Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Tencere - Tava

Türkiye bir türlü durulmuyor. Durulmuyor, çünkü durulması istenmiyor. Taksim ve Gezi çevresinde, barışçı demokratik sınırlar içinde kalması mümkün gösteriler, polis tarafından vahşice kovalanıp büyütülüyor, Beyoğlu’nun içlerine dek sürülüyor ve çatışmaya dönüştürülüyor.

Amaç, olayları bastırmak değil, büyütmek.

Amaç güvenliği sağlamak değil, Beyoğlu’nu bir güvensizlik alanına dönüştürmek.

Böylelikle biri kısa, öbürü uzun erimli iki hedefe varılmış olacak.

Birincisi, son zamanlarda Beyoğlu’nun çatışma odağı haline gelmiş olmasından dolayı büyük zararda olan çevre esnafının tepkisini göstericilere yöneltmek ve onları halkın tepkisinin odağı haline sokup, çatışma yaratmak.

Uzun erimli ikinci hedef, ne zamandır tasarlanan Beyoğlu’nun dokusunu değiştirmek.

Şimdi gerginlik konularına bir yenisi eklendi:

Tencere tava çalmak.

Tencere tava çalmak yeni değil, 17 yıl önceden kalma bir yöntem, yeniden canlandı.

Geçen gün, emekli bir dostum gülerek anlatıyordu:

- Karım da tencere tava çalanlara katıldı. Evdeki tencereler artık işe yarıyor diye çok seviniyorum.

 

***

 

 

Dostumun sevinçle karşıladığı eylem türü iktidarı fevkalade rahatsız ediyor ki, bu tür protestoya da ceza getirmeye kalkışıyorlar.

Tencere tava çalma 17 yıl önce ilk kez moda olduğunda iktidarda bulunanErbakan’ın, halkın kokuşmuşluğa, baskıcılığa, yozlaşmaya tepkisine yorumu şu olmuştu:

- Glu glu dansı yapıyorlar.

Yani “Yaparlarsa yapsınlar, ben kulak asacak değilim!” demek istiyordu.

28 Şubat’ı irdeleyenler, yaygınlaşmış halk tepkisine kulak tıkayan ve bildiğini okuyan, direnen halkın tepkisinin siyasal alana yansımasını engellemek için inat eden iktidarın bu “demokratik” tutumunu görmezden gelmekte ısrar ettiler.

Oysa 28 Şubat’ın sağlıklı analizi ancak olayın bu yanını da görmekle yapılabilirdi.

O tencere tava da halkın sesiydi ve demokrasilerde halkın sesi hakkın sesiydi, kimi zaman sandıktan çıkıyordu, kimi zaman da evlerin balkonlarında tencere tavadan...

Onlara kulak tıkayarak demokrasi olmuyordu işte.

 

***

 

 

Aradan 17 yıl geçti, halk yine tencere tava çalıyor.

Geçen gün Tufan Türenç dostum sitesinde dikkati çekiyordu:

Erbakan tencere davayı glu glu dansı olarak karşılamıştı, şimdi öğrencisiniErdoğan da aynı telden çalıyor ve şöyle omuz silkip geçiyor:

-Tencere tava, hep aynı hava!

Ne var ki, Başbakan Erdoğan bununla yetinmedi, vatandaşları tencere tava çalarak protesto eden komşularını polise ihbar etmeye, mahkemeleri de“görevlerini yapmaya!” çağırdı.

12 Mart döneminin “Sayın Muhbir Vatandaş”larına davetiye çıkaran, askeri faşizmin yöntemini, aradan kırk yıl geçtikten sonra yeniden canlandırdı Tayyip Bey.

Tayyip Bey, hocası Necmettin Erbakan’ın giydiği “Mili Görüş” gömleğini çıkardığını söylerken kimi aklıevveler bunu daha demokrat olduğu şeklinde anlamak istemişlerdi.

Oysa açıkça görülüyor ki, Tayyip Bey, demokrat olmak bir yana, daha da geri gidip, 12 Mart faşizminin kurumu olan “Sayın Muhbir Vatandaş”ı, tencere tava çalanlara karşı göreve çağırıyor.

Oysa tencere tava halkın sesi; halkın sesi, hakkın sesi.

Hakkın sesine kulak tıkıyordu Erbakan, yaptırım uygulatıyor, muhbirleri göreve çağırıyor şimdi Erdoğan.

Erbakan, kayıtsızlığında, vurdumduymazlığında bile Erdoğan’dan daha sevimli ve daha az ceberuttu.

Ya Rabbim, neleri hasretle arayacağımız günlere kaldık..

 

23 Temmuz 2013 - Cumhuriyet /Ali Sirmen

Gönderi tarihi:

Çok gürültü çıkıyor bari tempolu çalsalar insanın başı şişiyor hatta çalmasalar daha iyi kim icat etti bunu kuru gürültü.

Gönderi tarihi:

Çok gürültü çıkıyor bari tempolu çalsalar insanın başı şişiyor hatta çalmasalar daha iyi kim icat etti bunu kuru gürültü.

O bir amaci dile getirmek icin yapilan bir uygulama.

 

Ezan nedir, peki; inancsiz ya da gayri muslim icin "kuru gurultu" degil mi?

Gönderi tarihi:

O bir amaci dile getirmek icin yapilan bir uygulama.

 

Ezan nedir, peki; inancsiz ya da gayri muslim icin "kuru gurultu" degil mi?

Biraz sert ama yerinde bi cevap olmuş kanımca

Gönderi tarihi:

Biraz sert ama yerinde bi cevap olmuş kanımca

 

Bence "kuru gürültü" diyenin ki daha sertti..

Gönderi tarihi:

@@evrensel-insan tencere-tava ile dini bir sembolü bir tutuyorsan senin benzetme ve kıyas konusunda problemin var demektir. Birbirinin alternatifi değil ki bu benzetmeye gittin. Sen inanmıyor olabilirsin ezan sesi kimsenin başını şişirmiyor, şişiriyor diyorsan bu ön yargılarından kaynaklanıyordur oysa tencere-tava hastası olanı ya da uykudaki insanı veya o an gürültü çekemeyecek kişiyi çileden çıkarttıyor. @ kuru gürültü dedim çünkü cidden sıktı artık herşeyi tadında bırakmak gerekiyor. Hak aramayı böyle komik işlerle protesto edeceğinize daha akılcı çözümler bulsanız olmaz mı?

Gönderi tarihi:

@@evrensel-insan tencere-tava ile dini bir sembolü bir tutuyorsan senin benzetme ve kıyas konusunda problemin var demektir. Birbirinin alternatifi değil ki bu benzetmeye gittin. Sen inanmıyor olabilirsin ezan sesi kimsenin başını şişirmiyor, şişiriyor diyorsan bu ön yargılarından kaynaklanıyordur oysa tencere-tava hastası olanı ya da uykudaki insanı veya o an gürültü çekemeyecek kişiyi çileden çıkarttıyor. @ kuru gürültü dedim çünkü cidden sıktı artık herşeyi tadında bırakmak gerekiyor. Hak aramayı böyle komik işlerle protesto edeceğinize daha akılcı çözümler bulsanız olmaz mı?

Neye gore kiyaslama yanlis?

 

Sonucta "sesi kisiye kulaga hos gelmeyen" bir seslilik soz konusu.

 

Bu sesliligin rahatsizlik verme acisindan iceriginin ne oldugu onemli degildir.

 

Bu icerik sadece beyindedir. Sen tencere-tava sesinden ziyade, onun ne icin calindigini kabul edemiyorsun.

 

Ama baskasina senin sesliliginin kabullendigin ezani zorla dinletiyorsun.

 

Dolayisi ile bir sesliligin gurultu ya da kulaga hos gelmesi tamamen zihinsel bir dogrulama degerlendirme algisidir.

 

Sonucta ezan da tencere tava sesi de bir ses ahengi ve muziktir.

Gönderi tarihi:

@ kuru gürültü dedim çünkü cidden sıktı artık herşeyi tadında bırakmak gerekiyor. Hak aramayı böyle komik işlerle protesto edeceğinize daha akılcı çözümler bulsanız olmaz mı?

 

Mesela ne gibi akılcı çözümler? Düzenin çarpıklığı için, çarpık düzene dilekçe mi verelim? Çalışan kurum kaldı mı?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.