Φ xminex Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2007 öyle çok “sevdiğim” var ki... çocukların gözlerini sevdim... içimde huzuru, mutluluğu yaşattığı için... dinmeyecek sanılan fırtınaları sevdim... yaşamın her döneminde, savaşmam gerektiğini öğrettiği için... başarısızlıkları sevdim... başarıya giden yolu gösterdikleri için... geceleri sevdim... tüm günümü nasıl geçirdiğimi değerlendirme olanağı verdiği için... insanların sorunlarını dinlemeyi sevdim... yaşamın gerçeklerini görüp, daha olgun insan olacağımı bildiğim için... duyulan eksiklikleri sevdim... her şeye sahip olmanın, insanı ne kadar mutsuz ettiğini bildiğim için... sabahın erken saatlerinde çalan çalar saatimin sesini sevdim... bana bugün de yaşama olanağı verildiğini gördüğüm için... buzlu yollarda yürümeyi sevdim...yaşamda da atılan yanlış bir adımın, insana ne denli acı vereceğini anımsattığı için... uzaklıkları sevdim... özlemlerin duyguları pekiştirdiğini bildiğim için... yaşamın renklerini sevdim... yaşanılan tüm duyguları tablolara döktüğü için... bir şeylere inanmanın mutluluğunu sevdim...kendimi iyi duyumsadığımda, yanımda olacak insanların varlığını bildiğim için... her ne olursa olsun bir şeyin bittiği için üzülmek yerine yaşandığı için sevinmeyi sevdim... üzüntülere liman olursak, mutluluğun başka yerlere demir atacağını bildiğim için... sevmekten ve sevilmekten korkmayan insanları sevdim... sevme ve sevilmenin yapaylıktan değil, doğallıktan geldiğini bildikleri için... arkadaşlarımla geçirdiğim zamanları sevdim... içten bir sohbetin, tüm ağrılara iyi geldiğini bildiğim için... ve sevdiklerimin ellerini tutmayı sevdim...avcumun içine bıraktığım yüreğime dokundukları için... SENİİ DEE ÇOOOK SEVİYORUMMM ABİMM... KALBİNİNN SICAKLIĞI İÇİNN.... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 İçimi titreten bir sestir her gün. Saat her çalışında tekrar eder: 'Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın? Elin boş mu gireceksin geceye? Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün. Gençlik böyledir işte, gelir gider; Ve kırılır sonra kolun kanadın; Koşarsın pencereden pencereye.' Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim o çeşme, Eserken yelken açmadığım rüzgâr Gel gör ki, sular batıya meyleder, Ağaçta bülbülün sesi değişti, Gölgeler yerleşiyor pencereme; Çağınız başlıyor ey hâtıralar. Cahit Sıtkı Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 En İyi Dostundan Sakın Sen Seni Bir öğüdüm vardır sana söyleyem En iyi dostundan sakın sen seni Öğüdüm dinlersen manası budur En iyi dostundan sakın sen seni Gelir senin ile güler de oynar Ardınca önünce ayıbın söyler Bir vakit gelince önüne çıkar En iyi dostundan sakın sen seni Senin ile hüsnün bahçesin gezer Gönül aşk elinden satırlar yazar Ardınca önünce kuyular kazar En iyi dostundan sakın sen seni Gelir senden önce yükseğe çıkar Gözlerinden kanlı yaşını döker Ayağın kayınca urganın çeker En iyi dostundan sakın sen seni Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi İndi aşkın deryasını boyladı Bunu işlemeyen kula söyledi En iyi dostundan sakın sen seni Pir Sultan Abdal abi bu şiir çok hoşuma gitti bende arkadaşlarla paylaşmak istedim.. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 öyle çok “sevdiğim” var ki...çocukların gözlerini sevdim... içimde huzuru, mutluluğu yaşattığı için... dinmeyecek sanılan fırtınaları sevdim... yaşamın her döneminde, savaşmam gerektiğini öğrettiği için... başarısızlıkları sevdim... başarıya giden yolu gösterdikleri için... geceleri sevdim... tüm günümü nasıl geçirdiğimi değerlendirme olanağı verdiği için... insanların sorunlarını dinlemeyi sevdim... yaşamın gerçeklerini görüp, daha olgun insan olacağımı bildiğim için... duyulan eksiklikleri sevdim... her şeye sahip olmanın, insanı ne kadar mutsuz ettiğini bildiğim için... sabahın erken saatlerinde çalan çalar saatimin sesini sevdim... bana bugün de yaşama olanağı verildiğini gördüğüm için... buzlu yollarda yürümeyi sevdim...yaşamda da atılan yanlış bir adımın, insana ne denli acı vereceğini anımsattığı için... uzaklıkları sevdim... özlemlerin duyguları pekiştirdiğini bildiğim için... yaşamın renklerini sevdim... yaşanılan tüm duyguları tablolara döktüğü için... bir şeylere inanmanın mutluluğunu sevdim...kendimi iyi duyumsadığımda, yanımda olacak insanların varlığını bildiğim için... her ne olursa olsun bir şeyin bittiği için üzülmek yerine yaşandığı için sevinmeyi sevdim... üzüntülere liman olursak, mutluluğun başka yerlere demir atacağını bildiğim için... sevmekten ve sevilmekten korkmayan insanları sevdim... sevme ve sevilmenin yapaylıktan değil, doğallıktan geldiğini bildikleri için... arkadaşlarımla geçirdiğim zamanları sevdim... içten bir sohbetin, tüm ağrılara iyi geldiğini bildiğim için... ve sevdiklerimin ellerini tutmayı sevdim...avcumun içine bıraktığım yüreğime dokundukları için... SENİİ DEE ÇOOOK SEVİYORUMMM ABİMM... KALBİNİNN SICAKLIĞI İÇİNN.... Çok beğendim Mine'cim,teşekkür ederim.. Sevgili Şüheda;Bana yaşlandın artık demeye mi getiriyorsun.. Şaka şaka,ben de çok severim Cahit üstadı.. En İyi Dostundan Sakın Sen Seni Bir öğüdüm vardır sana söyleyem En iyi dostundan sakın sen seni Öğüdüm dinlersen manası budur En iyi dostundan sakın sen seni Gelir senin ile güler de oynar Ardınca önünce ayıbın söyler Bir vakit gelince önüne çıkar En iyi dostundan sakın sen seni Senin ile hüsnün bahçesin gezer Gönül aşk elinden satırlar yazar Ardınca önünce kuyular kazar En iyi dostundan sakın sen seni Gelir senden önce yükseğe çıkar Gözlerinden kanlı yaşını döker Ayağın kayınca urganın çeker En iyi dostundan sakın sen seni Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi İndi aşkın deryasını boyladı Bunu işlemeyen kula söyledi En iyi dostundan sakın sen seni Pir Sultan Abdal abi bu şiir çok hoşuma gitti bende arkadaşlarla paylaşmak istedim.. Egzorsist'cim teşekkür ederim.Ama güvenebileceği iyi bir dost bulamadığına üzüldüm Pir Sultan Abdal'ın..Zira benim çok var.. Alıntı
Misafir kleopatra.07 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 hatırladığınız için tşkler..bu çiçeklerde size... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2007 Teşekkür ederim.. Alıntı
Φ *NATALIA* Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2007 Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar. Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! Bir ışık daha var, ışıklardan başka. Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye: Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka. hayyam Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Ben hangisiyim ki.. Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana Hayatı doyasıya yaşayabilmeni dilerim Naty'cim.. Ne bilginler geldi, neler buldular!Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar. Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! Bir ışık daha var, ışıklardan başka. Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye: Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka. hayyam Benim torunlarım eşşiz yaa..Ne güzel şeyler taşımışlar buraya..Canlarım benim.. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Aklını da o sigarayla beraber bırakırsan çok zor.. Önce aklından çıkarmalısın bence..Bak ben içiyor muyum.. Alıntı
Φ Murti_San Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 selam taurus kardeş nasılsın bakalım görüşmeyeli kendine iyi bak görüşmek üzere ............! Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi; Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi; Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi. hayyam Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 iletini aldım çok güzel bi öğüt hep böyle kalsın Gün gelir buslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 elveda, elveda gençliğim elveda, ey hatıralar elveda mesut günlerim, ümit dolu sayfalar.. yine mevsimler dönecek, yine yapraklar düşecek giden gençliğimiz geri gelmeyecek. ellerim semaya doğru yalvardım yıllarca dursun zaman dönmesin mevsimler tanrım, tanrım, bana ümit ver heyhat... yine mevsimler dönecek yine yapraklar düşecek giden gençliğimiz geri gelmeyecek. elveda, elveda, elveda ahh, elveda.. Sevgili Taurusmutis.. Rahmetli Yıldırım Gürses'in Gençliğe Veda isimli bu şarkısı dilime dolanmıştı.. seninle paylaşmak istedim...biliyorsun değil mi bu şarkıyı...biliyorsan eminim seversinde...nasıl güzeldir... Alıntı
Φ LilaC Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Kelebeğin Hikayesi Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi. Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi. Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü. Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı. Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu. Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek , hayatinin geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadı. Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kisitlayiciliginin ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kisitlayiciligindan kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu. Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır. Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık . Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdık.. Alıntı
Misafir ipek Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 geçerken bir uğrayım dedim arkadaşım ne yapıyor iyiler mi saygılar Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 selam taurus kardeş nasılsın bakalım görüşmeyeli kendine iyi bak görüşmek üzere ............! Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi; Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi; Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi. hayyam Çok iyiyim Allah'a şükür ,sende iyisindir umarım arkadaşım.. iletini aldım çok güzel bi öğüt hep böyle kalsın Gün gelir buslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin. Teşekkür ederim Yumoş'cum.. elveda, elveda gençliğimelveda, ey hatıralar elveda mesut günlerim, ümit dolu sayfalar.. yine mevsimler dönecek, yine yapraklar düşecek giden gençliğimiz geri gelmeyecek. ellerim semaya doğru yalvardım yıllarca dursun zaman dönmesin mevsimler tanrım, tanrım, bana ümit ver heyhat... yine mevsimler dönecek yine yapraklar düşecek giden gençliğimiz geri gelmeyecek. elveda, elveda, elveda ahh, elveda.. Sevgili Taurusmutis.. Rahmetli Yıldırım Gürses'in Gençliğe Veda isimli bu şarkısı dilime dolanmıştı.. seninle paylaşmak istedim...biliyorsun değil mi bu şarkıyı...biliyorsan eminim seversinde...nasıl güzeldir... Bilmem mi ya,direkt bestesiyle okudum ben bu şiiri.Hatırlattığın için teşekkür ederim.. Sevdin sen bu resmi,hadi imzana koy.. Kelebeğin Hikayesi Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi. Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi. Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü. Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı. Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu. Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek , hayatinin geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadı. Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kisitlayiciliginin ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kisitlayiciligindan kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu. Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır. Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık . Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdık.. Çok güzel bir hikaye.. Ama yinede kozadan çıkmakta zorlanırsan haberim olsun.. geçerken bir uğrayım dedim arkadaşım ne yapıyor iyiler mi saygılar Hoşgelmişsin arkadaşım,ben iyiyim Allah'a şükür ve umarım sende iyisindir.. Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 sen, ben, biz........ dünya, evren, herşey biziz.... ben yokum sen yok..... dünya yok yok evren... her şey boş sen katıl bana.. dert yok... tasa yok yumote Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 sen,ben, biz........ dünya, evren, herşey biziz.... ben yokum sen yok..... dünya yok yok evren... her şey boş sen katıl bana.. dert yok... tasa yok yumote Katıl'daki harfleri yer değiştirelim takıl yapalım.. Şimdi demek istediğin; Takıl bana hayatını yaşa oluyor demi.. Yüzün hep gülsün Yumoş torunum.. Alıntı
Misafir kleopatra.07 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 sen o değilsen, o bu değilse ,bu sen değil,gonyalı bursalı,manisalı,kim,ben bakırköylü olacam taşınmaya karar verdim.....bakırköye giderkenki yardımlardan dolayı tşkler...... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2007 Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş? Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti? Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2007 sen o değilsen, o bu değilse ,bu sen değil,gonyalı bursalı,manisalı,kim,ben bakırköylü olacam taşınmaya karar verdim.....bakırköye giderkenki yardımlardan dolayı tşkler...... Rica ederim.. Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş? Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti? Anladım egzorsist'cim yaşlandım.Yüzüme vurmana gerek yokki.. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2007 anılar dedi kelebekte hatırladım bir kez münakaşa etmiştik sizinle konusunu hatırlamıyorum ama çok istisnai bir durumdu, bu forumun en saygın insanlarından birisin, söylediğin gibi hayat görüşlerimiz birbirine çok yakın zaten yakın olanlar buluyor birbirini. yalnız sende benim gibi sinirlenmekten korkuyormusun dostum artık tartışmaya girmiyorsun oysa bu zamanda senin gibilerin fikirlerine ihtiyaç var o fikirlerden mahrum etmeyin bizleri. birikiminiz, insan sevginiz, samimiyetiniz ile iyiki varsınız. selametle arkadaşım Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.