EN KOMİK ANINIZI PAYLAŞIRMISINIZ?

[Φ diloş]

Hani öyle anlarımız olmuştur ki üstünden yüz yılda geçse unutmamız imkansızdır.Bu anları paylaşıp biraz eğlenmeye ne dersiniz?

Ben başlıyorum...

Şimdi anlatacaklarımda en ufak bir abartı yoktur.Sahneyi gözünüzde iyice canlandırabilmeniz için her detay tarafımca itinayla sunulacaktır.

Bankada çalıştığım zamanlar...Aylardan Nisan..Bahar güzel yüzünü göstermiş fekat akşamüstleri yağan yağmur bize nanik yapıyor..Bende o gün iki dirhem bi çekirdek giyinmişim.Genel müdür gelecek.Üstümde takımım var ancak mini etekli bi takım!!!(çok mini değil canım dizin biraz üstü ) Eteğin şööle muzipçe pileleri var ve açık bej rengi.Bütün gün herşey yolundaydı yerli yersiz iltifatlarla gayet memnun akşamı ettik üstelik çıkmadan maaşta aldım.Keyfime diyecek yok.Seke seke çıktım işyerinden.5-10 adım attım atmadım hava birden karardı ..Ardından gök delinmişcesine bir yağmur herkes bir yere kaçışıyor Allah'tan tedarikliyim şemsiyemi açtım ve her maaş aldığımda yaptığım gibi pastanemden eve tatlı aldım.Durağa doğru yollandım.Bizim orda bi üst geçit var.Tırmanırken şemsiyemi kapattım.Birelimde şemsiye,diğer elimde ayakkabı çantam ve pasta,kolumdada diğer çantam üstgeçitin iniş bölümüne yaklaştım.Yağmurdan yerler hep çamur ve buz gibi kayıyor.Merdivenlerden inerken "ulan şurda bi ayağım kaysa yamulurum"dememe kalmadı.... Sanki görünmez bir el ayaklarıma çelme taktı.Şöyle biraz havalandıktan sonra inişe yakın önümdeki adama can havliyle yapıştım.Evet yanlış duymadınız sırf düşmemek için önümdeki adamın sırtına kerkenez kuşu gibi yapıştım. Doğal olarak adamın da dengesi bozuldu.Beni sırtından atmaya uğraşırken o da can havliyle bağırıyor;

-"İn ulan tepemden...bela gibi çöktü üstüme eş..lueşek..ulan seni bi elime geçirirsem..." derken adam önde ben sırtında merdivenlerden yuvarlanmaya başladık.Zavallı adam benden kutulmaya çalışıyor ama nafile zamk gibi yapışmışım sırtına..Hiçbir güç onu benden koparamaz!!! İnsanlar kah bizi tutmaya,kah bu şahane olayı kaçırmamak için seyre dalmışlar ...Sanki asırlar boyu süren yuvarlanmadan sonra en son basamağa uçarak indik ve mütemmimcüz'ümden-hukuki bir terim olup ayrılmaz parça anlamındadır-sert bir darbeyle ayrıldım..evet,artık onunla işim bitmişti Ne de olsa yere onun sayesinde ayağımdan uçarak çıkmış ayakkabılarım,yırtılmış çorabım,çamura bulanmış o şahane takımım ve birkaç sıyrıkla kurtulmuştum Fakat kurbanım acınacak haldeydi!Adam yere indiğimizde son bir gayretle üstüme atlamaya çalıştı..zannımca beni oracıkta öldürecekti!!Faket yerde yatanın endamı oldukça hoşuna gitmiş olacak ki birden ters dönüş yaparak;

-Aman hanımefendi niçin öyle yaptınız..durun yardım edeyim..yav şu hale bak"diyerekten bana yardım etmeye çalışmaz mı?

Etrafımızda toparlanan kalabalık o gün çok eğlendi biliyorum.Bense yerin yarılmasını ve içine girmeyi istiyordum o gün oysa bugün kıkır kıkır gülüyorum

[Misafir CYRANO]

1997 yazında üç arkadaş Büyükadaya gitmiştik pazar günü. Gezmeye tozmaya dalıp. Son vapura beş dakika kaldığını anlayınca. Koşa koşa iskeleye gittik.

 

İskeleye vardık baktık. Bir vapur iskeleye yaklaşıyor. Arkadaş panik halinde. Oradaki yaşlı bir görevliye

 

"bu ne vapuru yada nereye gidiyor bu vapur?" diye soracağına.

 

"amca bu ne ?" dedi

 

amca öyle bir cevap verdiki. daha bir şey soramadık : " VAPUR"

[Φ AsiMeLek]

lise son sınıf taydım 5 arkadaş oturduk kantinde ve sohbet ediyorduk bizim dersimiz boş olduğu için

kantin boştu murat isimli arkadaşım burcu hadi gel sen emel hoca bende fevzi hoca olalım taklit yapalım dedi tamam dedim başladık taklite millet kırılıyordu gülmekten sadece onlarla sınırlı kalmadık diğer hocaların taklitine başladık tabiki yapılanlar kötü niyetli değildi bu arada zafer hoca kantinin kapısındaymış bizi duymuş

yanlız bizlere hiç bişey dememiş ders zili çaldı ve tenefüs oldu hocamız bizleri öğretmenler odasına çağırdı

5 arkadaş gittik murat ve burcu öne gelsin dedi neyse öne birer adım attık biz anladık muratla yüzyüze baktık buyurun dedi hocamız taklit başlasın hocam yapamayız ya dedik yaparsınız yaparsınız dedi diğer arkadaşlarımız gülme kırizine girdiler hocamız siz niye gülüyorsunuz sizde onların takliti bitene kadar tek ayak üzerinde bekleyeceksiniz dedi ayağı yere koymak yok tabi bu benim ve muratın hoşuna gitti bu arada arkadaşlar başlayın diye işaret veriyor korkudan ayaklarınıda indiremiyolar biz başladık hocalar yıkıldı gülmekten çok beğendiler ve o günden sonra okul tiyatrosunda ve skeçlerde boy gösterdik bu kadar..

komik anılarım başkada var yazarım sonra

[Φ diloş]

1997 yazında üç arkadaş Büyükadaya gitmiştik pazar günü. Gezmeye tozmaya dalıp. Son vapura beş dakika kaldığını anlayınca. Koşa koşa iskeleye gittik.

 

İskeleye vardık baktık. Bir vapur iskeleye yaklaşıyor. Arkadaş panik halinde. Oradaki yaşlı bir görevliye

 

"bu ne vapuru yada nereye gidiyor bu vapur?" diye soracağına.

 

"amca bu ne ?" dedi

 

amca öyle bir cevap verdiki. daha bir şey soramadık : " VAPUR"

CYRANO çok hoştu

Şimdi benim evlere şenlik bi ananem var arkadaşlar...öyle ki her anı ayrı bir fıkra olur .Kendine has o konuşma dilini ancak tanıyan anlayabilir.Mesela;

blöf :blok

aıds:adidas

yılan;ilan gibi..

Geçenlerde teyzemin kızı kan testi yaptırdı..Sonuçlarda birşey çıkmamış ama teyzem halen pirpirikleniyor.Ananemse teyzemi haşlıyor;

"Uşak anam daha ne eleyip beliyosun(yani uğraşıyorsun)çağanın(yani teyzemin kızının) teleferik kaymasısıda(periferik yayma)iyiymiş..

[Φ K.A.R.A]

önde polis aracı sivil araçları uyarıyor

34 D 1593 devam et

34 MN 542 bekleme yapma

34 MN 542 hadi hadi çek aracı ordan çeeekkk !

Arkadan gelen başka bir polis aracı ise şu anansu yapıyor

Haydar fazla bağırma, Haydar fazla bağırma !

[Φ diloş]

lise son sınıf taydım 5 arkadaş oturduk kantinde ve sohbet ediyorduk bizim dersimiz boş olduğu için

kantin boştu murat isimli arkadaşım burcu hadi gel sen emel hoca bende fevzi hoca olalım taklit yapalım dedi tamam dedim başladık taklite millet kırılıyordu gülmekten sadece onlarla sınırlı kalmadık diğer hocaların taklitine başladık tabiki yapılanlar kötü niyetli değildi bu arada zafer hoca kantinin kapısındaymış bizi duymuş

yanlız bizlere hiç bişey dememiş ders zili çaldı ve tenefüs oldu hocamız bizleri öğretmenler odasına çağırdı

5 arkadaş gittik murat ve burcu öne gelsin dedi neyse öne birer adım attık biz anladık muratla yüzyüze baktık buyurun dedi hocamız taklit başlasın hocam yapamayız ya dedik yaparsınız yaparsınız dedi diğer arkadaşlarımız gülme kırizine girdiler hocamız siz niye gülüyorsunuz sizde onların takliti bitene kadar tek ayak üzerinde bekleyeceksiniz dedi ayağı yere koymak yok tabi bu benim ve muratın hoşuna gitti bu arada arkadaşlar başlayın diye işaret veriyor korkudan ayaklarınıda indiremiyolar biz başladık hocalar yıkıldı gülmekten çok beğendiler ve o günden sonra okul tiyatrosunda ve skeçlerde boy gösterdik bu kadar..

komik anılarım başkada var yazarım sonra

BURCU merhaba canım..demek bu olay sayesinde sahne hayatın başladı ha? Güzeldi Sıradakileride alalım lütfen...

[Φ VAKANA]

bol alkollü bir gecenin sabahında tunalının tam başında trafik polisiyle,şoför mahalinde oturan bendeniz arasında geçen geçen diyalog.....

 

POLİS-arkadaşım alkol varmı??

 

BEN:bende varda(yanımdaki arkadaşı işaret ederek)...onda alkol yok..

 

POLİS:öylemi...

 

-ne yazıkki ceza tutanağıda(ilerideki arkadaşını işaret ederek)onda yok...

 

-ama bende var....

[Φ yumote]

1997 yazında üç arkadaş Büyükadaya gitmiştik pazar günü. Gezmeye tozmaya dalıp. Son vapura beş dakika kaldığını anlayınca. Koşa koşa iskeleye gittik.

 

İskeleye vardık baktık. Bir vapur iskeleye yaklaşıyor. Arkadaş panik halinde. Oradaki yaşlı bir görevliye

 

"bu ne vapuru yada nereye gidiyor bu vapur?" diye soracağına.

 

"amca bu ne ?" dedi

 

amca öyle bir cevap verdiki. daha bir şey soramadık : " VAPUR"

 

 

önde polis aracı sivil araçları uyarıyor

34 D 1593 devam et

34 MN 542 bekleme yapma

34 MN 542 hadi hadi çek aracı ordan çeeekkk !

Arkadan gelen başka bir polis aracı ise şu anansu yapıyor

Haydar fazla bağırma, Haydar fazla bağırma !

 

ikisi de güzel miş

 

diloş ilk ileti de süperdi ha

[Φ diloş]

önde polis aracı sivil araçları uyarıyor

34 D 1593 devam et

34 MN 542 bekleme yapma

34 MN 542 hadi hadi çek aracı ordan çeeekkk !

Arkadan gelen başka bir polis aracı ise şu anansu yapıyor

Haydar fazla bağırma, Haydar fazla bağırma !

Hahahahahah çok hoştu K.A.R.A.

[Φ Damien]

üç kişi istiklal caddesinde geziyoduk bundan 9-10 sene önce daha ortaokula gidiyoruz. bilmiyoruz oraları daha. sinemaya gitmeye karar verdik ama bir türlü istediğimiz iflmin matinesi yok. sonra istiklal caddesi üzerindeki o meşhur rüya sinemasını gördük "2 süper film bir arada" merak ettik içeri daldık. bilmiyoruz oralarda ne olduğunu. içeri girince şaşırdık tabi afişleri gördüğümüz an. kendi kendimize dedik "bu afişler hiç tanıdık gelmiyo" sonra gişelerdeki adam (kıro bi tipi vardı elinde de el feneri tutuyodu) bizi girerken gördü ve "yavaşla yavaşla" diye yükses sesle konuşmaya başladı. biz de ondan ürküp dediğini yaptık. sonra "dön geri dön geri" dedi ve yine dediğini yapıp çıktık ordan

[Φ diloş]

bol alkollü bir gecenin sabahında tunalının tam başında trafik polisiyle,şoför mahalinde oturan bendeniz arasında geçen geçen diyalog.....

 

POLİS-arkadaşım alkol varmı??

 

BEN:bende varda(yanımdaki arkadaşı işaret ederek)...onda alkol yok..

 

POLİS:öylemi...

 

-ne yazıkki ceza tutanağıda(ilerideki arkadaşını işaret ederek)onda yok...

 

-ama bende var....

Ay huhahahahahahahahahahahahahahahahaha....VAKANA işte bu diyalog bence süperdi

[Φ Leviathan]

Benim her anım komik yahu

[Φ diloş]

üç kişi istiklal caddesinde geziyoduk bundan 9-10 sene önce daha ortaokula gidiyoruz. bilmiyoruz oraları daha. sinemaya gitmeye karar verdik ama bir türlü istediğimiz iflmin matinesi yok. sonra istiklal caddesi üzerindeki o meşhur rüya sinemasını gördük "2 süper film bir arada" merak ettik içeri daldık. bilmiyoruz oralarda ne olduğunu. içeri girince şaşırdık tabi afişleri gördüğümüz an. kendi kendimize dedik "bu afişler hiç tanıdık gelmiyo" sonra gişelerdeki adam (kıro bi tipi vardı elinde de el feneri tutuyodu) bizi girerken gördü ve "yavaşla yavaşla" diye yükses sesle konuşmaya başladı. biz de ondan ürküp dediğini yaptık. sonra "dön geri dön geri" dedi ve yine dediğini yapıp çıktık ordan

Dön geri dön geri ha Bu arada demek afişleri görene kadar uyanmadınız..bak sen şu işe

[Φ diloş]

Benim her anım komik yahu

Bak hele...benden du bakıyım 123-117=6 mesaj öne geçmişsin LEVİ! Sana LEVİ diye hitap etsem kızarmısın?Çok uzun yahu!!!Öte yandan her anım komik demişsin bi kaçını anlatta gülelim arkadaşım

[Φ Leviathan]

Bak hele...benden du bakıyım 123-117=6 mesaj öne geçmişsin LEVİ! Sana LEVİ diye hitap etsem kızarmısın?Çok uzun yahu!!!Öte yandan her anım komik demişsin bi kaçını anlatta gülelim arkadaşım

Yok kızmam Dün giremedim internete onun acısını çıkartıyorum haha

Aslında benim başıma çok komik olaylar gelmez ama bi tanesi şöyle:

Bi ara ablam pazarcılık yapardı,bi gün yanında yardım etmem için beni götürdü.Sabahın 5 in de kaldırdı beni ama yola 7:30 gibi çıktık.Yolda arabayla giderken poça almam için pastanenin önünde durdu.Bende zaten uykuluyum arbanın içinden ağır adımlarla çıktım.Pastanenim kapısı da camdan dı,bende önüme bakmadan gittiğim için farketmedim.Bundan sonrasını tahmin edersiniz artık(Dalga geçen olursa bilgisyarına virüs dolsun )

[Φ diloş]

Yok kızmam Dün giremedim internete onun acısını çıkartıyorum haha

Aslında benim başıma çok komik olaylar gelmez ama bi tanesi şöyle:

Bi ara ablam pazarcılık yapardı,bi gün yanında yardım etmem için beni götürdü.Sabahın 5 in de kaldırdı beni ama yola 7:30 gibi çıktık.Yolda arabayla giderken poça almam için pastanenin önünde durdu.Bende zaten uykuluyum arbanın içinden ağır adımlarla çıktım.Pastanenim kapısı da camdan dı,bende önüme bakmadan gittiğim için farketmedim.Bundan sonrasını tahmin edersiniz artık(Dalga geçen olursa bilgisyarına virüs dolsun )

İlahi ya..demek cama yapıştın..biliyormusun bence komikten daha çok acıklı bi durum bence Bazı insanlar düşenlere falan gülerler nedense -ilk anlattığım olayda olduğu gibi bir düşüşse doorusu bende gülerim -ama ben gülmem..öte yandan sana LEVİ dememde ne gibi bi mahsur var kuzum? Bence böyle daha sempatik oldu inan bana

[Φ marti_name]

Efendim yazlıkdan bi komşumuz bizi köye dvt etti.vardık gittik.söke-didim arasında bi yer.herşey var köyde bi sürü kahve bakkal çakkal.bizim buraların köylerine göre büyük bi köy ama bi tane insan yok!!!

 

sonradan öğrendim herkes tarladaymış.

 

bi tane kırma kurt köpeği ama harika bişi.

 

korkmam ya hayvanlardan gidiim sevim dedim.

 

anam!!!tatlı matlı dediğim hayvan canavar çıktı!Allahtan bağlıydı!

 

huyuna suyuna bakmadan yaklaşmam o cins köpeklere amaaaa bi ÖRDEK İLE YANYANA YATAN bi köpekden kime zarar gelir diye düşünmüştüm

 

namussus ördekle yediği ayrı gitmiyormuş nedense beni sevmedi...

[Misafir CYRANO]

o köpekler kır otamına giden herkesin, karizmasında ciddi tahribatlar yapan hayvanalrdır marti

 

bir bayran günü istanbulun karadeniz sınırındaki ihsaniyeye babaannemlerin çiftliğine gittik.

 

Babamın bir arkadaşı babama safkan bir kara ağız sivas kangalı hediye etmişti. Babam da Yedikule de bu köpek bakılamıyacağı için onu babaannemlere götürmüştü.

 

Biz gittiğimizde o yavru yetişkin bir köpek halindeydi. Babam bana alda şu hayvanı gezdir biraz diye, tasmayı uzatınca herkesin ortasında "hayır" diyemedim.

 

Babam sık sık gittiği için köpek ona da alışkın oysa ben yavru halinden beri hayvanı görmemişim. Hayvanda öyle İstanbulda yolda karşına çıkıp, hoşt hoşt diyebileceğin bir şey olmamış., bir patisi insan elinin iki katı. yeleli meleli sanırsın aslan.

 

Neyse zoraki aldık elimize tasmayı ( tasma dediysen. inek boynuna rahatlıkla sığacak bir demir dikenli honta ve ona takılmış bir zincir) başladı köpekle gezmeye. ilk beş dakika iyiydi evden uzaklaşana kadar. Beş dakika sonra farkettim ki direksiyon bende değil. yani köpeğin istediği istikamete doğru gidiyoruz. benim onu yönlendirmek için zinciri çekmem veya sağa sola oynattığın anlarda köpek " röağörrağrrr" gibi gayet caydırıcı ve etkili sesler çıkardı.

 

Köpeği bırakıp geri dönsem, On yıl kardeşlerim ve sülale tarafından söylenir durur artık kahvaltıda. O yüzden bırakamıyorum. Bir yandan köylük yerde etraftakiler anlamasın diye sanki ben köpeği gezidiriyormuşum gibi ayak uyduruyorum. Ama hayvan duruyor bende duruyorum, koşmaya başlıyor bende koşuyorum. Böylece köpek önde ben arkada. Topkapı ve Eminönü arası kadar mesafeyi gittik abartısız.

 

işte o an pırıl pırıl oldum ve düşündüm " lan bunca yıl oku, sonra çalış, kariyer yapıcam diye, ondan sonra gel buraya bir köpek tarafından saatlerce gezidiril" diye .

[Φ Leviathan]

İlahi ya..demek cama yapıştın..biliyormusun bence komikten daha çok acıklı bi durum bence Bazı insanlar düşenlere falan gülerler nedense -ilk anlattığım olayda olduğu gibi bir düşüşse doorusu bende gülerim -ama ben gülmem..öte yandan sana LEVİ dememde ne gibi bi mahsur var kuzum? Bence böyle daha sempatik oldu inan bana

Tamam bende Levi de diyorum,bende hiç gülmedim vallah

[Φ Damien]

Dön geri dön geri ha Bu arada demek afişleri görene kadar uyanmadınız..bak sen şu işe

 

evet aynen öyleydi halimiz toyduk daha

 

neyse bi olay daha anlatayım.

bizim mahallede beyaz eşya dükkanı olan bi adam vardı. ablamla annem adamı gayet iyi tanırlardı ben pek tanımazdım. o adamın dükkanından bulaşık makinesi almıştık. adam yanındaki çocuklarla bizim eve gelmişti makineyi getirip takmak için. ben de adamla başbaşa kaldım bir süre. sohbet ederken bi laf söyledi ama ne dediğini anlamadım. ben de kibarlık olsun diye tebessüm ettim. sonra adam bana bakmaya devam etti ve "hı? öyle değil mi?" dedi. meğer adam bana soru sormuş. ben de kek gibi sırıttım adamın karşısında. utancımdan adama ne sordunuz diye de soramadım.. neyse aradan 1 ay geçince adamla karşılaştık yolda yanımda annem de vardı. annem beni tanıttı "bu da oğlum" diye. adam da "evet tanıyorum, soru sormuştum da cevap vermemişti" diyince kıpkırmızı kesildim bi daha ne olduğunu anlamadan cevap vermek falan yok

[Φ Damien]

bi tane daha anlatayım hadi.. lisede arka sıralardan arkadaş sürekli elinde kalemle oynarken ses çıkarıyodu. sanat tarihi dersi hocası da buna sinirlendi "oğlum, ne oynayıp duruyosun gürültü çıkarmasana!" dedi, çocuk da anlam veremedi hocanın bu tepkisine sinirlendi.. aradan 5 dakika sonra yine çocuk gürültü yapıyodu. hoca yine sinirlenince bağırdı "oğlum kaç defa söyleticeksin bana ses çıkarmasana!" çocuk yine sinirlendi içinden. 10 dakika sonra çocuk başka şeylerle ilgilenirken yine gürültü çıkardı ve hocanın bu sefer gerçekten tepesi attı. "oğlum napıyosun lan sen.. çık lan dışarı! çıklan dışarı!" diye bağırdı. "hocam naptım ki ben?" diye itiraz etti çocuk ama hoca takmadı "çık lan dışarı!!" çocuk da iyice sinirlendi ama yavaş yavaş sınıfın kapısına yürümeye başladı. tam eli kapının koluna bağırıcaktı hoca yine gürledi "otur lan yerine!!"

[Φ sanemavi]

Bunu bana arkadaşım mail olarak yollamış. Az önce okudum. Onun mu başından geçmiş yoksa başka birinin mi henüz sorma fırsatım olmadı. Ama yazıyı aynen yolluyorum, ben çoook güldüm

Sevgiler...

 

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak.. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.

 

bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum.

 

"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü.

 

tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu.

 

 

evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.

 

ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.

 

peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle çömelmiş ve çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.

 

gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.

 

böyle düşündüm ama sonra ha bibtir! dedim. adam kapmış kızı, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu.

 

"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse der gibi baktım. alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.

 

gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim. bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım, bir romantizm de yaşayamadık be.

 

eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün olduğumu anlayabilen tek insan.

 

"abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor, baya bir büyük"

 

o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum..................

[Φ LilaC]

tşkler sanemavi ben de çok güldüm ya

 

bi ara çocuğun haline üzüldüm,hüzünlenmiştim ki bi daha koptum

[Φ sanemavi]

tşkler sanemavi ben de çok güldüm ya

 

bi ara çocuğun haline üzüldüm,hüzünlenmiştim ki bi daha koptum

 

Evet, maili okuyalı yarım saat olucak ara ara aklıma geliyor gülüyorum hala...

[Φ diloş]

Bunu bana arkadaşım mail olarak yollamış. Az önce okudum. Onun mu başından geçmiş yoksa başka birinin mi henüz sorma fırsatım olmadı. Ama yazıyı aynen yolluyorum, ben çoook güldüm

Sevgiler...

 

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak.. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.

 

bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum.

 

"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü.

 

tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu.

evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.

 

ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.

 

peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle çömelmiş ve çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.

 

gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.

 

böyle düşündüm ama sonra ha bibtir! dedim. adam kapmış kızı, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu.

 

"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse der gibi baktım. alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.

 

gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim. bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım, bir romantizm de yaşayamadık be.

 

eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün olduğumu anlayabilen tek insan.

 

"abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor, baya bir büyük"

 

o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum..................

Muhahahahahahahhaha....Resmen yerlerdeyim olamaz böyle bişey..bak valla kırıldım SANEMAVİ ellerine sağlık buraya aktadrdığın için...Müthiş birşey bu ve bence gerçek..ve de gerçek olduğu için bu denli komik