Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )


DİPNOT

Önerilen İletiler

geldim canem böööööö :hug:

 

şu an mantı yiyom :sweatingbullets: inşallah canınız çekmez...aman tombilikim duymasın... :w00t:

 

afiyet olsun kankama yarasın :lol::stuart:

 

aboooooooooooooo bu nasıl bir çift :blink:

uygun bulunmadı rtük engelledi :wassat::w00t:

duydum bilem, -_- boğazında kalsın :P

geceleri tost gündüz mantı bide bana tombilik diyor :lol:

tostombilik teyze :wub::D

 

abla kardeşini seviyo bilmem anlatabildimmi :whistling: hani tombiş ve siyahx çağrışım yaptıda birden :whistling::D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 2,3b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

severken öldürmesin seni :w00t:

ben gidiyorum şimdicik, kendinize iyi bakın, seviyorum sizi, iyi akşamlar baş baş

haydaaaa kasap havası :w00t:

iconloleo9ub2.gif

 

 

bende gidiyom şimdilik ablam ve kankam sizleri kocamannn seviyorum gece gelirim yine ben öpüldünüz :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bende gidiyom şimdilik ablam ve kankam sizleri kocamannn seviyorum gece gelirim yine ben öpüldünüz :)

 

canım kardeşim ben gelemedim akşam baş ağrısından -_-:)

 

bende burdan hepinizi öpüyorum... muck muck :P

 

bizde seni öptük :lol:

 

:clover: arkadaşım sardunyamı ziyaret ediyim bakıyım nasıllar diye inşallah iyidirler :clover:

 

çok teşekkür ederim ipek arkadaşım şeref vermişsin :clover:

 

neden benmle dalga geciosunuz anlamadım ya

yeni olabilirim

 

kim dalga geçiyor, olmadı şimdi :unsure:

 

bugün güzel sarmaşığım nasıllar acaba? :wub::clover: ben yoğunluktan yazamıyorum bile...foruma girdim..ama o kadar işte...başımı kaşıyacak zamanım yok :(

 

:wub: iyiceyim hayatım, dışarıdaydım hava berbat soğuk eve geldim bende bakınayım dedim

fazlaca kalamayacağım seni şimdiden özledim :wub:

kolay gelsin iğde dalıma yorma kendini bidenem :clover::)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

inanılmaz yoğun birgündü...bi laflıyamadık gönlümüzce -_- bende seni özledim :wub: kendine iyi bak nartanem :hug:

 

evet hayatım laflayamadık :wub: , ben bugün ciddi takıldım, -_- dini ve güncel konularda fikir beyan ettim... nasıl iyi etmişmiyim, :P :P :P :P zaten sende yoktun napayım :(:D sende kendine iyi bak canım iğde dalım :wub:

 

mühim değil bende gelmedim zaten abla :whistling::D

 

iyi o zaman ben bu akşamda gelemeyeceğim :lol:

sonra görüşürüz, egzorsiste selam söyle eğer gelirse. :)

 

sardnzu8.gif

:clover:

 

aaa canım ya, ne güzel bir şey yapmışsın :wub: ben bunları beceremiyorum :(:P teşekkür ederim nataliacım şikerim :clover:

ben bir sardunyayım, kırıldıkça büyüyorum -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Rica ederim tatlım :P

 

mersi şikerim :wub:

 

dimek kırıldıkça büyüyorsun canem :shifty: eee seni seven bir cadı olaraktan seni kırıp geçirmek boynumun borcudur canem benim :shifty::hug: sende bolca büyüyesin sayemde diymi ama :w00t:

 

iyi olar, -_- kır beni ben büyüyeyim, :) büyüdükçe seni boğayım :P

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

meleğimmm... :clover: gününn güsell geçsinn ablacım.. :hug:

 

GENÇLİK BÖYLEDİR İŞTE

 

İçimi titreten bir sestir her gün.

Saat her çalışında tekrar eder:

"Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın?

Elin boş mu gireceksin geceye?

Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün.

Gençlik böyledir işte, gelir gider;

Ve kırılır sonra kolun kanadın;

Koşarsın pencereden pencereye."

 

Ah o kadrini bilmediğim günler,

Koklamadan attığım gül demeti,

Suyunu sebil ettiğim o çeşme,

Eserken yelken açmadığım rüzgâr

Gel gör ki, sular batıya meyleder,

Ağaçta bülbülün sesi değişti,

Gölgeler yerleşiyor pencereme;

Çağınız başlıyor ey hâtıralar.

 

 

Cahit Sıtkı Tarancı

 

 

:clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

meleğimmm... :clover: gününn güsell geçsinn ablacım.. :hug:

 

GENÇLİK BÖYLEDİR İŞTE

 

İçimi titreten bir sestir her gün.

Saat her çalışında tekrar eder:

"Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın?

Elin boş mu gireceksin geceye?

Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün.

Gençlik böyledir işte, gelir gider;

Ve kırılır sonra kolun kanadın;

Koşarsın pencereden pencereye."

-_-:clover::)

yarıyı buldu ömrüm, yolun yarısındayım yaş otuzbeşe çeyrek kaldı bebeğim... bilmiyorum hasadımı ne yaptım? -_-

teşekkür ederim, seninde günün ve haftan güzel geçsin seni seviyorum :wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı.

 

Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli

 

dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli

 

yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam gidip çalışacağına

 

dileniyor, belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok

 

sıkkındı, birde sinirlenmişti.

 

 

 

Alaycı bir ses tonuyla :

 

- Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.

 

 

 

- Hayır çikolata parası lazım!

 

 

 

Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin

 

hali de başka oluyor diye düşündü.

 

 

 

- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?

 

 

 

- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu

 

da bulamadıysak aç yatarız.

 

 

 

Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini

 

anlayamamıştı.

 

 

 

- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?

 

 

 

- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.

 

 

 

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?

 

 

 

- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata

 

götürmek istiyorum.

 

 

 

- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.

 

 

 

- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona

 

bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata

 

götürdüm. Çikolatayı çok sever.

 

 

 

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga

 

etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile

 

kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı . Oysa eskiden

 

denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü.

 

Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey

 

onu rahatlatmıyordu.

 

 

 

Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. "Acaba söyledikleri gerçek

 

mi, yoksa uyduruyor mu" diye düşündü.

 

 

 

- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?

 

 

 

Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından

 

başka bir şey çıkmadı.

 

 

 

- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam

 

yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş

 

bulamadım.

 

 

 

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

 

 

 

- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi.

 

 

 

Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

 

 

 

- Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?

 

 

 

- Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını

 

doyururlar.

 

 

 

- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?

 

 

 

- Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.

 

 

 

- Hımmmm. Aşk hem de otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en

 

fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.

 

 

 

- Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.

 

 

 

- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Söylediklerine

 

bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.

 

 

 

- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.

 

 

 

- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık

 

evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim. Sürekli kavga

 

ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz, arabamız,

 

işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin

 

yok, ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?

 

 

 

- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim.

 

Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan

 

daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada?

 

Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey

 

olan.

 

 

 

- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet

 

ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?

 

 

 

- Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç

 

anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün çeşit çeşit

 

yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her şeyi

 

olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.

 

 

 

- Sizin mutluluğunuzun sırrı bumu ?

 

 

 

- Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne

 

kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.

 

 

 

- Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?

 

 

 

- Küçük kızı severek.

 

 

 

- Küçük kız mı ? Hangi küçük kız ?

 

 

 

- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız

 

vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutu edersen, o kadını da

 

o kadar mutlu edersin.

 

 

 

- Nasıl yani ?

 

 

 

- Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep

 

beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar.

 

Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep

 

prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz

 

şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler.

 

İltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?

 

 

 

- Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam

 

boynuma sarılır "babacığım beni ne kadar seviyorsun?" diye sorar.

 

Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda "Baba güzel olmuş muyum?" diye

 

sorar durur. Güzelsin demem de yetmez ona. " Harikasın prenses gibi

 

olmuşsun" demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.

 

 

 

- İşte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki

 

karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda seksen, doksan yıl da yaşarsak

 

ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona

 

"bebeğim" diye hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. "Bebeğim bana bir çay

 

yapar mısın?" dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.

 

 

 

- Hiç kavga etmez misiniz siz?

 

 

 

- Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın

 

tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak için

 

uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.

 

 

 

- Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.

 

 

 

- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar. En

 

ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen

 

o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o küçük kızı asla

 

aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla

 

bakar. Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hem de çabuk kırılırlar. Çok

 

narindir onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak

 

dokunuşları severler.

 

 

 

- Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum.

 

Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok yorgun gidiyorum.

 

 

 

- Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi.

 

Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük kızı mutlu

 

ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat ettirmek

 

için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu

 

olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir.

 

Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa çıksan ne

 

kadar mutlu olabilirsin.

 

 

 

- Haklısında bende bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.

 

 

 

- Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar

 

para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. Kadınlar

 

hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi. Ama

 

hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan

 

hediyenin bir anlamı yoktur. Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük

 

kazandım günlük yedik. Bazen aç kaldığımız günler oldu.

 

Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk

 

sözleri fısıldadım. Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama

 

hep öpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler

 

giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumuşacık sardım

 

bedenini ve mutlu ettim onu.

 

 

 

Adam ayağa kalktı.

 

 

 

- Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder. Sende git evine küçük

 

kızın gönlünü al, belki o küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.

 

 

 

- Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.

 

 

 

- Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.

 

 

 

Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi.

 

 

 

- Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım, dedi.

 

 

 

Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin

 

mutluluğuyla, bin

 

bir teşekkür ederek evginin yolunu tuttu. Bülent de pastanenin yanındaki

 

manavdan karısının en sevdiği meyvelerden aldı.

 

 

 

Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su

 

içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküp

 

yıkadı., sonra eşinin önüne koydu.

 

 

 

- Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.

 

 

 

İnci hiç konuşmadı.

 

 

 

- Sorsana "niye" diye.

 

 

 

İnci kızgın kızgın:

 

 

 

- Niye? Diye sordu.

 

 

 

- Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının midesine gidecek, dedi

 

gayet ciddi bir ses tonuyla. İnci şaşırmıştı. Bir anda yüzünün ifadesi

 

yumuşamıştı.

 

 

 

- Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.

 

 

 

- Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi

 

meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın. Aslında bu beklediğim istediğim

 

bir şeydi. "bak senin sevdiğin meyveleri aldım"

 

Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım, meyve alarak gönlümü

 

alamazsın.

 

 

 

- Özür dilerim seni kırdığım için.

 

 

 

Sonra Bülent yere diz çöktü.

 

 

 

- Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum senden. Seni delice

 

seven bu adamı senden mahrum etme.

 

 

 

- Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.

 

 

 

İnci kıkır kıkır gülmeye başladı.

 

 

 

- Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin,

 

dedi.

 

 

 

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük

 

kızı gördü.

 

Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çok güzel bir hikaye kardeşim, sende hayatında buna dikkat et, evlendiğinde mutlu olmak istiyorsan önce mutlu et, karşılığını alacaksın, eğer mutsuz ediyorsan, mutsuz olman kaçınılmaz... evet doğru her kadının içinde bir küçük kız çocuğu var, o kız çocuğu sayesinde katlanıyorlar bu hayata, o çocuk bazen her şeye boş veriyor, bazen oyunlar oynuyor, kendine yetiyor...

 

nişanlına ve ondanli kız çocuğuna dikkat et, oda sana dikkat edecektir... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çok güzel bir hikaye kardeşim, sende hayatında buna dikkat et, evlendiğinde mutlu olmak istiyorsan önce mutlu et, karşılığını alacaksın, eğer mutsuz ediyorsan, mutsuz olman kaçınılmaz... evet doğru her kadının içinde bir küçük kız çocuğu var, o kız çocuğu sayesinde katlanıyorlar bu hayata, o çocuk bazen her şeye boş veriyor, bazen oyunlar oynuyor, kendine yetiyor...

 

nişanlına ve ondanli kız çocuğuna dikkat et, oda sana dikkat edecektir... :clover:

 

hı hı bende öle yaparım kesin abla sen mrk etme :whistling:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.