Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2008 16 yıl Yazar Yaşamadan tüketmek.. koca bir yalanla yaşıyorum gibi..hani koynunda sarılı koca bir boz yılandırda sen elma güzeli athena sanırsın..yada ne bileyim..adını ne koyarsanız koyun bu durumun..şu an çevremdeki bi çok insanın kişilik çatışmalarını görmekteyim..sabah işimize giderken koca kapitalist..akşam evimize geldiğimizde en coşkun idealist..gibi malesefki bi süreden beri aşkada inanmıyorum.. öldürdüm onu..yada inansam bile eminim ki o başka bir gezegende varlığını sürdürmekte..yeriniyse geçici ve hoşumsu hedonist yaklaşımlar aldı..gerçi bunlarında pek bir önemi yok..hal öylesine bişey gibi olmaya başladı.. ve yalnızlar..genelde toplum yalnızlara hep taş atar..bişeyleri arkasından yakıştırır..ne hali varsa görsün gibilerinden dudak bükülür..aslında yalnızlar ortamın -dünyanın- ilişkilerin tantanalarından, çirkef yaklaşımlarından, adaletsizlliklerinden uzak durma çabası içindeki tiplerdir..hazmedezler bazı şeyleri ve kendilerini fil dişi kulelerine hapsederler..seviyorum yalnızları.. teşhirci ve materyalist liğe doğru koşuşumuz tüm hızıyla devam etmekte..en önde gideniyiz tüketmenin..en iyi yıkan baştacımız..en bencilimiz yolu gözlenenimiz..en paralılarımızsa yeryüzü tanrılarımız..duygu ve sevgi dolulularımızsa mıymıntılarımız..ne üzülesi.. direnç, malesefki insanlarımızda yok denecek kadar azaldı..kaygı ve korkularımız bu günümüzde düzgün düşünememe gibi hallerimize sebep olmaya başladı..sakinlik ve dizginlik çok uzağımızda..iyi birer savaşçı olmamız değil ne için savaşacağımız hadisesi göz ardı edilmiş ve sakin kafayla düşündüğümüzde yapmak istemediğimiz şeyleri yapma durumundayız..modern tutsaklık..kendine uzaklık.. şimdilerdeki yaşamsal formatımızın adını ben koyamıyorum..konulacak gibi de değil..mükemmellik ve aldatıcılık birbiri içine girmiş..ayırt etmekte zor..bi an kendinizi olayların yada içinde bulunduğunuz durumun akışına bıraktığınızda Allahım kocaman bir kendin olamama sarhoşluğu..ve durumunuz, akıtılan bi sürü seli içerisinde ne yöne gideceğini bilemeyen şaşkın bir plankton...varlığının yada yokluğunun önemi bir tek kendini bağlayan.. --fgr (23-11-2007)
Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2008 16 yıl Yazar hani nerden bilebilirsin üretme kabızlığının bir gün gelipte senin kapını takk tak diye çalacağını...hani her kabuğu soyulanın içinden salatalık çıkacağınıda bilemezsin..tuzlu yendiğinde lezzetine bi o kadarda lezzet kattığını..neyse efendim iki laklaktır ömrü leyleğin diyip konuya dalalım.. --- az önce televizyonda "hoşşiik" diye bağırıyordu..ne komiktir o kadın öle...yarattığı adanalı zengin dul tiplemesiye ne güldürücülü bir güldürendir.."bakıyorumda dipçik gibisin haaaa.." heuheuheuuuu..ben biraz daha izleyim yaa..dizi güzel gıdıklıyor..hani gülüyoruz babında şeyy ettiriyorum.. ..ağlama beee..sende güll..! hoşşikk.. heuheuheuuu
Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 16 yıl Yaşamadan tüketmek.. ve yalnızlar..genelde toplum yalnızlara hep taş atar..bişeyleri arkasından yakıştırır..ne hali varsa görsün gibilerinden dudak bükülür..aslında yalnızlar ortamın -dünyanın- ilişkilerin tantanalarından, çirkef yaklaşımlarından, adaletsizlliklerinden uzak durma çabası içindeki tiplerdir..hazmedezler bazı şeyleri ve kendilerini fil dişi kulelerine hapsederler..seviyorum yalnızları.. --fgr (23-11-2007) herkes yalnızdır aslında...
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2008 16 yıl Yazar herkes yalnızdır aslında... yanii..şöylede denebilir..bazı zamanlar yalnızlık hissiyatı dahada öne çıkabilir..biçoklarında olduğu gibi..kendin dışındakilere yabancılaşma, kişinin kendisini kendinden dahada iyi tanıyabilecek bir kişinin olmama olasılıklığında yatar..
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2008 16 yıl yanii..şöylede denebilir..bazı zamanlar yalnızlık hissiyatı dahada öne çıkabilir..biçoklarında olduğu gibi..kendin dışındakilere yabancılaşma, kişinin kendisini kendinden dahada iyi tanıyabilecek bir kişinin olmama olasılıklığında yatar.. memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama....yalnız değilsin aslında olmak istiyorsan yalnız kimse yapışmaz yakana
Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2008 16 yıl Yazar memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama....yalnız değilsin aslında olmak istiyorsan yalnız kimse yapışmaz yakana takma kafana yalnızlığı yaa..insan bazen kendini yalnızda hisseder.. bazen de düzinelerce insanı içine almış kadarda kalabalık..bazende agopun obez kazı kadar da aç. memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama demişsin...tarihte yalnızlıkları ayyuka çıkmış bi çok değerli insan var..bence senin şu saydıklarından dahada farklı anlamlara bürülüydü onlar.. --bazı insanlarınsa üzerlerinde tuttuğu o gereksiz sosyallığa karşın; "kalabalığınsa" , onlara karşı duyduğu "yalnızlığı", gözardı edemeyiz..yani bazı insanların karşısında kalabalıkta yalnız kalabilir.. bide olaya şöyle bak..kendisini fil dişi kulesine hapsetmiş bir yalnızın gerekçesi karşısındaki kalabalığın,memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama hallerine sahip olmaları hadisesi ise..hıı..olamazmı..
Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2008 16 yıl takma kafana yalnızlığı yaa..insan bazen kendini yalnızda hisseder.. bazen de düzinelerce insanı içine almış kadarda kalabalık..bazende agopun obez kazı kadar da aç. memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama demişsin...tarihte yalnızlıkları ayyuka çıkmış bi çok değerli insan var..bence senin şu saydıklarından dahada farklı anlamlara bürülüydü onlar.. --bazı insanlarınsa üzerlerinde tuttuğu o gereksiz sosyallığa karşın; "kalabalığınsa" , onlara karşı duyduğu "yalnızlığı", gözardı edemeyiz..yani bazı insanların karşısında kalabalıkta yalnız kalabilir.. bide olaya şöyle bak..kendisini fil dişi kulesine hapsetmiş bir yalnızın gerekçesi karşısındaki kalabalığın,memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama hallerine sahip olmaları hadisesi ise..hıı..olamazmı.. yalnız çok memnun hayatından memnun olmayan kalabalık ise didiniyor arıyor ama çok kalabalık ben memnunum "sayın kalabalık" diyor yalnız yanlış diyor bu çok kabalık yok yok kelimeler karıştı.. yalnız diyor bu çok kalabalık kalamıyorum yalnız. Güvercin yürümek istiyor giriyor kalabalığın içine yürüyor.Yalnız uçmak istiyor etraf çok kalabalık... Kazın karnı acıktı gitsin agopun yanına.Kalmasın yalnız, agop
Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2008 16 yıl Yazar yalnız çok memnun hayatından memnun olmayan kalabalık ise didiniyor arıyor ama çok kalabalık ben memnunum "sayın kalabalık" diyor yalnız yanlış diyor bu çok kabalık yok yok kelimeler karıştı.. yalnız diyor bu çok kalabalık kalamıyorum yalnız. Güvercin yürümek istiyor giriyor kalabalığın içine yürüyor.Yalnız uçmak istiyor etraf çok kalabalık... Kazın karnı acıktı gitsin agopun yanına.Kalmasın yalnız, agop hıhh tamam işte böyle..yani aynen öyle..fitnıs salonuna gönderin obes kazımızı..agopada selam sölee..
Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2008 16 yıl Yazar zıpır zıpır zıplar entarisi hıklar..modese kameralarına el sallar sanarki olacaktır meşhur..olum cızdırma kafamı, yer kalmadı yer.. gün güldürük geçmektedir..alık balıksa çalar düdük hani balıkçı farketsin babında..öylede susamışki *********** bi içse kurucaktır derya..gel emmi gel..tütün sardım halis mulis adıyaman, tellendirelim..aldın üçüncü hanımıda dördüncüyü gözlersin..gözün çıksın.. efendim.. mevzu sığdır..akşama azdır..geç kalınırsa kötek cızdır..haydin eyvallah..
Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2008 16 yıl takma kafana yalnızlığı yaa..insan bazen kendini yalnızda hisseder.. bazen de düzinelerce insanı içine almış kadarda kalabalık..bazende agopun obez kazı kadar da aç. memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama demişsin...tarihte yalnızlıkları ayyuka çıkmış bi çok değerli insan var..bence senin şu saydıklarından dahada farklı anlamlara bürülüydü onlar.. --bazı insanlarınsa üzerlerinde tuttuğu o gereksiz sosyallığa karşın; "kalabalığınsa" , onlara karşı duyduğu "yalnızlığı", gözardı edemeyiz..yani bazı insanların karşısında kalabalıkta yalnız kalabilir.. bide olaya şöyle bak..kendisini fil dişi kulesine hapsetmiş bir yalnızın gerekçesi karşısındaki kalabalığın,memnun olmama, yetinmeme, bencillik, tadını çıkaramama hallerine sahip olmaları hadisesi ise..hıı..olamazmı.. yalnızlığın en alası zaten kalabalıklar içerisinde yaşanan yalnızlıktır,diğeri yalnızlık sayılmaz... Bir anda bütün etrafınızdakiler yabancılaşıverir ve bir anda ömrünüzün tükettiğiniz yolları ilk kez geçiyormuş gibi hissedersiniz..
Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2008 16 yıl hani nerden bilebilirsin üretme kabızlığının bir gün gelipte senin kapını takk tak diye çalacağını...hani her kabuğu soyulanın içinden salatalık çıkacağınıda bilemezsin..tuzlu yendiğinde lezzetine bi o kadarda lezzet kattığını..neyse efendim iki laklaktır ömrü leyleğin diyip konuya dalalım.. --- az önce televizyonda "hoşşiik" diye bağırıyordu..ne komiktir o kadın öle...yarattığı adanalı zengin dul tiplemesiye ne güldürücülü bir güldürendir.."bakıyorumda dipçik gibisin haaaa.." heuheuheuuuu..ben biraz daha izleyim yaa..dizi güzel gıdıklıyor..hani gülüyoruz babında şeyy ettiriyorum.. ..ağlama beee..sende güll..! hoşşikk.. heuheuheuuu ...........aynen
Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2008 16 yıl .. ..modern tutsaklık..kendine uzaklık.. şimdilerdeki yaşamsal formatımızın adını ben koyamıyorum..konulacak gibi de değil..mükemmellik ve aldatıcılık birbiri içine girmiş..ayırt etmekte zor..bi an kendinizi olayların yada içinde bulunduğunuz durumun akışına bıraktığınızda Allahım kocaman bir kendin olamama sarhoşluğu..ve durumunuz, akıtılan bi sürü seli içerisinde ne yöne gideceğini bilemeyen şaşkın bir plankton...varlığının yada yokluğunun önemi bir tek kendini bağlayan.. --fgr (23-11-2007) ................
Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2008 16 yıl Yazar yok istemem..istemem dedim.. ne isterdim biliyormusun ; kaygısız bir bakış, beklentisiz bir ilgi..sıcak olsun biraz isterdim..bol yeşillikli bir salata.. bir göl kenarında..arada balığa da çıkardık..ben iyi ağ atar ve iyide ağ örerim biliyormusun..yürüyüşler yapmak isterdim çimenler kırlar üstünde..arada bir bazı hayvanlara denk gelmek..hayranca onları izlemek..bir meyve koparmak dalından ve yemek isterdim yıkamadan.. bir opera salonunun ortasında kalmak isterdim..en coşkulusundan bir oratoryo..en az üçyüz keman bir arada çalsın isterdim..sahne kapandığında kalın vişne rengi bir perde..hayaller kurmak isterdim gerçekleşmeyeceğini bile bile..prens olmak isterdim düşkünler ülkesine ama umut ekmek istemezdim kimseciklerin yüreciğine..ağlamak isterdim delice kalabalıkların en ayyukalı yerinde..ne isterdim biliyormusun! gayesizce koşmak bir deniz kıyısında ,koşup koşup düşmek..çığlıklar atmak isterdim sağırlar mahallesinde, her gördüğümüde anlatmak bakışları tutsaklara..dokunmak isterdim en ürpertilisine, şakalaşmak bir mahkeme duvarı silüetliyle.. ışıklar sönsün isterdim, ses gelmesin, on dakikalığına iflas etmiş düşünceler.. ve bakmak; bir uçurum bakar gibi en derinliğine karanlığın. --figGarO
Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2009 16 yıl Yazar SOR BENİ Sarı sıcak yazlara Kara kışlara Yerde çakıla Ummana Kıvrılıp giden derelere Didişen serçelere Yüzlerde gülüşe Yeşile Çiçek açan bademe En çıpLağında Adem'e Titreşen kalplere Kedere En ıssızında geceye En yalnızında gurbete Dildeki bir heceye Hasrete Öksüz kalmış aşklara Sonu gelmez acılara Kayıp giden yıldıza Aya Rakı sofralarında kahkahaya Anlatılarda manaya Uzayıp giden yollara Beyaza Birliktelikte sefaya Davamızda inanca Kırılan kalemlerdeyse Cefaya Sor Beni... figGarO...
Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2009 16 yıl ÇIKIŞLAR ARKA KAPIDAN Aman dostum Suya sabuna dokunma Etliye sütlüye karışma Çıtını çıkarma sakın Kenarda köşede büzül Hakkını arama Gereksiz tarama Yat-kalk-uyu Hokus-sus Pokus-pus Ayran buz Alaska-frigo Dağılalım beyler Konu dağılsın Yaşayalım izlemeden görmeden Yaşayalım okumadan duymadan O halde buyrun Çıkışlar arka kapıdan Cihan Demirci
Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 16 yıl Yazar yahu ne girmiştirki ön kapıdan..değilmidir insanların dünyasında herşey , zamanla düzenden düzensizliğe doğru giden..neyi anlatmaya-anlamasına çalışmak ki değitirmesini hiç bi şekilde bilmeyene..daha dip değiliz, dip..vurmalı önce dibe. --ki ben bi garip lak lakçıyım..karnını zor doyuran..hani olacaksada; mali-maddi kaybedecek birşeyleri korkusu olanların girmeleri esastır ön kapıdan..hani güzellik olsun babında, lakin kapıları elinde tutan onlar değilmidir. --dünya, acınası bir yer değilmidir elinde insanlığın. --yoruldum..görüneni göremeyene anlatamamanın ardınsıra.
Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2009 16 yıl Yazar Nedir ki ? yanılgıların en tehlikelisi sonu gelmez belkilerin vasat nefeslerin..dırdırımsı dünyanın sonsuzca döngüsü..aldım verdim geldin gittin..bee yettin. hadi gazzede ağlayalım..afrikada coşalım avucumuzda götürdüğümüz bir avuş suyla..kutuplara klima takalım buzlar çözülmesin diyee..yanalım..yaratalım..dur diyelim hadi bi adama sol gözünüde morartmadan karısının..satma diyelim dünya nimetlerine kanmış bir kadınada elindeki son körpecik kızını..heheytt yarınlar güzel olacak..bir tablomudur da yaşam renklerle süslenip allayıp güzelleştirelim..doğa dünya tabiat zaten güzel..çirkini içimizde..düşüncelerimizde taşlayalım.. hadiii.. hıı ne dedin..taşın mı bitti.. Yalnız Haykırışan kargalar Darmadağın uçuşuyor kente doğru. Neredeyse yağacak kar Yeri yurdu olana ne mutlu! Donmuş kalakaldın, Hanidir gözlerin arkada! Boşuna kaçışın, ey çılgın, Kıştan uzaklara! Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle Açılan bir kapıdır dünya! İnsan senin yitirdiğini yitirse Bir yerlerde duramaz bir daha! Sen şimdi solgun, sarı Kış gurbetlerine lânetli, Hep soğuk gök katlarını Arayan bir duman gibi. Uç git, kuş, söyle ezgini Issız çöl kuşlarının sesiyle! Göm, gizle, ey çılgın, kanayan kalbini Buzların, alayların içine! Haykırışan kargalar Uçuşuyor kentten yana, dağınık; Neredeyse yağacak kar Yeri yurdu olmayana çok yazık! F. Nietzsche (çev. Behçet Necatigil)
Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2009 16 yıl Yazar yorgunum..her ne kadarda Heraklitos "dünyayı değil kendini yen." desede..Allahımm gülüyorum şu an..çıldırıyorum..klavyeyide parçalayabilirim..aşağıya iniyorum ben..sokağaaa .. bayılana kadarda koşmalıyıımm.. ayıktığımda bir klavye alırım artık.
Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2009 16 yıl yorgunum..her ne kadarda Heraklitos "dünyayı değil kendini yen." desede..Allahımm gülüyorum şu an..çıldırıyorum..klavyeyide parçalayabilirim..aşağıya iniyorum ben..sokağaaa .. bayılana kadarda koşmalıyıımm.. ayıktığımda bir klavye alırım artık. olacağı buydu sonunda tosbaam çıldırdı..
Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2009 16 yıl Yazar olacağı buydu sonunda tosbaam çıldırdı.. Lakin seni görende anti çıldırık zannedicek..zeka gerisi.
Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2009 16 yıl Lakin seni görende anti çıldırık zannedicek..zeka gerisi. zeka gerisi,sen şimdi bana geri zekalımı demek istedin...
Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2009 16 yıl Yazar zeka gerisi,sen şimdi bana geri zekalımı demek istedin... yahu şuhedaa şaka yaptığımı anlamazmısın..tospaa hadisesine ben alınmamışken.. ki sana zeki olduğunu bir kaç kez söylemiştim.. zor günler geçiriyor gibisin nolur beni günah keçisi eyleme.
Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2009 16 yıl Yazar Zırt.. Pırt.. Cırt.. ayyuka çıktığında heyecanımız.. kucağımızda popcornumuzla ateşliysede karedeki, inat ya sarışına değiştirmesene filmi yaa, zırt. tıkır mıkır yağarken yağmur.. arada uğuldaşanda rüzgarla.. dahada sarılırken ben yorgana.. hafiften bırakmasana yaa, pırt. çaylarımız gelmişken demli.. anlatırken bir dost sitemini unutmuşkende çayların şekerini girmesene araya yaa, cırt. figgaro.
Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2009 16 yıl Yazar olum ne diyorsan bi fazlası..kendin söyle, bi fazlasınıda sonradan kendin ekle..savaşmam senle..belliki zafer yok sende.. --- bu günlerde bi acayiptir ha ortalık..böle kendini acayip acayip bi farklılaştırma çabasına şeyy ettirenler..tanrıça olma hevesleri..abidik gubidik tivisler. akıl fıs mıntıfısım ha ben..her sabah kahvaltısında beynini yiyen. bide 5 adet zeytin, cibrit kutusu büyüklüü edirne peyniri, bide ince belli zarif bi bardakta demli çay.. alıyorum şu an hüngür hüngür..ince belli zarif bir bardak derken..aklıma geldi..ahh allam ahh..yaram büyükk..dündü evet dündüü..italyan işi bi kırmızı şarabı iyi etmiştim don quıhote nin çizgi filmini izlerken gece evde..kafamda hafifçenek kemanii..mutfaa doğru gitmiştim..şarabın yanında kemirdiğim peynirim bitmişti..peyniri doğramak için elimi bıçaa RAFA doğru götürürken elim çarpmazmı..ALLAAAAAMMMM EN SEVDİİİMMM İNCE BELLİM KIRILMIŞTI..yere düşmüştü..yastayım..hastayım.
Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2009 16 yıl Yazar Kendi Çığlığında yüzüme çarpılmış kapılar gibi şimdilerde hayat yemek üç gün öncesinden ekmeklerse bayat.. dün üç kafadar yine sorguladık... neyiz neredeyiz..? ve neden bu vasat olamayışımızdaki inatt başı kekilmiş, belliki dişi.. geçenlerde bir güvercine yem verdim..eskiden olsa yerdim.. hatta arkadaş bile olduk.. hergün geliyor artık..ona bir isim bile taktım.. ayşegül.. acep yavruları varmı..onlarda ilerde birer ayşegül olacakmı.. ve atacak mı onlara yem..birisi..ötekisi..şusuu güzeli çirkin, masumu suçlu niye hep cezbeder ki.. bu güvercin niye bana geldi ki.. üstelikte hep açken.. hem kendi hem ben.. zeminin kaypaklığıyla yoğrulmuş gönül kaypaklıkları arasında.. ellerimle saçlarımı geriye attım.. sevişme öncesinin hırçınlığı vardı ruhumda.. bilmem ne otelinin 12 numaralı odasında.. son bira şişesinide bırakmıştım.. terkedilmiş o köhne rıhtımda.. farelerin bile çoktan terkettiği dümeni kırık gemim ağlaşıyordu rıhtımda duran kaptanına.. hiçlik deryasında..bir **** gibiydi.. son sigaramıda güvertesine attım.. son bi nefes çektikten sonra yansın istedim.. yanmamak suçtu şimdilerde benim dünyamda.. yok olmaktansa karanlıkta.. boğulmaktansa.. kendi çığlığında.. --fgr(2006)
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.