Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ALLAH'TAN BAŞKASI İÇİN KURBAN KESMENİN HÜKMÜ


mavikaradeniz

Önerilen İletiler

Karışmıcam diyon ama karışıyon :)

Ama bence gerçekten karışmıcaktın ya konuyu dağıttın..

dur şu sorulara b cevap alalım..

Zira kaynayıp cevapsız kalmasından korkarım :)

Hem senin soruna cevap verilmişti bu konuda topic bile vardı zannedersem..

Forumda arama butonu var oraya konu ile ilgili bir kaç kelime gir o topici bulacaksın..

 

 

Saygılar-sevgiler efendim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın haksöz bütün yaptığın mükemmel bir demogoji ve laf dansından başka birşey değildir..

O kanıt olarak yazdığın ayetlerin hepsi o günün ortamında ve o güne ait olarak indirilmiştir..

Zira Peygamber vefat etmicekmi de vekil kalsın....

Kastedilen vekillik yaşadığı dönemdeki bir olgudur..

Size göre günümüzde peygamberden hiç bir şeyle amel edilmez, sana göre namaz yoktu,r sana göre kabe puttur, sana göre peygamber postacıdır(haşa)..

Ya kardeşim siz nereden geldiniz, gerçekten merak ediyorum hangi coğrafyanın ve kültürün insanlarısınız....

Meshepsizler desem uymuyor, teymiyyeci desem uymuyor, abduhcu desem uymuyor, yokmuydu 1400 yıldır siz gibi bir zeki kişi yada topluluk..?

Ne bu birde hadisci kurancı uydurması çıkarmışsınız.

Yakında siz kuranı da ortadan kaldırır ve Allahcı diye bir kavram çıkarırsınız.. beklenir...

 

Arkadaşım tekrar ediyorum sen tamamen TEFSİR yapıyorsun ve kendi içinde çelişiyorsun...

 

Sana raviler ve hadisciler konusuyla parelel bir soru..

 

 

Atatürk bütün söylevlerini kendisimi yazmıştır yoksa o konuştukça etrafındakiler tarafından mı kaleme alınmıştır..??

 

 

 

Saygılar-sevgiler (diğer katılımcılara!)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın haksöz bütün yaptığın mükemmel bir demogoji ve laf dansından başka birşey değildir..

O kanıt olarak yazdığın ayetlerin hepsi o günün ortamında ve o güne ait olarak indirilmiştir..

Zira Peygamber vefat etmicekmi de vekil kalsın....

Kastedilen vekillik yaşadığı dönemdeki bir olgudur..

 

Şu saçmalığa bakarmısınız. Kuran ayetlerine gelince o güne ait. Buharinin masallarına gelince kıyamete kadar geçerli. Beni peygamberi hiçe saymakla suçlarken , o güne ait demekle kurana hakaret ettiğinizin farkındamısnız

 

Asıl siz nasıl bir yaman bir çelişki içinde olduğunuzun farkındamısınız ? varsayalımkli ayetler indiği döneme ait peki kendi döneminde ki insanlara vekil olmay yetksi olmayan peygamber 1400 sene sonra ki insanlara nasıl vekil olacak.

 

 

Size göre günümüzde peygamberden hiç bir şeyle amel edilmez,

 

 

 

Size göre de kurandan hiç bir şeyle amel edilemez. O adeta sesi soluğu çıkmayan bir tebrik kartıdır

 

sana göre namaz yoktu,r sana göre kabe puttur, sana göre peygamber postacıdır(haşa)..

 

 

Namaz varsa isbatla ayetlerle sustur beni.veya o koca koca islam alimlerini, ilahiyat proflarını çağır yardıma.Zor bir şey olmasa gerek. Ama bir şartla delil sadece kurandan olacak

 

 

kabenin put olmadığını isbatla .Allahı postacısı olmaktan daha büyük bir şeref/ onur varmıdır ki acaba bunu hakaret olarak algılıyorsunuz.

 

 

 

Ya kardeşim siz nereden geldiniz, gerçekten merak ediyorum hangi coğrafyanın ve kültürün insanlarısınız....

Meshepsizler desem uymuyor, teymiyyeci desem uymuyor, abduhcu desem uymuyor, yokmuydu 1400 yıldır siz gibi bir zeki kişi yada topluluk..?

 

Ben almanyada yaşayan sıradan bir işöiyim işte.hem o kadar çokmu önemli nerden geldiğim.Olayı kişsellleştirmeyin lütfen. İşte hodri meydan. Bitirici delillerinizi getirin beni çürütün.

 

bakın ben tek başımayım ve sadece kuranım var.Sizin ise bir yığın islam alimleriniz ve milyonlarca sizin gibi düşünen takımınız var.Zor olmasa gerek beni çürütmek

 

 

 

 

Ne bu birde hadisci kurancı uydurması çıkarmışsınız.

 

 

hayır ben öyle bir şey telaffuz etmedim. Bu sizin yakıştrmanız.İslam dininin tek kaynağı vardır o da kuran diyorum

 

Yakında siz kuranı da ortadan kaldırır ve Allahcı diye bir kavram çıkarırsınız.. beklenir...

 

 

hadiya!!! maşallah geleceken haber verdiğine göre vahy almaya başladın. hadi hayırlısı

 

 

Arkadaşım tekrar ediyorum sen tamamen TEFSİR yapıyorsun ve kendi içinde çelişiyorsun...

 

 

Günaydııııın. Elbette tefsir yapıyorum.Arkadaş bi karar ver artık. eğer tefsir yapmak kötü bir şeyse sen niye yapıyorsun

 

O kanıt olarak yazdığın ayetlerin hepsi o günün ortamında ve o güne ait olarak indirilmiştir..

Zira Peygamber vefat etmicekmi de vekil kalsın....

Kastedilen vekillik yaşadığı dönemdeki bir olgudur

 

 

Bu söylediklerin tefsir değilmi ? seninki canda benimki patlıcan mı :D

 

 

 

Sana raviler ve hadisciler konusuyla parelel bir soru..

 

 

Atatürk bütün söylevlerini kendisimi yazmıştır yoksa o konuştukça etrafındakiler tarafından mı kaleme

 

Valla mustafa kemali pek fazla tanımam. İlkokulda iken öğretmenler bo bol bize şuunu söyletirlerdi.

 

Atam sen kalk ben yatam.Demekki dindarından tutunda ilerici, aydın geçinenlere kadar bu türk toplumunun genlerine işlemiş birilerini eteğine sığınmak. Adamları mezarında bile rahat bırakmıyorlar.

 

Dindarlar,peygamber kuranda her şeyi açıklamış olsun biz rahat edelim ne gerek ver beyin patlatmaya, düşünmeye

 

Aydınlar; mustafa kemal her şeyi bizim için düşünmüş olsun, aydınlık geleceğe ancak onun fikirleriyle ulaşabiliriz

 

be mubarekler!! sizde biraz düşünsenize, taşın altına elinizi atsanıza, insanların huzuru ve menfaaati için acaba ben ne yapabilrim diye yeni bir şeyler üretmeye çalışsanıza. İyi veya kötü öncekilein yaptıklarını tekrar tekrar gündeme getirerek hazır düşünceleri tüketmekten başka bir şey bilmezmisiniz?

 

 

Birileri kalkar 1400 sen önce yaşamış peygamberi günümüze taşımaya çalışır,diğerleri de bir asır önceki bir lideri

 

Bu kafayla daha çokkkk yerinizde sayarsınız daha çooooook

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Al sana namaz ayetleri..

Sakın başka yönlere tefsir edeyim deme..

Çünkü sen tefsirci değilsin..

Hani diyordunya kuran ın tefsire ihtiyacı yok, onu okuyanlar çok rahat anlar diye..

O yüzden sakın tefsir yapma..!!

 

Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. (bakara-3)

 

 

Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin. (bakara-43)

 

 

Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir. (bakara-45)

 

 

Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almış ve "İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin" diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz. (bakara-83)

 

 

Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür. (bakara 110)

 

 

Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik. Bakara(125)

 

Not: Bakara125 ayrıyeten kabeye put demenin karşılığı..

 

 

Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl-i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir. (Bakara-144)

 

 

Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir. (Biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

 

 

(Evet Resûlüm ! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

 

 

153 Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.

 

 

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!

 

 

Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.

 

Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).

 

 

İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

 

 

Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler.

 

 

Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır.

 

 

Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da "Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?" dediler. Onlara de ki: "Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez."

 

 

Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.

 

 

Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan ****** olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

 

 

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.

 

 

Şüphesiz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler.

 

 

Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler; Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.

 

 

Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.

 

 

Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur.

 

 

Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler.

 

 

Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.

 

 

Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?

 

 

Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çatınca vasiyet esnasında içinizden iki adalet sahibi kişi aranızda şahitlik etsin. Yahut seferde iken başınıza ölüm musibeti gelmişse sizden olmayan, başka iki kişi (şahit olsun). Eğer şüpheye düşerseniz o iki şahidi namazdan sonra alıkor, "Bu vasiyet karşılığında hiçbir şeyi satın almayacağız, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptığımız) şahitliği gizlemiyeceğiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz elbette günahkârlardan oluruz" diye Allah üzerine yemin ettirirsiniz.

 

 

"Namazı dosdoğru kılın ve Allah'tan korkun" (diye de emredildik). O, huzuruna varıp toplanacağınız Allah'tır.

 

 

Bu (Kur'an), Ümmü'l-kurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.

 

 

De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.

 

 

Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.

 

 

Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.

 

 

Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.

 

 

Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek harcamalarından başka bir şey değildir.

 

 

Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir. (Tevbe-71)

 

 

 

Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. (Hud-114)

 

 

Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır. (Rad-22)

 

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. (maun-4-5)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cevabı vereceğini biliyordum ama bilgi eksikliğiniz yüzünden bu cevabı verdiğinizi de biliyorum..

yukarda namaz kelimesi geçen ayetleri tektek oku..

Bir cümlede kastedilen kelime yazılmasa bile cümlenin akışına göre kastedilen bellidir..

 

Oku kardeşim oku sonra devam ederiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın kıral niye ahzap 56 yı namaz olarak veremediniz. Sizi engelleyen nedir ?isterseniz ahzap 43 ü yazın bakın onada razıyım

 

sayın sedelina

 

ibadetmi istiyorsnuz

 

buyurun size ibadet

 

 

 

 

17:21 İnsanları birbirinden nasıl üstün kıldığımıza dikkat et. Ahiretin dereceleri ve üstünlükleri daha büyüktür.

 

17:22 ALLAH ile birlikte başka tanrı edinme, yoksa kınanmış ve yalnız bırakılmış olarak oturup kalırsın.

 

17:23 Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi ve anaya babaya karşı iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi yanında yaşlanırsa onlara "Öf" bile deme ve onları azarlama. Onlarla güzel bir biçimde konuş.

 

 

17:24 Onlara merhamet ederek alçak gönüllük kanadını ger ve de ki, "Rabbim, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı."

 

 

17:25 Rabbiniz içinizdekileri çok iyi bilir. Erdemli davranırsanız, elbette O, tevbe edenleri bağışlayandır.

 

17:26 Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma.

 

17:27 Kuşkusuz, saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdır ve şeytan Rabbine karşı nankördür.

 

17:28 Rabbinden umduğun bir rahmeti elde etmek için onlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan onlara yumuşak söz söyle.

 

 

17:29 Elini boynuna bağlama ve tümüyle de açma (ne cimrilik yap ne de savurgan ol), yoksa pişman olur, üzülürsün.

 

17:30 Rabbin, dilediğine rızkını bol verir, veya kısar. Kuşkusuz O, kullarından haberdardır, onları görendir.

17:31 Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırıyoruz. Onları öldürmek, büyük bir suçtur.

 

17:32 Zinaya yaklaşmayın; çünkü o büyük bir günah ve kötü bir davranıştır.

 

 

17:33 ALLAH'ın kutsal kıldığı canı haksız yere öldürmeyin. Kim haksızlığa uğrayarak öldürülürse onun mirasçılarına yetki vermişizdir. İntikam duygusuyla öldürmede sınırı aşmasın; zira kendisine yardım edilmiştir.

 

17:34 Yetimlerin malına, erginlik çağına ulaşıncaya kadar dokunmayın; yararlarına olursa başka. Sözleşmeleri yerine getiriniz; sözleşmeler konusunda kişi sorumlu tutulacaktır.

 

17:35 Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam yapın ve doğru teraziyle tartın. Elbette bu daha iyidir ve sonucu daha güzeldir.

 

 

17:36 Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur.

 

17:37 Yeryüzünde kibirli kibirli dolaşma sen ne yeri delebilirsin ne de dağlar kadar boylu olabilirsin.

 

 

17:38 Tüm bunlar, Rabbin tarafından hoş görülmeyen kötü davranışlardır.

 

 

17:39 Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. ALLAH ile birlikte başka tanrı edinme; aksi taktirde kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.

 

 

Nisa 58 Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür. *

 

 

Nisa 135 Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendini, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara ayırım yapmaz. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahidlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

 

 

 

Maide 8 Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir. *

 

 

Enam 151- De ki: Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veriyoruz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymayın. Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti.

 

152- Yetimin malına yaklaşmayın; yalnız erginlik çağına erişinceye kadar (malına) en güzel biçimde (yaklaşabilir ve uygun şekilde harcayabilirsiniz). Ölçü ve tartıyı tam adaletle yapın. Biz kimseye gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyiz. Söylediğiniz zaman da, yakınınız da olsa âdil olun ve Allah'a verdiğiniz sözü tutun. Öğüt alıp düşünesiniz diye Allah bunları size emretmiştir.

 

Hud 85 Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.

 

 

Hucurat 12 Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yazdığın ayetlere hçbirimizin itirazı yok..

amenna bu ayetlerele amel edeceğiz..

 

 

Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (bakara-239).

 

 

Sen bu ayetteki namazı başka manaya çek bakalım buyur..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah adına ne demek ? Allaha kurban kesmek mi ?

 

besmele cekmek mi ?

 

hayır hiç biri değil.

 

6/118-Allah'ın ayetlerine iman ediyorsanız üzerine onun adı anılarak kesilenlerden yeyin.

 

 

maide 5- Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal olduğu gibi, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Ve müminlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu bir şekilde mehirlerini ödediğiniz takdirde, size helâldir. Her kim imanı inkâr ederse, ameli boşa gitmiş olur ve o, ahirette zarara uğrayanlardandır.

 

Ehli kitap hayvan keserken besmele çekmez ama buna rağmen onların yiyeceklerini Allah bize helal kılmıştır.Ve bu yiyecekleri sadece sebze olarakta sınırlandıramayız kestikleri hayvanda buna dahildir.Zira ehli kitaptan bir çoğu şirkte olmasına rağmen putlara hayvan adama gibi bir adetleri hiç bir zaman olmamıştır

 

kitap ehli " bismillahirrahmanirrahim demez ama kendi şeriati uyarınca Allah'ın tevratta onlara emrettiği şekilde keser. sanırım tevratın Allah sözü olan kısımlarının bu günde geçerliliği konusunda farklı düşünüyorsak bunu anlatmakta zorluk çekebilirim. yani bir örnekle kitab ehlinin kadınları ile de evlenebilirsin ama müminleri ile . yine hacc suresi 36 ayetin bir cümlesini yazmak durumundayım.

" ayakları üzerinde duruken üzerlerine Allah'ın adını anın. yanları üstüne düştüklerinde de ........"

 

 

hayır çağrıştırmıyor.hayvan kesimi ile bir takım bilgilerin kuranda var olması bu hayvanların Allaha kurban edileceği anamına gelmez ve hayvanlar sadece beslenmek diğer ihtiyaçlar için kesilir

 

zaten doğal olarak yapılacak kesim işlemi için, Allah'ın kuranda değinmediği başka konularda olduğu gibi bir pratik ayeti yollaması anlamsız olurdu. niye sağ ayak ile tuvalete girmeye değinmiyorda zaten yemek için kesmek zorunda olacağın hayvanın kesiliş pratiğine değiniyor.

 

Allah tan başkası adına kesilen hayvanın haram kılınması Allah adına kesilen hayvanın yenmesini gerektirir. kaldı ki 2/196 ayeti hactan engellenme halinde kurban yollanmasındn bahseder. haccın anlamı konusunda size katılmaktayım ancak 2 günde dönen için günah olmaması illaki 3 günlük bir organizasyonu ifade etmez diye düşünmekteyim.

bakara 196 da kurba diye yazdığınız kelimenin arapçası '' hedyen'' dir. Türkçe anlamı ise bağış demektir.hatta ayette kolay bir bağış diyor. Konferansa katılmayan kişi bu bağışı ne şeklide isterse o şeklide yapar kurban kesmekle bir ilgisi yok efendim.nakit para bile verebilir.Zira o organizenin bir takım giderleri olacak.Bunu karşılamak içinde elbette finans kaynağına ihtiyac var

 

hedyen yani hediye siz bağış olarak telafuz etsenizde fark etmez. bu hediyeyi ne şekilde yaparsa yapsın yani hayvanda yollayabilir değilmi. 5/95 ihramlı iken avı öldürmeyin. kim öldürürse dengi olan bir ceza kabeye varakcak bir kurban. buradaki kurbanı nakit para diye düşünmek biraz zor çünkü hem hayvan öldürme ile ilğili konu hemde devamında bulamayan zaten fakirleri doyurmakla kefaretini ödüyor. ve oradaki organizasyona yardım etmek, hazırlıklara katılmak UMRE diye geçmektedir. buda takdir edersinziki HACC tan ayrı bir durumdur.

 

syg

 

haksöz

 

salat konusuna da değinmek istiyorum. okuduklarımdan anladığım kadariyle sen şekilsel olarak salatın kuranda geçmediğini düşünüyorsun. bundan yola çıkarak secde oruç vb şekilsel ibadetlerinde kuransal olmadığını düşündüğünü söyleyebiliriz.

 

öncelikle salatın ve bağlantılı uygulamaların geleneksel uygulanış şekli ile kuranda olmadığını, atadini mensubları tarafından hem içerik hemde şekil açısından defermasyona ugradığını belirtmek isterim.

bu yüzden savunduğum bu günkü salat şekli değildir ve kuranda aranması beyhude bir çabadır.

 

salat kuranda sanırım seninde kabul edeceğin gibi destek olmak anlamında kullanılmaktadır. bu yüzden içi boş sadece sekilsel bir uygulamanın anlamı yoktur ve salattan gaflet olma halidir. ancak her sekilsel ibadetin mecazi (daha dogrusu öz anlamı) olduğu gibi bu öz anlamın ifade ediliş şeklide mevcuttur. nasıl ki ( her ne kadar anlaşamazsak ta ) hidayete erdirdiği için büyük tanıyıp bir hediye sunmanın haccın bir kısmı olduğu gibi.

 

senin ileri süreceğini zannettiğim tüm gün boyu Allah'ın emirlerini yerine getirmek , onu anmak, onun için mücadele etmek vb. şeyler salattır tezin doğru olsaydı 4/103 ayetinde salatı bitirdiğinizde cümlesi kullanılmazdı. demekki salat günün bir kısmında başlayan ve biten bir şeymiş.

 

yok bu değil salat onun ayetlerini anlama ve uygulama çalışmasıdır dersen o zaman salatı ayakta ekame etme ile ilğili ayetleri konuşmamız gerekebilir. veya kuran çalışmasının 73/20 de ayrı olarak belirtildiğini veya 17/78 de fecr ve işa salatlarını yada en iyisi senin salat hakkındaki görüşlerini bekliyeyim.

 

ben beklerken sen de

4/103- o müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır

2/238- salatı huşu içinde ayakta tutun 239-korkarsanız yaya veya binek olarak kılın

17/107- yüzü üstü secdeye kapanırlar ( secde nin tarifi )

17/110- salatında sesini yükseltme ve kısma , orta yol tut

ayetleri hakkındaki görüşlerini de eklersen tartışmaya daha yararlı bir yön verebilirsin.

 

syg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yazdığın ayetlere hçbirimizin itirazı yok..

amenna bu ayetlerele amel edeceğiz..

Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (bakara-239).

Sen bu ayetteki namazı başka manaya çek bakalım buyur..

 

 

sayın kıral sanırım arapçanız yok ve kimden ama bilmiyorum birilerinin mealllerini buraya asıyorsun

 

Daha öncede bir çok kez buraya ayet astın bende o ayetler hakkında soru sordum hiç birine cevap vermedin

 

Ahzap 56 yı ve 43 ü bekledim hala bir cevap yok. içinde bekke kelimesini mekke diye carpıtan mealcilerin meali hakkında sordum cevap yok

 

Bakara 239 eklemesiz meali

 

eğer korkuda iseniz yaya veya binekli.Güvende olduğunuzda Allahı daha önce bilmediğiniz ve onun öğrettiği şeklide anın

 

 

Bu ayette salat yok, kılın yok

 

Bu şekilde olmaz. Ya beklediğim sorulara evap verirsiniz yada buyrun istediğiniz gibi içinde bol bol ekleme olan ayet meallarini buraya asarak kendi başınıza devam edin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakara 239 eklemesiz meali

 

eğer korkuda iseniz yaya veya binekli.Güvende olduğunuzda Allahı daha önce bilmediğiniz ve onun öğrettiği şeklide anın

Bu ayette salat yok, kılın yok

 

ayeti 2/238 in bağlamından koparmadan ele almak lazım.

 

 

Bu şekilde olmaz. Ya beklediğim sorulara evap verirsiniz yada buyrun istediğiniz gibi içinde bol bol ekleme olan ayet meallarini buraya asarak kendi başınıza devam edin

 

bu cümleyi üzerime alınmam gerekirmi bilmiyorum. sanırım sen beni muhattap almıyorsun yada gelenekciler önünde tartışmak istemiyorsun. benim amacım ise Allah ın sözlerinin hakim olması, kitabın üstün gelmesi. amacım bu olduğuna göre sadece kuran diyen bir arkadaşın geleneğim posasını atmak adına kuran gerçeklerinide elekten geçirmeden bir kez daha düşünmesini dileyerek bu topikteki iletime son veriyorum .

 

Allah'ın hidayeti üzerinizde olsun

 

syg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim Allah'a ve Rasulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar. (Fetih-17)

 

Ey iman edenler, Allah'a itaat ediniz, Rasulüne itaat ediniz ki yaptığınız amelleri boşa çıkarmayınız. (Muhammed-33)

 

 

Size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size Kitap ve Hikmeti öğreten, bilmediğiniz şeyleri de size öğreten içinizden bir Peygamber gönderdik. (Bakara-151)

 

 

Okur yazar olmayanlardan, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap ve Hikmeti öğreten bir Peygamber gönderen O'dur. Halbuki bundan önce onlar ne yapacaklarını bilemiyorlardı.

O Peygamber, henüz kendilerine katılmamış olanlara da Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap ve Hikmeti öğretendir. (Cuma-2,3)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Her kim imanından sonra Allah'a küfür eder, kalbi iman ile yatışmış halde iken baskıyla zorlanan hariç olmak üzere, inkâra göğüs açarsa, böylelerinin üzerine Allah'tan bir gazap iner. Bunlar için büyük bir azap da öngörülmüştür."Nahl 106.

 

Görüldüğü gibi zorda kalan bir adam Allah'ı inkara kadar gidebilir.Önemli olan kalbin içidir.Asıl iman ordadır.Nasıl gösteriş için namaz kılan adamın namazı hiç bir şey ifade etmiyorsa bu durumda ki bir adamın yapacağı inkarında hiç bir anlamı yoktur.Çünkü Yüce Allah kalplerin özünü bilir.Önemli olan ordaki imandır.

 

"Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir."Bakara 173.

 

"O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü/hayvan/leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir."Nahl 115

 

Zorda kalan bir adam başkasına haksızlık ve tecavüze gitmeden ve de sınırı aşmadan haram olan bir şeyi yiyebiliyor.

 

Benim anladığım zorda kalmışsak birilerinin hakkına haksızlık ve tecavüz etmemek ve aşırıya gitmemek kaydıyla haram olan bir şeyi yapabiliriz.

 

Bu benim şahsi yorumumdur.Kesin öyledir demiyorum.Doğrusunu Allah bilir ve Allah'ın dinine hüküm eklemekten Allah'a sığınırım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir hayvanı keserek kurban adı altında onu Allaha sunmak( adamak) putperstlerin adeditir

 

وَجَعَلُوا لِلَّهِ مِمَّا ذَرَأَ مِنَ الْحَرْثِ وَالْأَنْعَامِ نَصِيبًا فَقَالُوا هَذَا لِلَّهِ بِزَعْمِهِمْ وَهَذَا لِشُرَكَائِنَا فَمَا كَانَ لِشُرَكَائِهِمْ فَلَا يَصِلُ إِلَى اللَّهِ وَمَا كَانَ لِلَّهِ فَهُوَ يَصِلُ إِلَى شُرَكَائِهِمْ سَاءَ مَايَحْكُمُونَ

 

Enam 136) ALLAH'ın ürettiğı ekinlerden ve çiftlik hayvanlarından O'na bir pay ayırarak, kendi zanlarına göre, "Bu ALLAH' için, bu da ortaklarımızındır," dediler. Ortaklarının payı ALLAH'a ulaşmıyor; ancak ALLAH'ın payı ortaklarına ulaşıyor! Ne de kötü hüküm veriyorlar.

 

Şimdi çok iyi biliyorum,birileri çıkıp yaptıklarının islami oldugunu savunabilmek için

 

ama biz putlara değil sadece Allah için kurban kesiyoruz diye kendilerini aklamaya çalışacaklar.Oysaki ayette bu her iki türlü adak,,ster putlara olsun ister Allah için olsun açıkça eleştirilmektedir.

 

Yüce Allah hayvanları insanların menfaati için yarattı, ukalalık edip tekar kendisine iade edilmesi için değil

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasulünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir bilendir.

(Hucurat-1)

 

Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirise onun doğruluğunu arştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

(Hucurat-6)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selamunaleykum

 

Sayı mavikaradeniz konunun başında Allah adına kurban kesmekten ve Allah'tan başkası adına kurban kesmekten bahsettiniz. Rasulullah (sav) 'ın kurban konusundaki tutumlarından bahsetmemişsiniz biraz açaıklarmısınız.

 

Allah'ın selamı üzerinize olsun.

 

 

Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: Rabbin için namaz kıl ve kurban(ı Rabbin için) kes. Kevser-2

 

34. Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlâhınız, bir tek İlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlâslı ve mütevazi insanları müjdele!

35. Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar.

36. Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yeyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.

37. Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele! Hac-34,37

 

Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor; Allah'tan başkası adına kurban kesene Allah lanet etsin (Müslim-edahi-43-45, Nesai-dahaya-34, Ahmed-1/108,118,152,217,309,317)

 

Ümmü Seleme (ra) dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu; Kimin kesecek kurbanı varsa(kurban kesmeye niyet ettiyse), zilhicce ayı(nın hilali) girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiç bir şey kesmesin. (Müslim-edahi-42, Ebu Davud-dahaya-3)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir hayvanı keserek kurban adı altında onu Allaha sunmak( adamak) putperstlerin adeditir

 

وَجَعَلُوا لِلَّهِ مِمَّا ذَرَأَ مِنَ الْحَرْثِ وَالْأَنْعَامِ نَصِيبًا فَقَالُوا هَذَا لِلَّهِ بِزَعْمِهِمْ وَهَذَا لِشُرَكَائِنَا فَمَا كَانَ لِشُرَكَائِهِمْ فَلَا يَصِلُ إِلَى اللَّهِ وَمَا كَانَ لِلَّهِ فَهُوَ يَصِلُ إِلَى شُرَكَائِهِمْ سَاءَ مَايَحْكُمُونَ

 

Enam 136) ALLAH'ın ürettiğı ekinlerden ve çiftlik hayvanlarından O'na bir pay ayırarak, kendi zanlarına göre, "Bu ALLAH' için, bu da ortaklarımızındır," dediler. Ortaklarının payı ALLAH'a ulaşmıyor; ancak ALLAH'ın payı ortaklarına ulaşıyor! Ne de kötü hüküm veriyorlar.

 

Şimdi çok iyi biliyorum,birileri çıkıp yaptıklarının islami oldugunu savunabilmek için

 

ama biz putlara değil sadece Allah için kurban kesiyoruz diye kendilerini aklamaya çalışacaklar.Oysaki ayette bu her iki türlü adak,,ster putlara olsun ister Allah için olsun açıkça eleştirilmektedir.

 

Yüce Allah hayvanları insanların menfaati için yarattı, ukalalık edip tekar kendisine iade edilmesi için değil

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kurban hakkında..

Kevser suresi Mekke’de inmiştir. Üç ayettir. Yüce Allah’ın dünya ve ahirette çok hayır ve büyük nimetler vererek Peygamber Efendimizi nasıl onurlandırdığından bahseder. Ardından Allah’a şükür olsun diye Hz. Peygamberi namaz kılmaya devama ve kurban kesmeye çağırır. Ve düşmanlarının rezil olacağını Rasulullah’a müjdeleyerek sona erer.

 

1- Muhakkak ki biz sana Kevser’i verdik.

 

Hitap, Rasulullah'adır. Vermek şeklinde tercüme edilen I’ta (Ea’tayna) kelimesi iyilik yapmak, iyilik olarak vermek demektir. Kevser ise çokluk demek olan kesretten, mübalağa olarak türetilmiştir. Yani kesret çok demektir, kevser ise aşırı derecede çok demektir. Sözlükte ise kevserin çeşitli manaları şöyle verilmiştir: Kevser, "herşeyin çoğu", "birbirine sarılıp burulmuş olan çok toz", “İslâm ve peygamberlik”, “Taif'te bir mektebin adı”, “çok hayırlı, çok vergili adam”, seyyid yani efendi adam ve nehir mânâsınadır, cennette özel bir nehir adıdır ki cennetin bütün ırmakları ondan şubelere (kollara) ayrılır.

 

Araplar sayısı, değeri veya önemi çok olan her şeye kevser ismini verirler. Şair şöyle der: “ve ente kesirun ya ibnu mervane tayyibu, ve kane ebuke ibnu akailu kevsera” (ey mervan oğlu sen ne çok ve hoşsun, Baban İbnu Akail ise daha çoktu.) Kevseri veren Allah olduğuna göre, ve hayırlı güzel bir şey olarak ihsan edildiğine göre sözlük manalarından bunun “Ahirette ve dünyada çok, pek çok hayır” demek olduğu ortaya çıkar. Fakat bu hayrın aslı itibari ile ne olduğu ve din dilinde özel bir adının olup olmadığı hususunda pek çok görüş vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

 

1 ) Birçok tefsirlerde yaygın olan mânâ: Kevser, cennette bir nehirin özel ismidir. Bu mânâyı işaret eden hadisler Hz. Peygamber'den sahih olarak rivayet edilmiştir. “Kevser, Rabbimin cennette bana verdiği bir nehir (Bazı rivayetlerde bir havuzdur ki), çok hayır (hayr-ı kesir) ondadır. Ümmetim kıyamet günü varıp ondan içecekler, kapları yıldızlar sayısıncadır. İçlerinden kul olur titreme ile çekilir atılır: Ey Rabbim, o benim ümmetimdendir, derim. "Bilmezsin senin ardından o neler yaptı?" buyurulur.” meâlinde olan hadiste "çok hayır" kavramı da açıklığa kavuşturularak cennette bir nehir veya havuz olduğu bilhassa beyan edilmiştir.

 

2 ) İkrime'den rivayet edildiği üzere peygamberliğin şerefidir. Zira peygamberlik, iki cihanın hayırlarını hem dünya, hem din saadetini gerektiren, rahmanî ve rahimî lütfu içine alan “çok hayır” dır. "Hikmet verilen kimseye çok hayır verilmiştir." (Bakara, 2/269) diye "çok hayır" olduğu beyan buyurulan hikmetin en yüksek derecesidir. Razî'nin açıkladığına göre peygamberlik rütbesi uluhiyetten (ilahlıktan) sonra ikinci mertebedir. Onun için "Kim Peygamber'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiştir." (Nisa, 4/80) buyurulmuştur, imanın bir esası olmuştur ve Allah'ı bilme esasının dalı gibidir.

 

3 ) Ümmetin âlimleridir. Hakikaten ilmen ve ahlaken peygamberlerin varisleri olan âlimler, çok hayırdır. O vahiy kaynağından feyz alarak Rasullah'ın zikrini yaşatmak, dininin eserlerini, şeriat ve ahlâkının bilgilerini yaymak için ümmete hayır ve fazilet öğretmek itibarıyla cennette rıdvan kaynağından akan Kevser nehrine benzerler.

 

4 ) Ümmetinin çokluğudur. Allah Teâlâ ona o kadar çok hayırlı Ashab ve ümmet ihsan buyurmuştur ki Vakıa Sûresi'nde geçtiği üzere cennet ehlinin yarısından fazlasının onun ümmetinden olacağı sahih hadislerle vaad olunmuş ve müjdelenmiştir.

 

5 ) Hz. Peygamber'in evlatlarının çokluğudur. Bu sûrenin inişi Peygamber (s.a.v.)in oğlunun ölümü üzerine ona "ebter" diye edepsizlik etmeye kalkışan düşmanlarını red için olması sebebiyle bilhassa bu mânâ ile müjdeleme dahi pek uygundur. Yani düşmanlarının zannettiği gibi senin oğullarının -hikmet sebebiyle- ölmesiyle neslin kesilecek değil. Bilakis sana zaman geçmesiyle kesilip tükenmeyecek çok, pek çok nesil vereceğiz, demek olur ki, gerçekten de öyle olmuştur.

 

Bütün bu manalar ve daha fazlası alimler tarafından kevser kelimesini açıklamak için kullanılmışsa da “pek çok hayır” manası en doğrusudur. Çünkü geneldir ve yukarıdakilerin hepsini kapsayıcıdır. Alimler hadislerdeki nehir veya havuz gibi açıklamaları misal ile tefsir kabul etmişlerdir. Yani Hz. Peygamber kevseri bir misal ile açıklamıştır. Yukarıda sayılanlardan yalnızca birisine yönelmek, kevseri kalıplara sıkıştırmak, azaltmak ve küçültmek olur.

 

“Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.” Bu ayette fiilin geleceğe yönelik bir vaad içermesine rağmen geçmiş zamanla kullanılması, vaadin muhakkak yerine getirileceğine işarettir.

 

2- O halde, Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.

 

Sana kevseri vererek seni övülmüş bir makama yücelten Rabbin’e şükür için namaz kıl ve kurban kes. Burada “salli” kelimesi ile kastedilen salavat getirmek veya dua etmek değil, namaz kılmaktır. Bu namazın nasıl bir namaz veya hangi namaz olduğu hakkında çeşitli görüşler vardır. Bunlar:

 

1 ) Bunlar farz namazlardır. Buradaki emir ise namazın kılınmasını emir değil, bunları (farz namazları) kılmaya devam edilmesini emirdir

 

2 ) Hem farz, hem de nafile namazdır. Buradaki emir ise namazın kılınması değil namazın yalnızca Allah için kılınmasıdır.(lirabbike

 

3 ) Bayram namazıdır.

 

4 ) Bayram sabahı müzdelifede kılınan sabah namazıdır. Sure Mekki olduğu için, Hac ise Medinede farz kılındığı için, bu görüşü savunanlar Kevser Suresinin Medeni bir sure olduğu yönündeki rivayetleri dikkate alırlar.

 

Fakat bu surenin Mekki olduğu meşhurdur. O halde en doğrusu, kevser peygamber Efendimize verildiğine göre ve hitab da ona olduğuna göre, bu namaz Mekkede Peygamberimize vacib kılınan bir namaz olmalıdır ki bu da kuşluk namazıdır. Bilindiği üzere peygamberimize ümmetinden ayrı olarak bazı farklı namazlar vaciptir.

 

İsim olan nahır, göğsün boyun tarafına gelen boğaz çukuruna doğru gerdanlık yerine denir. Fiil olan nahır ise, nahre isabet ettirmek yani vurmak veya dokunmak veya boğaz çukuruna bıçak sokmak suretiyle nahre rastlamak demektir. Nahr (venhar) kelimesi ise deveyi göğsünden bıçaklayarak kurban etmeye denir. Fakat burada sadece deve değil diğer kurbanlar da kastedilmiştir. Yani nahr genel olarak kurban kesme fiilidir. Bir görüşe göre bu kurban bayramında kesilen kurbandır. Diğer bir görüşe göre ise Hacdan sonra Mina’da kesilen kurbandır.

 

Peygamber Efendimiz ise kurban bayramı günlerinde ve bunun dışında Allah rızası için kurbanlar kesmiştir. Daha sonra Medine’de ise kurban bayramı ve bayram namazı ümmet için meşru kılınmıştır. Fakat doğrudan bu ayetin bir gereği olarak değil, Peygamberin emir ve sünneti ile vaki olmuştur. O halde tartışmasız olan şey, kurban kesmek bu ayet ile peygamber Efendimize farz olmuştur. Ümmetine vacib olup olmadığı ise diğer delillere bakarak anlaşılabilir.

 

Elmalılı Hamdi Yazır bu ayetin tefsirini şöylece özetliyor: “Sana o Kevser'i verdiğimizden dolayı haydi sen Rabbinin lütfuna hem kalben, hem dilinle, hem bütün azalarınla bedenen ve malen her vechile şükretmek üzere Rabbin için ihlas ile namaz kıl, namaz kılmakla beraber kurban da kes. Ona böyle tevhid ve ihlas ile fedakarane ibadet ve kulluk et ve çok hayır işleyerek nimeti an, Rabbinin sana olan ihsanı kesilmek ihtimali yoktur.” (Yorumsuz...)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eline sağlık güzel yazmışsın.

 

Kurban kesmek, Peygamberimizin bize öğrettiği bir ibadet şeklidir. Birileri tuhaf yorumlar yapıyor diye bu ibadetimizden vaz geçecek değiliz. Yada bir takım HAYVANseverler istemiyor diye Allah için kurban kesmeyecek değiliz.

 

Allahın selamı üzerinize olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.