Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DÜNYA AZERİ KATLİAMINA KÖR ve SAGIR


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Azerbaycan'ın İstanbul Başkonsolosluğu ile Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu (ADKF) tarafından ''31 Mart Azeri Soykırımı Günü'' dolayısıyla düzenlenen ''Ermeniler'in Türkler'e Yönelik Soykırımları ve Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Geleceği'' konulu sempozyum, Hyatt Regency Oteli'nde başladı. Toplantıda, saygı duruşunda bulunulması ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasının ardından Hocalı soykırımını anlatan bir sinevizyon gösterimi sunuldu.

 

Alıntı:

Sempozyumun açılışında konuşanAzerbaycan'ın İstanbul Başkonsolosu İbrahim Nebioğlu, 31 Mart'ı, Azerbaycan'ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in, 1998 yılında ''Azeri Soykırımı Günü'' olarak ilan ettiğini anlattı.

 

Nebioğlu, ''Azeri soykırımını dünya kamuoyuna anlatamadık. Bu bir Ermeni soykırımı olsaydı, tüm dünya ilgilenirdi'' dedi. 31 Mart'ın, Azerbaycan tarihi için çok kanlı bir sayfa olduğunu belirten Nebioğlu, ''Bu tarihin önemini genç nesiller bilmiyor. Bunu dünya kamuoyunun bilmesi gerek. Bu nedenle böyle bir sempozyum düzenledik'' diye konuştu.

 

-''TÜRKLER'E YÖNELİK SOYKIRIMLAR''-

 

Daha sonra, Başkonsolos Nebioğlu'nun başkanlığını yaptığı ''Türkler'e yönelik soykırımlar'' konulu oturum gerçekleştirildi. Araştırmacı-yazar Hüseyin Adıgüzel, Ermeniler ile Türkler'in 1800'lü yıllara kadar aralarında önemli bir sorun olmadan yaşadıklarını, ancak batılı ülkelerin ve Rusya'nın Ermeniler'e devlet kurma vaadinde bulunmalarının ardından sorunların başladığını söyledi.

 

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'nda cephe hattı dışında kalan Ermeniler'e zorla yer değiştirtmesinin ''soykırım'' olarak nitelendirilmesinin gerçek dışı olduğunu kaydeden Adıgüzel, ''31 Mart 1918 tarihinde Ermeniler Bakü'ye girdi. 2 gün hiç durmadan katliam yaptı. 12 bin Azeri'yi 2 günde yok ettiler'' diye konuştu.

 

Azeri soykırımına Türkiye'nin de Azerbaycan kadar ilgi göstermesi gerektiğini belirten Adıgüzel, ''Bu, Türk soykırımıdır. Bunu dünya kamuoyuna anlatmamız lazım. Bunun için de Türkiye ile işbirliğine ihtiyaç var'' dedi. Emekli Büyükelçi Bilal Şimşir de Türkiye'nin AB sürecinde Ermenistan'la ilişkilerini düzeltmesi için baskı altında tutulduğunu ifade etti. Şimşir, Ermenistan'ın hem Türkiye ile hem de Azerbaycan ile sorunları olduğunu anlatarak, ''Ermenistan, hala Azerbaycan'ın yüzde 20'sini işgal altında tutmakta. ABD ve AB, bunu dikkate almadan Türkiye'ye 'ilişkilerinizi düzeltin' diyor. Önce Ermenistan, Karabağ'dan çekilsin ve Türkiye ile ilişkilerini düzeltsin'' dedi.

 

Türk diplomatlarını vuran teröristlerin Ermeniler'in koruması altında olduğunu kaydeden Şimşir, bunlar düzeltilmeden Türkiye'nin Ermenistan'la normal bir diplomatik ilişki kuramayacağını ve sınırlarını açamayacağını söyledi. Şimşir, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Biz Türkiye olarak Türkiye üzerine yoğunlaştık. Azerbaycan sorunlarına eğilemedik. Azerbaycan'ın derdini kendi derdimiz ve acımız görmeliyiz. Ermeniler, devletleri olmadan kendi kendilerine organize oluyorlar. Biraz onlar gibi düşünelim. Her şeyi devletten beklemeyelim. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları da harekete geçmeli. Eğer bu milli dava ise milletçe sarılmamız lazım, Azerbaycanlılar'la beraber.''

 

Marmara Vakfı Başkanı Akkan Suver de, ''Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin geleceği'' konusundaki görüşlerini anlattı.

  • Cevaplar 91
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Öldürülen veya katliama uğrayan Müslüman olduğu sürece onlar için bir sakıncası yok. Hele birde Türk ise daha ne isterler..... Batı medeniyeti buyrun sizde alın bir parça....

 

Oysa Ermenilerin kendileri uydurdukları sonrada yine uydurdukları şeylere inandıkları soykırım yalanlarını nasılda kabul ediyorlar birer birer.... Ermenileri kullanmak geleneğini sürdürüyorlar elbet....... Ama herkes bunu bilemiyor...

  • 5 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Çoğu kadın ve çocuk 613 Azerbaycanlı, bıçaklanarak, derileri yüzülerek ve yakılarak katledildi. 1 milyon soydaşımız sürgün edildi.

 

Bundan 15 yıl önce 25 ve 26 Şubat 1992 tarihlerinde Ermeniler tarafından Azerbaycan’ın Hocalı kentinde sivil halka yönelik gerçekleştirilen katliaı tümdünyaya duyuralım işte somutbir örnek bugüne kada(aradan 15 yıl geçti)neden ermenisoykırımıkadar gündemdeolmadı?

20. Yüzyılın en büyük katliamının gerçekleştirildiği yerleşim yeri olan Hocalı kenti, 1992 öncesinde, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde bulunan ve yaklaşık 7.000 Azeri’nin yaşadığı bir yerleşim yeri idi. Karabağ'daki mevcut tek hava alanının burada olması ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle kent, stratejik önemi haizdi. Fergani'den göçe zorlanan Acara Türkleri ile Ermenistan'dan şiddet kullanılarak çıkarılan Azerbaycan Türkleri zaman içerisinde Hocalı’ya yerleşmişlerdi. Hocalı, 28 Ocak 1992 tarihinde, dönemin Azerbaycan Devlet Başkanı A. Muttalibov'un fermanıyla da Rayon, yani “Özel İdari Bölge” statüsüne kavuşturulmuştu.

Ne var ki, 25 Şubat 1992 tarihinde, ağır silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından, Hankendi'nde yerleşen 366. Rus Motorize Alayı’nın da desteği ile Hocalı'ya “gece yarısı baskını” düzenlendi ve maalesef 1600 Azerbaycan Türk’ü hunharca öldürüldü. Yaşlı-genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk, sakat-sağlam demeden, yüzlerce insan katledilirken, tarihte eşi görülmemiş işkencelere maruz kalındı. İnsanlığa karşı en gaddar, en acımasız toplu terör olaylarından biri olan “Hocalı soykırımı” ile Azerbaycan kenti Hocalı, tarihin kara ve tozlu sayfalarında yerini almak üzere yeryüzünden silindi.

 

Hocalı katliamı”. Adı her ne olursa olsun, nasıl anılıyorsa anılsın, kim tarafından, kime yönelik, hangi şartta ve ne şekilde olursa olsun sonuçta vahim olayların yaşandığı bir vahşet var ortada.

Hal böyle iken, insanlık dışı bu olayın, sadece ve sadece Azeriler ve Türkler tarafından anılarak kınanması gerçekten çok üzücü.

Nerde bizimaydınlarımız?nerede Orhan pamuklarımız,elif şafaklarımız,yaşarkemal'lerimiz

Diğer taraftan, bu katliamın, aradan 13 yıl geçmesine rağmen halen dünya kamuoyuna anlatılamamış olması da maalesef çok daha üzücü ve düşündürücüdür.

Ermeniasıllı ZORİ BALAYAN'ın

1996 yılında Ermenice yazdığı ’Ruhumunuz canlanması’adlı kitabına da atıfta bulunuldu. Kitapta, yaptığı insanlık dışı uygulamaları şöyle anlatılıyor: “Biz çete üyesi Haçatur’la zapt edilmiş evlerden birisine girdiğimizde bizim askerlerin 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilediklerini gördük. Haçatur çocuğun bağırmaması için anasının kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Onun karnının, başının, göğüsünün derisini soydum. Saatime baktım. Çocuk 7 dakika sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Sonra Haçatur çocuğun cesedini doğradı ve onunla aynı kökten - Türk kökünden olan köpeklere dağıttı. Akşam ayni şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık.

Aslında merakediyorum şimdi ermenisoykırımı'nı gündemden düşürmeyen büyük medyamız'ın ilgisinasılolacak..

 

BUĞRA KAAN BOZKIR.

Gönderi tarihi:

Hepimizin bildiği gibi 12 Ekim 2006 tarihinde Fransız Meclisi bir karar alarak, sözde “Ermeni Soykırımının İnkarını Suç Sayan Yasa Teklifi”ni kabul etmiş ve kendi tarihine kara bir leke sürmüştür.

buna sözde aydınlarımızın ne gibi kayda değer tepkisi oldu.

kimi ikicümle ile geçiştirdi kimi umursamadı,kimi alkış tuttu...

ya popiler aydınlarımız HOCALI katlimanından haberleri yokmuydu?fazla geriye 1915 lere gitmeye gerek yok 1992 yani 15 yıl geride oldu bu olaylar.

nerdeydiniz orhan pamuk,nerdeydiniz,elif şafak,neredeydiniz yaşar kemal vb.neredeydiniz ey poüler aydınlar,

Hepimiz Ermeniyiz! Diye sokak sokak yürüyen, alkış tutanlar siz nerdeydiniz .

bu katliama sizde ortak olmuyormusunuz o zaman!!!

Gönderi tarihi:

Arkadaşım sen neredeydin hocalı katliamı olurken. Elde silah azerbaycanda savaşıyormuydun ?

 

Cidden merak ettim. sen azerbaycan dağlarında savaşıyordunda yalnız bıraktılar seni :)

 

Bu forumda slogan atmadan önce biraz ara-bul kısmını kullan. Ondan sonra bu konulardaki tartışmaları ve neler olduğun. ne tepkiler verildiği oku.

Gönderi tarihi:
Hepimizin bildiği gibi 12 Ekim 2006 tarihinde Fransız Meclisi bir karar alarak, sözde “Ermeni Soykırımının İnkarını Suç Sayan Yasa Teklifi”ni kabul etmiş ve kendi tarihine kara bir leke sürmüştür.

buna sözde aydınlarımızın ne gibi kayda değer tepkisi oldu.

kimi ikicümle ile geçiştirdi kimi umursamadı,kimi alkış tuttu...

ya popiler aydınlarımız HOCALI katlimanından haberleri yokmuydu?fazla geriye 1915 lere gitmeye gerek yok 1992 yani 15 yıl geride oldu bu olaylar.

nerdeydiniz orhan pamuk,nerdeydiniz,elif şafak,neredeydiniz yaşar kemal vb.neredeydiniz ey poüler aydınlar,

Hepimiz Ermeniyiz! Diye sokak sokak yürüyen, alkış tutanlar siz nerdeydiniz .

bu katliama sizde ortak olmuyormusunuz o zaman!!!

Evet sayin Kafkasx hepsi ortaktirlar,cünkü bunlar adı Türk olan bütün uluslara karsi bir cephedir.

saygilarla

Gönderi tarihi:
Arkadaşım sen neredeydin hocalı katliamı olurken. Elde silah azerbaycanda savaşıyormuydun ?

 

Cidden merak ettim. sen azerbaycan dağlarında savaşıyordunda yalnız bıraktılar seni :)

 

Bu forumda slogan atmadan önce biraz ara-bul kısmını kullan. Ondan sonra bu konulardaki tartışmaları ve neler olduğun. ne tepkiler verildiği oku.

 

O katliam yapılırken ben yoktum,ama yapanlara yalakalık yapmadım ve onlara alkıştutmadım....

şimdibende sizlerin tepkisini öğrenmekistedim....ve öğrendim.

daha önce tartışılmış olabilir katliamın 15.yılı. o nedenle tekrar gündeme getirmek istedim.tepkiler verilmiş olabilir bugün yine tepki versek ne olur.

tepkiler hep ermenilerin lehine olmasın ,bugünde azeri türklerine olsun...

 

göründüğügibi ,ermenileri ve onların uşaklarını hiçgündemden düşürmediniz ama!!!!

yazdıklarımı birdaha okuyun isterseniz sloganatmaklane alakasıvar??

Gönderi tarihi:
O katliam yapılırken ben yoktum,ama yapanlara yalakalık yapmadım ve onlara alkıştutmadım....

şimdibende sizlerin tepkisini öğrenmekistedim....ve öğrendim.

daha önce tartışılmış olabilir katliamın 15.yılı. o nedenle tekrar gündeme getirmek istedim.tepkiler verilmiş olabilir bugün yine tepki versek ne olur.

tepkiler hep ermenilerin lehine olmasın ,bugünde azeri türklerine olsun...

 

göründüğügibi ,ermenileri ve onların uşaklarını hiçgündemden düşürmediniz ama!!!!

yazdıklarımı birdaha okuyun isterseniz sloganatmaklane alakasıvar??

 

sen daha bu forumda yokken biz yüzlerce sayfa bu konuları konuştuk. Ermeni ırkçı örgütlerin yaptıklarını. Onların nereden destek aldığını. Asala'nın , Taşnak partisinin kökenlerini.

 

Hepimizin bildiği gibi 12 Ekim 2006 tarihinde Fransız Meclisi bir karar alarak, sözde “Ermeni Soykırımının İnkarını Suç Sayan Yasa Teklifi”ni kabul etmiş ve kendi tarihine kara bir leke sürmüştür.

buna sözde aydınlarımızın ne gibi kayda değer tepkisi oldu.

kimi ikicümle ile geçiştirdi kimi umursamadı,kimi alkış tuttu...

ya popiler aydınlarımız HOCALI katlimanından haberleri yokmuydu?fazla geriye 1915 lere gitmeye gerek yok 1992 yani 15 yıl geride oldu bu olaylar.

nerdeydiniz orhan pamuk,nerdeydiniz,elif şafak,neredeydiniz yaşar kemal vb.neredeydiniz ey poüler aydınlar,

Hepimiz Ermeniyiz! Diye sokak sokak yürüyen, alkış tutanlar siz nerdeydiniz .

bu katliama sizde ortak olmuyormusunuz o zaman!!!

 

böylemi soru soruyorsun sen. Kimmiş alkışlayanlar hocalı katliamını. kimmiş tepki göstermeyenler ?

 

ben seni anlatayım. Bu ülkede hocali katliamında yediden yetmişe herkes ayağa kalktı. Bir tek insan bile bir daha ermenistana gitmedi. Devlet ermenistanla olan tüm diplomatik, siyasi ve ticari ilişkilerini kesti. Aydınlar taksimde günlerce hocalı katliamını protesto eden gösteriler düzenlediler.

 

Peki biliyor musun. O süreçte Türkiyeden Ermenistanla temasta olan tek kişinin kim olduğunu. Ermenistan başbakanıyla bir otelde gizlice buluşup. el ele kol kola, gülücükler saçarak fotoğraflar çektirenin kim olduğunu biliyor musun ?

 

unuttuysanız hatırlatalım.

 

Dünya hocalı katliamını ayakta izlerken daha katledilenlerin kanı kurumamışken

 

1992 de Erivanda ve 1993 martında Alparslan Türkeş ve oğlu Tuğrul Türkeş pariste gizlice bir otelde, Crillon Otelde, Ermenistan devlet başkanı Ter Petrosyan'ın danışmanı Samson Özararat la görüştü. bakalım görüşmede Alparslan Türkeş neler söylemiş

 

'Türklerin Ermenilerle ilişkisi 1915'te başlamamıştır. 600 senelik müşterekliğimiz var. Birlikte türküler, yemekler icat ettik. Kız aldık verdik'

 

'Malazgirt Savaşı'nı Türklerin Ermenilerle birlikte kazandığını biliyor musun?

 

'İstanbul'un alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberin var mı?

 

'Fatih'in Ermeni Patrikhanesi'ni nasıl bir fermanla açtırdığından haberdar mısın?

 

'Çanakkale'de Atatürk'ün yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musun?

 

'Atatürk'ün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydun?'"

 

"Tarihe böyle geniş bir perspektiften bakmak lazım. 1915 bu 600 yıllık ilişkinin bir kazasıdır. Olaylarda yabancı devletlerin çok dahli vardır. Buradaki insanları kullanmak istemişlerdir. Bizimkilerin de kabahatleri var, ama şimdi yapılması gereken bu kazayı telafi edip eski dostluğu devam ettirmektir."

 

turkessamson.jpg Samson Özararat Türkeşi kapıda karşılıyor

 

turkessamson2.jpg Türkeş, Ermenistan devlet başkanı Petrosyan, danışmanı Özararat

 

Evet belki kimlerin alkış tuttuğu. Dimi. Onun ağzıyla burada konuşanlar önce ne yaptıklarına bir baksınlar. Sonra sağa sola çamur atsınlar.

 

Dünya hocalı katliamının şaşkınlığını yaşarken. Tüm türkiye ayağa kalkmışken. Türkeş ermenistana dostluk mesajları veriyor.

 

Gerçekten belli kimlerin karşı çıktığı kimlerin alkışladığı. Tarih ortada

 

şu yukarıda türkeşin söylediklerini allah muhafaza başkası söylese. adamın ne türk düşmanlığı kalır ne vatan hainliği.

Gönderi tarihi:
sen daha bu forumda yokken biz yüzlerce sayfa bu konuları konuştuk. Ermeni ırkçı örgütlerin yaptıklarını. Onların nereden destek aldığını. Asala'nın , Taşnak partisinin kökenlerini.

böylemi soru soruyorsun sen. Kimmiş alkışlayanlar hocalı katliamını. kimmiş tepki göstermeyenler ?

 

ben seni anlatayım. Bu ülkede hocali katliamında yediden yetmişe herkes ayağa kalktı. Bir tek insan bile bir daha ermenistana gitmedi. Devlet ermenistanla olan tüm diplomatik, siyasi ve ticari ilişkilerini kesti. Aydınlar taksimde günlerce hocalı katliamını protesto eden gösteriler düzenlediler.

 

Peki biliyor musun. O süreçte Türkiyeden Ermenistanla temasta olan tek kişinin kim olduğunu. Ermenistan başbakanıyla bir otelde gizlice buluşup. el ele kol kola, gülücükler saçarak fotoğraflar çektirenin kim olduğunu biliyor musun ?

 

unuttuysanız hatırlatalım.

 

Dünya hocalı katliamını ayakta izlerken daha katledilenlerin kanı kurumamışken

 

1992 de Erivanda ve 1993 martında Alparslan Türkeş ve oğlu Tuğrul Türkeş pariste gizlice bir otelde, Crillon Otelde, Ermenistan devlet başkanı Ter Petrosyan'ın danışmanı Samson Özararat la görüştü. bakalım görüşmede Alparslan Türkeş neler söylemiş

 

'Türklerin Ermenilerle ilişkisi 1915'te başlamamıştır. 600 senelik müşterekliğimiz var. Birlikte türküler, yemekler icat ettik. Kız aldık verdik'

 

'Malazgirt Savaşı'nı Türklerin Ermenilerle birlikte kazandığını biliyor musun?

 

'İstanbul'un alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberin var mı?

 

'Fatih'in Ermeni Patrikhanesi'ni nasıl bir fermanla açtırdığından haberdar mısın?

 

'Çanakkale'de Atatürk'ün yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musun?

 

'Atatürk'ün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydun?'"

 

"Tarihe böyle geniş bir perspektiften bakmak lazım. 1915 bu 600 yıllık ilişkinin bir kazasıdır. Olaylarda yabancı devletlerin çok dahli vardır. Buradaki insanları kullanmak istemişlerdir. Bizimkilerin de kabahatleri var, ama şimdi yapılması gereken bu kazayı telafi edip eski dostluğu devam ettirmektir."

 

turkessamson.jpg Samson Özararat Türkeşi kapıda karşılıyor

 

turkessamson2.jpg Türkeş, Ermenistan devlet başkanı Petrosyan, danışmanı Özararat

 

Evet belki kimlerin alkış tuttuğu. Dimi. Onun ağzıyla burada konuşanlar önce ne yaptıklarına bir baksınlar. Sonra sağa sola çamur atsınlar.

 

Dünya hocalı katliamının şaşkınlığını yaşarken. Tüm türkiye ayağa kalkmışken. Türkeş ermenistana dostluk mesajları veriyor.

 

Gerçekten belli kimlerin karşı çıktığı kimlerin alkışladığı. Tarih ortada

 

şu yukarıda türkeşin söylediklerini allah muhafaza başkası söylese. adamın ne türk düşmanlığı kalır ne vatan hainliği.

 

sevgili cyrano yine her zamanki gibi olaya kendi açınızdan bakıp olayaı çarpıtıyorsunuz.

birincisi türkeşin yaptıkları beni ilgilendirmez...nihayetinde o'da bir insan.......bir çok faydasıyla beraber yanlışlarıda olabilir .

burada her hangi birini savunmuyorum.

olayı yine başka yerlere çekmeye çalışıyorsun...

diğeri ise;Aydınlar taksimde günlerce hocalı katliamını protesto eden gösteriler düzenlediler.

hangi aydınlar????

orhan pamuk,elif şafak,yaşar kemal lermi...ben bu aydınlardan bahs ediyorum...o zaman nerdeydiler?ben bunu soruyorum...

evet belli ........kimlerin alkış tutuğu belli......dün hangi kanal'da ,hangi gazete'de ne kadar zaman ve ne kadar sayfa ayırdılar ?hocalı katliamı için...

ama ama türklerin yaptığını idda eden hainler hiç gündemden düşmedi...hem kendilerini hem ermenileri istediği yere getirdiler ..sevgili cyrano benim anlatmak istediğim budur....türkeş onunla görüşmüş bununla görüşmüş beni ilgilendirmez başkaları....

yani cyrano ,sizde işinize nerden gelirse, o taraftan üflüyorsunuz kavala...ama türkeşin neden hangiamaçla görüştüğünü de gayet iyi biliyorsun....

 

işte anlattığınız olay

SAMSON ÖZARARAT ANLATIYOR:

600 yıllık ilişkinin kazası

1993 başıydı. Ermenistan bağımsızlığını ilan edeli 2 yıl olmuştu.

Erivana Rus yardımı kesilmiş, ülke kış ortasında buğdaysız kalmıştı. Amerikadan gönderilen yardım ulaşana kadar ekmek kıtlığı baş gösterecekti.

Samson Özararat, o dönem Fransada, Avrupadan Ermenistana giden insani yardımları organize eden bir derneğin başkanıydı. Bu krizden bir işbirliği fırsatı yaratmayı düşündü: "Acaba Ermenistana gereken buğdayı Türkiye ödünç veremez miydi?"

Bu adım, Erivanda bir sempati yaratırdı. Önerisini "en üst düzeyde" Türk yetkililere aktardı: "100 bin ton buğdaya ihtiyaçları var. Siz 200 bin ton yollayın, ilişkilerin önünü açın" dedi.

Türkiye kararsızlandı bir süre... "Milliyetçiler"in ve Azerilerin tepkisinden korktu. Bakünün nabzı yoklandı. "Ekmek söz konusuyken düşmanlığın lafı olmaz" cevabı geldi.

Bunun üzerine -biraz gecikmeyle- Erivana 41 bin ton buğday gönderildi.

İşte o dönemde Özararat, iktidarı tedirgin eden "Milliyetçiler buna ne der?" tepkisini bertaraf etmek niyetiyle bir temas arayışına girişti.

Madem ki engel olarak "milliyetçiler" görünüyordu, o halde önce onları ikna etmeliydi. Sorun ancak zıt kutupların birbirine yaklaşmasıyla çözülebilirdi.

Bir kutup, Alpaslan Türkeşti.

Önce Türkeşin özel sekreteriyle tanıştı:

"Türkeşle bu konuları konuşmayı arzu ediyorum" dedi. Bunun üzerine onu Pariste Türkeşin yakını bir emekli generalle tanıştırdılar. Derdini ona da anlattı. Birkaç gün sonra haber geldi:

"Türkeş sizi bekliyor!"

 

Sözü Türkeş aldı

 

1993 Şubatında Özararat Ankaraya gitti. Sürmeli Oteline yerleşti. Öğrencilik yıllarını geçirdiği Ankarayı dolaştı biraz... Huzursuzdu.

"Ben eski ODTÜlüyüm. Sol sempatizanıydım. Türkeşe karşı kin doluydum. Aklımdan hep eski dönemler geçiyordu. Korkuyordum. Sıkıntıdan midem bozuldu. Buluşmaya karnımda korkuyla gittim yani..."

Sonra MHPliler aldı kendisini...

Bir eve götürüldü. Orada çay içtiler. Bir süre sonra oradan kalkıp başka bir eve gittiler. Bir çay da orada... Yine ev değişikliği...

Oradan gelip Tuğrul Türkeş aldı kendisini...

Nihayet Esattaki işyerine geldi MHP lideri... Yanında bir milletvekili vardı. Özararat kendisini tanıttı, niyetini anlattı. Ve sözü Alpaslan Türkeş aldı:

"Konuşmasının başında, Türkiye-Ermeni ilişkilerini geniş bir perspektiften anlattı. Türklerin Ermenilerle ilişkisi 1915te başlamamıştır. 600 senelik bir müşterekliğimiz var. Birlikte türküler, yemekler icat ettik. Kız aldık verdik dedi ve bana sorular sormaya başladı:

Malazgirt Savaşını Türklerin Ermenilerle birlikte kazandığını biliyor musun?

İstanbulun alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberin var mı?

Fatih Sultan Mehmetin Ermeni Patrikhanesini nasıl bir fermanla açtırdığından haberdar mısın?

Çanakkalede Atatürkün yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musun?

Atatürkün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayana hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydun?"

Atatürkün imzasını bir Ermeni güzel yazı hocasının çizdiğini duymuş muydun?"

 

Parmağımı ısırdım

 

Özararat, üst üste gelen bu sorular karşısında şaşkına dönmüştü.

"Ben Türkiyede okudum ama bunların hiçbirini duymamıştım" dedi.

Bunun üzerine Türkeş şunları söyledi:

"Tarihe böyle geniş bir perspektiften bakmak lazım. 1915 bu 600 yıllık ilişkinin bir kazasıdır. Olaylarda yabancı devletlerin çok dahli vardır. Buradaki insanları kullanmak istemişlerdir. Bizimkilerin de kabahatleri var, ama şimdi yapılması gereken bu kazayı telafi edip eski dostluğu devam ettirmektir."

Özararat, ilk defa Türkiyeden birisinden böyle bir yaklaşım işitiyordu. Üstelik konuşan, "milliyetçilerin başbuğu" olarak bilinen adamdı.

 

Şaşırmıştı. Parmağını ısırıyordu.

 

Türkeş "Ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Duyduklarım doğru mu, rüya mı görüyorum diye parmağımı ısırıyorum" dedi Özararat...

Bunun üzerine Türkeş, Özararatı yanına çağırdı, yanaklarından öptü, "Çok dobra insanmışsın" dedi.

 

Anlatsam, inanmazlar

 

Konuşma bitince Özararat, "Sayın Türkeş" dedi, "...Ben yetkisiz bir insanım. Bu dinlediklerimi anlatsam kimse inanmaz. Ama Ermenistandakilerin bilmesinde yarar var. Bu söylediklerinizi Ermenistan Cumhurbaşkanına da söyleyebilir misiniz?"

"Tabii söylerim" diye yanıtladı Türkeş...

Özararat, "Petrosyan, martta Parise gelecek. Kendisiyle görüşeyim, belki orada buluşabilirsiniz" diyerek ayrıldı.

Hemen telefon başına koştu. Önerisini Petrosyana iletti.

Erivan, teklifi incelemeye aldı.

Tereddütteydiler. MHPnin geçmişi ürkütücüydü. Üstelik partinin oyu yüzde 10un altındaydı. O yüzden bu görüşmenin etkili olup olmayacağından emin değildiler.

Özararat, "MHPyi ikna etmek önemli" diye ısrar etti. Aynı sıralarda Türkeş de hem devleti hem de Azerbaycan yetkililerini gelişmelerden haberdar ediyordu. Böyle bir diyaloeun, sürmekte olan Azeri-Ermeni savaşına da çözüm getirebileceği umuduyla herkes destek verdi. Üstelik ortada bir de karşılıklı esirler sorunu vardı.

Nihayet Erivandan da görüşme kararı çıkmasıyla Paris buluşması kesinlik kazandı.

 

Pariste bir otelde

 

Türkeş 12 Martta geldi Parise...

Kendisini Dışişleri Bakanı Hikmet Çetinin talimatıyla de Gaulle Havaalanında Türkiyenin Paris Büyükelçisi Tanşuğ Bleda ile birlikte Samson Özararat karşıladı.

Büyükelçinin arabasıyla Ermenistan Devlet Başkanı Ter Petrosyanın kaldığı Crillon Otele geldiler.

Samson Özararat, Türkeşin arabasının kapısını açarken heyecan içindeydi. 1915ten beri ilk kez Türkiye Cumhuriyeti, Ermenistanla hem de en üst düzeyde görüşecekti. Ve bu görüşme, onun girişimi sayesinde başarılmıştı.

 

TÜRKEŞ GÖRÜŞMEYE GELİYOR

 

12 Mart 1993... Pariste Concorde Meydanı... Crillon Otelinin önü... MHP lideri Alpaslan Türkeş, Paristeki Türk büyükelçisinin arabasından iniyor. Kapısını tutan Özararat gülümsüyor. Birazdan Ermenistan Devlet Başkanı Ter Petrosyanla buluşacaklar ve bu, bir ilk olacak.

 

biz ermeniler' le düşman olalım demiyoruz cyrano.....

eğer ermeniler türkiyen'in kanını emmek için ,soy kırım iddalarından vaz geçip bu düşman tohumlarını ekmese biz zaten barış yanlısıyız....

tarihte olduğu olduğu gibi bugünde böyledir,bundan kimseninde şüphesi yoktur...

sizinde dediğiniz gibi dostumuzdu ama ermenilerde avrupa'nın galeyanına gelip asılsız idaaları ile düşman tohumlarını ekmektedir...

yani anlayacağın yine ETKİYE TEPKİ göstermek....

Gönderi tarihi:

Bosna Soykırımı, 1992 - 1995 yılları arasında Bosna Savaşı sırasında özellikle Sırplar tarafından Boşnaklara karşı Bosna-Hersek topraklarında yapılmış bir soykırımdır.

 

Bu soykırımın bir parçası olarak Temmuz 1995'te gerçekleşen Srebrenica katliamında 7.000 - 8.000 Boşnak erkeğin Sırplar tarafından sistematik olarak öldürüldüğü bilinmektedir. 2006 Temmuz ayında, öldürülen Boşnakların kimlikleri DNA yöntemiyle tespit edildi ve kemikleri sembolik olarak cenaze töreniyle toprağa verildi.

 

SREBRENICA SOYKIRIMI

 

Srebrenica, Bosna Hersek’in doğusunda Sırbistan sınırına 10 km. uzaklıkta bir Müslüman Boşnak kentidir. İsmini gümüş anlamına gelen srebren kelimesinden alan kent, tarih boyu başta gümüş olmak üzere değerli maden rezervleriyle ve şifalı sularıyla ünlü bir kenttir. Romalılar zamanında kent, ‘gümüş ocağı’ anlamında Angentaria olarak biliniyordu. Barış zamanında halk geçimini turizm, madencilik ve tekstil sanayinden sağlıyordu.

 

Şu anda nüfusunun çoğunluğunu Sırpların oluşturduğu Srebrenica bölgesi 1992 yılında başlayan savaş öncesi, Müslüman bölgelerden biri idi. 1990’daki Yugoslavya nüfus sayımlarına göre 36.666 nüfusluk Srebrenica bölgesi yüzde 75.2 oranında Boşnak çoğunluğa sahipken Sırplar bölgenin sadece yüzde 22.7’sini oluşturuyordu.

 

Nisan 1992’de birkaç gün dışında, Müslümanlar, Srebrenica’da sürekli hakim durumdaydılar. Öyle ki, Srebrenica, Müslüman direnişin önde gelen bir sembolü olmuş ve Boşnakça şarkılara geçmişti. Ancak bu gerçek, 11 Temmuz 1995’te tam tersine döndü. Tarihin en karanlık günlerinden biri olan bu günde, Sırp Televizyonu, soykırımın mimarı Sırp Ordu komutanı General Ratko Mladiç’in bir tepe üzerindeki görüntülerine yer veriyordu. Mladiç Televizyon seyircilerine hitaben ‘Türklerden’ intikam alma zamanının geldiğini ve şehrin Sırp milletine bir hediye olduğunu söylüyordu.

 

1992 yılında Büyük Sırbistan kurma hayalindeki Sırplar, Belgrad’da Devlet Başkanı Miloseviç ve Genelkurmay Başkanı Perisiç’in desteğini alarak sözde Bosna Sırp Devleti ve Sırp Demokrat Partisi (SDS) Başkanı olan eski bir psikiyatri doktoru Radovan Karadziç ve General Ratko Miladiç öncülüğünde Bosna Hersek’te etnik arındırma çalışmalarına başladılar.

 

Üç yıl boyunca Sırplar uluslar arası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergilediler. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu yegane savaş yöntemiydi. Daha savaşın ilk evrelerinde Nisan 1992’de Srebrenica’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Bosnalı Müslüman Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutulmuş ve katledilmişti.

 

Savaş süresince sürdürülen katliamlardan biri de Srebrenica’da yine Sırplar tarafından gerçekleştirildi. Bosna’nın en doğusunda, Sırbistan sınırında yer alan Srebrenica, tıpkı Gorajde ve Jepa gibi kuşatılmış bölgelerden olup Bosna Sırpları için Belgrad’la aralarındaki engellerden biriydi. Çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Bosna’nın doğu bölümü büyük oranda “temizlenmişti”; ancak çevre katliam bölgelerinden kaçıp sığınan Müslümanların toplandığı bu kasabalar direnişlerine devam ediyorlardı.

 

Bijeljina, Brutunaç ve Zvornik gibi komşu bölgelerden kaçan on binlerce Müslüman 10.000 nüfusluk Srebrenica’ya sığınmak zorunda kalınca nüfusu 60.000’e kadar yükselmişti. Kış ayının soğuğuna rağmen insanlar sokaklarda yatıyor, açlık ve sefaletle boğuşuyordu.

 

Miloseviç’in eski korumalarından Nasır Oriç’in kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenica’yı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından Yugoslavya ordusunun tüm imkanlarını kullanan Sırplara karşı Müslümanlar bölgeye uygulanan ve en çok kendilerinin zarar gördüğü ambargodan ötürü hafif silahlarla ve az sayıda mermi ile karşı koymaya çalışıyordu.

 

1993 yılında Srebrenica’nın etrafındaki çember gittikçe daraltılmasına rağmen gerekli önlemleri almayan BM ve NATO’nun tavrı Sırp güçleri cesaretlendiriyordu. Nihayet 16 Nisan 1993’teki olağanüstü toplantısında almış olduğu 819 ve 824 no’lu kararlarıyla BM Güvenlik Konseyi, Saraybosna, Tuzla, Jepa, Gorajde ve Bihaç ile birlikte Srebrenica’yı da güvenli bölge ilan etti. Bu kuşatılmış bölgeler evvelce Fransız General tarafından “barışın önündeki en büyük engel” olarak nitelenmişti.

 

Bosna Savaşı’nın sonlarına doğru Müslümanların birçok cephede zafer kazandığı bir sırada öne çıkarılan Dayton Barış müzakereleriyle savaşın sona ereceğini gören Sırplar, avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenica’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar ve tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu.

 

ve bu günlerde bu katliyamın ve soykırımın suçlularını Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılaması başlıyor... Soykırım olduğunu kabul etmeyen mahkeme, Sırpları soykırımı engellememekle suçluyor, mahkeme sonucunda hiç bir şey olmayacak tamamen sembolik bir yargılama... soykırım yok ama soykırıma müsade edenler var...(!) böyle bir ifade hangi akılla izah edilir? Aralarında eski subay ve eski polislerinde bulunduğu sanıkları soykırıma engel olmamakla yargılayacaklar, ama olmayan soykırım... eğer soykırım olduğunu mahkeme kabul ederse Sırplar Boşnaklara tazminat ödemek zorunda kalacaklar... o yüzden soykırım yok ama yargılanma var, olmayan soykırıma engel olmamak var... İşte dünyanın ve Ab nin adalet anlayışı...

 

Türk ve müslüman olanların ister Azerbeycanda, ister Bosna'da katledilmiş olması dünyayı ilgilendirmiyor... ve insanı gerçekleri bildikleri halde göz göre göre yalan söyleyen ahlak yoksunlarını görmek rahatsız ediyor... Milliyetçilik bu sebeptende önemlidir bağımsızlık demektir... kendi içerinde gelişen olaylara kendi bağımsız mahkemelerinde adil yargılama yapman demektir... bölünmüş, dağılmış milliyetçiliği ırkçılığa dönüştürülmüş ve sonrasında yabancılaştırılmış milletlerin emperyalist düzenin kolay lokması haline gelmesi işten değil...

 

Avrupaya ve Amerikaya ve onların adalet anlayışına sığınanlar adalet beklemesinler, özellikle Türk ve Müslüman iseler...

Gönderi tarihi:

kafkasx

 

çok enteresan tartışmalar bunlar, Ermenilerin yaptığı katliyamları zamanında kınadıklarını söyleyenler bugün Türkeş ile alakalı yazılar ekliyorlar... Azeri katliyamını konuşuyoruz burada, Ermenilerin hepsini yargılamıyoruz... ortada bir katliyam var bunuda yapanlar Ermeniler...

 

Biz içimizde ki Ermeni asıllı vatandaşlarımızı onlarla bir tutmuyoruz ama ne dersek diyelim herkes bildiğini okuyor... Azeri katliyamını kınayamayanlar Ermenilere sahip çıkıyor gibi bir durum canlandı gözümde...

 

selamlar

Gönderi tarihi:
Daha yeni söylemiştim gördünüz mü ne kadar kolay değil mi....!!!!!!!!

 

Bu zihniyet bu ülkeyi daha çok gerilere götürür. Damga makinası gibi mübarek...

 

neyi söylediniz, Ermenileri kınayabildiniz mi?

dünyada tek ermeni Hrant Dink değil, tek yazar Elif Şafak değil, Türkeşin ne yaptığı kimle ne konuştuğu konumuz değil...

meseleyi nereye isterseniz oraya çekiyorsunuz...

Azerilerin yerine ölenler Ermeni olsaydı yorumunuz çok daha başka olurdu sanırım...

 

damga makinası? işte yorumlayabileceğiniz şey ancak bu...

Gönderi tarihi:

kimse kimseyi vatan haini yapamaz, insan kendisi hain olmadıkça...

konu Ermenilerin Azerilere yaptığı ve yıldönümü olan Hocalı katliyamı...

dönüp dolaşıp Hrant Dink'e geliyor, vallahi bu adamcağız iyi malzeme oldu, eli kapıya sıkışan Hrant Dink öldürüldü ondan oldu diyecek neredeyse...

bosnada, ırakta, azerbeycanda katledilenlerde insandılar... birazda onlar için yorum yapılsa kim ne zarar görecek anlamıyorum...?

Gönderi tarihi:
kafkasx

 

çok enteresan tartışmalar bunlar, Ermenilerin yaptığı katliyamları zamanında kınadıklarını söyleyenler bugün Türkeş ile alakalı yazılar ekliyorlar... Azeri katliyamını konuşuyoruz burada, Ermenilerin hepsini yargılamıyoruz... ortada bir katliyam var bunuda yapanlar Ermeniler...

 

Biz içimizde ki Ermeni asıllı vatandaşlarımızı onlarla bir tutmuyoruz ama ne dersek diyelim herkes bildiğini okuyor... Azeri katliyamını kınayamayanlar Ermenilere sahip çıkıyor gibi bir durum canlandı gözümde...

 

selamlar

 

evet hocalı katliamını proteste eden ve bunu tek icraatı gece gündüz internet başında sağa sola hakaret ederek yapmayan bir kişi olarak ben:

 

Hocalı katliamının bizzat emrini verenlerle, bizzat hocalıda katledilen azerilerin katilleriyle. Türkiyeden kimsenin haberi olmadan gizlice Pariste buluşup. Onları yanaklarından öpenleri teşhir ediyorum.

 

ve ben bunu teşhir edince, bazı ağızlara "yahu nasıl olur. her lafında türklükten bahseden adam nasıl hocalının katilleriyle gizlice buluşur" demek zor geldiği için. "meseleyi başka yerlere çekiyorsun" diyorlar bana.

 

Bu forumda benim ermenilerin yaptıkları katliamları, bugünkü ermenistanın yöneten siaysi hareketin kanlı geçmişi vs ile ilgili onlarca yazım vardır.

 

tabi topiclerdeki yazıları sadece gözgezdirerek cevap yazanlar bilemiyebilir bunu. Bazıları havadan sudan konularda canım cicim muhabbetleri yaparken. ben burada yüzlerce sayfa ermeni iddialarını cevaplıyordum.

 

iki slogan atıp. üç beş kişiyede vatan haini damgası giydirenler bizden fazla milliyetçi oluverdi :)

 

alın işte, hocalı katliamında katledilen soydaşların katilleriyle gizlice buluşup aynı masada gülüşen. yanaklarını öpen türkeş milliyetçiliği.

 

Hocalının katliam emrini verenlerle pariste otelde gizlice Yaşar Kemal mi buluştu.

 

Hocalı katillerini yanaklarından benmi öptüm.

 

not: Sevgili Erdoğan artık bende eminim yazılanları okumadıklarından. bencede gözgezdirip cevap yazıyorlar :)

Gönderi tarihi:
Acaba diyorum iletileri okuyormusunuz!!!!!!!!!!!!!

Okumadığınızı anlıyorum çünkü konuyu açanlar o olayları kınamak için açmıyorlar sizin gibi birilerini vatan haini ilan etmek için açıyorlar. Okumak gerekiyor...

 

Amacınız hep birilerinin Vatan sevgisini ölçmek olunca bu olaylar buraya geliyor sorun nereye baksanız aynı şeyi görme hırsı diyebilirim...

 

Saygılar ve bu konu benim için bitmiştir artık...

 

ben onların söylediklerinden sorumlu değilim. anlıyor musunuz erdoğan?

ben topiği başlığıyla alakalı olarak değerlendirdim...

ve topiğin hepsini okumadım, tartışmaları merak etmedim geneline göz attım, asıl başlıktı benim ilgimi çeken, kişisel çekişmeler değil... mevzuya kendi açımdan yaklaştım...

 

bakın her zaman aynı şeyleri yapıyorsunuz "sizin gibi vatan haini yapmak için açıyorlar" siz böyle göstermeye çalışıyorsunuz,

öyle olmasını istiyorsunuz, sizlerin tercihleri ile bizimkiler farklı baktığımız yer ve hassasiyetlerimizde... siz elif şafaklara, orhan pamuklara özen gösterir, onların haklarını savunursunuz, onları sevmeyenleri de ırkçılıkla suçlarsınız...

 

amacım vatan sevgisini ölçmek değil, ama görmek istiyorum... bazılarında göremiyorum... gerçi bu onların sorunu...

neye gönül vermek isterlerse onu sever insanlar...

Gönderi tarihi:
Daha yeni söylemiştim gördünüz mü ne kadar kolay değil mi....!!!!!!!!

 

Bu zihniyet bu ülkeyi daha çok gerilere götürür. Damga makinası gibi mübarek...

 

sevgili erdoğan sizin zihniyetiniz'mi bu ülkeyi ileri götüreceğini düşünüyorsunuz?

ab şakşak'cılığı ile bu ülkenin ileri gitmeyeceğini biliyorsunuz ve vatana millete ihanet edenlere(fehriye erdal ,pkk'nın avrupa sözcüleri,orhan pamuk vb.) şemsiye açanlarla

onların 301.madde'nin kaldırılması gibi dayatmalırını demokrasi mantığı ile kabuletmeyle bu ülkenin ileri gideceğini düşünüyorsan yanılıyorsun...kophanak kriterleriile

asıl ...

*****************************************

Gönderi tarihi:
Yahu bu ne mantık yaaaaaaaa size Türk İnsanını demokrasi ye layık görmüyormusunuz biz *****mıyız da siz böyle ***** muamelesi yapıyorsunuz...

 

Arkadaşım TÜrk insanı özgürlüğünü seven bir millet olarak demokrasiyi tam işletecektir bunu ne Avrupa neden başka biri için yapacaktır. Unutmayın biz, biz olduğumuzda yüceleceğiz biz bizi önemsediğimizde anlaycağız biz herşeyi kendimiz istiyoruz diye yaptığımızda anlayacağız ve ilerleyeceğiz...

 

Bırakın artık bu faşist milliyetçilik naralarını....

 

ya yine yapacağını yapmışsın arkadaşım sizde nasıl bakış açısı var anlayamadım...

ya arkadaş ne alaka şimdi,nereden çıkardın benim türk insanını demokrasiyi laik görmediğimi....nasıl okuyorsun yazdıklarımı:???

ab şakşakcısı değilseniz üstünüze alınmayın o zaman, ben şakşakcılar için söylüyorum...

vatan hainlerini neden koruma altına alıyorlar sanıyorsun,demokratik olduklarındanmı.....

hangi ülke kanunlarında 301.maddeye benzer kanun yok?

kendileri bu maddeyi kullanırken bizden neden kaldırılmasını istiyorlar?maddeyi kaldırıp milleti birbirine kırdırmaktan başka ne olabilir unların amacı...

bu mu demokrasi anlayışınız...

Ülkemizin kırk yıllık devlet politikası olan Avrupa Birligine üyelik süreci, bölücü hainler ve isbirlikçilerin **** emelleri için araç olarak kullanilmaktadir.

kalles saldirilarla milli bütünlügümüzü yok edemeyen ihanet odaklari bu kez, “insan haklari, bireysel ve kültürel özgürlükler” adı altında gün yüzüne çıkıyorlar.

dilimizden dinimize kadar sistemlibirşekilde yoketmeye çalışıyorlar bumu demokrasi anlayışı?

En az bu ülkenin düsmanları ve ihanet içerisinde olanlar kadar cesur , kararli ve azimli olmak zorundayiz.

bu'da hainlerin sözcülüğünü yaparak,ab demokrasi anlayışında değil kendi değerlerimizle ve demokrasi anlayışımızla demokrasiyi getire biliriz.

o nedenle ab ve abd için değil,sizin'de dediğiniz gibi kendisi için yapacaktır.

bu'da din'in den dilinden,kültüründen,kişiliğinden ödün vermeden..olmalı

eğersen bunlara faşist düşünce diyorsan gerisi senın meselendir...

Muhtaç oldugumuz kudret,damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

Gönderi tarihi:
ya yine yapacağını yapmışsın arkadaşım sizde nasıl bakış açısı var anlayamadım...

ya arkadaş ne alaka şimdi,nereden çıkardın benim türk insanını demokrasiyi laik görmediğimi....nasıl okuyorsun yazdıklarımı:???

ab şakşakcısı değilseniz üstünüze alınmayın o zaman, ben şakşakcılar için söylüyorum...

vatan hainlerini neden koruma altına alıyorlar sanıyorsun,demokratik olduklarındanmı.....

hangi ülke kanunlarında 301.maddeye benzer kanun yok?

kendileri bu maddeyi kullanırken bizden neden kaldırılmasını istiyorlar?maddeyi kaldırıp milleti birbirine kırdırmaktan başka ne olabilir unların amacı...

bu mu demokrasi anlayışınız...

Ülkemizin kırk yıllık devlet politikası olan Avrupa Birligine üyelik süreci, bölücü hainler ve isbirlikçilerin **** emelleri için araç olarak kullanilmaktadir.

kalles saldirilarla milli bütünlügümüzü yok edemeyen ihanet odaklari bu kez, “insan haklari, bireysel ve kültürel özgürlükler” adı altında gün yüzüne çıkıyorlar.

dilimizden dinimize kadar sistemlibirşekilde yoketmeye çalışıyorlar bumu demokrasi anlayışı?

En az bu ülkenin düsmanları ve ihanet içerisinde olanlar kadar cesur , kararli ve azimli olmak zorundayiz.

bu'da hainlerin sözcülüğünü yaparak,ab demokrasi anlayışında değil kendi değerlerimizle ve demokrasi anlayışımızla demokrasiyi getire biliriz.

o nedenle ab ve abd için değil,sizin'de dediğiniz gibi kendisi için yapacaktır.

bu'da din'in den dilinden,kültüründen,kişiliğinden ödün vermeden..olmalı

eğersen bunlara faşist düşünce diyorsan gerisi senın meselendir...

Muhtaç oldugumuz kudret,damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

 

bırak ajitasyonu şimdi.

 

Bak yukarıda Hocalı nın katilleriyle kimin el ele kol kola pozlar verdiğini. Kimin daha hocalıda ölenlerin kanı kurumadan gizlice katillerle toplantı yaptığını gösterdim. ayrıntılarla resimlerle.

 

Hocalının katilleri ortada. Onların dostları bak resimde görünüyor.

 

Onun bunun demokrasini anlayışını bırakta sen kendi milliyetçilik anlayışını sorgula önce. Ona buna vatan haini demeden önce. Savunduğun adamlara bir bak yorumunu yap.

 

Milliyetçilik bu dimi. Türklerin soydaşlarını katledenlerle. gizli gizli buluşup. el ele , kol kola pozlar vermek gülücükler saçmak. katilleri yanaklarından öpmek.

 

Ne oldu Türkeş söz konusu olunca milliyetçiliğin tatile falan mı gitti :)

Gönderi tarihi:

bırak ajitasyonu şimdi.

 

Bak yukarıda Hocalı nın katilleriyle kimin el ele kol kola pozlar verdiğini. Kimin daha hocalıda ölenlerin kanı kurumadan gizlice katillerle toplantı yaptığını gösterdim. ayrıntılarla resimlerle.

 

Hocalının katilleri ortada. Onların dostları bak resimde görünüyor.

 

Onun bunun demokrasini anlayışını bırakta sen kendi milliyetçilik anlayışını sorgula önce. Ona buna vatan haini demeden önce. Savunduğun adamlara bir bak yorumunu yap.

 

Milliyetçilik bu dimi. Türklerin soydaşlarını katledenlerle. gizli gizli buluşup. el ele , kol kola pozlar vermek gülücükler saçmak. katilleri yanaklarından öpmek.

 

Ne oldu Türkeş söz konusu olunca milliyetçiliğin tatile falan mı gitti :)

 

ya arkadaş sana daha nasıl anlatayım bilemiyorum......sen benim yazılarıma cevap ver.

beni başkalarının savunucusu yapmaya çalışma....

milliyetçilik örnek verdiğin kişilerle olmaz ......milliyetçilik öyle birduygu'ki yaşaman lazım...

siz ve sizingibiler bunu anlayamaz....

çünkü bu ülkenin savunucuları hangi şartlarda ülkeyi savunuyor bilemezsin....bilsen.... onedenle davulun sesi uzaktan size hoş geliyor.

zaten inançsız insanları inandırmak,kör'e renkleri anlatmaktan daha zordur.

siz ne kadar anlamıyor görünsenizde, sizin gayet iyi anladığınızı biliyorum....çünkü yazıma cevap verme yerine ,başkalrının benimle alakası olmayanların hikayelerini anlatıyorsun...

konuya dön istersen...:=)

Gönderi tarihi:

 

ya arkadaş sana daha nasıl anlatayım bilemiyorum......sen benim yazılarıma cevap ver.

beni başkalarının savunucusu yapmaya çalışma....

milliyetçilik örnek verdiğin kişilerle olmaz ......milliyetçilik öyle birduygu'ki yaşaman lazım...

siz ve sizingibiler bunu anlayamaz....

çünkü bu ülkenin savunucuları hangi şartlarda ülkeyi savunuyor bilemezsin....bilsen.... onedenle davulun sesi uzaktan size hoş geliyor.

zaten inançsız insanları inandırmak,kör'e renkleri anlatmaktan daha zordur.

siz ne kadar anlamıyor görünsenizde, sizin gayet iyi anladığınızı biliyorum....çünkü yazıma cevap verme yerine ,başkalrının benimle alakası olmayanların hikayelerini anlatıyorsun...

konuya dön istersen...:=)

 

senmi bana milliyetçiliği anlatacaksın :)

 

ne zamandan beri iki slogan atıp, onu bunu vatan haini ilan edip, ajitasyon düzmelerin adı milliyetçilik oldu.

 

bu forumda bazılarının yazdıklarını alır alt alta dizerim. içlerinde bir tane bilgi bulunmaz. Sadece ona buna laf atma, kaba ajitasyon, hamaset, copy paste. o kadar anca.

 

öncelikle ben ne senin ne türkeşim nede buralarda sloganlarla milliyetçi olduklarını iddia edenlerin milliyetçi olduğuna falan inanmıyorumki ben. insan bilmediği bir ideolojiyi ne kadar taşıyabilir.

 

Hangi slogan modaysa onu atıp. ikide fotoğraf, bir iki ajitasyon. adı ne milliyetçi olduk.

 

O yüzden kendine yazılan yazıları, milliyetçiliği karşı yazılmış saymaya kalkma. kısacası milliyetçiliği alet etme. Buda gördüğüm kadarıyla moda oldu forumda ha.

 

Hayırdır arkadaşım benden fazlamı askerlik yaptın. Benim kadar kazanıp benden çok mu vergi ödüyorsun. Pazar günleri gönüllü olarak itfaiyede falanmı çalışıyorsun. Kısaca bir cümleyle özetlenecek sloganı otuz kere ard arda tekrarlayarak ( karşısındaki ne yazmış olursa olsun) milliyetçi falanmı hissediyorsun kendini :)

 

Önce kendi yazdıklarını bir oku. içinde bir tane bilgi vs yokki. Ona buna itham, onu bunu vatan haini ilan etme. anca o kadar.

 

Bak ben sana bilgi vermişim. Hocalı'Nın katilleriyle gizli gizli görüşenlerin kimler olduğunu göstermişim. Kimlerin milliyetçilik adını istismar ederek ülke aleyhine çalıştığını, en net delilleriyle göstermişim. senin gibi okumadığım yazarlar, okumadığım kitaplar hakkında atıp tutmadan.

 

sözüm meclisten dışarı olarak bir lafı hatırlatayım

 

"Vatanhainlerinin sıkışınca arkasına saklandıkları en yegane kavram vatanseverliktir"

 

 

Hayatı internetten ibaret olanlar. ve bildikleriyle değil sağdan soldan duyduklarıyla konuşanlar için ise.

 

Çeteci milliyetçidir

Mafya milliyetçidir

Katil milliyetçidir

Uyuşturucu kaçakçısı milliyetçidir

Yolsuzluğun ağababaları milliyetçidir

 

neden çünkü kendilerine öyle diyorlar. Her sıkıştıklarında ellerinde bayrak sağa sola ahkam kesiyorlar.

 

Ama ülkemizde şu sorun var, yada şu yanlıştır diyen adamda vatan hainidir öylemi.

 

Temcit pilavı ısıtır gibi 50 yıllık sloganlarla konuşmamalı insanlar artık. Çünkü ülkemizin yakın tarihi gösterdiki bize. Memleketin anasını ağlatanlar, her daim yaptıklarını kapatmak için din ve millet kavramlarını istismar edenlerdir.

Gönderi tarihi:
senmi bana milliyetçiliği anlatacaksın :)

 

ne zamandan beri iki slogan atıp, onu bunu vatan haini ilan edip, ajitasyon düzmelerin adı milliyetçilik oldu.

.

.

.

neden çünkü kendilerine öyle diyorlar. Her sıkıştıklarında ellerinde bayrak sağa sola ahkam kesiyorlar.

 

Ama ülkemizde şu sorun var, yada şu yanlıştır diyen adamda vatan hainidir öylemi[/b].

 

Temcit pilavı ısıtır gibi 50 yıllık sloganlarla konuşmamalı insanlar artık. Çünkü ülkemizin yakın tarihi gösterdiki bize. Memleketin anasını ağlatanlar, her daim yaptıklarını kapatmak için din ve millet kavramlarını istismar edenlerdir.

onu bunu vatan haini ilan etmiyorum, ihanet edenleri söylüyorum....tuturmuş gidiyorsun ,kitabını okumadan yorum yapıyorlar diye...

senın dünyadan haberin yok anlaşılan onlarını kitaplarını, AB patronları sayesinde dünya tanıdı, butün dünya türklerin ermenileri nasıl öldürdü nasıl işkenceler yaptı diye....

günlarce gazetler'de hangi sözlerinden yargılandıkları defalarca yayınlandı....siz ne hikayesi okuyorsunuz?

illa kitabını mı almak lazım?

bu forumda bazılarının yazdıklarını alır alt alta dizerim içlerinde bir tane bilgi bulamazsın.diyorsun buradaki o bazıları çok mesaj veriyor ama sen alayamıyorsun!

hiç bunu düşündün'mü?belkide sorun sende'dir,yada bakış açında....

burada birşeyin iddasını etmiyorum ama sizin gibilere karşı milliyetçiyim tabi.....sloganlarla değil milliyet çilik değil,sizin gibi bu zihniyetteki arkadaşların atatürkün arkasına saklanmasıdır.

ben sizler gibi atatürkün gölgesine sakalnıp vatan hainleri'nin sözcülüğünü yapmıyorum.

ben sizler gibi sıkışınca atatürk'cü olmuyorum...

çünkü ben atatürkçü'yüm....

onun ilke inkılapları'nın kurmuş olduğu vatanın savunucusu'yum....

aslında

'''Vatan hainlerinin sıkışınca arkasına saklandıkları en yegane kavram aslında SÖZDE atatürk'çüyüm demeleridir'''

ap açık ,siz kendi yaşantınızı dış'a vurarak yansıtmışsınız....

elinde bayraklarla bayramlarda,seyranlarda yada tehlike arz eden olaylarda,bayrak alanlar size göre ahkam oluyor...

çünkü açık'ca rahatsız oluyorsunuz....hani atatürk'çüydünüz!!!!?

madem siz atatürkçüsü'nüz o zaman bundan sonra size atatürk'ün sözleri ile cevap vereyim..

 

''bana insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye çalışmayınız.Doğuşumdaki tek fevkaledelik türkolarak dünyaya gelmektir.

M.KEMAL ATATÜRK

Gönderi tarihi:
Çoğu kadın ve çocuk 613 Azerbaycanlı, bıçaklanarak, derileri yüzülerek ve yakılarak katledildi. 1 milyon soydaşımız sürgün edildi.

 

Bundan 15 yıl önce 25 ve 26 Şubat 1992 tarihlerinde Ermeniler tarafından Azerbaycan’ın Hocalı kentinde sivil halka yönelik gerçekleştirilen katliaı tümdünyaya duyuralım işte somutbir örnek bugüne kada(aradan 15 yıl geçti)neden ermenisoykırımıkadar gündemdeolmadı?

20. Yüzyılın en büyük katliamının gerçekleştirildiği yerleşim yeri olan Hocalı kenti, 1992 öncesinde, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde bulunan ve yaklaşık 7.000 Azeri’nin yaşadığı bir yerleşim yeri idi. Karabağ'daki mevcut tek hava alanının burada olması ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle kent, stratejik önemi haizdi. Fergani'den göçe zorlanan Acara Türkleri ile Ermenistan'dan şiddet kullanılarak çıkarılan Azerbaycan Türkleri zaman içerisinde Hocalı’ya yerleşmişlerdi. Hocalı, 28 Ocak 1992 tarihinde, dönemin Azerbaycan Devlet Başkanı A. Muttalibov'un fermanıyla da Rayon, yani “Özel İdari Bölge” statüsüne kavuşturulmuştu.

Ne var ki, 25 Şubat 1992 tarihinde, ağır silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından, Hankendi'nde yerleşen 366. Rus Motorize Alayı’nın da desteği ile Hocalı'ya “gece yarısı baskını” düzenlendi ve maalesef 1600 Azerbaycan Türk’ü hunharca öldürüldü. Yaşlı-genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk, sakat-sağlam demeden, yüzlerce insan katledilirken, tarihte eşi görülmemiş işkencelere maruz kalındı. İnsanlığa karşı en gaddar, en acımasız toplu terör olaylarından biri olan “Hocalı soykırımı” ile Azerbaycan kenti Hocalı, tarihin kara ve tozlu sayfalarında yerini almak üzere yeryüzünden silindi.

 

Hocalı katliamı”. Adı her ne olursa olsun, nasıl anılıyorsa anılsın, kim tarafından, kime yönelik, hangi şartta ve ne şekilde olursa olsun sonuçta vahim olayların yaşandığı bir vahşet var ortada.

Hal böyle iken, insanlık dışı bu olayın, sadece ve sadece Azeriler ve Türkler tarafından anılarak kınanması gerçekten çok üzücü.

Nerde bizimaydınlarımız?nerede Orhan pamuklarımız,elif şafaklarımız,yaşarkemal'lerimiz

Diğer taraftan, bu katliamın, aradan 13 yıl geçmesine rağmen halen dünya kamuoyuna anlatılamamış olması da maalesef çok daha üzücü ve düşündürücüdür.

Ermeniasıllı ZORİ BALAYAN'ın

1996 yılında Ermenice yazdığı ’Ruhumunuz canlanması’adlı kitabına da atıfta bulunuldu. Kitapta, yaptığı insanlık dışı uygulamaları şöyle anlatılıyor: “Biz çete üyesi Haçatur’la zapt edilmiş evlerden birisine girdiğimizde bizim askerlerin 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilediklerini gördük. Haçatur çocuğun bağırmaması için anasının kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Onun karnının, başının, göğüsünün derisini soydum. Saatime baktım. Çocuk 7 dakika sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Sonra Haçatur çocuğun cesedini doğradı ve onunla aynı kökten - Türk kökünden olan köpeklere dağıttı. Akşam ayni şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık.

Aslında merakediyorum şimdi ermenisoykırımı'nı gündemden düşürmeyen büyük medyamız'ın ilgisinasılolacak..

 

BUĞRA KAAN BOZKIR.

Orhan Pamuk,Yasar Kemal,Elif Shafak,Tner Akcam,Baskin Oral bunlar Ermeni ve Pkk icin aydinlardir,Türkler icin degil...

saygilarla

Gönderi tarihi:
kimse kimseyi vatan haini yapamaz, insan kendisi hain olmadıkça...

konu Ermenilerin Azerilere yaptığı ve yıldönümü olan Hocalı katliyamı...

dönüp dolaşıp Hrant Dink'e geliyor, vallahi bu adamcağız iyi malzeme oldu, eli kapıya sıkışan Hrant Dink öldürüldü ondan oldu diyecek neredeyse...

bosnada, ırakta, azerbeycanda katledilenlerde insandılar... birazda onlar için yorum yapılsa kim ne zarar görecek anlamıyorum...?

Sevgili Sardunyam,Eli sikisan degil Türkiye'ye karsi olan kim varsa Hrant Dink'i kullaniyor,dikkat ediyorum,konu dönüp dolasip hep ona getiriliyor cünkü amac farkli,Ermenilerin yaptiklari soykirimdan bahsetmeleri icin yürekli olmasi gerekir insanin.

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.