Φ hircin Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ?.. Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz? Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz? Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu biliyor musunuz? İki türlü hayat var: 1. Yaşanan hayat, 2. Seyredilen hayat, Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki, hayatı sadece seyrediyorsunuz ! Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz? \"Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz\" diyorsanız, durup bir düşünün lütfen; dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi inanıyorsunuz? Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü ziyan etmek şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki. Ne çare ki sadece bir hayatımız var. Bu da maalesef, çok kısa. Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor. Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim, vesaire... Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz. Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız, sayılı nefeslerinizden bir bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir! Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemektedir; bu da bir anlamda yaşamamak sayılır. Ne mi yapmalı?.. 1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikah şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın. 2. Gezin: Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir) Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir. 3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun: Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, \"Komşu komşunun külüne muhtaçtır.\" 4. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın. (Konferans, seminer, sergi, doğru sinema ve tiyatro) Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, Allah sebebini halk eder ve çok istediğiniz şeye ulaşırsınız. \"Olmaz ki\" diye düşünüp taleplerinizi ertelerseniz,hiçbir yere ulaşamazsınız. Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür. Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır. Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz. Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza filan anlatacaklarınız olsun. Ayrıca unutmayın ki ; Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan edeceksiniz... Artık cevap gelsin: Akşamları ne yapıyorsunuz?.. YAŞIYOR MUSUNUZ YOKSA SEYREDİYOR MUSUNUZ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ yalnız ağaç Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 televizyonda sadece haberleri izlerim..akşamları genellikle bilgisayar başında internette forumdam foruma dolaşıp tartışıyorum Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2006 Gerçekten güzel bir tema. Ancak Televizyon seğretmekte bazen son derece eğlenceli olabilir. Önemli olan ne yaptığınız değil nasıl yaptığınızdır bence. Aileniz ile aynı odada hep birlikte güzel bir programı konuşa tartışa yani paylaşarak seğretmekte insana zevk verebilir. Herşey paylaştıkça güzel. Ne derler mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır,dertler paylaşıldıkça azalır. Herkesin eğlence anlayışı farklıdır. Gelişmiş ülkelerde ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin metropol diye ifade edilen büyük şehirlerinde insanlar gittikçe bireyselleşmekte ve bireysel zaman geçirme yöntemlerine daha fazla önem vermekte maalesef. Bunda maddiyatçı olma ve maneviyattan uzaklaşmanın etkiside büyük. İşte bu noktada insanlar daha çok maalesef maddi şeylerle mutlu olmayı veya bireysel önceliklerinden yola çıkarak bireysel vakit geçirme yöntemlerini tercih ediyorlar. Ailece TV seğretme yerine herkes ayrı odalarda istediği programı seğrediyor. (Bunda bireyselliğimizin ve bencilliğimizin yanı sıra programların içerik ve nitelikleride belirleyici) PC ler ,şayet arkadaşlarımızı davet edip hep birlikte oyun oynamıyorsak veya yüklediğimiz MP3 leri açıp arkadaş topluluğu ile birlikte evimizde eğlenmiyorsak, çoğunluklar bireysel kullanılan araçlar. Gerek TV Gerekse PC nin fazlası zarar hatta hastalık... Kitap okumaya gelince. O da bireysel bir vakit geçirme yöntemi. Zaten başka türlüde olamaz. Eğer yanlız isek güzel ve faydalı bir seçenek. Ama ben plajlarda güneşin altında gösteriş olsun diye kitap okuyanlara ya da yanında birileri var iken onlara aldırış etmeden kitap okuyanlara da hayret ediyorum.. Plajda isen yüzmek,güneşlenmek ve sevdiklerinle birlikte vakit geçirmek için oradasındır. Nereye gittiğimizden çok kiminle gittiğimiz daha önemli bence. Ya da herhangibir mekanı güzelleştiren şeyin orayı dolduran insanlar olduğunu(tam terside olabilir) unutmamak lazım... Burada bence mesele Televizyondan çok yaşam şekilleri. Ama TV çıkış noktalı yukarıdaki eleştirel yazıyı bende beğendim elbet... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.