Φ LeylaM Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 hosgeldin ablacim,ben de seni alkisladim gec kaldim, zannimca seni de yakalayamadim Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 ben burdayım bidenem, sen neredesin? bende sizi alkışladım, kucakladım, sımsıkı sarıldım size Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 allam çıldıriciğim ..hala arıyo bu mannaklar birbirini Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 de get yaww, bende uyumaya gidiyorum aklımda T? var Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Cnm ablacım,uzun zamandır uğrayamıyordum...Şefkatin ve sevginle dolu dostluk bahçende bana da yer var mı ? Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince, Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur. Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince, Aynalar yüzümü tanımaz olur. Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik, Tenimde acısız yatan bir bıçak. Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik, Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün, Karanlık, kovulmaz düşüncelerden. Cinlerin beynimde yaptığı düğün, Sulardan, seslerden ve gecelerden... Necip Fazıl KISAKÜREK Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Cnm ablacım,uzun zamandır uğrayamıyordum...Şefkatin ve sevginle dolu dostluk bahçende bana da yer var mı ? Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince, Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur. Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince, Aynalar yüzümü tanımaz olur. Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik, Tenimde acısız yatan bir bıçak. Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik, Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün, Karanlık, kovulmaz düşüncelerden. Cinlerin beynimde yaptığı düğün, Sulardan, seslerden ve gecelerden... Necip Fazıl KISAKÜREK sana yer olmaz olur mu, bitanem, sen bahçemin en güzel yerinde olanlardansın, bütün dostlarım gibi... gönül bahçemde hiç solmayacaksın, yaşadığım sürece kalbim şehirlilerden biride sen olacaksın... şiir için teşekkür ederim seni sayfamda görmek ayrıca mutluluk verici... hoşgelmişsin Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 bu şarkıyı bilirmisin Sardunyam?..Yeni Türkü'yü severmisin?..senin içinde bunu seçtim.. Evvel zaman içinde dostlar ağaçlara ev kurardık Tatlı bir düş içinde bir yere bir göğe bakardık Gönlümüz kuş gibiydi dostlar dünyaya kanat açardık Tutsak değildik zamana başına buyruk yaşardık Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman Ay büyülüydü yakamoz deniz Ardından koştuğumuz sonbaharla Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman Artık dönemesek de geriye Ardından koştuğumuz o zamanlar O zaman bu zamandır dostlar ne ister neyi özleriz Denizini arayan akarsulara benzeriz Pencereler bırak açık kalsın geceleri yağmurlar yağsın Günebekan düşlerimiz yağmur sesiyle çoğalsın.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 bu şarkıyı bilirmisin Sardunyam?..Yeni Türkü'yü severmisin?..senin içinde bunu seçtim.. Pencereler bırak açık kalsın geceleri yağmurlar yağsın Günebekan düşlerimiz yağmur sesiyle çoğalsın.. çok güzelmiş Diloşum daha önce bilmiyordum, ama sözler çok hoş... teşekkür ederim Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 şimdi bu şarkıyı dinliyorum..seninle paylaşmak istedim sarmaşığım..alışkanlığımsın ya o bakımdan.. alıştım sana birtanem seni yanımda görmeye bir nefes gibi muhtacım sevilmeye..sevmeye.. her sabah uyandığımda seni bulurdum yanımda yokluğun bir zehir gibi dolaşıyor kanımda alışmak sevmekten daha zor geliyor alışmak bir yara bağrımda kanıyor sen yoksun kollarım yokluğu sarıyor alıştım birtanem..alıştım sana.. Alıntı
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 şarkı istemiş annecim benden... bir şarkı söyle de...al uzaklara demiş... kalbime gel annemm....yanıma gell...senin karanlığını alıyım... Hani eski zaman masalları anlatır Hüznümü huzura dolarsın Kaşım gözümden çok içim bir parçan Annem sen benim yanıma kalansın Hani bir biblon vardı kırdığım Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın Ama bil ki ben de parçalandım Annem ben senin yanına kalanım Annem annem Sen üzülme Sözlerin hep yüreğimde Annem annem Gel üzülme Ben hala senin Dizlerinde Uzayan sohbet gecelerinde Rolleri unutup dost oluruz Bizi bağlayan bu kan değil yalnız Annem biz birbirimize kalanız Ben kararlı uçarken yolumda Sen çatık kaşlarının altında Her yeni güne sevgiyle başlarsın Annem sen benim yanıma kalansın çok hoş bir şarkıı...sana bu şarkıyı söylüyorum meleğim... Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 sana yer olmaz olur mu, bitanem, sen bahçemin en güzel yerinde olanlardansın, bütün dostlarım gibi... gönül bahçemde hiç solmayacaksın, yaşadığım sürece kalbim şehirlilerden biride sen olacaksın... şiir için teşekkür ederim seni sayfamda görmek ayrıca mutluluk verici... hoşgelmişsin Sende öylesin güsel ablacım Ben tşk ederim Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimdeki şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelleğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki maher günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 ne zaman içimde bır tomurcuk açsa soldurmak zorunda bırılerı... ne zaman sevda koksam ne zaman dost buldum desem yok etmek zorunda bırılerı kendı halımde düşmüşüm içimdeki sevdanın peşine birileri sanar kendine bırılerı de kızar sus dıye sözüm kımseye değil alınmasın üstüne ama ben buyum değişemem işte yazar geçer giderim kendi kendime söylerim aman, sakın kimse alınmasın üzerine... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava.. Bir başka yolculuk dalından düşmek yere Yaşadığından uzun Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerde gördüklerim? Nerde o beklediğim Rengi başka Tadı başka.. Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Ne zaman yağmur yağsa Bir buluşma yeri olurdun İstanbul'da rüzgâr soluklara Mavisi yasaklanmış deniz Kızıl tufanı yaratmadan daha Ne zaman yağmur yağsa Tarihin şiir tanığı olurdun Yağmurdan sonra Toprak kokusu bakışlılara Tam otuz yıl nasıl kıydım sana Bin zehirli duman arasında Islığınla besteledim hep En pembe çocuk düşlerini Pan'ın flütünden mi kalma Babam'ın dilsiz kavalından mı Hep rüzgârla bir tuttum seni Hani yolu yakın Aşkı sonsuz kılan rüzgârla bir Ey can içre cankörüğüm Hangi kentin temiz havası Yetmez oldu ki soluğuna Çıkardın kendini ölüm doruğuna Ölmek kolay değil cankörüğüm Kalbimde sevinç gözesi pınarlar Kalbimde yaşamak aşkı çınarlar Ve bir nice coşkular coşkular Sende onlar gibi yaşayacaksın Akıp ırmaklara karışacaksın Sırılsıklam bütün sevişmeleri Yine soluğunla kurutacaksın Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Kolay bir hüzündür gecenin kovuğundan sarkan Ellerindeki paramparça geçmişin sığ bir gövdesidir yolun ortasında Erken bir gülüşe başlarken (tutanabildiğin yalnızca bir gülüş) Ve sanki (kendinden korkan) bir erken bağlanmışlık varoluş ve tükenişin. Bir görüntü anlatır (sanki) bir yolun, bir yoğunluğun ortasında bal rengi kanı Ve ayrılığın ta içinde biriken küllüğüdür özlemin. Eski, hep eski anlatılmamışlıktır defterlerin. Kuruyan su. Kuruyan uykusu. Ve kan yine de bal rengi derbederliğin. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 PAYDA Aldım ağzımın payını çektim altına çizgisini böldüm ikimizi... Payın altında ezilen payda gibiyim şimdi! .... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2007 Sende öylesin güsel ablacım Ben tşk ederim bidenemsin reca ederim Kolay bir hüzündür gecenin kovuğundan sarkan Ellerindeki paramparça geçmişin sığ bir gövdesidir yolun ortasında Erken bir gülüşe başlarken (tutanabildiğin yalnızca bir gülüş) Ve sanki (kendinden korkan) bir erken bağlanmışlık varoluş ve tükenişin. Bir görüntü anlatır (sanki) bir yolun, bir yoğunluğun ortasında bal rengi kanı Ve ayrılığın ta içinde biriken küllüğüdür özlemin. Eski, hep eski anlatılmamışlıktır defterlerin. Kuruyan su. Kuruyan uykusu. Ve kan yine de bal rengi derbederliğin. canım kardeşim şiire doyurmuş buraları çok teşekkür ederim PAYDA Aldım ağzımın payını çektim altına çizgisini böldüm ikimizi... Payın altında ezilen payda gibiyim şimdi! .... kim verdi ağzının payını yaw, takma kafaya figgarom, ne dedik bir varmış, bir yokmuş herşey... masal gibi Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2007 seni ne çok sevdiğimi biliyorsun ablacım.. gece eksilebilir, eksilmez tanıdık yüzüne susuzluğum doğrul sorgusuz, korkusuz gözlerinle konuş gel ben gözlerini tanırım senin… bu gece oturup seni özledim ay doğruldu su duruldu örttün mü perdesini penceremizin? şimdi yüreğime su taşıyan sesini sessizlik çaldı yüzünde gölgelenmiş bayat bir hüzünle senin sesin, hasretin ve gözlerin bana emanet kaldı… gözlerin… yıllanmış şarkılar kadar yalnız terli ve suskun akşamlar gibi yorgun gibi ürkekti senin. şimdi parmaklıkların perdesi ışık sevgilim sevgilim sevinci savrulmuş haldaş gözlerin… Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 biliyorum Leylam, sende biliyorsun... Gözlerinde şüpheler var, gölgelerle gizlenir, Sözlerinde fitneler var, bin sitemle süslenir. Bir yeminle inkar eder, tövbeler var sevmeye Bir bakarsın, kahkahalar, incilerle süslenir… Söyle canım, kaç gönül var, usanmış yardan yana? Söyle canım, kaç ömür var, tükenmiş aşktan yana? Sevgi bahar mevsimidir, her sevişte tazelenir, Bir bakarsın umut biter, yarın doğan günle gelir. Şimdi bırak korkuları, bilinmeyen yarınları, Ver elini , gel benimle, yaşayalım masalları… Söyle canım, kaç gönül var, usanmış yardan yana? Söyle canım kaç ömür var, tükenmiş aşktan yana? Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Çözülmüş Bir Sırrın Üzüntüsü Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka sonuçları bir bir gözden geçiriyorum pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can madenlerin buharından elde edilen büyü bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala. Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan işte boynum, ağzım şehvet yalaklarında çarpıştım, and içip ayna kırdım doğadan bir vahiy bekledimse boşuna baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın. Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor böylesine hazırlıklı değilim daha. Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda. İsmet ÖZEL Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Diloşum çok teşekkür ederim... hangi rüzgar alıp götürdü seni, hangi dünlerde kaldın da gelmedin... neden bu haksızlık kendine yaptığın nasıl dayanıyorsun, dayanıyor musun? yorulmaz mı insan kendi savaşında durulmaz mı insan biraz olsun... herşeyi bilmek ne mümkün sevgilim... benden ayrı uyuduğun gecelerden sen sorumlusun... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 ben bu şarkıya bayılıyorum Sardunyam..nasıl ama..? Ben yalnız seni severdim sense kendini Hani daha da çekerdim senin derdini Kızgın değilim hiç inan kırgın değilim Üzgünüm koruyamadık aşkın ahengini Nerelerdesin neler yaparsın Unuttun mu sahiden ah sende mi Kimlesin nasıl yaşarsın Unuttun mu sahiden ah sende mi Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim Ben seni taşırım taa şuramda Tüketirken iyi kötü fani ömrümü Bir kez sevenlerdenmişim hiç haberim yokmuş Avutamadım bir daha sensiz gönlümü Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi Ümitlerimi saf sevinçlerimi derken seni kaybettim Bir iki sözle bi kaç şarkıyı adaletsiz yargıyı Bir de bu talihsiz yazgıyı kalbime kaybettim Dinleme yüreğim kendin kalk son bir kara trene bin Ve sevdayı gördüğün her durakta hiç düşünme in Aramıza yollar yabancı kollar zor yıllar girdi İnanmazsın ama ben bunu ilk günden beri hissettim Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2007 "Bir gidişi yaz" dediler, "yazarım" dedim... gitmeleri öğrenmiştim. Susardı, susardım, susardık, suskularca..... Bilinir bilinmez bir şarkının içinde kaybolurduk. Biz en çok susmayı sevdik, sevmeyi sevemediğimiz kadar. Koptuk ve dağıldık her şeye. Giderken durduramadık birbirimizi. Durdurmaya elin, elim, ellerimiz yetmedi. Eğitemedim çocuk kalmış korkularını, yanılgılarını törpüleyemedim. Sana gerçekleri gösteremediğim gibi. Giderken durdurmalıydın beni, yapmalıydın, yapamadın. Durdurmaya gücün, gücüm, gücümüz yetmedi. Belki de yoktu, biz var sandık. İnsan isterse yolları aşıyor, sen kapının eşiğini aşıp gelemedin. Geldiğim gibi gidemedim, gittiğim gibi dönemedim yüzüne. Sen, bildiğim sen değilsin artık. Ben, bildiğin ben, değişemem. Değişmelere suskun dudaklarım. Şimdi acı, yolunu şaşırmış bir deniz kaplumbağası gibidir yüreğimde. Şaşkın ama inatçı. Şimdi sen, adı geçmişte saklı ince bir sızı. Şimdi biz, bir şarkıdan çalınmış iki nota gibiyiz. Eksiğiz ve yokuz. Dilsiz ama mutluyuz. Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Beni dışarıya göndermeyecektin, içerde tutacaktın, arkamdan gidişimi seyretmeyecektin, yollara yürümeyecektim, sesimi gidişlerde yitirmeyecektim. Sesimi geceye vermeyecektin. Şimdi, kaldır gözlerini ve geceye bak. Sesimi gör yukarıda, ortada bırakılmış tellerimi. Densiz ama dengeli satırlarımın anlamını kavra. Geceye bak, sesimi kaydırma. Kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim, ayrılırken ama sen herkesin öğrettiğini yineledin şimdi aşk, inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda.. Biz ki geceleri paylaştık, yastığı, şarkıları. Biz ki sözleri paylaştık, kelimeleri. Biz ki yüreği paylaşamadık, paylaşamadım galiba. Nedendir bilmem, eksik kaldık korkulara. Nutku tutulan gecelerin isimsiz sabahlarında, yanlış ve yangın kaldık. Geride kalan kırık ezgiler ve yorgun ruhların dansı. Sokağımın serseri gülüşü, gençliğimin asi sevgisi, isyanımın suskun gezgini. Gitmeye meyilli değildim, olduğum gibiydim, dinletemedim, dinletemedin, dinletemedik belki de. Şimdi sen, aksak bir hüzün, nerede coşacağını bilmeyen. Şimdi ben, değişemeyen bir şehir, nasıl sevileceğini bilen. Şimdi biz, olmayan bir şeyiz. Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Konuşmak anlamsız, susmak kalabalık, ayrılık bulaşıcı. Sevda, kör topal yürüyen bir dilenci gibidir artık. Seni sevdim ama gönderdin. Gönderilince dönemiyorum. Ben bir çiçeğim asi yanım, solunca aynı elde açamıyorum. Susuyorum, susuyorsun, susuyorlar, suskularca.... gerçekte kim olduğunu çok düşündüm,özleminin yer yer sağanak yağışlı olduğu zamanlarda galiba artık biliyorum sen, büyümeye zamanı olmayan çocukların,dar zamanlarda attığı içten bir kahkahasın beni beklemeye gidiyordun, galiba yolu şaşırdın Bir gidişi yaz, dediler, yazarım dedim. Gitmeyi öğrenmiştim, kalmayı öğretemediğim kadar. Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Gitmeyi giyinmiştim, yakıştırılmıştım veda sözlerine, merhabalara alıştırılamadığım kadar. Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Çok gitmiştim, söz gitmiştim, uzun gitmiştim, sesimi duyuramayacak kadar. Bir gidişi yaz, dediler, yazmaya giderken kendimden geçmişim. Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım. Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !.... ablama Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.