Φ bozan Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2005 Şiir bu. Her yazanının kendi hakikatinin mısralarda tebellürü. Doğrudur şiir yazmak için insanın bir davası olmalıdır. İde anlamında değil bu ; sevi olur, bunalım olur, karışık duygulara hakim olamamak olur, yoksulluk ya da yoksunluk olur, olmalıdır. Rahatta şiir yoktur, olmamalıdır, çünki şiir bir iddiadır. Şairin kelimeleri onun dünyasının muhteviyatının dış dünyaya akseden ışıltılarıdır, yakalanması icap eder. Bir şair hem demek istedikleri ile hem de demek istediklerini derken kullandığı kelimelerle birlikte anlaşılmalıdır. Burada, bir ruhun dedikleri toplamının onun demek istediklerinin yalnızca bir kısmını ifade etmesi, insanın hayal gücünün yanında kelimelerin kifayetsizliğinin meydanda olmasındandır. Bu da yalnızca çok kelime ile yazmakla olmuyor elbet. Haşim 1400 kelime ile yazmıştır örneğin ama bu kadar kısıtlı kelime ile nice görülü malzemelerden daha güzel fotoğraflar çekebilmiştir. Bu tabidir ki yalnızca kabiliyetle ya da rastlantıyla oluşabilecek bir hadise değildir. çünki şair şairlik mesleğinde bulunmayanların göremediği bazı nesneleri görmüş, sezmiş ya da içlenmiştir. Budur, yalnızca şaire has bir algılama ile dünyaya bakan gözlerin görebileceği hakikat. Çünki dünyanın sonuna kadar gizemini koruyacak olandır, Sanattır yani!!. Acaba gerçekten Filozof'un dediği gibi gerçekler gözümüze olduğu gibi görünseydi Sanat'a ihtiyaç kalmaz mıydı ? Kimbilir bekliyoruz. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2006 Şiir bu. Her yazanının kendi hakikatinin mısralarda tebellürü. Doğrudur şiir yazmak için insanın bir davası olmalıdır. İde anlamında değil bu ; sevi olur, bunalım olur, karışık duygulara hakim olamamak olur, yoksulluk ya da yoksunluk olur, olmalıdır. Rahatta şiir yoktur, olmamalıdır, çünki şiir bir iddiadır. Şairin kelimeleri onun dünyasının muhteviyatının dış dünyaya akseden ışıltılarıdır, yakalanması icap eder. Bir şair hem demek istedikleri ile hem de demek istediklerini derken kullandığı kelimelerle birlikte anlaşılmalıdır. Burada, bir ruhun dedikleri toplamının onun demek istediklerinin yalnızca bir kısmını ifade etmesi, insanın hayal gücünün yanında kelimelerin kifayetsizliğinin meydanda olmasındandır. Bu da yalnızca çok kelime ile yazmakla olmuyor elbet. Haşim 1400 kelime ile yazmıştır örneğin ama bu kadar kısıtlı kelime ile nice görülü malzemelerden daha güzel fotoğraflar çekebilmiştir. Bu tabidir ki yalnızca kabiliyetle ya da rastlantıyla oluşabilecek bir hadise değildir. çünki şair şairlik mesleğinde bulunmayanların göremediği bazı nesneleri görmüş, sezmiş ya da içlenmiştir. Budur, yalnızca şaire has bir algılama ile dünyaya bakan gözlerin görebileceği hakikat. Çünki dünyanın sonuna kadar gizemini koruyacak olandır, Sanattır yani!!. Acaba gerçekten Filozof'un dediği gibi gerçekler gözümüze olduğu gibi görünseydi Sanat'a ihtiyaç kalmaz mıydı ? Kimbilir bekliyoruz. Kalmazdı.. bozan Alıntı
Φ y/k Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2006 Acaba gerçekten Filozof'un dediği gibi gerçekler gözümüze olduğu gibi görünseydi Sanat'a ihtiyaç kalmaz mıydı ? Kimbilir bekliyoruz. Sevgili Bozan, Bilirsin, nedense insanoğlu gerçeklerden kaçmaya çalışır. Sanatçı bu gerçekleri insanların gözüne gözüne sokar. Örnek olarak Nazım Hikmet'in "Makinalaşmak İstiyorum" şiiri uygun olabilir. Sanata her zaman ihtiyaç vardır bence. Her ülkenin kendine özgü geleneksel sanatları vardır. Ve bu sanatlar o ülkenin kültürünü oluşturur. Farklı ülkeler arası kültürel birleşmeler, dünya düzenini, barışı sağlayan en büyük faktörlerden birisi değilmidir? Zaten insanoğlunun bütün gerçekleri görebilme gibi bir özelliği yoktur. Eğer öyle bir özelliği olsa idi, dünya yaşanılmaz hale gelirdi. Merak ettim bu soruyu soran filozof, kendisi cevap bulabilmiş mi? Alıntı
Φ alamet-i farika Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2006 aslına bakarsanız diğer iki konuya yakışan şeyler yazacağım birazdan ama ihtiva açısından bu başlık daha yakışıklı geldi gözüme... şiir nedense ülkemizde hiç anlaşılmadan üzerinde en çok konuşulan yazın tipidir.birazdan benim de 3-5 kelam edeceğimden anlayacaksınız zaten... özellikle 17 yaşına gelmiş her genç kız şairdir güsel ülkemde...aziz nesinin dediği gibi''bu ülkede sokak kedisi kadar şair var.''dır hani nerdeyse...o kadar ki ''şiir yazanlar şiir okuyanlardan çoktur.''(m.o.) eline her kalem alan neden şiirle başlar yazın hayatına mesela...??? oysa o kadar kolay mıdır şiir yazmak?ya da her kafiyeli yazılana şiir denir mi? şiirin idesi olmalıdır doğru çünkü şiir yokluktan beslenir...aşk,sevi,ekmek,para,adını ne koymak isterseniz...içinde isyan olmayan şiire şiir denir mi?insan olmanın en temel şartlarındn biridir isyan...yoksa ezop,homeros boşuna mı öldü? o feylesofa benden selam söyleyin... benim de tuvalet kağıtlarına,peçetelere yazılmış şiirlerim var ; gerçeklerle takas edilir... saygılardır,hürmetlerdir... Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2006 Şiirin de bir sanat olarak hususiyetleri vardır elbet.. ben sevgili y-k sana bu hususta katılmayacağım, adını anmak istemediğim o kişinin o şiirinin ( kendince ) şiir olduğunu düşünmenin kendi hayatımı yalanlamak ve şairleri gıyabında mahkum etmek olduğunu düşünüyorum, umarım beni bu hususta bağışlarsınız, o feylesof bunun böyle olduğunu düşünüyordu.. Sevgili nazan özkan, o feylosafa sizden bir selam söylemek artık boynumuza farz oldu...ben bu kadar gürültü arasında sesizliği tercih etmiş şairlerle beraberim, bu manada seçiciyim ister istemez.. bozan Alıntı
Φ y/k Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2006 Şiirin de bir sanat olarak hususiyetleri vardır elbet.. ben sevgili y-k sana bu hususta katılmayacağım, adını anmak istemediğim o kişinin o şiirinin ( kendince ) şiir olduğunu düşünmenin kendi hayatımı yalanlamak ve şairleri gıyabında mahkum etmek olduğunu düşünüyorum, umarım beni bu hususta bağışlarsınız, o feylesof bunun böyle olduğunu düşünüyordu.. bozan Sevgili Bozan. Görüşüne saygı duyarım. Her şair sevilecek diye bir kural yoktur zaten. Üstad Necip Fazıl, şiirin, sanatın tanımını "Allahı aramak" diye yapıyor. Tasavvuf kültürümüze baktığımızda da zaten san'at ın büyüklüğünü görüyoruz. Yanlışım varsa lütfen düzeltin. Bildiğim kadarıyla Yaradanın isimlerinden bir tanesinin manası "Sanat". İnanan insanlar için sanatın varlığı ve önemini belirten çok güzel bir neden bence. Belki de asıl sorun günümüzde sanat anlayışı nasıl? Bilhassa ahlaka mugayyir, filmler sanat olarak geçiyorsa... Neyse konuyu fazla dağıtmıyim. Saygılar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.