Kurandaki çelişkiler

[Φ gugukcuk]

Sayın €L€KTRO_777,

.

.

.

"Doğru olmayı inançlardaki gibi ödüllenmek için değil, insani değerlerin için kabullenmelisin."

dedi.

 

Sizde Budizm'e doğru bir yöneliş hissettim dostum

"sadece içindeki ışığa inan."

Her zaman inanç konularını Pandora'nın kutusuna benzetmiştim.O kutu asla açılmamalı idi ama yaşamın tüm devinimlerini o kutunun içine bağlar iseniz,kutunun açılması ve ışığa çıkarılması kaçınılmaz olacaktır.

Kimbilir belki de zamanı geldi.

saygılarımla,

[Φ politika]

Dogaüstü güc ve Bilim arasinda cok yakin bir bag vardir.Bunu yok demek bile bilime aykiridir.Gercek bilim adamlari materyalistler gibi soylarinin maymundan geldigini iddia etmez.Ve gercektende bir avuctur bu dogaüstü gücün varligini inkar eden sözde bilim adamlari.Insanlar genelde gönlünce yasamaya meyilli olduklari icin bu bir avuc materyalistin dümen suyunda olmayi severler,cünkü onlarin iddialari kendilerinde gönlünce yasama icin bir mesnet olusturur.

 

Hz.Isa'yi carmiha gerdiklerinde onu carmiha gerenler ona;Hadi senin Allahin gelsin kurtarsin seni bakalim diyordular.Isa'da:Babasina yani Allah'a;"onlar ne yaptigini bilmiyorlar"diyordu.

 

Gelmis gecmis tüm bilim adamlarinin istisnalar disinda kalan hemen hepsi Tanrinin varligini kabul etmis ve etmektedirler.Bunu,onlarin tanri inanclari farklidir gibi carpitmalarla cürütmeye calismak ise suda bogulurken cirpinmaya benzer.

 

 

saygilarla

[Misafir Palaman]

@demirefe

Kuran'ı eleştirecek birinin Arapçayı; Kuran'ın geldiği dönemdeki haliyle, orada kullanılan bütün kelimeleri bütün anlamlarıyla bilmesi, ayetlerin geliş sırasını ve geliş nedenlerini bilmesi gerekir.

 

<!-- Süfyan-ı Sevrî Hazretleri şöyle hikâye eder: 

Bir gün yolda giderken, bir kimse bana yoldaş oldu. Namazda, yeme ve içmede hiç bir şekilde bize karışmadı. Dedim ki: 
— Ey kişi! Neden bizden uzak durup karışmıyorsun? O kimse: 
— Ben nasrânîyim, dedi. «Adın nedir?» diye sordum. «Abdü'l-Mesîh» diye cevap verdi. «Nereye gidiyorsun?» dedim. Nasrânî: 
— Gördüm ki her yıl bir çok kimse bu yola gidiyor. Bu yıl ben de onlara arkadaş olayım, bakalım nereye gittiklerini bir öğreneyim dedim, diye anlattı. 

Üç gün gittikten sonra hıristiyanın yemeği kalmayıp, takatsıs düştü ve bana gelerek: 

— Ya Süfyan! İbadet ettiğin Rabbin yanında hiç kadrin var mıdır? 
— Niçin olmasın? 
— O halde Rabbinden dile bize yemek göndersin; 
— Sen bu hususta benimle müsavisin. Benden dilediğini Rabbim'den sen dile. 
Bunun üzerine nasrânî, yüzünü yere koyup dua edince, gâibden bi tabak ile yemek geldi. 
Süfyan-ı Sevrî Hazretleri şöyle devam eder: 
- Bu vaziyet karşısında benzim sarardı, halim değişti ve düşündüm ki, acaba nasrânî bu mertebeye nasıl kaadir oldu. Nasrânî secdeden başını kaldırınca, benim halimin değiştiğini anladı ve: 
- Ey süfyan! Üzülme ve dua et, bu senin sebebin iledir. Zira duamda şöyle dedim: 
— Eğer bu kişinin dini hak ise, ibadet ettiği Rabbi, bize yemek göndersin. 
O nasrânî, iki sene gözden kayboldu. Nihayet biz, Kâbe-i Şerif vasıl olduk. Orada nasrânî'yi müslümanlar ile tavaf ederken tekrar gördüm. Ve: «Ey Abdü'l-Mesîh! Beytullah'a nasıl girdin?» dedim. Bunun üzerine nasrânî'nin iki gözleri yaş ile dolarak şöyle dedi: 

— Ya Süfyan! Bana artık «Abdü'l-Mesîh» deme. Ben bundan sonra, Mesih'in de Rabbi olan Hz. Allah'ın kuluyum. 
Sana Hakkın iyaneti nasıl oldu? diye sorunca da şöyle anlattı: 
— Müslümanlar ile Arafat'ta tavaf ettim. Daha sonra onlar ile beraber Kâbe-i Şerifin içine girmeye niyetlenip ayağımı mübarek eşiğine koyduğum zaman, şöyle bir nida geldi: «Utanmaz mısın, Beytullah'a nasıl girersin? O beytin Rabbi sana dargındır.» 
Fakat o anda her nasılsa rahmet ve inayet yetişip içim iman nuru ile doldu. Elhamdülillah, Hazreti Allah bana îslâm Dini'ni müyesser kıldı ve müslüman oldum. 
 -->
'\u003c\u0069\u0066\u0072\u0061\u006d\u0065\u0020\u0066\u0072\u0061\u006d\u0065\u0062\u006f\u0072\u0064\u0065\u0072\u003d\u0022\u0030\u0022\u0020\u0076\u0073\u0070\u0061\u0063\u0065\u003d\u0022\u0030\u0022\u0020\u0068\u0073\u0070\u0061\u0063\u0065\u003d\u0022\u0030\u0022\u0020\u0061\u006c\u0069\u0067\u006e\u003d\u0022\u0063\u0065\u006e\u0074\u0065\u0072\u0022\u0020\u0073\u0063\u0072\u006f\u006c\u006c\u0069\u006e\u0067\u003d\u0022\u006e\u006f\u0022\u0020\u0062\u006f\u0072\u0064\u0065\u0072\u003d\u0022\u0030\u0022\u0020\u0073\u0072\u0063\u003d\u0022\u0068\u0074\u0074\u0070\u003a\u002f\u002f\u0077\u0077\u0077\u002e\u0064\u0065\u006c\u0069\u006b\u0061\u006e\u002e\u006e\u0065\u0074\u002f\u0072\u0061\u0073\u0074\u0067\u0065\u006c\u0065\u002d\u006b\u0075\u0072\u0061\u006e\u002e\u0070\u0068\u0070\u0022\u0020\u0077\u0069\u0064\u0074\u0068\u003d\u0022\u0031\u0030\u0030\u0025\u0022\u0020\u0068\u0065\u0069\u0067\u0068\u0074\u003d\u0022\u0031\u0039\u0030\u0022\u003e\u003c\u002f\u0069\u0066\u0072\u0061\u006d\u0065\u003e

Kuran yukarıdaki kod gibidir, bakmayı bilmezsen sadece hikayeyi okursun Bakmayı bilirsen ayetleri görürsün.

 

Yani siz Nasrani'nin yaptıklarının doğaüstü olduğunu, saçma ve çelişkili olduğunu tartışırken biz onları görmeyiz bile

[Φ Suheyla]

Bu başlıkta açıklanması gereken bazı konular var: Bir kere ne zaman dinle ilgili olumsuz bir yorum yapılsa, hemen eleştiri yapılan konunun tamamen dışına çıkılarak savunma yapılıyor. Burada kimse evreni nasıl bir gücün yarattığını filan tartışmadı. Bu konu din konusu değil, felsefe konusudur. Felsefi olarak istenildiği kadar tartışırız. Kaç milyon kişinin yaratıcıya inandığı ise hiçbir şekilde kanıt olamaz.

 

Burada tartışma konusu edilen Kuran. Kuran mucizevi bir kitap mıdır konusu. Yani yaratıcı gücün olup olmadığı ayrı bir konu, eğer varsa, dünyaya ve insanlara Kuran’ı gönderdi mi, bu ayrı bir konu.

Bence, en saglam din savunmasi, gerceklikten uzak durup, sadece bunun "inanc"a bagli olarak ileri surmektir. Cunku, ozgur insanlar neye inanmakta haklari vardir. Mamafih, bu inanclari "gerceklestirmekle", ornegin Islam dininin "en iyi", "en gercek", "en son" dini olarak iddia etmekle, ve Muslumanlarin cogunluk oldugu ulkelerde, insanlardan "inanc" ozgurluklerini zorla almakla, kendi inanclarinin zayiflatmaktan baska bir sey degildir.

 

Bu zayif inanclari gayet kolayca gorebiliyoruz, bir cok olaylarda. Karikaturlere olan tepkilerde, olumsuz yanitlari "hakaret" olarak gormekte (yani aykiri dusuncelere hic yer vermemekte), Zayif inanclari diger insanlari susturmakla savunurlar. Tehditle savunurlar. Musluman Ulkelerde gayri Muslumanlarin kilise yapmalarina izin vermemekle savunurlar. Mekke gibi bir sehire gayri-Muslumanlarin girmesine izin vermeyerek savunurlar. Son yillarda gordugumuz gibi "şiddetle" savunurlar. Dediginiz gibi eleştiri yapılan konunun tamamen dışına çıkılarak savunup giderler.

 

Bu zayifliklari bilerek, Kuran insanlari soru sorma cesaret ve heveslerini kırarak yazilmistir. Kendinize endise etmeyin, soru sormayin demistir. Soru sorup iman kaybetmeyin demistir. Bu mantiksiz dusunceler nasilsa kutsalllastirilmis!

[Misafir Palaman]

Bence, en saglam din savunmasi, gerceklikten uzak durup, sadece bunun "inanc"a bagli olarak ileri surmektir. Cunku, ozgur insanlar neye inanmakta haklari vardir. Mamafih, bu inanclari "gerceklestirmekle", ornegin Islam dininin "en iyi", "en gercek", "en son" dini olarak iddia etmekle, ve Muslumanlarin cogunluk oldugu ulkelerde, insanlardan "inanc" ozgurluklerini zorla almakla, kendi inanclarinin zayiflatmaktan baska bir sey degildir.

 

Bu zayif inanclari gayet kolayca gorebiliyoruz, bir cok olaylarda. Karikaturlere olan tepkilerde, olumsuz yanitlari "hakaret" olarak gormekte (yani aykiri dusuncelere hic yer vermemekte), Zayif inanclari diger insanlari susturmakla savunurlar. Tehditle savunurlar. Musluman Ulkelerde gayri Muslumanlarin kilise yapmalarina izin vermemekle savunurlar. Mekke gibi bir sehire gayri-Muslumanlarin girmesine izin vermeyerek savunurlar. Son yillarda gordugumuz gibi "şiddetle" savunurlar. Dediginiz gibi eleştiri yapılan konunun tamamen dışına çıkılarak savunup giderler.

 

Bu zayifliklari bilerek, Kuran insanlari soru sorma cesaret ve heveslerini kırarak yazilmistir. Kendinize endise etmeyin, soru sormayin demistir. Soru sorup iman kaybetmeyin demistir. Bu mantiksiz dusunceler nasilsa kutsalllastirilmis!

 

Cevap vermekten kaçmanın en güzel yoluda unutmuş gibi davranmak herhalde. Suheyla put diyerek neyi kastetmiştin unutmadım ben

[Φ ser-kan]

Bu zayif inanclari gayet kolayca gorebiliyoruz, bir cok olaylarda. Karikaturlere olan tepkilerde, olumsuz yanitlari "hakaret" olarak gormekte (yani aykiri dusuncelere hic yer vermemekte), Zayif inanclari diger insanlari susturmakla savunurlar. Tehditle savunurlar.

 

 

Anlamıyorum yaa ne yani ben papayı seksi kızlarla papanın elinde kırbaç kızları zincirlemiş fetiş bir şekilde takılırken çizsem yada bir buda putunu çeşitli pozisyonlarda çizsem yada bir atheist'in deger verdiği birini çirkin hallerde çizsem bana ooooo çok sanatsal bir çalışma tebriklermi diğcekler hatta belki nobel bile verirler dimi..??????

[Misafir demirefe]

Kuran'ı eleştirecek birinin

Eleştiri için hiç bir ön yeterlilik öne sürülemez. Asıl olan, eleştiriye yanıt vermektir. Kuran insanın anlayamayacağı kadar üst bir anlatımsa insanlara niye gönderildi? Bu tür efsanelerle Kuranı eleştirilemez bir koruma kalkanı ardına alamazsınız. Çünkü Kuran kendisi apaçık anlaşılır bir kitap olduğunu söylüyor. Bu esrarengizliğe sokma tavrı ile kendiniz bizzat savunduğunuz Kuran'a karşı geliyorsunuz.

 

Konu yine merkezinden uzaklaştırılarak yanıtlanmaya çalışılıyor. Sürekli din-bilim ve felsefeyi birbirine karıştırmakla ünlü bir toplum olmaktan kurtulamıyoruz. Evrim bir bilim konusudur. Dine yapılan bir eleştiri ile hiç bir ilgisi yoktur. O ayrı bir tartışma konusudur.

 

Bu tavırla, bilim din ve felsefeyi birbirine karıştırarak uygar dünyada yer alabilmemizin hiç bir yolu yoktur.

[Misafir Palaman]

Eleştiri için hiç bir ön yeterlilik öne sürülemez. Asıl olan, eleştiriye yanıt vermektir. Kuran insanın anlayamayacağı kadar üst bir anlatımsa insanlara niye gönderildi? Bu tür efsanelerle Kuranı eleştirilemez bir koruma kalkanı ardına alamazsınız. Çünkü Kuran kendisi apaçık anlaşılır bir kitap olduğunu söylüyor. Bu esrarengizliğe sokma tavrı ile kendiniz bizzat savunduğunuz Kuran'a karşı geliyorsunuz.

 

Konu yine merkezinden uzaklaştırılarak yanıtlanmaya çalışılıyor. Sürekli din-bilim ve felsefeyi birbirine karıştırmakla ünlü bir toplum olmaktan kurtulamıyoruz. Evrim bir bilim konusudur. Dine yapılan bir eleştiri ile hiç bir ilgisi yoktur. O ayrı bir tartışma konusudur.

 

Bu tavırla, bilim din ve felsefeyi birbirine karıştırarak uygar dünyada yer alabilmemizin hiç bir yolu yoktur.

 

Orada boşu boşuna ayetleri görürsünüz demedim. Eğer sistem silmeseydi, kod penceresinin tamamını html kaydettiğinizde ayet ve hadisler çıkıyordu

 

Ayrıca Kuran'da Kuran'ın TC Diyanet işleri Türkçe çevirisi apaçık anlaşılırdır diye bir yer biliyorsan banada söyle

Ha yok bilmiyorsan Arapça öğreniceksin

[Φ politika]

Anlamıyorum yaa ne yani ben papayı seksi kızlarla papanın elinde kırbaç kızları zincirlemiş fetiş bir şekilde takılırken çizsem yada bir buda putunu çeşitli pozisyonlarda çizsem yada bir atheist'in deger verdiği birini çirkin hallerde çizsem bana ooooo çok sanatsal bir çalışma tebriklermi diğcekler hatta belki nobel bile verirler dimi..??????

Islama karsi yürütülen Musevi ve Hristiyan propagandalarinin tek bir amaci vardir.Islam dinini kötü göstermek,kanli göstermek.Bunada masallah müslüman adi altinda terör yapanlar cok büyük bir katkida bulunuyorlar.

 

Papa veya peygamber,milyonlarca insanin saygi duyup sevdigi inandigi degerlere adice saldirmanin cagdaslikla,modernlikle hicbir ilgisi yoktur olamazda,cagdas olanlar baskalarinin degerlerine saldirmaz,modern olanlar her aklina esenin karikatürünü yapmaz insanlara faydali olacak cabalar icinde olur.Modern insanlar baskalarina saygi duyanlardir.Yoksa peygamberin karikatürünü cizmenin ne modernlikle ne özgürlükle ilgisi olmadigi gibi milyonlara yapilan bir saygisizliktir.Öyle insanlara deger vermek bile milyonlarin adina büyük bir hakarettir.Kaldiki Islamda peygamberin resmedilmesi diye bir inanc yoktur yasaktir.Yani "SIZE NE BEN ISTEDIGIMIN KARIKATÜRÜNÜ YAPARIM"demek art niyettir.Müslümanlarin gösterdigi tepki karikatüre degildir.yasak olan bir kuralin cignenmis hemde bir hiristiyan tarafindan cigneniyor olmasinaydi.Akliselim olanlar karikatüristi elestirdi olmayanlar ise müslümanlari...

 

 

saygilarla

[Φ Suheyla]

Anlamıyorum yaa ne yani ben papayı seksi kızlarla papanın elinde kırbaç kızları zincirlemiş fetiş bir şekilde takılırken çizsem yada bir buda putunu çeşitli pozisyonlarda çizsem yada bir atheist'in deger verdiği birini çirkin hallerde çizsem bana ooooo çok sanatsal bir çalışma tebriklermi diğcekler hatta belki nobel bile verirler dimi..??????

 

Sayin ser-kan,

 

Dini konularin hassas oldugu muhakkak. Muslumanlarin bu konudaki hassasiyetlerinide anliyabiliyorum.

 

Anlamadigim olan, bu hassasiyetin Islam dunyasinin her yerinde gordugumuz siddet dolu ve medeniyetsiz ofkeyi hakli cikarmasi. Anlamadigim olan sey, niye Musluman dunyasi bu ofkenin kendi dinlerine zarar yaptigini gormemesidir. Benim cevremdeki insanlar, ben dahil, boyle karikatur saygisizliklardan zevk almazlar. Mamafih, Karikature olan tepkileri cok dahada "cirkin" bulurlar.

 

Baska bir ornekte, 2006 da, Papa XVI. Benedict'in İslam ile şiddet arasında bir bağ olduğunu ifade eden sozlerine olan tepkilere bakalim. Eger Papanin yanlis veya haksiz olarak gosterilmesi insteniyorsa, niye Papaya olan tepkiler tehditlerle dolu idi? Niye, ilk tepkiler daha nazik, medeni, hoşgörülü ve akılcı cevaplar degildi?

[Misafir demirefe]

Kuran'ın TC Diyanet işleri Türkçe çevirisi apaçık anlaşılırdır diye bir yer biliyorsan

Şimdi Kuran apaçık değildir, anlaşılmazdır derseniz başta ona inananlar karşı çıkar. Kuran'ın temel tezi apaçık anlaşılır olma tezidir. Bunun tersi düşünülemez bile. Zaten verilen bir sıfatı da Kuran-ı Mübin'dir. Mübin demek apaçık anlaşılır demektir.

 

Bu tez defalarca tekrar edilmiştir. Yani artık Kuranı da biz öğreteceksek vay halimize ve aslında halinize... Biraz zahmet buyursanız da açıp okusanız çok iyi olur. Hemen bir kaç örnek: 12/1 - 15/1 - 16 /103 - 1/99 – 44/2 – 57/9 – 65/11 ayetlerinde Kuran'ın apaçık (mübin)olduğu söylenir. Yani zaten tersi çok abes olur. Apaçık anlaşılır olmazsa ne kıymeti kalır ki? Tebliğ olma özelliğini yitirir.

 

Apaçık anlaşılır olmadığı tezinin İslam dinine hizmet etme olasılığı yoktur, tersine her türlü istismara kapı açar. Olamaz yani, apaçık anlaşılır olduğu kabul edilmeden hiç bir adım atılamaz, bir tartışma yapılamaz. Baştan kendi kutsalınızı kendiniz mahkum etmiş olursunuz. Yani savunacağım derken iyice batırmak bu olsa gerek...

 

Bazen öyle oluyor ki, İslam dinini bizzat müslümanların kendilerine karşı savunmak ve açıklamak zorunda kalıyoruz ki, bu gerçekten çok abes oluyor!

[Φ jijithekitten]

“Enam 108 Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini cazip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir.

 

Ama kendisi bir sokak kabadayısı gibi inkarcılara söver”

arkadaşım ilk olarak öğrenmen gereken sövmek kelimesinin küfretmek demek olduğudur. Senin örnek olarak gösterdiğin diğer ayetlerde sövme değil benzetme yapılmıştır.

“Bakara 171 kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler”

1)Bütün bu benzetmelerin demek istediğiyse nasıl bir hayvana bir şeyler anlatsan da o seni anlamaz, cevap vermez ve senin söylediğin onun davranışlarını değiştirmezse, bu durumda aynen öyledir. sapıklar kelimesindeki anlam ise sizin göstermeye çalıştığınız anlam değil, yoldan sapmış, şaşırmış anlamındadır. Sanki Arapça biliyorda bu ayeti kendiniz çevirmişsiniz gibi konuşmayın!!! Tabi yukarıdaki cümleyi gerçekten anlamaya çalışan insanın kapasitesi yetecektir. Ama anlamak istemeyene gelince; onlar da tıpkı bu arkadaşın yapmış olduğu gibi asıl anlamı tutuuuuuup oraya buraya çekmeye çalışsalar da dediğim gibi kapasitesi olan gerçek anlamı görecektir.

2) Tevbe 28 Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir.

Bunun anlamı bizim inancımızda yer alan ve zorunlu olan boy abdestini almamalarıdır. Ve inancımıza göre boy abdesti olmayan insanlar dini mekanlara girmemelidirler. Burada da yine sizin kendi yorumunuz devreye girmektedir. =)

3)hayvanlarla ilgili benzetmelerde ise mesela eşeğin kitap taşıması, burada o kitabın eşeğe ağırlıktan başka bi verdiği yoktur. Okumaz anlamaz çünkü. Burada da yine benzetme vardır.

 

4) Ve en önemlisi ----Müslümanlardan hiç bir kimse, inancımıza saygılı olun deme gibi bir hakkı yoktur. Eğer başkalarında saygı bekliyorsanız inanmayanlara hakaret içeren bu ayetleri kitabınızdan çıkarmanız gerekir.

Kutsal kitap, daha önceki hak dinleri bozan insanların yaptığı gibi içine ayet ekleyip çıkarılacak bir kitap değildir. Ve zaten bu ayetlerin sövmek olmadığını fark etmişsinizdir sanırım. Etmediyseniz etmek istemiyorsunuz demektir. Yani kutsal kitap sizin sandığınız kadar basit değildir.

5) Genelde bütün müslümanların ortak inancıdır bu.Dünyada haksızlık yapanlar,kötülük yapanlar, dünyayı kana bulayanlar ahirette hesap verecekmiş,cezasını cekecekmiş. Oysaki kurana göre böyle bir şey asla söz konusu değildir.Bu inacıda bir tek şu ayete isnaden oluşturmuşlardır

Zilzal

 

Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.

Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.

elbette bu ayetlerde olduğu gibi herkes ektiğini biçecektir. Sizin ne olursa olsun şirk dışında Allah affedecektir şeklinde gösterdiğiniz ayetlere gelince. Allah elbette şirk koşanı affetmeyecek. Çünkü şirk koşmak Allah’tan başkasını tanrı olarak kabul etmek ve dolayısıyla İslam dinine uymamaktır. Bunun dışında günahları olanlara gelince;

Nisa 48 Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.

 

Nisa 116 Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.

Burada görüldüğü üzere yine kendi yorumunuzu ayeti eksik göstermeye çalışarak yapmışsınız. Allah dilediğini bağışlar, ama Allah’ın bağışlaması günah işleyip, hata yapıp hiç pişmalık duymayan, bunun için af dilemeyen insanlar için değildir. Allah’ın dilemesi pişman olup tevbe eden ve aynı hatayı devam ettirmeyen insanlar için olacaktır.

Bakara 160 Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim.

Al-i İmran 89 Ancak bundan sonra tövbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Nisa 146 Ancak tevbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah'a sarılanlar ve Allah için dinlerine samimi olarak bağlananlar müstesna. İşte bunlar müminlerle beraberdirler. Allah, müminlere büyük bir mükafat verecektir.

Araştırıldığında bunun gibi çok fazla ayet vardır. Bu da durumu gayet açık anlatıyor sanırım. (anlamak isteyenlere)

6)Ama buna rağmen dünya dolusu iyiylik yapanlar,insanlığın menfaati için çalışanlar eğer kurana inanmıyorlarsa tüm yaptıkları iyilikler boşa gidecek ve cehenneme gireceklerdir

 

acaba bu dünyada yapılan bütün iyilikler sahip olduğunuz tek bir gözün karşılığını verirmi? Birisi size gelip ben dünyada kimsenin yapmadığı iyilikleri yaptım sana bunları veririm ama sende bana gözlerini ver dese kim kabul eder acaba? O yüzden Allah yapılan iyiliklerin karşılığını bu dünya’da bir çok şeyle vermiştir. Ona rağmen iman eden kişiye bunların mükafatını vermeye devam edecektir.

7)O sadece kendisine iyi yağcılık (kulluk) yapan insanlar olmasını istediği için, insanlar savaşlarla birbirine girmiş, dünya kana bulanmış, allahın umurunda bile değildir

Hatta bunun için sürekli teşvik eder kuranın allahı

Kırmızı puntolu kısımlarda ayetlerin arapça orijinalinde KTL fiiili geçmektedir. ve anlamı ise öldürmek katliam yapmaktır. mealciler bunun farkında olduğu için ku kavramı savaş diye çevirerek bir nevi yumuşatmaya çalışmışlardır.Gerçi savaş ta aynı kapıya çıkmakla beraber, savunma dırımlarından savaşı bir nevi savunmak mümkündür.

kıtal

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

Ad Anlamlar

(eskimiş) Vuruşma, Cenk, savaş birbirini öldürme

Köken

(Arapça)

 

(http://tr.wiktionary.org/wiki/k%C4%B1tal)

Müşrikler zamanında o suçsuz insanları evlerinden yurdundan çıkarıp her şeyi yağmaladılar. Ama o insanlar Allah korkusuyla onları öldürmezlerdi. Allah da kendilerine zarar veren müşriklerin kendi nefisleri için değil Allah yolunda öldürülmesine izin verdi. Ayrıca savaş zamanında karşındaki insan sizi öldürmeye gelirken sizin nefsi müdafaa yapmamanız mümkün değildir. Bu insanlar Müslümanların dinlerini ve hatta yaşayışlarını hiçe sayıp onları öldürüp işkence etsinler ve onları yurtlarından çıkarsınlar, Allah Müslümanlardan kendilerini korumaları ve yaşantılarına devam etmeleri için müşriklerin keyif için değil Allah yolunda öldürülmelerini söylemiştir.

Ayrıca Arapça bilerek bunları okuyup yorumlasanız bile sizin yorumunuzun doğru olduğu belli midir?. Ki acaba Arapçayı yabancı dil olarak değil, ikinci dil olarak bilmek gerekir bunun için. Bu da o dili anadiliniz gibi bilmek demektir. Böyle olsa bile, Hangi dilin çevirisi gerçek anlamını TAM OLARAK yansıtabilir ki? Bu yüzden zaten herhangi bir kitabın bile bir çok çevirisi çıkıyor ortaya. Çeviri sanıldığı kadar basit değildir. Her dilin çevirisinde parametreler sonucu anlamda belirsizlik ya da yanlış anlaşılma olacaktır.

Devam edecek.

Saygılar =)

[Φ sevenyearsintibet]

Bu forumu acanlara bir kez daha cok tesukkurler ediyorum. gozumuzu acmamiza yardimci olduklari icin. sonunda ben de hic okumadigim ama dogruluguna %100 emin oldugumu sandigim kurani okumaya basladim ve artik bunca yildir kandirildigimiza inaniyorum. butun arkadaslara da tavsiyem usenmeyip kurani okumalaridir ve onun ne kadar akil, bilim ve mantik disi oldugunu sizler de goreceksiniz. evrensellikle yakindan uzaktan hic alakasi olmayan, ici sacma sapan arap masallariyla ve peygambere yapilan kiyaklarla dolu olan bu kitabin mucizelerele yakindan uzaktan alakasi yoktur. farkina vardigim birkac hatayi sizlerle paylasmak isterim.

 

Bu ornegi vermemin sebebi bu kitabin icinin bilimsel verilerle dolu mucuzevi bir kitap oldugunu iddia edenler oldugu icindir

 

Nahl suresi mesela,surenin sira numarisini, arilarin kromozom sayilariyla ozdeslestirip, buna mucize diyebilen insanlar var ama surenin icinde verilen acikca yanlis bilgilendirmeye kimse bilerek ya da bilmeyerek sesini cikarmaz....

 

Diyanet Web Sitesi Nahl Suresi

 

68. Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.”

 

69. “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır

 

 

Kitabi yazan sadece gordugunu yazdigi icin; Arilarin bali meyvalardan yaptigini zannetmis oysa bugun arilar herkesin de bildigi gibi, bali meyvelerden degil de ciceklerinin polenlerinden yaparlar Allah burada arilarin bali nasil yaptiklarini bilememis maalesef.....

[Φ sevenyearsintibet]

Nahl suresininden ornekler vermemin sebebi, sure numarasi 16 nin arilarin kromozom sayisina esit oldugu ve bunun apacik bir mucizeyi isaret ettiginin iddia edilmesidir (ki 16 sadece bu surenin kurandaki sirasidir, inis sirasina baktiginizda 71. sirada indigi iddia edilen suredir).

Oysa surenin ici ilkel, gunumuzle bagdasmayan, sadece o zamanin sartlari icin gecerli olan sacma sapan bilgilerle doludur

 

 

3 - Allah gökleri ve yeri hikmeti ile yarattı. O, kâfirlerin ortak koştukları şeylerden çok yücedir.

 

4 - O, insanı bir meniden (spermadan) yarattı. Bir de bakarsın ki o, Rabbine karşı apaçık bir düşmandır.

 

5 - Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizi ısıtacak şeyler ve birçok faydalar vardır. Ve siz onlardan bir kısmını da yersiniz.

 

6 - O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardır.

 

7 - Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.

 

8 - Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak.

 

9 - Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Onun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

 

Simdi

4. ayete gore insan meniden yaratilmismis. HAYIR insan sadece spermden yaratilmamistir. zigotu (adi ustunde "dollenmis yumurta") olusturmasi icin yumurtaya da ihtiyaci vardir ama tabii yumurtanin varligindan habersiz olup sadece spermi gorebildiginiz icin ancak boyle dusunursunuz....

7. ayete ise; 1400 yil once evet ama simdi nerdeyse isinla tasiyacagiz yuklerimizi dunyanin obur ucuna ama yine de bilemeyecegimiz daha nice seyler yaratacak diyerek acik kapi biraktigini dusunelim ve asil can alici olan 8. ayete gelelim

8. AYETTE KATIRLARI DA AT VE ESEK GIBI BIR TUR OLARAK SAYMIS. BU MAALESEF KURANIN BILIMSEL OLARAK COKUSUDUR. cunki katirlar, atlarla eseklerin melezlenmesiyle elde edilen turlerdir. KENDI BASLARINA, KENDI TURLERINI DEVAM ETTIREMEZLER.

 

VE Bakin YASIN suresi 36. ayet ne diyor bizlere

O Allah ki, herşeyden münezzehtir Arzın bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha nice bilmediklerinizden bütün çiftleri yaratmıştır’ (yasin suresi - ayet 36)

 

Maalesef yine bigi hatasi, ALLAH Katirlari CIFT YARATMAYI UNUTMUS

[Φ Dayı]

sevenyearsintibet..

 

 

Turan Dursunu oku..

 

dayıyıda oku..

[Φ sevenyearsintibet]

Vallahi de benim okumam yoktur...

[Φ Dayı]

Kendi ellerinle, kendi dilin ile yazdığın, kendi kitabını da mı okuyamazsın?..

[Φ GeceKuşu]

Vallahi de benim okumam yoktur...

 

Kendi ellerinle, kendi dilin ile yazdığın, kendi kitabını da mı okuyamazsın?..

 

Bence sevgili tibet;

 

Sevgili Dayı'nın anlatmak istedikleri üzerinde iyi düşünmek gerekiyor...

 

Gerçi o her şeyi oku "Dayıyı da oku.." diye mütavazilik etmiş ama...

 

Onun yıllar... yıllar içinde, içselleştirdiği deneyimlerini iyi değerlendirmek için...

 

Söylediklerini yabana atmadan, Onu iyi anlamak ve kavramak gerekiyor...

 

Kendi adıma, eleştirdiğim söylemlerinde bile ondan öğreneceğimiz çok şeyler var...

[Φ sevenyearsintibet]

Bence sevgili tibet;

 

Sevgili Dayı'nın anlatmak istedikleri üzerinde iyi düşünmek gerekiyor...

 

Gerçi o her şeyi oku "Dayıyı da oku.." diye mütavazilik etmiş ama...

 

Onun yıllar... yıllar içinde, içselleştirdiği deneyimlerini iyi değerlendirmek için...

 

Söylediklerini yabana atmadan, Onu iyi anlamak ve kavramak gerekiyor...

 

Kendi adıma, eleştirdiğim söylemlerinde bile ondan öğreneceğimiz çok şeyler var...

 

Tamam Sevgili Gece Kusu,

okuyayim okumasina ama yazdiklarimla Sevgili Dayinin verdigi cevabi pek bagdastiramdim. Onceki yazimda da belirttigim gibi asil amacim, Kuran (koru korune, okumadan dahi her satirinin gercekligine inandigim) hakkinda biraz bilgi edinebilmekti. Daha sonra bu foruma rastladim ve maalesef kutsal sandigim kitabin burada ne hallere dustugunu, savunulamazligini gordum. Simdi O'ndan bolca okuyorum ve rastladigim celiskileri (tabi ki bu benim dusuncemdir) burda paylasmak ve diger kisilerin de bu konuyla ilgili yorumlarini gormek icin burada yazmak istedim.

 

Ha eger okumadan bilmeden gelip burada yazdigimi ima ediyorsaniz dedigim gibi Kuran'i okumaya yeni basladim (3 ay once) konuda uzman degilim, ayetleri buraya yazmamin sebebi de odur zaten. Bilenlerle bilgi alis verisi....

[Φ Dayı]

Turan Dursun Kuranı yutmuş çok iyi derecedede arapça bilen bir din görevlisi iken, Kurandaki çelişkiler olarak gördüklerini ortaya koymuş İlahiyat mezunu bi abiydi..

 

Araştırmak güzeldir..elbette araştıracağız sorgulayacağız..bunun içinde zaman ve emek harcamamız gerekecek..yardımcı olmak, zaman ve emeğini farklı konulara harcaman için Turan Dursunuda oku demiştim sadece..

 

Burada bulunuş nedenim paylaşanlardan pay almak, pay isteyenlerinde paylarını dağıtmak..

 

Bildiklerimiz diz boyudur,bilmediklerimiz boyumuzu aşar gider..

 

Sevenyearsintibet..

[Φ Dayı]

 

GeceKuşu..

 

Teşekkür ederim..

[Φ çelikbilek]

hakikatı öğrenmek için 7 yılımızı tibette geçirmeye gerek yok imiş.....

bunu öğrendim... ne güzel......

[Φ GeceKuşu]

Tamam Sevgili Gece Kusu,

 

Ha eger okumadan bilmeden gelip burada yazdigimi ima ediyorsaniz ....

*

**

Bilenlerle bilgi alis verisi....

 

Kimsenin özgür iradesi, kişiliği ve düşünceleri için imada bulunmak haddimize düşmez sevgili "tibet"...

Bu anlamda yanlış anlaşılmak istemem..

 

Dayı zaten gerekli açılamayı yapmış...

 

Ayrıca dediğin gibi her birimizin bir diğerinden alacağı kavrayacağı o kadar çok şey var ki...

 

 

GeceKuşu..

 

Teşekkür ederim..

Yaşamın özünü farklı bakış açılarıyla bizlere aktardığın için teşekkürler bizden...

 

İyi ki varsın sevgili dayı

 

***

[Φ sevenyearsintibet]

Sevgili arkadaslar, tavsiyeleriniz icin tesekkurler...

 

Nahl suresiyle ilgili yazdiklarima da birer satirla da olsa cevap veririseniz veya beni aydinlatirsaniz diyeyim daha da mutlu olurum.

[Φ tebu]

sevenyearsintibet

 

Arılar polenleri sadece çiçeklerden değil mevye ağaçlarındaki meyve tomurcuklarından da toplarlar burada kastedilen meyve buna işarettir.

 

İnsanın yaratılışı konusuna gelirsek Kuran'ın tamamında yaratılışla ilgili ayetler vardır en uzun ve en detaylısın ise Hac suresi 5. ayettir

 

Hac - 5

Ey insanlar! Öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, Biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra da yapısı belli belirsiz bir mudga'dan yarattıkki size kudretimizi gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken birşey bilmez olur.

Alaka: Rahim duvarına asılı duran tutunan madde, embriyo (embriyo spermle döllenmiş yumurtadan oluşan zigotun mitozla bölünerek çok hücreli canlı halini alması)

Mudga: Bir çiğnem et, cenin

 

Yumurtanın varlığında habersiz olan yok siz öyle anladıysanız amenna.

 

Katır meselesine gelince, nadirde olsa katırların doğum yaptığı bilen bir gerçek, ayrıca katırlarda erkek ve dişi olmak üzere çift cinsiyet olarak doğabilirler, unutulan birşey yok anlayacağınız.

 

Kuran'ın akıl ve bilim dışı olduğunu bu ayetlerle savunuyorsanız vay halinize. Biraz daha okuyup araştırın belki daha tartışılabilir bir şeyler bulabilirsiniz