Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Muhabbetten güçlü ne var?


berceste

Önerilen İletiler

Muhabbetten güçlü ne var?

 

Ülkemizde yer yer gündeme gelen şiddet olaylarının sebeplerine her boyutta eğilmek ve temelden alarak çözmek zorundayız. Şiddet uygulayanların altyapısında hep yanlış terbiye, yanlış aile yapısı gibi unsurlar karşımıza çıkmaktadır. Yani şiddet uygulayan kişi, aslında öğrendiğini ve gördüğünü karşısına çıkanlara da uygulamayı normal hareket olarak görüyor ve yapıyor. Babanın dövdüğü çocuk bunu diğer çocuklara yansıtmakta, eşi tarafından dövülen kadın bunu çocuklarına yansıtmakta, yani şiddeti aktarmaktadır.

 

Stres altındaki annenin çocuğunun da stres eğilimli olacağı gerçeğinden hareketle, her boyuttaki stres ve bunun doğurduğu şiddete eğilimi en kısa yoldan tedavi etmek zorundayız. Yanlışlıkları şiddet uygulayarak değil muhabbetle çözmeliyiz. Ülkemizde son zamanlarda yapılan resmî istatistiklere göre işlenen suçların yüzde 45’sini stres ve şiddetin hâkim olduğu çarpık aile yapısında yetişen bireylerin işlediği görülmektedir. Düzenli aile bireylerinin suç işleme oranı ise yok denecek kadar azdır. Aile içi stres ve şiddetin (yani muhabbet yokluğunun) yüksek olduğu illerde de cinayet ve olayların daha çok olduğu herkesçe malumdur.

 

Psikolojik şiddet; muhatapla konuşmama, selam ve görüşmeyi kesme ve muhatap almama gibi şekillerde de olabilmektedir. Aile içi gereksiz ve aşırı otorite de bu çerçevede görülebilir. Otorite sağlama niyeti ile yapılan bazı davranışlar da bazen eziyet ve zulümden çizgiler taşıyabiliyor. Niyet iyi bile olsa bazı hassas kalplerde derin yaralar oluşturabiliyor. Halbuki bilinmelidir ki muhabbetin gücü, otoritenin gücünden daha etkili ve daha kalıcıdır.

 

Ailedeki bu yangını söndürmekte birinci ilaç aile içi muhabbettir. Her ailenin içinden en az bir kişi “ağzından bal akan muhabbet kaynağı” rolünü üstlenmelidir. Ya da ailede bireyler arasında “nitelikli beraberlik” yaşanmalıdır. Aile içindeki bu muhabbete bazı örnekler verilebilir: “Nasılsın, inşallah iyisindir. Senin için bugün dua ettim.”, “Bugün neler yaptın? Ben de bugün şöyle şöyle gibi şeylerle meşgul oldum.” denebilir.

 

İyi komşu-kötü komşu!

 

Bir apartmanda oturan üniversiteli öğrencilerden üst komşu Ayşe teyze rahatsızdır. Bu rahatsızlığını da bağırarak uluorta söylemektedir. Öğrenciler ne kadar edepli ve nezih olsalar da bir türlü bu tatsız durumu düzeltemezler. Fakat “Biz yine de insanî görevimizi yerine getirelim, hem de mağdur olmayalım.” diyerek her fırsatı değerlendirmeyi düşünürler. Günler ilerleyip mayıs ayı gelince Anneler Günü’nde güzel bir çiçek hazırlayıp Ayşe teyzenin kapısını tıklatırlar. Ayşe teyze kapıyı açınca şaşırmış bir ifade ile “Hayırdır inşallah, buyurun.” deyince “Ayşe teyze, Anneler Günü’n kutlu olsun. Bizim annemiz burada olmadığı için seni annemiz olarak gördük, kabul ederseniz!” deyince Ayşe teyze şaşkınlık ve sevinçle karışık bir eda ile ne diyeceğini bilemez bir halde iki damla akıveren pişmanlık ve muhabbet ifadeli gözyaşlarına hakim olamaz... Ve artık onlar hep muhabbetli, örnek bir komşuluk içinde olurlar.

 

Fakat günümüzde bu türlü sıcak komşuluk âdetlerinin azaldığını, birbirini hiç tanımayan komşuların olduğunu maalesef görüyoruz. Hatta “17 senedir kapımızı hiç kimse çalmadı.” diyen aileler bile görebiliyoruz. Yalnız yaşayan “Zengin Ahmet amca”nın hikayesi bu anlamda oldukça ibret vericidir. Kimseyle görüşmeyen ve ortalıkta fazla görünmeyen bu amcanın bir küp dolusu parası olduğu mahallede dilden dile konuşulmaktadır. Bir zaman sonra “Zengin Ahmet amca”nın kapısı hiç açılmaz ve kendisini hiç gören de yoktur. Herkesin merakı gittikçe artar ve üstelik evinden garip bir koku da duyulmaya başlanır. Nihayet kapı kırılıp evine girilmeye karar verilir. Kapı açıldığında “Zengin Ahmet amca”nın günler öncesinden vefat ettiği görülür. Mahalleli cenaze işlemlerine başladığında bir başka garip durum daha ortaya çıkar... Bir küp dolusu para gerçekten vardır; fakat zamanı geçmiş, tedavülden kalkmış bu paraların artık pek bir kıymeti de kalmamıştır.

 

HASAN CANDAN / AİLEM

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

komşuluk ve aile ilişkileri sanayi ihtilali ile değişmeye başlamış ve günümüzdeki halini almıştır..

 

modernıtenın determınıst sonuçlarından birisidir bu..

 

sanayileşme ile beraber artan kentleşme sonucunda çok farklı yapılar ve sosyal ilişkiler ortaya çıkmıştır..ilişkiler daha çok işbölümü nıtelığın de olup kırsal alana göre daha yabancılaşmış çerçevededir..

 

kentleşme ile bırlıkte gelen göç olgusu sonucunda;artan şehır nüfusu ile birlikte çok katlı apartman sayısı artmıştır..apartman hayatın da,aynı apartman da otutup birbirini tanımayan insanlar çoktur..

 

Avrupa modernızmı tam mana da yaşadığı için oradaki sosyal ilişkiler daha farklı yapıdadır..bızde hala akraba zıyareti,hastaya yardım vb.gıbı ilişkiler her ne kadar geçmişe oranla kentlerde azaldı ıse de hala varlığını sürdürmektedir..

 

örn..Almanya da nufus artışı eksılere düşmüştür..bunun altında da aileye ve çoıcuğa verilen önemin azalması,sosyal ilişkılerın yabancılaşmasıdır..çünkü çocuk bı süre sonra aileyi terketmektedir ve ilişkiler oldukça soğuktur..bu nedenle ınsanlar bır çocuk yerıne köpek beslemeyi tercıh etmektedır..

 

bunlar da modernızmın olumsuz yansımaları..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

komşuluk ve aile ilişkileri sanayi ihtilali ile değişmeye başlamış ve günümüzdeki halini almıştır..

 

modernıtenın determınıst sonuçlarından birisidir bu..

 

sanayileşme ile beraber artan kentleşme sonucunda çok farklı yapılar ve sosyal ilişkiler ortaya çıkmıştır..ilişkiler daha çok işbölümü nıtelığın de olup kırsal alana göre daha yabancılaşmış çerçevededir..

 

kentleşme ile bırlıkte gelen göç olgusu sonucunda;artan şehır nüfusu ile birlikte çok katlı apartman sayısı artmıştır..apartman hayatın da,aynı apartman da otutup birbirini tanımayan insanlar çoktur..

 

Avrupa modernızmı tam mana da yaşadığı için oradaki sosyal ilişkiler daha farklı yapıdadır..bızde hala akraba zıyareti,hastaya yardım vb.gıbı ilişkiler her ne kadar geçmişe oranla kentlerde azaldı ıse de hala varlığını sürdürmektedir..

 

örn..Almanya da nufus artışı eksılere düşmüştür..bunun altında da aileye ve çoıcuğa verilen önemin azalması,sosyal ilişkılerın yabancılaşmasıdır..çünkü çocuk bı süre sonra aileyi terketmektedir ve ilişkiler oldukça soğuktur..bu nedenle ınsanlar bır çocuk yerıne köpek beslemeyi tercıh etmektedır..

 

bunlar da modernızmın olumsuz yansımaları..

 

:clover::clover:

 

Çokmu zor aslında yaşlı bir komşumuzu ziyaret edip halını hatırını sormak mutlaka vardır etrafımızda yalnız yaşayan yaşlı insanlar hem onlara kendilerini iyi hissettirmek hemde kendimizin mutluluğu açısından.

Yada hep gördüğümüz ama tanışmadığımız sadece yüz aşinalığımız olan insanlara sabahları bir günaydın demek nasılsın demek çokmu zor değil aslında hep derim sevgi muhabbetten geçer böyle çoğalır sevgiler.

Küçük bir tebessümle bir merhaba çokmu zor?Değil aslında zorlaştıran biziz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.