Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

  

23 üye oy verdi

  1. 1. Laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters midir?

    • Evet Terstir
      10
    • Hayır Değildir
      10
    • Kısmen Terstir
      3
    • Fikrim yok
      0


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar;

 

Bu forumda sayfalarca tartışmalara girdik. Bazı konularda, bazı arkadaşların devlet yapısı ile ilgili rahatsızlıklarına tanık olduk. Özellikle "Türban" konusunda laiklik eleştirileri oldu. Türban yalnızca bir örnektir. Benim öğrenmek istediğim, madde madde değil de, genel olarak "laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters midir?" noktasındaki görüşler.

 

İslam'ın tanrısının, insanlar için uygun gördüğü dünya hayatı şablonu, laik,demokratik bir sosyal hukuk devleti içinde söz konusu olabilir mi? Yoksa böyle bir devlet, İslam'ın tanrısının öngördüğü yaşam biçimine engel midir?

 

Nedenleriyle birlikte belirtmeniz faydalı olacaktır...

 

Katılımcılara şimdiden teşekkür ederim...

Gönderi tarihi:

Öncelikle şunu belirteyim ki kendi yorumum tabi olarak etkilidir bu yazıda...

 

Hukuk ne???

 

Eğer her şey bir insanın ve bir zümrenin ağzına bakmıyorsa;ortak değerlerden ve burada bahsedilen şekilde İslam dan temel alıyorsa doğal olarak yönetim bağlanmış olur...

 

İslam adaleti ve doğruluğu emrediyorsa doğal olarak hukuk devletine ters düşmez...

 

Burada önemli olan kavramların nasıl ele alındığı;yani bilindik günümüz baskın zümre bakış açılarıyla mı yoksa daha farklı yönlerden mi olduğu etkilidir...

 

Laiklik en temel olarak dinsel özgürlük ve dinin yönetimden ayrılmasıdır...

 

Ama devlet hükmettiği toprak üzerindeki halka karşı sorumluysa(sosyal devlet) doğal olarak çoğunluğa değer verecektir ve yukarıdaki hukuk tanımımıza göre vermek zorundadır...

 

Demokrasi de zaten "halk yönetimi" ise olay kendiliğinden açılmış olur...

 

Laik olacağım diye dinsiz olmaya;hukuku sadece günümüz baskın zümrelerince ele almaya;demokrasiyi dinsizliğin bir parçası,sınırsız özgürlük olarak görmeye gerek yoktur aslında...

 

 

:zorro:

Gönderi tarihi:

İslam gönderilmiş olduğu zamanın şartları gözönüne alındığında zamanın insanlarına çeşitli özgürlükler getirmiştir. Gönderildiği zamandan bu yana gelişim göstermiştir. Bir oluşumun gönderilmiş olduğu zamanın nedenleri ve sonuçları gözardı edilmeden değerlendirilmelidir.

 

Demokrasi ve laiklik insanların bireysel özgürlüklerini güvence altına alan toplumsal bir yönetim şeklidir. İslam'ın öğretiside bu amacı hedeflemiştir. İnsan dünyasal boyutta özgür iradesi ile yaşar. Yaşamının kalitesi özgür düşünce ve yaşama ile bağlantılıdır.

 

Osmanlı Devletinin en gelişmiş olduğu dönem insanlara tanıdığı inanç ve ibadet özgürlüklerinin sağlandığı dönemdir ve bu dönem Osmanlı'nın aynı zamanda İslam'ın değerlerine en çok sahip çıktığı dönemdir.

 

Zamanın geriye akışı ve insanların ilerilemeyi bırakıp gelişimlerini duraksattıkları dönemlerde bir kısım düşünsel yanlışlar İslam'a mal edilmiştir.

 

Kuran yoruma açık bir kitap ve O'nun getirdiklerini pek çok insan yorumluyor bunlar zaman zaman farklılıklar gösteriyor. Bu farklılıkları iyi değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar;

 

Bu forumda sayfalarca tartışmalara girdik. Bazı konularda, bazı arkadaşların devlet yapısı ile ilgili rahatsızlıklarına tanık olduk. Özellikle "Türban" konusunda laiklik eleştirileri oldu. Türban yalnızca bir örnektir. Benim öğrenmek istediğim, madde madde değil de, genel olarak "laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters midir?" noktasındaki görüşler.

 

İslam'ın tanrısının, insanlar için uygun gördüğü dünya hayatı şablonu, laik,demokratik bir sosyal hukuk devleti içinde söz konusu olabilir mi? Yoksa böyle bir devlet, İslam'ın tanrısının öngördüğü yaşam biçimine engel midir?

 

Nedenleriyle birlikte belirtmeniz faydalı olacaktır...

 

Katılımcılara şimdiden teşekkür ederim...

Sevgili yam_yam...

Öncelikle bu konuyu burada tartışmaya açmış olduğundan dolayı sizleri kutlamak isterim.

Nedenine gelince; Günümüz koşulları göz önünde bulundurulduğunda, İslamın toplumsal yapı üzerindeki etkisi ve buna bağlı olarak devlet olgusu karşısndaki konumunun belirlenmesi açısından ortaya çıkaracağı gerçekler kaşrısında gerçekten büyük önem taşıyacağı aşikardır...

 

Dolayısıyla konuya bugün evrensel persvektiftler dahilinde bakmakanın faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü bugün baktığımızdaHiçbir Avrupa ülkesinde 'Laiklik mi - dincilik mi?' tartışması yoktur ve Hiçbir Avrupa devletinde Hükümet - Devlet çatışması yoktur;...

 

Bugün Avrupa'da siyasal partiler kadınlara tesettürü önermenin ya da dayatmanın 'İnsan Hakları Bildirisi' ne aykırı düşeceğini çok iyi bilirler. Ne yazıkki ülkemizde demokrasi ve insan hakları Avrupadaki kadar maalesef gelişememiştir.

Yine AB ya da Avrupa ülkelerinde, kilise hukukunu devlet düzenine dönüştürmek isteyen dinci politikanın esamisi okunmaz. Bu siyaset, ortaçağın geri gelmesi demektir. Böyle bir siyaset Aydınlanma Çağı'ndan geriye dönüş anlamına geldiği için ciddiye alınmaz, toplumda yankı bulmaz...

Avrupa, dinciliği 1789 Devrimi'yle tarihe gömdü...

Faşizm defterini İkinci Dünya Savaşı ile kapattı...

Bugün tehlike şudur; dinci iktidar devleti de ele geçirdiği zaman (ki bu konu yüksek düzeyli bir savaş vardır) Türkiye'de faşizmden de beter olacağı ver karanlık bir düzenin egemenleşmesiyle kök sürecektir...

İşte o zaman züccaciye dükkanına giren herşeyi kırıp döken bir fil ile eşdeğer bir yapı kendini gösterecektir...

İşte sorun burada ne istediğimizi gerçekten biliyormuyuz..

Eğer bu konu kişiselleşmelerden uzak, hak edildiği gibi tartışılırsa gerçekten ne istediğimizi bilmeye hizmet edeceği açıktır...

Sevgiyle kalın...

 

(Konuya açık oyum "EVET TERSTİR" şeklindedir...)

Gönderi tarihi:

Sevgili yam_yam...

Öncelikle bu konuyu burada tartışmaya açmış olduğundan dolayı sizleri kutlamak isterim.

.

.

.

(Konuya açık oyum "EVET TERSTİR" şeklindedir...)

 

 

genel manada söylediklerin doğru ama durumu çok abartmışsın...

 

mesela samuel etoo ya ispanya da her maç maymun sesi çıkartılması ırkçılık değilmidir??

 

dünyada en çok ırkçılığın yapıldığı yer avrupadr..

 

fransada yıllardır siyahiler vc lerini resimsiz yolluyorlar iş yerlerine..

 

almanyada Türklerin ne kadar dışlandığını biliyoruz...

 

çoğu Türk müslüman olduğu için işe alınmıyor...

 

yani avrupada da hala ırkçılık ve dincilik var...

 

ispanyada da Türkiyeden fazla hükümet-devlet çatışması var...

 

yani avrupa görüldüğü gibi toz pembe değil..

 

yani laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters değildir..

Gönderi tarihi:

genel manada söylediklerin doğru ama durumu çok abartmışsın...

 

mesela samuel etoo ya ispanya da her maç maymun sesi çıkartılması ırkçılık değilmidir??

.

.

.

yani avrupa görüldüğü gibi toz pembe değil..

 

yani laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters değildir..

 

Anlıyorum sizi sevgil berker18...

Ama şu da unutulmamalıdır bence...

Dincilik ile faşizm aynı şey değildir; birbirinden farklı iki olgudur...

Dinci düzen, kilise ya da cami hukukunun devlete ve kişiye uygulanmasıdır...

Faşizm, dinciliği tarihe gömmüş bir toplumda sermaye diktasıdır...

Dincilik 'ortaçağ' dır...

Faşizm 20'nci yüzyıl ürünüdür...

Demokrasi faşizmle bağdaşmaz...

Ama, dincilikle hiç bağdaşamaz...

 

Sevgiyle kalın...

Gönderi tarihi:

Selamlar...

 

Tartışmaya niyetim olmadığını söylemiştim ancak, konu o kadar müthiş bir konuki söz etmemek de ayıp olur...Bu sebeple eğer bir tartışma içine çekilmeden ve tartışmaya da girmeden bir şeyler söyleyebilirim diye düşündüm ve o sebeple katıldım.

 

Lakin basitçe geçiştirilecek bir konu da değil, zira bu konuda bu zamana kadar çok fazla yazılıp çizildi...

 

Bu sebeple konunun basitçe kısmen uygundur kısmen aykırı diye geçiştirilmesi mümkün değil. İlk önce altyapıyı tamamlamak gerekiyor...Daha da mühim mesele başlıkta 3 ayrı konunun islama uygunluğu veya aykırılığını oylamakla ilgili. Bu üç ayrı durum birbirinin mütemmim cüzümüdür yoksa değil midir bu da tartışılmalı. Ardından bu düşüncelerin tarihsel süreç içerisindeki akışı. Organ naklinin toplumsal değişimlerde caiz olup olmaması (Yani toplumda daha henüz o noktaya varan bir süreç yaşanmadan toplumun ihtiyaçlarından çok uzak olan ve ileri toplumlardan yapılan alıntının doğru sonuçlar verip vermemesinin) ayrıca incelenmelidir. Laikliğin çıkışı, dolayısıyla islam toplumuna uyup uymaması, demokrasinin en önemli saç ayağı olan seçimle ve dolayısıyla halkın isteğiyle laikliğin karşı karşıya gelmesi durumunda ne olacağı, olması gerektiği tartışılmalıdır.

 

KONU DIŞI

Mesela ben konuyu gördükten sonra ufak tefek bir iki not almışım. İlk seçimlerde Osmanlı meclisinde kimler vardı diye bir soru takılmış aklıma. Şöyle bir bilgiyi hatırlıyorum, daha sonra kısmet olursa sayıları da vermeye çalışacağım, osmanlı tebaasından müslüman (azınlık) seçimin ne demek olduğunu bilmediği için birçoğu seçim esnasında oy kullanmamışlar ve meclise çok sayıda ermeni ve başkaca milletvekili girmiştir. Tamam biliyorum, osmanlı çok uluslu bir devletti ve onların da girmesi gerekiyordu ancak çoğunluğa yakın olmaları gerekmezdi. Dolayısıyla toplumun ihtiyaçlarının çok önünde olarak kendisine hak verirseniz o hakkı kullanamayabilir.

 

Tüm bunlar yapılırken, laiklik nedir, demokrasi nedir, hukuk nedir, sosyal devlet nedir, devlet nedir, seçim nedir, halk nedir, islam nedir, islamın devlet yönetimindeki esasları nelerdir bu gibi konular da netliğe kavuşturulmalıdır. Hadi diyelim ben bunlardan 4-5 tanesini yanıtlayabildim acaba okuyan olur mu?

Düşünün şu anda yukarda bahsini ettiğim her konuda binlerce kitap yazılmıştır biz burada felsefi arkaplanını yeterince irdelemeden kısmen deyip geçsek olay biter mi, konu sarahate kavuşur mu? Zira islamın bazı tarafları şu anki demokrasinin getirdiklerine uymaz ve dahası şu anki demokrasi anlayışının bazı numuneleri de islama uymaz. İslam derken Hz. Peygamberin ve Hülafayı Raşidin devrini esas alıyorum...

 

Ben iki tane basit örnek vereyim... Mesela Ali BULAÇ din-devlet ve demokrasi adlı kitabında islamın demokrasiye aykırı olmadığını ve yada demokrasinin de islama aykırı olmadığını kısaca anlatıyor. kısa dediğime bakmayın kitabın tamamı bunu kanıtlamak üzerine yazılmış. Muhammed KUTUP (Seyyid KUTUP'un kardeşidir) Çağdaş Kavramlar ve Düzenlerle ilgili seri kitaplarının Demokrasiye ayrılan ve elimdeki 3. cildinde demokrasinin çıkışına kadar geçen süreci, laikliğin çıkış aşamalarını anlattıktan sonra demokrasi ile islamın uymayacağını, ikisinin iki ayrı düzen olduğunu ispata gitmiş...

 

Gerçekten bu tarihsel, felsefi arkaplanı, tanımlamaları, islamla -demokrasinin, islamla-laikliğin, islamla-hukukun, islamla-sosyal devlet'in uyup uyuşmayacağını kolayca kestirip atamayız ve hepsini ayrı ayrı incelemek zorundayız. Ve bunları ben yapmaya çalışırsam bunu çeşitli alıntılarla sürdürmek zorundayım ve dahası konu inanılmaz uzun olacaktır. Bunları okumak isteyecekler varsa ben de bu belalı işin altına girmeye çabalarım. Zira dediğim gibi bunları benim buraya koymak için harçayacağım çaba inanılmaz zorlu olacaktır ve haftalarımı alabilir. Aslında bunu tam olarak yapabilir miyim onu da tam olarak bilmiyorum.

 

Eğer teşvik olursa, ve bu onlarca sayfayı okumak da ısrar da olursa, ve dahası bu konuyu haftalarca takip etmek isteyenler olursa, ve ben de işten-güçten fırsat bulduğum ölçüde yazabilirsem buraya ekleriz...

 

Bana kalırsa konu inanılmaz güzel bir konu...Ve sevdiğim bir konu...Selamlar ile...Ama dediğim gibi yazdıklarımı tartışmak için yazmıyorum sadece tespitlerimi aktardım...

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar;

 

Bu forumda sayfalarca tartışmalara girdik. Bazı konularda, bazı arkadaşların devlet yapısı ile ilgili rahatsızlıklarına tanık olduk. Özellikle "Türban" konusunda laiklik eleştirileri oldu. Türban yalnızca bir örnektir. Benim öğrenmek istediğim, madde madde değil de, genel olarak "laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters midir?" noktasındaki görüşler.

 

İslam'ın tanrısının, insanlar için uygun gördüğü dünya hayatı şablonu, laik,demokratik bir sosyal hukuk devleti içinde söz konusu olabilir mi? Yoksa böyle bir devlet, İslam'ın tanrısının öngördüğü yaşam biçimine engel midir?

 

Nedenleriyle birlikte belirtmeniz faydalı olacaktır...

 

Katılımcılara şimdiden teşekkür ederim...

evvela Laik, demokratik bir sosyal hukuk devletinin özünü açıklayın ki islamın özüne ters olup olmadığı belli olsun

milliyetçilere sorduk milliyetçilik nedir diye onlarca ayrı ayrı cevab aldık bunlardan hangisini ele alacaksın

bunun gibi inönünün laiklik anlayışımı,yoksa menderesin laiklik anlayışımı yada baykalın laiklik anlayışımı

:excl:

Gönderi tarihi:

en önemlisi bana dünyada demokratik bi ülke gösterin nerde

 

evet varsa öle bir ülke bilelim...

 

varmı dünyada insanların haklarını gözeten böyle bir örnek ülke

 

sözlüklerde duydugunuz ezberinizde kalmış cümlelerle edebiyat yapmayınız...

 

bu ülke laikliği nasıl yaşıyor orası ayrı bi mesele zaten...

 

bu ülkede hukukda ayrı bi mesele kim halkın hakkını arıyor ve gözetiyor....

Gönderi tarihi:

Sosyal Adalet nedir ve kimin için var?

Laiklik nedir ve kimin için var?

Hukuk Devleti nedir ve kimin için var?

Ve bunların cevabları yanında İslamda insanın yeri nedir, insanın yaşamını kaliteli hale getirecek olan şey nedir, insanın dünya düzeni içerisinde, varlığını en faydalı biçimde devam ettirebileceği yaşam şekli nedir ve kendi tabiatına uygun olan yönetim şekli nedir?

 

Benim merak ettiklerimde bunlar...

 

Selamlar

Gönderi tarihi:

Din hükümleri ile medeni hükümler örtüşmediği için, dolayısı ile dün hükümlerinin geçerli olduğu bir toplum düzeninde laik yapının da geçerli olamayacağı açıktır.

Bu yüzden ankete oyum EVET'tir.

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar;

 

Bu forumda sayfalarca tartışmalara girdik. Bazı konularda, bazı arkadaşların devlet yapısı ile ilgili rahatsızlıklarına tanık olduk. Özellikle "Türban" konusunda laiklik eleştirileri oldu. Türban yalnızca bir örnektir. Benim öğrenmek istediğim, madde madde değil de, genel olarak "laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti İslam'ın özüne ters midir?" noktasındaki görüşler.

 

İslam'ın tanrısının, insanlar için uygun gördüğü dünya hayatı şablonu, laik,demokratik bir sosyal hukuk devleti içinde söz konusu olabilir mi? Yoksa böyle bir devlet, İslam'ın tanrısının öngördüğü yaşam biçimine engel midir?

 

Nedenleriyle birlikte belirtmeniz faydalı olacaktır...

 

Katılımcılara şimdiden teşekkür ederim...

 

selam

 

kesinlikle terstir.sizin de dediğiniz gibi özellikle türban konusunda.eğer öyle olmasaydı insanlar her yere diledikleri gibi girip diledikleri gibi çıkarlardı.ama maalesef öyle değil bu yüzden kesinlikle terstir diyorum.

Gönderi tarihi:

Ben ters olduğunu düşünmüyorum islamın bir siyasi rejim olduğunuda düşünmüyorum.İnsanların bu sistemde de çok rahat islamı yaşayabileceklerini düşünüyorum.Bence asıl ters olan laik bir düzende din işlerinden sorumlu birimlerin devlet mekanizması içinde yer almasıdır.Bu durum laiklik ilkesinin özüyle çelişmektedir.Ancak olduğu halde etraf abukluktan geçilmezse olmasa bu abuklukların önüne nasıl geçilebilir onu da bilemiyorum.Tabiiki benim yorumladığım islam anlayışı burda islam alimi kesilen bir çok anlayıştan çok farklı, onların gözünde günahkar hatta kafir bile sayılabilirim.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.