Φ Anakonda Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2006 Aşk kimsenin tekelinde değildir. Güzel bir duygudur Aşk ve tüm insanlar içindir. Aşk ın türleri vardır elbet. Bir insan diğer bir insana aşık olabileceği gibi bir çiçeğe bir hayvana,güzel bir manzaraya,bir sese,bir ışığa bazen bir kokuya bazende sadece aşk ın kendisine aşık olabilir. Birde ilahi aşk vardır tabiki.. Herkes aşık olmak ister ve aşk'ı doyasıya yaşamak. Aşık olunca aşkını korumak adına herşeyi ve herkesi karşısına alır insan. Adeta meydan okur. Çünkü aşkını yaşamak ister,buna hakkı vardır ve bunu sonuna kadar savunur. Hepimiz böyle hisseder ve böyle davranırız ama iş başkalarına gelince durum değişir.. 1- Belirli bir yaşı geçmiş insanlar aşık olamaz bize göre. Hatta bununla ilgili bir söz vardır. "40'ından sonra azanı teneşir paklar" diye! Oysa kimin hakkı vardır buna müdahil olmaya? 2- Babamız veya Annemizden biri vefaat etmişse veya Anne-Babamız ayrılmışsa Anne beya Babamızın aşık olmaya hakkı yoktur. Buna ilk önce biz sonra çevredekiler karşı çıkar. Malum Sosyal yapının dayattığı değerler. "iki çocuğun var.." ile başlayan ayıplar cümleler.. Nasıl bir haksızlıktır bu? 3- Sonra eşcinsellerin durumu. Bize göre bir erkek bir erkeğe ya da bir kadın bir kadına aşık olamaz! Onların ki sadece cinselliktir ve ********* birşey olarak engellenmeli ve ayıplanmalıdır. Onların arasında duygusal bir bağ oluşamaz. Sonra toplumsal değerler vardır. Onlar dinden aforoz edilmelidir. Üremeyi tehdit eden aykırılardır... Ya bu nasıl bir haddini bilmezliktir.. O insanları yargılamaya hangi insanın hakkı vardır...? 4- Peki ya çocuklar aşık olamazlar mı? "Onlar daha çocuk." diyerek geçiştirilen ama asla hiç unutulmayan ilk aşklar asıl o zaman başlamaz mı? 5-Ya farklı sosyo-ekonomik çevreden gelenler arasındaki aşk? Gerçekten mümkün değil midir? Zenginler hep kötü mü olmak zorundadır? Görüşlerinizi bekliyorum....................... Alıntı
Φ nicomedias Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2006 okuyunca yaşar kurt un şarkısı aklıma geldi 1. 2. 3. maddeye anca bu yorum yapılır 1,2,3 ler yaşasın türkler 4 ve 5 için 4,5 hepsi kardeş(şarkıda daha farklı tabiki ) Alıntı
Φ ilbey__26 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 okuyunca yaşar kurt un şarkısı aklıma geldi 1. 2. 3. maddeye anca bu yorum yapılır 1,2,3 ler yaşasın türkler 4 ve 5 için 4,5 hepsi kardeş(şarkıda daha farklı tabiki ) %100 çuk oturmuş cevabın yani.. Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Evet oldukça yaratıcı bir cevap olmuş bu... -) Ancak daha kapsamlı cevapları bekliyorum...Aynı fikirde olanları ve hatta en çokta karşı olanları... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Aşk kimsenin tekelinde değildir. Güzel bir duygudur Aşk ve tüm insanlar içindir. Aşk ın türleri vardır elbet. Bir insan diğer bir insana aşık olabileceği gibi bir çiçeğe bir hayvana,güzel bir manzaraya,bir sese,bir ışığa bazen bir kokuya bazende sadece aşk ın kendisine aşık olabilir. Birde ilahi aşk vardır tabiki.. Herkes aşık olmak ister ve aşk'ı doyasıya yaşamak. Aşık olunca aşkını korumak adına herşeyi ve herkesi karşısına alır insan. Adeta meydan okur. Çünkü aşkını yaşamak ister,buna hakkı vardır ve bunu sonuna kadar savunur. Hepimiz böyle hisseder ve böyle davranırız ama iş başkalarına gelince durum değişir.. 1- Belirli bir yaşı geçmiş insanlar aşık olamaz bize göre. Hatta bununla ilgili bir söz vardır. "40'ından sonra azanı teneşir paklar" diye! Oysa kimin hakkı vardır buna müdahil olmaya? 2- Babamız veya Annemizden biri vefaat etmişse veya Anne-Babamız ayrılmışsa Anne beya Babamızın aşık olmaya hakkı yoktur. Buna ilk önce biz sonra çevredekiler karşı çıkar. Malum Sosyal yapının dayattığı değerler. "iki çocuğun var.." ile başlayan ayıplar cümleler.. Nasıl bir haksızlıktır bu? 3- Sonra eşcinsellerin durumu. Bize göre bir erkek bir erkeğe ya da bir kadın bir kadına aşık olamaz! Onların ki sadece cinselliktir ve ********* birşey olarak engellenmeli ve ayıplanmalıdır. Onların arasında duygusal bir bağ oluşamaz. Sonra toplumsal değerler vardır. Onlar dinden aforoz edilmelidir. Üremeyi tehdit eden aykırılardır... Ya bu nasıl bir haddini bilmezliktir.. O insanları yargılamaya hangi insanın hakkı vardır...? 4- Peki ya çocuklar aşık olamazlar mı? "Onlar daha çocuk." diyerek geçiştirilen ama asla hiç unutulmayan ilk aşklar asıl o zaman başlamaz mı? 5-Ya farklı sosyo-ekonomik çevreden gelenler arasındaki aşk? Gerçekten mümkün değil midir? Zenginler hep kötü mü olmak zorundadır? Görüşlerinizi bekliyorum....................... Dediklerin göreceli ama takıldığım bişey oldu,sadece 3. Maddedeki yazdıklarına karşılık bir soru sormak istiyorum.Eğer bir oğlun olsa (Belki de vardır bilemem..) Eşcinsel bir ilişki yaşamasına nasıl bakarsın..? Alıntı
Φ nicomedias Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 %100 çuk oturmuş cevabın yani.. teşekkürlerimi borç bilirim. başka birşey diyemicem zaten bu şeylere Alıntı
Φ nicomedias Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Evet oldukça yaratıcı bir cevap olmuş bu... -) Ancak daha kapsamlı cevapları bekliyorum...Aynı fikirde olanları ve hatta en çokta karşı olanları... keşke daha kapsamlı cevap verebilsem...dur biraz yaşar kurt dinliyim Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Taurus aslında ben o maddeyi eşcinselliği tartışmaya açmak için yazmadım. Konuya aşk açısından yaklaşmak istedim. Benim burada amacım eşcinselliği desteklemek ya da karşı olmak değil. Bir diğer hemcinsine aşık olduğunu söyleyen ve aşık olan herhangibir bireyin gösterdiği tüm belirtileri gösteren insanlar tanıdım ben. Olayı etik olarak değerlendirmek niyetinde değilim ama bence onlar arasında da cinselliğin ötesinde aşk var. Buna yasak koymak kimsenin hakkı değil diye düşünüyorum. Aşk herkes içindir... Sevmeye biliriz,onaylamayabiliriz ama bu ne eşcinsellerin ne de onların aşklarının var olduğu gerçeğini değiştirmiyor..... Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Nicomedias bu yaşar kurt kim araştırıcam onu ben??-)) Alıntı
Φ nicomedias Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2006 Nicomedias bu yaşar kurt kim araştırıcam onu ben??-)) tamam araştır. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Aşk kimsenin tekelinde değildir. Güzel bir duygudur Aşk ve tüm insanlar içindir. Aşk ın türleri vardır elbet. Bir insan diğer bir insana aşık olabileceği gibi bir çiçeğe bir hayvana,güzel bir manzaraya,bir sese,bir ışığa bazen bir kokuya bazende sadece aşk ın kendisine aşık olabilir. Birde ilahi aşk vardır tabiki.. Herkes aşık olmak ister ve aşk'ı doyasıya yaşamak. Aşık olunca aşkını korumak adına herşeyi ve herkesi karşısına alır insan. Adeta meydan okur. Çünkü aşkını yaşamak ister,buna hakkı vardır ve bunu sonuna kadar savunur. Hepimiz böyle hisseder ve böyle davranırız ama iş başkalarına gelince durum değişir.. 1- Belirli bir yaşı geçmiş insanlar aşık olamaz bize göre. Hatta bununla ilgili bir söz vardır. "40'ından sonra azanı teneşir paklar" diye! Oysa kimin hakkı vardır buna müdahil olmaya? 2- Babamız veya Annemizden biri vefaat etmişse veya Anne-Babamız ayrılmışsa Anne beya Babamızın aşık olmaya hakkı yoktur. Buna ilk önce biz sonra çevredekiler karşı çıkar. Malum Sosyal yapının dayattığı değerler. "iki çocuğun var.." ile başlayan ayıplar cümleler.. Nasıl bir haksızlıktır bu? 3- Sonra eşcinsellerin durumu. Bize göre bir erkek bir erkeğe ya da bir kadın bir kadına aşık olamaz! Onların ki sadece cinselliktir ve ********* birşey olarak engellenmeli ve ayıplanmalıdır. Onların arasında duygusal bir bağ oluşamaz. Sonra toplumsal değerler vardır. Onlar dinden aforoz edilmelidir. Üremeyi tehdit eden aykırılardır... Ya bu nasıl bir haddini bilmezliktir.. O insanları yargılamaya hangi insanın hakkı vardır...? 4- Peki ya çocuklar aşık olamazlar mı? "Onlar daha çocuk." diyerek geçiştirilen ama asla hiç unutulmayan ilk aşklar asıl o zaman başlamaz mı? 5-Ya farklı sosyo-ekonomik çevreden gelenler arasındaki aşk? Gerçekten mümkün değil midir? Zenginler hep kötü mü olmak zorundadır? Görüşlerinizi bekliyorum....................... Ne tuhaf bir dünyada yaşıyoruz değil mi? Levent Kırca ve Oya Başar'ın bir skeçi vardı bilmem hatırlar mısınız? Bu ikisi yaşlanmış ve yol boyu yürüyorlar. Yürüdükleri yol boyunca birbirlerini bıçaklayanlar, kavga edenler, birbirlerine zarar verenler, karşısındaki insanın ağzını burnunu dağıtanlar... Bir sürü boyle insanın yanından geçiyorlar ama hiçbir şeyi gormuyorlar... Sonra yorulup, bir parka oturuyorlar ve tam karşılarında iki sevgili yanyana oturmuş, sohbet ediyorlar. Sonra bu iki kişi onlara donerek " bu ne terbiyesizlik, sokak ortasında" falan gibi bir takım laflar ediyorlar. Bu yazını okuyunca aklıma direk bu skeç geldi. Evet bizim birbirini seven insanlara tahammülümüz yok. Dünyada bin türlü kötülük kol gezerken ve butun bunlara gözlerimizi kapatmışken, güzel şeyleri çekemiyor muyuz, kaldıramıyor muyuz ne? Madde 1: Aşkın ne yaşı vardır ne de başı... 20'sinden sonra da 40'ından sonra da AŞK AŞKtır. 40 yaş hayatında en dogru kararları alabileceğin, en olgun dönemini yaşadığın, belki de keşkelerinin en yogun oldugu donemdir. Geriye donup bakarsın, çocukluk bitmiş, gençlik bitmiş, yetişkinliğin son dönemlerindesin, yaşlanmak üzeresin. Belki de hayatın en çok farkında olanlar onalrdır. Hayatın değerini en çok bilenler onlardır. Bir kişi 40'ından sonra aşık oluyorsa bence vardır bir bildiği... Madde 2: Bir arkadaşım var. Annesini kaybetti, babası da annenin arkasından çok üzüldü, çok yıprandı... Hayata küstü... Sonra bir gün arkadasım bana dedi ki... Babam galiba aşık. Nereden anladığını sordugumda ise değişmeye başladı dedi... Yine güzel güzel giyiniyor, parfümler sıkınıyor, eve geç geliyor, yüzü gülüyor, heyecanlı en önemlisi de acaip mutlu... Hayata bağlandığını tekrardan hissediyorum dedi.... Şimdi kendimi arkadaşımın yerine koyuyorum. Annesini kaybetmiş, babası elden gitmek üzere ve hani birşeyi kaybedersin ve tekrar bulursun ya o zaman ki sevinci hepiniz bilirsiniz. Arkadaşımın gözlerindeki o gun kaybettiği bir şeyi tekrar bulanların mutluluğuyla doluydu... Nitekim F. Amcam evlendi ve 70 küsür yaşında kendisi... Ama çok mutlu... Hayatının son demlerini boyle güzel yaşıyor işte... Madde 3: Bu insanlar vücutlarındaki hormonlar nedeniyle göründükleri gibi degil de hissettikleri gibi yaşıyorlarsa buna ne denilebilir ki? Ayrıca toplumun değer yargılarını zedeRlemiş gibi gorunseler de peki onların hayatlarını zedeleyen toplumun değerleri ne olacak? Bunu soruyorum ben de size? Madde 4: Ben çocuklarla çalışıyorum ve bu çocuklar aşık oldukları zaman gelip bana anlatıyorlar, demek ki ben onları yargılamıyor ve dinliyorum. Demekki paylaşacakları biri oldugunu biliyorlar ve paylaşıyorlar... Çocukluk aşkları en masum olanı degil midir? En temizi, günahsızı... Olabilir onlar cocuktur, Geleceği yoktur bu aşkın... Ama hangi aşkın geleceği vardır ki... Ya da nasıl bilebilirsin ki bi geleceği olup olmadıgını... Önemli olan o anda yaşamak degil midir aşkını... Yaşıyorlar işte ne olacak... Ne kadar zarar verebilirler ki birbirlerine... (Bu da aklıma Love Actually- Her Yerde Aşk filmini getirdi... Çocuk annesini kaybediyor ve uvey babasıyla beraber yaşamaya başlıyor. Morali çok kotu olan çocuk, üvey babasını endişelendiriyor bunun üzerine bir gun baba çocukla konuşmaya karar veriyor, cocuk cok onemli bir sorunu oldugunu soyluyor. Baba ne oldugunu sordugunda, çocuk aşık oldugunu soyluyor... Baba ohh be rahatladım, sorun bu muydu ben de daha önemli bir şey var sanmıştım diyor... Çocuk da aşk acısından daha önemli bir şey mi? Bundan daha önemli ne olabilir ki diyor BU filmi seyretmeyenelr varsa tavsiye ederim. Çok hoş bir filmdir... AŞK ÖNEMLİDİR... ) Madde 5: Aşk mı? Para mı? İşte bu da bu klişe aşkın klişe sorusuydu... Aşk tabiki... AŞK Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Evet gloria Levent Kırca'nın o skecini bende hatırladım. Ama anlayana tabiki.. Senin yazını okudum ve işte yazdıklarımı doğru algılayan biri dedim kendi kendime. İnsanlar bir an için durup düşünmeli. Aşık olduklarında neler hissediyorlar gerçekten. İyi bir insansam ben bu duyguyu başkalarının yaşamasınıda isterim . Aşık insanın düşünce ve duygu yapısındaki ve de en çok davranışlarındaki olumlu değişimi hepimiz biliriz elbet.. Aşık insan adeta ışık saçar etrafına,dahil olduğu ortamları aydınlatır. Mutluluğuna ortak edecek birilerini arar etrafında. Daha bir yardımseverdir. Karamsar hiç değildir. Kendi ruh halinin aynısını etrafındakilerde de görmek ister. Kendi yaşam kalitesini,aşık olduğu kişinin yaşam kalitesini ve etrafındaki herkesin yaşam kalitesini yükseltir. Normalde kızdığı ve parladığıdurumlar ile karşılaştığında artık gülüp geçer. Daha güçlüdür artık ve hatta yenilmezdir... Bunun nesi kötü? Eminim bugünlerde yaşanan savaşların baş aktörlerinin hayatında yeterince aşk yoktur. Aşk kadar güçlü duygularda var elbet Nefret,İntikam,Hırs.... Bu neden Aşk olmasın? Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Gecen gun bir buyugumle nefret hakkında konusuyorduk. Ben bu zamana kadar nefret duygusunu hiç sorgulamamıştım, acaba hiç o duyguyu hissetmediğimden midir nedir? Nefret duyguların en kotusu... İnsanın içini çürütüyor. İnsana zarar veriyor, mutlu olmasını engelliyor. Dedi ki bana o büyüğüm insanın birini affetmesi demek öncelikle kendisini affetmek demek... Çok güzel soyledi... O gece hep bu cumle uzerinde dusundum... İnsanın birini affetmesi demek, önce kendisini affetmesi demek... İnsanın birini sevmesi demek önce kendisini sevmesi demek... İşte bu yüzden kendisinin de dahil herkesin yaşam kalitesini yükseltir aşık insan... İşte bu yüzden güçlüdür ve artık yenilmezdir... Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2006 Benim kast ettiğim "Aşk" günümüzde herkesin ağzına sakız olan ve adeta bir meta gibi tüketilen aşk değil elbet. Günümüzde maddi kaygılarla yaşanan birliktelikler. Reklam amacıyla yaşanan birliktelikler de aşk olarak niteleniyor maalesef. Büyük bir kesim aşk ile seks i karıştırıyor tabiki.. Hatta ileri gidip aşk' a ömür biçenler bile var. Bunlar genelde ya gerçekten aşık olmamışlar ya da aşık olup değerini bilememişler oluyor... Aşk anlık birşey değil... Fedakarlık ve özveri takip ediyor aşkı... Sevgi ve Saygı çok önemli.... Kıymet bilme.... Anlayış... bunlar aşk'ın besinleri... Dikkat ettiniz mi hiçbiri maddi şeyler değil. .. Bunları verebilmek için ilk önce bunları almış olmak ve bunlara sahip olmak gerekir. İnsan sahip olmadığını sunamaz.... Nefret mi dedin gloria? Aşk ile nefretin hep sırt sırta olduğu söylenir. Nefrette en az aşk kadar güçlü bir duygudur... Ama yazdığın gibi çoğunlukla "kızgın sirke küpüne zarar verir"... Genelde En çok nefret edenler en çok sevebilenlerdir... Çünkü her ikiside tutku işidir ve ancak tutkulu insan bu ikisini güçlü bir biçimde yaşar.... Seninde yazdığın gibi sevmek ve saymak ilk önce insanın kendisinden başlar... Kendini sevmeyen başkasınıda (hatta diğer canlıları ve çevresini) kolay kolay sevemez. Kendine saygısı olmayandan başkalarına ve çevresine saygılı olması beklenemez.... Ama yinede bu durum bu insanlarında aşık olmalarına (ya da aşık olduklarını iddia etmelerine) engel değildir.... Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Evet benim açtığım konular pek rağbet görmüyor galiba... Yinede cevaplayan arkadaşlara teşekkür ederim tabiki.... O kadar konu başlıkları açtım rağbet yok e millet ürktü benden-)) Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 şu bi gerçektir ki;aşk ve sevgi gibi duyguların,zamanı,hesabı,kültürü,sosyal yapısı vs..olamaz.. kimse hesap yaparak aşk yada sevgi gibi duyguları yaşayamaz.. şu kişi bana şu şu nedenle uygun gıdıp aşık olayım-gibi bi durum olamaz ki... hepimiz biliyoruz;bu tarz duygular kendiliğinden gelişen şeylerdir,zamanını uygunluğunu,kıstaslarını belirleyemiyoruz.. ve yaşanacaksa yaşanmalıdır,çok zor yakalanan bu duygulara da,sonucuna da,kımsenın mudahele etmeye hakkı olmamalıdır.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.