider iken ağasını görür yolda..bir iki laklaka sonrası bi iddaya tutuşurlar..idda şudur..çoban derki..ben kavalımla, sürüye tuz yalattıktan sonra ırmak kenarından hepsini geçirecem hem bir tanesi bile su içmeden der..ağa; hadi be çoban tuz yalamış sürüyü nasıl zaptedersin der..eğer geçirirsen suyu içirtmeden bütün sürüyü sana veririm der..ama kaybedersen yanımda ölene kadar beleş çalışırsın.. bütün sürü ırmağa dadanacaktır..hayır der çoban..suya hiçbiri gitmeyecek ben kaval çalarken...iddaya koyulurlar.. ---çoban sürüye tuzu yalatır..ırmağa doğru da götürür..tam ırmak kenarına gelmişken sürü tam suya abanacağında çoban kavalı çalmaya başlar..içlice..sürü birden durur..irkilir..ve hiç biride su içmeden ırmaktan atlar ve karşı tarafa geçer..ama sürüde ki bir koyun hariç..o suyu içer.. ve ağa döner çobana der..iddayı kaybettin..bak bi tanesi suyu içiyor der..tamam da ağam..onun beyni yok der..hadi be der ağa..nasıl beyni yok..koyunun beyni olmazmıymış..yok ağam..yok..ulan kes hadi o koyunu.. der..beyni yoksa yine sürü senin..ve orada koyunu keserler..bakarlarki beyin yok..ağa şaşırır..çoban sürüyü kazanır..(akıl fıs mıntıfıs...) ..bazen sürü içinde sürülerde çıkabilir.. !!! ne dicektim ben yaa..diceklerimide unuttum..neyse bi şiir yazam günü kapatam... geçme namık kemal köprüsünden.. batar ayağına diken.. annen söz söyler iken.. neden kulakların tıkalı.. ürkütme vak vak ları çayırda.. yeşil başlı ardından keker.. daha baban nenni söyler iken.. neden büyüdün be a çucuğum.. deli aklını bakracta saklar.. akıllı delinin bakracında.. halam gelir yoğurt ister.. bakracdan çıkan peynir.... kalın sağlıcakla... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 14 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 14 Mart , 2007 ivedilikle komedyenliği etmişti kendine peşkeş...ne salakça espirilerdir onlar..hani bi ara ağzımdan kaçtı..sustuğun zaman daha mantıklısın diye..eşi anladı da..bizim şebek hala savurur..şu kadar şirket kurdum da..burda böyle yaptımda..ulan senin okuduğun üniversite bile..IQ ' su düşüklerin gittiği yer diğilmiydi..şu binlerce dolar verilip..paralı kıbrıs amerikan üniversitesimidir..ne zıkkımdır..beş kez sofrada söyledi..bilmem ne uluslar arası ilişkiler bitirdim..rastlantısal bi salaklık vuku bulduğundan aynı salatayı söylemiştik restorantta..annesinin oğlu ...nolucak... saçlarını sezarımsı uzatmış..35 dairem var..35 dairem var benim diye şaklabansal bir narası vardı...sordukmu kardeşim..kaç dairen var... hem yanındaki şu güzel hatun..(pek akıllı değil bence, belkide akıllı ) dururmuydu yanında sanırsın.. olmasa annenin sana sağladıkları...yaşamdan yararlanmayı anlarımda..varlığın(zenginliğin) yarattığı yaşamsal salaklığı pek anlamam...ukalada ayrıca..tüm tavuklar benim havasında bir tüy kabartmaca...ulan ben atmacayım...seninle cinsimiz farklı bi kere...nedir korkun..rahatlığımmı...eveeeeettttt....neyse ya..rahatsız bi tiple..eskidende tanıdığım bi restorantta karşılaştık..beraber yemek durumunda kaldık..yanında da eşi falan..sinirlendim..sanki yemek beni yedi..hani en çok kızdığım noktada şey oldu...diğerleri o kadar sorun değildi..masadaki nar ekşisini bitirdi..işte ona dayanamam.. ..görüşürüz sonra..kalın sağlıcakla diyip..pergelleri 2/1 ölçeğinde açıp kaçtım oracıktan..OHHH BEEEE... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.